Harley-Davidson LiveWire’dan Güzel Haber
Reklamlar
-
hasmet adlı üyeden alıntı
Tesla bunun çalışan örneğini gösterdi. Benzin deposu doldurmadan daha çabuk şekilde pil otomatik olarak değiştirilebiliyor.
Asıl sorun dediğim gibi pil fiyatı. Ucuzlasın, alt yapı kurulur, sorun çözülür. Çünkü avantajı çok fazla bu teknolojinin.
Fiyat yüksek olduğu için yaygınlaşamıyor.
Bu sistemde evet araç yapılabilir Tesla'da yapmıştır ama böyle bir sistemin pratikte bir çözüm haline gelebilmesi için üreticiler arasında ortak bir standart oluşturulması gerekli. Her marka kendi tasarımını yaparsa sistem çalışmaz.
Şöyle düşünelim. VW, Renault-Nissan, Fiat, Toyota, Honda, Hyundai gibi otomobil sektörünün büyükbaşlarının ortak bir batarya standartı üzerinde anlaştıklarını ve ortak bataryalar kullandıklarını düşünelim hatta bu standartı isteyen diğer markalarda kullabilsin. Yani onlarca markanın yüzlerce modelinde kullanılan aynı ekipmanla sökülüp takılan toplamda 3-4 farklı batarya modeli olsun. Bir kaç tanede büyük batarya sağlayıcısı olsun. Müşteri arabasını bataryasız alacak. sonra bu sağlayılardan birine atıyorum OPET'e gidip batarya programına dahil olacak. Aylık belirli bir sabit para ödeyecek, şarjı bittikçede yine Opet istasyonunda belirli bir ücret karşılığında değiştirecek. Kendisi bir batarya sahibi olmadığı için yenisini verdim eskisini aldım vs gibi dertleride olmayacak.
Bence imkansız bir şey değil ama yakın gelecekte olur mu sanmıyorum belki orta-uzun vadede.
Reklamlar
-
hasmet adlı üyeden alıntı
Bu bayağı çalışılmış aslında. Ford Nucleon.
Reaktör sürekli çalışıyor. Araba park halindeyken ürettiği elektriği evde kullanıyorsunuz, artanı da şehre geri satıyorsunuz.
Muhtemelen teknoloji bir çok açıdan riskli olduğu için vazgeçildi.
Pil teknolojisine gelince: Konu önemine binaen ciddi miktarda çalışılıyor... Şimdilik yeni bir pil kimyası yerine mevcut lityum bazlı kimyaların iyileştirilmesi söz konusu, en azından yakın gelecekte.
hocam o araba nükleer enerjiyle çalışıyor..aslında çok eski bir teknoloji nükleer teknolojisi ancak bir kaza anında hepimiz yürüyen yeşil gece lambalarına dönüşeceğimizden dolayı üretmediler.. konsept tasarım gibi bir şeydi, hiç üretilmedi diye biliyorum :D
-
KırmızıGrom adlı üyeden alıntı
Tayvan'da Gogoro diye bir firma bu batarya değiştirme istasyonlarını kurmuş ve şuan işliyor. Böyle bir şey İstanbul, Ankara gibi büyük şehirlerde yaygınlaşsa çok güzel olur aslında.
Videosu:
https://www.youtube.com/watch?v=g_-PKSPbvpw
Gogoro mantığı türkiye'de işler mi bilinmez ama martı scooterlar istanbul'da baya yaygınlaştı. Benzer şekilde batarya değişimine elverişli scooterlarla bi süre elektrikli bisiklet ya da scooterlar piyasada hakim olacak gibi.
Bizim de öğrenci projesi olarak başlayıp şuan profosyonel olarak devam ettidiğimiz elektrikli scooterlar'ın da içinde bulunduğu e-bisiklet vs. e-scooter karşılaştırma videosunu linkten izleyebilirsiniz;
-
nyk adlı üyeden alıntı
Bu sistemde evet araç yapılabilir Tesla'da yapmıştır ama böyle bir sistemin pratikte bir çözüm haline gelebilmesi için üreticiler arasında ortak bir standart oluşturulması gerekli. Her marka kendi tasarımını yaparsa sistem çalışmaz.
Şöyle düşünelim. VW, Renault-Nissan, Fiat, Toyota, Honda, Hyundai gibi otomobil sektörünün büyükbaşlarının ortak bir batarya standartı üzerinde anlaştıklarını ve ortak bataryalar kullandıklarını düşünelim hatta bu standartı isteyen diğer markalarda kullabilsin. Yani onlarca markanın yüzlerce modelinde kullanılan aynı ekipmanla sökülüp takılan toplamda 3-4 farklı batarya modeli olsun. Bir kaç tanede büyük batarya sağlayıcısı olsun. Müşteri arabasını bataryasız alacak. sonra bu sağlayılardan birine atıyorum OPET'e gidip batarya programına dahil olacak. Aylık belirli bir sabit para ödeyecek, şarjı bittikçede yine Opet istasyonunda belirli bir ücret karşılığında değiştirecek. Kendisi bir batarya sahibi olmadığı için yenisini verdim eskisini aldım vs gibi dertleride olmayacak.
Bence imkansız bir şey değil ama yakın gelecekte olur mu sanmıyorum belki orta-uzun vadede.
Bataryalar çok ağır olduğu için çok mantıklı değil o sistem.. örneğin Tesla Model S'te kullanılan batarya, toplam 540 kg ağırlığında 7104 adet Panasonic markalı yoğunlaştırılmış Lityum-iyon pilden üretilmektedir.
-
Paranin gucune guvenin arkadaslar
Pil ucuzladiktan sonra sarj suresi hic sorun degil. Yeterki milyonlarca insanin elektrikli araba alma niyeti mumkun olsun, sarj hizli ve kolay hale getirilir, supheniz olmasin.
Simdi elektrikli arac satamiyor ki adamlar ortak bir standart uzerinde bulusmaya motivasyonlari olsun... Bir suru ARGE ve altyapi'ya ciddi yatirim icin gerekli ilgi yok su an. Cunku pil pahali. Tuketiciye benzin ulastirma kolay mi zannediyorsunuz? Dunyanin bir ucundan, okyanuslarin dibinden cikarilan bir sivi devasa fabrikalarda isleniyor, elde edilen yanici hatta patlayici sivi binlerce km naklediliyor, oradan tankerlerle yuzbinlerce istasyonlara, oradan da size... Dile kolay. Niye? Cunku musterisi var.
Once musteri. Musteri olursa alt yapi istemeseniz de gerceklesir. Istediginiz kadar fitne fesat sokun, araba ureticileri ortak bir standart uzerinde anlasir. Hepsi para kazanacak cunku
-
foxtrot adlı üyeden alıntı
Bataryalar çok ağır olduğu için çok mantıklı değil o sistem.. örneğin Tesla Model S'te kullanılan batarya, toplam 540 kg ağırlığında 7104 adet Panasonic markalı yoğunlaştırılmış Lityum-iyon pilden üretilmektedir.
Batarya değişimi pratik olduğu sürece bu kadar büyük bataryalara gerek yok, kaldı ki tesla model S çok güçlü bir spor otomobil. Bugün 1.6 motor performansı sağlayan, menzili 250-300km olan birkaç dakikada bataryası değiştilebilen bir araç çok daha geniş bir kitleye hitap eder.
Teknoloji yeterli değil kısmına katılıyorum ama elektrikli araçların yaygınlaşması için çok büyük yatırımlar gerekli yani sadece batarya teknolojisine bel bağlayarak olacak bir şey değil. En basitinden bugün trafikteki araçların yarısının elektrikli olduğunu hayal edin, hangi ülke elektrik üretim, dağıtım alanında böyle bir altyapıya sahip. Şimdi birde bunun bataryaların 10dk'da şarz edilebilir olduğunu varsayarak düşünün
-
Elektrik uretmekten kolay ne var yahu? Gunesten, ruzgardan, komurden, hidrojenden, akan sudan, nukleer, vs. bir ton yolu var. Evet bugun uc kat talebi karsilayacak miktarda uretilmiyor, ama talep olmadan arz niye sunulsun? Elektrik yoklugundan sikinti ceken var mi? Yeter ki talep olsun, arz karsilar.
-
espresso adlı üyeden alıntı
5 dakikada tam kapasite dolan ve en az 500km yol gitmeye yetecek enerji depolayabilen pil teknolojisi lazım.
Ben 30 dakikaya da razıyım. Bence çözüm batarya değişiminde. Yani benzincide -pardon şarjcıda- hazır dolu pil olacak. Bir makina arabanın altına girip boşunu olacak ve dolusunu takacak. Veya kurşun asit batarya kullanıp sadece elektroliti değiştirmek de mümkün olabilir. Şarjsız elektroliti boşaltıp yerine şarjlısını aküye doldurulacak.
-
kurubuz adlı üyeden alıntı
Ben 30 dakikaya da razıyım. Bence çözüm batarya değişiminde. Yani benzincide -pardon şarjcıda- hazır dolu pil olacak. Bir makina arabanın altına girip boşunu olacak ve dolusunu takacak. Veya kurşun asit batarya kullanıp sadece elektroliti değiştirmek de mümkün olabilir. Şarjsız elektroliti boşaltıp yerine şarjlısını aküye doldurulacak.
Kurşun asit bataryaların gücü ve kapasitesi yetmez bu işlere. Ama batarya değişimi çözüm gibi duruyor. Bunun için de otomobil üretiicilerinin standartta anlaşmaları lazım. Piyasanın şimdiki halinde buna daha var gibi görünüyor.
Bir de şimdiki batarya teknolojisi pahaı ve bu lityum iyon pillerin de bir ömrü var, haliyle pahalı olduğu için kimse kendi bataryasını verip yerine ne ömrü kaldığı bataryayı almak istemez.
Haa, burada da yazılmış, otomobilleri bataryasız satarlar, bataryaya ayrıca abone olunur, bataryanın kendisine sahip olunmaz o zaman kimse batarya değiştirmekten rahatsız olmaz. Bataryalarda bir standart oluşsa, kesin onların hızlıca kolayca ve güvenle değiştirmek için de bağlantı şeklinde bir şeyler yaparlar, arabayla yanaşırız, bir dakikada batarya yenisiyle değişir, artık şarj istasyonu da elindeki bataryaları çok hızlı şarj etmesine gerek kalmaz.
Bence kendi giden otomobil teknolojisi de yayılınca otomobil sahibi olmak gibi bir kavram da kalmayacak. Ancak çok zengin, kendine özel bir şey sahip olmak isteyenlerin alabileceği lüks araçlar olacak, geri kalanı da trafikte otomatik sürücüsüz giden araçlar olacağı için hepsi belli güç standartlarında üretilmiş arabalar olacak, haliyle arabaların birbirinden pek bir farkı kalmayacak. cep telefonundan çağıracaksınız, arabe gelecek, haritadan işaretlediğiniz yere götürüp sizi bırakıp devam edecek kendisi. Böyle olunca da araba sahibi olmanın dertleri de kalmayacak, yok park yeri ara, yok vergisini ver, yok bakımı ile uğraş. Trafik sorununun azalması için otomobil kulanımının yasaklanması gerek, kendi giden otomatik araçlar birbirleri ile de iletişim halinde olunca trafik çok daha güvenli ve hızlı şekilde akar. Haa, bizde sanayi sitesinde tamircilerin camında "makas atma programı" yüklenir gibi apaçilikler de görebiliriz belki bilemiyorum.
Belki çok ileri gelecekte yapay zeka iyice ilerleyince kendi kendisinin sahibi olan arabalar dolacak ortalık. Kendisi adına çaışacak ve kazandığı parayı kendi bakımına harcayacak.
-
dünyanın her yerinden enerji fışkırıyor, belkide teknoloji geliştikçe elektriği depolamaya gerek kalmayacak, tüketilecek eletrik miktarı o anda üretilecek belki de.
benim tahminim bu yönde çünkü gerek güneş olsun gerek yer çekimi ya da başka enerjiler falan dünya yer yüzü enerjiler ile dolu.
espresso adlı üyeden alıntı
Kurşun asit bataryaların gücü ve kapasitesi yetmez bu işlere. Ama batarya değişimi çözüm gibi duruyor. Bunun için de otomobil üretiicilerinin standartta anlaşmaları lazım. Piyasanın şimdiki halinde buna daha var gibi görünüyor.
Bir de şimdiki batarya teknolojisi pahaı ve bu lityum iyon pillerin de bir ömrü var, haliyle pahalı olduğu için kimse kendi bataryasını verip yerine ne ömrü kaldığı bataryayı almak istemez.
Haa, burada da yazılmış, otomobilleri bataryasız satarlar, bataryaya ayrıca abone olunur, bataryanın kendisine sahip olunmaz o zaman kimse batarya değiştirmekten rahatsız olmaz. Bataryalarda bir standart oluşsa, kesin onların hızlıca kolayca ve güvenle değiştirmek için de bağlantı şeklinde bir şeyler yaparlar, arabayla yanaşırız, bir dakikada batarya yenisiyle değişir, artık şarj istasyonu da elindeki bataryaları çok hızlı şarj etmesine gerek kalmaz.
Bence kendi giden otomobil teknolojisi de yayılınca otomobil sahibi olmak gibi bir kavram da kalmayacak. Ancak çok zengin, kendine özel bir şey sahip olmak isteyenlerin alabileceği lüks araçlar olacak, geri kalanı da trafikte otomatik sürücüsüz giden araçlar olacağı için hepsi belli güç standartlarında üretilmiş arabalar olacak, haliyle arabaların birbirinden pek bir farkı kalmayacak. cep telefonundan çağıracaksınız, arabe gelecek, haritadan işaretlediğiniz yere götürüp sizi bırakıp devam edecek kendisi. Böyle olunca da araba sahibi olmanın dertleri de kalmayacak, yok park yeri ara, yok vergisini ver, yok bakımı ile uğraş. Trafik sorununun azalması için otomobil kulanımının yasaklanması gerek, kendi giden otomatik araçlar birbirleri ile de iletişim halinde olunca trafik çok daha güvenli ve hızlı şekilde akar. Haa, bizde sanayi sitesinde tamircilerin camında "makas atma programı" yüklenir gibi apaçilikler de görebiliriz belki bilemiyorum.
Belki çok ileri gelecekte yapay zeka iyice ilerleyince kendi kendisinin sahibi olan arabalar dolacak ortalık. Kendisi adına çaışacak ve kazandığı parayı kendi bakımına harcayacak.
aman allahım, hayal gücü harika :D çok etkilendim, ciddi ciddi bir yazı okurken birden bire fantastik bir hikayenin içerisinde buldum kendimi, hele arabaların kendi kendilerine sahip olup kendi adlarına ekmek parası kazanmaları falan.
bir anlık beynim bir yerlere gitti geldi ama nerelere gitti geldi anlayamadım, sadece kafam bir hoş oldu sonra düzeldi ama hayal gücüne bayıldım gerçekten.
-
tr fiyatı tahminimce 120 binden aşşağı olmaz :d
-
Insanlar arabalari cogunlukla gunluk islerini halletmek icin kullaniyorlar. Onun icin de pil fazlasiyla yeterli. Aksamlari evinde garajinda sarj ediyor adam. Amerika icin konusacak olursam da cogu evde illa ki ikinci bir araba oluyor, o da nadir uzun yol icin kullanilir, olmadi araba kiralanir...
Velhasil otomatik pil degistirme istasyonu tipi cozumlerin hayata gecmesi icin pil olayinin ucuzlayip genele yayilmasi lazim, ki koklu altyapi degisikligi icin yeterli talep olussun.
-
fatih.met adlı üyeden alıntı
dünyanın her yerinden enerji fışkırıyor, belkide teknoloji geliştikçe elektriği depolamaya gerek kalmayacak, tüketilecek eletrik miktarı o anda üretilecek belki de.
benim tahminim bu yönde çünkü gerek güneş olsun gerek yer çekimi ya da başka enerjiler falan dünya yer yüzü enerjiler ile dolu.
aman allahım, hayal gücü harika :D çok etkilendim, ciddi ciddi bir yazı okurken birden bire fantastik bir hikayenin içerisinde buldum kendimi, hele arabaların kendi kendilerine sahip olup kendi adlarına ekmek parası kazanmaları falan.
bir anlık beynim bir yerlere gitti geldi ama nerelere gitti geldi anlayamadım, sadece kafam bir hoş oldu sonra düzeldi
ama hayal gücüne bayıldım gerçekten.
Hayal ettim ama bu hayal gücümü kendi kendime uydurmuş değilim, çok severim bilim kurgu okumayı ve izlemeyi. Bunların da büyük etkisi olmuştur hayallerimde tabi ki. Mesela Star Trek'in 66 yılında çevrilen ilk bölümündne itibaren hepsini arşivimde tutup tekrar tekrar izlerim. Hatta çocukken mr Spock'dan ok etkilenip de büyüyünce bilgisayar programcısı oldum.
Bu yapay zeka vb. konularıyla da Iain M. Banks adında ingiliz bir yazarın 10 kitaplık bir roman serisini okumuştum geçen yıllarda. internetten korsanını bulup indirmiştim de okumuştum ama geçenlerde ilk kitabının Türkçe'ye çevrilip piyasaya çıktığını gördüm, hemen aldım eşim de okusun diye. internetten kitap satanlarda Iain M. Banks diye aratın çıkar. ingilizce bilenler orjinallerini de indirip okuyabilirler.
-
espresso adlı üyeden alıntı
Hayal ettim ama bu hayal gücümü kendi kendime uydurmuş değilim, çok severim bilim kurgu okumayı ve izlemeyi. Bunların da büyük etkisi olmuştur hayallerimde tabi ki. Mesela Star Trek'in 66 yılında çevrilen ilk bölümündne itibaren hepsini arşivimde tutup tekrar tekrar izlerim. Hatta çocukken mr Spock'dan ok etkilenip de büyüyünce bilgisayar programcısı oldum.
Bu yapay zeka vb. konularıyla da Iain M. Banks adında ingiliz bir yazarın 10 kitaplık bir roman serisini okumuştum geçen yıllarda. internetten korsanını bulup indirmiştim de okumuştum ama geçenlerde ilk kitabının Türkçe'ye çevrilip piyasaya çıktığını gördüm, hemen aldım eşim de okusun diye. internetten kitap satanlarda Iain M. Banks diye aratın çıkar. ingilizce bilenler orjinallerini de indirip okuyabilirler.
fantastik filmleri fazla ilgim yok, filmlerde hep gerçek hayata uygunluk ararım hatta tarihte yaşanmış olayları konu alan filmleri izlemeyi tercih ederim ve en sevdiğim tür komedi filmleri.
mizah insana zeka katıyor ve olması zorunlu gördüğüm bir şey. komedi der iken kültür olarak çok önemli mesela recep ivedik tarzı komedi filmlerinden ziyade Gora gibi o halkın kültürünü argo olmadan işleyen komedi filmleri daha bir güzel. argo içermemesi çok önemli. filmi izlediysen bilirsin, ne diyordu; "bu halıyı dokuyan adam kör oldu"
malını satmak için kılıktan kılığa giren esnafımıza dem vuruyor iken bizi de güldürüyor. ağaçlarda yetişen sucuklar ise küçük şeyler ile mutlu olan insanların hayal gücünü yansıtmış, uzay gemisinin iginç adı KaFa-1500 :D
fantastik deyince matrix filmi var mesela onu severim, 3 filmden oluşan bir seri ve 4. film çıkacak diye söylentiler geziyordu ne oldu bilmiyom.
edit: bende yazılım okudum üniversite de ve bende yazılımcı olacak kapasitenin olduğunu gördüm ama yazılımcı olmak istemediğimi anladım.
yapay zeka deyince aklıma hep "if {...}; else if {....};" geliyor. çünkü zeka hep seçeneklere karar vermekten ibarettir ve biz seçeneklere belirli koşullardan dolayı farklı şekillerde karar veririz.
bu olayı yazılımda C# dilinde "if {....}; else if {....};" karşılıyor. doğrumu düşünüyorum acaba? yazılım bir yandan zevkli geliyor ama zor iş.
-
fatih.met adlı üyeden alıntı
fantastik filmleri fazla ilgim yok, filmlerde hep gerçek hayata uygunluk ararım hatta tarihte yaşanmış olayları konu alan filmleri izlemeyi tercih ederim ve en sevdiğim tür komedi filmleri.
mizah insana zeka katıyor ve olması zorunlu gördüğüm bir şey. komedi der iken kültür olarak çok önemli mesela recep ivedik tarzı komedi filmlerinden ziyade Gora gibi o halkın kültürünü argo olmadan işleyen komedi filmleri daha bir güzel. argo içermemesi çok önemli. filmi izlediysen bilirsin, ne diyordu; "bu halıyı dokuyan adam kör oldu"
malını satmak için kılıktan kılığa giren esnafımıza dem vuruyor iken bizi de güldürüyor. ağaçlarda yetişen sucuklar ise küçük şeyler ile mutlu olan insanların hayal gücünü yansıtmış, uzay gemisinin iginç adı KaFa-1500 :D
fantastik deyince matrix filmi var mesela onu severim, 3 filmden oluşan bir seri ve 4. film çıkacak diye söylentiler geziyordu ne oldu bilmiyom.
edit: bende yazılım okudum üniversite de ve bende yazılımcı olacak kapasitenin olduğunu gördüm ama yazılımcı olmak istemediğimi anladım.
yapay zeka deyince aklıma hep "if {...}; else if {....};" geliyor. çünkü zeka hep seçeneklere karar vermekten ibarettir ve biz seçeneklere belirli koşullardan dolayı farklı şekillerde karar veririz.
bu olayı yazılımda C# dilinde "if {....}; else if {....};" karşılıyor. doğrumu düşünüyorum acaba? yazılım bir yandan zevkli geliyor ama zor iş.
Biz bilim kurgu sevenler Star Trek gibi filmlere "fantastik film" denmesine biraz gıcık oluruz. Haa, Star Wars gibi filmlere fantastik diyebiliriz hep birlikte o ayrı.
Kendi kendine karmaşık durumlarda karar verebilen bir zeka ister yapay olsun ister doğal olsun bence bir farkı olmaz. haliyle bir insan kadar karmaşık karar verebilme kapasitesindeki bir zekanın insanlarla aynı haklara sahip olmasına da bir itirazım olmaz. Haliyle uzak bir gelecekte yapay zeka sahibi araçların kendi kendilerini sahibi olup kendi paylarına iş yapıp para kazanmaları da bence fantastik bir şey değil gayet de olabilecek bir şey.
Haa, öyle bir durumda biz insanlar onlara ne faydamız olabilir de bizim için bir şey yapma ihtiyacı duyarlar orasını bilemem.
Konumuza dönersek, pil teknolojisini geliştirmek lazım, bird e standartları oluşturup hızlıca pil dğeiştirip yola devam etme gibi şeyler lazım. Özellikle büyük şehirlerde insanlar araçlarını bazen 2 sokak öteye parkediyorlar, işten geleyim garajımda şarja takayım sabaha kadar sarj olsun imkanı çok az kişide var bizde.
-
Konu dışı olacak ama, AI olayında şuur kazanma olayı sıkıntı. Tartışma şuur tanımı (consciousness, self awareness) üzerinden felsefeye dönüyor bir süre sonra. Şahsen gerçek şuur sahibi AI'dan çoook uzak olduğumuzu düşünüyorum. AI hâlâ dediğimizi yapan sofistike bir alet sadece, her ne kadar sonuçları tahmin edebilmemiz ya da ön görmemiz mümkün olmasa da...
-
Frank Herbert'in "Destination: Void" bu yapay zeka şuur olayıyla ziyadesiyle ilgili bir roman, tavsiye ederim.
Yan bilgi: (Matrix'in fikir babası olan) William Gibson'un Sprawl ve Bridge üçlemelerinde de vatandaşlık hakkı olan AI'lerden bahsedilir. (Hey gidi Wintermute...)
-
insanların zekası ile robotların zekası belki aynı seviyeye gelebilir ama hiç bir zaman robotlar bir insan olamayacaklar çünkü insanlar mantığın dışında görülen ve kendilerine haz vermekte olan eylemlerde bulunurlar.
mesela müzik dinlerler, resim çizerler, normalin dışında g kuvvetinden hoşlanırlar(motorlan viraj yapmak misal), yani robotlar aynı insan gibi olaylara karar verecek kapasiteye gelir hatta insanlardan çok çok üstün olur ama insan gibi duyguları olmaz.
tabi yapay zekayı programlarsın ve tıpkı gerçek insan gibi gibi müzik dinleyesi gelir ve tıpkı insan gibi mevcut koşulda mümkün olana dek bekler ve koşullar uygun hale gelince yani eve falan gelince müzik dinler falan filan ama bu taklik olur yani robotlar bir insan olamaz.
şimdi konu dışına çıkacak olur isek bilim kurgu severim, ben hatları karıştırdım, fantastik derken "avatar" tarzı filmleri pek sevmiyorum. uzay bilimlerine ilgim var, iss belgeselini kaç kişi izlemiştir forumda? lise de flaş animasyon çalışmasında lazer ışınıyla ateş eden bir uzay gemisi çizmiştim mesela.
bilim kurgu ayrı fantastik ayrı, zevkler tartışılmaz fakat bilim kurgu filmleri benimde hoşuma gidiyor. 8 yaşında ilk izlediğim bilim kurgu filmini hatırlıyorum, "the faculty 1998" sonra "resident evil" serisi güzeldir, bunlar bilim kurgu ve korku türünde, ne bileyim terminatör serisi var, "ben robot" var.
bilindik filmler, "star trek" ismini çok duydum ama nedense açıp izlemek hiç aklıma gelmedi, tesadüf bu konu vesilesiyle onuda izleyeceğim. bilim kurgu daha çok rağbet görüyor sanıyorum.
not: konu dışına çıkıyorum var mı sıkıntı? itirazı olan varsa söylesin, forumu hackler admini banlarım ona göre.
Reklamlar
Konu içerisindeki kullanıcılar
Şu an bu konu içerisinde 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 misafir)