Cumhuriyetimizin 83. yasgunu hepimize kutlu olsun.. Insallah 100. yasgununu de hep beraber coskuyla kutlariz..
Cumhuriyet'in ilan edilip, devletimizin adının Türkiye Cumhuriyeti Devleti olarak şimdiki halini aldığı tarihtir, 29 Ekim 1923. İlk Cumhurbaşkanlığını Mustafa Kemal Atatürk'ün yaptığı bu yönetim biçiminde, halk kendi kendisini yönetmektedir. Bizde motosiklet tutkunları olarak, tüm yurttaşlarımızın 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı'nı kutlarız..
Birinci Dunya Savasini takiben yillar suren bagimsizlik savasindan sonra, Osmanli Imparatorlugu enkazi uzerine, yine Mustafa Kemal Ataturk'un onderliginde, 83 yil once 29 Ekim 1923'te Turkiye Cumhuriyeti kuruldu. Cumhuriyetin ilanini Turk ulusunu gecmisin karanliklarindan 20. yuzyila tasiyacak bir seri devrimler takip etti. Cumhuriyet ilani ve Turk Devrimi, yalniz Turk ulusu icin degil, yalniz geri birakilmis uluslar icin de degil, butunuyle uygar insanlik icin dikkatle uzerinde durulmaya deger bir devrimdir. Turk Devrimi, tarihimizin en karanlik aninda bize, Turk ulusuna, yepyeni bir yasam ve umut getirdi; bize guc sagladi ve kendimize guven duygusunu verdi; bizi, Turk ulusunu, yalniz bagimsizlik yoluna degil, cok daha degerli, cok daha ender ve bagimsizligin da gercek guvencesi olan ozgurluk yoluna saglam bir bicimde soktu.
Mustafa Kemal olanlari soyle ozetliyordu:
"Ucurumun kiyisinda, yikik bir ulke... Turlu dusmanlarla kanli bogusmalar....Yillarca suren savas... Ondan sonra, icerde ve disarda saygi ile taninan yeni yurt, yeni toplum, yeni devlet ve bunlari basarmak icin araliksiz devrimler... Iste Turk genel devriminin bir kisa anlatimi."
"Bugune degin kazandigimiz basari, bize ancak ilerleme ve uygarliga dogru bir yol acmistir. Yoksa ilerleme ve uygarliga daha ulasilmis degildir. Bize ve gelecek kusaklara dusen odev, bu yol uzerinde duraksamaksizin ilerlemektir."
"Devrimin hedefini kavramis olanlar, onu korumayi her zaman basaracaklardir."
Ataturk'un Cumhuriyeti ilan edisinden 83 yil sonra durum degerlendirmesi yaptigimizda kendi kendimize sormamiz gereken bir soru var: Biz bu guvene layik olabildik mi? Ataturk'un actigi yoldan onun sagladigi olanaklarla, Cumhuriyeti canlari pahasina bize getiren atalarimizin aziz anilari onunde, alnimiz acik, basimiz yuksekte "Ben sizin bize verdiginiz bu kutsal emaneti korumak, gelistirmek icin elimden gelen herseyi yaptim" diyebiliyor muyuz?
Ataturk'u sevmek, O'nu tanimak ve anlamakla olur. Anlamak icin de O'nun dusuncelerini, hayat gorusunu, kisiliginin belirgin ozelliklerini, ilkelerini ve devrimlerini bilmek gerekir. Ayni sekilde, Cumhuriyetin degerini anlamak icin, onun ne sartlarda, nelere ragmen ve ne pahasina getirildigini bilmek gerekir. Oyle ki, Cumhuriyet tarihini ogrendikten ve devrimlerin oncesini, amaclarini ve getirdiklerini degerlendirdikten sonra, Turkiye'nin parcalanmasi icin sahnelenen oyunlara, Turkiye'nin cikarlarina karsi girisilen planlara karsi hic bir Turk'un seyirci duyarsiz olacagi dusunulemez.
Ataturk diyor ki:
"Bugun vasil oldugumuz netice, asirlardan beri cekilen milli musibetlerin intibahi ve bu aziz vatanin, her kosesini sulayan kanlarin bedelidir. Bu neticeyi, Turk gencligine emanet ediyorum."
"Ey Turk Gencligi!
Birinci vazifen, Turk istiklalini, Turk Cumhuriyetini, ilelebed, muhafaza ve mudafaa etmektir.
Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegane temeli budur. Bu temel senin en kiymetli hazinendir. Istikbalde dahi, seni bu hazineden mahrum etmek isteyecek, dahili ve harici, bedhahlarin olacaktir. Bir gun, istiklal ve Cumhuriyeti mudafaa mecburiyetine dusersen, vazifeye atilmak icin, icinde bulunacagin vaziyetin imkan ve seraitini dusunmeyeceksin! Bu imkan ve serait, cok namusait bir mahiyette tezahur edebilir. Istiklal ve Cumhuriyetine kastedecek dusmanlar, butun dunyada emsali gorulmemis bir galibiyetin mumessili olabilirler. Cebren ve hile ile aziz vatanin butun kaleleri zaptedilmis, butun tersanelerine girilmis, butun ordulari dagitilmis ve memleketin her kosesi bilfiil isgal edilmis olabilir. Butun bu seraitten daha elim ve daha vahim olmak uzere, memleketin dahilinde, iktidara sahibolanlar gaflet ve delalet ve hatta hiyanet icinde bulunabilirler. Hatta bu iktidar sahipleri sahsi menfaatlerini, mustevlilerin siyasi emelleriyle tevhidedebilirler. Millet, fakru zaruret icinde harap ve bitap dusmus olabilir.
Ey Turk istikbalinin evladi!
Iste; bu ahval ve serait icinde dahi, vazifen: Turk istiklal ve Cumhuriyetini kurtarmaktir! Muhtac oldugun kudret, damarlarindaki asil kanda mevcuttur! "
Butun ulusumuzun Cumhuriyet bayramini kutlarken Cumhuriyet devrimlerine sadik kalacagimiza, Buyuk Onder'imizin bize verdigi gorevi gurur ve azimle yerine getirecegimize soz veririz.