ben motorun sandığınız kadar hızlı olduğunu düşünmüyorum.. 170 ler falan demek istediğim.. ncapte paramparça olan araçlar 64 km/s hızla vuruyor o duvarlara.. bunda da benzer bir durum var ancak şu farkla.. motosikletin çarpışma yüzey alanı arabaya göre çok dar.. yani çarpma şiddeti kat be kat daha fazla.. muhtemelen bu kazayı aynı hızla bir otomobil yapsaydı taksiciye ve diğer araçtakilere bu denli büyük bir zarar gelmezdi diye düşünüyorum.
Olayda taksi şoförü Sıtkı Dağ asli kusurlu,motosiklet kullanan polis memuru Sezer Berktaş tali kusurlu.Taksici direk kazaya sebebiyet verecek,trafiği tehlikeye atacak bir manevra yapmış.Motosikleti süren ve kazandan yaralı kurtulan polis memurunun hızı ise normalin çok üstünde.Hayrettin Yılmaz'ın şehit olmasında ikisinin de payı var.Motosikleti hızı tahmini en az 100-140 civarı.Bu hızı yaptığı yol şehir-içi,mahalle arası sayılabilecek bir yol.Eğer bir takip yada görev dışında bu kazayı yaptıysa o polis memurunun da hayatı kayar.Sonuçta o taksi yola çıkmasa bile herhangi yaya da yola çıkabilirdi.Kaza yerinin hemen öncesinde de trafik ışığı ve yaya geçidi var.
https://www.google.com/maps/@40.2062...7i13312!8i6656
Taksiciden ve yaptığından bahsetmek bile istemiyorum.Yoksa ağzımı çok feci bozacağım.Ticari araç kullananların sıkı şekilde denetlenmesi sürekli ve inatla trafikte hata yapması halinde ehliyetlerinin kalcı olarak ellerinden alınması gerektiğini düşünüyorum.
benzer ceza taleplerinin (ve cezalandırmaların) motosikleti üzerinde öldürülenler için de istenmesini temenni ederim,
zira temenni etmekten başka bir şey elimizden çok gelmiyor.
şu konuda bahsedilen rahmetli sinanın bu polisten eksiği olduğuna inanmıyorum ve hatta çok fazlası da vardır.
(kardeşi sonradan konu açmıştı katil cübbeliden mi başka birinden mi dua istemişti).
çarpıp hayatını kaybeden polis değilde herhangi bir motosiklet sürücüsü olsa, tüm kusuru direkt kameraya/ görgü şahitlerine rağmen motosiklete yazarlardı. ' motorcu çok hızlıymış baksana' diye başlar 'masum taksici evine ekmek götürmek için çalışıyordu' diye devam ederdi. Yalancı şahitliğe paçası yemeyen taksicilerin tek korkusu 'aman bize de bulaşır' düşüncesi. Yoksa sen-ben-herhangi birimiz yapsa o a**na kodumun taksicileri her türlü şerefsizliği yapar, taksinin 3 katı parasını ve taksicinin kan parasını ölen motorcunun ailesinden alıp kendi aralarında paylaşırlardı.
Şu an bu konu içerisinde 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 misafir)
