Kapat
Üye Girişi
Motovento
Motomax
1. sayfa 123 ... SonuncuSonuncu

10 Kasım ATA'YI ÖZLEMLE ANIYORUZ...

    REKLAM ALANI
  1. #1
    007 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    24 Mart 2006
    Şehir
    Etiler
    Motosikleti
    Burgman AN 650 Executive


    ATA'YI ÖZLEMLE ANIYORUZ...

    Bir kahramanın olağan yaşantısı;

    Atatürk yönetici ve lider kişilğinin yanısıra sade ve abartısız yaşamayı seçmişti. Kitap okumayı, müzik dinlemeyi, dans etmeyi, ata binmeyi ve yüzmeyi çok severdi. Zeybek oyunlarına, güreşe, Rumeli türkülerine büyük ilgisi vardı. Tavla ve bilardo oynamaktan büyük keyif alırdı.

    Sakarya adlı atına ve köpeği Fox'a çok değer verirdi. Zengin bir kitaplık oluşturmuştu. Akşam yemeklerine devlet adamlarını, sanatçıları ve bilim adamlarını davet eder, ülkenin sorunlarını tartışırdı.

    Temiz ve düzenli giyinmeye özen gösterirdi. Doğayı çok severdi. Sık sık Atatürk Orman Çiftliği'ne gider, modern tarıma geçiş yolunda yürütülen çalışmalara bizzat katılırdı. Fransızca ve Almanca biliyordu.

    Yaptığı tüm devrimlerin yanı sıra Atatürk'ün askeri ve bilimsel anlamda bazı yapıtları da vardı:
    Tâbiye Meselesinin Halli ve Emirlerin Sureti Tahririne Dair Nesayih
    Takımın Muharebe Talimi (Almanca'dan çeviri - 1908)
    Cumalı Ordugâhı - Süvari: Bölük, Alay, Liva Talim ve Manevraları (1909)
    Tâbiye ve Tatbikat Seyahati (1911)
    Bölüğün Muharebe Talimi (Almanca'dan çeviri - 1912)
    Zabit ve Kumandan ile Hasbihal (1918)
    Nutuk (1927)
    Vatandaş İçin Medeni Bilgiler (1930) Geometri (1937)

    Atatürk'ün ayrıca, 1915-1918 yılları arasında Anafartalar, Doğu Cephesi ve Karlsbad'daki hatıralarını yazdığı günlükleri de bulunmaktadır. Bunlardan basılmıştır. Bununla birlikte 1908-1938 yılları arasında Mustafa Kemal'in imza attığı, yazdığı, söylediği,kişisel notları dahil her şeyin toplandığı Atatürk'ün Bütün Eserleri adlı bir ansiklopedi de Kaynak Yayınları tarafından da hazırlanmıştır.

    Atatürk Soyadı kanunu ile birlikte TBMM tarafından kendisine "Türklerin Babası" anlamına gelen Atatürk ismi verilmiştir (24 Kasım 1934).



    KENDİ İFADESİYLE İLKELERİNİN TANIMI:

    1. Cumhuriyetçilik:
    Türk milletinin karakter ve âdetlerine en uygun olan idare, Cumhuriyet idaresidir. (1924)
    Cumhuriyet rejimi demek, demokrasi sistemiyle devlet şekli demektir. (1933)
    Cumhuriyet, yüksek ahlâkî değer ve niteliklere dayanan bir idaredir. Cumhuriyet fazilettir.... (1925)
    Bugünkü hükümetimiz, devlet teşkilâtımız doğrudan doğruya milletin kendi kendine, kendiliğinden yaptığı bir devlet ve hükümet teşkilâtıdır ki, onun adı Cumhuriyet'tir. Artık hükümet ile millet arasında geçmişteki ayrılık kalmamıştır. Hükümet millet ve millet hükümettir. (1925)

    2. Milliyetçilik:
    Türkiye Cumhuriyeti'ni kuran Türk halkına Türk Milleti denir. (1930)
    Diyarbakırlı, Vanlı, Erzurumlu, Trabzonlu, İstanbullu, Trakyalı ve Makedonyalı hep bir soyun evlâtları ve hep aynı cevherin damarlarıdır. (1932)
    Biz doğrudan doğruya milliyetperveriz ve Türk milliyetçisiyiz. Cumhuriyetimizin dayanağı Türk toplumudur. Bu toplumun fertleri ne kadar Türk kültürü ile dolu olursa, o topluma dayanan Cumhuriyet de o kadar kuvvetli olur. (1923)

    3. Halkçılık:
    İç siyasetimizde ilkemiz olan halkçılık, yani milletin bizzat kendi geleceğine sahip olması esası Anayasamız ile tespit edilmiştir. (1921)
    Halkçılık, toplum düzenini çalışmaya, hukuka dayandırmak isteyen bir toplum sistemidir. (1921)
    Türkiye Cumhuriyeti halkını ayrı ayrı sınıflardan oluşmuş değil fakat kişisel ve sosyal hayat için işbölümü itibariyle çeşitli mesleklere ayrılmış bir toplum olarak görmek esas prensiplerimizdendir. (1923)

    4. Devletçilik:
    Devletçiliğin bizce anlamı şudur: Kişilerin özel teşebbüslerini ve şahsî faaliyetlerini esas tutmak; fakat büyük bir milletin ihtiyaçlarını ve çok şeylerin yapılmadığını göz önünde tutarak, memleket ekonomisini devletin eline almak. (1936)
    Prensip olarak, devlet ferdin yerine geçmemelidir. Fakat ferdin gelişmesi için genel şartları göz önünde bulundurmalıdır. (1930)
    Kesin zaruret olmadıkça, piyasalara karışılmaz; bununla beraber, hiçbir piyasa da başıboş değildir. (1937)

    5. Lâiklik:
    Lâiklik, yalnız din ve dünya işlerinin ayrılması demek değildir. Bütün yurttaşların vicdan, ibadet ve din hürriyeti de demektir. (1930)
    Lâiklik, asla dinsizlik olmadığı gibi, sahte dindarlık ve büyücülükle mücadele kapısını açtığı için, gerçek dindarlığın gelişmesi imkânını temin etmiştir. (1930)
    Din bir vicdan meselesidir. Herkes vicdanının emrine uymakta serbesttir. Biz dine saygı gösteririz. Düşünüşe ve düşünceye karşı değiliz. Biz sadece din işlerini, millet ve devlet işleriyle karıştırmamaya çalışıyor, kasıt ve fiile dayanan tutucu hareketlerden sakınıyoruz. (1926)

    6. Devrimcilik:
    Yaptığımız ve yapmakta olduğumuz inkılâpların, (devrimlerin) gayesi Türkiye Cumhuriyeti halkını tamamen çağdaş ve bütün anlam ve görüşleriyle uygar bir toplum haline ulaştırmaktır. (1925)
    Biz büyük bir inkılâp yaptık. Memleketi bir çağdan alıp yeni bir çağa götürdük. (1925)

    7. Motosikletcilik:
    Yaşasaydı kesin bizim için doğru olan neyse yapardı...

    Cüneyt Eralp


    REKLAM ALANI
    Oktay Motor CF Moto Polaris Mondial
    Motomax
  2. #2
    patriote - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    27 Ekim 2006
    Şehir
    Gurbet
    Motosikleti
    Var

    Sözler Yetersiz

    Söylenecek her güzel sözün yetersiz kaldığı bir insan için bir şeyler yazmaya çalışmak ne kadar zor...
    Nur içinde yat Atam...
    Unutmayacağız...
    Unutturmayacağız....

  3. #3
    faruk59 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    15 Eylül 2006
    Şehir
    tekirdağ
    Motosikleti
    yamaha xt600/97
    ben atamı çok özledim.
    ::tutkuy::

  4. #4
    johnny_rook - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    29 Mart 2006
    Alıntı faruk59 adlı üyeden alıntı Mesajı göster
    ben atamı çok özledim.
    hepimiz yada en azından büyük bir çoğunlugumuz çok özledik, amacım polemik başlatmak değil ama bazı hainler (hain diyorum çünkü artık söyleyecek bir şey bulamıyorum) 10 Kasım da düğün yapacak kadar, bu saygısızlığığ Atatürk'e yapacak kadar kendinde güç buluyor, normal vatandaş bir ihtimal böyle bir şey yapabilir (aslında yapmamalı bana göre), işi vardır engeli, aciliyeti vardır ama bir vekil, Atatürk'ün bu ülkeye kazandırdıgı meclisin vekili bunu yapamaz, bu tip haberleri gördükçe, okudukça hem midem bulanıyor hem de Atatürk'e olan saygım ve sevgim katlanarak artıyor, o tüm bunları çooook önceden gördü........

  5. #5
    trenox - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    23 Haziran 2005
    Şehir
    burkinefoso
    Motosikleti
    var işte...
    Nur içinde yat Atam.
    Unutmayacağız.Senin izinden gideceğiz.
    Sözkonusu vatan ise gerisi teferruattır.

  6. #6
    beto_977 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    13 Mart 2006
    Şehir
    İstanbul
    Motosikleti
    AS 150 T1 ( Yiğidim Aslanım, Façası bozulsada eski günlerine geri döndü )
    Ne büyük insanmış yaa, 70 yıl sonra hiç olmadığı kadar ihtiyacımız var atamıza varmı böyle bişey.
    Tatlı su motorcusu. Yamura çamura gelmez.

  7. #7
    okanogur - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    17 Mart 2005
    Şehir
    İSTANBUL
    Motosikleti
    Supershadow 250 cc
    Az Önce Tüm iş arkadaşlarım ile birlikte bahçeye indik ve tam saat 9.05 te şirketin sirenlerinide açarak Saygı duruşunda durduk.

    İnsanın içi bir buruk oluyor.

    Ne Mutlu TÜRK'üm diyene.

    Atam izindeyiz.

    Saygılarımla;
    Okan OĞUR

  8. #8
    johnny_rook - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    29 Mart 2006
    Milliyet_Melih Aşık

    Kimdi bu adam?


    7 yaşındayken babasını kaybetti ve yetim kaldı. 8 yaşında okuldan alındı ve köyde yaşadı...
    10 yaşında yüzü kanlar içinde kalacak şekilde, yeni okulundaki hocasından dayak yedi. Ailesi onu okuldan aldı.
    17 yaşında hayalindeki okulun istediği bölümü için gerekli not ortalamasını tutturamadı.
    24 yaşında tutuklandı, günlerce sorguya çekildi ve 2 ay tek başına bir hücrede hapis yattı.
    25 yaşında sürgüne gönderildi...
    27 yaşında kendisinden bir yaş büyük meslektaşı kendisinin de üyesi bulduğu derneğin çalışmalarıyla kahraman ilan edilirken, kendisi hiç önemsenmiyordu.
    30 yaşında kendisi başka şehirleri düşman elinden kurtarmaya çalışırken, doğduğu şehir düşmanların eline geçti.
    30 yaşında amiri, onu kendisinden uzaklaştırmak için başka göreve atanmasını sağladı. Yeni görevinde fiilen işsiz bırakıldı. Aylarca boş kaldı.
    37 yaşında böbrek hastalığından Viyana'da 2 ay hasta ve yalnız halde yattı.
    37 yaşında komutan olarak yeni atandığı ordu, dağıtıldı.
    38 yaşında Savunma Bakanı tarafından görevinden atıldı.
    38 yaşında bir toplantıda giyebileceği bir tek sivil elbisesi bile yoktu ve başkasından bir redingot ödünç aldı. Ayrıca cebinde sadece 80 lirası vardı. 38 yaşında kendisi için tutuklama kararı çıkarıldı.
    39 yaşında idam cezasına çarptırıldı.
    Sonra ne mi oldu? 42 yaşında Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı oldu!
    Bu öykü efsanevi lider Mustafa Kemal Atatürk'e aittir.
    Mümin Sekman, bu öyküyü, insanoğlunun azmine örnek olarak yazmış. Diyor ki:
    - Başarınızın önündeki engel ne? Paranız mı yok? Atatürk'ün de yoktu! Sağlığınız mı bozuk? Atatürk'ün de bozuktu! Çevrenizde sizi çekemeyenler mi var? Atatürk'ün de vardı! Bazı yakın arkadaşlarınız sizi arkadan mı vurdu? Atatürk'ün de başına geldi! Aileniz çok zengin değil miydi? Atatürk'ünki de değildi! Amirleriniz hakkınızı mı yiyor? Atatürk'ünkini de yemişlerdi! vs..vs...vs..
    Özeti: Çaresizlikten yakınmayın.. Çare sizsiniz..

  9. #9
    zeda3000 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    11 Ekim 2005
    Şehir
    Istanbul
    Motosikleti
    Honda CB750 Cafe Racer
    Antalyada 9:05 gece bir arac bile durmadi ve korna calmadi saygi durusu olmadi, bu nasil bir Turk halki yaa
    [COLOR="Red"]Motorculuk saygi ve cilginligin arasindaki ince cizgide gitme beceresidir[/COLOR] Suzuki GS500 Gitti / Ducati Monster 900 Gitti / BMW F650 GS Gitti

  10. #10
    Incredible - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    24 Ağustos 2006
    Şehir
    İzmir
    Motosikleti
    Üzgünüm ama yok!
    Sevgili Atamızı rahmetle anıyoruz. ATAM İZİNDEYİZ...Bizler buralarda oldukça kurduğun Cumhuriyet emin ellerdedir. Bundan hiç şüphen olmasın. Yazımı Büyük Atamızın bir sözüyle noktalıyorum; "Benim naçiz vücudum birgün elbette toprak olacaktır. Ama Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır." Saygılar...
    [b]Yaşasın motosiklet kardeşliği. Sevelim, sevilelim, bu dünya kimseye kalmaz. Anneciğim, kardeşim ve gt250R sizleri ölene dek seveceğim... __No Women, Yes Vodka...:wiinkk:[/b]
    [COLOR="Red"][B]Hayallerinizin peşinden gidin. Gitmiyorsanız, gidenlere mâni olmayın.[/B][/COLOR]

  11. #11
    speedygirl şule - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    20 Ekim 2006
    Şehir
    izmir
    bugün 10 kasım
    ULU ÖNDER ATATÜRK ün sadece bedeninin aramızdan ayrıldığı talihsiz gün milliyetçi vatanını seven her TÜRKün bedeninde beyninde bir ATATÜRK yaşıyor. diyorumki keşke ölümsüzlük iksiri keşfedilmiş olsaydı. çünkü görüyorumki ülkenin başında yine bizi toparlayacak böylesine güçlü bir lidere ihtiyacımız gün geçtikçe daha çok artıyor. TÜRKİYEnin kuyusunu kazan topraklarımızda gözü olan bizi içten içe parçalamaya yemin etmiş hainler artık rahatça elini kolunu sallayarak dolaşıp konuşabiliyor karşımızda. yıllar öncesinde güneydoğunun kanayan yarası halinde olan pkk terörü şimdi en batıda büyük kentlerimizin tam ortasında seslerini yükseltip bombalı eylemlerini rahatça gerçekleştirebiliyorlar. ve malesef hiçbirşey yapılamıyor.ölen her gencecik TÜRK ASKERİNİN, ŞEHİDİNİN ardından onların biraz daha amaçlarına ulaşmış olduğunu ve sevindiklerini düşünmek canımı acıtıyor. mekanları cennet olsun tüm ŞEHİTLERİMİZİN . ve elleri öpülesi GAZİLERİMİZE bin minnet..... Allah analarının babalarının yüreğine sabır kuvvet versin.
    artık çok daha ciddi kararlarla birşeyler yapılması gerekiyor. gün geçtikçe içimize iyice işleyip yerleşen bu hainleri temizlememiz gerekiyor. uyan TÜRKİYEM
    CANIM TÜRKİYEM
    Biz TÜRK GENÇLİĞİ kanımızın son damlasına kadar hep buradayız
    RAHAT UYU ATAM RUHUN ŞADOLSUN

  12. #12
    tubis - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    01 Haziran 2005
    Şehir
    Antalya
    Motosikleti
    Yamaha Cygnus L
    İzindeyiz Atam..


    Alıntı zeda3000 adlı üyeden alıntı Mesajı göster
    Antalyada 9:05 gece bir arac bile durmadi ve korna calmadi saygi durusu olmadi, bu nasil bir Turk halki yaa

    Sonsuza kadar süren tek A$K motosiklet aşkıdır !
    'TUĞBA OKAN EKİN' << 03.04.2007 >>

  13. #13
    ozturk_sertac - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    02 Şubat 2006
    Şehir
    ISTANBUL
    Motosikleti
    BMW F650 GS

    Ilelebet Izin De Olacağiz

    Laik Cumhuriyete, ilkelerine ve getirdiğin tüm değerlere sahip çıkacağız... Nur içinde yat Atam!!!

    (Bu arada iş yerime motosikletimle geldim sabah ve saat tam 09.05 de benim olduğum bölgede önümde giden arabaların durmasıyla saati farkettim ve sonrasında sirenler başladı. Kaldırımlarda herkes durmuştu... Ne mutlu değerlerimizin arkasında duran herkese.)
    SERTAC OZTURK
    BMW F 650 GS/2006 *B Rh (+)*

  14. #14
    bboy_iced - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    07 Temmuz 2005
    Şehir
    İstanbul
    Motosikleti
    Kawasaki zx6r
    Belki gözyaşı dökmüyoruz ama yüreğimizde kocaman bir hüzünle seni saygıyla anıyoruz, ve bu hüzün yüreğimizi her burktuğunda seni ve senin ilkelerini zorda olsa yaşatmak için çabalıyoruz. ATAM Türk gençliği ve Türk milleti izinde değiliz
    izindeyiz,burdayız ve senin kurduğun bu Cumhuriyette, bu bayrak dalgalandıkça ve senin ışığın içimizi aydınlattıkça burada olacağız.Ayrıca ATAMIZla beraber silah arkadaşlarının ve Bu vatan uğruna canını veren tüm dedelerimizin bu vesileyle ruhları şad olsun.NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE!
    Albert EİNSTEİN derki;
    Biri sana çok kötüsün derse boşver takma. Banada GERİZEKALI sın dediler, ATOMU PARÇALAYIP ELLERİNE VERDİM

  15. #15
    Gökhan - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    14 Haziran 2006
    Şehir
    Rize
    Motosikleti
    F 650 GS
    ATAM İZİNDEYİZ...
    nasıl bir insandıkı kendisi; onun 1930'lu yıllarda yaptıgını biz şuan yapamıyoruz

    az önce siren çaldı ve biz saygı duruşundayken ögretmenin biri durumu hiç umursamaz bir şekilde yürüyordu.düşünüyorumda bu ögretmenin yetiştirecegi ögrenciler nasıl olcak

  16. #16

    Üyelik
    10 Haziran 2006
    Şehir
    milas-güllük
    Motosikleti
    mondial 125kt
    saygıyla ve özlemle anıyoruz.
    gıcık

  17. #17
    wildwolf - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    07 Nisan 2006
    Şehir
    Adana
    Motosikleti
    zealsun 150 chopper
    Bugün bile hala ATAMIZI anıyor ilke ve inkilaplarına sahip çıkıbiliyorsak
    Atatürk ölmedi yüreğimizde yaşıyor ve yaşamaya devam edecek...
    NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE
    [COLOR="Green"][B][I]Gecelerin Gecesi Dolunayli_Gecem
    Çıktığı ini bilmeyen,kaç asırlık kini bilmez.Soyunu,dinini bilmeyen,gün gelir haddini bilmez.[/I][/B][/COLOR]

  18. #18

    Üyelik
    15 Ekim 2006
    Şehir
    İstanbul/Beşiktaş
    Motosikleti
    Zongshen GY_A200
    Kalbimizdesin...
    "Motosiklet Özgürlüktür."

  19. #19
    obkavi - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    28 Mart 2006
    Şehir
    Çekmeköy/İstanbul
    Motosikleti
    google arama motoru :)
    dostları ulu önderin önünde saygıyla eğiliyorum o bizim ülkemizi cennete çevirdi, bizde onun ahiretini cennete çevirelim saygı duruşunda dururken içimizden fatiha okursak bence iyi olur cennet mekan olsun atam keşke yanımızda olsaydın
    LAZKOPAT /'Asla bir Türk'ü kılıcını çekecek noktaya değin kızdırmayın' Napolyon

    "Az kaşardan Tost, Çok Kaşardan Dost olmaz"

  20. #20
    BOZOK - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    11 Kasım 2005
    En büyük Türkçü

    "Yıldırımlar yaratan bir ırkın ahvadı olarak seni saygı, sevgi, minnet ve özlemle anıyoruz...

    --------------------------------------------------------------------------------

    Türk olmak

    Atatürk, kendisi için insanüstü bir varlık denmesini hoş karşılamazdı. Bir gün sofradakilerden biri:
    - Paşam, kim bilir çocukluğunuzda ne müstesna bir insandınız. Kim bilir ne eşsiz anılarınız vardır, demişti.
    Atatürk güldü ve çocukluk arkadaşı Nuri Conker'e döndü:
    -Nuri anlatsın, dedi.
    Nuri Bey her zamanki şakacılığıyla;
    -Bakla tarlasında karga çobanlığı ederdi, cevabını verdi.
    Soruyu soran kişi, fena halde ürktü.
    -Aman efendimiz, diyecek oldu, Atatürk sözünü kesti:
    -Bana, insanlar üstünde bir doğuş atfetmeye kalkışmayınız.

    Doğuşumdaki tek olağanüstülük Türk olarak dünyaya gelmemdedir.




    En büyük Türkçü

    Atatürk, tarih sahnesinden silinmek üzere olan bir milleti, o millete mensup olmanın verdiği güçle kurtardı ve Türk olmakla övünüp, her zaman gurur duydu.

    Dehası, kahramanlığı, askerliği, devlet adamlığı ve daha nice üstün vasıflarıyla anılan Atatürk, Türk doğmuş olmayı, Türk olmayı bütün bunların önünde görmüştü. Hayatı boyunca Türk milletine mensup olmanın gururuyla övünen Atatürk bunu her fırsatta veciz biçimde dile getirmişti. Onun bu sözleri, günümüzde Atatürk’ü kendi emellerine hizmet için başka yerlere çekip götürmek isteyenlere de verilmiş en güzel cevaptır. İşte Türk milletine aşık Atatürk’ün Türklük aşkını ortaya koyan sözlerinden bir demet:

    * Ne mutlu Türküm diyene!
    * Bir Türk dünyaya bedeldir!
    * Muhtaç olduğun kudret damarlarındaki asil kanda mevcuttur!
    * Türklük esastır. Bu varlığı, tarih içinde araştırmak birbirine bağlı bir tarih içinde tespit edilecek Türk medeniyeti ile öğünmek, yerinde olur. Fakat, bu öğünmeye layık olmak için, bugün çalışmak, lazımdır. Her alanda, özellikle medeniyet dünyasına eser vermek için çalışkan olmayı hedef tutmak lazımdır.
    * Atilla büyük bir ırkın, Türk ırkının evladıdır!
    * Bu mukaddes yurdun öz varisi, Türkiye Cumhuriyeti’nin yılmaz varisi o büyük, yüksek, asil Türk kavminin bugünkü genç ve dinç çocuklarıdır; bizlerdir.

    Türk Milliyetçisi

    * Biz doğrudan doğruya milliyetperveriz ve Türk milliyetçisiyiz. Cumhuriyetimizin dayanağı Türk toplumudur. Bu toplumun fertleri ne kadar Türk kültürü ile dolu olursa, o topluma dayanan Cumhuriyet de o kadar kuvvetli olur.
    * Bu memleket tarihte Türk’tü, bugün Türk’tür ve sonsuza kadar Türk olarak yaşayacaktır.
    * Türk! Övün. Çalış. Güven!
    * Türk milliyetçiliği, ilerleme ve gelişme yolunda ve milletlerarası temas ve ilişkilerde, bütün çağdaş milletlere paralel ve onlarla bir uyum içinde yürümekle beraber, Türk toplumunun özel karakterini ve başlı başına bağımsız kimliğini korumaktır.

    İşte parola

    * “Benim Türk milletine, Türk Cumhuriyetine, Türklüğün geleceğine ait görevlerim bitmemiştir, siz onları tamamlayacaksınız. Siz de sizden sonrakilere benim sözümü tekrar ediniz.” Bu sözler, bir kişinin değil, Türk ulusunun duygusunun ifadesidir. Bunu her Türk bir parola gibi kendinden sonrakilere devamlı tekrar etmekle son nefesini verecektir. Her Türk ferdinin son nefesi, Türk Ulusunun nefesinin sönmeyeceğini, onun sonsuz olduğunu göstermelidir. Yüksek Türk, senin için yüksekliğin sınırı yoktur. İşte parola budur.
    * Biz milliyet fikirlerini uygulama da çok gecikmiş ve çok ihmal etmiş bir milletiz. Bunun zararlarını fazla çalışmak suretiyle gidermeye çalışmalıyız. Bilirsiniz ki, milliyet teorisinin, milliyet idealinin yok olmasına nazariyatın dünya üzerinde kabiliyeti tatbikiyesi bulunamamıştır. Çünkü, tarih, vukuat, hadisat ve müşahedat hep insanlar ve millet arasında, hep milliyetin hakim olduğunu göstermiştir. Ve milliyet prensibi aleyhindeki büyük mikyasta fiili tecrübelere rağmen yine milliyet hissinin öldürülmediği ve yine kuvvetle yaşadığı görülmektedir.
    * Çalışan teorinin dünya üzerinde uygulanma imkanı bulanamamıştır. Çünkü, tarih, olaylar, ve gözlemler insanlar ve milletler arasında hep milliyetin egemen olduğunu göstermiştir. Ve milliyet prensibi aleyhindeki büyük çapta gerçek tecrübelere rağmen yine milliyet hissinin öldürülemediği, kuvvetle yaşadığı görülmektedir.
    * Büyük devletler kuran ecdadımız büyük, şümullü medeniyetlere de sahip olmuştur. Bunu aramak, Türklüğe ve cihana bildirmek bizler için vazifedir.

    Kendini tanımak

    * Türk çocuğu ecdadını tanıdıkça daha büyük işler yapmak için kendinde kuvvet bulacaktır. Eğer bir millet büyükse kendisini tanımakla daha büyük olur.
    * Türk çocuklarında kabiliyet her milletinkinden üstündür. Türk kabiliyet ve kudret-inin tarihteki başarıları meydana çıktıkça, bütün Türk çocukları kendileri için lazım gelen hamle kaynağını o tarihte bulabileceklerdir. Bu tarihten Türk çocukları bağımsızlık fikrini kazanacaklar, o büyük başarıları düşünecekler, harikalar yaratan adamları öğrenecekler, kendilerininde aynı kandan olduklarını düşünecekler ve bu kabiliyetle kimseye boyun eğmeyeceklerdir.
    * Büyüklüğüne ve üstün kabiliyetlerine inandığım Türk ulusunun gerçek tarihinin yazılmasını sağlığımda görmek istiyorum.
    * Türklük, benim en derin güven kaynağım, en engin övünç dayanağımdır
    * Taş kırılır , tunç erir ama Türklük ebedidir.
    * Eğer bende bazı fevkaladelikler görüyor, buluyorsanız bunları sadece ve yalnız Türk olmama, Türklüğüme bağlayınız.

    Türkiye dışında kalmış olan Türkler, önce kültür meseleleriyle ilgilenmelidirler.
    Nitekim biz Türklük davasını böyle uygun bir ölçüde ele almış bulunuyoruz.
    Büyük Türk tarihine, Türk dilinin kaynaklarına, zengin lehçelerine, eski Türk eserlerine önem veriyoruz. Baykal ötesindeki Yakut Türklerinin dil ve kültürlerini bile ihmal etmiyoruz.

    Milletinin Bozkurt’u

    Birinci Dünya Savaşı’ndan sonra Türk topraklarının işgaline karşı yapılan Kurtuluş Savaşı, destan çağlarında cereyan etmiş olsa idi, bir Kurtuluş Destanı ortaya çıkacak ve bu destanda da mutlaka bir “Bozkurt motifi” bulunacaktı. Mustafa Kemal Paşa, Kurtuluş Savaşı’nın öncüsü ve en baştaki teşkilatçısı olmuş, bu niteliği ile (tıpkı Bozkurt gibi) bir kılavuz vazifesi görmüştür. Daha sonra da, Kurtuluş Savaşı’nın kazanılması ile (yine Bozkurt gibi) kurtarıcı durumuna yükselmiştir. Son olarak, devrimleri ile çağdaş, ileri ve milliyetçi Türk nesilleri yetiştirmek çabası, onun Türk milletinin bekasını sağlamaya yönelik amacını göstermektedir. Kendisine önerilen soyadları arasından Atatürk’ü seçmesi ise, onun gelecekteki Türk nesillerince ata olarak anılmak isteğinin belirtisidir. Böylece kılavuz, kurtarıcı ve ata niteliklerini kendisinde birleştirmiştir. Atatürk bundan ötürü yabancı yazarlarca -derin bir sezgi ile- Bozkurt olarak adlandırılmıştır.

    Türk’ü anlatıyor

    Bu memleket, dünyanın beklemediği, asla ümit etmediği bir müstesna mevcudiyetin yüksek tecellisine, yüksek sahne oldu. Bu sahne 7 bin senelik, en aşağı bir Türk beşiğidir. Beşik tabiatın rüzgarlarıyla sallandı. Beşiğin içindeki çocuk tabiatın yağmurlarıyla yıkandı. O çocuk tabiatın şimşeklerinden, yıldırımlarından, kasırgalarından evvela, korkar gibi oldu; sonra onlara alıştı; onları tabiatın babası tanıdı onların oğlu oldu. Bir gün o tabiat çocuğu tabiat oldu; şimşek, yıldırım, güneş oldu; Türk oldu. Türk budur. Yıldırımdır. Kasırgadır, dünyayı aydınlatan güneştir.

    ATATÜRK'ÜN KENDI YAZDIGI SIIRI

    Hangi üç asir, hangi on asir,
    Tuna ezelden Türk diyaridir.
    Asya'nin ortasinda Oguz ogullari,
    Avrupa' nin Alpler' inde Oguz torunlari,
    Dogudan çikan biz, batida yine biz;
    Nerde olsa, ne olsa kendimizi biliriz



    yenicaag"
    [B]"TÜRK DEMEK TÜRKÇE DEMEKTİR.NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE" Mustafa Kemal ATATÜRK[/B]


1. sayfa 123 ... SonuncuSonuncu

Konu içerisindeki kullanıcılar

Şu an bu konu içerisinde 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 misafir)

Bu Konudaki Etiketler