Tekrar tura çıktılar. Büyük cesaret. Ayrıca motorların km si 100.000 ni geçmiş 200.000 e doğru yol alıyor
Tekrar tura çıktılar. Büyük cesaret. Ayrıca motorların km si 100.000 ni geçmiş 200.000 e doğru yol alıyor
bu güzel insanlar latin amerika, amerika ,meksika, avrupa dünya turu attılar 125cc lik motor ile .. Kar Kış Demeden.. şimdide italyaya tekrar 125cc lik motorlamı gidiyorlar.. valla helal olsun..
Nerde bizim motor gurularımız .. Nerde o Büyük Aziz insanlar.. Niye bu tür konularda yorum yapmazlar..
hani forumda bazı arkadaşlar "arkadaşlar 150cc lik yada 250cc lik motorla istanbuldan bursaya yada tekirdağa , izmire falan gidicem gidebilirmiyim" tarzında konu açdıklarında.. Hemen gelir yazarlarya ..
Durrrr Hayırrrrr Gidemessin
"Kamyon ezer"
"Tır sollar"
"Otobüs Geçer"
"Köpek Saldırır"
"Yolda kavun karpus fırlatırlar"
"martı pisler vizörüne önünü göremessin"
"gazı açarsın gitmez"
"traktörle bile seni geçerler"
"Yüksek Hacim lazım, güç lazım, tork lazım, yanında iki dilim kek bir börek lazım"
niye böyle seyyahların konularına yorum yapmıyorlarda yeni acemi uzun yola çıkıcaklara yorum yapıyorlar...
beyin fırtınası yapıyorum acaba akıl verme güçleri onlaramı yetiyor diye düşünmeden edemiyorum.. Tabii bu sadece kendi kendime yaptığım bir beyin fırtınası..
harika yazmışsın üstad eline sağlık.
bu işler tamamen özgüven meselesi çoğu kişiler başkasını kendi gibi görüyor ondan sonra varsın yardıra yardıra korkutuyorlar insanları.
uzun yolda aldığım o yalnızlık hissi,dünyadan uzaklaşma,motosikletin motorunun sesi ve sadece yol almak resmen terapi gibi.
böyle zevklerden mahrum bırakıyorlar insanları yazık vallahi.
Ben bu arkadaşlarla tesadüfen Şile dönüşü tanışmıştım. İçinde Ducatilerin,Yamahaların,Hondaların uçan kaçan motorlarının olduğu arkadaş gruplarıyla Şile.den dönerken bir arkadaşları kaza yapmıştı. Biz de 2 motor destek verebilir miyiz diye durmuştuk. Hakikaten o uçan kaçan motorların arasında 2 Ybr çok ilginç duruyordu. Ne kadar egodan,kompleksten arınmış tatlı insanlar olduklarını anladım.
@logaritma ben bu tayfayı çözdüm.
Tamamı değil ama çoğunluğun profili aşağıdaki gibi;
Muhtemelen hiç kasaba vwya köyde yaşamamışlar yine hayatlarında hiç Mobylette kullanmamışlar. Mobyletle tek şerit yol döneminde otoban yokken Uşaktan İzmire, köy yollarından Savaştepeden Balıkesire, Bandırmaya, Bursaya gitmemişler...
Hayatlarında gördükleri tek yol çift, 3, 4 şeritli otoban yolu.
Motosiklet geçmişlerine bakınca, son 2 yıl içerisinde hatta 2-3 ay önce bir motosiklet aldıklarını göreceksin.
Çoğu motorunun son hızından başka bir şeyle ilgilenmiyor.
Ben bunları şu beyaz renk 3 serisi bmw kullananlara benzetiyorum.
İki gün önce bir başlıkta senin yazdığını teyit için
4-5 mayıs için bir yarışmada Türk kardeşlerime destek amacıyla Bulgaristan Yeni Pazar bölgesine gideceğimi yazmıştım.
Yolun 270 kmsi İstanbuldan gümrük kapısına otoban kalan 200 kmsi Bulgaristan içinde bölünmüş yol, 20 kmde köy yolu. Motorumda 125cc.
Baldırı çıplak denyonun yazabildiği tek cevap şu...
"Mazoşistmisin!"
Hayatta hiç bir şeye sap olamamış kişi profilidir bu...
O yüzden ben artık gülüp geçiyorum.
Not: AEA'nın bir videosu vardı. Nasıl bir motosikletle başlanmalı diye. Birazda orada anlattığı özentilere benzetiyorum bu çocukları...
Yazmayacaktım ama şunuda yazayım...
Ben zaten yaşadığım çevrede yeterince güçlüyüm ve saygı görüyorum. En öncelikli ben kendime saygı duyuyor ve seviyorum.
İstesem otomobil veya motosikletin en alasını alma imkanım yokmu, var.
Dolabımda Beymen takım elbiselerim varmı, var. Ama ben mahalle arasındaki terziye diktirdiğim kadife pantolonlarımı giymeyi daha çok seviyorum.
Hülasa kullandığım otomobil veya motosikletle saygı görmeye hiç ihtiyacım yok.
Tommygun muhtemelen OMM nin eğitimindedirler.Tuğçe hanım benimde iki yol eğitiminde grubun güvenliği olarak görev yapmıştı.Kendisi eğitimlere Tracer700 le katılıyor.Molalarda eğim arası sohpetlerimizde bende bu soruyu sordum ybr ile değilde mesela şu an kullandığınız Tracer700 le gitmek daha konforlu ve eğlenceli olmamzmı diye.
Logaritma nın tahmini gibi arıza parça tamir konusu ve özellikle hırsızlık ve gasp olayları yüzünden çok pahalı motor tercih etmiyorlarmış.
Düşük cc ile uzunyol için benim düşüncem içinde bulunduğun trafiğin akış hızına ayak uydurabildiğin motor belki ihtiyaç olduğunda kullanabilecğin bir parçada cepte yedek gücü olacak.Buda neden gerekli bence biraz daha güvenlikli.Yoksa tekeri dönen her şeyle her yere gidilebilir.
Benim tepkim onla bunla uzunyol yapılmaz diye fetva veren motor tecrübesi kendinden meçhul insanlara.. Ben o insanlarında uzunyol tecrübesi olduğunu hiç düşünmüyorum isterse altlarında 1400c.c makine olsun..
İstanbuldan çıkıcaksın bursaya gidiceksin altı üstü 240km lik bir yol.. yeri geliyor istanbul içi o yolu km leri yapıyoruz.. 2-3 saat lik yol .. izmire gidiceksin 560 km lik yol altı üstü .. yüzlerce kes gittiğim yol.. zaten topçular eskihisar feribotuna kadar istanbul içindesin şehir kurallarına tabiisin çok sıkda ekipler vardır .. ondan sonra bir köfteci yusufda köfte ye bir susurlukda ayran iç çiğbörek ye yolun kabasını aldın zaten .. ne çabuk geldim dersin.. ondan sonra bir balıkesir kısmı vardır ondan sonrasıda rahat yoldur..
Heleki şimdi çok daha rahat geçen sene manisadan izmire geçerken bir dağ yolu vardır dön baba dön bitmez bir türlü.. ordada tünel açıyorlardı belki bitmişdir o tünel dümdüz direk manisayı izmire bağlıycak.. kaldıki bu eski yol .. otoyoldan orhangaziden giderim dersen 3 saatte mis gibi tertemiz dümdüz otobandan gidersin..
Hadi onuda geçdim geçen sene izmire giderken arabayla 7 tane çevirmeden geçdim.. durdurmadılar hızım limit sınırlar dahilinde olduğu için ama 7 tane çevirmeden geçdim .. ondan önceki senede kamerayla fotoğrafımı çekmişler evime hız cezası geldi fotoğrafla beraber..
yani insanlar konuşuyorda sanki madmax dünyasında yaşıyoruz kural yok yasa yok adalet yok hiç bir şey yok herkes tapagaz gidiyor falan.. kamyonlar yarışmıyormu yarışıyor birbirlerini bile sollamıyorlarmı soluyorlar belli yerlerde.. sende adam kuralı ihlal etmişse vatandaşlık görevini yap plakasını çek yolla artık cimeremi yolluyorsun yoksa emniyetin bir sayfası varda orayamı yolluyorsun..
zaten artık nerdeyse bütün motorcuların kaskda yada vizör arkasında falan kameraları var çekim yapıyorlar.. çekim yapmayanda ilerde müsait bir yerde çıkartır teli çeker plakasını..
yani insanlar 125cc lik motorla amerikalara avrupalara latin ülkelerine gidiyor geziyor biz hala burda 240 km yolu şurdan bir bursaya izmire rahat gidilir diye millete anlatmaya çalışıyoruz..
adam forumda konu açıyor altı üstü bursaya falan gidicek tekirdağa gidicek şurası yakın yer sanırsın adam kamboçyaya afrikaya latin amerikaya gidicem demiş yok kamyon ezer , yok otobüs geçer, yok kuşlar kapar seni...
Herkesin bir fikri var. Hepimiz bilsek de bilmesek de konuşuyoruz.
Bu kadar takılmayın o bunu dedi şunu dedi diye. Yaşayın gitsin, motosikletiniz varsa, cc, tarz, model fark etmeksizin keyfinize göre çıkın gezin, anı yaşayın. (Motosikletiniz yoksa da bir gün sahip olunca yapacaklarınızın hayalini kurun 😉)
Kendi hayatınızı başkalarına onaylatmaya çalışmayın. Çünkü 125 cc motosikletim var şu kadar yolu yapar mı vb. sorular sorunca haliyle bilen bilmeyen, moral bozmaya çalışan, destek olmak isteyen de dahil herkes bir şeyler yazıyor. (ben de bu gruba dahil oldum şu an)
İçinizden geliyorsa çıkın yola. 50 cc, 100 cc, 125 cc ile şuraya gittim diye gelip burada paylaşım yaparsınız. Sonra da bu forumdaki bizler, desteklerimizi, tecrübelerimizi, yolculuk hayallerimizi paylaşabiliriz.
Uzun lafın kısası herkesin hayatına kimse karışamaz.
ybr motorumu cbf ıle degıstırecektım. vazgectımmmmmmm
Değerli Ufoz hocam , yaş 64 , yılbaşından bir hafta önce döndüm evo ile Ataşehir'den Bursa'ya. Kayışdağı, Eskihisar, Topçular, Bursa net 135 km. İst.
içinden Kozyatağı halin arası da 135 km görünce şaşırdım . Çocuklar okullarını Göztepe'de okuyup bitirip birde Ataşehirde çoluk çocuğa karışınca her yıl
4-5 İst. - Bursa mecburiyete biniyor. Yaradan müsaade ederse şubat 10 dan sonra yine Ataşehir , torunu görelim sonra fuar. Yani hem ziyaret hem ticaret.
Haziran gibi de İzmir Çeşme . Bu sene evo ile 4. Çeşme seyahati olacak inşaallah. Bütün iki tekerci arkadaşlarıma mutluluk dolu sürüşler.
Ali bey,
Benim 55, sizin 64 ler henüz genç yaşlar
4-5 sene evvel Yalova köylerinde bir arkadaşımıza babasından miras kalan arsayı arıyoruz. Falan amca bilir onu bir arayın dediler. Telefonu verdik. Buluşma yerine gittik. Bir baktıkki karşıdan 50cc scooterıyla şarkı söyleye söyleye 70 küsur yaşında Karadenizli bir amca geliyor.
Gideceğimiz yer tepelik bir yermiş. "Motoru bırak arabayla gidelim" deyince kızdı bize.
"Mis gibi hava alarak, türkü çığırarak gitmek varken binmem ben arabaya" dedi
İnsan keyif alıyorsa yürürde, bisikletede biner, 50, 100, 125, 250 cc de hepsi olur.
@logaritma nın bir lafı çok hoşuma gitti. Tamda sömestirde kızımla filmini seyredecektik.
"Sanki Mad Max dünyasında yaşıyoruzda herkes tapagaz gidiyor"
Bir arkadaşın şu söylediğinede katılıyorum.
"Gerektiğinde kullanmak üzere, kenardaki bir miktar yedek gücün kimseye zararı olmaz".
Tamda bu sebepten aslında bana 50 cc yetmesine rağmen, 30 sene sonra gidip tekrardan birde 125cc aldım.
İstanbul-İzmir-Ankara yollarına çıkınca insanların otomobiliyle 90-100 km hızları geçmeden seyahat ettiğini görüyorum. Bu sayı her geçen yıl gitgide artıyor.
Kendi emniyetim açısından motosikletle 90 km/saat (+- %10) ideal hız olduğunu iyice gördüm (buna otobanlarımız dahil asfaltlarımızın etkiside dahil). Fazlası riskli geliyor. Belkide 50 yi devirincemi böyle oluyoruz nedir.
Allah bir kız evlat nasib etti. Ben motora veya arabaya bindiğimde, kendimden önce onu düşünüyorum. O yüzden hız ihtiyacı benim için son planda.
Hülasa bana 125cc BN125 şehir içindede dışındada yetiyor. Özellikle şehir içinde girip çıktığım yerleri düşünürsek daha güçlü/büyük/ağır motor benim için handikap olacaktır.
Herşeye rağmen sizin Evo'lara fena halde gönlüm var
Hele Kazım beyde stop problemini çözdükten sonra hepten kedi gibi bakar hale geldim
Yüzyüze görüşebilmek temennisiyle, sağlıcakla kalın...
Ben başka bir taraftan değineceğim;
İnsanlar bisiklet ile dünya turuna çıkıyorlar, evet bisiklet ile, hem de kar kış sürüyorlar. Bisiklet ile Dünya turu yapılabiliyor ise, herhangi bir motosiklet ile yapılabilir mi sorusu bile manasız kalır, oturursun üzerine tın tın gider gelirsin, hem de pedal çevirmeden. Zaman problemin yok, ve yanında eşin dostun arkadaşın, bu işi keyifli hale getirecek birileri de var ise, herhangi bir yere yetişme endişesi olmadan dünyayı 2 tur bile atabilirsin sorun ne ki? Hem de daha ucuza, bu bile zevkli.. Motor yansa, bi köşeye atıp yenisini alır gelirsin. Oh ne güzel
Fakat belirli bir programı olan insanlar bu tarz aktiviteleri maalesef düşük hacimli motor ile yapamazlar. Örneğin çalışan, ve yıl tatilini tur yaparak geçirmek isteyen insanlar. Ben kendimden örnek verecek olursam, 2 kez büyük tur 5.000 km üzeri ve defaten de orta ölçekli 2-3 bin km'lik Avrupa seyahatleri yapmış birisiyim. İki farklı motosiklet ile bu turları gerçekleştirdim, her ikisi de hacim olarak litrelik ve 100 beygir üzeri aletlerdi, pek çoğunuz bilirsiniz gezi yazılarından mütevellit.
Şimdi kafamda kıyaslıyorum, Fatih ve Tuğçenin İtalya turu ile, Ben Tuğçelerin 3-4 günde gittiği Alberebello'ya yanılmıyorsam 36 saatte gitmiştim, ne çok isterdim 3-4 günde gitmeyi, 15-20 günlük bir zaman dilimin olduğunda maalesef böyle bir şansın kalmıyor. Ben kendi tecrübelerim doğrultusunda edindiğim deneyimlere göre zaman kavramım olmayacak, ve eş dost ile vur patlasın çal oynasın bir gezi haricinde düşük hacimli bir motosiklet ile gidip gelmeyi tercih edemem.
özet: Motosiklet her yere gider, ama öyle ama böyle.. Önemli olan sen her yere gidebilir misin? Olayın benim düşüncemde açıklaması bu.
Katılıyorum yurtdışı için ..
ülke içi çok bir şey fark ediceğini düşünmüyorum arada oynıycak olsa olsa 1 saat 2 saat olur . Benim konuştuğum ülke içi.. istanbul - bursa , istanbul - izmir mesela.. bu mesafelerde 90 beygirlik motorlada çıksan 25 beygirlik motorlada çıksan arada oynıcak 1 saat bilemedin 2 saat bile olmaz ama abartıyım 2 saat olsun.. bir gün iki gün olmaz en nihayetinde.. şehrin trafiğine girdinmi arkandaki yetişiyor sana zaten..
97 yada 98 idi arkadaşla akhisara gidicekdik bende F650 vardı,arkadaşda gn250 .. beni bekleme sen önden git manisa girişde benzinlik varya yanında meşhur bir köfteci var.. orda buluşuruz dedi ok dedim. O sıralar cep varda böyle her yerde çekmiyor telsim turkcell telefonlarda ericcson 688 falan ..
Neyse kısaca Adam bana her yerde yetişdi bursada trafiğe girdim yetişdi , susurlukda vazgeçilmezim çiğbörek ayran için durdum yetişdi yani adamı çok beklemedim ben manisa benzinliğe girdim takribi 40-45 dakka sonra falan peşimden geldi.. Kaldıki o yıllarda böyle eds sabit radarlar falan yok kontrol kurallar bu kadar sıkı değil .. benzinde ucuzdu en azından bize koymuyordu o yıllarda boşu buldum mu yapıştırıyordum.. ona rağmen aramızdaki fark o kadar işte..
Nazar değdirdiniz. Motorlarından biri bozulmuş ve 3 kere söküldüğü halde tamir edememişler. :(
Cift Amerika'da ciddi zorlandiklarini yazmislardi. Cunku trafigin akis hizina yetismekte zorlaniyorlar, daha dogrusu yetismeleri mumkun degil. Zaten riskli olan iki teker uzerinde daha da fazla risk almak durumunda kaliyorlar. Bu arada butceleri musait olsa tabii ki daha rahat bir motosiklet tercih ederlerdi. Ameleligin bi anlami yok. Neyi ispatlamaya calisiyoruz ki? Insanlar bisikletle, onu birakin yayan (bknz. Appalachian trail, 3500km) deli gibi mesafe katediyorlar. Insan tabii ki neyden zevk aliyorsa onu yapmali.
Hele hele ufoz'un yazdigi cok kotu bir stereotipleme olmus. Benim dusuncem bu. O durumda ben:
- Muhtemelen hiç kasaba veya köyde yaşamamışim
- Hayatimda hiç Mobylette kullanmamışim
- En fazla 2 yıl once motosikletim olmus
- Buyuk ihtimal motorunun son hızından başka bir şeyle ilgilenmiyorum
- Beyaz 3 serisi kullananlara benziyorum.
- Hic bir baltaya sap olamamisim
- Hayatimda gördügum tek yol çift, 3, 4 şeritli otoban yolu.
- (imali yoldan da) oz guven eksikligimi yuksek hacimli motosiklet edinerek tatmin etmeye calisiyorum.
Sonuncusunu haric tutacak olursak (insan kendi kendini objektif degerlendiremez sonucta), tum maddeler karavana...
hasmet ormana değil sadece ağaca bakmak örneğinde olduğu üzere sadece bir posta bakıp nasıl muhalif olurumla yola çıkmış. Önce eski ve başka başlıklardaki adı geçenlerle olan postları görmeli...
Orman - ağaç ilişkisi önemlidir
Muhtemelen yazdığımı tam okumamış cımbızla bazı şeyleri çekmiş olmalıki
Tamamı değil ama çoğunluğun profili...
Muhtemelen...
Diye başlayan paragrafları görmemiş veya işine gelmemiş
Tekrar okuyunca gordum...
Yalniz sorun su ki, insanlari yazdiginiz gibi yapan bu fikirleri degil. Belki yazdiginiz gibi olan insanlar bu sekilde fikir belirtiyor olabilir. Ancak fikir makul.
Bu neye benziyor biliyor musunuz: Casio F91W saat takan yuksek ihtimal terorist olabilir gibi bir laf. Teroristlerin buyuk cogunlugu bu saati takiyor, ucuz, dayanikli, su gecirmez, dakik. Ancak bu saati taktiklari icin terorist olmuyorlar, teroristler o saati tercih ediyor. Saat tamamen masum. Saatten terore gitmek mumkun ve makul degil.
Profilleme, stereotipleme bunun adi.
Bir onceki sayfada dikkatimi cektigi icin yazmistim aslinda bunu da...
Hep logaritmanin gazi yuzunden. Adamakilli motosiklete binmeyi ozluyor (ki farkinda olmadan itiraf etmistir kendisi), sonra da gelip binenlere catiyor...
Yaw logaritma, buraya gelip meydan okuyacagina o genis cevrenden dogru duzgun motosikleti olan birinden rica et, birkac tur bin de rahatla yaw...
Tamam skuter karsi cins miknatisi ama stres te yapiyo sanki biraz
Şu an bu konu içerisinde 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 misafir)