Bu da benimki, zamanında taşınmalarla kaybolan(sanırım kitap sever nakliye işçileri var) ya da alıp unutan arkadaşlar sayesinde bunun yarısı kadar daha dolardı herhalde. Bu arada bu görünen yüzü, bir de sığmadığı ve yer olmadığı için en az üçte biri kadar daha dolaplarda, baza altlarında olanlar var, bir gün daha büyük ve müstakil bir ev alabilirsem İstanbul dışında, bir odayı sadece kütüphane yapma planıyla bekliyorlar zavallılar. Bu arada en üst sol raf motosiklet kitaplarına ait.
Kedi ve kitap nedense hep birlikte anılır, bense uzaktan sevenlerdenim kedi mahlukunu Bu arada Kırmızı kedi yayınevinin kitaplarını tabii ki severim.
Şaka maka kitaplardan konuşmak heyecan veriyor adama yahu. Normalde pek bahsetmem, ama bu işi seven birilerini görünce insan konuya girmeden edemiyor. Ne mutlu kitap okurlarına.
Zaferce sizin kedi geceleri gizli gizli kitap okuyor olmasın,kitaolarla pek bir samimi gördüm.
O ne samimiyet sabaha kadar ders çalışmışta,kitapların arasında uyuyakalmış gibi.
Darağacında üç fidan
Yazarı nihat behram.
Yeni aldım ara ara okudum bu idam öncesi ailelerine mektupları çok can alıcı.
Mete Han romanını okuyorum şu ara. Çok beğendim tavsiye ederim. Yazarı Ahmet Haldun Terzioğlu.
bitirmek biaz vaktimi aldı,
aslında tam bitirmedim,
bir kaç sayfa kaldı.
her ne kadar içerisinde motosiklet bakımı ibaresi geçiyor olsa da tam anlamı ile motosiklet ile ilgili değil,
motosikleti bir disiplin olarak ele alıyor ve bireyi ve motosikleti anlamlarından ziyade manaları ile irdeliyor,
roman olma konusunda çok başarılı bir kitap değil,
felsefi aktarımı daha yüksek,
felsefe ile hiç bir ilginiz yoğ ise bitiremeyebilirsiniz,
şaşılacak bir şey değil.
tekrar okumayı düşündüğüm bir kitap,
tabi felsefe bilgilerimi tazelemem gerekiyor.
bir parça paylaşmak gerekir ise ;
motorun egzosunu tamir ettirdiği usta dahi tek başına bir kaitabı hak eden bir karakter.
telefonda bi uygulama var "kitapdostum"
cok kitap okuyanlar bütçenizi zorluyorsa sürekli kitap almak (benim okuduklarım hep 35-40-45tl oldugu icin)
bu uygulamada profil oluşturuyorsunuz. takas listesi oluşturuyorsunuz takas etmek istediğiniz kitapları baska insanlarla takas edebiliyorsunuz
ptt kitap gönderimi 3 tl
istek listesi oluşturup istediğiniz kitapları ekleyip kimlerin takas listesinde oldugunu da görebiliyorsunuz. kitap yorumlarına bakabiliyorsunuz. çok pratik bir uygulama.
ben cok yararlı buldum ve sizinle de paylaşmak istedim.
genelde bilim kurgu- fantastik okumayı cok seviyorum.
oysho'nun kitapları da beynimi baya açıyor severek okuyorum
türkçe yazarlardan Azra Kohen- fi,çi,pi ve özellikle "AEDEN" beni yönlendiren kitaplardan oldu..
Duygusal olarak karanlık, karamsar kitapları sevenler varsa Tatar Çölü nü tavsiye ederim
osho kişisine fazla bulaşma,
zira samimiyeti olmayan öğütçünün tekidir.
kayıp zamanın izinde de
swann ile odette bölümündeyim yani başlardayım,
okurken kendimi çıplak hissettiğim ender kitaplardan bir tanesidir.
evvelden yazıp yazmadığımı hatırlayamadım.
Oğuz ATAY'ın Tehlikeli Oyunlar kitabını ,
öncesinde ya da sonrasında (tavsiyem sonrasında) Tutunamayanlar'ı tavsiye ederim.
tutunamayanlar popüler kültüre konu olmuşsa da Tehlikeli Oyunlar kısmen yer edinmiştir.
öyle değil mi albayım ?
can't be worried about that shit. life goes on man.
...
"oysa aşka ilişkin anılar, hafızanın genel yasalarından bağımsız değildirler; hafızanın kuralları da, alışkanlığın daha genel yasalarına tabidirler. alışkanlık her şeyi zayıflattığı için, bir insanı bize en iyi hatırlatan şey; aslında unuttuğumuz şeydir. önemsiz olduğu için unutulmuş ve bu sayede bütün gücünü koruyabilmiştir çünkü). işte bu yüzden, hafızamızın en güçlü kısmı bizim dışımızda, çisentili bir rüzgârda, bir odanın rutubet kokusunda veya yanmaya başlayan bir ateşin ilk andaki kokusundadır; kendi benliğimize ait, zekâmızın işe yaramaz diye küçümsediği şeyi, geçmişin son ve en güçlü kalıntısını, bütün gözyaşlarımız dinmiş gibi görünürken hâlâ bizi ağlatabilen şeyi bulduğumuz her yerdedir. bizim dışımızda mı? daha doğrusu içimizdedir, ama bizim kendi bakışlarımızdan gizlenmiş, iyi kötü devam eden bir unutuşa gömülmüştür. ancak bu unutuş sayesindedir ki, ara sıra eski benliğimizi bulur, olaylar karşısında o eski benlik gibi tavır alır, artık kendimiz değil, o insan olduğumuz için ve şimdi bizim ilgisiz kaldığımız şeyi o insan sevdiği için, yeniden acı çekeriz. günlük hafızanın parlak aydınlığında, geçmişin hayalleri yavaş yavaş solar, silinir, sonunda geriye bir şey kalmaz; onları bir daha bulmamız mümkün değildir artık."
çiçek açmış genç kızların gölgesinde - marcel proust
Son okudğum kitaplar: Ahmet Haşim - Bize Göre, Refik Halit Karay - Memleket Hikayeleri, Dr.Rıza Nur - Siyasi Risaleler
Ahmet Rasim - Şehir Mektubları, A.Hikmet Müftüoğlu - Çağlayanlar, Falih Rıfkı Atay - Çankaya, Falih Rıfkı Atay - Mütareke yılları.
Kindle denen e-kitap okuyucularından aldım. Keşke daha önce alsaymışım dedirtti bu cihaz bana. Önceden ne gerek var, tabletten falan da kitap okunuyor nasıl olsa diyordum ama bu cihazların ekranları aynı kağıt gibi görünüyor yani gözü yormuyor. Bir de tablet vb. gibi şeylerde kitap okurken de dikkati dağıtacak bir sürü başka uygulama varken bu cihazlarda bir tek kitap okunuyor yani dikkat başka bir şeye kaymıyor.
Bir de şarjı bitmiyor bu aletlerin, iki hafta yetiyor.
Son zamanlarda eski bilim kurgu romanlarına taktım. Iaian M. Banks adında bir yazarın romanlarını okuyorum. Gelecekle ilgili umutların azaldığı bu devirde iyi geliyor utopik şeyler okumak.
Eskiden çok kitap okurdum ama yaş 40'ı geçince artık gözlük ihtiyacı başladı, hala inatla gözlük almamakta direndiğimden normal kitaplar zor okunur hale gelmişti bana, bu yüzden son 3-4 yılda fazla kitap okuyamadım. ama bu elektronik kitap okuyucuları bu anlamda da bizim gibi yaşlılar için ideal aletler. Her türlü kitap internetten bulunabiliyor.
En son kitap fuarına çocuklarla gitmiştik, zaten çocuklar 3 yaşından beri kitap fuarına her yıl gider bir sürü çocuk kitabı alırız. Bu yıl ilkokula başladılar, okumayı öğrendiler diye kitap fuarından daha çok kitap aldık.
Ne güzel ki çocuklar da kitap okumayı sever oldular. Artık kendimiz okuyabiliyoruz yatarken bize kitap okuma biz okuruz diyorlar.
Kitap okumak o kadar keyifli bir şey ki, mesela bir filmin kitabı varsa filmi izlemektense kitabını alıp okumayı tercih ederim. Filmde sonuçta yönetmenin hayal gücü ile kısıtlıyız ama kitap öyle değil, bizi de katar işin içine.
Netflix vb. servislerden dizi izlemeyi çok severdim. Ama son zamanlarda dizi ya da film izlerken çok sıkıldığımı farketteim. Dizileri bırak 1 dakikalık videoları bile sıkılmadan izleyemez oldum. Ama saatlerce kitap okuyorum ve sıkılmıyorum.
Son 2 kitap Olasılıksız ve Super Poze... kafam yandı .. Tounge Fu okuyacağım şimdi
En sooonnn Ursula le Guin Yerdeniz serisine başladım ve 3. kitapta kaldım, devam edemedim en kısa sürede tekrar başlayacağım kaldığım yerden.
Kendisi Harry Potter serisinin de ilham kaynağıdır.
Sürpriz sonlu kitap sevenlere orhan pamuk "beyaz kale" ve "benim adım kırmızı" tavsiye ederim ayrıca yine orhan pamuk'un "kar" adlı romanı tam bir başyapıttır dilimizde yazılmış olması bizim için o kadar büyük bir şans ki..
Eve geç varmak hiç varamamaktan iyidir..
Ocak'ta okuduklarım:
Tony Judt - Kötülük Kol Gezerken (Çok sağlam tespitlerle dolu geleceğe ve bugüne yazılmış makaleler, kapitalizme karşı yapılması gerekeni anlatıyor bi anlamda. Judt geç tanıdığım sıkı bir tarihçi)
Tardi - Ben Rene Tardi StalagIIB kampında savaş esiri(çizgi roman)
Tardı - Ben Rene Tardi StalagIIB kampında savaş esiri/Fransa'ya Dönüş(çizgi roman) - (Tardi'nin babasının 2.dünya savaşındaki esirliğini anlattığı harika bir çizgi roman, döneme ilgi duyanlara ve roman gibi çizgi roman okumak isteyenlere ısrarla tavsiye olunur)
Şu ara iki kitabı aynı anda okuyorum, birini işe giderken, diğerini evde:
Necip Hablemitoğlu - Köstebek (Adamın niye öldürüldüğünü daha ilk satırlardan anlıyorsunuz ve daha o zaman bu Fetullahçıları nasıl çözdüğünü de. Gerçek bir vatansevermiş.)
Metin Aydoğan - Geri Dönüşten Çöküşe. (Bu iki kitabı bir arada okumak esasında memleketin nasıl bu hale geldiğini çok daha iyi idrak ettiriryor insana, her ne kadar ben zaten bunu yaşça da çok iyi bilsem de, bilmeyen ya da hala anlayamayanlar için bence her ikisi de aydınlanma rehberi gibi. Özellikle Aydoğan ne yapılırsa düzeliriz'e de çözümler sunuyor.)
Bana göre kitap okumayan insan, hayatın yüzde ellisini kaçırıyor demektir. Ve hatta pek çok şeyi de yanlış anlıyor demektir.
Bu aralar iyiden iyiye memleket gibiyim, sağlık da, zihin de dalgalanmada. Son mesajlarım olabilir, hiç bir şey yazasım yok.
Haydi kalın sağlıcakla.
Forum ana sayfada sürekli şu kitabın reklamı var.
Okuyan var mı?
Alayım da kurtulayım bari!
Kitaplarda okuduklarımızı unutuyorsak hâlâ neden okumalıyız?
yukarıdaki yazıyı doktora unutkanlık üzerine danıştıktan sonra denk geldim,
şahsıma özgü bir durum olmadığını görünce epey sevindim.
can't be worried about that shit. life goes on man.
Şu an bu konu içerisinde 2 kullanıcı var. (0 üye ve 2 misafir)