Şiir - Deneme Yazıları Sevenler Başlığı

[yürekçe]

MÜTEVAZİ

Gönlüm şaraptı sana a bekri
İçmesini bilmemişsin demek ki.
Lakin isabet olmuş, adımız çıkardı
Seninki ayyaşa, sebile benimki

Gönlüm şaraptı sana e bekri
İyi ki içmemişsin demek ki;
Yoksa başımız fena çarpardı
Gökyüzüne senin, yeryüzüne benimki

YÜREKÇE
28-09-2017
05:11

---------- Mesajlar birleştirildi - 04:50 ---------- bir önceki mesaj zamanı 04:17 ----------

DOGMATİK

Ben ölürsem, şiirden ölürüm kardeşim
Şiirden ölürüm de, şiir gibi ölmem işte!
Başımda vezin bir bela
Redifli, kafiyeli bir sevda;
Okunası umut, söylenesi bilinç..
Açıkçası,
Bir heceden doğduktan sonra,
şiirden de ölünür be kardeşim..

YÜREKÇE
22:50
24-08-2016

---------- Mesajlar birleştirildi - 04:51 ---------- bir önceki mesaj zamanı 04:50 ----------

ESMER PERDE

"Allah günahlarını affetsin"
dediğinde,
"Yine ne suç işledin ki" dediğimdeki yüz ifaden..
Ah, gözlerimin son perdesi; sen..
Kapanırken O müziği tekrarla ki,
Bir daha açılmayacağını anlayabileyim
ve eşlik edeyim tükenmeyen mısrayla..

Sen, gözlerimin son esmer perdesi, ah;
Eşhedü enlâ ilehe illallah..

YÜREKÇE
00:17
30-08-2016

---------- Mesajlar birleştirildi - 04:54 ---------- bir önceki mesaj zamanı 04:51 ----------

YOKSA!'YA YARGI?

Herkes amel defteri elinde varacak haşr'da
Varacak elleri titrek gözleri yerde
Ben, kollarımda hayalinle varacağım huzura
Ve yoklugun dile gelecek;*
Günahı da, sevabı da bu diye..

YÜREKÇE
23:35
30-08-2016

---------- Mesajlar birleştirildi - 04:55 ---------- bir önceki mesaj zamanı 04:54 ----------

BİR'İM

Bir uzun şiirde bulurum
Ya da,*
bir uzun şiirde anlatilabilir sanmıştım;
Oysa,*
Çok uzun bile kısa kalırmış tarifine..
Vay be,
Ne uzun kelimeymiş; O!

YÜREKÇE
04:47
31-08-2016

---------- Mesajlar birleştirildi - 04:56 ---------- bir önceki mesaj zamanı 04:55 ----------

ES SAHİ

Dünyayı da sirtlamistim,*
yoklugun kadar ağır gelmedi..
Ve hayat..
Devam eden kesik çizgiler gibi;
Belli belirsiz, daimi..

Sahi!

SENCER
08:05
03-08-2016

---------- Mesajlar birleştirildi - 05:01 ---------- bir önceki mesaj zamanı 04:56 ----------

YANAK BE!

Bugün, yanakların gibi şarkılarım;
gülümsemeyi anımsatıyor..
Ve bir de öpmeyi.
Öpmek demişken de*
Al al yanak ve de elma...
Elma ve cennet ve Havva;
Ah Adem ah...
Ne de haklıydın;
Ben de olsam, aynısını yapardım!..

YÜREKÇE
03:01
07-09-2016

---------- Mesajlar birleştirildi - 05:02 ---------- bir önceki mesaj zamanı 05:01 ----------

SIR'DAŞ

İnce ince düşünüyorum seni,
Saç saç, tel tel, kirpik kirpik..
Daha da inceltirim dilersen;
sıratım olur musun?


YÜREKÇE*
10:16
09:09-2016

---------- Mesajlar birleştirildi - 05:05 ---------- bir önceki mesaj zamanı 05:02 ----------

ZAHİRİ

İlle de bir kurban gerekse
Denir ki; otu çek köküne bak
Cebrail ve koç ve İsmail kimse
Vahdet-i vücud ile en el Hâk

YÜREKÇE
22:06
12-09-2016

[The Dude]

GAM ÇEKME HALİNE
Gam çekme haline divane gönül
Sana da bulunur, elde neler var!
Ayva mı, turunç mu, nar mı istersin?
Sun elini beri, dalda neler var!

Bunu ben demedim;aşıklar diyen,
Yaralı sineme hançerler koyan,
Bilmem boz geyiktir, bilmem ak ceylan,
Yüce yüce sarp kayada neler var!

Karacaoğlan der ki, yaralı sinem,
Elimden aldırdım gül yüzlü sunam,
Kimi cennet ister, kimi cehennem,
Cennetten beride yolda neler var!

Karac'oğlan

[yürekçe]

ANLAYAN'a

Yüzlerini yel götürür, gözlerine güneş çek
Yağmur, yanak rengin yağsın, bulutlara kına ek
Lübnan yeniden kurulur, yine şenlenir Beyrut


Ama, senin gözlerinin savaşı bitmeyecek!...

[The Dude]

DÜŞERİM


Bazan oturduğum yerde
Kendikendime dalıp giderim,
Bulanık geçmişimle.
Genişleyen halkalar çizerim,
Bir düşün uyanık imgesine.

Gölünüze taş düşerim.

Sizse hep konuşursunuz
Sığınıp kof sözlere,
Kaçarak kendinizden
Uğuldayan hüznünüzle.
Telâşla geceyi bulursunuz.

Gözünüze yaş düşerim.

Metin ALTIOK

[yürekçe]

MEY FALI

yıldızlara baktım yağmurlu bir gündüzde
Ne yıldız vardı ne de gün, o gül yüzünde
Akşamdan kalma buz
ve geceden kalma bir meyhane önünde
Güne dem vurdum, güle bir gülüş....

Sararmış insanlar ve tekerlekler trafikte
Rengarenk lambalar koşturuyor ahenkte
Kargaşa sarmış o ıssız yolda hepimiz yalnız
Düşe dem vurdum, suça bir gülüş...

Kırılmıştı camları evlerin, insanlar darmadağın
Hangi parçasını birleştirsen, eksiktir yalnızlığın
Ayaklarımda yorgun ve delinmiş ayakkabım
Adımca dem vurdum, yola bir gülüş...

Yürekçe kesip gitme, dizeleri dilinle
Her meyinde bir dem, her dem ise meyinde
Tüm meyler toplansa da damla değil s.k.mde
Kadehlere dem vurdum, sakiye sövüyorum...

YÜREKÇE

[The Dude]

selam size büyük durumlar, doruk anlar
dağ görgüsü kazanır ağrı'yı bir kez görse de kişi
marmara'dan yirmi yılda çıkaramayacağı gerçeği
okyanusu beş dakika seyretmekle kavrar

süreya

[yürekçe]

selam size büyük durumlar, doruk anlar
dağ görgüsü kazanır ağrı'yı bir kez görse de kişi
marmara'dan yirmi yılda çıkaramayacağı gerçeği
okyanusu beş dakika seyretmekle kavrar

süreya

Mevlana denilen göl, şems denilen çağlayanla deniz olmadı mi?

---------- Mesajlar birleştirildi - 12:15 ---------- bir önceki mesaj zamanı 12:08 ----------

BAHANEDEN BANA NE...

Çicekmişim..
Bahara ne!
Yagmursam buluta
Soguksam günese laf mı düser
Cevheri bensem ve merkeziysem evrenin;
Sakın cevap vermeyin, vallahi pis söverim

YÜREKCE
12:07
02-10-2017

[oluroyle]

O gece, soluksuzdum
Ellerimi uzatsam,dokunurdum
Gözlerimi kapatsam,duyardım
Korktum..
Belki yittim
Gidemedim
Ne kelimeler döküldü dudaktan
Ne hisler
Ne düşünceler uzaklaştı akıldan
Ne hissizleşti ten
Korktum..
Ellerim boşlukta kalırsa diye korktum
Bir üzüm salkımı gibi salınmaktan korktum
Yalnızlıktan
Nefes kesen zifiri karanlığından korktum
Senden korktuğum kadar o gece, ben çok korktum..
21.52
02.10.2017
oluroyle
adı da korktum olsun

[yürekçe]

GÜNAH GÜNÜ

Gül izinden öpüp sar yaralarımı
Bir kara gülün izinden
Çocukluğumun dizinden
Bluğ bluğ karşılıksız öp beni, mektuplarım gibi..

Gece iniyor
Su akıyor derelerden
Nehirlerden taşarak geliyor coşkulu
Seni arzulamak gibi sessiz ve uğultulu

Gece iniyor
Sen kaldır eteğini;
Gün bitmeden ıslan kasıklarımdan
Gece iniyor kadın, farkında mısın
Bu günü de ayrı tutmayalım
her günü bulaştırdığımız elma günahlarından..

Gece iniyor
Kaldır eteğini aya
Ve kollarını uzat cehennemi sarmaya..
Akan sulara koş şimdi kadın,
Cehhemden firari alevler damlıyor
Gül izinden öp beni kadın
Öptüğün yerlere cehennem dokunamıyor

YÜREKCE!!!

[The Dude]

GÜNAH GÜNÜ

Gül izinden öpüp sar yaralarımı
Bir kara gülün izinden
Çocukluğumun dizinden
Bluğ bluğ karşılıksız öp beni, mektuplarım gibi..

Gece iniyor
Su akıyor derelerden
Nehirlerden taşarak geliyor coşkulu
Seni arzulamak gibi sessiz ve uğultulu

Gece iniyor
Sen kaldır eteğini;
Gün bitmeden ıslan kasıklarımdan
Gece iniyor kadın, farkında mısın
Bu günü de ayrı tutmayalım
her günü bulaştırdığımız elma günahlarından..

Gece iniyor
Kaldır eteğini aya
Ve kollarını uzat cehennemi sarmaya..
Akan sulara koş şimdi kadın,
Cehhemden firari alevler damlıyor
Gül izinden öp beni kadın
Öptüğün yerlere cehennem dokunamıyor

YÜREKCE!!!

süreyanın cesareti var.
gönlüne sağlık

Biz gamsız sarhoşlarız, aydın karanlıklarız
Hem kadehle solukdaş, hem ayrılıklarız.

Sevgilinin kaşları eğdi kaderimizi
O günden bugüne dek düşmüş yaratıklarız.

Ey gülüm, sen daha dün parçaladın göğsünü
Ama biz ta doğuştan kızıl şakayıklarız.

Lale gibi ortada yalnız kadehi görme,
Şu yaramıza da bak, gör nasıl aşıklarız.

Şiirdeki renge, hayale bakma hafız,
Sadece boş levhayız, dokundukça çınlarız.

Şirazi


bir de

TABANCA


Sigara içenlere ateş etmeyiniz
Evli bir kadınla rakı içerken
Rozet gibi göğsüne takmış cesaretini
Ben Mitridat'tan sözettim siz etmeyiniz

Eski bir Osmanlı paşası gibi
Feodaliteyi süpüren bıyıklarıyla
İstanbul, İstanbul uzakta
İstanbul'a ateş etmeyiniz

Tutalım yanılıp ateş ettiniz
Şeker Ahmet Paşa'nın resimlerini
Eski hececilerin şiirlerini bir de
Ben çok seviyorum siz de seviniz

cemal

bir kez evli bir kadınla rakı içerken mitridattan bahsettim.
dediği gibi siz etmeyiniz.

(arıyorum seni telefonu açmıyorsun)

[yürekçe]

KORKAKLARA

Kaçma!
Çünkü kaçman saçma...
Kovalatıp yoramazsın...
Çünkü; korkaksın!
Korkağın peşinden koşmak
Suya yazı yazmak
kadar boş...
Oysa yüreğimde
öyle loş
bir köşe yok
cesaretten artakalan...
Ve gördün ki
yüreğimi talan
edecek sevda yok sende
ve ben
prensipte
sevişmiyorum sevdasız bir bedende...

Kaçma!
Peşinden koşturamazsın;
Çünkü, korkaksın!
Dilersen ama koş
fakat,
Bir kovan kadar boş
yüreğinde aşk patlamaz senin,
Bu yüzden boş bir tetik gibi
Bakıyor gözlerin...

Dilersen, şimdi kaç;
ama kendinden!
Kalmayı, cesareti
ve kendini bilemeden!

YÜREKÇE

[The Dude]

AKBABA

tepemde bir akbaba
hırsla ölmemi bekliyor
ben ise düşünüyorum
nasıl bir tuzak kurayım ki
bana yaklaşsın da
onu vurayım
soluk almak için
oturmaya kalksam
işte yıkıldı diye
saldırıyor yüzüme
onu vurmak için
anlayınca fırsat beklediğimi
hızla dönüyor gökyüzüne
kuşaktan kuşağa
onca insanlar öldü
yem olarak, şu ihtiyar akbabaya
deneyimlerim sesleniyor ki
bitimindeyiz zamanın
yaklaşan bir sonu var
ya senin, ya ihtiyar akbabanın
bu cadı, bu kocamış
leş yiyenin yazgısı, sana bağlı
başaramazsan eğer
sıran geldi demektir
tepemde bir akbaba
hırsla bekliyor ölmemi
vay eğer
fırsatı ben kaçırırsam
dökülüyor suskunluğuna akşamın
ezanın ayak sesleri
kent akşamının hayalinde yanıyor
altın ormanları düşlerin
ve odamın suskunluğunda
cuma akşamıyla uğraşıyor
ezanın ayak sesleri
benim elimde kitap
cuma akşamı sessiz
kopuk kopuk geliyor kulağıma,
ezan
kime söylüyor
ne diyor
kent
uğraşıyor Cuma akşamıyla
ve o garip ses
yalın bir köylü gibi
yitiyor kentin çağıltısında
ben yine
kitap okuyorum
Füruğ Ferruhzad



çakmağı yandıran kavdır
demiri dövdüren tavdır

biz senin tavını bol eyledik.

[The Dude]

Kaplan! Kaplan! gecenin ormanında
Işıl ışıl yanan parlak yalaza,
Hangi ölümsüz el ya da göz, hangi,
Kurabildi o korkunç simetrini?

Hangi uzak derinlerde, göklerde
Yandı senin ateşin gözlerinde?
O hangi kanatla yükselebilir?
Hangi el ateşi kavrayabilir?

Ve hangi omuz ve hangi beceri
Kalbinin kaslarını bükebildi?
Ve kalbin çarpmaya başladığında,
Hangi dehşetli el? ayaklar ya da

Neydi çekiç? ya zincir neydi?
Beynin nasıl bir fırın içindeydi?
Neydi örs? ve hangi dehşetli kabza
Ölümcül korkularını alabilir avcuna?

Yıldızlar mızraklarını aşağıya atınca,
Göğü sulayınca gözyaşlarıyla,
Güldü mü o, görünce eserini?
Kuzu'yu yaratan mı yarattı seni?

Kaplan! Kaplan! gecenin ormanında
Işıl ışıl yanan parlak yalaza,
Hangi ölümsüz el ya da göz, hangi,
Kurabilir o korkunç simetrini?

Çeviri: Selahattin Özpalabıyıklar
William Blake

[yürekçe]

ESGİ'DEN KIRGI

Göğe ve
toprağa bakarsınız
seyredersiniz kuşları
imrenirsiniz...

Dal olsun diye kuşa
bir fidan dikersiniz..
Ve,
rüzgar ihanet eder;
kırılırsınız!

YÜREKÇE
28-05-2013
11:05

[yürekçe]

MERHEM

Kaç yıl geçti üzerinden..
ve böyle başlar çoğu hasret şiiri
ve belki tufandan arta kalan yıllardır
bu acının geçmesinin beklenmeyişi..

kaç yıl üzerinden
üzerimden bu tufan kaç yıl
Nuh'tan mı kaldım
İsa'nın Tuva'sından
Yusuf'un kuyusundan
kaç yıl önceydi ciğerimi söken bu tufan?

Ne seni bekledim oysa
Ne de sen beni bekledin;
Bilmem mi..
Ah be karaca bakışlı
bilsem şu acısı geçecek sensizliğin;
Ölmem mi?

YÜREKÇE
09-11-2017
00:30

[yürekçe]

KUSURSUZ CİNAYET

Yanmış barut kokusuyum ellerine sinen
Kimbilir; belki de cinayetinim senin
Ve sen bende öldürmüşsündür kendini
Ve yine bana gömülmüşsündür ..

Bir gülün dikeniyim belkide , gül sen değilken
Bir dalın ağacı da olmak mümkün, sen rüzgâr iken
Ve her gölgem her saat sana amade
dinlenişin ben olur, yorgunluğun benden iken

Bir kılıç iziyim, bir ok yarası, bir tarihi savaştan
Dudağınla dağla beni, kan durulsun yavaştan
Sesin çarem olsun, saç telinse ebed sıhhatim
Dirilt ve öldürüp yıka beni gözlerindeki yaştan

Gözlerinle doğdum, gözlerin büyüttü bakışını emdim
Dudaklarında esir nefer, memelerinde muzafferdim
Kasıklarında, yanan iblistim, kül etsen de tövbesiz
Ancak, bir tek sözünde teslim olmuş heybetli kalelerdim

Simdi, bir romanın murekkebiyim ellerine bulasan
Tenine sinmek güzeldi, yıkanarak olay mahalini terket!
Dizeleri suç duyurun bu şiirin, her harfte parmak izin
sicilinde ben Yürekce; O kusursuz cinayet!...

YÜREKÇE
03:20
CUMARTESİ

[yürekçe]

BAHARDAKİ ÇIPLAK
Eskiyorum sende,
Biliyorum...
Belki de eskidim, emin değilim
Zaman gibi tutarlı değilim artık;
Her kıştan sonra bahar yok bazen
Ve bazen de günübirlik mevsimler solduruyorum...

Saçlarımda hâlâ akdeniz güneşi, sıcak
Ama saçlarım siyah değil artık
Ve evet kıvırcık ve sık
Ve sık sık dökülüyor ve bunda tutar var
Ve aritnetiği saç fırçamdaki abaküsümde

Eskimiş ve unutulmuşumdur belki
Ve sen hatırlamazsın yazdığım aşkı
Yani benim yazdığım aşktır bende;
Sen üstüne bile alınmazsın ve oysa
En çok sana yakışıyordu o bahardan elbise..

Nereye gider bu alfabe, tanrım yol göster
Serin bir rüzgar, bir eski bırakılmış tiryakilik sigara
Ve bir seni sevmeyi bırakamadım
Bir de şiiri, en çok sana okurkenkileri ve senin için
Ve göğsümde gözlerin sımsıcak
Ve ellerin her zamanki yerinde;
Nefesin kumsal gibi, dinlendiriyor
Ve adın bende her gün yenileniyor
Ben sende eskidim mi, eskiyor muyum
İşte bunu bir tek bahardaki çıplak biliyor...

YÜREKÇE
01-12-2017
02:12

[yürekçe]

DEME!

Körlük deme
Yakup'u kör eden Yusuf'un hasreti mi kader mi?
Ecel deme
Başlayan sefer mi, azrail mi misafir mi?

Her kul erecek elbet sırrın bilmediğine
Sır deme gözüm, karanlıkta güneşi görmediğine

Ne dedi derim bu adam gece yarısı
Yarıyı bilmeden;
Gece mi, beden mi ruh mu anda kim?

Yürekçe
07-12-2017
02:40

---------- Mesajlar birleştirildi - 02:51 ---------- bir önceki mesaj zamanı 02:47 ----------

Çiçeği.tattım arı dilimle
Dilimin ucunda adın, kara vehimle

Çiçeği tattım kovanca kurdum
Lakin peteğin tadı yok, şirinlik gitti senle

Yürekçe

[yürekçe]

İÇİNDE MARTI OLMAYAN ŞİİR

Olur mu olur;
Vakti gelmiştir
damlanın
damlamasının...

Olur mu olur;
Özlemişsindir;
Boğma rakı ve deniz
ve patlamış dudaklardan süzülen kan gibi
şafak rengi şiirlerle öpüşmek
ve kırbaç şaklamasında şimşek!
Gökgürültüsü yerine
yürek gümbürtüsünde ürpertmek denizkızlarını;
ve olur mu olur;
sen yağdırmak etime; sisli bir düş gibi...

Olur mu olur?
Ve her şey,
sabahın körü gibi kalabalığa siyah;
Oysa bana, gözlerin gibi mavisiz akdeniz
ve sana ben işte Yürekçe!
Ve işte bize, biz gibi saklı özlem;
öylece!!!...

YÜREKÇE
10-12-2017
07:03

[hachiko]

İÇİNDE MARTI OLMAYAN ŞİİR

Olur mu olur;
Vakti gelmiştir
damlanın
damlamasının...

Olur mu olur;
Özlemişsindir;
Boğma rakı ve deniz
ve patlamış dudaklardan süzülen kan gibi
şafak rengi şiirlerle öpüşmek
ve kırbaç şaklamasında şimşek!
Gökgürültüsü yerine
yürek gümbürtüsünde ürpertmek denizkızlarını;
ve olur mu olur;
sen yağdırmak etime; sisli bir düş gibi...

Olur mu olur?
Ve her şey,
sabahın körü gibi kalabalığa siyah;
Oysa bana, gözlerin gibi mavisiz akdeniz
ve sana ben işte Yürekçe!
Ve işte bize, biz gibi saklı özlem;
öylece!!!...

YÜREKÇE
10-12-2017
07:03

https://www.youtube.com/watch?v=-sg1b3QHx6w" width=320 height=288 type=application/x-mplayer2 controller="true" loop="0" transparentstart="1" autostart="false">