Motosikletliler tehlike yaratıyor. Kural tanımıyorlar
Reklamlar
-
Reklamlar
-
Bir yüz yıl sonraya belki biraz oturur bizim ülkede bu kurallar.
Motosiklet sürücüleri koşu ve bisiklet şeridine giriyor, yayalar hem bisiklet şeridine giriyor hemde aslında spor amaçlı yürüyüş-koşu amaçlı yapılan piste de giriyor. Kısacası herkes-herşey birbirine girmiş durumda. Ha bide yayalar şunu da yapıyor; sen efendi efendi bisikletinle şeridinde gidiyorsun, bakıyorsun ki önünde abim ablam yürüyor zil çalıyorsun dönüp bakıyor e doğal olarak yanından geçerken "bisiklet yolu burası" diyorsun sonra suçlu olduğunu bile bile (özeleştiri, özür dileme bizim ülkeyi transit geçtiğinden) sana ters cevap verip küfür de ediyor hatta daha kötüsü saldıradabiliyor ki bunlar oluyor görüyoruz da. Hiç bir şey olmayıp yaya sessizce kenara çekilsede bisikletlinin arkasından bir şeyler söylendiğini ağız hareketlerinden anlıyorsunuz ki "arkadaş haklı yanlış yerde yürüyoruz uyarması çok iyi oldu" demedikleri konusunda da herkes hemfikirdir benimle herhalde.
Açıkçası dıştan baksan görüntüsüyle entelektüel seviyesi iyi tam bir şehirli dersin de perde arkasına baktığında nereye koyacağını bilemediğin bir insan tipi.
Bende İzmirliyim, evet sorduklarında İzmir diyoruz ayrı bir şey sadece şehir değil bura da çok rahat yaşarsın kimse sana karışmaz herkes birbirine saygılıdır insanlar medenidir kültürlüdür diyoruz da bir 10 sene öncesini düşünüyorum birde şimdi pek öyle değil artık diyorum.
Gelecek daha da bir güzel geliyor gerçi yine 2017 model görüntüsünde ama daha da insansızlığın dibinde...
-
hattoi adlı üyeden alıntı
Sadece orada olsa gene iyi, karşıyaka'dan sasalıya kadar olan bisiklet yolunda, özellikle mavişehir tarafında bu takozlardan bolca görmek mümkün, şikayet etsende birileri gelene kadar geçip gitmiş oluyorlar polisi uzaktan görünce zaten yoldan çıkıyorlar.
Her zaman dediğim gibi, bu ülkede şehirli insan %1 i geçmez, %99 dağdan inme. Kültür, bilinç, görgü sıfır. Ben üniversite mezunu, mühendis vs., doğma büyüme İzmir'li arkadaşlarımı da ayırmıyorum bunu derken. "Arkadaşlar burası bisiklet yolu yan yoldan yürüyelim" derim, "bir şey olmaz herkes yürüyor".
İzmirli ya da İzmir'de yaşayanlara sorsan çok medeniler ama daha metroda merdivenin sol şeridini boş bıraktıklarını görmedim.
Niyetim İzmir'i yermek değil, sadece diğer şehirlerden bir farkı olmadığını anlamalarını sağlamak. Bu bahsettiklerimi İstanbul'da, Bursa'da görünce yerip sanki İzmir Amsterdam gibi konuşmak kolay. Mesele buna uygun davranmakta.
Daha ben yaya geçidinde yavaşlayan yada dönüşte yol veren görmedim, ben yol verince arkamdan kornaya basmayı bilirler ama.
Bu konularda çok doluyum, çok fena yerden geldi başlık. Yüzlerce gözlemim var bu konularda.
O bisiklet yollarında kaç defa, bu şerefsiz kımıl zararlılarından son anda kurtulduk (eşlerimizle gezerken) sayısını unuttum.
Sadece biz şikayet ediyoruz herhalde çünkü Bostanlı tarafında hiç azalmıyor. Aksine artıyor.
Doğma büyüme Karşıyakalıyım. Adam sonuna kadar haklı.
-
Abi ilk fotoğraftaki kekolara kakır kakır güldüm yahahahaha allah sizi ne etmesin :D
-
Moderatör
İlk resimdeki eleman motoru iyi pısmırmış yanlız
Legends may sLeep.. But they never diE..!
-
hattoi adlı üyeden alıntı
Sadece orada olsa gene iyi, karşıyaka'dan sasalıya kadar olan bisiklet yolunda, özellikle mavişehir tarafında bu takozlardan bolca görmek mümkün, şikayet etsende birileri gelene kadar geçip gitmiş oluyorlar polisi uzaktan görünce zaten yoldan çıkıyorlar.
Her zaman dediğim gibi, bu ülkede şehirli insan %1 i geçmez, %99 dağdan inme. Kültür, bilinç, görgü sıfır. Ben üniversite mezunu, mühendis vs., doğma büyüme İzmir'li arkadaşlarımı da ayırmıyorum bunu derken. "Arkadaşlar burası bisiklet yolu yan yoldan yürüyelim" derim, "bir şey olmaz herkes yürüyor".
İzmirli ya da İzmir'de yaşayanlara sorsan çok medeniler ama daha metroda merdivenin sol şeridini boş bıraktıklarını görmedim.
Niyetim İzmir'i yermek değil, sadece diğer şehirlerden bir farkı olmadığını anlamalarını sağlamak. Bu bahsettiklerimi İstanbul'da, Bursa'da görünce yerip sanki İzmir Amsterdam gibi konuşmak kolay. Mesele buna uygun davranmakta.
Daha ben yaya geçidinde yavaşlayan yada dönüşte yol veren görmedim, ben yol verince arkamdan kornaya basmayı bilirler ama.
Bu konularda çok doluyum, çok fena yerden geldi başlık. Yüzlerce gözlemim var bu konularda.
O bisiklet yollarında kaç defa, bu şerefsiz kımıl zararlılarından son anda kurtulduk (eşlerimizle gezerken) sayısını unuttum.
Sadece biz şikayet ediyoruz herhalde çünkü Bostanlı tarafında hiç azalmıyor. Aksine artıyor.
Izmir içinde 120 km yol yapıyorum, her gün, resimlerde görülen tip ve görünümdeki arkaşlarin canavarliklarina
her gün şahidim.toplum gözünde "motosiklet'ci"budur arkadaşlar.hic kasmayın. Motosikletin üzerinde bu arkadaşların sayesinde hepimiz aynı sıfattayız.yukaridaki alıntı yaptığım arkadaşta haklıdır.ayrica hıncal da haklıdır.
-
Çomarların bulaşmadığı yer kalmadı memlekette.
---------- Mesajlar birleştirildi - 18:13 ---------- bir önceki mesaj zamanı 18:05 ----------
hattoi adlı üyeden alıntı
Sadece orada olsa gene iyi, karşıyaka'dan sasalıya kadar olan bisiklet yolunda, özellikle mavişehir tarafında bu takozlardan bolca görmek mümkün, şikayet etsende birileri gelene kadar geçip gitmiş oluyorlar polisi uzaktan görünce zaten yoldan çıkıyorlar.
Her zaman dediğim gibi, bu ülkede şehirli insan %1 i geçmez, %99 dağdan inme. Kültür, bilinç, görgü sıfır. Ben üniversite mezunu, mühendis vs., doğma büyüme İzmir'li arkadaşlarımı da ayırmıyorum bunu derken. "Arkadaşlar burası bisiklet yolu yan yoldan yürüyelim" derim, "bir şey olmaz herkes yürüyor".
İzmirli ya da İzmir'de yaşayanlara sorsan çok medeniler ama daha metroda merdivenin sol şeridini boş bıraktıklarını görmedim.
Niyetim İzmir'i yermek değil, sadece diğer şehirlerden bir farkı olmadığını anlamalarını sağlamak. Bu bahsettiklerimi İstanbul'da, Bursa'da görünce yerip sanki İzmir Amsterdam gibi konuşmak kolay. Mesele buna uygun davranmakta.
Daha ben yaya geçidinde yavaşlayan yada dönüşte yol veren görmedim, ben yol verince arkamdan kornaya basmayı bilirler ama.
Bu konularda çok doluyum, çok fena yerden geldi başlık. Yüzlerce gözlemim var bu konularda.
O bisiklet yollarında kaç defa, bu şerefsiz kımıl zararlılarından son anda kurtulduk (eşlerimizle gezerken) sayısını unuttum.
Sadece biz şikayet ediyoruz herhalde çünkü Bostanlı tarafında hiç azalmıyor. Aksine artıyor.
Sen bir süre Bursa'da yaşa sonra İzmir'in farkını bir daha konuşalım.
Not: İzmir Karşıyaka'lıyım, 12 yıldır Bursa'da yaşıyorum.
-
Tehlike yayan o motorları kullananlar değil ki!
Asıl tehlike başıboş memleket...
Bunlar uzaylı mı kardeşim nereden geliyorlar!
3 gün yapıştır cezayı alınlarına bak dördüncü gün hepsi mum gibi kurallara uyuyor mu uymuyor mu?
Avrupa'dan bahsetmeye gerek yok, adamlar yolda yaya görünce 15 metre önce durup yol veriyor onu geçtim Çin'e gidenler bilir Pekin'de Sangay'da taksiciye burada inecem diyorsun korkudan indiremiyor belli yerlerde belli kurallarda yolcu indirip bindirebiliyorlar. Bisikletle ip gibi motosikletle mum gibi o inanılmaz insan nüfusunda her şey nizami.
Niye mi çünkü görevini yapması gerekenler görevini yapıyor.
-
-
Seko adlı üyeden alıntı
Çomarların bulaşmadığı yer kalmadı memlekette.
---------- Mesajlar birleştirildi - 18:13 ---------- bir önceki mesaj zamanı 18:05 ----------
Sen bir süre Bursa'da yaşa sonra İzmir'in farkını bir daha konuşalım.
Not: İzmir Karşıyaka'lıyım, 12 yıldır Bursa'da yaşıyorum.
Türkiye'nin Doğu Anadolu ve Akdeniz hariç(Maraşı akdeniz olarak görmüyorum) bütün bölgelerinde yaşadım. Medeniyet yönünden İzmir'le kıyaslanabilecek İstanbul, Eskişehir, Balıkesir, Bandırma, Ankara, Çanakkale ve 1 ay da olsa Bursa'da yaşadım.
Üzgünüm ama bu konuda buralardan bir farkı yok. Aynı medeniyetsizlik. Şekil farklı sadece. Bursa'nın kötü yanı sürekli merkez değişmesiydi şu anki halini bilmiyorum. Ama heykel, altıparmak, nilüfer, görükle. Hepsi bir anda ayrı karakterlerde bir merkez olmadı. Aynı mekanlar modası geçen yerleri kapatıp diğerine açtılar ya da kapattılar. Hatta insanlarda çok sadık kalmadılar. Bir yıl önce zor bilet bulunan setbaşındaki tiyatro 1 yıl sonra yarı boş salona oynadı vs. Ama hakkını teslim ediyim Bursa'nın çok ilginç trafik magandaları var. Kültürparkın içindeki çay bahçesine giden o tek arabanın zor sığdığı yolda bizi çimlerede çıkarak sollamıştı hayvanın biri. Bunun gibi olaylarda sıradan bir gün gibiydi Bursa'da. Oralı arkadaşlarım yapıyolar abi deyip geçmişti.
Yani Bursa'yı bir kademe geriye koyabilirim bu yüzden.
-
Şu resimlerdeki kekolar aynaları söküp,amortisörleri alçaltıp,egsozun susturucusunu çıkartıp,sürekli motosikleti bağırttırıp,yayaların üstüne sürünce çifleşecek dişi mi bulacaklarını zannediyorlar?Yani mantık nedir tam olarak ben onu çözemedim.
Her yerde var bunlardan ve cidden çok kötü sürüyorlar.Bir gün ciddi ciddi birine gelişine suratının ortasına dirseği indiriceğim.Yolda yürürüm silme geçerler,motosiklet sürerim silme geçerler,ne trafik ışığına uyarlar ne sağına soluna bakarlar.Kaç tanesi gözümün önünde kaza yaptı.
Abazalık+Cehalet+Kıroluk+Saygısızlık = Resimlerdeki görüntüler.
-
Zsrvc adlı üyeden alıntı
Daha geçen gün HINCAL ULUÇ'a saldıran arkadaşlar buyurun buradan yakin..
hıncal uluç haklı yada haksız diye kızmadı millet. yorumlama şeklinden ötürü herkes tepki gösterdi. hıncal uluçtan daha fazla nefret ediyorum emin ol, bunlar motorcu değil hatta bunlar insan bile değil. namussuz haysiyetsizler.
bir insanda onur gurur olsa bir kere başkalarının hakkına saygı gösterir, başkalarını rahatsız etmez.
bunlar kendini holivıd yıldızımı sanıyor anlamıyorumki. tiplerini ....... bunların, gözlük kısa pantolon iki kişi yasak yolda yasak şekilde allah bilir ehliyet falanda yoktur belkide motor hurda belgeli.
allahın cezaları, namussuzlar. kurallar uymak için konulur ama bizde çoğu kişi uymuyor.
ben olaki mecbur kaldım ordan gittim, korna bile çalmam rahatsızlık vermeyeyim diye. insanlık çok önemli, bir birimize değer vereceğiz. sonuçta toplumsal yaşamaya muhtaç varlıklarız.
edit: bak kardeş yazıyorum iyi oku. yapabilselerdi emin ol o bisiklet yolunda motordan çok araba dolaşırdı. araba kullananlar kıronunda ötesindeler, katiller katil.
-
-
İlk resimdeki artizlerin izmirli olmadığına bahse girerim...
Kırmızı ayakkabılı izmirli mi olur lan...
F18 gibi kitlenmişler kıza...
-
motosikletli ve keko arasında büyüük bir fark vardır
-
Her sabah Karşıyaka'dan Konak'a gidiyorum. Motorlu bir taşıt olarak tabi ki kara yolunu (altınyol) kullanıyorum.
Ancak her sabah 07:50-08:15 arası Bayraklı'dan Karşıyaka'ya doğru bisiklet yolundan gelen motosikletli bir trafik polisi görüyorum ve aklıma imam-cemaat ilişkisi geliyor.
Karşıyaka girişindeki benzinlik hizalarında, bisiklet yolunda park etmiş bir motosiklet mutlaka oluyor her sabah.
Motosiklete geçmeden önce bir yıl aktif olarak işe (Karşıyaka-Konak) bisikletle gidip geldim, bisiklet yollarının sıkıntısı zaten bitmiyor. Şişe kıran hayvanlar, yan taraftan yayalar için yol olduğu halde bu yolu kullanan yayalar, dikine yapılmış teker arasına düşen mazgallar derken bisikletçilerin başına bir de bunlar dert...
Ben bu tarz insanların motorla alakası olduğunu düşünmüyorum, yayayken de problemli olduklarını, altlarına bir taşıt almanın küçük beyinlerine büyük geldiğini düşünüyorum.
Fakirlik, ekonomik şartlar vs. bizleri ilgilendirmez herkesin bütçesi kendine ama küçük beyinli oldukları için küçük paralar kazanabildiklerini bu yüzden de ucuz motorlar üzerinde daha sık rastlandıklarına inanıyorum. Yoksa kesinlikle her iki uç noktada da istisnai örnekler mevcuttur.
Polis göz yumduğu sürece bir şey de değişmez.
Acemliğimden dolayı cub ile başlamış ve medeni bir şekilde kullanan bir insan olarak motorumdan soğuttular. Sırf ucuz motorlara (cub ve cg) bu damganın yapışmasına sebep oldukları için motor değiştirmeyi düşünüyorum artık.
-
Hıncal Uluç a çok kıl olurum .Açıkça sevmem. Maalesef bir dönem ilgili medyayı,dilediği gibi parmağında oynatabilen biriydi.İstediği olana kadar bağıran ,olunca da susan bir tip. Fakat sezarın hakkı sezara. O yazıyı bende okudum ve hak verdim. Bu tarz kullanan kardeşlerimizden bizzat bende şikayetçiyim...
-
Arkadaşlar dikkatinizden kaçan birşey var.
Fotoğraftaki motosiklette plaka yok. Neden?
*Denetim yetersizliği
*Sigorta bedellerindeki artışlar.
*MTV ödemesi ile ilgili internet üzerinden ödeme kolaylıklarının kullanıcılara anlatılamaması.
*Motosiklet Ehliyet Kursları dışında başlangıç/İleri Sürüş Teknikleri/Yol Güvenliği/Viraj vs. eğitim veren firmalar için gerekli devlet desteğinin sağlanmaması ve bu eğitimin gerekliliğinin de fark edilememiş olması.
*Katlanabilir plakalıklar. vs. vs.
Yukarıda saydığım nedenler dışında sizlerin aklına gelip benim hatırlamadığım nedenler varsa sizler de ekleyebilirsiniz.
Mesela Halen 249 watt elektrikli ürünler için plaka gerekmemekte ve özellikle bu ürünleri kullanan şahıslar kavşaklarda kamera kayıtlarıyla kimliklerinin ortaya çıkarılamayacağını düşünerek ışık ihlallerini diğer araç kullanıcıları ve yayaların gözlerinin içine baka baka gerçekleştirmekteler. Denetim bu anlamda yapılmıyor diyerek, topu trafiği düzenleyen kolluk kuvvetlerine atmak mümkün tabii ki. Ancak hepimizin malumudur ki bizler de bu tip elektrikli yada plakasız motorlu araçları uyarmak yada yönlendirmek konusunda duyarsızız.
Bir başka bakışla: Bu plakasız gençlik, sigorta bedelleri bu derecede yüksek olduğu sürece çin menşeli ürün almasalar da global markalara ait ürünleri de plakasız binecek bundan sonra, ki ben trafikte sık olmamakla birlikte aralıklarla bu plakasız motosikletlerle karşılaşıyorum.
Yine bir başka Türk buluşu olan katlanabilir plaka (şu anda motosikletten anlar geçmişinden motosikletçidir saydığımız kişilerde dahi bu uygulamayı görmek mümkün), trafikte hız yapabilmek ve ışık ihlalleri gerçekleştirebilmek için bu bilinçli kişilerce bu uygulama kullanılmakta.
Her birimiz sadece motosiklet kullanmıyoruz. Ben ve birçok arkadaşım trafiğe diğer 4 tekerli araçlarımızla da çıkmaktayız. Şahit olduğumuz olaylar sonrasında bizler bile motosiklet kullananlardan nefret eder duruma geldik. Çünkü ne yazık ki bilinçsiz kural tanımaz arkadaşlarımız yüzünden, trafiğe motosikletimizle çıktığımızda bizler de hak ettiğimiz saygıyı göremiyoruz.
Değinmek istediğim bir diğer konu ise Hıncal Bey konusu. Hıncal Bey'e bir çok konuda hak vermekteyim ancak Hıncal Bey ve diğer yerel yöneticiler ve devlet kurumlarının da değerlendirmesi gereken konular var.
Öncelikle eleştiri yapabilmek için empati de yapmak lazım. Motosikletiniz olduğunda neler düşünürsünüz örneğin?
Motosikletim benim için bir maddi değer taşımakta ve güvenliğini düşünmek durumundayım. Park alanlarında motosikletlere ayrılmış özel bölümler hali hazırda birçok avm otoparkında dahi mevcut değil, kaldı ki ben motosikletimi şehir içinde güven duyarak bırakabileceğim alanlar bulamadığım için yayaya açık alanlara yada kaldırımlara park etmek durumunda kalıyorum. / Yiyecek vs. kuryeleri için ise gün geçtikce uygulamalar da değişmekte. Geçmişte geniş alanlara hizmet sunmaya çalışan zincir mağazalar artık bayilik sayıları arttıkça daha dar alanlara hizmet ulaştırmaya başladılar. Dolayısıyla bundan sonrası için bu tip kuryelerce yapılan üst geçit kullanımları vs. gibi ihlaller de eskisi kadar çok olmayacaktır. (bu tip kullanımları tasvip etmiyorum) / Ben de güvenle motosiklet kullanabileceğim motosiklet yolları istiyorum, hatta mümkünse 4 tekerli araçlar hiç giremesin ancak bunun mümkün olmadığını bizler bildiğimiz gibi 4 teker sürücüleri de anlamak zorunda. Trafikte yayalar da dahil olmak üzere hepimiz olacağız. Yerel yönetimlerce motosikletler için farklı şehirleşme planlamalarına denk gelen oldu mu? Biz bisiklet değiliz, yaya değiliz, 4 tekerler de nereden çıkacağımız belli olmadığı için bizi sevmiyor. Biz hangi yolda gideceğiz ki? / İleri sürüş teknikleri eğitimleri halk eğitim merkezlerince veriliyor mu? Programlarında bu var mı? Peki varsa eğitimcilerin yeterliliğini kontrol edebilecek bilirkişi kurum kim? Ya ben sadece maddi amaçlar güden bir sertifikasyon programına bedelini ödeyerek sadece başlangıç eğitimi almış bir kişiysem ve eğitimci olduğumu iddia ediyorsam, bu başlangıç eğitimi belgemi getirip "show"umu yaparak her türlü eğitimi verdiğimi iddia eden bir şarlatansam? Kontrolü var mı bu şahısların sizce? Mümkünse motosiklete karşıyım kaldırımı kullanıyorlar diyen, motosiklete karşıyım yaya yoluna giriyorlar diyen kişilerin sülalelerinden hiç kimsenin motosiklet kullanmadığından da emin olun derim. Nereden biliyoruz bu kişilerin akrabalarının da apaçi olmadığını? / Bu arada tek sorun İZMİR değil, bu tipler her yerde var ve ne yazık ki denetlenmezlerse her yerde çoğalarak bulunacaklar.
Yazılacak çok şey var arkadaşlar aslında. Yukarıda önce yazdıklarımı kutucuk içerisinde tümüyle göremediğim için imla hataları yaptıysam bağışlayın.
Sabrınıza teşekkürler. Saygıyla......
-
İzmirliler şaşkın !
Ya Sigmund Freud bir köşede o da o da ağlıyor!
Ayten kızımız ise hala ısrarcı inatçı ben de yaparım benim behüceden neyim eksik diyor !
Euzü billahi mine'ş-Şeytani'r-racîm Bismillahirrahmanirrahim
-
İstediğin kadar ceza koy.
Eğitim yoksa bir toplumda, ister yaya ol ister motor/kamyon/araba
Zarardan başka bir etkin olmaz insanlığa..
Reklamlar
Konu içerisindeki kullanıcılar
Şu an bu konu içerisinde 2 kullanıcı var. (0 üye ve 2 misafir)