Kapat
Üye Girişi
Motovento
Motomax
1. sayfa 12 SonuncuSonuncu

Kaza Yapan motosiklet Sürücüsünün An Ve An Yaşadıkları

    REKLAM ALANI
  1. #1
    HercuL - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    14 Aralık 2008
    Şehir
    ısparta
    Motosikleti
    Suzuki GSXR100
    şidetle okumanızı tavsiye ediyorum arkadaşlar


    2 ağustos gecesi - uzunçayır k14 girişinde yaptığım kaza
    Merhaba sevgili dostlar,

    Başımdan geçenleri yazmak için ancak kendime gelebildim ve saniye saniye kazası polisi hastanesi dahil herşeyi yazıyorum ... Kaza yaptığım araç çok sevgili beverly'm 250 ie

    gece saat 10:30 da kadıköyden karşıya geçmek üzere yola çıktım. Her zaman ki güzergahım olan d100 den uzunçayır k14 çıkışına ve ordanda çevre yoluna bağlanırken ne olduysa oldu. Yolu bilen bilir upuzun bir virajdır bu k14. 60 tan hızlı değildim yani ... tin tin otobana kendi şeridimde bağlandım ..... ve

    1. saniye : Motor bir anda hızlanıverdi sol arkamdan bir şey motorumu ittirdi ... Motorun üzerinde havalandım ve selenin sağ tarafına iniş yaptım, kıçımın sol tarafı selede kaldı. Sağ ayağım motordan kurtulup öne gitti ve çat kaval kemiği kırıldı.

    2. saniye : Gazı kökledim hala yalpalıyorum kontrolü alabilirim tekrar yoksa altında kalıcam...

    3. saniye : arkamdaki araç ara ara bana dokunmaya devam ediyor... fren yap be adam.

    4. saniye : sağ yana devrildik; motordan kurtulan sağ ayağım motorun ayak koyma yerinin altında kaldı... Çat bilek topuk kırık. Yana devrilme sırasıyla tamamlanıyor sağ dirseğim kaburgalarımı eziyor bir çatırtıda ordan. Kafam asfalta çenemin sağ tarafından vurdu. sert bir caart sesi kasktan. ooh diyorum sağlam kaskmış. Vizör patladı yumdum gözlerimi...

    5. saniye : Çarpan araç ne hikmetse gazdan ayağını çekmiyor. Ve devrilmiş motorun topcase yerinden kopup sırtımın sağ tarafını eziyor.

    6. saniye : arabayla sırtım arasında sıkışan topcase aramızdan fırlayıp gidiyor ve araba belime okkalı bir darbe... hein gericke - gore tex cekette beyaz oto boyası duruyor hala...

    7. saniye : motor kayıyor asfaltta bırakamıyorum ... bırakırsam ensemde ki arabanın altındayım... sonunda arabasına kıyıp bariyere vurmayı akıl ediyorda duruyoruz. 25 metre kadar sürüklenmişiz. 1 metre kadar arkamda kalıyor araba.


    Sağımdan solumdan vızır vızır araba geçmeye devam... Sanki hiç kaza olmadı korna çalan bile var. Hemen sağımı solumu kontrol ediyorum. Bir yeşil mercedes yüzümü yalayarak geçti solumdan. Ne yapıcas ? Nerden geldiğini anlamadığım bir alamet insan ve bir kurtarma klasiği başlamak üzere. Eyvah !

    "Abiyi kenara çekelim" diyen ağzında sigarasıyla "kurtarıcım" geliyor. Nasıl uzak tutucam bu herifleri kendimden ? "Abi çok sakat yerde düştün seni kenara alıcaz" dedi bana ve diğerleri de zombiler gibi üzerime doğru geliyor. Anam anam çekecekler kenara bittiğim nokta ... kazadan yırttık ama bu herifler kesin öldürecek.

    Tek silahım kaskım hemen çıkartıp çenesinden tuttum sol dirseğim üzerine kalktım, küreklerden aşağısı kıpırdamıyor. Gelene vuruyorum kaskı.

    Beyaz F650 siyle Turgay abi geldi, adını orada öğrendim. "Dokunmayın, kıpırdatmayın adamı" dedi ve "kurtarıcı"lar uzaklaşmaya başladı... Biri hariç

    Sağ paçamdan yakalayan "kurtarıcı" kırık kemiği yerinden çıkardı ve bacak sağa devrildi. yırtılan derinin içinden salağan ağzına burnuna kan fışkırınca bir de yere bıraktı ayağı. Son gücümle kaskı fırlatıp suratından vurdum ve kendimi acı içinde sırtımın üstüne bıraktım. Turgay abi uğraşıyor hala yanıma gelmesinler diye. Bir yandan birileri ambulans ve polis arıyor. Bana çarpana bakıyorum arabanın içinde hala istifini bozmamış. Kurtarıcı ve gönüllü polisler beni bıraktı şimdi adama sarıyorlar.

    Çarpan eleman ve üstelik nasıl becerdiyse benim şeridimde bana çarpan kabiliyet "ben çarpmadım ki motor boştu ben çarptığımda" diyor. Kalabalık "25 metre sürükledin adamı altına alıp nasıl sen çarpmadın" diye üstüne yürürken ambulans geliyor. Polis ortalarda yok. Çarpan arkadaş "hangi hastane" diyor ambulansa "haydarpaşa numune" cevabı geliyor ama nafile ... kaçmış... gecenin ilerleyen saatlerinde polis evinden alacak ama rahat olun

    Ambulanstayız. Bacak oluk oluk kanamaya devam. O anda aklıma gelen "ölüme terketmeyecek" dostları arıyorum cepten. Kemiği görebiliyorum bembeyaz bana bakıyor. Ve hastane. Asıl şenlik şimdi başlıyor.

    Sedyedeyim. Yatıyorum. Omurgada kırık riski taşıdığım için Kaşık dedikleri alüminyum taşıyıcıdan ayıramıyorlar ve sırtımın altında onunla sedyede yatıyorum. Sanki doktor yoktur mavi önlüklü temizlikçi hastabakıcı bişeyci bıyıklı dayılar bir oraya bir buraya ittirip duruyor beni. Belli uykusundan yeni uyanmış şirret nalet kadıncağız geliyor yanıma. Saçı bir tarafta başı bir tarafta uyurken salyası akmış ağzının kenarında kurumuş. Hareketlerinden tedirginim bu kadının belli ki delisi veya cahili hastanenin. Sağ elini kaldırıp sağ bacağıma doğru bir hareket yapıyor. Elinde ki dosyayı deriden fortlamış kemiğin üstüne bıraktı... Anam anam bayılacam acıdan "canım yapma bak orası kırık" diyiverdim. Bir anda parladı deli kadın ... "Bana doktor hanım veya bilmemkim hanım diye hitab edebilirsin öyle canım cicim yok burada" ... Bastım kalayı tabi ... çektir oldu gitti ... Teksas şerifi ya kuralları o koyuyor. Bacak tekrar kanamaya başlıyor.

    Saat 12 oldu birinci saat doldu. Hala kaşık dedikleri alüminyumun üzerinde yatıyorum. Kanka geldi buldu beni acilde.

    Hastanın notu: Tanıdık yüz görmek gerçekten önemli yanlız bırakmayın kimseyi.

    ortopedi doktorumudur pratisyenimidir bilmiyorum. 2 genç arkadaş geldi beni aldı ve ameliyat etcez seni dedi. Dedim "oh kurtuluyorum" girdik bir odaya kemiği temizliyorlar. Acı fena çenem takırdıyor acıdan.

    1. doktor : bak şimdi topuğunun iki yanına çivi çakacağız ucuna da su şişesi asıp ayağını gerdireceğiz böylece kaval kemiğin içeri girecek tekrar ve ameliyata hazır hale gelecek.

    Nasıl yaa ? Ne çivisi nereye ne çakıon dur demeye kalmadan makita marka şarjlı bir matkap ortaya çıkıyor. Bildiğin yeşil pis matkap işte. "Olm durun lan bi uyuşturun bişii yapın"

    2. doktor : Beyin cerrahı görmeden uyuşturamayız

    "Beyinci gelsin o zaman "

    1. doktor : Gelicek ama yerinde bulamıyoruz....

    "Nasıl lan ? çatır çatır matkapla topuğa mı giricen ? "

    Vızzz fıçır fıçır ses ve topuğun iki yanına iki çivi ....

    1. doktor : bayılmadı lan
    2. doktor : iyi gidiyorsun bak şimdi kemiği yerine sokucaz.

    Tısss ... ses yok bende artık kabullendik durumu... kemiği sokurttular yırtığı diktiler. Çivilere iki tane 1.5 litrelik pet su bağladılar. Kırık uçlar birbirine değmesinmiş. Teknoloji o biçim. Makita matkap erikli pet su ağırlık.

    Tekrar koridordayız. Ama arkadaşlarım yanımda onun verdiği güç var. Neyi bekliyorum ? Kimse bilmiyor. Artık boynumdan aşağısını hissetmiyorum. Röntgene götürecekler ama altımda ki kaşıktan ayrılamadığım için röntgene gidemiyoruz. Arada bir doktor geldi belimin altına elini soktu ve omurgama bastırmaya başladı. Tam belim hizasında tarifsiz bir acı ... Yanındakine dönüp L3 mü dedi G3 mü dedi anlamadım .... Yüzlerini ekşitip gittiler.

    "Ulan nooluyoruz? Felç mi olduk ne olduk biri bişii desin"

    Saat oldu gece 3 ... elde sadece dikilmiş delik var bir tane. Arada gelip bel kemiğimi dürten ve yüzünü ekşiten doktorlar. Her saat gelip aynı şeyi yapıp gittiler. Yavaş yavaş sabır tükeniyor tabii ... Ölüceksekte evimizde temiz pak ölmek istiyoruz... Bu rezillik çekilmez. Bastım kalayı verdim velveleyi . Susmuyorum artık küfür gırla ... Kalay başlayınca çözülüyor tabii hastane heyeti... Bekleme sebebim çıkıyor ortaya.

    "Acilin olduğu binanın Tomografi cihazı bozuk .. Alt binadaki sağlam ama 112 ile olan anlaşmaları itibariyle hastane içinde nakil söz konusu değil"

    EEE ne yapıcaz ?

    "hasta getiren ambulanslardan birine rica edin kapıda" diye bir açıklama geliyor nursuz hemşireden. Bizimkiler kapıda bekliyor ambulans gelecekte ikna edeceklerde beni yan binaya götürüp getirecekler. Ölme eşşeğim ölme...

    bir ambulans geldi ama ... yan sedyede yatan kalp krizi geçirmiş dedeye sıramı verdim tabii ... benden sonra geldi dedecik ama kalp krizinden ... durumu onun daha bok... Siyami ersek kalp hastanesine bırakıp geleceğiz dedi ambulansçı abim. Tabii ki arayan olmaz iş çıkmaz ise ....

    Bekliyoruz artık ambulasçı abiyi...

    5 sularında geldi... Unutmamış beni sağolsun nöbet yerini terketmişler. Taşıdılar yan binaya... Ama altımda kaşıkla giremedim tomografi cihazına. Girsemde metal baskın çıkıyor ve hiç bir şey gözükmüyor. Kaşıktan ayıramıyorlar hala beyin cerrahı yok ortalıkta... Nafile geri dönüyoruz. Bizim çocuklar beyin cerrahını bulmaya karar veriyor ve 3 koldan oda oda arıyorlar abiyi ...

    Saat 6:40 gibi abiyi beyin servisinin polikliniklerinin oradaki doktor odasında uyur buluyorlar. Uyku sersemi "Sabaha kadar kusmazsa beyin kanaması yoktur" diyor.

    Çok sağol biz bunu bilmiyorduk ...

    Neyse 1 saat kadar sonra lütfedip geliyor. Belimdeki aynı noktayı dürtüp oda bir yüzünü buruşturuveriyor. Ben hala kıpırdayamıyorum. yorum gene ilginç.

    "Kaşıktan kaldırılıp Tomografiye girmesi gerek tekrar. ama omurgada kırık varsa kıpırdatamayız."

    Nasıl olacak peki ?

    "Bilmem" cevaba gel...

    Bu arada hala motor ceketi sırtımda. Felç durumunu da kabullenmişim yavaş yavaş ellerim de kıpırdamaz oluyor. Olduk mu stephen hawking ...

    Saat 9 olmuş artık ... Sabahın hastaları geliyor nöbetler değişiyor. O geliyor bu gidiyor. Bir cevval hasta bakıcı geliyor yanıma. "Ben seni kurtaracaaam yeğenim"

    Artık umudu da kestirmişler... E yapsın bakalım ne yapacak görelim. Sağdan soldan adam toplayıp 3 kat çarşaf sokurtuyorlar altıma sağa salla soldan kaldır artık çarşafla taşınıcakmışım... Sırasıyla tekrar röntgen ve tomografi ... Gün aydınlandı kaldırımlardan atlata sedyeyi otoparktan geçe gidiyoruz tomografiye. Saat olmuş 12 öğle yemeğine gidecem diye tutturan doktoru ve çok sevgili annesini de hürmetle anıyorum burdan.

    Kafa temiz ... Canım kaskım nur içinde yat hakkını ödeyemem.
    Omurga temiz ... canım montum kurtarmış beni
    Leğen kemiği kırık .... Leğen kırığı, L3 mü G3 mü ona baskı yapıyor dediler.

    Omurga sağlamsa biri benim felcimi açıklayabilir mi ?

    "Klimanın altında buz gibi alüminyumun üstünde 13 saattir yatıyorsunuz tutulmuşsunuz. "

    Buna da şükür diyip acile dönüyoruz... Noolcak şimdi güle oynaya eve gidicem sanıyorsunuz değil mi ? Yok daha neler.... Önce ortopedi servisinde yer bulup yatmam lazım. Ama yer yok

    Acilin müşahede de bir kenara koyuyorlar beni diğer hastalarla yatıyorum. 2 gece 3 gün orada yattım yer olmadığı için. Acil müşahade dediklere yere yemek servisi olmadığı için tostla bizimkiler besledi beni ... Ayrıca oraya ortopedinin doktoru tek hasta için kontrole gelmezmiş. 3 gün bekledik öyle allaha emanet. Doktor görmeden.

    3. gün ortopedi 2 de yer boşaldı ve oraya taşıdılar. Yatak bozuk ve acı acı kokuyor. Napalım ameliyat günü bekliyoruz. Yatıcaz.

    Artık hızlı hızlı geçiyorum yazdıkça benim içim karardı ... Zaten curcunalı kısımda bitti.

    Ara ara doktorlar gelip bakıp gidiyorlar ... konuşmak yok sorulara cevap yok. Doktor House aksi derler ya ... adam melekmiş ... hepsinde havalar 1500 sanki bi kendisi okul okudu... Yüzüne bakıp üf püf yapıo gözlerini devirtio falan... Öyle poz artiz hepsi ... dedim ya doktor house melek bunların yanında. Forumda Haydarpaşa doktoru varsa ve savunma falan yapmaya kalkarsa ağır konuşurum. Sessiz kal efendiliğini koru. Ben yaşadım gördüm sen de içindesin alışmış ve kabullenmiş olabilirsin ama inan doğrusu bu olamaz

    6. gün bir ilginç haber ... "Biz seni ameliyat etmeyeceğiz"

    Allah allah ? neden ? Sosyal güvencem yok .... eee acilden girdik trafik kazasından geldik tutanaklı zabıtlı ? Nooldu anayasanın 2918. maddesine ?
    cevap güzel "bizi bağlamaz... kim ödücek platin çivileri?" Avukatıdır memurudur başlıyoruz anayasa maddesi kovalamaya ...

    7. gün pansumancılar aralarında iddiaya tutuşmuş. Biri diyor "bunun bileği de kırık" öteki diyor vuruk. Hızır idi yusuf idi bunlar iddialaşırken. Seyyar röntgen cihazıyla çekeriz görürüz diyor pansumancı abiler ...

    Anaaa bilek tuz buz .... Özürleri ne ? görememekte ki ? kaval uzun, filme sığmamış ayak, görememişler... Ulan herifin kemiği bürtlemiş eti yırtmış ayağın ayrıca rontgenini çekmek aklına gelmiyor mu ? Yok gelmiyor ...

    İnsanlık hali olur öyle hoş görülü ol az .. diyor bana kaderci hasta yakınları ... Böyle sinirlenirsem her işim ters gidermiş ... Allah razı olsunmuş bakıyolarmış bana ... Sanki otobanda yaralı köpek buldularda sevabına bakıyorlar. Siz adam olmazsınız... la havle diyip yatıyoruz gene ...

    10. gün bir mucize oluyor ve yanımda yatan hasta ameliyat olmak istemiyor. sırası benim oluyor tabii. döner sermaye avukatlar bilmemneler kabul ediyor ameliyatı yapmayı. Trafiğin garanti sigorta denen bir birimi karşılayacak ameliyatı. 2918. maddeye istinaden. Artık ameliyat sıramda var. vidalayın çivileyin naaparsanız yapın da evime gideyim artık. Ağustosun beyni, sıcak, klima yok bişey yok kıpırdamadan yatıyoruz.

    13 ağustos ve ameliyata giriyorum. Bir saat kadar ameliyat saatim geçti bir durum var bekletiliyorum. Sonradan öğreniyorum ki. Platin parasında avantası olan doktor arkadaşlar 1500 lira yatırılmazsa ameliyatı yapmayacaklarmış. O ara annem sağolsun kredi kartından çekip getirmişte ameliyata alınmışım. Yoksa yok çıkartıcaklar ameliyattan.

    Neyse ameliyat başarılı uyandık yatıyoruz koğuşta... Bir "LAVUK" geldi tam bir lavuk affedersiniz. Yarı sersem narkozudur bilmemnesidir...

    30 santim platini dizden bileğe sokurtmuşlar 3 çivi bilekte 2 çivi plakada .... diye anlatıyor "LAVUK"

    "ulan ben hastayım ne anlatıyorsun ?"

    Faturayı 1500 lira değil 1700 lira kesmişler farkını istiyormuş benden ... Neden ödüyorum peki bu farkı ? Açıklamaya dikkat.

    "Nasıl olsa devlet ödeyecek ben tekrar fatura kesmekle uğraşmak istemiyorum"

    Şaka değil bu dostlar 2 saat ayrılmadı oradan. Kavga çıkartmaya falan kalkıştı. Bana bağırıyor avazı çıktığı kadar. "döv birader rahatlıcaksan" dedim... sessizce "sakatsın işte" dedi... Canım benim sakata vurmuyor delikanlı çocuk.

    "paramı ödeyeceksin arkadaşım, devlet sana zaten ödeyecek, neyin çingeneliğini yapıyorsun bana ? " diye azarlamaya devam tabi.

    şakamı lan bu ? Neyse sese gürültüye dayımlar geldi kuzen geldi gönderdiler kaba kuvvet eşliğinde.

    2 gün sonra taburcu olduk. Eve geldik.

    Çarpan arkadaş sonuna kadar inkar etmeye devam bu arada ... Polis kapısına gittiğinde ben bugün arabayla hiç çıkmadım diye yeminler etmiş. bir geçmiş olsun falan yok. Davacımısın dedi polis davacıyız...

    2 ekim itibariyle mahkeme kağıdı geldi. 22 haziran 2011 tarihinde ilk duruşma ... O gün bugündür motor trafiğin otoparkında ... Parası cezası birikiyor. hadi bakalım ... Polisi aradım sordum "motorun tamir masrafını kim karşılayacak" diye .. mahkemelik olmuşsunuz kendiniz karşılayacaksınız ... haydaaaaaa... bir diğer memursa kendi sigortan ödeyecek karşı tarafın trafik sigortasından alacak diyor. Ama çabuk olmazsam vakti geçermiş ... Ulan yürüyemiyorum nereye çabuk olacam. Sanayiye motor nasıl gidecek ? Hadi hepsini geçtik ...

    16 ekim itibariyle benim durumuma gelince : Sırtımda bir bölge de his kaybı var ama doktor nedenini bilmiyor. Fizik tedaviye gitmem lazım ama hastanelerde sıra var. Menapoz durumundan giden bir sürü teyze olduğundan sıra çokmuş. Geçtiğimiz hafta başlamam gerekiyordu ama 22 Kasımdan önce yer yok devlet kurumlarında... özeldeyse tutturabildiğine gidiyor. L3 mü G3mü adını bir türlü öğrenemediğim kemikte sızı devam ama sağlam diyorlar. Leğen kemiği kaynamış. Ufak ufak seke seke yürüyorum koltuk değneği falan

    Niye bu kadar uzun uzadıya yazdım bende bilmiyorum. kasksız miğfersiz ceketsiz çıkmayın falan demiycem. Bir tek dizlik yoktu onun ceremesini de sağ bacak çekti. Olsa belki daha iyi olacaktı. Kusura bakmayın iç kararttım herkesin bildiği şeyleri tekrar yazdım belki ama 2011 yılı itibariyle hastanelerimiz kanunlarımız böyle ... memlekette gündemde neler olduğunu hepiniz biliyorsunuz.

    Alıntıdır.
    Mikuni, hellboys, dreamkiller ve 14 diğerleri bunu beğendiler..
    sürmek için yaşa , yaşamak için sür ...


    REKLAM ALANI
    Oktay Motor CF Moto Polaris Mondial
    Motomax
  2. #2

    Üyelik
    10 Ocak 2012
    Şehir
    Karabük
    Motosikleti
    Honda CBR 250 R
    Ne desem vallahi bilemedim..bulamadım yazacak bişey..Allah belalarını versin...
    [I]Viraj Güzeldir..[/I]

  3. #3
    mali_181 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    03 Ocak 2012
    Şehir
    Muğla
    Motosikleti
    Şu an için motorsuz :(
    hepsini okudum ama bu ne be kardeşim yazıktır günahtır yaaa çok geçmiş olsun Allah şifalar versin

  4. #4
    Johnizm - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    22 Şubat 2012
    Şehir
    İstanbul | Ümraniye
    Motosikleti
    Hyosung GV650
    bu ..... cocuklari yuzunden biraktim mumessillik isini. sana cektirenlerin basina beteri gelsin. cok gecmis olsun dostum.

  5. #5
    DALGIC_800 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    24 Mayıs 2012
    Motosikleti
    Yamaha
    Çok geçmiş olsun
    Aşk tutkuyu ortaya çıkarmasaydı.O 2 tekerin üzerinde gitmezdim !!!!

  6. #6
    erdemed - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    17 Ocak 2009
    Motosikleti
    cx125 95 model' x9 500 piaggio
    bende zamanında kaza yaptım scooter le,
    adam kırmızıda gectı bana carptı ama bende o zaman ehlıyet yoktu polısı arama arabanı yaptırayım dedım aradı o. cocugu ve bana 600tl ceza geldı,
    halbukı arabasının tamponu 300tl cıvarı ıdı plakası hala aklımda eger yolda falan gorsem dovecem zaten polısler olmasaydı kaza yerınde dovecektım serefsızı.
    God is busy
    Can i help you..

  7. #7
    cyclette - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    11 Kasım 2012
    Şehir
    İzmir
    Motosikleti
    Honda CB 125 E
    Alıntı HercuL adlı üyeden alıntı Mesajı göster
    Bir tek dizlik yoktu onun ceremesini de sağ bacak çekti.
    sanırım ayakkabı da yoktu. içim karardı gece gece. çok zor sabretmek. tamam hukukun üstünlüğü falan ama insan çok zor sabreder bir de inkar ediyormuş. neyse terbiyemizi bozmayalım. işte bu gibi insanları düşünerek gördüğümüz olaylar karşısında aman şahit yazmasınlar hainliğini yapmamak lazım, herkesin başına gelebilir.

  8. #8
    Khutuck - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    27 Aralık 2005
    Şehir
    Yollarda...
    Motosikleti
    2.5 yıl akbil, sonra CuBuF150, şimdi Fazer, az KTM
    ALINTIDIR

    Konuyu açan arkadaş alta ufacık yazmış, ama 2011'de kaza yapan bir arkadaşın Scooturk'teki konusuydu.

    http://www.scooturk.net/showthread.php?t=8809

  9. #9
    HercuL - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    14 Aralık 2008
    Şehir
    ısparta
    Motosikleti
    Suzuki GSXR100
    Alıntı Khutuck adlı üyeden alıntı Mesajı göster
    ALINTIDIR

    Konuyu açan arkadaş alta ufacık yazmış, ama 2011'de kaza yapan bir arkadaşın Scooturk'teki konusuydu.

    http://www.scooturk.net/showthread.php?t=8809
    görmediğinizi var sayarak yazıyorum konun en altında alıntıdır yazıyor zaten .
    sürmek için yaşa , yaşamak için sür ...

  10. #10
    Khutuck - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    27 Aralık 2005
    Şehir
    Yollarda...
    Motosikleti
    2.5 yıl akbil, sonra CuBuF150, şimdi Fazer, az KTM
    Alıntı HercuL adlı üyeden alıntı Mesajı göster
    görmediğinizi var sayarak yazıyorum konun en altında alıntıdır yazıyor zaten .
    Bu tip alıntılarda büyükçe yazmak lazım, sonra üzülüyoruz "yine bir arkadaşımıza bir şeyler oldu" diye

  11. #11
    dreamkiller - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    18 Nisan 2006
    Şehir
    İstanbul Anadolu Yakası
    Motosikleti
    Honda Silverwing 600
    Haydarpaşa Numune!!! Allahın belası hastane.. Yıllarca İlaç Mümessili olarak çalıştım, gece nöbet ziyaretlerine gittim... O doktorların pişkinliklerini ağız kokularını her şeylerini bütün pisliklerini gördüm.. Kaza yaptım aileme yalvardım beni o hastaneye götürmeyin diye.. Oysaki götürseler benimle ilgilenecek o kadar çok doktor yada intorn vardı ama iyileşip tekrar çalışmaya başladığımda biliyordum ki bu pislikler (hepsi değil tabiki) benden o iyilikleri fazla fazla çıkartacaklardı.. O hastaneden uzak durun arkadaşlar ne olursa olsun!!
    If you don't Ride, You don't know...

    Kawasaki Ninja 250 R - Kymco Xciting 250 I - Hyosung GT650 Naked - Honda FJS600 Silverwing

  12. #12
    Okan Sinan Ocan - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    17 Mayıs 2009
    Şehir
    Hamburg
    Motosikleti
    BMW K1200GT (Helga) BMW S1000XR M Sport
    Hemen hemen aynı tarihlerde Ankarada sağ ayağımı fibulada 3 tibiada 3 adet olmak üzere 6 yerinden kırdım, gelen ambulans İbni Sina hastanesine kaldırdı , acil müdehale yapılsın nasıl olsa özel hastaneye geçerim diye düşünürken hastahanedeki doktorların ve görevlilerin ilgili davranışları ile fikrimi değiştirerek tüm tedavimi ve ameliyatımı orada tamamladım , yukarıdaki arkadaş ile aynı ameliyatı geçirdim sağ kaval kemiğimin içine yaklaşık 40 cm lik bir çubuk ve onu sabitleyecek 5 çivi uygulandı . Kırılma sonrası sakinliğimi koruyup ayağımı oynatmadığım için kemik deriyi yırtıp dışarı çıkmadı ve bu benim için büyük şans oldu açık yaram yoktu 14. gün hastaneden koltuk değneği ile kendim yürüyerek çıktım. Sosyal güvencem olduğu için hiçbir ekstra ücret ödemedim , acile girdiğim andan itibaren serviste yatağıma çıkana kadar yanımdan ayrılmayan ve benim tüm ihtiyaçlarımla ilgilenen hastabakıcıya bahşiş kabul ettirebilmek için epy uğraşmam gerekti.
    Hastane binası neredeyse 50 senelik ve bildiğim kadarı ile hiçbir serviste tek kişilik özel odası yok ekstra ücret teklif etseniz bile özel oda uygulamaları yok ellerinde bulunan bütün mekanları alabildiği kadar yatak ile doldurarak mümkün olan en fazla hastaya hizmet vermeye uğraşıyorlar. Buna karşın hijyene gerçekten özen gösteriyorlardı ve yemekler gayet yenilebilir durumdaydı (yemek ve temizlik hizmetleri sözleşmeli özel şirket tarafından yapılıyordu en ufak şikayette adamlara ceza kesiyorlarmış bu nedenle hastalarla aralarını iyi tutmaya özen gösteriyorlardı) . Sözün özü sağlık sistemimizi övmeye çalışmıyorum ben şanslıydım İbni Sinaya düştüm eminim Ankarada da Haydarpaşayı aratmayacak dehşette devlet hastaneleri vardır temennim tüm sağlık kuruluşlarımızın İbni Sina hastanesi (bilmeyenler için özel hastane değildir) nin standartlarını yakalamalarıdır.

    Sevgilerimle
    DAHA GİDİLECEK ÇOK YOL ,ÖĞRENECEK ÇOK ŞEY VAR

  13. #13

    Üyelik
    21 Eylül 2012
    Şehir
    Bursa
    Motosikleti
    Bajaj dominar
    çok büyük geçmiş olsun. acilde servisi için sıra bekletilmeniz, servisde ameliyat için sıra bekletilmeniz hiç normal değil. kaldı ki platin parası nedir onu hiç anlamadım. bu gibi durumlarda işini düzgün yapan hastane ve kurumlara denk gelebilmek şans işi. tekrar geçmiş olsun
    Cehennem yerinde hiç ateş yoktur,
    Herkes ateşini bu dünyadan götürür.

  14. #14
    ercan41 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    06 Ocak 2013
    Şehir
    Kocaeli
    Motosikleti
    Piaggio X9 500&Sym Wolf 250
    Tüylerim ürperdi yaşananları okudukça kaza geçiren arkadaşa Allah şifasını versin çok üzüldüm
    Bir yere gitmek için arabaya binilir,Motora binmek için her yere gidilir

  15. #15
    ferguson - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    15 Eylül 2009
    Şehir
    bodrum - muğla
    Motosikleti
    2012 xmax
    Alıntı oocan adlı üyeden alıntı Mesajı göster
    Hemen hemen aynı tarihlerde Ankarada sağ ayağımı fibulada 3 tibiada 3 adet olmak üzere 6 yerinden kırdım, gelen ambulans İbni Sina hastanesine kaldırdı , acil müdehale yapılsın nasıl olsa özel hastaneye geçerim diye düşünürken hastahanedeki doktorların ve görevlilerin ilgili davranışları ile fikrimi değiştirerek tüm tedavimi ve ameliyatımı orada tamamladım , yukarıdaki arkadaş ile aynı ameliyatı geçirdim sağ kaval kemiğimin içine yaklaşık 40 cm lik bir çubuk ve onu sabitleyecek 5 çivi uygulandı . Kırılma sonrası sakinliğimi koruyup ayağımı oynatmadığım için kemik deriyi yırtıp dışarı çıkmadı ve bu benim için büyük şans oldu açık yaram yoktu 14. gün hastaneden koltuk değneği ile kendim yürüyerek çıktım. Sosyal güvencem olduğu için hiçbir ekstra ücret ödemedim , acile girdiğim andan itibaren serviste yatağıma çıkana kadar yanımdan ayrılmayan ve benim tüm ihtiyaçlarımla ilgilenen hastabakıcıya bahşiş kabul ettirebilmek için epy uğraşmam gerekti.
    Hastane binası neredeyse 50 senelik ve bildiğim kadarı ile hiçbir serviste tek kişilik özel odası yok ekstra ücret teklif etseniz bile özel oda uygulamaları yok ellerinde bulunan bütün mekanları alabildiği kadar yatak ile doldurarak mümkün olan en fazla hastaya hizmet vermeye uğraşıyorlar. Buna karşın hijyene gerçekten özen gösteriyorlardı ve yemekler gayet yenilebilir durumdaydı (yemek ve temizlik hizmetleri sözleşmeli özel şirket tarafından yapılıyordu en ufak şikayette adamlara ceza kesiyorlarmış bu nedenle hastalarla aralarını iyi tutmaya özen gösteriyorlardı) . Sözün özü sağlık sistemimizi övmeye çalışmıyorum ben şanslıydım İbni Sinaya düştüm eminim Ankarada da Haydarpaşayı aratmayacak dehşette devlet hastaneleri vardır temennim tüm sağlık kuruluşlarımızın İbni Sina hastanesi (bilmeyenler için özel hastane değildir) nin standartlarını yakalamalarıdır.

    Sevgilerimle
    hemen yanında numune var. bir de orayı görseniz. geçmiş olsun bu arada.
    meğerse aşk imiş canın mayası

  16. #16
    egelim 43 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    01 Haziran 2009
    Şehir
    KÖTAYA
    Motosikleti
    Mondial 125 UPM (Pizzacı moturu) :)
    Aman Allahım okudukça darlandım kabus gibi resmen Allah kimseye kaza bela vermesin böyle durumlara düşürmesin kaza yapan arkadaşımızada çok geçmiş olsun inş. tez zamanda eski sağlığına kavuşur
    "HERKESİN DOĞRUSU KENDİNE DOĞRU"eşşşşşekkkk gibi çalış insan gibi yaşa bumu la dünya?

  17. #17
    özcan1980 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    06 Mart 2009
    Şehir
    Bursa / Çanakkale
    Motosikleti
    KLE 500
    Sonra doktoru dövdüler diye çıkıyo haberlerde.....
    Doğduğunda Sen Ağlarken Herkes Gülüyordu.
    Öyle Bir Hayat Yaşa ki; Öldüğünde Herkes
    Ağlarken Sen Gülüyor Ol !

  18. #18
    Serk21 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    15 Kasım 2008
    Şehir
    KOCAELİ
    Motosikleti
    KTM DUKE 390
    vay arkadaş ya,ben 40 gün hastanede yattım haydarpaşa da ve gece bu hemşire ile doktorun aynı anda ortadan kaybolma ve bir türlü bulunamama olayını anlayamadım!(aslında çok iyi anladım) ve beni de resmen öldüreceklerdi dayımlar hastaneyi basıp kurtardılar..Ahhh ah nasıl vicdansız doktoru hemşiresi hastabakıcısı.. nasıl da cahil okumuş eşşekler..
    Karadeniz - Giresun.

  19. #19
    APALA - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    09 Kasım 2012
    Motosikleti
    ARMadillo
    kızayım mı, isyan mı edeyim, ne deyim bilemedim. memleket işte kurban olduğum...
    Güvenebileceğimiz tek gözler, kendi gözlerimizdir.

  20. #20

    Üyelik
    18 Nisan 2012
    Şehir
    BERLIN
    Motosikleti
    CBF1000.A Hoda 2011 model
    Herkese Merhabalar Evet okudum bütün yazilari. Malatya turgut özal arastirma hastahanesinde sirasi gelen bayana hey artis sira sende diye cagiriyorlar.evet kan insanin beynine sicriyor zurnanin son deligi.


1. sayfa 12 SonuncuSonuncu

Konu içerisindeki kullanıcılar

Şu an bu konu içerisinde 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 misafir)