0:54 sn'de bakıldığında minibüsün kapıda hasar yok, Allah yakınlarına sabırlar versin, çok üzücü.
UzunYolAdami adlı üyeden alıntı
Sevgili kardeşim
Araç "EMNİYET" şeridinde nizami park halinde.
Emniyet şeritleri gitmek için değil durmak içindir. O bölgede seyir halinde olmak yasaktır.
Bahsettiğiniz önlemler akan şerit üzerinde duran araçlar için alınır. Siz akşamları arabanızı parkettiğinizde dörtlüleri yakıp reflektör bırakıyormusunuz yola????
Sevgilerimle
okan bey
Motosiklet sürücülerinin "mükemmel" oldugunu inanan kitleye güzel bir cevap vermişsiniz.
Resmen cehalet ile suçlama yapıyorlar.
Kaza videolarını üzülmek ya da vay be adam nasıl patlamış mantığıyla değil, ders çıkarmak için izlemek gerekiyor.
Doğal olarak sebepleri ve alınacak önlemler de burada tartışılmalı.
Bu emniyet şeridi kavramı emniyet araçlarının sürekli burayı kullanmasından kaynaklı mı dilimize yerleşmiş bilmem ama aslında bu bantlar acil bandı.
Yanı acil bir durumda gireceğiniz şeritler bunlar.
Örneğin arabada fenalaşırsınız. Mesela kalp krizi geçirirsiniz. Çekersiniz emniyet şeridine.
Kalp krizi geçirirken dur dörtlüleri yakayım, arkaya reflektör koyayım gibi şeyler aklınıza gelmez.
Velhasıl emniyet şeridine girmek değil, sürekli işgal etmek ve seyretmek yasaktır.
Burada aracı görememek veya geç görmekten kaynaklanan bir durum varsa, bu kaza normal şeritte de olabilirdi.
Arabası aniden stop eden bir sürücü, önüne aniden köpek fırlayan ve sert fren yapan bir sürücü veya olmuş bir kaza nedeniyle durmuş araçlar bu kazanın aynısına sebep olabilir.
Bu durumda görebildiğin kadar git dediğimiz kural önemli hale geliyor.
Video çok net olmadığından ancak fikir yürütebiliyoruz.
Benim tahminim tam geçecekken sol şeritte aracı farkedip fazla açılamadığı ve yan çantanın araca vurup arkadaşları savurduğu yönünde.
Yakınlarına sabır diliyorum.
Küçük hırsız el feneri, büyük hırsız deniz feneri kullanır.
Ancak her ikisininde çalışması için ampul gerekir.(Cosinus)
Emniyet şeridinde aracıyla duran ve arkasından motosiklet çarpan bir şahsa, bir avukatın verdiği yanıt. Sonuç: araç sahibi 5/8 suçlu.
Sayın Altay,
Öncelikle geçmiş olsun. Mail yoluyla sorduğunuz soruya site kuralları gereği buradan açık olarak yanıt vermek durumundayım.
Trafik kazası tespit tutanağında 5/8 kusurun size verilmesi aleyhinize bir durum sayılabilir. Bununla birlikte dosyanın kusur durumu tespiti için Adli Tıp Kurumu, Trafik İhtisas Dairesi Başkanlağına gönderilmesi isabetli olmuş. Çünkü buradaki bilirkişi heyeti olaya salt kolluk mantığı ile değil aynı zamanda hukuki bir açıdan da bakar. Buradan çıkan raporlar da mahkemeyi mutlak surette bağlamaz ancak mahkemelerce en geçerli olarak kabul edilen raporlar bu kurum tarafından hazırlanan raporlardır.
Kolluk tarafından düzenlenen tutanakta size 5/8 oranında kusur izafe edilmesi muhtemelen gerekli önlemi almadığınız, (ışıklandırma, koni, reflektör vb. gibi) için verilmiştir. Sizin, motosiklet sürücüsünün gözünü güneş almış olabilir iddianız da değerlendirilebilir. Bu hususu ileri sürerek mahkemenin Meteoroloji Genel Müdürlüğüne kaza tarihinde ve saatinde o bölgede güneşin durumunun sormasını sağlayabilirdiniz ama artık dosya Adli Tıp'a gitmiş. Bir başka çok önemli husus da şudur; kendim de aynı zamanda fiilen bir motosiklet sürücüsü olduğumdan piyasadaki ucuz fiyatlı kaskların önündeki mika rüzgarlığın görüşü önemli ölçüde bozduğunu rahatlıkla söyleyebilirim.
Adli Tıp Kurumundan gelen bilirkişi raporunda size en küçük bir kusur izafe edilmesi durumunda TCK 89. maddeden hüküm giyeceğiniz kesin gibidir. Diğer taraftan yaralının hastane masrafları sizin trafik sigortanız tarafından karşılanacaktır ancak aracınızın kaza anında durmakta olması (hareket halinde olmaması) gerekçe gösterilerek sigorta şirketi tarafından ödeme yapılmakta sorun çıkarılabilir. Benim şahsi görüşüm araç trafikte olduğundan durmakta da olsa ödemenin yapılması gerektiği yönündedir.
Mailinizde söz ettiğiniz bilinçli taksir ya da olası kasıt durumu mağdur sürücü yönünden göz önüne alınmayacaktır. Çünkü burada yargılanan sizsiniz.
Ceza davasının arkasından mağdur motosiklet sürücüsü tarafından manevi tazminat davası açılması da kuvvetle muhtemeldir. Ben anlaşmaya çalışmanızı tavsiye ederim.
Daha öncede dediğim gibi durumdan ders çıkarmanız ve buna göre sürmeniz gerekir demiştim ama gene sidik yarışı başlamış. Kimin suçlu yada suçsuz olduğundan size ne?!. Buna karar verecek Kişiler yargı mensuplardır. @COQ çok güzel yaklaşmış duruma.
Şöyle bir genelleme yaparsam yanlış olmaz. “Ders çıkaran kişiler; Ölmez ve yaralanmaz.” diyorum. Ders çıkarmanız temennisiyle...
Ayrıca gene @COQ çok doğru bir tespitte bulundu. Söz konusu şeridi sürekli emniyet mensupları suistimal ettiğinden ve “bizden olanı koruma” mantığı ile milletin gözünde emniyet şeridi; ayrıcalık şeridi oldu maalesef.
Söz konusu şeridin adının emniyet şeridi olması mevzusu ise tehlikedeki kişinin kendisini durarak emniyete aldığı için ismi “Emniyet Şeridi”. Yoksa polislerin evine giderken kullandığı için ismi emniyet şeridi değil.
Sanmıyorumki; Avrupa ülkelerinde ambulans ve itfaiye dahil bu şeridi çok çok acil durumlar dışında kullanmsınlar. Bunun yerine fermuar düzeni ile yolu açıyorlar. Gene geldik mi en önemli mevzuya? Eğitim, eğitim die boşuna yırtınmıyoruz. Beyin çalışmasını arttırtmak ve daha kapsamlı düşünmek bir tarafa; sığır olarak sürmek ve yaşamak, bizim insanımıza daha kolay geliyor.
Birde şu İstanbul gerçeğini, İstanbul dışındakilerin anlamayacağı için daha yumuşak ve daha hassasiyetle cevaplar vermenizi bekliyorum. Sizin hayatınızda idrak edemeyeceğiniz hatta filmlerde göremeyeceğiniz çoğu olay bu şehirde vuku buluyor.
En azından ölünün arkasından biraz düşünceli davranın ve o suçlu, bu suçlu goygoyunu bırakalım.
Kendi adıma Almanyada bu şeridin geçiş üstünlüğü olan araçlar tarafından kullanılmadığını söyleyebilirim. Kural geçiş üstünlüğü olan araçlara en soldaki şerit ile sağındaki şerit arasında bir koridor açılmasıdır. Kaldı ki Almanyada normal karayollarında emniyet şeridi bulunmaz , otoyollarda ise eski çift şeritli olanlarında sınırlı olarak vardır.
bir haber sitesinde okumuştum sanırım çift başka bir şehirden gelip bu motoru o gün almış diye ne kadar doğrudur bilemem.. ama durum bu ise sebebi güneş değildir bence.. eğer motoru yeni almışlar ise muhtemelen konsoldaki zibilyon tane tuş ve ekran dikkatini dağıtmıştır diye düşünüyorum, henüz arkadaş alışmadığı için... ayrıca bırakalım bu yok kapı mı açıktı vs. işlerini... bu hatanın bir kısmını karşı tarafa yüklemeye çalışma içgüdüsünden kaynaklanıyor.. evet ben de kullanıyorum emniyet şeridini ancak, bir hakkım olmadan kullandığımın bilincindeyim.. tek tesellim herhangi bir ambulans ve itfaiye aracına her koşulda anında yol verebiliyor olmamdan ötürü vicdani rahatlık sağlaması.. bu elbetteki kanun karşısında hiçbir şey ifade etmiyor.. polis durdurur ve ceza kesebilir sonuna kadar da hakkıdır(ki kesti 2 ay önce).. hiçbir motosikletlinin, motoru arıza yapıp da mecburi olarak emniyet şeridine park etmek durumunda kalmadı ise o şeridi kullanmaya HAKKI YOKTUR. arıza yapan servisin orada durmaya sonuna kadar hakkı vardır. ister kapısını açar ister bagajını açar, ister lastiğini değiştirir, ister çekici bekler.. açılan kapı akan şeride taşmıyor ise ve kaza bu sebepten olmadı ise sonuna kadar hakkıdır. o şeridin amacı bu zaten. motosikletliler için oluşturulmuş, istedikleri yere ışınlanabilecekleri bir solucan tüneli değil.
Yok maddi hasarlılarda da %25-%75 kavramları var. Mesela park etmiş araca tek yön yolda vurdun. Normalde %100 vuran suçludur ama tek yön yolda aracın park yönü yani aracın kaputu ters yöne bakıyor (kuzeye giden yolda kaput güney yönünü gösteriyor) ise hatalı parktan %25 park eden araç sahibine ceza yazıldığını duymuştum. Yani %50-%50 yada %100 yapmaları tamamen ayrıntılarla boğuşmamak için, biz türk insanının işlerini lakayit şekilde yapmasından kaynaklanıyor
halbuki nizami park halinde ise öne ya da arkaya bakmasında bir sakınca olmamalı.. eğer ters yonde hareket ettiği durumda hareket halındeyken yakalanırsa onun cezası baskadır diye dusunuyorum.. belki bir sebepten oldugu yerde cevirdi aracı.. o durumda ceza yemek enteresanmış...Yok maddi hasarlılarda da %25-%75 kavramları var. Mesela park etmiş araca tek yön yolda vurdun. Normalde %100 vuran suçludur ama tek yön yolda aracın park yönü yani aracın kaputu ters yöne bakıyor (kuzeye giden yolda kaput güney yönünü gösteriyor) ise hatalı parktan %25 park eden araç sahibine ceza yazıldığını duymuştum. Yani %50-%50 yada %100 yapmaları tamamen ayrıntılarla boğuşmamak için, biz türk insanının işlerini lakayit şekilde yapmasından kaynaklanıyor
İnsanları tecrübesizlik ya da bilgisizlik ile itham etme kolaylığını göstermemek lazım. Dünyanın en iyi sürücüsü dahi olsan Allah muhafaza 1 saniyelik iştir bu işler. Bu camiada kaza yapıp hayatını kaybedenlerin ekseriyeti usta, tecrübeli ve deneyimli motosiklet kullanıcılarıdır. 1 defa kurtarırsın, ikinci defa kurtarısın, üçüncü defa teğet geçersin, gözüne güneş değer, motor ışık yakar, sağdan biri fırlar, öteki kapı açar, vizörüne bir şey çarpar, öndeki araçtan bir şey kopar anlamazsın, yolda mıcır veya yağ vardır, o 1 saniye seni bir şekilde yakalayabilir; yakalar da... Yani her şeyi doğru yaparsın ama yine sonuç aynı olabilir. Bu yüzden keşke kırsaymış, frene bassaymış filan bunlar sadece işin egoya dayalı edebi kısmı olmaktan öte gitmiyor. O an denk geliyor işte basılmıyor, kaçılamıyor, kırılamıyor, donakalabiliyorsun, görmüyorsun, tereddüt ediyorsun vs.. Ölenlere rahmet kalanlara sabır diliyorum, çok üzücü gerçekten.
Motosıklet surucusu buyuk ıhtımalle baska bırseyle yada dırek gunes geldıgı ıcın vede hız da oldugundan farkedememıs bence yoksa sol serıde gecıp gayet kolaylıkla gecıp gıdebılırdı yazık olmus uzucu bır olay emmnıyet serıdını kullanmayın ıllede kullanıyorsanız max hız 30 40 olmalı sonucu agır oluyor
Şu an bu konu içerisinde 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 misafir)
