Emeği geçen herkese teşekkürler, bu tür filmler çoğaldıkça hem farkındalık artacak hem de kalite.Filmin sonunda hayatını kaybeden motorcu dostları da anmaları hoş olmuş.
Emeği geçen herkese teşekkürler, bu tür filmler çoğaldıkça hem farkındalık artacak hem de kalite.Filmin sonunda hayatını kaybeden motorcu dostları da anmaları hoş olmuş.
Gömmeyin be. Kısıtlı bütçeyle ve bizden kişilerle çekilmiş şeker bir yapım.Motosiklet kardeşliği vurgusu güzeldi bence
tabi evet, emek verilmiş saygı göstericez, aslında filmdeki oyuncuk ve rol yapmalar zayıf kalmış, ben olsam daha iyi oynar mıydım? belki daha kötü rol yapardım ama sonuç itibari ile film biraz rol yapma konusunda gariban kalmış.
filmi izledim ama sardırarak hızlı bir şekilde, çünkü hiç film izleyesim yoktu, isterse 4 dalda oskar almış bir film olsun benim canım film izlemek istemiyor bu sıralar, bu yüzden bu filmi hızlı bir şekilde geçiştirerek izledim.
skeçleri yapmacık olduğunu hissettiriyor, duygu ve düşünceleri aktarmak için karakterleri rol yapmaya zorlamak yerine gerçek hayatta nasıl ise o rolü o şekilde oynamaları istenseydi daha gerçekçi olurdu.
rol rol eleştirip oyuncuların moralini bozmak istemiyorum şimdi. oceans eleven filminde bile kimi zaman brad pitt hareketlerini iyice süzüp kimi sahnelerde heyecanlı olup tuhaf hareket ettiğini fark ettim.
oyunculuk böyledir, bu yüzden rol yapar iken en önemli şey yapmak istemediğiniz eylemlerden kaçınmaktır. mesela 2 karakter düşünün, ikisi de polis rolünü oynuyor olsun, hatta bunu arka sokaklar dizisinden örnek göstereyim; mesut komisere bakın birde engin komisere bakın, ikisi de polis ama karakterler farklı, herkes kendi karakterine uygun olan şekilde rol yapıyor...
mesela yardım sever bir motorcu oluruz ama karakterlerimiz farklı...
sadece bir skeci eleştireyim gerisini eleştirmeyeyim; bakın bu sahneyi şöyle eleştiriyorum: dört karakterin hepsi işi bırakmaya hazır ve hepsi aynı şeyi düşünüyor, bu yanlış, en azından bir kişi işini yarım bırakıyor görünse daha gerçekçi olur, ayrıca skeç başlangıcında hastaların çıkış hali ne öyle? "hocam elinize sağlık, korktuğum kadar olmadı, özen gösterdiğiniz için teşekkür ederim, iyi çalışmalar" gibi veda cümlesi kullanarak ayrılabilirdi.
yani skeçleri yaparken acele edilmiş belli ama doğal hayatta ne yapıyorsanız bu filmde rol yaparkende aynı şekilde davranmanız yeter di.
başarılı sahnelerde var ama bazen basit hatalara düşülmüş...
evet, dediğim gibi, belki ben rol yapsam daha kötüsünü yapardım fakat eleştirecek olur isek durum böyle.
edit: fragman filmden daha güzel
Çok amatörce Kamu Spotu ya da Flash Tv Gerçek kesit tadında olmuş. Atlaya atlaya izledim, sinema filmi değil daha ziyade tv filmi denilebilir ama kimse kızmasın, motosiklet işine katkı sağlayabilecek, çarpıcı, insanların motorcu ile empati kurmasını sağlayabilecek bir iş değil. Bu kadar uğraşıya belgesel olarak motosikletçilerle ve motosikleti bilmeyenlerle röportaj yapsalar, belgesel olarak motorcu gruplarını çekseler, Türkiye'de motosikletin durumu konusunu işleseler çok daha etkili olurdu zannımca. Başka sefere vaktim olursa bu tip bi belgesel için mesleki bilgim dahilinde destek de verebilirim, en azından fikir olarak. Motopixel tv filan çekim aşamasında paylaşınca ben sanki sinema filmi tadında bir şey geliyor sanmıştım. Mesela youtubeda Ordu Texas belgeselini bi izleyin çok daha az masrafla nasıl güzel bir motosiklet belgeseli yapılmış görün.
Buyrun link.
https://youtu.be/qOXcH5Riglw
---------- Mesajlar birleştirildi - 00:52 ---------- bir önceki mesaj zamanı 00:31 ----------
Nasıl motorcu olunur diye bir belgesel çekilseymiş burada rol yaparak anlatılmak istenenden çok daha etkili olurdu eminim. TMP üyeleri rol yapmak yerine konuyu detayla anlatsalar çok daha faydalı bi belgesel olurdu. Çünkü gördüğüm kadarıyla bunu yapmayı film senaryosu ile denemişler ama olmamış, öğrenci filmi tadında olmuş, oysa belgeselle bu iş çok daha iyi olurdu ve amacına ulaşırdı.
İmkanlar filan denilebilir, mesele de bu ya zaten, kısıtlı imkanları doğru kullanırsanız ve iyi bildiğiniz şeyi rol yapmadan anlatırsanız çok daha etkili olur.
Yukarıda linkini verdiğim Ordu Texas belgeselini ısrarla tavsiye ederim örnek olarak. İnsanı motora teşvik ediyor, maceraya çağırıyor Osman amca adeta.
Orasını ben bilmem, ben yapılan iş anlamında içerik olarak izlediğim beğendiğim şeyi yazdım, orası yapanı ilgilendirir. Örnek olarak verdim.ero__ adlı üyeden alıntı
---------- Mesajlar birleştirildi - 14:56 ---------- bir önceki mesaj zamanı 14:48 ----------
Bir şeyi eleştirirken "sen daha iyisini yap o zaman" demek o kadar saçma bir şey ki, eleştirmek için daha iyisini yapacak olsaydı herkes, dünyada ne sinema ne de edebiyat eleştirmeni kalırdı. Bu sebeple ben daha iyisini sen yap o zaman diyeni dikkate almıyorum bu tip işlerde. Şu MT içinde eleştiriden bol bir şey yok, ama adam gibi tam hakkıyla kaç kişi motosiklet sürüp, konuya her yönüyle hakim, o zaman kapatalım MT'yi olması gerekirdi.
Bu sebeple bir eser, bir ürün ortaya koyan her türden eleştiriyi daha yapmadan kabullenecek, çünkü kamuya açık bir şey ortaya koyuyorsun. Ben yapan arkadaşların da bunu bilerek yaptığını düşünüyorum, yani kendileri de eleştiri gelecek gelse de yapacağız diye düşünmese zaten yapmazdı, önemli olan iyi de olsa kötü de olsa o eleştirileri kabullenebilmek ve gelecekte daha iyi işler için cepte tutup ona göre faydalanmaktır. Aklı başında hiç bir ülkede eleştirildim diye küsen ya da eleştirilenin o dakka avukatlığına soyunan sıradan insan pek yok. Biz eleştirilmeye de eleştirmeye de alışkın olmadığımız için hemen "sen daha iyisini yap o zaman" gibi saçma sapan bir yaklaşım sergileyebiliyoruz ne yazık ki. Eleştiri hakaretamiz ve onur kırıcı olmadıkça sağlıklı bir şeydir, insanın daha iyisini yapmasına olanak sağlar, göremediği bazı farklı bakış açılarını görebilir v.s v.s.
ve evet iyi bir hikaye anlatabilmek için cep telefonu ile bile çektiğiniz bir film bazen çok ama çok etkili olabilir, mühim olan hikayenin sağlamlığıdır bu konuda çok haklısınız, bütçe sadece ekstradan olanaklar ve görsel kalite katabilir, ama içi boş bir senaryoya Holivut'tan yönetmen yapımcı getirsen de boştur. (Holivut'u bilerek öyle yazdım biline.)
Youtube görsel ya da teknik olarak bol imkanlı ama içi bomboş video ve filmlerle dolu mesela. Ama bazen cep telefonuyla adamın biri öyle önemli bir bilgiyi çekip anlatıyor ki, "işte budur" dedirtiyor.
---------- Mesajlar birleştirildi - 15:04 ---------- bir önceki mesaj zamanı 14:56 ----------
Kısmen benim de anlatmak istediğim buydu, motosiklet mevzusunun durumunu gerçek motorcularla, grup, kulüp ve kuryelerle konuşarak hayatlarına dokunarak anlatacağınız bir belgesel çok ama çok etkili olabilir mesela. Konuyu film yapalım diye kötü bir senaryo ile anlatmak o etkiyi ne yazık ki hiç verememiş, sıkıcı olmuş. Scoty'de çalışan bir kuryenin günlük hayatını çekip kendisi ve çevresiyle kısa röp.ler de ekleyerek 1 saat çekip iyi bir kurgu ile ödül alacak belgesel bile yapılabilir misal.
Ruh halimi bozdu ne saçma sapan bi film bu. Samanyolu kanalının figuranları bile daha başarılıydı. Ne konu var, ne oyunculuk var. Tamam amatörsünüz hepiniz ama, bi senarya bile olmazmı arkadaş, herkes saçma sapan doğaçlama yapıyor
meksikalının araba bozulmuş, çöl gibi yerin ortasında surat asık öyle arabanın içinde bekliyor, tabi bende takım taklavak her şey var, kaputu açtım bir baktım demir platinler sıcaktan bir birine yapışmış, söktüm dağıttım tamir ettim, 8 silindir mi gaç silindir arabayı çalıştırdım, sonra yüzünden düşen bin parça meksikalı adam bir apaçi dansına başladı ben dertlerimi unuttum
belgeseli izledim, iyi bir hayat hikayesi, avrupanın her ülkesini gezmiş o fındık kadar motor ile... ve gavur dediğimiz insanların da ne kadar yardım sever iyi bir insan olabileceklerini kanıtlamış...
güzel bir belgesel-biyografi karışımı öyle bir şey.
Bugün izledim. Kim ne derse desin, uyan zamandır beni bu kadar eğlendiren bir film olmamıştı. Her şeyiyle beğendim. Umarım yenileri gelir. Barkın Bayoğlu, Tek Teker Arif, Kemal Merkit ve 2 teker hayatını adamış ve bu uğurda vefat etmiş tüm üstadlara yer vermişler. Çok ince bir ayrıntıydı. Tekrar teşekkürler.
Ellerinde geldiğince uğraşmışlar, bütçe ve oyuncu çok kısıtlı bir yapımdan fazlası beklenemez, acemi oyunculuklarla yapılmış kesinlikle iyi niyetli bir motorcu filmi olmuş, senaryo çekim, oyunculuklar vs. çok şey eleştirilir ama bana göre ağır olmamalı çünkü gayet temiz duygularla yapılmış, eleştirilecek tek konu 2 saat süresi, yani ne gerek vardı bu kadar abartılı bir zamana, ellerine sağlık herkesin, bundan sonrası içinse artık daha ciddi yapımlar bekliyoruz.
Bence birşey olmuyorsa zorlamaya gerek yok. Film sektörü ve bir film yapmak sadece oyuncular kamera set ve harcanılan zaman değildir. Başından sonuna hedef kitlesi bütçesi tüm mesajlar oyuncular bazen bir filmin çekilebilmesi için bile yıllarca bunun için çalışılır. Bütçe yoksa filmde yoktur. Benim görüşüm bu yayınlanan bir film değil bir videodur. Bukadar ısrarla film film diye yazılmasının sebebi belki geçrekten böyle bir iş için yola çıkılıp gerekli destek ve bütçe bulunamadığından senaryoyu düşünenlerin diretmesi üzerine çekilmiş gibi duruyor. Şunu net birşekilde söyleyebilirim ki şuna harcanılan zamanı youtube üzerinde kanal açılıp her sahnesi parçalanarak platforma sahne sahne yüklenseydi çok daha etkili mesajlar ve çok daha fazla kişinin izleyebileceği amacına ulaşmış bir iş olabilirdi. Bukadar film bu bu bir motosiklet temalı film ve ilk film diye diretilmesine gerçekten gerek yok. Artık youtube üzerinde kendi imkanlarıyla yapılan kişisel vlogların bile ses ve montaj kurguları daha iyi. 25 40 yaş arası zamane gençliğinin görsel video ve film algısı çok kaliteli. Bence bu işe gönül vermiş kişilerin sırf yapmak için 3 kişi 5 kişi bir araya gelerek film değil daha etkili kısa videolar çekmesi çok daha sağlıklı ve eğitici olacaktır. Film dediğimiz şeyi bukadar basite indirgersek eline handycam alan herkes yönetmen, oyuncu olur.
Sabırla izledim, ilk 20 dk dan sonra mantıksızlıklara ve kötü oyunculuğa alıştım ve batmamaya başladı. Ateş ve Rüzgarın aşı üzerinden Motorculuk çok kral bişeydir temalı. Motorcular Şirinler gibi, komün yaşayan kötülükten bir haber insanlar gibi gösterilmiş.
Tek sahnede çok güldüm, Yaşlı moTOR TAMİRCİSİNİ YANLIŞLIKLA HAPLIYOR BİZİM ESAS OĞLAN. Sonra ihtiyar kop kop yaparken tekliyor.
Sağlık ekibi geliyor bunu elektro şok ile tekrar kalbini çalışıtırıyorlar. Dayı tuhaf bir yüz ifadesiyle dikilip " Mars basti, Açık Mert Korkusuz" diyor
Şu an bu konu içerisinde 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 misafir)
