"Bor power" yeni yağ katkı maddesi
Reklamlar
-
coq'un söyledigi reklamları bende hatırlıyorum hatta bu denemelerin birçogunu viper'de yapıyorlardı. Adamlar ilk bu katkı maddesini motora diger yag ile birlikte koyuyorlardı ve belli bir süre çalıştıktan sonra o viper'in yag karterini komple söküyorlardı ve o bol silindirli viper km'lerce yagsız bir şekilde gidiyordu.Bu reklam bir degil iki degil ne zaman tv'yi açsam çıkıyordu bir ara gına gelmişti artık
Reklamlar
-
T Ü R K İ Y E. . . .T Ü R K L E R İ N D İ R
N E ... M U T L U... T Ü R K Ü M... D İ Y E N E
-
-
birde şu detay var...yerli malı yurdun malı herkes onu kullanmalı formatı çoğumuza ters aslında...bunu Türk işi tanıtıyorlar amatör reklamlarla inandırıcılığı (bilimsel olarak ne kadar faydalı olsa bile) kalmıyor...Bizim halk gavur malını gavurun yaptığı şeyi sever...bu ürün bir Avrupa patentli ithal ürün olsaydı ilgi daha fazla olabilirdi...
Gerçekler acıdır/Metehandro acıtır//Pinokyo/BMX/Star103/Cobra105/Dt125/İnnova125/Lıberty200/Ybr125/CBF150/PCX/Activa/Inazuma/NC700S/750S/750 X/750SDCT
(1992/2020) Köftestar&Pandastar&Banstar
-
Burda Türkçe açıklama var.
-
peki kardeşim sadede gelelim...Uluslararası yağ firmaları bu kadar aptalmı ...bu BOR madenine bu katkılara sırtını dönecek kadar...madem yağ yetersiz veya daha iyi bir madde var...al bu bor madenini yağının içinede koy...CASTROL:::BP:::SHELL...bu kadar salak olamaz değilmi...salağada yatamaz...
bu katkıyı kendi yağlarına katarlarsa yağ değişim süreci uzayıp satışlarmı düşecek...
Gerçekler acıdır/Metehandro acıtır//Pinokyo/BMX/Star103/Cobra105/Dt125/İnnova125/Lıberty200/Ybr125/CBF150/PCX/Activa/Inazuma/NC700S/750S/750 X/750SDCT
(1992/2020) Köftestar&Pandastar&Banstar
-
alp_tunay adlı üyeden alıntı
aynen
-
T Ü R K İ Y E. . . .T Ü R K L E R İ N D İ R
N E ... M U T L U... T Ü R K Ü M... D İ Y E N E
-
O reklamları sanırım çoğumuz izledik ve tv de olduğu için bazılarımız uydurmaca olarak bile değerlendirmişti...
İzmir yarış pistinde gerçekleştirilen aktivitelerde bazen bu tip özel katkı yağladırndan ithal eden firmalar ürün tanıtımı yapıyorlar.Normal yağlar bir kaç kg basınçta yanmaya başlıyor fakat yağ katkısı bir kaç kat daha fazla basınçta dahi özelliğini yitirmeden yağlıyor.
Tarzım çok basittir.....
Her zaman en kalitelisi ile memnun olurum
-
arakdaşlar habertürk sitesinde yeni bir haber gördüm ve buradada paylaşma gereği hissettim haber ise şöyle...
Motorlara yağ konulmayacak
Mekanik anlamda sürtünmeyi azaltan, yakıt tasarrufu sağlayan ürün geliştirildi
13 Ocak 2010 Çarşamba, 10:43
Türk teknoloji firması, nanoteknolojiyi kullanarak, bor madeninden sanayi ve gemicilik sektöründe enerji ve yakıt tasarrufu sağlayacak iki yeni ürün geliştirdi.
NNT Nanoteknoloji Bor Ürünleri AR-GE Sanayi Ticaret A.Ş Yönetim Kurulu Başkanı Anıl Akın, AA muhabirine yaptığı açıklamada, firma olarak yaklaşık 18 yıldır nanoteknoloji ve bor üzerine çalıştıklarını, işe başladıklarında devletin AR-GE kurumlarıyla ve üniversitelerle işbirlikleri yaptıklarını, ancak 18 yıl önce nanoteknoloji konusunda bir ön yargının olduğunu söyledi.
Dünyadaki bor madeninin yüzde 94'ünün Türkiye'de bulunduğunu anlatan Akın, şunları kaydetti:
''Borun önemini ortaya koymak açısından bazı çalışmalar yaptık. Bu çalışmalar neticesinde şu ortaya çıktı; bor gelecekte askeri ve sivil sanayide çok faydalar sağlayacak değişik ürünler ortaya çıkarabilecek kapasiteye sahip bir maden. Biz de bunun işlenmesi, ülkeye katma değer sağlaması açısından AR-GE çalışmalarına önem verdik. Firmamızda çalışan bilim adamlarıyla, akademisyenlerle beraber değişik projeler geliştirdik. Endüstriyelleşmeye hazır 20'ye yakın projemiz var. Savunma sanayi ve sağlık sektörüne kadar birçok değişik projemiz var. Hepsi de bor bazlı nanoteknoloji ile geliştirilmiş projelerdir.''
''NANOLUBE'' İLE YAKIT TASARRUFU
Akın, yağlamayla ilgili yaptıkları çalışmalarda, piyasada üretilen ve satılan konvansiyonel yağlayıcıların, belli bir süreye kadar fayda gösterdiğini, daha sonrasında ise kimyasal tepkimeye girdiğini, etkisini kaybettiğini ve sanayide büyük kayıplara yol açtığını gördüklerini belirtti.
Yağın etkisi kaybolduğu taktirde ciddi aşınmaların ve sürtünmelerin ortaya çıktığını ifade eden Akın, ''Parçalar eskiyor, elektrik ve enerji sarfiyatları artıyor. Bunun minimuma indirilmesi için bor madeni ile nanoteknolojiyi bir araya getirerek maksimum seviyede çalışacak bir yağlayıcı, dolayısıyla enerji ve yakıt tasarrufu sağlayacak bir ürün ortaya çıkması konusunda çalışma yaptık. Elde ettiğimiz veriler neticesinde 'nanolube' adını verdiğimiz ürün ortaya çıktı'' diye konuştu.
Avrupa'nın en önde gelen bağımsız kuruluşları olan Almanya'daki TÜV Laboratuvarı, Almanya Devlet Malzeme Araştırma Laboratuvarı, Almanya Nanoteknoloji Araştırma Laboratuvarı ve İngiltere Kraliyet Motor Araştırmaları Enstitüsünde ve Amerika'daki Sauthwest Research Institute'de ürün testi yaptıklarını dile getiren Akın, şunları söyledi:
''Yapılan testler sonucunda ürünün gerçekten nanoteknolojik ve bor madeniyle işlenmiş yeni nesil bir yağlayıcı olduğu ortaya çıktı. İkincisi, kullanıldığı sistemlerde eğer bu otomobil ise yüzde 10 ve üzeri yakıt tasarrufu sağladığı, eğer bir üretim makinesiyle burada da ciddi oranda elektrik tasarrufu sağladığı ortaya çıktı. Bunları belgeledikten sonra piyasaya girme anlamında firmalarla referans çalışması yaptık.''
''REFERANS ÇALIŞMASI TÜRKİYE'DE ZOR''
Referans çalışmasının Türkiye'de zor olduğunu, büyük fabrikaların ve bu fabrikalarda çalışan mühendislerin duruma daha çok şüpheci yaklaştıklarını anlatan Akın, ''Ürünü, Türk firması ürettiği için kabullenememe durumu söz konusu. Bu teknolojiyi bir Türk firmasının geliştiremeyeceğini düşünüyorlar. Geliştirmiş olsa dahi söz edilen faydaları sağlayamayacağı gibi ön yargılarla karşılaştık'' dedi.
''Nanolube'' ile fabrikalardaki üretim sistemleriyle denemeler yaptıklarını ifade eden Akın, ''Ortaya şu çıktı. Bu ürün sayesinde yüzde 7 ile 10 arasında elektrik tasarrufu sağlanıyor, mevcut sistem daha randımanlı çalışıyor. Ürünün, parçaları koruma özelliği sergilediği, yağın kalitesinin arttığı ve ısı derecelerinin düştüğü gibi birçok sonuçlar aldık'' diye konuştu.
SANAYİ KURULUŞLARIYLA SİGORTA ANLAŞMASI
Fabrikalardaki üretim makinelerinin pahalı ve 24 saat çalışan sistemler olduğunu anlatan Akın, ''Nanolube'' ürününü kullanan sanayi kuruluşlarıyla uluslararası geçerliliği olan bir sigorta anlaşması yaptıklarını, ürünü kullanan her müşterinin kullandığı sistemi garanti altına almış olduklarını belirtti.
Akın, aylık yaklaşık 2 milyon TL gibi enerji tüketimi olan bir tesisin ''Nanolube'' ile yüzde 7,5 civarında bir elektrik tasarrufu yaptığını, bunun aylık 150 bin TL tasarruf sağladığını ifade etti.
''Nanolube'' gibi bir ürünün Türkiye'de ilk olduğunu, daha da yaygınlaştırmak istediklerini belirten Akın, ''Berlin'de ofisimiz var. Oradan distribütörlük veriyoruz. Avrupa Birliği ülkelerine bu ürünle ilgili ihracatımız başlayacak. Almanya, Fransa, İsveç, Norveç ülkeleri öncelikli hedeflerimiz'' dedi.
DENİZCİLİK SEKTÖRÜNE ''MARİNE''
Akın, kara taşımacılığında olduğu gibi gemicilik sektörünün de maliyetlerle büyük bir boğuşma içinde olduğunu, gemilerin daha ekonomik ve tasarruflu bir şekilde işletilmesi gerektiğini ifade etti.
Gemilerdeki en büyük sorunun, motorlarının aşırı hararetten dolayı yağ kayıplarına yol açması olduğunu belirten Akın, ''5 bin tonluk geminin buharlaşmadan kaynaklanan yağ kaybı 300-400 litre. Bu miktar, aylık oran olarak değerlendirildiğinde çok ciddi rakamlar ortaya çıkıyor'' diye konuştu.
''Marine'' ürününü kullandıktan sonra hararetten kaynaklı yağ tüketiminin düştüğünü ve yakıt tüketimine katkı sağladığını gördüklerini söyleyen Akın, şunları kaydetti:
''Ülke ekonomisi adına, yakıt ve yağ tüketiminde çok ciddi tasarruf sağlayan bir ürün olduğu ortaya çıktı. Bunun en önemli özelliği içinde bor madeninin olması. Bor madeninin de çok yüksek teknolojiyle işlenmiş bir hali mevcut bu ürünün içinde. Danimarka'da bir gemi motoru üreticisiyle yapılan testlerde, yüzde 8 yakıt tüketiminde bir düşüş olduğu ispatlandı.''
Sanayi ve Ticaret Bakanlığının verdiği kapasite raporuna göre yıllık 10 milyon litreye ulaşan bir kapasitelerinin olduğunu, ancak bu kapasiteye bir anda ulaşmak için o oranda da ürünün satılabilmesi gerektiğini ifade eden Akın, ''O kapasiteye ulaşılamayabilir ama rakamsal olarak baktığımızda, piyasaya ilk giriş aşamasında nanolube ve marine ürünlerinin her biri için 5-6 milyon avroluk ihracat ve yurt içinde de aynı oranda satış hedefliyoruz. Daha sonraki senelerde bu rakamların 2-3'e katlanacağını düşünüyoruz'' dedi.
Akın, her biri 4 litre olan 160 TL'lik ''nanolube'' ve 180 TL'lik ''marine'' ürünlerinin her biri için 2010 yılında 100 bin adet satış hedeflediklerini belirtti.
''BOR, PETROLE ALTERNATİF''
Akın, önemli bir maden olan bor madeninin kıymetinin bilinmemesinin arkasında siyasi nedenler ve yurt dışı bağlantılı etkenlerin olduğunu ifade etti.
Türkiye'deki bor madeninin yıllarca topraktan alınıp, kamyonlarla gemilere yüklendiğini, Amerika ve Avrupa'nın çeşitli ülkelerine toprak olarak çok ucuz fiyatlara satıldığını belirten Akın, ''Bu kıymetli madeni işleyerek satışını yaparsak, ülke o kadar çok kazanır. Ancak bunu yapabilmek için de teknolojiye sahip olunması gerekiyor'' dedi.
Bugüne kadar üniversitelerde ve akademik kurumlarda bor ve teknolojileri üzerine ciddi çalışmalar yapılmadığı için ortaya bir teknolojinin çıkarılamadığını belirten Akın, ''Öncelikli olarak teknolojinin geliştirilmesi, bu ürünün nasıl kıymetli hale getirilebileceğinin bulunması gerekiyor. Son dönemdeki hükümet, Ankara'da Ulusal Bor Araştırma Enstitüsü diye bir kuruluş kurdu. Bor üzerine söz sahibi tek yetkili kurumdur bu enstitü. Türkiye bor madeninin kıymetini anladı'' diye konuştu.
Uluslararası verilere göre, petrolün 20-30 yıllık bir ekonomik değerinin olduğunu, borun da petrole alternatif bir yakıt ürünü olarak kullanılabilecek özelliklerinin bulunduğunu anlatan Akın, ''Boru yakıt olarak ürettik, ancak bu yakıtı şu anda konsantre halde yakıt deposuna ekliyoruz. Bu bor yakıtlarının bir ilkidir. Dünyada ilk defa bir bor madeni bir araba deposunun içine girdi'' dedi.
Akın, resmi verilere göre, dünya rezervinin yüzde 94'ünü barındıran Türkiye'de binlerce yıl kullanıma yetecek kadar bor madeninin bulunduğunu kaydetti.
-
Seni unutmayacağız
Nur içinde yat
mete_han adlı üyeden alıntı
peki kardeşim sadede gelelim...Uluslararası yağ firmaları bu kadar aptalmı ...bu BOR madenine bu katkılara sırtını dönecek kadar...madem yağ yetersiz veya daha iyi bir madde var...al bu bor madenini yağının içinede koy...CASTROL:::BP:::SHELL...bu kadar salak olamaz değilmi...salağada yatamaz...
bu katkıyı kendi yağlarına katarlarsa yağ değişim süreci uzayıp satışlarmı düşecek...
Metehan kardeşimin her iki sorusuda doğru saptama.Yağ değiştirme aralığı uzayacağı için satışlar elbette bir miktar düşer.Patent olayı yüzünden direk olarak bor koyduk diyemezler.Castrol magnatec'in açıklamalarını okursanız çalışma şekli bor ile çok benzer.Zaten motor yağı üretimi baz yağa bazı katıklar konularak üretiliyor.
Bor olayının patentli ve marka ismi motor silk.Sitelerinden okursanız Ali hocanın patentiyle bu işi yapıyoruz diyorlar.Potansiyeli gördükleri için Türkiye temsilciliği açtılar.
-
Türk bilim adamı Prof. Ali Erdemir'in patentini almış olduğu buluşu, benim de göğsümü kabartıyor. Bor'un sürtünmeyi azaltıcı etkisi olduğu ve bu konuda yüzlerce bilimsel çalışma yapılmış olduğu konusunda OLD abimizle hemfikirim.
Ben "bor power" adlı ürüne güvenmiyorum. Hatta bu ürünün Prof. Ali Erdemir'le ve onun buluşuyla bir ilgisi olduğuna da inanmıyorum. Ortada bilimsel araştırmalar ve patentli bir buluş var. Fakat bu bilimsel araştırmanın sonucunu, ekonomik ölçekte ticari ürüne dönüştüren üretim tesisi nerededir, bileniniz var mı? Bor power adıyla araştırıyorum, üretici firma belirsiz, Türkiye'de bir şirket ve bir internet sayfası var. Bu şirket 2008 yılında 15.000 TL sermaye ile kurulmuş. Bu şirketin pat diye yağ katkısı işine gireceğine inanabiliyor musunuz?
Başka açıdan bakalım. Prof. Ali Erdemir'siniz. Önemli bir buluş yaptınız ve patent aldınız. Bunu üretmeye karar verdiniz. Üretimini yaptırmak ve satışı-dağıtımını yaptırmak için çeşitli firmalarla işbirliği yapmanız gerekli. Haydi diyelim ki milli duygularınız çok güçlü, bunlar mutlaka Türk firmaları olsun diyorsunuz. Kiminle görüşürsünüz? İşbirliği yapacağınız firmanın finansal gücüne, deneyimine, üretim tesislerine, bu işi bilip bilmediğine dikkat etmez misiniz? Yabancı firmaları, çok ulusluları saymayayım Opet, Alpet, Belgin gibi yerli madeni yağ üreticilerimiz var. Boğaz'da bir yalınız olsa, satmak için mahalledeki emlakçıyla görüşmeye gitmezsiniz, veya Porsche'nizi satmak için açık oto pazarına götürmezsiniz değil mi?
"Dünya devleri neden kullanmazlar, çünkü yağ değişim süreleri uzayacağından yağ satışları düşer." tespitine gelirsek. Bu firmaların asıl amacı para kazanmak değil mi? Katkıyı katar, yağ değiştirme süresini uzatır, yağın fiyatını da yükseltir ama öyle ayarlar ki; tüketicinin cebinden kilometre başına öncekiyle aynı miktarda para çıksın. Bu durumda daha çok kar etmez mi?
-
_OLD_ adlı üyeden alıntı
Metehan kardeşimin her iki sorusuda doğru saptama.Yağ değiştirme aralığı uzayacağı için satışlar elbette bir miktar düşer.Patent olayı yüzünden direk olarak bor koyduk diyemezler.Castrol magnatec'in açıklamalarını okursanız çalışma şekli bor ile çok benzer.Zaten motor yağı üretimi baz yağa bazı katıklar konularak üretiliyor.
Bor olayının patentli ve marka ismi motor silk.Sitelerinden okursanız Ali hocanın patentiyle bu işi yapıyoruz diyorlar.Potansiyeli gördükleri için Türkiye temsilciliği açtılar.
abi şu ortamda ne okuduğunu bilen nadir kişilerden birisin...
Gerçekler acıdır/Metehandro acıtır//Pinokyo/BMX/Star103/Cobra105/Dt125/İnnova125/Lıberty200/Ybr125/CBF150/PCX/Activa/Inazuma/NC700S/750S/750 X/750SDCT
(1992/2020) Köftestar&Pandastar&Banstar
-
myagdi adlı üyeden alıntı
Türk bilim adamı Prof. Ali Erdemir'in patentini almış olduğu buluşu, benim de göğsümü kabartıyor. Bor'un sürtünmeyi azaltıcı etkisi olduğu ve bu konuda yüzlerce bilimsel çalışma yapılmış olduğu konusunda OLD abimizle hemfikirim.
Ben "bor power" adlı ürüne güvenmiyorum. Hatta bu ürünün Prof. Ali Erdemir'le ve onun buluşuyla bir ilgisi olduğuna da inanmıyorum. Ortada bilimsel araştırmalar ve patentli bir buluş var. Fakat bu bilimsel araştırmanın sonucunu, ekonomik ölçekte ticari ürüne dönüştüren üretim tesisi nerededir, bileniniz var mı? Bor power adıyla araştırıyorum, üretici firma belirsiz, Türkiye'de bir şirket ve bir internet sayfası var. Bu şirket 2008 yılında 15.000 TL sermaye ile kurulmuş. Bu şirketin pat diye yağ katkısı işine gireceğine inanabiliyor musunuz?
Başka açıdan bakalım. Prof. Ali Erdemir'siniz. Önemli bir buluş yaptınız ve patent aldınız. Bunu üretmeye karar verdiniz. Üretimini yaptırmak ve satışı-dağıtımını yaptırmak için çeşitli firmalarla işbirliği yapmanız gerekli. Haydi diyelim ki milli duygularınız çok güçlü, bunlar mutlaka Türk firmaları olsun diyorsunuz. Kiminle görüşürsünüz? İşbirliği yapacağınız firmanın finansal gücüne, deneyimine, üretim tesislerine, bu işi bilip bilmediğine dikkat etmez misiniz? Yabancı firmaları, çok ulusluları saymayayım Opet, Alpet, Belgin gibi yerli madeni yağ üreticilerimiz var. Boğaz'da bir yalınız olsa, satmak için mahalledeki emlakçıyla görüşmeye gitmezsiniz, veya Porsche'nizi satmak için açık oto pazarına götürmezsiniz değil mi?
"Dünya devleri neden kullanmazlar, çünkü yağ değişim süreleri uzayacağından yağ satışları düşer." tespitine gelirsek. Bu firmaların asıl amacı para kazanmak değil mi? Katkıyı katar, yağ değiştirme süresini uzatır, yağın fiyatını da yükseltir ama öyle ayarlar ki; tüketicinin cebinden kilometre başına öncekiyle aynı miktarda para çıksın. Bu durumda daha çok kar etmez mi?
aslında tamamen bu kuruluş sermayesie takılmış durumdasın ancak ticarette işler bu şekilde gitmiyor. benim bir zamanlar çalıştığım bir gübre firmasının ticaret sicil gazetesine bildirdiği sermaye 6.000 lira idi ancak yıllık ciromuz yaklaşık 150.000 milyon tl yi buluyordu bu çok farklı bir iştir. kıstas kabul edlemez. ve bunun gibi yüzlerce örnek mevcut.
büyük firmaların neden yağ katkısı işini yapmadıklarını ise yağ işi ile uğraşan bir arkadaşımız açıklarsa çok daha faydalı olur. polemiklere gerek kalmaz.
-
panic adak adlı üyeden alıntı
aslında tamamen bu kuruluş sermayesie takılmış durumdasın ancak ticarette işler bu şekilde gitmiyor. benim bir zamanlar çalıştığım bir gübre firmasının ticaret sicil gazetesine bildirdiği sermaye 6.000 lira idi ancak yıllık ciromuz yaklaşık 150.000 milyon tl yi buluyordu bu çok farklı bir iştir. kıstas kabul edlemez. ve bunun gibi yüzlerce örnek mevcut.
büyük firmaların neden yağ katkısı işini yapmadıklarını ise yağ işi ile uğraşan bir arkadaşımız açıklarsa çok daha faydalı olur. polemiklere gerek kalmaz.
40 yaşındayım, şirket yönetiyorum ama aklım ticarete ermez, doğrudur. 40 yıl önce, o zamanın parasıyla 6.000 TL sermayeyle kurulmuş olmakla, masa-sandalye-tabeladan ibaret şirket olmak başka şeydir.
bana inandırıcı gelmiyor, sana gelebilir.
-
bor power yag katkisi ve benzin katkisi.. kullanmalimi kullanmamalimi.. bir turlu karar veremiyorum..
-
Milli bor efsanesi duyguların sömürülmesinden başka bir şey değil (Bor efsanesi doğrudur, değildir ona değinmiyorum, dikkat!). Üçkağıdın alenen yapılmış hali. Bugün Tekirdağ'ın köy yollarında giderken yerel radyoda reklamını duydum. %12 güç artışından bahsediyordu ve sanki her araçta yapacakmış gibi konuşuyodu. Bir ara hızını alamadı eleman, genleşmeyi önlediğinden falan bahsetti. Bu sayede sekmanlar sıkmıyomuş. Yuh dedim . Isınmış motorun ısısı sabittir. Ne yağ koyarsan, ne yakıt koyarsan koy, ne kadar gaza basarsan bas, sağlıklı motorda zaten termostat bu ısıyı sabitler. İstenir ki motor hep o ısıda çalışsın. Isınınca maddelerin genleşmesi ise henüz önlenememiş bir doğa olayı Olağan ısısında motora zararı yok, faydası var. Soğuk motor iyi bi şey değildir ki.
Böyle abidik gubidik şeylerin Anadolu'da (büyük şehirler dışında) daha çok pazarlandığını düşünürdüm hep, doğrulandı.
-
İlk cümle "Milli bor efsanesi duygularının" şeklinde olacaktı. Düzeltirim. Modlar düzeltirse ilaveten sevinirim.
-
09 Şubat 2010, 11:38
#199
dizel arabamın eksozdan siyah duman çıkıyordu arabam 160000 km de bu katkıyı koydum ve duman yok oldu yakıt tüketiminide ölçecem bakalım azalacakmı?
-
09 Şubat 2010, 12:33
#200
Firmanın genel müdür yardımcısının mesajını aktarıyorum,
Sonuçta motosikletlerde sadece kuru kavrama ile beraber kullanılabilir uyarısını yapmış.
http://www.motosiklet.net/forum/gunc...mayacak-2.html
zamisli Nickli Üyeden Alıntı
Bakın motosikletlerde sadece kuru kavrama olanlarda kullanılmasında sakınca yok ..Firma genel müdürünün açıklaması ..
Geçenlerde, NNM adlı Türk firmasının ürettği motor yağı katkısı ile ilgili haberler yer almıştı.
Temelde Bor malzemesinin kristalinin metal yüzeylerini filim gibi kaplayarak sürtünmeleri azalttığı ve buna bağlı olarak performans ve makinenin yaşlanmasını önlediği ile ilgili bilgiler vardı. Yağ ömrü artıyor, makinenin yıpranması azalıyor. Süper.
Almanya TÜV'den kapı gibi alınmış sertifika var.
Geçen hafta Virago'yu toplarken, Styx'e sordum. Kendisi uçak mühendisi ne de olsa. O da bizim yağlı karterlerde kullanılamayacağını söyledi.
Ben de firma yetkilisinden benzeri bir açıklama aldım.
Ancak, kuru karter(doğrusu kavrama) dediğimiz, debriyaj balatalarının motor yağından ayrı olduğu sistemlerde çalıştığını belirttiler.
BorPower Otomotiv Bölümü Genel Müdür Yardımcısı Osman Acar'ın yanıtı aşağıdaki şekilde oldu.
Öncelikle ürünlerimize gösterdiğiniz ilgiden dolayı teşekkür ederiz.
Son zamanlarda motosiklet kullanıcılarından yoğun bir mail almaktayız. Bazıları kullandığını ve faydalarını gördüklerini söylese de biz NNT A.Ş. olarak yanlış anlaşılmalar sonucu 1 kişinin bile zarar görmesini istemediğimizden genel olarak motosikletlerde kullanılmaz diyoruz. Bununun nedenini size izah etmeye çalışayım…
Bizim ürünlerimiz, sürtünmeleri azaltan ve çalışan yüzeyler arasında sıralanarak nano ölçüsünde ultra ince bir film oluşturup iyi bir kaydırma sağlayan ve bu şekilde aşınmaların ve sürtünme kayıplarının önüne geçen, motor yağına katılarak fiziksel görev yapan bir ürün olup, 2 zamanlı motosikletlerde motor yağı benzin deposuna konulduğu için, bu motorlarda kesinlikle kullanılmaz, 4 zamanlı motosikletlerde ise ıslak kavrama diye adlandırılan, şanzıman ve motor yağı birlikte olan kavrama sistemi nedeniyle kullanılması uygun değildir. Bunu biraz daha açıklayacak olursak; otomobillerdeki motor ve şanzıman arasında ayrı bir kavrama mekanizması vardır ve bu kavrama mekanizmaları ile motor yağının hiçbir teması söz konusu değildir. Motosikletlerde ise motor ve aktarma organları (debriyaj sistemi de dahil) aynı kutu içerisinde aynı yağ ile çalışmaktadır. Motosikletin kavrama sistemi bir nevi otomobillerdeki otomatik şanzımanların iç yapısına benzemektedir. Bizim ürünlerimiz, sürtünmeleri azaltan ve çalışan yüzeyler arasında nano ölçüsünde ultra ince bir film kaplaması oluşturarak iyi bir kaydırma sağlayan ve bu şekilde aşınmaların ve sürtünme kayıplarının önüne geçen bir ürün olup, motosikletlerin kavrama sisteminde ve otomatik şanzımanlar gibi kaydırma değil tam kavrama istenen mekanizmalarda kullanılması uygun değildir.
4 zamanlı motosikletlerin bazılarında kuru kavrama sistemi olup, şanzıman ve motor yağı birbirinden ayrıdır ve debriyaj sistemi de yağ ile temas etmez, bu tip motosikletlerde kullanılmasında bir sakınca yoktur. Kaldı ki ıslak kavrama olmasına rağmen kavrama yayları oldukça sıkı olan mekanizmalarda da sorun yaşanmamaktadır. Fakat kullanıcılar ve doğal olarak da bizim ürünü satan noktalar bu ayrımı yapabilecek teknik bilgilere sahip olmadıkları için ayrım yapmak büyük sorun olmaktadır. Bu nedenle kimsenin zarar görmemsi için genel olarak motosikletlerde kullanılmaz diyoruz.
Diyelim ki her şeye rağmen ürünü kullandınız. Ürünü kullandıktan sonra debriyaj balatasında kaçırma hissettiğiniz, bu durumda kavrama mekanizmasını söküp yıkama yaptığınızda büyük ölçüde ürünümüz temizlenmiş olacaktır. Şöyle ki… ürünlerimiz kimyasal bir ürün olmayıp, bir dolgu malzemesi de değildir, yüzeylerde yapışarak kalıcı sert tabakalar oluşturmaz. Fakat unutulmamalıdır ki, bu gibi motorların yağ kapasiteleri çok düşük olabileceğinden, uygulama yaparken ürünümüzü 3-5 dakika çalkaladıktan sonra sadece yarısının konulması yeterli olacaktır.
Aklınıza takılan başka sorularınız olursa, lütfen bizimle tekrar iletişime geçiniz. Motosikletiniz ile kazasız ve belasız sürüşler diler, saygılarımızı sunarız.
Osman ACAR
BorPower Otomotiv Bölümü
Genel Müdür Yrd.
Reklamlar
Konu içerisindeki kullanıcılar
Şu an bu konu içerisinde 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 misafir)
Bu Konudaki Etiketler