Merhaba.
Bugün uzun uğraşlar sonucu babamı ikna edip motosiklete bindirdim. Aylardır ben ona binmem sen de binme diyordu adam. Motosikletin şeytan işi olmadığını göstereceğiz ya illa. İkna ettik 50 yaşında adamı.
Gideceğimiz yol 40 km. Yerler ıslak. Yağmur da değil aslında çamur bildiğin. Yeşilköy'den sahil yoluna doğru gidiyoruz. Ataköy konakları'nın karşısındaki yol. Her neyse 55-60 km bir hızım var. İleride yola katılım olduğunu görüp hafif sola yanaştım. Önümdeki minibüs de tam gaz gidince boştur herhalde deyip hızımı azaltmadım. Yine mesafeli bir şekilde gittim Bir anda önümdeki minibüs acı bir fren yapıp kornaya bastı. En son bir servisin yola bakmadan atladığını hatırlıyorum. Frene asıldım tabii ama yapacak bir şey de kalmadı. Ön teker kaydı, ben direkt uçtum. 6-7 metre sürüklendim öne doğru. Arkamdan da motosiklet sürüklendi onu zar zor durdurabildim. Babam yana düşmüş bir şeyi yoktu onun. Benim dizlikler kırılmış. Montta ve herhangi bir ekipmanda sorun yoktu.
Motosikleti kenara çekerken sarı otobüslerden biri tarafında eziliyordum. Silme geçti yanımdan. Yerde olduğumu, motosikletin yerde olduğunu göre göre üzerime doğru geldi. bir de korna çaldı. Küfür ettim tabii doğal olarak ama burada belirtmiyorum.
Karizmam çok kötü çizildi. Gerçi karizmadan ziyade birinin canını tehlikeye atan kişi olmak çok koydu bana. Bu kişinin de baba olması. Ne bileyim. Motosikletin yüzünü bile görmek istemiyorum şu an.