Köşe Yazısı : Motosiklet Kullanıcıları Dertli

[hachiko]

Geçen haftaki “Motosiklet Kazaları” konulu yazımın lehine ve aleyhine gelen onlarca eleştiriden dünkü yazımda bahsetmiştim. Bugün, eleştirilerin ilginç olanlarını, özetleyerek sütunuma taşımaya devam ediyorum.
Sahil kentlerinin çoğunda, motosiklet olmazsa olmazımızdır. Benim hem arabam hem motosikletim var ama yalnız başıma arabayla trafiğe çıkarsam, hem araba kalabalığına bir tane daha eklemiş hem de park sorunuyla karşılaşmış olacağımdan, motosikletimi tercih ediyorum. 10 yıldır aktif olarak motosiklet kullanıyorum. Allah’a şükür, herhangi bir kazaya karışmadım. Her motosiklet sürücüsü, sizin anlattığınız gibi değildir; kurallara uyan düzgün bir şekilde kullanan sayısı da çok. (Ertan Başyiğit)

Köşe yazarlığı yaptınız gazetenin muhabiri olmaktan her zaman gurur duyan bir mesai arkadaşınızım. 14 yıldır Milliyet’te çalışıyorum. Ben de bir motosiklet kullanıcısıyım. Gazetemizde az sayıda da olsa, iki tekeri ulaşım aracı olarak kullanan arkadaşlarımız var. Motosikleti bir yaşam ve kültür öğesi olarak tanımladığımız için, size yazmam gerektiğini düşündüm.

Motosiklet kullanımı bir yaşam biçimidir

Eğitim eksikliği nedeniyle, iki teker kullanıcıları çok kazaya sebep oluyor. İçimizde, motosiklet kullanmanın bir kültür olmadığını düşünen, araç sürücülerine ve yayalara kaba davranan çok kişi var. Bu durum, bizleri de çok rahatsız ediyor. Hem Turing’in hem MOTED’in eğitim ve farkındalık çalışmaları sürüyor. Eğitimin ne kadar önemli olduğunu bilen ve defalarca özel ders alarak trafiğe çıkan bir motosiklet sürücüsü olarak tüm eleştirilerinize katılıyorum.

Yazınızdaki eleştirilerinizin doğruluğu, bizleri öz eleştiri yapmaya bir kez daha sevk ederken, motosiklet sürücülerini, yolda terör estiren, vahşi ve kuralsız kişiler olarak göstermeniz aynı oranda rahatsız etti. Yazınızda, araç sürücülerinin motosiklet sürücülerini nasıl taciz ettiklerine, hatta üzerlerine sürdüklerine de değinmenizi arzu ederdik. Ben trafikte, her gün ölümle yüzleşebilecek kaza riskleri yaşıyorum ve bunları araç sürücüleri yapıyor. Kaç arkadaşımızın makas atan araçların altında kaldığını, sağ şeritte düşük hızla giderken, hatalı solama yapan sorumsuzların arabalarının altında öldüklerini, kırmızı ışıkta beklerken arkasından yüksek süratle gelen araçlar tarafından ezildiklerini biliyor musunuz? Motosikletli gördüğünde sinir krizi geçirerek yol vermemek için çabalayan sürücülere tanık olmadınız mı? İnsan hayatını hiçe sayan sürücülerin, aynı yolda eşit yol hakkına sahip olmamıza rağmen, bilerek canımıza kastettiklerini hiç duymadınız mı? Önümdeki halk otobüsü hatalı sollama yapınca, mecburen sağ şeride geçtiğimde arkadaki otomobilin hızını kasıtla artırması yaşanmış örnek. Motosikletlerimize vurup uçurumdan yuvarlayan sürücülerin, pek çoğu yakalanmadı? (Gökhan Karakaş)

Verdiğiniz örnekler tikel örnekler olmakla birlikte, doğruluğunu ben de kabul ediyorum. Lakin bu kötü örnekleri üst üste bindirerek ortaya çıkardığınız metin, ne yazık ki biz motorcular açısından hayra hizmet etmeyecek. Her gün kaç kez ölümden dönüyoruz; haberiniz var mı? Dört tekerlilerin üzerimize kırmaları, şerit ihlalleri, ani gazlama ve frenleri, sinyal kullanmamaları, arkadan bizi korna ya da selektör ile taciz etmeleri konusunda malumatınız var mı? Tüm bu saydığım garipliklerle günde ortalama 3-4 kez karşılaşıyoruz.

Uyarılarımız göz ardı ediliyor

Biz motorcuların kural ihlalleri ve saygısızlığı -keşke hiç olmasa- en fazla dört tekerlekli araç sürücülerini heyecanlandırıp korkuturken, dört tekerleklilerin kural ihlalleri bizi canımızdan ediyor. Motorların araçtan sayıldığı, canımıza kastedenlere ağır yaptırımların uygulandığı, denetimin artırıldığı, eğitim ve saygının arttığı bir ülke temenni ediyorum. (Emre İsaoğlu)

Trafikte şerit ihlali yapan birini “kibar” yolla uyardığınızda veya en sağ şeritte usul usul giderken, dibinize giren arabalar nedeniyle, ölümle burun buruna geliyoruz. Asla bir şeridimiz olmuyor. Çünkü motosiklet bir şeridi tamamen doldurmadığı için, o boşluğu değerlendirmek isteyen araç sürücüleriyle her yerde karşılaşıyoruz. Ana yollarda önünüze çıkan lastik ya da çukurlar, otomobil kullanıcılarının en fazla aracına maddi zarar verirken, bizim ölmemiz söz konusu. Pahalı arabaların kasten önümüze kırdığına, şahit olduk. Motoruma egzoz takıyorum; çünkü duyulmuyorum. Motoruma ekstradan ışık sistemi takıyorum; çünkü görülmüyorum (Ufuk Genç)

Her sabah işe motorumla giderken dört şeritli yolun tek şeridinin sola dönüş vermesine rağmen, arabaların bütün şeritleri doldurmasına, aynı yolun dönüşten sonraki kısmında sağa dönüşte ise arabaların kendi şeritlerini terk edip bizim şeridimizde üstümüze sürmelerine ne demeli? (Yasin Batur)

Yaman Törüner Milliyet

[mchi]

Bunu hıncal uluça ithafen mi yazmışlar

[retox70]

Motosiklet terörü vardır abicim, bugün Bağdat caddesinde kaldırımda , kadıköy çarşıda kısacası araç trafiğine kapalı her yerde üzerine süren scooterlardan, motosikletlerden rahat yürüyemiyorsan ve bu adama bir şey söylediğinde üzerine yürüyüp seni dövmeye çalışıyorsa bu terördür. daha kötüsünü araba sürücüleri yapıyor demek, yada motosiklet sürücülerinin hepsi böyle değil demek bu durumu aklamaz. Daha performans egzozu ile sıkışık trafikte bile bağırta bağırta gezen öküzlerden bahsetmedim. Ben 20 yıl kullandım motosiklet kaldırımı hiç kullanmadım. Kaldırımda üzerine sürdüğün adamın 50 metre sonra arabasına binip sana empati yapmasını bekleyemezsin. Böyle gazeteler çıkarsın işte.