R 25 ilk ciddi kazamız ve yaşadıklarım
-
31 Ağustos 2016, 01:07
#1
Merhaba sevgili motosiklet dostları.
Olayın üzerinden bir kaç ay geçti ama benim tecrübesizliklerim, kazadaki diğer faktörler, polis ilgisizliği vs. ileride bir başkası aynı sıkıntıları yaşamasın diye anlatmak istiyorum;
Haziran ayında öğlen 13:00 de işe gitmek için motorumla ilerlerken her zaman kullandığım bir ara sokağa dönüş yaptım ve bir gidiş bir dönüş olan tek yönde ilerlerken önümde yavaş seyreden bir mercedes servis aracını gördüm. karşı yönden araç geldiğinden ötürü sollama yapmayıp uzunlarımı yakarak oldukça geniş bir boşluktan minibüsün sağından geçmek için hızlandım.
Bu esnada minibüsün yanına henüz girmeden önümdeki araç sinyal vermeden sağa doğru dönüş yaptı. Hızım sanırım 50-60 km civarıydı ve geçiş için hızlanmıştım. O an çarpacağımı anladım ancak frene bile bacak zamanım yoktu. Minibüs dönerken sağ arka köşesine çarptım ve motosikletten uçarak minibüsün sağ tarafına sürterek altına düştüm. Kafam şiddetli şekilde sağ taraftan yere çarptı, full kapalı kaskım vardı. Sanırım dik şekilde düştüm.
Neyseki araç dönüşünü tam tamamlamamıştı ve geriye doğru sekmedim, sıyırdım ama dediğim gibi altına girdim.
Bilincim açıktı ancak minibüs hareket etmeye devam ediyordu. O an kafası parçalanmış insan fotografları ve sanırım öldüm hissiyatı gibi şeyler düşünerek çaresizce yukarı vurmaya çalışıp gelme diye bağırmaya çalıştım. Minibüsün sağ arka lastiği sırtımın sol bölümüne hafifçe çıktı ama sanırım farkedip geri gitti. Bu anlık olayda yine tam korumalı montumun sırt plakası daha büyük bir faciadan korudu.
Kendimi dışarı çıkartıp sırt üstü kaldırıma attım. Akabinde minibüsün içerisinden ve etraftan gelen insanlar başıma toplandı.
Kaskımı çıkardılar, yere yatırdılar. Eldivenlerim kesik değildi, parmak boğum korumaları aşınmıştı, çıplak el olsam ne olurdu bilemiyorum.
Kaskımın sol tarafı minibüse ilk çarpmayla aşınmış sağ taraf işe düşme anında kafamı yere vurmamdan ötürü ciddi bir hasar almıştı. Vizör de kapalıydı, keza o da hasarlıydı. ( iyi ki kapalıydı )
Minibüs sürücüsü sinyal yakmadığınıi kusura bakmamam gerektiğini ve aynadan beni görmediğini söyledi.
Motoru kaldırmak isteyen birisine kaldırmamasını, öyle kalması gerektiğini söyledim. Polis ve ambulans çağırıldı.
Polis öğlen molasında olduğundan ortada yoktu tabi, ambulans kısa sürede geldi. Boyunluk takılıp sedyeyle ambulansa bindirildim.
Hayatımdaki ilk kazamdı, kafamda tamamen bir curcuna vardı, bir şey düşünemiyordum.
Hastaneye gittiğimde acile alınıp soyunduruldum. Sırtımın tekerlek çıkan kısmı tamamen sıyrıklar ve kesikler içindeydi ama çok ağrım yoktu.
Koltuk altım ve bir kaç noktada, sırtımda da yanma vardı, sıyrılmıştı. Yüzümde sadece dudağım patlaktı sağ tarafa darbe aldığımdan yüzümün sağı biraz şişmişti. Düşme anından dolayı boyun agrısı çekiyordum. Takribi günlerde bu bayağı arttı falan ama çok şükür ekipman sayesinde bunlarla sınırlı kaldı.
Şimdi hikaye ilginleşiyor;
Hastanede polis memuru yanıma geldi ve çarptığım minibüsün plakasını sordu. O an hiç aklıma bile gelmemişti. ilk kazamdı, sağlıklı düşünememiştim. Bilmiyorum dedim ama aracı tarif ettim. Rengi, modeli, sürücünün tipi falan aklımdaydı.
Bir süre sonra telefon çaldı. 1 saat önce aranan polisler oraya anca intikal etmişti. Küçücük bir şehir olan fethiye'de en fazla 1 km ötedeki polisler.
Geçmiş olsun burada kimse yok, jant parçaları falan var, topluyorum bunları dedi.
O an orada olan herkes gitmiş, minibüsçü kaçmış, tek bir kişi bile kalmamış, benim motor kaldırılıp duvara yaslanmıştı.
Peki dedim şikayetçi oluyorum. Her yerde kamera vardı, sokağa girişin kavşağındaki pastehane, süpermarket vs hepsinin sokağı gösteren kamerası vardı. Kazanın yeri, saati belliydi. Bir minibüs arkasından o sokağa giren ben. Nasılsa bulunurdu.
Şikayetçi oldum ve memur o kaçtığı beklemediği için suçlu zaten merak etme dedi. iyi dedim.
Gerekli şikayetlerde bulnuduktan sonra motoru almak için geri döndüm. Ölye kaza yaptım diye motora binemem huylarım falan yokmuş, onu öğrendim. Motorumun ön farları kırılmamış ama bağlantıları kopmuş, ön blok kaymış lastik motorun sağında duruyordu, kuyruk tarafı komple çizik ve ufak tefek grenaj çizikleri vardı. Elcik hasar almış, fren kolum yamulmuştu. sağ ayaklık ve fren pedalımda içeri girmişti.
Oldukça sinirliydim, çalıştırıp o şekilde sürerek servise götürmeyi başardım. ( ilginç ve yamuk bir sürüş oldu )
Takip eden günlerde ne polisten bir haber ne minibüsten bir iz vardı. Servis motoru toparlamış teslim alıp almayacağımı soruyordu.
Alıyorum dedim ve 1000 tl lik ödemeyi yapıp aldım. Minibüsçü ortada olmadığından sigortayı da başlatamamıştım.
Bir süre sonra ben hastanedeyken motorumu kaldırıma çektikleri için polisin ceza kağıdı evime geldi
Kaldırıma motor çekmişim.. hmmm..
iki ay sonra polis tarafından çağırıldım ve karşımda armut yiyerek oturan polis senin minibüsçü ortada yok yav, hala şikayetçi misin dedi hayır dedim ve çıktım
Ne kameralara bakılmıştı, raporda gördüm ne detaylı bir rapor tutulmuştu ne de herhangi bir tarama yapılmıştı. İlgilenilmedi bile.
Hatta plakayı bilmiyosun nasıl bulcaz ya bile dendi. Normalde yaralanmalı kazalarda ambulansdaki personelin plaka fotoğrafları çekmesi gerekirmiş diye bir bilgi aldım ama ne kadar dogru bilmiyorum. Zaten stajyer 3 kız vardı minibüste, neren ağrıyor bile denmedi sohbet ederek geldiler. Çok takılmıyorum buna.
Uzun lafın kısası başımızdan böyle bir olay geçti. Kaza yapan yaptığıyla kaldı, tecrübesizliğinin kurbanı oldu
Allah size göstermesin.
Şimdi neler yanlış;
1. Asla bir aracın sağına girmeyin. ( uzunları yaktım, düdük çaldım çok önemli değil)
2. Kazadan sonra bir şekilde plaka olayına dikkat edelim.
3. Benim gibi işi hemen bırakmak yerine gerekirse kameraları kendiniz inceleyin, zorlayın zorlayın zorlayın. Bu memlekette her kurumu zorlayarak sonuca varabilirsiniz.
Neler doğru ;
1. Her zaman tam ekipmanla gezin.
2. Sakinliğinizi koruyun ve kaza psikolojisi vs motosikletinizden kopmayın, motosiklet sevdanıza zarar vermeyin.
Hayatta her şey yaşanabilir. Hala o yolu kullanıyorum. ( Bu konulara çok takanlar var. )
Ekipman demişken önemini gösterelim,
Kaskım
Bu da böyle bir tecrübe oldu.
Reklamlar
-
31 Ağustos 2016, 01:28
#2
Geçmiş olsun. Enazından size birşey olmaması ve kendi hatalarınızın bilincine varmanız çok güzel. Diğer olaylara zaten girmek istemiyorum. Canım ülkemde ki işleyiş değişmiyor maalesef.
Ambulans olayına şaşırdım ama, normalde kendilerinin kontrol ederek burada ağrı var mı vs gibi sorması lazım. Hata bana motosikletimin plakasını sordu son 3 rakamı zorla hatırladım olayın şokundan
-
31 Ağustos 2016, 01:35
#3
Büyük geçmiş olsun. Hakikaten tüm bunlara şahit olup hala ekipmansız "ya iki dakikalık yol gidicem" diyen, veya kaskı koluna takıp caddelerde redline gezenleri gördükçe hayret ediyor insan. Sizin minibüsçü de bayağı şeref yoksunu çıkmış. Kaza sonrası kaldırıma çekilen motora ceza yazan polisleri falan saymıyorum zaten, alıştık onlara. Gerçi siz yine iyisiniz, ben kaza yaptığımda üç gün yoğun bakımda kaldım diye benim ağzımdan rapor doldurmuştu polis amcalar! Benden ifade dahi alma ihtiyacı duymadılar. Şikayetim falan da sonuçsuz kaldı tabiki.
Rabbim beterinden korusun. En az zararla kurtulmuş olmanız bir nebze de olsa sevindirici...
-
31 Ağustos 2016, 01:42
#4
Geçmiş olsun.
Yorum yapmayacağım, bir kaç gündür çok fena doluyum ülkemle ilgili. Başlığa yazık olmasın. Birazdan 3 sayfa hayali tartışmaların ilk adımları atılır zaten.
-
31 Ağustos 2016, 01:46
#5
Korumaz denilen LS2 yapmış yine yapacağını Hatta yanlış görmüyosam FF351 veya 352 modeli
-
31 Ağustos 2016, 20:03
#6
-
31 Ağustos 2016, 21:47
#7
Gecmis olsun, korumali olmaniz ve size bisey olmamasi guzel. Kask gorevini guzel yapmis korumalarin onemini bikez daha goruyoruz
Saga girip bende benzer tehlike cok atlattim cok dikkat edilmesi gereken bi durum
-
31 Ağustos 2016, 22:04
#8
Geçmiş olsun, söylenecek herşeyi söylemişsiniz konuyu okuyacak kişilerin kendilerine pay çıkartması kalmış teşekkür ederiz.
-
31 Ağustos 2016, 23:39
#9
Geçmiş olsun,
Bu ülkede malesef polislerin %70 i haram para alıyor.. Ben hakkımı helal etmiyorum.. Heryerde uyuşturucu satıcıları,hırsızlar(istanbulda motorunu çaldıran arkadaşlar iyi bilir), kadın pazarlayanlar,tefeciler,dolandırıcılar,sahilde belinde ruhsatsız silah-bıçak ile gezen hapçılar, arabaların %70 inde silah,döner bıçağı,sopa vs varken polis gider sağda solda bedava çay çorba içer.. Yahu en kötü alanınız 3.500 tl maaş alıyor, otobüs minibüs bedava.. Daha neyin bedavacılığındasınız?
Herneyse, daha önce şahit olduğum kavga olaylarında polisi her aradığımızda, yürüyerek 5 dakika olan karakoldan gelmeleri hep yarım saati geçti (olay bittikten sonra) Motoru çalınan kişilerin karakolda gördüğü muameleden bahsetimiyorum bile.. Bu arada %30 gibi bir oranda olan ve gerçekten adam gibi adam olan memurları tamamen konu dışında tutuyorum.. Onlar bizim gururumuz ve göz bebeğimiz..
Herneyse, bu memlekette işini düzgün yapmak isteyen pek yok, lastikçi dolandırır,motosiklet tamircisi dolandırır,markete gidersin kazık,banka desen yasal tefeci, ispark yasal deynekçi vs vs. Bu bahsettiğin ATT lerden biri, babam rahatsızlandığında ambulansı site önüne park edip aheste aheste sanki sahilde yürür gibi ağzında sakız ile geliyordu.. Apartmanın kapısından 'buraya gelin burda'' diye seslendiğimde o umursamaz yüz ifadesi ve çenesini yana kaydırarak sakız çiğnemesi dün gibi aklımda.. tekrar seslendiğimde hala ayağını sürümesi ve beni duymazdan gelmesi üzerine ağızlarına bir güzel s..ğımı söyleyip hepinizi vururum diyerek küfretmem sonucunda dötlerini hareket ettirebildiler..
Herneyse, bu memlekette hepiniz gözünüzü kollayın.. Zira ne polis,ne mahkeme ne ATT nede başka bişeyden fayda yok.. Alın size bir video.. Memleket hali ne yazık ki her sektörde aynı..
-
Örneğin brüt maaşınız 3.000 iken, elinize 2.000 tl veriliyor. O 1.000 lira ne oluyor? Polislere (ve diğer tüm devlet çalışanlarına) maaş oluyor. Yanımızda çalıştırdığımız, maaşını verdiğimiz, sigortasını yatırdığımız işçilerimizin işimizi görmemesini far edin. Ne kötü birşey. Hayır kovamıyoruz da. Devlet memuruyla konuşan herkes bu bilinçte olmalı.
-
tanıdığın vs yoksa polis kimseye birşey yapmıyor, ama ben kimliğinizi gösterirmisiniz dediğimde ağzına sıçarım senin polise kimlikmi soruyorsun demesini pek güzle yapmışlardı....
-
Kardeşim öncelikle geçmiş olsun. Yazının ikinci satır başından başlayan bölümde "minibüsün sağından" demişsin ya. Gerisini okumadım.
Aracın sağında sağlamak her zaman tehlikeli.
Benimde motora yeni başlayan bir hocam Honda cbf 150 ile ışıklarda bir aracın sağına yaklaşıyor tam yeşil yanıyor bu sağda sıkışıp yere düşüyor ve benim yanıma gelip olayı anlatıyor. "Yahu şerefsiz adam beni sıkıştırdı, olduğum yere düştüm"
Hocam "Siz hiç arabanızla sağdan araba sağladınız mı?" dedim
Haaaaaa doğru dedin yaa, Hata bende o zaman dedi.
-
Serk21 adlı üyeden alıntı
Geçmiş olsun,
Bu ülkede malesef polislerin %70 i haram para alıyor.. Ben hakkımı helal etmiyorum.. Heryerde uyuşturucu satıcıları,hırsızlar(istanbulda motorunu çaldıran arkadaşlar iyi bilir), kadın pazarlayanlar,tefeciler,dolandırıcılar,sahilde belinde ruhsatsız silah-bıçak ile gezen hapçılar, arabaların %70 inde silah,döner bıçağı,sopa vs varken polis gider sağda solda bedava çay çorba içer.. Yahu en kötü alanınız 3.500 tl maaş alıyor, otobüs minibüs bedava.. Daha neyin bedavacılığındasınız?
Çok uzun olmasın diye olayı kopyalamadım. Abi Yukarıda arkadaşın anlattığı olay gibi bir polis umursamazlığını dayım 3.000 tl si dolandırıldığı zaman yaşadı. Dolandırıcıyı dayım kendisi yakalayıp polise götürdüğü halde, polis bu tavırları takınınca (dayımda fena sinirlidir) dolandırıcıyla beraber polisi de tekme tokat benzetmişti.
"ONE DAY YOU WILL WALK ALONE"
-
-
Moderatör
Geçmiş olsun.
Keşke her çalışan işini yapması gerektiği gibi yapsa.
Toplumun genelinde bir bezmişlik var. İşini severek yapana bile engel olan bir sistem içerisinde çürüyüp gideceğiz hepimiz
-
Ağzımı bir açarsam küfretmeyeceğim kimse kalmayacak sanırım, yine susuyorum.
Büyük büyük geçmiş olsun kardeşim...
-
jimi_hendrix adlı üyeden alıntı
Çok uzun olmasın diye olayı kopyalamadım. Abi Yukarıda arkadaşın anlattığı olay gibi bir polis umursamazlığını dayım 3.000 tl si dolandırıldığı zaman yaşadı. Dolandırıcıyı dayım kendisi yakalayıp polise götürdüğü halde, polis bu tavırları takınınca (dayımda fena sinirlidir) dolandırıcıyla beraber polisi de tekme tokat benzetmişti.
Ben 2 halamı yanlış tedavi yüzünden katbettim. Biri astım hastasıydı ve doğumdan sonra dosyasına bakmaya üşenen bir hemşirenin yaptığı iğne yüzünden vefat etti. Yeni doğan bebeğini göremeden hayata veda etti. Diğer halamın ölüm nedeni dahi yok.. Gencecik yaşta..
Eve hırsız girdi, balkon camını kırmış ve kanı cama bulaşmıştı.. polis çağırdık, öyle salak salak dolandı evde ve gidiyordu. Bizimkiler camdaki kandan örnek alıp almayacaklarını sorunca ''bize işimizi öğretme'' diye cevap verip örnek almadan gitmişler..
2 kere cep telefonum çalınmıştı.. ilkini çalan kadını görmüştüm, ilk çıkan dokunmatik telefonlardandı ve kadın 45 dakika boyunca kapatmayı becerememişti.. Polise gidip söylediğimde hiç oralı olmadı göbekli beyfendiler.. Benim ne malımı, ne canımı korumayan, anca öğrenci dövebilen ve baklava çalan çocuğu yakalayabilen bu kişilere hakkımı haram ediyorum.. kumarhane önünde durup haşlığını alıp devam eden memurlara hakkım haram olsun.
Alın size bir video daha..
-
Geçmiş olsun dilekleriniz için çok teşekkürler.
Psikolojik olarak atlattım çok şükür.
Sağdan geçme konusunda da aşağıda belirttim zaten hatalı olduğumu ama anlattığım diğer faktörlerde başka bir hatam olduğunu pek düşünmüyorum.
Zaten sinyal verse ya da dar bir açı olsa kesinlikle sağına girmezdim. Mesafeyi önce uzatıp geriden hızlı gelerek geçmeyi planladım ama olmadı
Zaten aynaya bile bakmamış kendi ifadesine göre..
@serk21 Allah rahmet eylesin, kalanlara sabır dilerim. Malesef polislerle ilgili çok sorun yaşıyoruz, allah kimseyi muhtaç etmesin.
Birisi de sizin gibi motorcular kaza yapıyor yapıyorsunuz sonra şikayetçi oluyorsunuz, geç içeri gir anlat bakalım bile dedi
-
Çok geçmiş olsun. Süreç baya abes ilerlemiş.
-
Dostum geçmiş olsun
Bu başından geçenleri bir videoya çek baştan anlat sosyal medyada yayalım derim
Reklamlar
Konu içerisindeki kullanıcılar
Şu an bu konu içerisinde 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 misafir)