Her konuyu sarpa sarmayı nasıl beceriyosunuz ha, admin konuyu açtığına pişman olacak bence bu konuya da kilit yakındır
suudi oldu mu olacak mi? tt aciklamasinda ise tahsis edilen arsa ( denize sifir ) belli, anlamadigim sey su an uzerinde gorusulen sey uretim yeriymis? peki bu deniz kenari tahsis edilen yer falan yazlik mi ?
Basın Açıklaması 26/11/2012
Suudi Arabistan Krallığı 35 bin metrekare üzerine TT Motor için dünyanın en teknolojik ve modern fabrikasını kuruyor. Denize sıfır olan fabrika arsası devlet tarafından TT Motor’a tahsis edilmiştir.
Bu alanda TT marka vasıtalar (polis, sahil güvenlik botları, TT motorlar, bisikletler, özel otobüs ve araçlar) üretilecek.
Bu konuda ön iyi niyet protokolleri imzalanmış
olup projenin detayları görüşülmeye başlanmıştır.
Şu an üretim yerinin Suudi Arabistan olması şartı üzerine görüşmeler sürüyor.
Basında Sayın Fatih Altaylı’nın kaleme aldığı haber sonrasında değerli basın mensubu dostlarımızın soruları üzerine bu bilgilendirilmesinin yapılmasını TT Motor adına uygun gördük. Gelişmeler hakkında sizleri bilgilendirmeye devam edeceğiz.
Tarhan Telli
TT Motor A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı
Öncelikle kendileri için inşallah hayırlı olur diye dua edelim, sonrada fikirlerimizi acizane dile getirelim.
Bence çok fazla acitasyon olmuş.
Ortaya bir icat mı koyulmuş ki devletten destek bekleniyor. Devlet her üretim yapmak isteyene destek olmak zorunda mıdır? Devletin böyle bir yükümlülüğü mü vardır?
Koreli, Fransız, İtalyan otomobil üreticileri bile teşviklerden dolayı gelip Türkiyede araç üretiyor mesela? Çünkü üretim yapmak fabrika kurmak istiyorsan devletin tek yapabileceği bu, teşvik, vergi ve SGK indirimi.
Sadece araç üreticisi değil her sektör için geçerli bu, benim gibi kapı üreticisi bile yararlanabiliyor bunlardan. Ha kalkıpta İstanbulda üretim yapmak istersem işaret ve orta parmak arasından başparmak gösteriyor devlet bana. Fakat aynı üretimi fabrikayı Kastamonuya kurduğumuz zaman SGK neredeyse yarı yarıya, vergi avantajları ha keza. Elektrik bile ucuz!
E ama ben kalkıpta pc de yada kağıtta bir kapı tasarlasam ve devlete başvursam (neredeyse artık) beni kapıdan kovarlar tekme tokat. Bende sonra gelir burda yazarım çok süfer kapı yapacaktım adı Amerikan Kapı değil Türk Kapısı olacaktı ama devlet bana destek olmadı.
Tamam kendisi bütün prosüdürleri aşıp uluslararası girişimlerde bulunmuş ve şase numarası basmaya hak kazanmış, ve ürettiği şaselere numara vurup türk malı diyor motorlarına.
E ama bir aracın en önemli parçası olan motor ve hatta şanzıman senin üretimin değilse nasıl bu aracı ben ürettim diyebilirsin ki?
Yanlış bilmiyorsam kendileri şase üretip ABD den satın aldıkları motor ve şanzımanı şaseye oturtup, yine bazı hazır aksesuarlar ve kendi ürettikleri bazı aksesuarlar ile motoru tamamlıyorlar.
He yanlış biliyorsam motoru ve şanzımanı da üretiyorlarsa özür dilerim, hani bazı arkadaşlar %100 türk malı filan demişlerde.
Yani belki fazla abartacağım ama biraz metalurji ve kaynak bilgisi olupda az birazda estetik çizimler yapabilen herkes kendi atelyesinde aşağı yukarı böyle motorlar üretir. Ama şase numarası basamaz, çünkü anladığım kadarıyla olay sadece şase ve bazı aksesuarları üretmek.
Kaldı ki biz o treni kaçırdık, bizim için motor veya otomobil üretmek ticari ve iktisadi olarak çok mantıksız ama o başka bir konu.
Yoksa şu aşağıdaki arkadaş TT Custom dan önce vardı sanırım , onada destek vermediler
http://www.sahibinden.com/ilan/vasit...05668000/detay
"normal insanlar bir yerden bir yere gitmek için araba kullanırlar, motorcular ise motosiklet kullanmak için bir yerlere giderler"
1. si F.Altaylını yazısı acıtasyon olmuş olabilir ama olaylar senin bahsettiğin kadar da basit değil. Öyle 2 tasarım yapıp bakanların kapısı çalınmamış. Adam 2 kamyon motosiklet getiriyor. Bunların üretim aşamasını araştırmanı tavsiye ederim. Özellikle yukarıda aldığım kısmı. Bir süredir kendi motorlar kısımlarını üretmek için çalıştıklarını ve yakın zamanda bunu yapacaklarını söylüyorlardı. Hemde devlet desteğinden bahsetmeden. Şimdi iş bukadar ciddi noktalara kadar ulaşmışken "devlet her yatırımcıya yardım mı edecek" felan demek ayıp olur. Ortada düşünce ve planın ötesine geçmiş bir durum var. Önceki haliyle bile TT türk markası olarak dünya zenginlerine hizmet ediyordu. İşte devlet desteği ile bu durumu çok daha ötelere götürebilme imkanı vardı.
Bu adam bukadar zor şartlarda bu motosikletleri dünyaya pazarlıyorsa bunu kapı vb, yapmaya çalışan kişilerle (kendinle ) kıyaslamamalısın. Hani dünya devleri ülkemizden teşvik alıp da üretime geliyorlar ya, işte devletin tek yapması gereken de buydu. Teşvik. Hem kendi markasını korumuş hem de ilerletmiş olacaktı...
Bu TT denilen şahıs Norweçte olsaydı ve bir süre sonra devlet teşviği ile işini büyütüp tam bir dünya markası haline gelseydi, biz de hikayesini okuyup "vay be...." diye boş boş konuşurduk. Anlamıyorum, daha ne olması gerekiyor devlet teşviki alabilmek için?? Adam bir fikirle gelmiyor sadece. Şuanda dünyaya satış yapıyor hem de 1.sınıf. Gelin bunu büyütelim diyor, kendi elektrikli otomobilimizi yapalım diyor, ee elimizde somut da bir gerçek var; bu adam başarılı. Yahu neyse, olay sadece havada kalsa boş konuşuyor olacağız ama adam Suudi kralından teklif ve destek almış. Demekki bişeyler var...
#sürenadam
Yazdığınız ciddi anlamda çok fantastik ve dünya gerçeklerinin yanından geçemeyecek bir fikir olmuş.
Dünya devi olan nissan bile avrupa pazarındaki dizel motorlara olan ilgiden araçlarının dizel motorlarla donatması gerektiğinde yeni bir motor üretmiyor, üretemiyor Gidip renaultun kapısını çalıp arabamı yaptım(Qashgai, note, micra) bana motor ver diyor ve bu modellerin içine clio symboldeki 1.5 dci motoru satın alıp yerleştiriyor Ama japon diyebiliyoruz...
Şimdi siz tutup Nıssan gibi 100 yılık devlerin yanında Tarhan telli gibi bir adama niye kendi motorunu üretmiyor, motoru amerikadan alıyor biz buna nasıl türk malı diyeceğiz diyorsun.
Ayrıca adam son derece yetenekli kendi alanında referans olmuş bilinen bir üretici... Yetenek var, istek ve çalışma azmi var, Biz bu saatten sonra normal araçlar için geç kaldık, henüz domine edilmemiş ama geleceğin en önemli pazarı elektirikli oto sektörüne yönelik araç yapıp piyasadaki yerimizi alabiliriz diyecek kadar çağın gereklerini analiz edebilen vizyon sahibi bir kişiye ne yapmış demek te pek doğru değil. Asıl marka oluşturmak böyle birşey...
Tarhan telli ile kıyasladığınız otoyu üreten adamın dizaynı 40 yıl öncede 1970 teki Lamborghini Conutach'ta kalmış. o otomobili bu yüzyılda o dizaynla kimseye satamassınız... TT custom ise günümüzün en iyi dizaynlarını yapabilen bu konuda yeteneği tartışılacak boyutu çoktan geçmiş bir marka
Tarhan TELLİ'nin akıllı adımlar attığını düşünüyorum.
TT Custom markasının yanına, Suudi Arabistan'da yön verebileceği yeni bir markaya CEO olacak işte, ne var bunda ?
Belki daha önce de söylemişimdir,
Sektörümüz olmasa da branşımız nedeniyle BMW otomobillerinin bir kısım motor blokları yurtdışındaki fabrikalarımızda dökülmektedir.
Sanki TT Custom örneğinden yüzlerce varmış gibi..
Yerli Marka olmanın, kullanılan motor yağına yada civatasına kadar o ülke sınırları içerisinde üretilmesi gerekiyormuş gibi düşünenleri anlayamıyorum.
"Dünyanın sorunu, Akıllılar hep kuşku içindeyken, aptalların küstahça kendilerinden emin olmalarıdır." B.Russell
"Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür; ve bir orman gibi kardeşcesine" Nazım Hikmet
DEVLET DESTEĞİ (Benim verdiğim vergi) Böyle yorumları okuyunca gerçekten şaşırıyorum. Yıllarca memleketi DEVLET DESTEĞİ adı altında sömürdüer, kanını emdiler Kapitalizmin tavan yaptığı günümüzde DEVLET DESTEĞİNİ( BENİM VERGİMİ ) HAK EDECEK HER PROJE YÜZDE YÜZ TÜRK OLAN YERLİ SERMAYE YATIRIMCISI BULUR. BUNA KİMSENİN ŞÜPHESİ OLMASIN. Bizim sanayicimiyiz, yatırımcımızın vizyonu da geniştir Arkadaş proje iyiyse yatırımcı vardır merak etmeyin
Bazı arkadaşların YERLİ MARKA istemelerine ve özlemlerine %100 katılmakla birlikte. Günümüzde markalar KAPİTALİZM GEREĞİ özel sektör ve yatırımcı üzerinden çıkmaktadır ve doğrusu da budur. Faiz oranları %100 lerde olan toplumda sermaye yatırım riskini almaz, o zaman devlet desteğinden bahsedilebilir. Ancak GÜNÜMÜZ KOŞULLARINDA TİCARİ İŞLER İÇİN DEVLET DESTEĞİNİN peşinde koşmak demek, VATANDAŞIN CEBİNE göz dikmekle eşdeğerdir benim gözümde DEVLET DESTEKTE KÖSTEKTE olmamalı.
‘’ http://www.motosiklet.net/forum/moto-sohbet/98835-mt-camiasi-bir-el-atar-mi-yazilarinizla-motosiklet-askima-yardim-edin-lutfen.html’’ konusuna destek veren herkese teşekkür ederim...Sevgiyle kalın,
Mesele kahve olaydı da, ister sade, ister tek şekerli sade, ister likörlü kahve ısmarlayaydım.
Ama 40 yıl hatırı olur muydu bilemiyorum.
Ben aman şikayet edelim, forumlarda çemkirelim sonra yerimize oturalım demiyorum.
Sizin tutumunuzun yanlış olduğunu, acizce olduğunu belirtiyorum.
Motosikletli Kaplumbağa...
argosu bilmem nereni yiyim ayakları bunlar kibarı ajitasyon...
sanki dünyada olmayan bi icat yapmışta destek olunacak
her custom motor yapana destekmi veriyor abd hükümeti yüzlerce custom yapımcısı var onlarda
bilim adamını desteklemekle işadamını desteklemek farklı şeyler karıştırmayın.
ayrıca nihat ergün gerekeneni söylemiş bana motorları getirdi ama destek istemeye degil show gibi diye
siz inanmaya bilirsiniz bu lafa ama ben bakanın akrabası arabanızın tamircisiyse inanırımm
Motosikletine binmek için acele et ama bindikten sonra etme
[B]İşte size gerçek bir hikaye...[/B]
Zeytin çekirdeğinden aktif karbon üretecek
Aydınlı genç girişimci Özlem İrik, öncelikle savunma sanayinde kullanılabilecek 2 milyon dolarlık bir proje için çalışma başlattı.
İrik, “Dünyanın en kaliteli aktif karbonu zeytin çekirdeğinde, en önemli kullanım alanı savunma sanayinde ama bunu da dışarıdan alıyoruz” dedi.
İrik, TOBB Aydın Genç Girişimciler Kurulu'nun Nazilli Marla Restoran'da düzenlediği basın toplantısında, TOBB'nin açmış olduğu proje yarışmasına sunacağı “aktif karbon üretimi” konusunda bilgi verdi.
Türkiye'nin aktif karbon üretimi konusunda çok büyük avantajlara sahip olduğunu ancak bu avantajını kullanamadığını söyleyen İrik, projeyi Makine Mühendisi Can Çakırgöz ile birlikte yürüttüklerini ve son aşamaya geldiklerini ifade etti.
Aktif karbonun hem endüstride hem de güncel hayatta pek çok uygulamada yer almasını sağlayan fiziksel ve kimyasal özelliklerinin bulunduğunu bildiren İrik, aktif karbonun hammadde seçiminde orman yangınlarında yanmış ağaçlar ve selüloz atıklarından, odundan, meyve çekirdeklerinden, kömür veya hayvansal kökenli kan veya serumlardan elde edilebildiğini dikkati çekti.
Kendi projesinde Ege Bölgesinde en çok üretilen zeytin çekirdeğini ele aldığını söyleyen İrik, dünyanın en kaliteli aktif karbonun zeytin çekirdeğinde olduğunu, yaptığı detaylı araştırmalarla tespit ettiğini savundu.
DÜNYADA 5-6 ÜLKEDE ÜRETİM
Aktif karbonun dünyada 5-6 ülkede üretildiğini Türkiye'de ise küçük çapta ancak süreklilik göstermeyen bir şekilde üretimin yapıldığını anlatan İrik, şöyle konuştu:
“En kaliteli aktif karbon zeytin çekirdeğinden, hindistan cevizi kabuğundan, ceviz kabuğundan ve kayısı çekirdeğinden elde edilebilmektedir. Bunun nedeni malzemenin selülozlarının sert olmasıdır. Dünya ve ülkemize gelen aktif karbonun tonu 4 bin-5 bin TL arasında değişmektedir. Ülkemiz belirli zamanlarda aktif karbon için yaklaşık 45 milyon dolar ödemektedir. Oysa bunun maliyetine bakıldığında ve ülkemizde üretildiğinde tonu 1000 lirayı geçmemektedir. Ülkemizin yıllık aktif karbon ihtiyacı yaklaşık 5 bin ton civarındadır. Fakat bu aktif karbonun 300 tonluk bir kısmını kendi imkanlarımızla karşılamaktayız. Aktif karbonun kullanım alanlarından en önemlisi ve stratejik olanı, 'savunma sanayide' kullanılmasıdır. Aktif karbon gaz maskelerinde kullanılarak zehirli gazlardan korunma sağlanmaktadır. Bunun yanında nükleer, biyolojik ve kimyasal elbiselerin üretiminde kullanılarak savaş durumunda askerlerimizin korunmasını sağlamaktadır.”
İrik, savunma sanayinin sistem tedariki için Türkiye'nin her yıl önemli miktarda harcama yaptığını, kendi üretimlerinin yeterli olmadığı için yurt dışı alımlarda her fiyata 'evet' demek durumunda kalındığını kaydetti.
HEDEF 3 BİN TON ÇEKİRDEK
Projesinin yaklaşık 2 milyon dolarlık bir proje olduğunu ancak ürün maliyetini düşürerek, proje maliyetinin de aşağıya çekilebileceğini dile getiren İrik, proje ile yılda 3 bin ton zeytin çekirdeği hedeflediğini, zeytinin olmadığı dönemde diğer ürünlere yönelebilineceğini ifade ederek, “Bu projemizin TOBB'nin 'bir projem var' yarışmasında ilk 20 arasında gireceğini düşünyorum. Şayet bunu başarırsak bir çok yatırımcıyla görüşme olanağımız olacaktır” diye konuştu.
Kaynak: www.hurriyet.com.tr
Bu arkadaşın akibeti şu olmuş.....
Öncelikle kendimi tanıtayım: yukarıda www.aktifkarbon.com olarak linkini verdiğiniz site benim sitem.
Evet o sitede söylediğim gibi malesef tek üreticiyim..aslında üretici idim
Bu ülkede hiçbir başarının cezasız kalmaması gibi bir alışkanlık var bilirsiniz. Ben bu kuralı bozamadım ve malesef ben de cezalandırıldım.Neyse bunlar farklı bir sorun. Burada bir iki satır da olsa konu ile ilgili çalışma yapanlara yardımcı olmaya çalışayım.
Evet oldukça stratejik bir ürün. tonu 4-5 bin TL seviyelerinin üzerine çıkmakla birlikte sorununuzu çözecek uygun aktif karbon bulmanız fiyattan çok daha büyük sorun. Şu aralar aktif karbon resmen yok satıyor. O nedenle daha bilinçli ASPARAGAS'sız ve REEL çalışmalarla konuya ilgi göstermek gerekiyor.
Yukarıda kimyasal ve fiziksel aktivasyon arasında iyi, tercih edilebilir bir yaklaşım vardı. Aslında sorununuza hangisi cevap veriyorsa o iyidir. kemikten yapılanın kandan yapılana , odundan çekirdekten veya hindistan cevizinden yapılana üstünlüğü yok. Bu sadece sorununuza uygun hammadde ve uygun aktifleştirme yöntemi ile alakalıdır.
Geri kazanıma gelince: Malesef ülkemizdeki tek aktif karbon üretim tesisi bir resmi ihaleden sonra durdurulmak zorunda kaldığından rejenerasyon dediğimiz yöntemi uygulamak mümkün değil. Umarım o ihalede yapılan hatalardan dönülür ve tekrar üretime başlarız. Kullanılmış olan aktif karbonlar tehlikeli atık sınıfına girdiğinden ithal ettiğiniz ülkelere geri yollama kapınız BASEL anlaşmaları uyarınca kapalıdır.
Çevre bakanlığının atık yönetimi ile ilgili güzel çalışmaları var ama umarım teknolojiye siyaseti bulaştırmazlar da o yol felaketlere neden olmadan güzel meyveler verir ! Bu alanda üstüme düşen her türlü göreve hazırım
Soruları olan veya konu ile ilgilenenler doğrudan veya forum aracılığı ile sorabilirler. Samimiyetle cevaplandırmaya çalışacağım.
Saygılarımla
Erhan DOĞUDAN
edogudan@aktifkarbon.com
http://www.aktifkarbon.com
Gerçek bilim adamı bile destek görmüyor ülkemde....
TT görmemiş çok mu?...
T Ü R K İ Y E. . . .T Ü R K L E R İ N D İ R
N E ... M U T L U... T Ü R K Ü M... D İ Y E N E
Satılmış ve sindirilmiş medyanın yazmadığı için halkın öğrenemeyeceğini zannettikleri o kadar gaf ve akıla hayale sığmayan ugyulamalar yapıldı ki, hangi birisini anlatksak bilemedim.
Aşadaki linktedi olayı çok önceden bazı özel kişilerden bizzat öğrenmiştim. Şehir efsanesi değil ve ne yazık ki durum gerçekten vahim.
http://www.odatv.com/n.php?msg=comme...tti-2106101200
Askerin uygulama zaafiyeti olduğu için , içişlerine bağlı polis kuvvetinin gerekiliği fikrinin önü açılması için malesef tüm bunlara göz yumuldu. Kim göz yummuş olabilir. ? ( Bir kaç asker şehit oldu diye meclis toplamayanlar kim olabilir ki . )
Geçen sene bir hukuki işlerini yaptığımız bir müvekkilimiz tıbbi kullanılan , çok özel bir kimyasal madde geliştirdi. Jel kıvamında bir madde, Mermi ile bile yaralansanız sadece uhu sürer gibi sürüyorsunuz ve kanamayı anında durduruyor. Tentürdiyot gibi bir etki ancak anında etki ve dokuyu kurutmadığı gibi, yarayı dezenfektede edebiliyor. Her asker bir tane taşımalı diye , Ankara genelkurmaya başvuruldu. Gelen cevap Gataya görüş sorulmuş ,böyle bir şeye ihtiyaç yok yanıtı alınmış...Artık ne düşünürsünüz bilemem.
Bu ülkede malum kişiler ekrana çıksa ben vatan hainiyim , ülkeyi iç savaşla bölmek ve komşu ülkelerle savaş çıkması için ne gerekiyorsa elimden geleni yapıyorum , itiraf ediyorum dese, Millet o kadar körü körüne inandırılmış ki , ya kesin dublajdır diye inkar eder, ya da içinden gelerek söylememiştir yahu der. Bu ülke bu hale geldi ya, daha ne demek lazım bilemiyorum.
Herhangi bir eşyanın , Yurtdışından alınıp , deli dumrul vergileri alınması ve arada yükseklerde dayıları olan birileri komisyon kazanması dururken , yerli üretiyici kim ne yapsın ? Koç , sabancı bile yalan oldu.
arkadaşlardan bazıları yok motor şanzıman yurt dışından alınıyor nasıl %100 Tür malı gibi söylemlerde bulunmuşlar ama konunun dışına çıkmışlar TT zaten tamamen Türk malı bişey üretmek için destek istiyor ve sonunda babayı alıyor canım Ülkemin rezil hükümeti sayesinde bence yok Türk malı değil gibi tartışmalar yapılacağına tepkiyi ortaya koyma zamanı mail bombardımanı zamanı ve ben her gün 2-3 kere mail yolluyorum, sizden de buna katılmanızı istiyorum.
En iyi motorcu torununu motorunun arkasına alıp dolaştıracak kadar yaşayan motorcudur.Kötü motorcular bu günleri asla göremez.
ÜRETİM TOPLUMU olmayı her vatandaş ister ama bu durum VATANDAŞIN VERGİSİNİ cebe indirmekle olmaz. Özel sektör kendi sermayesiyle yatırım yapar, proje karlıysa kendine yatırım yapacak zenginden bol ne var ülkede. (Çoğu benim vergimle zengin olmuş zaten) . BENİM VERGİMLE YATIRIM YAPACAKMIŞ PEHHHHHHHHHHH.
KÖRFEZli kırmızı ile çizmiz ''bilim adamını desteklemekle işadamını desteklemek farklı şeyler karıştırmayın.'' diye.
Yukarıda arkadaş aktif karbon vs. meselesinden bahsetmiş. Bu aktif karbon hadisesini incelemedim ama şunu söyleyeyim '' DÜZGÜN OLAN (VE BAZI ARKADAŞLARIN deyimiyle devlet desteğini (benim vergimi) hakeden her proje %100 ÖZEL SEKTÖRDEN YATIRIMCI BULUR. ''. Ayda en az 2 olmak üzere yılda enaz 24 arkadaş ve sözde iddialı proje gördüm son 8 yılda. İnanın bu insanların çoğunun düşüncesi kısa yoldan köşeyi dönüp, yatırımcı dediği insanları kazıklamak veya keşfettiklerini zannetdikleri şeyin aslında herhangibir katmedeğere sahip olmaması. Enflasyon %100 civarı değilse, ÜRETİM toplumu olmanın yolu özel sektör yatırımlarından geçer. Böyle durumlarda DEVLET DESTEĞİ demek VATANDAŞIN PARASINI BAŞKALARINA AKTARMAK demektir.
---------- Mesajlar birleştirildi - 10:08 ---------- bir önceki mesaj zamanı 10:05 ----------
Hocam bu adamlar fakir mi? Niye devletten destek? Yapacağı iş doğru işse gitsin BENİM VERGİMLE(DEVLET DESTEĞİYLE) zengin olmuş bir sürü insan var memlekette onlarla yapsın o zaman bu işi. En azından oda devletin desteklediğinin desteklemesiyle zengin olur iş yapıyormuş gibi yaparak.
‘’ http://www.motosiklet.net/forum/moto-sohbet/98835-mt-camiasi-bir-el-atar-mi-yazilarinizla-motosiklet-askima-yardim-edin-lutfen.html’’ konusuna destek veren herkese teşekkür ederim...Sevgiyle kalın,
burası türkiye burada hiçbir zaman üreten insan desteklenmemiştir ve de desteklenmeyecektir türk insanı olarak yaptığımız en iyi şey bu
topik boyunca arkadaşlar zaten birsürü ör. vermiş ama daha çok örnek var verilmemiş. otomobil yapıyorlar günlerce atelyede el emeği ile zamanın devlet adamları bırakın böyle boş işlerle uğraşmayı demiş.o yüzden avrupa şu an f1 de yarışıyor biz de tv den öyle bön bön seyrediyoruz al işte bu yapılanın bu örnektekinden ne farkı var siz söyleyin.
şu an ülkeyi yöneten zihniyetin de ne kadar -farklı olduklarını idda etseler de(!)- diğerlerinden farklı olmadığını görmüş olun böylece
başa geldikleri günden beri eleştirdikleri bağnaz darbeci zihniyetten ne farkları kaldı işte siz de aynını yaptınız bana boşuna kimse hükümeti falan savunmasın.
adamın illa destek istemesi mi lazım arkadaş koskoca bakansın sen akıl edemiyor musun böylesine bir girişim yapan kişiyi değerlendirelim destek olalım diye ama yook kendi adamları olacak illa .artık hangi otomotiv fabrikatör olan bilinmeyen şahıs yüzünden Telli'yi görmezden geldiler yazıklar olsun
yaw bırakın motorunu başkası yapsın üzerinde made in turkey yazsın.yani biz çok akıllıyız da sudiiler geri zekalı heralde
biz hep böyle devam edelim meyva veren ağacı hep taşlayalım %100 türk üretimi bir toplu iğnemiz bile olmasın aman sakın yoksa kıyametler kopar.olur mu hiç belki bir adım ilerleriz.
DEMİR AT'A YOLLAR DAYANMAZ
arkadaşım anladık madem çok iyi proje parası olan insan bulur da madem öyle batıda japonyada ve abd de neden
otomotive çiftçiliğe vs dünyanın teşviği dağıtılıyor...orada millet enayimi...mesela abd neden otomobilcilere
madem öyle üret sat bana ne lan demiyor...son krizde bile işçi çıkarmasınlar diye milyarlarca dolarlık destek aldılar...
sonuçta birşeyler sana ters gelmiyor mu...
Her ne kadar konuya açıklık getirirken olay mecburen siyasetede kaysada şunuda belirtmek isterim..
Burada yazılan her türlü olmusuz gelişme iktidar partisinin eseridir gibisinden bir iddiam yok. Çünkü siyaset o kadar omurgasız bir hale geldi ki, Özaldan sonra gelen her iktidar ve koalisyon bir şekilde Amerikanın ve bölge gücü olan isralin talepleriyle şekillenmek zorunda kaldı.
Hukukta gerçekler ayrıdır , ispat edebildiğin ayrıdır. Gerçekleşen bir olayı delil veya bekgeyle ispatlayabilmek çok ayrıdır. Anlaşılması için şöyle bir örnek vereyim.
Ben diyelimki Alp Tunay'a gıcığım. ( Sevgili Alp örnek verirken affına ve hoşgörüne sığınarak ismini kullanıyorum) Ve kuytu bir köşede Alp'i sıkıştırarak sağlam bir kafa atıp burnunu kırmış olayım.Bu durumda haksız olan benim , mağdur olup ,zarar gören Alp. Ve diyelimki bana dava açtı. Mahkemede Alp "bani darp etti" dese , bende "iftira ,etmedim desem" , hukuken ispat yükümlüğü iddia edene aittir. Alp kendisini benim darp ettiğimi gösteren , video, resim ,belge veya şahit sunamadığı takdirde sadece ifadesi ile suçlayacaktır, bende ceza almamak için aksini iddia edeceğim. Onun sözüne karşı, benim sözüm.Hakimlerin işi hakikaten zor, Allah yardımcıları olsun. Sağdan soldan "ben zaten deliye gıcıktım , başına bir bela saracağım diyordu" diye ifade verecek bir ikide yalancı şahit bulursam , haksız olduğum halde davayı ben kazanırım ve hukuken aklanırım. Bununla yetinmeyip gidip bir kafa daha atarsam ve yine davalık olursam , elimdeki önceki mahkeme kararını görterip "intikam almak için iftira ediyor " deyip asla yadsınamaz delilim olan önceki mahkeme kararıyla yine davayı kazanırım.
Bu durumda haksız olan benim ama hukuken mahkeme kararıyla haklı olan yine benim. Mağdur olan , zarar gören Alp ama hukuken haksız olan yine Alp. burnu 2 kez kırıldığı için gerek hastane ve gerek işgücü kaybından maddi kaybı olduğu gibi , davaları kaybettiği için avukat ve dava masraflarımıda ödemek yükümlülüğü yine Alp'e ait .( kozmik odalar, didik didik arandığı halde , aleyte belge bulunamayınca 2006 tarihinde çıkan yazılmla , 2003 tarihli belge uydurmanın maksadınız bu örnekle belki anlamışsınızdır. Maksat yapılan iftirayı belgeye bağlayıp, zaten ceza vermesi için atanmış mahkeme heyetinin vereceği kararı meşru kılacak, hukuki zemin hazırlayabilmek.) Alp sağda solda bu olayı anlattıkça ben elimdeki iki mahkeme kararını gösterip bu seferde Alp'ı yalancılıkla , iftira atmakla suçlayacağım. Diyelim Alp bu konuyu şiikayet etmek için bu forumda bir başlık açtı. Bende Bu başlığa iki mahkeme kararınıda koyup , Alp'in yalancı olduğu iddia etsem, O başlığı okuyan sizler neye inanırsınız. ? Alp'in sözüne mi. ? Mahkemenin lehime verdiği Mahkemenin resmi beraat kararlarına mı. ? Dahada yetinmeyip Alp' in her söylediği yalandır desem , Bundan sonra Alp'in açtığı konulara veya konuya yazdığı cevaplara inanabilirmisniz. ? ( Basınında yaptığı budur. uyduruk belgeler yauınlayıp, bunların mahkemede delil olmasını sağlamak, ve yine alakasız mahkeme kararlarıyla belgelendirilmiş kendi fikirleriyle , toplumun genelinde kişiler üzerinde olumssuz, kamuoyu ve kanaat oluşmasını sağlamak )
Artık bu ülkede haklı olan kazanmıyor.Haklı gözükebilmek için her türlü hile ,yalan ve desieyi en iyi yapabilen kazanabiliyor.Hukuktan , ticarete, terfiden , güncel yaşama kadar o kadar içimize işledi ki bu unsurlar, Artık kimsede yadırgamıyor.
Hiç bir siyasi partinin artık Türkiyenin refahı için uğraştığına inanmıyorum.Özal'dan itibaren Amerikanın ve israilin çıkarlarına ters düşen hiç bir icraat veya gelişme yapılmamış , Yaptırılmamıştır. Chp'ninde Mhp'ninde hukuken belgeleyemeceğim ancak gerçek olduğuna inandığım ciddi çıkar ilişkisi içinde olduğuna inanıyorum. Mecliste oylamaya katılan milletvekillerinin hangi kanun tasarısına neden oy verdiğini bildiğinden bile şüpheliyim.
4. Muratın efsane bir sözü vardır " Yardım ( para) almaya alışan , emir almayada alışır". Size bugün yardım yapan , yarın kendi çıkarları doğrultusunda emirde verir, Ya o emri yaparsınız ya da o makama sizi oturtan , sizi o makam getirdiği gibi götürmeyi de bilir.
Bu yüzden o parti veya bu parti ile değil derdim. Tüm siyaset ve toplum kirlendi.siyasiler gider , bürokratlar kalır. Önceki verdiğim bir örnektede belirtmiştim. Basit bir dürbün itihalatı izni bile müsteşar onayı gerektirir.Bürokratın işi bu mu. ? evet bu.
Bürokratik işlem bu kadar çokken , siyasetciler kapı kulu askeri gibi verilen emirler doğrultusunda hareket edip aksi beyanat bile veremezken, Bu ülkede ne gelişme beklenebilirki ? Dünya markası yapacakmışız , hemde 10 tane, buna değil kargalar , marslılar bile güler. Kıçı kırık haritada bile yerini bulamayacağınız afrika ülkeleri Türk vatandaşına vize uyguluyor. Bizler halen umutla bir şey olacak ve herşey düzelecek gibisinden bekliyoruz. Neyi bekliyorsak artık. ? Daha ne diyeyim.
6. filoyu taşlayan jenerasyondan , Amerikan aşığı jenerasyona, ince çalışmayla, kademe kademe evriltildik.Vatana, memlekete ve Beyaz saraydaki beyzbol sopalı Obamaya ye hayırlı olsun.
sudilerin teklifini değerlndirmekle en iyisini yapmış .
Burada dünyaya acılması bürokratik olarak mümkün değildi . orda en azından değerini bilecekler
ben inanıyorum çok değil 10 yıl sonra herkes bu adamı tanıyacak konuşacak . belkide satın alacak . yolu acık olsun .
Şu an bu konu içerisinde 3 kullanıcı var. (0 üye ve 3 misafir)