5 Haziran sabahı saat 8:00 de Konya çıkışında buluşuyoruz.Rotamız Seydişehir üzerinden Bozkır yaylaları...
Geciken arkadaşları beklerken çay içmek için Konya çıkışına doğru yola çıkıyoruz...
Taner kaskı ve eldivenleri sırılsıklam geliyor.Sabah yola çıkarken yıkarsan kurumaz be canım kardeşim.
İlginç bir eldiven kurutma yöntemi...
Seydişehire doğru yola devam
Zirve Tesislerinde mola veriyoruz.Ali Osman abi rota planlaması için haritaları hazırlamış.
Bize tercihimizi sorduğunda hepimizin kararı bol manzara ve off-road oldu.
Tesislerde aramıza katılmak için bizi bekleyen Ramazan kardeşimle birlikte bölgeyi çok iyi bilen üç rehberimiz vardı…
Bozkır yaylalarına doğru sürdük motorlarımızı…
Yol üzerinde Ağaç Tepesinde mola veriyoruz…
Rehberimiz yolu şaşırınca bizi daha eziyetli ve bir o kadar da güzel başka bir yol için döndürüyor…
Artık asvaltı terketme zamanı…
Mustafa abi emekli bir sinema MAKİNİSTİ…Gezi boyunca profesyonelce sürekli çekimler yaptı…
Ama hepimizin korkulu rüyası ,hiç yapmadım desede; meslek alışkanlığı araya parça atarsa yandık hepimiz!!!
‘’Bu yolda hiç biryere çıkacağa benzemiyor ama hadi hayırlısı’’ konuşmaları…
CBF 150 siyle kardeşim Taner çok başarılıydı…
Tabiki bu yol da çıkmıyor…Dönün geri…
İki arkadaş,iki dost gibi Hasanım ve babası…İnşaallah bizde çocuklarımızla bu güzellikleri böyle keyifle paylaşırız.Gönülden kutluyorum sizleri…
Klavuzumuz Ali Osman abi iki yanlış denemeden sonra bizi doğru yola getiriyor…
Kendisi mahcubiyetini ifade etsede iyiki o yollarada girmişiz,her anı güzeldi…
Mola zamanı rakım 1700 m civarı…
Yola devam görecek çok güzellik var daha….
Bu güzel çimlerin arası tamamen çamur,her yerden su çıkıyor.Kılavuzumuz Osman abi bizim için çamur düzeyini test etti.Pınar başında kıyafetlerini bir yıkayışı vardı ki görmeye değerdi.Ama o görüntüleri sansürledik…
Bu dağlar sevgili dostumuzdan soruluyor…Çay için bizi yayla evine davet ediyor…Önden gidip çayı hazırlayacak…
Arka planda makinist Mustafa abim prodüksiyonuna devam editor…
Balkondaki manzara cana değdi…
v
Osman abi hala rota planlaması yapıyor…
Yorgunluk bu kadar mı keyifli olur…
Çayın en anlamlı hali…
Bulutlar kararıyor ve şimşekler çakmaya başladı.Balkonda yemeğimizi yedikten sonra bir an önce yola çıkma hazırlıklarına başlıyoruz.Gideceğimiz istikamete sıkı bir yağmur bizi bekliyor…
İlk durağımız Dipsiz Göl.Nilüferlerle bezenmiş bu şirin göletin çok derin olduğunu söylüyorlar.Hatta bir tarihte boğulan birini aramak için gelen dalgıçlar gölün dibini bulamamışlar…
Yağmur geliyor acilen yola devam,daha görülecek çok yer var…
Karşı dağda karların arasında görünen yol Eğrigöl yolu.Bir sonraki rotamız orası…
Yağmurdan da ancak böyle korunulur…
Sular burada birleşip Sarıot Gölüne gidiyor…
İstikamet Sarıot Yaylası ve Gölü…
Sarıot Gölünün içlerine kadar uzanan bir yol var .Göl kuruyunca yolun devamı açığa çıkıyormuş.