Yok bazen !! , kendi kendime sormadan yapamıyorum ! Hep bölünecek olana kızıyoruz ! asıl bölmek isteyenlere niçin yorum yok !?
Yok bazen !! , kendi kendime sormadan yapamıyorum ! Hep bölünecek olana kızıyoruz ! asıl bölmek isteyenlere niçin yorum yok !?
" Aklı "fukara olanın , fikri ukela olurmuş !.
BİLGİ GÜÇTÜR
sencer abi bak sende referandum diyorsun
arkadaş adamlar bize evet veya hayır deyin dedi değil mi
ulem neye evet neye hayır diyecez bi de onu diyin hele dedik
muhalefettekiler bile bize bişey söylemedi
referandum bitti bir ay sonra iş açığa çıktı
adamlar 12 eylül muhabbetiyle evet oyu verdirdiler
ama o paket yasadan çıkan bir sigorta kanunu var ki
o ne öyle ölsek daha iyi
bi de altına yazmışlar
"bu yasa resmi gazetede yayınlandıktan sonra 2023 ün ocak ayında devreye girer" diye
tiger kardeşim terörün her türlüsüne karşıyım
nerden ve nasıl geldiği farketmez hepsini kınıyor lanetliyorum
ama nefret suçu diye bişey var
bizim anayasamız buna çanak tutuyor
bakın okadar ucu açık bırakılmış ki
o dönem iktidar olan kim ise onun görüşüne göre yorumlanır
ve diğer görüşleri çok kesin bir sertlikle imha etmeye başlarlar
hepiniz bakın açıktır
Atatürk dönemini yazmıyacam orası biraz yoruma açık anlamayan adam için çok rencide edici olabilir
bana göre Atatürk'ün yaptığı tek ve en büyük hata İsmet İnönü'dür
ne mi oldu adam faşist çıktı ülkede koministleri katlediyorum diye
bütün halkı katletti
vay efendim niye insanlar devlete düşman oldu diyenler olabilir
olayların başlayışını bir trt nin kendi yaptığı belgesellerden izleyin
ondan sonra halk devlete güvenmez oldu zaten
adnan menderes geldi laik din düşmanları dedi
laiklere saldırdı
(ne hikmetse amerikan yanlısı ve dinci sanki tarih tekerrürden ibaret şimdiki gibi)
sonra piyasaya sağcılar çıktı
adamın biri de beni sağcıların cinayet işlediğine inandıramazsınız dedi
ne oldu memlekette düşünen bütün gençleri
akılsız ve eline silah verilmiş ve milliyetçilik pompalanmış düşünemeyen
heyecanlı 17-18 yaşında diğer gençlere öldürttüler
şimdi o düşünenler yaşasaydı bu ülke sizce bu kadar enteresan olur muydu?
işin bir de 12 eylül dönemi var hangisini anlatsak acaba
büyüklere bir sorun ne olmuş ne bitmiş
adamlar evden kiracısını çıkaramayınca bbir telefon
kardeş falan evdeki adam filan örgütün üyesidir
hop gel evdeki herkesi göz altına al
araştırma soruşturma yok
direk işkence
ben filim fıkrasını bilmeyeniniz yok tur
şimdi ne var belli oluyordur herhalde
Doğru yüz kişi yalanlasa da DOĞRUDUR.
Yanlış yüz kişi doğrulasa da YANLIŞTIR.
Dürüst olun DANSÖZLERİ kimse sevmez
evet, referandum başlığı altındaki o faciayı biliyorum, avatarımda da fikrim yazmıştı, değiştittirilmişti o dönem
ama ben yeni yapılacak anayasa için olan referandumdan bahsediyordum.
bu arada, bu "ben filim" fıkrasını iyi örnek vedin.
şimdi nasreddin hocanın kuş fıkrası gibi anayasayı benzetiyorlar.
ismet inönü düşüncen gizli tarihtir.
aslında ilginç bir muamma değil mi?
ismir suikasti>inönü yargılanır> yandaşı da kazım karabekir, dıoğuda isyanla tehdit eder cumhuriyeti.beraat ettirilmek zorunda kalır ve 1-2 gariban asılır ve ötekiler cumhuriyete veliaht olur....
biz, önce asarız, keseriz sonra sokaklara, okullara, köprülere isimlerini veririz.
korkarım ki, apo'nun da işsmini verecekler bir süre sonra.
ama nereye verirler, esas soru o?
ya bir kenefe?
ya da camiye?
ya da mutlak bir mezartaşına?
fikirler ölmez demeyin.
yanlışsa, fikir de ölür!
oysa, tarih, apoyu da, ondan öncekileri ve sonrakileri de yazacak. hem de tarafsızca yazacak.
KALMAK KADAR ESKİ, GİTMEK KADAR YENİ OLMAYANDIR ÖZLEMEK!
BEDDUALARI DENEDİM, HİÇ BİR İŞE YARAMIYOR!!!
KEŞKE, KÜFÜRLERE DE DUADAKİ GİBİ, "AMİN" BENZERİ BİR ŞEY DİYEBİLSEK....
(Yönetim) / demokrasi bir yemektir.. Ya kendin hazırlayıp yersin... Ya da önüne konanı... Kendin pişirmiyorsan şikayet etmeye hakkın yoktur..
Apırsan da köpürsen de yedirirler..
Bölünme tehlikesine gelince..
Kafana bombalar yağar,...bir gecede bölünürsün.. (Irak/Libya/Almanya/Kore)
Ya da allayıp pullarlar.. kırmızı/yeşil ambalaja koyarlar, yavaş yavaş bölünürsün.
Akil adamlar nerede piyasaya çıktıysa bölünme gerçekleşmiştir.
(Yugoslavya, Makedonya, Çek-o-slovakya vs..)
"Alınıtıdır"
ABD’de bir askeri okulda ders olarak anlatılan Horoz ve Tilki Hikayesi
“Dershanede hocayı beklerken ışıklar kapanmış ve bir çizgi film gösterilmeye başlanmış.
...Filmin adı ” Küçük Tavuk “. Bir kümes var. Kümeste bir çok tavuk ile genç ve küçük horozlar, bir de kümesin yaşlı ve büyük horozu bulunuyor. Kümesin etrafında da bir tilki dolaşıyor. Yaşlı ve büyük horoz, tilki içeri girmesin diye kümesin kapısını sıkı sıkıya kapatmış, tavukları dışarı bırakmıyor. Tabii dışarı çıkamadıkları için doğru dürüst yemlenemeyen tavuklar da zayıf ve küçük tavuklar. Yaşlı ve büyük horoz ise dışarı bırakmadığı tavuklara ölmeyecek kadar mısır tanesi dağıtarak yaşamalarını sağlıyor.
Kümese giremeyen tilki bunun üzerine kümesin tellerinde küçük bir delik açarak küçük ve genç bir horoza sesleniyor ve ona biraz mısır veriyor. Mısırı yiyen küçük ve genç horoz her gün gelip tilkiden mısır alıyor. Bir süre sonra tilki küçük ve genç horoza tek başına yiyebileceğinden fazla mısır verince genç horoz hem kendisi yiyor hem de diğer tavuklara mısır dağıtıyor.
Böylece yavaş yavaş yaşlı ve büyük horozun kümesteki gücü kırılıyor. Horozun etrafındaki tavuklar azalmaya başlıyorlar. Artık popüler olan genç ve artık irileşen horozun etrafında ise tavuklar toplanıyor.Bu aşamada tilki kümesin kapısının önüne mısır bırakıyor. Kümeste bir tartışma çıkıyor. Kapıyı açalım mı açmayalım mı diye. Sonunda korkarak kapıyı açıyorlar ve kafalarını dışarı uzatıp yemlenip hemen geri çekiyorlar. Bir süre böyle devam ediyor. Hiçbir şey olmuyor. Kümesteki tavuklar rahatlıyor. Korkuları azalıyor.
Nihayet bir gece tilki kümesin önündeki avluya mısır döküyor. Artık korkusuz olan tavuklar genç ve artık güçlü horozun öncülüğünde dışarı çıkıyor ve rahat rahat yemleniyorlar. Kümesteki her tavuk semiriyor. Tilki bir süre sonra gece kümesin kapısından kendi mağarasına kadar mısır tanelerini döküyor. Sabah kümesten çıkan ve korkusuzca yemlenen tavuklar yemlene yemlene mağaraya kadar gidiyorlar. Sonra mağaraya giriyorlar. Onları içeride bekleyen tilki bütün kümes mağaraya girince mağaranın kapısını kapatıyor.”
Çizgi film burada bitmiş. Işıklar yanmış. Ve dersin hocası kürsüye çıkarak, “İşte Üçüncü Dünya ülkeleri böyle yönetilir” diyerek derse başlamış.
***
Sorular:
1-Kümes NERESİ?,
2-Yaşlı horozlar KİMLER?
3-Genç horoz KİM, şu anda neler yapıyor?
4-En önemlisi tilki KİM?
"“Kişinin namazına, niyazına değil; dinar ve dirhemle olan arkadaşlığına bakın”. Hz Muhammed ( S.A.V)
"İnsanların en cahili, ahiretini başkasının dünyası için satandır." Hz.Ömer
sevgili çerkes abim,
balkan ülkelerinin de çöküşü bu şekilde hazırlanmış.
önce, eski tv yayın antenleri ücretsiz olarak verilmiş.
sonra çook ucuza tv ihraç edilmiş.
sonra bizim de bir zamanlar ağzımı açık olarak izlediğimiz ve şimdi bize yaptırılan "brezilya dizileri" ucuz işçilikle ABD tarafından çekilip bu ülkelere dağıtımı ve gözterimi sağlanmış.
dizilerde kötü baronlar, zavallı köleler...
aristokraside dönen entrikalar ve aşk oyunları yer alırken, esas vurucu noktayı reklamlar almış.
reklamlarda gösterilen özgür ve zıplayan gençlik,
gezip eğlenen, sorumsuz gençlik, cola, kot pantolon ve ünlü fast food zincirleri gösterilerek demir perdelerin yıkılması sağlanmış.
bunu ben demiyorum.TV de okan bayülgen bir doktora tezini anlatmıştı.
gelişmiş ülkelerde tv izlenme oranı 4 saat civarı iken, bizde ev hanımları neredeyse sabah 8 gece 24 e kadar izliyor.
kitap okumayan ve gelişemeyen kadın, belli bir tip ve çizgide yetişiyor ve çocuğunu bu şekilde yetiştirip, eşini de bu şekilde yönlendiriyor.
arap ülkeleri brazilya dizileri açık diye almıyorlardı.
sonra biz aşkı memnuyu çevirdik.
müslümanız ya, elimizden her şey yenir...
sonrası malum...
kimin eli kimin cebinde belli değil.
liselerde bakire olan kızlarla dalga geçiliyor artık...
uyuşturucu ortaokul seviyelerinde...
sorularına kendimce de cevap vereyim, kısa kısa
1- kümes : yurdumuz. güvende hissettiğimiz evimiz, yuvamız
2- yaşlı horozlar kimler : ergenekon tutukluları desek?
3- genç horoz kim ve şu anda ne yapıyor? : tayyipçik israil sularında gemicik yüzdürüyor.. ihalaler dağıtıyor, bakanlıklar ve akil adamlık nişanı dağıtıyor ( tv de izledim az önce. yılmaz erdoğan'da seçilmiş bu akiller arasına. " bir ülkeden, bir iç ülkeye koşan çocuk olan yılmaz erdoğan"
4- tilki : işin en kötü tarafı da bu ya. senin kısa filminde tilki dışarıda. ama bizimkisi hem içeride hem dışarıda
"dahili ve harici bedhahlar" diyelim tilkilere!!!
( bence ve zannımca nacizane )
Yaz sıcağı toprağa çekiyor da tenimin çatlamaya hazır gevrekliğini
Sonra otobüs oluyordum, kırık yarık yolların çare bilmez sürgünü
Ne yana baksam dağ ve deniz sanıyordum
Muş ovasının yalancı maviliğini
Otobüs oluyordum bir süre
Yanımızdan geçen kara trenlerle yarışıyordum, yanağım otobüs camının garantisinde
Otobüs oluyordum
Bir ülkeden bir iç ülkeye
Çocukluğuma yaklaştıkça büyüyordum.
Zap suyunun sesini başına koyuyordum şarkılarımın listesinin
Korkuyordum
Sonra iniyordum otobüsten
Çarşıdan bizim eve giden, ömrümün en uzun,
ömrümün en kısa, ömrümün en çocuk,
ömrümün en ihtiyar yolunu koşuyordum.
Çünkü sonunda annem oluyordum, babam kokuyordum sonunda..
Soğuk ve şehirlerarası otobüslerde vazgeçtim çocuk olmaktan
Ve beslenme çantamda otlu peynir kokusuydu babam
yılmaz erdoğan kimdir peki?
eşi kim?
bu soruya kim cevap verecek peki?
---------- Mesajlar birleştirildi - 00:36 ---------- bir önceki mesaj zamanı 00:28 ----------
Belçim (Bilgin) Erdoğan Kimdir ?
Belçim Bilgin Erdoğan , 1983 yılında Ankara`da doğdu. Belçim Erdoğan 28 yaşında.
Belçim Bilgin Erdoğan, Şeyh Sait Ayaklanmasını başlatan Kişi olarak bilinen Şeyh Saitin torunu. Adı Kürtçede çimen yaprağı anlamına gelen Belçim Bilgin bir röportajında ``Şeyh Said benim babamın dedesi, daha doğrusu dedesinin büyük abisi. Anne tarafımdan ise bütün örf ve adetleri ile tam bir aşiret kültürü aldım şeklinde açıklama yapmıştı.
peki, şeyh sait kimdir?
Şeyh Said (1865 ya da 1866; Palu, Elazığ[1][2] - 29 Haziran 1925, Diyarbakır[3]), Zaza bir aileye mensup olan Nakşibendi şeyhi.[4]
Şeyh Mahmut'un oğlu olarak annesi Merve Hanım'dan doğmuştur. Muş, Malazgirt'te eğitimi gördükten sonra babasının Hınıs'a göç etmesiyle oraya yerleşmiştir. Nakşibendi târikatının liderlerinden olup Ermeni Kırımına karşı çıkan fetvalar vermiştir.[5] I. Dünya Savaşı sırasında Rusya İmparatorluğu'nun Doğu Anadolu'ya ilerlemesinden dolayı Piran'a taşınmak zorunda kalmış ve savaştan sonra Hınıs Kolhisar'a yerleşmiştir.[6] 1925 yılında Şeyh Said İsyanı'nın lideri olmaktan yargılanmış ve idam edilmiştir. İngiliz ajanlığıyla suçlanmaktadır.[kaynak belirtilmeli]
Şeyh Said İsyanı - Genç Hâdisesi [değiştir]Ana madde: Şeyh Said İsyanı
Birinci Meclisin Bitlis milletvekili Yusuf Ziya tarafından aşiretler arasındaki tanınmışlığı ve sözünün geçmesi nedeniyle gizli Kürt İstiklal komitesi'ne ("Azadi" örgütü) üye yapıldı. 1924 yılında Yusuf Ziya tutuklandı. Suçunu itiraf eden Yusuf Ziya Bey, Cibranlı Halit, Hasananlı Halit, Hacı Musa ile birlikte Şeyh Said'in de adını verdi. Doğu illerindeki aşiretleri dolaşan Şeyh Said, Cumhuriyet ve Mustafa Kemal'in dinsizliğinden, çıkarılan yasalar ile İslamiyetin, nikah, ırz ve namusun Kuran'ın ortadan kalkacağından, ağaların ve hocaların idam edileceğini veya sürüleceğinden bahseden propagandalar yaptı. Kayınbiraderi Albay Cibranlı Halit'in adamları Cemiyet-i Akvam'a haber vereceklerini, bölgede devletin askeri güçlerinin bulunmadığını ve kolayca bölgeyi ele geçirebileceklerini söyledi. Cumhuriyete ve devrimlere karşı bir ayaklanma fetvası hazırlayarak devrimlere destek verenlerin canları ve mallarının helal olduğunu yazdı. Fetvayı aşiretlerin ileri gelenlerine göderdi. Varto'daki Hormek aşireti devlet yanlısı olduğu için ayaklanmaya uymayacaklarını açıkladı. Şeyh Said ifade vermek için Bitlis Harp Divanı'na davet edildiğinde yaşlı ve hasta olduğu için ifade vermeye gitmeyince ifadesi Hınıs'ta alındı. Diyarbakır, Çapakçur, Ergani ve Genç illerinde bir ay kadar dolaştıktan sonra 13 Şubat 1925 tarihinde Piran'daki kardeşinin evine yerleşti. Piran'da jandarmanın 5 suçluyu tutuklama girişimi üzerine çıkan çatışma sebebiyle ayaklanma hareketi planlanandan önce başladı.[7]
1924 Ekim ayından yakalanacakları güne kadar hükûmetle haberleşmekte olan bacanağı Kasım Bey (Kasım Ataç) tarafından ihbar edilmiştir.[8]
İdam edilmeyeceği sözü alınca 14 Nisan 1925'te önce İran'a geçmeye karar vermiştir. Ancak Binbaşı Kasım teslim olmak istemiştir. Abdurrahmanpaşa Köprüsü'nde teslim olmuştur[9].
Genç Hâdisesinin (Şeyh Said İsyanı) bastırılmasından sonra "Şark İstiklal Mahkemesi"nde yargılanıp idama mahkûm edildi.
( kaynak : http://tr.wikipedia.org/wiki/%C5%9Eeyh_Said )
KALMAK KADAR ESKİ, GİTMEK KADAR YENİ OLMAYANDIR ÖZLEMEK!
BEDDUALARI DENEDİM, HİÇ BİR İŞE YARAMIYOR!!!
KEŞKE, KÜFÜRLERE DE DUADAKİ GİBİ, "AMİN" BENZERİ BİR ŞEY DİYEBİLSEK....
Kendi gerçek anayasanı terk edip , başka milletlerin anayasalarını kopyala yapıştır yaparsan sonu böyle olur.Kuran'dan daha güzel anayasa mı olur?Kuran'ın emrettikleriyle , peygamberin sünnetini takip etmek yerine insanların g.çından uydurduğu anayasaları kullanmak bize kaostan başka bişey getirmez.İslamiyet , kanunlarıyla , kurallarıyla bütün dünya üzerinde hoşgörüyü ve birleşmeyi getirmiş bir dindir.Çin seddinden avrupanın ortalarına , sibiryadan orta afrikanın çöllerine kadar uzanan coğrafyada islamiyet , kurallarıyla , hoşgörüsüyle bir çok çeşit ırktan ve dinden insanları birleştirmiş ve dünyaya huzur getirmiştir.Pek çok millet savaşlardan bıktığı ve rahatlık ve huzur aradığı , ayrıca birleştirici ve hoşgörülü olduğu için islamiyete geçmiştir.Çalmıyacaksın , öldürmeyeceksin , komşun açken tok yatmıyacaksın , fakirlere yardım edeceksin , savaş esirinin elini bile bağlamıyacaksın , işkenceyi bırak eziyet bile etmiyeceksin , yemeğini paylaşacaksın.Daha ne olsun.Dünya bin yıldan fazla zamanda islamiyet sayesinde huzuru buldu.Yine aradığı huzur islamiyette.
Bak bunları sana ne hocaların söyler, ne de papağanlar..
Dördüncü halifeden sonra huzur falan kalmamıştır.. Son cümleniz çok abartılı..Gerçeğe tamamen ters.. Bu dört halife geçimlerini devlet imkanı değil kendi imkanları ile sağlayıp, karınlarını doyurmaktaydılar.. Sepet örmekten tut, su kuyusu kazmaya.!!!!!!!!!! Onların anayasası ADALET idi... Yöneticiler kendi elleriyle kazanmadıkları hiç bir şeyi boğazlarından GEÇİRMEDİLER!... Ne zaman devlet malını başladılar kendilerine yontmaya o zaman adalet de bitti.. Adalet olmayan yerde İSLAM'ı, hristiyanlığı.. dini boşu boşuna aramayın. Barışı aramayın.. Huzuru hiç aramayın... Hani sordular: Biz bu köle ile eşit mi olacağız şimdi, dediler.. Zengindiler.. Taşların altında ezilip çöl sıcağında yanmış bir köle ile nasıl eşit oluruz dediler, inanmış göründüler, on yıllarca sindiler... Sonra başladılar Peygamberin soyundan gelenleri bile kılıçtan geçirmeye.. Bin yıllık huzur dediğin bu mu? Kuveytli-suudi zenginlerin altın koltukta oturup afrikadaki hatta yanıbaşındaki AÇLIKTAN kırılanları; çeşit çeşit zulume uğrayanları görmezden gelmesi mi bin yıllık huzur.. Senin huzur dediğin şimdi SURİYE DE yaşanıyor. HACI lardan topladıkları paralarla silah alıp MÜSLÜMANLARI KIRDIRIYORLAR.. Suriyeye özgürlük(!) ve demokrasi geliyor.. BArış ve huzur geliyor de mi?
Hadi canım sende...
elbette, Rabbin verdiği emir, kurduğu nizama uygundur.
ama insan faktörü var işte.
yasayı koymak kadar uygulamak da önemlidir.
zaten Allah korkusu olsa, her bir nefs şöyle bir kendine bakarsa ne kadar acz içinde olduğunu görür.
ve bu acz içindeki nefslere ne çok nimet bahşedilmiş onun da farkına varırsa ancak o vakit o düzeni korur ve yürütür.
( bence )
---------- Mesajlar birleştirildi - 11:58 ---------- bir önceki mesaj zamanı 11:56 ----------
kesinlikle haklısın.
aynı kadroyu iki ayrı hocaya veriyorsun.
biri şampiyon yapıyor, diğeri küme düşürüyor...
Hz. Ali'nin bir sözü vardır;
"adaletin kuvvetli, kuvvetlinin adil olması gerekir" işte nizam budur
(bence)
KALMAK KADAR ESKİ, GİTMEK KADAR YENİ OLMAYANDIR ÖZLEMEK!
BEDDUALARI DENEDİM, HİÇ BİR İŞE YARAMIYOR!!!
KEŞKE, KÜFÜRLERE DE DUADAKİ GİBİ, "AMİN" BENZERİ BİR ŞEY DİYEBİLSEK....
Bu Konu MT Site Yönetimi Tarafından Kapatılmıştır. Sebep: Forum kuralı: 1.2.18
Forum admin ve yöneticileri kurallara uymayan mesajlari degistirme ve silme hakkina sahiplerdir. Foruma üye olan herkes forum kurallarını kabul etmiş sayılır. Forum Kurallarını okumak için tıklayın.. Şikayetleriniz için tıklayın
Şu an bu konu içerisinde 2 kullanıcı var. (0 üye ve 2 misafir)