ben kesinlikle istemem , o zaman stoppie yapamamki
ben kesinlikle istemem , o zaman stoppie yapamamki
Kimi gerekli demiş kimi gereksiz, gerkesiz diyenlerin çoğu sport modellerde frenlemenin ustaca yapılması gerektiğini savunmuş. Haklılar da, ama sadece bir konuda; evet, eğer böyle bir modele biniyorsan çok şeyde ustaşlamalısın, frenaj da dahil.
Fakat spor model kullanan kaç kişi bu bilince sahip, kaçı yarışmayı sevdiği için biniyor bu modellere ve bir şeyler öğrenmeye gayret ediyor. Çoğu insan trafikte ulaşım için kullanıyor, kimi apaçilik yapmak için, kimi bilmem ne için ama pek azı pistlere çıkıp bu makinaların hakkını veriyor. Fakat daha pist nedir bilmeyen bir çok arkadaşımız malesef youtube'a 299 km/s videosu koymak için otobanlara çıkıyor.
Bu 299 km/s hızı yapan insanların kaçı "mükemmel frenleme nasıl yaparım acaba, çünkü çok önemli" deyip çalışmış, inanın çok merak ediyorum, bence pek azı. Kaçı viraja en iyi, en emniyetli nasıl girer, nasıl çıkarım bunu çalışmış bence yine pek azı. O yüzden abs çok gerekli bir sistem her motosiklet tipinde. Yalnızca Türkiye'de değil dünyanın birçok yerinde bu modeller sevilir ve sadece trafikte kullanılmak üzere alınır ve kullanılır. Şimdi sıradan her sürücüden her koşulda mükemmel frenleme yapmasını beklemek ne kadar doğru. Bu işin birinci ayağı.
Sürekli pistlere çıkıyor olsak, hepimiz frenlemede dört dörtlük olsak amenna ama trafikte ustalıkta sökmez, çünkü trafikte beklenmedik şeyler olabilir ve aniden frenlere tüm gücünüzle asılmanız gerekebilir.
Kim, duracak mesafe kalmamışken önüne atlayan bir çocuğa vurmak isterki? Ne yaparsınız? ustalığınızı mı konuşturursunuz? dozajlama yapıp optimum duruşumu düşünürsünüz? Yoksa allah ne verdiyse frenlere asılıp hakimiyetinizi kaybedip düşermisiniz? ya da önünüze biri kapı açsın aynı şey. Veya kavşakta sizi farketmeyen bir araç buz gibi asfaltta daha lastikleriniz bile ısınmamışken önünüze atlayıversin. Düşüp asfaltta kayıp arabaya doğru ilerlerken "Halbuki ben bu fren tekniğinde epey iyiydim mi diyeceksiniz", o durumda Rossi de olsa düşer. Bir, mükemmel lastik sıcaklığı yok, iki beklenmedik bir durum olmuş, üç yol kaymak asfalt değil, eğri büğrü olabilir, istemeden bir kolunuza daha çok yük binebilir. Kısaca orası pist değil ve pistteki teknikler trafikte bir işe yaramaz.
Çünkü istemeden de olsa vurmamak için fren limitini geçeceksin, bu bir refleks, pistte düşmeye benzemez trafikte düşmek. Kıvırmaca yaparım demeyin yapamayacağınız bir ortamın vuku bulduğunu düşünün, yani önünüze atlayan araba yolu tamamen kapamış. Bu da işin ikinci ayağı.
Abs olsa ne olurdu bir de bunu düşünün, bence iyi olurdu hem de çok iyi olurdu.
Bence ss'lerde istenildiği zaman iptal edilebilinir son derece hafif bir abs sisteminin geliştirilmesi çok güzel bir gelişmedir. Bu konuda çalışma yapan Honda'yı tebrik ediyorum.
Eğer sport model kullanan kişlerin işine gelmeyecek bir sistemi 600rr ve 1000rr modellerine takmayı düşünse idi Honda hemen bu işi halleder 2008'leri abs fren sistemi ile donatırdı ama adamlar daha araştırıyoruz diyor.
Sizce bu adamlar neyi araştırıyor. Bir sport model için en optimum en mükemmel abs nasıl olur onu araştıryor. Adam en hafif 600'lüğü yapmış neden abs takıp ağırlaştırsın ki, neden gereksiz gibi görülen bir sistemi aracına monte edip rakiplerinin geisine düşsün ki.
Araştırılıyor, daha araştırma safhasında belki Honda'da memnun kalmayıp, beklentisini alamayıp bu projeyi çöpe atacak.
Peki Honda, Kawa, Suzi, Ducati, Renault, Bmw, Mercedes vs. araştırmayı nasıl yapıyor. Önce mamulü tasarlıyor sonra bir kaç farkı prototip yapıyor sonra bünyesinde bulunan test pilotlarına kullandırtıp görüşlerini alıyor, bu bir döngü olarak devam ediyor kabaca böyle. Yoksa Ahmet ,Mehmet biz spor modellere abs takacaz ne dersiniz demiyor.
Bakalım ortaya ne çıkaracaklar hele bir çıksın öyle eleştirelim. Ağır ve kullanışsız bir şeyi piyasaya süreceklerini nereden biliyorsunuz daha çıkmadan. Ben bunun çok iyi bir gelişme olacağına ve bütün markaların zamanla bu sistemi spor modellerde kullanacağına inanıyorum.
Unutmayalım ki; bir zamanlar emniyet kemeri takmayı bile daha tehlikeli adleden bir toplumdan geldik. 15-16 yaşlarındayken, hız yapan bir abimize, niye emnniyet kemeri takmıyorsun dediğimde bana, çok yüksek sürhatte kaza yapınca arabanın dışına fırlamanın daha iyi olacağını savunmuştu ve buna da bayağı bir inandırmıştı kendisini. Airbag'in bile saçma olduğunu, abs'ler ilk arabalara uygulandığında bunu istemeyenleri dün gibi hatırlıyorum ama şimdi tüm modellerde abs standart Porcshe'de Ferrari'de bile. Yanında bir sürü donanımla geliyor unutmamak lazım, abs, edb, yok bilmem ne . Bu da işin üçüncü ayağı...
dgrmr;
çok sağlam bir analiz yeteneğine sahip.
Yazdığı mesajları ve yazım tarzını çok seviyorum.
Onun yazdığı yerlerde ekleme yapmam destek vermek içindir biline.
Hangi tip motosiklet olursa olsun, eğer motosikletinizi pistte kullanmıyorsanız ABS seçeneğini ihmal etmemenizi öneririm.
ABS mevzusunu daha önce tartışmıştık.
Bu nedenle oraya girmeyeceğim.
Fakat pist dışında frenlerinize köküne kadar asılabileceğiniz başka bir seçeneğiniz yok.
Ha pist içinde var mı?
Eğer fren teknikleri çalışma gibi gereksiz uğraşlarla vaktinizi harcamıyorsanız orada da yok.
Eğer sürüş eğitimi almaya karar verirseniz gideceğiniz herhangi bir profesyonel kursta size sert fren tekniğinden bahsedilecektir.
İlk uygulamanızda da muhtemelen düşersiniz.
Yani çalışılarak geliştirilecek bir tekniktir.
Çoğunuzun bununla uğraşacak vakti olmadığından en azından onun yerine aynı hareketleri tekerleri kitlemeden yapabileceğiniz ABS tekniğisize daha iyi gelecektir.
Son yıllarda çıkarılan SS ve SBK modellerini incelediğinizde stok modellerin daha çok cadde kullanıcısına hitap ettiğini fark etmişsinizdir.
Satılan motosikletlerin büyük çoğunluğunun caddede kullanıldığını düşünürsek bu da çok anlamsız gelmiyor bana.
Pistte de kullansanız eğer pilotaj eğitimi almamışsanız ABS yine de en önemli frenaj unsurunuz olacaktır.
İş sadece yarışırken değişir.
Yani eğer motosikletinizi yarışmak için kullanıyorsanız durum farklıdır.
Bu nedenle bana göre iptal edilebilir bir ABS sisteminden ziyade(çünkü bu çok kolay ve bugün de uygulanabilen birşeydir) çıkarılabilir bir ABS sistemi üzerinde çalışılıyor.
İşin uzaması bu nedenledir.
Yoksa aynı modelin ABS'li ve ABS'siz iki ayrı modelini çıkartmak çok da zor değil.
Kaldı ki hemen her ABS'li modelin bir de ABS'siz versiyonu günümüzde satılmaktadır.
Sanıyorum Honda'nın yapmak istediği şey, pistte kendini geliştirme sürecinde olan pilot ya da pilot adaylarının gelişimine tehlikesiz bir katkıda bulunmak.
Nasıl ki piste girerken motosikletimizin karenajlarından lastiklerine kadar bir takım değişiklikler yapıyorsak,fren sisteminde de bu tür müdahalelerde bulunmanın kolaylaştırılması amacı güdüldüğünü düşünüyorum.
Nazik sözlerin için teşekkürler Coq...
Nasıl Honda HESD'yi spor modellerinde standartlaştırdıysa (ve şu anda çoğu marka HESD olmasa da direksiyon amortisörünü spor modellerinde standartlaştırıyor), aynı şekilde Honda markasının spor modeller için aynı HESD gibi gelişmiş bir Abs modelini kullanıcılara sunacağına ve bu yeniliğin diğer markalar tarafından da kabul göreceğine inanıyorum.
Bakalım zaman bize ne gösterecek. Ben, kim ne derse desin spor modellerde Abs'nin olmasını sonuna kadar isteyenlerdenim.
Fiyat farkına gelince, eğer opsiyonel (iki versiyon) olursa bence en fazla arada 1.000ytl oynar, bu da bence çok büyük bir miktar değil... İstemeyen de almaz.
Fakat ben Honda'nın bu konuda iki ayrı versiyon yapmak yerine, tek versiyonda iptal edilebilir bir Abs yapacağını düşünüyorum ve bence böyle yapması daha doğru olur...
Gelecek yıllarda da, nasıl şimdi abs'siz otomobil yoksa abs'siz motosiklet kalmayacağına inanıyorum...
Şu an bu konu içerisinde 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 misafir)
