Kapat
Üye Girişi
Motovento
Motomax
4. sayfa BirinciBirinci ... 2345 SonuncuSonuncu

Cesur adam erkan öztürk abimizin maceralarını takip ediyormuyuz.

    REKLAM ALANI
  1. #61
    Tenere600 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    14 Mart 2005
    Şehir
    Ankara
    Motosikleti
    Caponord 1200
    25 Mart 2011

    Sabah büyükçe 2 muz ve portakal yedim, ilacı içim biraz bekledim durum iyi.
    Motorun zincirini tekrar yağlayıp yola çıktım. Bahir Dar’da da benzi sadece bir istasyonda. Sabah olduğu için tuktukçular kuyruk yapmış. Addis’e gideceğimi söyleyip en öne geçtim ve benzini aldım saat 07 :40 yola çıktım.
    Yol önceleri pek enteresan gelmedi ama sonradan düzenli tarlalar, yeşermeler ve yükselen irtifa görünümü değiştirdi.









    Yolda bir çok kez foto için durdum.
    Bahir Dar’dan 280 km sonra falan bir dağ geçti ve dağdaki kokuyu anlatamam. Tanıdığım bildiğim benzeteceğim bir koku değil. Taze, iç açıcı ve hafif çiçek kokusu ya da ağaç kukusu.
    Harikaydı.
    Yolda süslü atlarlın bir yere gittiğini gördüm ne şanslıyım festival gibi bir şey var herhalde dedim meğerse cenazeymiş.





















    Blue Nile Gorge ,çin dakikalar içinde 2.800 metreden 1000 metreye inince cehenneme inmiş gibi oldum, çok sıcak.

    Gorge bir işe yaramaz zaten ne tesi ne de giriş falan var. Gazladım gittim. Tekrar irtifa ve serin hava iyi geldi.

    Yolda bir tukulda mola verdim. Adını hatırlamadığım gözlerinin içi gülen bir çocuk ve neşeli bir aile vardı. T-shirtüm çok yakıştı, sanırım gerçekten ihtiyacı vardı.









    Hayvanat bahçesi dışında bir akbaba çok enteresan














    Addis’e 50 km kala bir yer var, Lonely Planet öyle diyor. Çok doğal bir ortam olan Muger river. Ama bulamadım. Kasabaların isimleri yazmıyor hangisini geçtim neredeyim bilemedim.
    Addis’e saat 15:30 gibi vardım.
    Yves’in önerdiği Taitu otele yerleştim. Gecelik 115 brr banyo ve tuvalet dışarıda.
    Çok enteresan ve hareketli bir otel.
    Şu ana kadar 4-5 motorcu gördüm. Dominatör kullanan yaşlı bir alman kadınla konuştum, belki sonra buluşup ona bilgiler vereceğim.
    Mathias diye bir almanla tanıştım. Rotası benimle aynı ama o cibutiye değil somaliland’e gitmek istiyor.
    Benim de çok görmek istediğim ama vizesi nereden alınır, gerekli mi gibi bir sürü cevapsız soru karşısında vazgeçtiğim bir yer.
    Yves’te buraya kadar gelmişken Somaliland’a gitmemi önerdi.
    Bakalım.
    Mathias’ın benzin pompası sorunu var. Çalışıyor ama fazla ısınıyormuş.
    Akşam dışarıda yemek yedim. Taitu Otel biraz pahalı. Corner Restoran yemekler iyi ve porsiyonlar büyük fiyatlar makul.
    Spagetti 25, çorba 15 içecek 4 brr.
    Otele dönüp fotoğraflarla uğraştım. Yarın planım yok.




    26 Mart 2011



    Taitu otelde geçen ilk gecem iyi değildi. Koridor zemini tahtadan ve odam ilk girişte, girip çıkanların ayak seslerinden pekiyi uyuyamadım. Otele ilk geldiğimde resepsiyonda eğer değerli eşyalarınız varsa buradaki dolaba kilitleyin diye bir uyarı aldım. Otel odalarının güvenliğini garanti etmiyorlar. Sabah kalkıp kahvaltı sonrası otel aradım ve Baro Otel’i buldum gecelik 120 Brr banyo içeride, motosikletim penceremin önünde. Kapalı ve yeşillikler içinde bir bahçesi var.
    Taitu otelle fiyat hemen hemen aynı.
    Otele yerleştikten sonra Piazza’ya yakın olan İnternational Museum ve Maryam Catedralini ziyarete gittim. Ulaşımda yerel minibüsleri kullandım. Piazza müze 1 Brr. Müze Marketo. 1.5 Brr Marketo Piazza 1.5 Brr.
    Müze çok ama çok enteresan. Üst katlarda belki bir şey yok ama alt kat çok güzel.






































    İki ayağının üzerinde ilk yürüyen insan olarak da adlandırılan Lucy ile tanışmak heyecan verici.

    Diğer odada Homo Sapiens dönemine gelene kadar insan oluşumuyla ilgili kafatasları ve diğer objeleri gördüğümde Darvin Teorisini canlı olarak yaşadım diyebilirim.

    2-3 milyon yıllık canlıların fosilleri ve durumları çok iyi.
    Müzeden çıkıp katedrale doğru yürüdüm.

    Burası üniversiteye yakın olduğu için kafeler çok. Bir kafeye oturup bir şeyler içtim. Sonrasında katedrale gittim. Kilisenin camlarındaki boyamalar (vitray diyebilir miyim bilmiyorum) çok güzel.

























    Karanlığa dışarıdan süzülen ışık renkleri çok güzel gösteriyor.

    Sol üst duvarda Hz. Âdem’den başlayan peygamberler sırayla resmedilmiş ama Hz Muhammed yok, enteresan. Ya kabul etmeme ya da Müslümanların Hz. Muhammed’in resminin yapılmasına gösterilen tepki. Benimle dolaşan rahibe sordum ama bir cevap alamadım. Sonra müzeye geçtim pek enteresan değil. Objeler belki Etiyopya tarihine göre önemli ama hemen hepsi yakın tarih objeleri.



    Dışarı çıkıp yukarı yürüdüm. Bu gün cumartesi ve Marketo afrikanın en büyük pazarı denilen pazara gittim.
    Eğer Çin malı malzemelere ihtiyacınız varsa birebir. Bana enteresan gelen hiç bir şey yok.






    Otele dönüp vakit geçirdim.



    Akşam yemeği için dışarı çıktım.

    Piazza geceleri oldukça hareketli. Bizim Taksim Beyoğlu neyse Piazza da öyle. Bole Road tarafları ise İstanbul’un Nişantaşı’sı.
    Gece bira fiyatları 10-17 Brr arası değişiyor. Bir çok yer saat 23:00 gibi kapanıyor ama sabaha kadar açık olanlar da var. Saat 12:00 gibi otele dönüp yattım.
    Yarınki planım (aslında yok) Entotop dağına gitmek, burada en eski 2. kilise ve kayaya oyulmuş 7. Yüzyıldan kalma bir kilise var.
    Eğer vakit kalırsa 50 Km uzaklıktaki Muger River’a gideceğim.



    27 Mart 2011



    sabah erken kalkıp odayı boşaltım eşyalarımı küçük bir depoya koydum. Entoto’dan sonra Muger’de kamp yapmayı düşünüyorum. Entoto Dağına doğru yola çıktım Piazza’ya 15 km mesafede. 2 yol varmış ama ben tamamı asfalt olmayan yoldan geldim.
    Yine kilse, yine dinsel bakış. Sanırım artık tapınak vs. den sonra kilisede görmek istemiyorum. Buranın en güzel tarafı Addis Abbaba’yı tepeden gören bir manzarasının olması. Kiliseleri dolaştıktan sonra vaktim var.

















































    Muger river’a doğru yola çıktım. Chanco diye bir kasabayı bulup oradan 17 Km içeri gireceğim.

    Kasabayı kolayca buldum. Yan çantaları boşaltıp kamp malzemelerini buraya koydum. Chanco’dan alışveriş yapıp Muger River’a bilgilerini aldım. 35 km gittikten sonra Doro bulunacak ve oradan 12 Km daha gidilecek. Yol toprak.
    Muger river yolu zor değil ama hızlı da değil yaklaşık 1 saatte buldum.
    Hayal kırıklığı, Muger River kurumuş, yol çalışması var vs. Kamp yapabilecek bir yer görünmüyor. İrtifa kaybından dolayı hava çok sıcak.












    Yolda bazı Çinlilere durumu sorduğumda eğer kanyona inip yürüyerek 7-8 km gidersem güzel yerler olduğunu söylediler. Motoru yalnız bırakıp gitmek işime gelmedi.
    Kıçıma baka baka Addis’e dönüp tekrar aynı odaya yerleştim. Akşam dışarı çıkıp yemek yedim. Birkaç bira içip otele döndüm.
    Yarınki planım vizeler.



    28 Mart 2011




    28 Mart 2011




    Etiyopya vizem 2 Nisan’da bitiyor uzatmam lazım. Pakistan vizem Mayıs sonunda bitiyor uzatmam lazım. Cibuti vizesi almam lazım, Somaliland vizesi alacağım, herkes buraya kadar gelmişken Barberra plajını görmeden gitme diyor. Eğer Somaliland’a gidersem Osmanlı döneminden kalma eserlerin olduğu Harrar’da yolumun üzerinde.
    İşe Cibuti vizesi ile başladım. 1 fotoğraf ve 40 dolar yeterli. Cibuti tüm başvuru yapanlardan konsolosluklarından bir mektup getirmesini istiyor ama bizim konsolosluğumuzun böyle bir uygulaması yok. Cibuti vizeyi 2 günde veriyor, eğer bir uzama falan olursa Etiyopya sıkıntı olur diye vazgeçip Somaliland Konsolosluğuna gittim. Bu arada konsoloslukların hemen hepsi Bole’de. 40 Dolar karşılığı ve 1 fotoyla yarım saatte vizeyi aldım. Pakistan konsolosluğuna gittim konsolos yok. Yarın sabah erken gelmemi söylediler. Saat 14:00 gibi İmmegration ofise gidip Etiyopya vizesi müracaatında bulundum. 20 dolar gerekli başka para kabul edilmiyor. Yarın saat 15.00 e randevu verdiler. Otele dönüp vakit geçirdim. Güney Afrikalı motorcu (adını hala hatırlamıyorum not aldığım kağıdı kaybettim.)
    Cape Town’da motosiklet aksesuvarları dükkanı var. Uvex’in distribütörüymüş. Beni ilk gün otelde de görmüştü, ayaküzeri konuşmuştuk. Çantalarımı çok beğendi, allahı var ben de çok güzel pazarladım, e ne de olsa işim bu. Selim’in bilgilerini falan verdim, bağlantıya geçecek umarım anlaşırlar. Alman motorcu Angela ile buluştum. Onlar benim geldiğim yoldan dönüyorlar. Bildiklerimi anlattım. Angela 50 yaşlarında, tek başına dolaşıyor güneyden yukarı doğru gidiyor Dominatörü var ve çok tatlı bir kadın. Sonra hep birlikte Castelli restoran’a gittik. Castelli burada ünlü bir İtalyan restoranı, benim karnım tok sadece bira içtim. Mönü fiyatları ortama ve yemek lezzetine göre (bir parça tadına baktım) oldukça makul. Spagettiler 100 Brr civarında. Castell bira 20 brr. Uzun ve keyifli bir sohbetten sonra ayrıldık.
    Yarınki planım vizelere devam.



    29 Mart 2011



    Pasaportum yok, bekliyorum. İnternet büyük sorun. 6 Mb dosya indirmek için 6,5 saat veriyor. Hız ortalama 7-8 Kb. Cepten internete bağlanabilmek için hesap ayarlarını öğrenmek üzere telekomünikasyon binasına gittim. İstasyonun orada. Odaya girdiğimde Tarmo ile karşılaştım. İnternet ayarlarını öğrendim ama bağlanamıyorum, telefonumda bir browser olması lazım sanırım. Addis’e 3 gün önce gelmiş. Bütün kuzeyi dolaşmış. İşlemleri bitirip birlikte onun kaldığı Holland House’a gittik.
    Holland House karavanlar için güzel bir yer ama motosiklet kampı için pek rahat değil. Banyo ve tuvalet paylaşılıyor. Araçların fiyatı 120 Brr. Motosiklet 50 Brr. Kola 12 Brr. Ben Piazza’da Corner Restoran’da ki oldukça güzel bir yer 4 Brr’a içiyorum. Yemek mönüsü bana göre biraz pahalı. Standart mönüler 60 Brr’dan başlıyor. Belki sonra birkasç gün burada kalırım. Tarmo’dan ayrılıp Immegration ofice’e geldim, Saat 15:00. Saat 16:ya kadar bekledim pasaportum gelmedi. Beni 81 numaralı odaya gönderdiler, pasaportum orada ve formumun üzerinde kırmızı kalemle yazılmış notlar var. Oradaki görevliyle 80 numaralı odadaki müdürün yanına gittik. Yarım saat süren ahret sorgulamasından sonra vize veremeyeceklerini söylediler. Pasaportumda çok vize ve giriş çıkış var, bundan şüphelenmişler. Ben de müsaade isteyip motordan mektuplarımı, triptik belgemi falan alıp geldim. Motosikletle seyahat ettiğimi öğrenince başka bir odada 3 tane polisle yarım saat daha sorguya girdim.
    Yarın saat 15:00’te gelmemi durumu değerlendireceklerini söylediler.
    Çıkıp Otele doğru gittim, canım çok sıkkın, zaman kaybediyorum.
    Otele dönünce biraz uzanım dinlendim. Arka balatam rodaj balatasıydı, bitmiş. Değiştirdim.
    Yarınki planım vizelere devam.



    30 Mart 2011
    Sabah kalkıp kahvaltı ettim ve Bole bölgesine gittim. Biraz dolaşmak iyi gelecek sanırım. Saat 15:00’e kadar vakit geçireceğim.
    Bole Road üzerinde Zebra Grill’e gittim. Restoran fena değil fiyatlar makul. Ana yemekler 60 Brr civarında. Belki umuduyla saat 14:00 gibi Immegration Ofiice’e gidip pasaportumu sordum. Pasaportum hazır. Pasaportu alıp çıktığımda daha büyü bir sürprizle karşılaştım. Motorum sola yatmış duruyor. Ya çalmaya çalıştılar ya da üzerine çıkıp kurcalarken kaydırdılar.
    Disk kildim kırık ve kaliperle disk arasına sıkışmış. Biraz uğraşıp çıkardım, diskte bir sıkıntı yok gibi görünüyor (du) ama sürünce anladım tekrar kontrol ettim, çok küçük bir yerde sıkışmadan ötürü bir şişme olmuş fren yaparken tutup bırakıyor. Balatayı yedikçe düzelir diye umuyorum, olmazsa çaresine bakarım.
    Piazza’ya döndüm. Fotoğraf çektirdim. Yemek yedim. Vakit geçirdim.
    Moralim vizeyle düzelirken diskle bozuldu. Gece erken yattım sabah erken kalkıp Cibuti ve Pakistan vizeleri için uğraşacağım.



    31 Mart 2011



    Sabah erken kalkıp doğruca Pakistan konsolosluğuna gittim. Burada türk konsolosluğunda görmediğim ilgiyi görüyorum. Herkes sen benim kardeşimsin diyor. 24 dolar karşılığı ve 20 dakikada 6 aylık vizem hazır. Teşekkür edip çıktım. Cibuti konsolosluğunda Seyfi var, ilk günden arkadaş olduk. Gittiğimde orada yoktu başka bir kadın vardı. Vize müracaatımı kabul etmedi. Konsolosluktan bir mektup istedi (önceden biliyorum böyle bir uygulamayı Türk konsolosluğu yapmıyor diğer ülke vatandaşlarının başvuru mektuplarını gösterdi. Konsolosluğa gittim, hem ziyaret ederim hem de bu durumu çözerim diye ama görevlilerle sadece telefonda konuşabildim. Mektup yok, gerekirse Cibuti konsolosluğuyla telefonda konuşabileceklerini söylediler Geri döndüm, bu defa Seyfi orada. Türkiye’de Motosiklet federasyonundan aldığım mektuplar bu vizelerde çok işime yardı, teşekkürler Binli.
    Federasyon yazısı ve formla müracaat evraklarımı aldılar 670 Brr ödedim. Seyfiden bu gün alıp alamayacağımı çünkü Yemen vizesine ihtiyacım olduğunu söyledim, Yemen vizem dün bitti. Cep telefonlarımızı verdik ve dışarı çıktım.
    Bole taraflarında vakit geçireceğim Bambi Süpermarkete gittim, biraz alışveriş yaptım.
    Habesha Restorana gittim, yerel yemekler yapan farklı bir mutfakları var. Yemekler çok güzel fiyatlar makul bir tür Njara, salata ve içecek için 105 Brr ödedim.
    Saat 14:30 gibi Seyfi aradı ve vizemin hazır olduğunu söyledi. Gidip aldım, Yemen dışında bütün vizelerim tamam, Umman vizesini sınırda alacağım veya Cibuti’den deneyeceğim.
    Piazza’ya dönerken Marketo’ya uğradım. Açık motor yağı buldum ve yedek yağ bidonumu doldurdum. Litresi 65 Brr. 90 Numara yağ aldım litresi 60 Brr.
    Otele döndüm, çamaşır falan yıkayayım dedim, otelde yıkama servisi var, her parça 4 Brr.
    8 parça eşyamı yıkamaya verdim. Vakit geçirdim, diske falan baktım biraz. İnternet kafeye gidip telefonum için bir browser indirmeye çalıştım. & Mb dosya 6 saat. PC suite diye bir program var o 18 Mb İnternet kafe fiyatı saati 12 brr.
    Piazzada vakit geçirdim.
    Yarınki planım
    Yemen vizesi.



    1 Nisan 2011



    Sabah keyifli kalktım, keyfim Yemen konsolosluğuna kadar sürdü.
    Yemen Addis’de vize vermiyor vizeyi uzatmıyor. Garip bir lehçeyle İngilizce konuşan biriyle anlaşmaya çalıştım. Çeşitli bilgiler aldım, Türkiye’de Burçin’i aradım, Sana’a ile falan görüşecek. Ablamı aradım vizeyi aldığım Nişantaşı’ndaki Fahri konsolosluğa gitti, gelen cevap güzel değil. Buradan da bir şey yapamayız Cibuti’den denesin.
    Kös kös dışarı çıkıp otele döndüm. Aklım dağılsın diye motorun zincirini temizleyip yağladım. Şimdi saat 15:04 yarına bir planım yok. Bu akşam oturup plan yapacağım sanırım Pazar günü addis’ten ayrılacağım ve güneye doğru gideceğim. Amman Konsolsoluğundan Ebrar bey mesaj atmış, Langano gölünü ve awash’ı mutlaka gör diyor.
    Şimdilik planım Langano, Shashemene den dönüp nazret üzerinden awash, harar, ve somaliland.
    Burçinhan Doğan


    REKLAM ALANI
    Oktay Motor CF Moto Polaris Mondial
    Motomax
  2. #62
    ŞEHMUZ - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    03 Şubat 2010
    Şehir
    OSMANİYE
    Motosikleti
    Kanuni Rokko
    Abicim teşekkür ederim, başım döndü valla resimlerine bakmaktan

  3. #63
    Tenere600 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    14 Mart 2005
    Şehir
    Ankara
    Motosikleti
    Caponord 1200
    2 Nisan

    Sadece boş vakit geçirmekle, orada burada dolaşmakla bir gün geçirdim. Yarın yola çıkacağım için bütün hazırlıklarımı yaptım.

    >

    >

    >

    >

    >


    Akümü falan şarj ettim. MsoNormalMsoNormal3 Nisan 2011 MsoNormalSabah erken kalktım. Kahvaltı yapıp oyalanmadan yola çıktım. Addis’ten yaklaşık 25 km sonra aklıma straplerim geldi. Çantaları yerleştirirken ağaca asmıştım. Para olarak önemli değil ama buradan sonra 2 defa deniz yolculuğu yapacağım. Geri döndüm. Bıraktığım yerde duruyor. Tekrar yola çıktım Langano gölüne doğru sürdüm. Hayvanat bahçesinde gördüklerim kahvaltı yapıyorlar.

    >


    >

    >

    >

    Yolda sırasıyla Ziway Gölü, Abiyata, Langano ve Shala gölleri var. İlk önce yol üzerinde sağda Abiyata gölünü gördüm, kapısına geldim. Burada motorla içeri girilmiyor. Motoru buraya park edip 4-5 Kmlik bir yolu yürümek gerekiyor. Bu bilgiden sonra ilk amacım kalacak yer bulmak. Langano gölü kenarında birkaç otel gördüm fiyatlar MAKUL 80 ile 120 DOLAR arasında. Devam edip 2 Amerikalının işlettiği Karkaro Beach Cottages kamp alanını buldum. 80 brr karşılı kamp yapma imkanı güzel. Yer güvenli, tuvalet var ama alışveriş imkanı yok, yandaki otelden alınabiliyor. Yeterli malzemem var. Çadırı kurup biraz dinlendim sonra yandaki otele gidip su aldım. Geri dönüp küçük bir kamp ateşi ve akşam yemeği. Manzara çok güzel, huzur verici bir sakinlik.

    >

    >

    >

    >

    >

    >

    >

    >

    >

    >

    >

    >

    >

    >

    >

    >


    Bir sonraki günün planlarını yaparken kamp sahipleri yanıma geldiler. Aldığım bilgiler pek hoşuma gitmedi, national parka motorla girmek yasak, langano ve Shabala göllerinin rotaları 10-12 Kmlik rotalar. Bu sıcakta orayı dolaşmak pek işime gelmedi bir de eğer şanslıysan görürsün gibi kelimeler ve Awasa’da bir gecelik otelin en ucuz 300 Brr olduğunu duyunca ki bunu Addiste’de duymuştum rotamı ertesi sabah Awash olarak belirledim. Yarın yol var, yatayım bari. MsoNormal4 Nisan 2011 MsoNormalSabah güneşin doğuşuyla güne başlamakçoook keyifli. Kendime göre harika bir kahvaltı sonrası yola çıktım.

    >

    >

    >

    >

    >

    >

    >

    >

    >

    >

    >

    >

    >

    >

    >

    Yollar tenha ve düzgün.

    >

    >

    >

    >

    >

    >

    >

    >

    >

    >


    Önce Nazret’e vardım. Para çekmek için en uygun yer burası 2 tane ATM var ama maalesef network çalışmıyor. Yaklaşık 1 saat oyalandım ama bir şey yapamadım. Awas’a doğru devam ettim.
    >

    >

    >

    >

    [img]http://www.dunyaninbilgisi.com/admin/my_documents/my_pictures/etiyopya/IMG_6343.jpg
    [/img]>

    >
    Niyetim Awash’ta kalıp Milli Parkı gezmek ama bu maalesef mümkün değil benim için. Motosikletle parka girmek yasak. Milli Park kapısında askerler var bana giremezsiniz yasak dediler ben de tabelayı gösterim nasıl yasak olur baksana 13. maddede bisiklet ve motosiklet yazıyor diye tartışıyoruz. En son kolumdan tutup tabelanın önüne götürdü ve lütfen tamamını okuyun ve başlıkta Not To ifadesini gösterdi.

    >

    >

    >

    >

    >

    Sebebini de açıkladı, bisikletli, motorlu ve yaya olarak burada vahşi doğada bir hedefsiniz. İçeride 2 tip çakal, babunlar ve bir çok vahşi ve yırtıcı hayvan var, sizin için çok tehlikeli. MsoNormalBana dank etti tabii. Neyse oradan istersem araba ayarlayabileceklerini söylediler. Fiyat 800 Brr. Ben de Awash’a gidip otellerle bakacağım ve burayı gezmenin yollarını arayacağım. Burada bu işi ayarlayabileceğiniz bir acente yok. Eğer Milli parkı gezecekseniz bunu Addis’ten halletmek gerekiyormuş. 1 günlük araba kiralama ve rehberlik bedeli 700 brr. Yaklaşık 55 Dolar. Buna yeme içme, kampa giriş, konaklama ücretleri dahil değil. Bu benim için çok fazla bir para. Toplamında 80 doları falan buluyor. İşin kötüsü burayı 1 günde gezebilme imkanı da yok çünkü kuzey ve güney olmak üzere 2 tarafta da park var 2 günlük gezi 160 dolar olunca maalesef Ebrar Çubukçu ya verdiğim sözün altında ezile ezile Awash’tan ayrıldım. Saat öğle civarlarında eğer yol düzgünse Dire Dawa’ya ulaşabilirim. Yollar tahminim gibi çıktı gün batmadan Dire Dawa’ya ulaştım. İnternationel otelde 100 brr karşılığı kaldım. Otel çok temiz banyo içeride ama sıcak su yok, zaten sıcak suya da ihtiyaç yok. Taiwan pazarına gidip 1 çift terlik aldım 40 brr, benimkileri kaybettim. Tedros otelde 2 tabak spagetti 2 kola ve salataya 40 brr ödedim, çok güzel ve ekonomikti. Otele dönüp yattım. Yarınki Planım Harar.


    5 Nisan 2011 MsoNormalSabah erken kalkmadım, Harar buraya çok yakın 50 Kmi.
    Yollar nispeten daha tenha ama sıcaklık artıyor. Kıyafetler de yavaş yavaş değişiyor.

    >

    >



    >


    >


    >

    Yol üzerinde Türk hayırseverlerin yaptırdığı kuyuları gördüm.


    >

    >

    >

    >

    >


    >

    >


    Harar’a girerken sağda Tana Otel’i gördüm. İçeri girerken bir Fransız çiftle karşılaştım onlar da bana daha ucuz otel bulabilirsin ama burası çok temiz, rahat ve güvenli şehirdeki otellerle arada 20 brr fark ediyor dediler. 92 Brr karşılığı tana otelde kalmaya karar verdim. Eşyalarımı odaya koyup bir şeyler atıştırdım. Sıra Harar’ı gezmeye geldi. Harar’da 6 farklı kapı var ve bizim için önemli olanı şu burası İslami bir kasaba ve Türklerin burada geçmişten gelen bir etkileri var. Harar sokakları çok enteresan, daracık. Elimdeki bilgilere göre şehri dolaşmaya çalışırken yanıma Abdulkadeer geldi. Rehberlik istemediğimi ücret ödemeyeceğimi söyledim. O da sorun değil zaten işim yok beraber gezelim dedi. Onun sayesinde hemen her yeri çabucak buldum. Bu şehri dolaşmaktan gerçekten büyük keyif aldım.


    >

    >

    >

    >

    >

    >

    >

    >

    >

    >

    >

    >

    Bu çocuk seyh Ahmad.

    >

    >

    >

    Osmanlıdan kalma camiye gittim.

    >

    >

    Kahve fabrikasını gezdim

    >

    >

    >

    >

    >

    >

    >

    >

    >

    >

    >

    >

    >

    >

    >

    >


    Burada hoşuma gitmeyen tek şey insanlar chati çiğnemiyorlar adeta yiyorlar. Bunun dışında oldukça güzel zaman geçirdim. Otele döndüm yemek yedim. Njara ve Obama Jambo biraya 20 Brr ödedim. Günlük yazarken notbook’umun şarj aleti bozuldu. Yanımda yedek var. Tamir etmeye çalıştım ama beceremedim. Atmadım yanımda duruyor lazım olabilir. Bilgisayara giren soket tarafı sağlam diğer alet çalışıyor. Sanırım elektronik devrelerinde bir sorun var. Yarınki planım sabah erken kalkıp Somaliland’e girmek. Hoşça kal Etiyopya Sabah ola hayrola.
    Burçinhan Doğan

  4. #64
    Tenere600 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    14 Mart 2005
    Şehir
    Ankara
    Motosikleti
    Caponord 1200
    6-7Nisan 2011 Bu günlükleri gecikmeli olarak yazıyorum. Sabah erken kalkıp Togowochale sınırına doğru sürmeye başladım.

































    Bu taraf Etiyopya tarafındaki son kare



    Somaliland ilk günleri benim için bir kabus oldu. Sınır işlemleri oldukça kolay ama bir zorluğu şu burada triptik nedir bilmiyorlar. Hem Etiyopya hem de Somaliland taraflarında bunu halledene kadar göbeğim çatladı. İki taraftan da sorunsuz olarak geçtim. Sınır bilgileri şöyle, Etiyopya tarafı Togowochale, yollarda inşaat var ve sol tarafta kazı yapılıyor pasaport ofisi solda, orada işlem 1 dakika ama gümrük binası evlere şenlik. Gümrük binası pasaport ofisini 50 metre geçince solda ama bulabilme imkanı yok. Bir barakanın arkasındaki bir baraka. Neyse buldum ama bu seferde triptik evrağına takıldım. Adam ben bunu imzalama deyip duruyor neyse giriş kaşesini mektubu falan gösterince işi hallettim. Sonra düz devam edip ve çöplüğün ortasından geçip Wochale sınır kapısına geldim Burada Türk olunca her şey harika. Girişi 1 dakika triptiği kendim doldurdum imzaladım kaşeledim. 3 dakika. Gümrükten çıkıp biraz ilerleyince Hergeisa yolunu sordum herkes burası dedi. Yaklaşık 25 Kmi bir toprak yol, toprak olması önemli değil de bir sürü yol var, hangisinden gideceğim.




    Yaradana sığınıp biraz da pusula yardımıyla devam ettim ve niayet asfalta vardım.






    Hemen her 20 Kmi de bir kontrol noktasını geçtikten sonra Hergeisa’ya vardım. Şehir durumunu görünce burada kalmamaya karar verdim. Addiste karşılaştığım iki Çinli burada otele 25 dolar veriyorlar geceliğine. Benzin alıp barbera’ya gitmeye karar verdim. Benzin alırken burnuma tuhaf bir koku geldi ve o anda şok oldum. Depoya mezot koyuyorlar. Burada benzine patrol (okunduğu gibi petrol değil) diyorlar. Ben benzin dedim sanırım dizel anladı. Dur mur diyene kadar depoya 3-5 litre gitti. Benzincinin arka tarafına doğru çekip depoyu söktüm, boşalttım. Yeni benzin aldım birkaç denemeden sonra motor çalıştı. Saat daha erken ve temizlik yaparken hergeisa burası mı? dedirtecek bir çevre koşulu var. Addis’te anlatılanlara inanıp Barbera’ya doğru yola çıktım. Etiyopya’dayken herkes orası şöyle güzel böyle güzel anlatıyordu. Gerçekten güzel ama anlatıldığı kadar değil. İnsanları sayesinde buranın güzelliği ve kötülüğü ortaya çıkıyor. Neyse yola çıkıp devam ettim Herheisa’yı 60 Km falan geçince bir çukura çok sert girdim ve arka amortisörün (Hartumda kırılmıştı yenisini takmıştım) vidası kırıldı. Düşmediğim için çok şanslıyım, arka çamurluğun içi lastiğe sürtünmeden aşınmış şasenin metalleri görünüyor. Yanımda yedek var, Burada bir başlık açıp devam edeyim. Ankara’dayken evin ortasında Burçinhan Doğan’la götüreceğim malzemeleri gözden geçiriyoruz, elimde takviye kablosu var. Burçin’e sordum olm bu kabloyu götürsem mi? şöyle bir birbirimize bakıp derin bir nefes aldık ve ne demek istediğimizi o anda anladık peşinden kahkahalar patladı. Almazsın lazım olur, alırsın yük olur, ben yük olmasını tercih ettim. Yani kabloyu bir şekilde Burçin sayesinde yanıma aldım. Hartum’dayken telefonda konuşuyoruz, abi şu vidadan bir de yanına yedek al ne olur ne olmaz dedi. Ben hiç düşünmemiştim yedek almayı. aaa haklısın deyip almıştım, hatta başka dükkandan aldığım için bunun malzeme kalitesi daha iyi geldi gözüme Neyse bu sebeple yanımda yedek vida var. Motorun çantalarını söküp sola yatırdım. Orta sehpadayken sehpanın ayağı tam vidanın kafasına geliyor ve vida içeri geçmiyor, ayrıca tek başıma africayı orta sehpaya alırken çok zorlanıyorum, ayrıca arka tekerin boşta olması lazım ki vidayı takabileyim. Neyse yarım saate falan vidayı taktım saat 16:00 falan. Motoru kaldırdım, bas Allah bas çalışmaz. Ya yan yatırmaktan ya da dizelden bir sorun var. Neyse durup bir sigara bir su içeyim, şamandıradan taştıysa süzülsün falan diye düşünüyorum. Bir yandan da aküyü bitirmekten de korkuyorum. Neyse 1 saat kadar dura bekleye denedim ama çalışmadı motor. O sırada Beyaz bir Toyota pikap durdu, adamın adı Ahmad Dırır. Mining ve Water Ministry’de direktör. Dedim beni taşırmısın Barbera’ya. Türk ve Müslüman olmak burada çok kapıyı açabilir size. Tabii dedi ve motoru kamyonete yükleyip Barbera’ya vardık. Saat 18:30 falan. Beni Al madina otele yerleştirdiler günlük 3.5 dolar banyo paylaşımlı ve inanılmaz temiz bir otel.



















    Akşamın şerri sabahın hayrı deyip bir şeye dokunmadım. Aküyü söküp şarja bağladım. Bu Battery Tender çok ama gerçekten çook işime yaradı bu seyahatte. Bir restorana gidip (ki çok pis bir mutfağı var) fattira yedim. Otele dönüp yattım.










    Gece çok güzel uyudum, sabah kalkıp yiyecek bir şeyler aradım ama bulamadım. Kola ve bisküviyle geçiştirdim. Önce gidip bir simkart aldım 3 dolar. Motora giriştim, akü kuvvetli marşa basarken jikleyle oynadığımda motor alır gibi oluyor ama almıyor. Akü artık iyice zayıfladı. Otelin sahibinden rica edip arabasının aküsünü kullanmaya başladım. Takviye kablolarım işe yaradı. Baktım olmuyor, Ankara’da Bora Koçar’a ulaştım. O Başkent Motor Metin Usta’nın yanına gidip beni aradı. Neyse Metin’le ilk durumu konuştuk bana depodan karbüratöre kadar neler yapmam gerektiğini tek tek anlattı. Bazı vidaların yerini ne tarafa baktığını falan bana ezberden söyledi ben bakarak zor buldum. Telefonu kapatıp dediklerini yapmaya başladım. Pompadan karbüratöre giden hortumu çıkar, marşa bas benzin gelsin belki pompaya dizel bulaştı temizlensin Bu tamam. Karbüratörün ilk bağlantı hortumunu sök içeri tazyikli hava bas (bu imkan olmayınca ciğerler devreye girdi) bu da tamam. Karbüratörün altındaki tahliye vidalarını aç içindeki benzin dökülsün, eğer dizel varsa temizlensin. Bu da tamam. Her şeyi yerine tak, birinden yardım iste karbüratör boğazlarını kapatıp emdirerek elin ıslanana kadar bas. Sağ taraf tamam soldaki olmuyor. O zaman içine çok az benzin damlat. Bu da tamam. Gazı sonuna kadar çek ve marşa bas. Sanırım 3. basışımda motor çalıştı. Aküm bitik. Ama her şey normale döndü. Hem motoru kontrol hem de akü az dolsun, bir de temizleneyim diye Barbera Plajına gittim. Her şey normal. Plaj güzel ben mutluyum.





















    Otele dönüp temizlendim. Akşam Mısırlı 2 kişi Muhammed ve İbrahim ve Suriye’li Türkçe bilen Reşit ile tanıştım. Vakit geçirip yattım. MsoNormal8 Nisan 2011 MsoNormalBugün şehri gezmeye karar verdim. Plaja gideceğim, Cuma namazına Türklerin yaptığı Türk Camiine gideceğim.







    [img]http://www.dunyaninbilgisi.com/admin/my_documents/my_pictures/etiyopya/IMG_6457.jpg
    [/img]










    Zihinsel ve bedensel olarak güzel bir gündü. Yarınki planım buradan Cibuti, Umman veya Yemen’e geçiş için gemi bulmak. MsoNormal9 Nisan 2011 Umutların suya düştüğü gün. Buradan hiçbir yere gemi bulamadım. Aslında olduğunu biliyorum firmaların yerlerini de buldum ama kapalılar. Bir türlü beceremedim. Burada çalışma saati neredeyse 3 saat 9 gibi başlıyor 12 de bitiriyor sonrasında 16:30 da başlayıp 18:00 de bitiyor ama bu saatlerde çalışanı yok.
















    Buradan gidiş ayarlayamadım. Yarın sabah Hergeisa’ya gidip oradan Cibuti’ye gitmek istiyorum. Buradaki herkes oranın motorla gidilebilmesinin imkansız olduğunu söylüyor ama hayatlarında ilk kez motor kullanmış insanların bu yorumuna pek inanmıyorum.. Sabah ola Hayrola MsoNormal10 Nisan 2011 MsoNormalSabah erken yola çıktım, buralarda saat 8’e kadar falan yollarda kontrol olmuyor, genelde gece bırakılan bir polis var o da gelene geç diyor zaten.












    Erkenden Hergeisa’ya varıp Ahmad’ı aradım. Bir polis otosu beni Bakanlığa götürdü. Burada bir polis müdürüyle sohbet etmeye başladık bana Cibuti yolunu anlattı. yolda çok dikkat edin 4x4 araçlar genelde 15 saatte alıyorlar bu yolu. Ki yol 250 km. Eğer kamp yaparsanız özellikle çakallara ve zehirli yılanlara çok dikkat edin. Yolunuzu kaybederseniz ileri sakın gitmeyin aynı yoldan geri dönün. Bir de şu anda yağmur sezonu eğer yağmura yakalanırsanız derelerden uzak durun sele kapılabilirsiniz. Benim göZ tabii vir vızt etti. Müdür bir fikir verdi motoru kamyona yükle sen de bin kamyona git. Fikir iyi. Ahmad’ın toplantısı olduğu için Djibouti Station denen yere çalışanlarından ikisiyle gittik, Muhammed ve Ali.



    Buradan Cibuti’ye sürekli kamyonlar gidiyor, amacım onlardan birine motoru yükleyip oraya geçmek. Bir kamyon ayarladım 40 dolar. Geri dönerken arabada bu konuda pek emin olmadığımı hissediyorum. Somaliland’ın en büyük sorunu chat bazı insanlar günde 3 kez Chat yiyorlar, çiğnemiyorlar, yiyorlar! Bir kültür olduğunun farkındayım ama anlaşma yaptığım kamyonun şöförünü ve yolda gördüğüm devrilmiş kamyonları hatırlayınca pek emin değilim bu kararımdan. Neyse kamyon saat 17:00 de kalkacak. Biz de bir otele gidip yemek yedik bakanlığa gidip vakit geçirdik. Saat 15:30 gibi yola çıkıp kamyonun yanına vardığımızda kamyon doluydu ve şöför kendinden geçmişti. Nasıl olur falan derken bu işin pek zorlanmaması gerektiğini anladım, saat geç oldu Etiyopya’ya geçemem burada otel bulayım derken Muhammed bir yere gidemezsin bizim evde kalacaksın dedi.

    Somaliland sokakları



    Mohammad’in çocukları





    Eve giderken bu senenin ilk yağmuru yağdı.









    Muhammed ve Naseer ile (gerçekten çok samimi arkadaş olduk) eve gittik.








    Akşam yemeği yedikten sonra uzun uzun sohbet ettik. Bu arada bana Barberra’dan bir telefon geldi yarın Barberra’dan Ummana bir gemi var. Sabah gel dediler. Keyifli bir sohbetten sonra yattım. Sabah sanırım Barberra’ya geri döneceğim. MsoNormal11 Nisan 2011 MsoNormalSabah brit denilen kahvaltıyla güne başladım.




    Sonrasında bakanlıkta parkettiğim motorun yanına gidip Barberra ya doğru yola çıktım. Saat 9.30 gibi vardım.










    Yollarda beni artık tanıdılar, kimse durdurmuyor. Bütün günüm gemi işini halletmeye çalışmakla geçti. Firma sahibi Abdi Ali saat 10’da geliyorum bekle dedi sonra saat 16:30 da geleceğim merak etme hallediyoruz dedi. Saat 18:30 da geldiğinde Gemi seni almıyor çünkü Avrupa pasaportlusun. Kaptanın yolda gemide bir beyazın olması sorun yaratabilir korkusu var, bu yüzden seni almıyorlar dedi. GöZ gibi ortada kaldım. Boşuna 160 gidişi de say 320 km yol yaptım bir gün kaybettim. Yarın için kararım kesin. Etiyopya’ya girip oradan Cibutiye geçeceğim. MsoNormal12 Nisan 2011 Kabus geri döndü MsoNormalSabah erkenden yola çıkıp, erkenden Hergeisa’ya vardım. Bakanlığa gidip çocuklarla vedalaştım. Sınıra gidip işlemlerimi tamamladım. Somaliland çıkışlarım kolay oldu. Etiyopya sınırında mektup lazım olur diye bir kopya çıkış almıştım ama gerek kalmadı. MsoNormalVe kabus başlıyor. Pasaporttaki adam beni çıkış yapıyor diye düşünüp pasaportuma çıkış kaşesi bastı. hadiii Bizim vize geçersiz oldu mu hadi al başına belayı. Ne yapacağım dedim bana vize ver dedim buna yetkim yok Hergeisa’dan yenisini al dedi. Anan Yahşi baban yahşi anlamaz. Mecbur Geri döneceğim ama motor Etiyopya gümrüğünden geçmiş ben Somaliland’den çıkmışım. Nasıl olacak bilmiyorum derken bu görevli somaliland sınırındaki görevliyi arayıp durumu söyledi, ben de geri döndüm. Bana seni tanıyoruz, bizde öyle çıkış erteleme falan yok seni görmedik git vizeni falan hallet gel dediler. MsoNormalHadi tekrar Somaliland topraklarındayım, yine aynı toprak yol yine uzun bir asfalt. Allahtan yanımda telefon var, Naseer’i arayıp lütfen gitme beni bekle dedim, çünkü saat 14:00 de burada her yer kapanıyor. Biraz da gazlayıp uygun zamanda hergeisaya vardım, durumu çocuklara anlattım. Bu gün yapacak bir şey yok hadi eve gidelim dediler. Eve gidip biraz oturduk sonra beraber akşam yemeği için dışarı çıktık. Geri dönüp yattım ama uyuduğumu söyleyemem.





    MsoNormal13 Nisan 11 MsoNormalBu günün rakamı uğursuz bakalım ne olacak. Sabah erken saatte konsolsoluğa gittik, Naseer bana eşlik ediyor. Burada ilk gün Ahmad ile tanışmasaydım bu çocukları tanıyamayacaktım ve tek başıma bu ileri nasıl hallederdim=ne yapardım bilmiyorum. Neyse konsolosluk vize vermek için immigration office’den mektup istiyor. Office gittim gerekli evrakları söylüyorum Pasaport fotokopisi 2 fotoğraf Pasaporttaki giriş kaşesinin sayfa fotoğrafı (ne kadardır buradayım vizem bitmiş mi görmek için) Lan bizim burada bir de çıkış kaşesi var nasıl olacak bu iş. Burada Naseer devreye girdi 10 dolar rüşvet karşılığı mektubu aldım. Konsolosluğa gidip içeri girdim sıra beklemeye başladım. Sıra bana geldi görevli baktı 2 defa vize almışım bir daha istiyorum, neden dedi. Ben de durumu açık açık anlattım. Hata benim değil dedim. Triptik evraklarını gösterdim. 20 dakikada bana 1 haftalık bir transit vize verdiler. İşlemler bittiğinde saat 11:30 falandı. Tamam deyip bakanlığa doğru yürüken Tarmo’yu gördüm. Buradan Harar veya Dire Dawa yaklaşık 3 saat sınırda da zaten işim yok. Çocuklarla biraz vakit geçirmek istedim. Mohammed bu gün Çinlierle arazide arama yapacak, Naseer ise benimle sınıra yakın bir kasabaya kadar gelecek. O da Etiyopya vizesi alacak tam onunla konuştum geri dönerken Addiste tanıdığım bir rus çiftle karşılaştım. Çocuklardan izin alıp onları bakanlığa davet ettim. Güzel bir grup oldular, Rusça da konuşuyorlar. Toprakları aynı. Barberra’ya gitmek istiyorlar ama kural olarak koruma kiralamaları gerekli. Naseer günlüğü 20 dolardan bu işi hemen halletti. Yarın yola çıkacaklar. Onlardan izin isteyip yola çıktık. Yarı yolda Muhammed’le karşılaştık. Naseer geri döndü.

    Ahmad Dırır ile bir türlü fotoğraf almak mümkün olmadı. Muhammad ve Naseer teşekkürler.





    Ben sınıra sürdüm ve neredeyse hiçbir yerde durmadan Harar’a kadar geldim.

















    Bu gece burada kalacağım. Tana Otelde yer yok Abadeer Guest House da 115 brr karşılığı kaldım. Niyetim sabah erken çıkıp Cibuti’ye Dire Dawa’dan bir ten olduğu söyleniyor onu kontrol edeceğim eğer varsa kullanacağım. Ayrıca Dire Dawa’dan Cibutiye bir yol var ama haritaya göre toprak. Bakalım sabah ola hayrola MsoNormal14 Nisan 2011 MsoNormalBu gün Dire Dawa’ya doğru yola çıktım.
    Bu köyün adını unuttum ama Chat pazarının döndüğü yer burası.




    Planım Awash’a gitmek orada bir gece kalacağım, sonrasında sırasıyla Mile, Logiya, Semara (Afar’ların başkenti) üzerinden Galafi sınır kapısından Dijibouti’ye geçmek. Sabahleyin Chat pazarı oldukça hareketli, bu manzara özellikle doğuda her zaman yaşanan bir olay. Dire Dawa’ya vardığımda öğrenciler gösteriler yapıyorlardı.







    Sonrasında tren işini araştırdım. 2 sene önce durmuş artık çalışmıyor. Yolu buldum yaklaşık 250 km bir yol ve toprak. Genelde hiç kullanılmadığını, Cibuti yolu olarak Mile yolunun bilindiğini öğrendim. Rotam Awash. Doğuya gittikçe kadınların giysileri de değişmeye başladı.













    Awash’a vardığımda otel aradım aslında burası çok ucuz konaklama imkanlarına sahip. Yol üzerindeki oteller 30-50 Brr arası. Etiyopya’nın otel mantığı genelde bir avlu etrafına konumlanmış odalar. Yani araçlar genelde hep içeri park ediliyor ve güvende. Bir otele girdiğimde benden sonra bir araç geldi, Hollandalı bir kız ve 2 Etiyopyalı çalışan.





    Sohbet falan ettik, onlar park otelde kalıyorlar 100 Brr, sordular ama oda yok. Genet Otel’i tavsiye ettiler. Aslında diğer otellerde güzel ama banyoya ihtiyacım var. 3-4 gündür yıkanmıyorum. Bundan sonra yol üzerindeki imkanları da bildiğimden Genet Otele gittim. 120 Brr pazarlıkla 110. Banyosu içinde bir oda ve rahatlama zamanı. Sonra Etiyopya’da yediğim en büyük kazığı yedim. Karnım aç yemek sordum, yarım tavuk, sebze ve pilav için 70 Brr ödedim. Yemek sonrasında otururken Etiyopyalı kişilerle sohbet ettim arada yeğin fiyatını da öğrendim. 25 Brr ama Etiyopyalılara. Sonra yanımıza otelin sahibi kadınla resepsiyonist Tedros geldi. Ben verdim isyanı. Dedim 1 aydır bu ülkedeyim, her yerde yemek yedim ama böyle kazık yemedim. Kadın yok benim otelim şöyle yemeklerim böyle. Neyse sohbet sonunda kadın garsonu çağırıp bana 20 brr vermek istedi indirim yapacakmış. Oldukça sert tersledim. O da bana sabah kahvaltısının ikram olacağını söyledi, kavatlı etmeye vaktim olmadığını söyledim, niyetim 1-2 dolarlık indirimler veya bedava kahvaltı değil. Kazık atmaktan vazgeçin dedim baktım konuşma bir türlü toparlanamıyor, yarın yol yapacağım diyerek odaya gittim. Şansıma elektrikler kesik ve tüm gece gelmedi. Erken yatıp erkenden yola çıkmak istiyorum. Bu gün Logiya’nın otel ve restoran olarak daha fazla seçenekli olduğunu öğrendim. Yarın Oraya varıp kalacağım ve ertesi günü Cibuti’ye geçeceğim. MsoNormal15 Nisan 2011 MsoNormalAwash’ta neredeyse gün doğarken yola çıktım.





    Yol kamyonlar tarafından özellikle geceleri oldukça sık kullanılıyor. Etiyopyanın doğusu diğer bölgelerine hiç benzemiyor. Buralarda ne şehir var ne de gelişmişlik. Kabile düzeni devam ediyor.




    Afrikayı iliklerinize kadar hissedebilirsiniz. Yolda bir sürü yürüyen kadın gördüm, koyun otlatan kız çocukları ki fotoğraflarını çekmek imkansız. Beni gördüklerinde bir ürküp kalıyorlar ve motoru durdurduğumda koşarak arkalarına bakmadan içerilere doğru kaçıyorlar.
























    Sonra yola yakın bir yerde yol kenarında oturanları görünce durumu anlayabildim. Taşlardan küçük tepeler olarak gördüklerim meğerse evmiş.


















    Kıyafetler oldukça değişti, dil görünüş her şey. Daha doğal ve vahşi bir hayat burada hüküm sürüyor.






    İrtifa yaklaşık 800-1000 metre arasında. Her yer bozkır. Yolda hiç benzin bulamadım. Depom full ve yedeklerim dolu. Logiya’ya vardığımda yaklaşık 300 - 350 km yol yapmıştım. Haritaya göre buradan Cibuti başkentine 450 kilometreden daha fazla yol var. Elimdeki benzin yetmez. Küçük kasabalarda benzim bulma imkanı neredeyse hiç yok, bunu buralarda çok iyi anladım. Bu yüzden haritada Cibuti’de benzin işaretli köyleri dikkate almıyorum. Karaborsadan litresi 25 Brr’a 10 litre benzin aldım yedeklerden bir bidonu da depoya ekledim. Depom doldu. Tek sıkıntım para, aslında sıkıntı değil fazlası yok. Yemek yemeye ve sadece bir şişe suya param var. Bütün gün ve akşam böylece oturur dururum. Harar’da 1 Brr para çekmiştim. Cebimde dolarım var ama brr yok. Karaborsa değiştiren de yok. Otelde Addiste yaşayan biriyle tanıştım o bana yardımcı oldu ve 10 dolar karşılığı 160 brr verdi. Etiyopya’da son gecemde şunları söyleyebilirim. Etiyopya halkı gerçekten çok yardımsever ve iyi insanlar. Sakinler ve eğer selam verirseniz sürekli gülümsüyorlar. Gülümsemeyi biliyorsanız Etiyopya’da çok rahat edersiniz. Hayat burada genelde ucuz bu güne kadar en pahalı otel parası olarak sanırım 200 brr ödedim (gonder ve debark’ta) sonrası genelde 30 ile 120 brr arasında değişiyor. Yerel yemeklerden yerseniz 15-40 brr arasında içecekler de dahil doymak mümkün. Addis’te Bole bölgesinde kaliteli restoranlarda 100 -120 brra çok güzel yemekler yemek mümkün. Şişe Biralar 5-7 bırr kola 5 brr, su 2 litre 10-12 brr. Etiyopya dağlarla kaplı bu sebeple hava bu dönemde çok güzel. Doğası harika. Çok güzel dostluklar ve anılarla bu ülkeden ayrılacağım. Fırsatım olsa tekrar bu ülkeye gelirdim. MsoNormal16 Nisan 2011 MsoNormalSabah gün doğarken yola çıktım.





    Bu güne kadar sürekli fotoğraflarını çekmeye çalıştığım babunlar sanki bana uğurlama yapıyorlar.









    Dağ keçisi ve cinsini bilmediğim bir sürü yırtıcı kuş gördüm. Birkaç otel fotoğrafı çektim.



















    Yaklaşık 125 kilometre sonra sınır kapısına geldim ama burası Cibuti kapısı Etiyopya tarafını geçmişim. 6 kilometre geri dönüp gümrüğü buldum işlemlerim çok kolay ve çabucak bitti. Tekrar Cibuti tarafına geldim. Pasaport ve gümrük işlemlerim hemen bitti. Afrika ülkelerinde sınır geçişleri bedava. Mısırda ödediğim 120 doları Sudan’da ödediğim paraları aklıma getirmemeye çalışıyorum. Sakin bir sürüş yapıyorum, benzine ihtiyacım olduğundan mümkün olduğunca az harcamaya çalışıyorum. 2 yer geçtim ve ikisinde de benzin yok. Karaborsada da yok. Burada Etiyopya brr’ını Cibuti frankına çevirmek mümkün. Cibuti çok güzel ama fazla zaman geçiremem. Bunun için yeterli bütçem yok otellerin ve hayatın pahalı olduğunu biliyorum. Cibuti başkentine yaklaşırken 325 kilometre sonra benzinim bitti, yedek bidonu doldurdum, kötü benzin anca bu kadar gitti. Ama yol tabelalarından anladığım kadarıyla Cibuti’ye çok yakınım. Logiya’dan sonra 350 kilometreyi gösterirken Cibuti’ye girdim. Vakit erken ve ben gemi bulmak zorundayım. Otel işi kolay çünkü 3-4 tane otel var. Ayrıca üzerimde bir selam borcu var. Burada yaşayan Adil Türki (Adil Çat’a) Amman Büyükelçiliğinde çalışan Ebrar Çubukçu’da selam getirdim. Limana doğru giderken yolda bir araçtan seslendiler aslında onlarca araçtan seslendiler ama ben bu araçtakilere durun işareti yaptım, içimden onlarla konuşmak geldi. Arabada Warsama ve Mohammad var. Beni öğle yemeğine davet ettiler. Mohammad network işi yapıyor onun ofisine gittik. Ofisin hemen yanında evi var. Evde makarna salata ve köfte ile güzel bir yemek yedik. İhtiyaçlarımı söyledim, Adil’i söyledim. Muhammad istersem bu ofisi kullanabileceğimi, evde banyo yapabileceğimi söyledi, çok cana yakın ve samimi insanlar. Birlikte Adil’i bulmaya gittik ve bulduk.




    Biraz sohbetten sonra Adil beni burada Cibuti’li fakir öğrencilere barınma ve eğitim sağlayan bir hayır kurumunun yurduna götürdü. Burada 3 tane Türk genci yaşıyor. Genç pırıl pırıl insanlar. Adil burada Ninja dersleri veriyor.









    Adil’in hikayesi Cibuti anılarının sonunda yer alacak.
    Burçinhan Doğan

  5. #65
    Tenere600 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    14 Mart 2005
    Şehir
    Ankara
    Motosikleti
    Caponord 1200
    16 Nisan 2011 Sabah gün doğarken yola çıktım.



    Bu güne kadar sürekli fotoğraflarını çekmeye çalıştığım babunlar sanki bana uğurlama yapıyorlar.




    Dağ keçisi (sanırım) ve cinsini bilmediğim bir sürü yırtıcı kuş gördüm.







    Birkaç otel fotoğrafı çektim.




    Yaklaşık 125 kilometre sonra sınır kapısına geldim ama burası Cibuti kapısı Etiyopya tarafını geçmişim. 6 kilometre geri dönüp gümrüğü buldum işlemlerim çok kolay ve çabucak bitti. Tekrar Cibuti tarafına geldim. Pasaport ve gümrük işlemlerim hemen bitti. Afrika ülkelerinde sınır geçişleri bedava. Mısırda ödediğim 120 doları Sudan’da ödediğim paraları aklıma getirmemeye çalışıyorum. Sakin bir sürüş yapıyorum, benzine ihtiyacım olduğundan mümkün olduğunca az harcamaya çalışıyorum. 2 yer geçtim ve ikisinde de benzin yok. Karaborsada da yok. Burada Etiyopya brr’ını Cibuti frankına çevirmek mümkün. Cibuti çok güzel ama fazla zaman geçiremem. Bunun için yeterli bütçem yok otellerin ve hayatın pahalı olduğunu biliyorum. Cibuti başkentine yaklaşırken 325 kilometre sonra benzinim bitti, yedek bidonu doldurdum, kötü benzin anca bu kadar gitti. Ama yol tabelalarından anladığım kadarıyla Cibuti’ye çok yakınım. Logiya’dan sonra 350 kilometreyi gösterirken Cibuti’ye girdim. Vakit erken ve ben gemi bulmak zorundayım. Otel işi kolay çünkü 3-4 tane otel var. Ayrıca üzerimde bir selam borcu var. Burada yaşayan Adil Türki (Adil Çat’a) Amman Büyükelçiliğinde çalışan Ebrar Çubukçu’da selam getirdim. Limana doğru giderken yolda bir araçtan seslendiler aslında onlarca araçtan seslendiler ama ben bu araçtakilere durun işareti yaptım. Arabada Warsama ve Mohammad var. Beni öğle yemeğine davet ettiler. Mohammad network işi yapıyor onun ofisine gittik. Ofisin hemen yanında evi var. Evde makarna salata ve köfte ile güzel bir yemek yedik. İhtiyaçlarımı söyledim, Adil’i söyledim. Muhammad istersem bu ofisi kullanabileceğimi, evde banyo yapabileceğimi söyledi, çok cana yakın ve samimi insanlar. Birlikte Adil’i bulmaya gittik ve bulduk.


    Biraz sohbetten sonra Adil beni burada Cibuti’li fakir öğrencilere barınma ve eğitim sağlayan bir hayır kurumunun yurduna götürdü. Burada 3 tane Türk genci yaşıyor. Genç pırıl pırıl insanlar. Adil burada Ninja dersleri veriyor. Adil’in hikayesi Cibuti anılarının sonunda yer alacak.





    17 Nisan 2011 MsoNormalBurada gerçek Türk temizliğinde bir evdeyim. Banyo ve internet imkanım var. Üç öğün yemeğimi de veriyorlar. İlk öğle yemeğim en sevdiğim yemeklerden, kuru fasulye pilav ve salata.




    Bu gün Yemen Konsolosluğuna gittim, Vize alamadım. Şimdi durum kritik. Bütün planlarım bu geçiş üzerineydi. Çünkü; Yemen dışındaki ülkelere giden gemiler motorumla beni birlikte taşımıyorlar. Buradan Dubai’ye direk uçuş ve gemi var ama gitmek istediğim yer Umman ama oraya da gemi var buradan direk uçuş yok. Durum biraz karıştı. Burada iş zamanı çok kısa sabah 8:30 gibi başlayan çalışma saat en geç 13:00’te bitiyor, öğleden sonra 16:30’da tekrar açılıyor ve 18:00’de bitiyor. Zaman bu ama özünde 3 saat vakit var. Bu gün böyle geçti Sabah ola hayrola
    Burçinhan Doğan

  6. #66
    Tenere600 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    14 Mart 2005
    Şehir
    Ankara
    Motosikleti
    Caponord 1200
    18 Nisan 2011 MsoNormalBu gün sabah Warsama ile birlikte gemi firmalarını dolaştım. Fiyatlar inanılmaz motor 800-1000 dolar arası bir fiyata gidiyor. Uçuş dolar civarı. 100 dolar hesapladığım geçiş parası bu rakama çıkınca kara kara düşünmeye başladım. Öğlene doğru Warsama beni Charko ile tanıştırdı sanırım Cibuti’nin tek motorcusu. Charko’da 2000 motor Kawasaki Vulcan var. Holywood Planet kafede oturduk bir şeyler içtik. Yarın öğle yemeği için sözleştik. Çok cana yakın biri burada oldukça tanınıyor, bana yardım edebileceğini söyledi. Ben de ona yardımdan ziyade ilk önce birlikte motor sürelim bir şeyler yapalım dedim. Bu gün böyle geçti bir halt edemedim. Sabah ola hayrola. MsoNormal19 Nisan 2011 Mso NormalSabah erken kalkıp merkeze gittim. Burada bir sürü nakliye firması var. Şu ana kadar bir sonuç alamadım. Umman’a gidecek en erken gemi 6 Mayıs olarak görünüyor. Kargo gemileri veya hayvan taşıyan gemileri bulmaya çalıştım. Warsama’yla dolaştığımız ilk gün beni Liman Komutanı Muhammad Musa Abar ile tanıştırmıştı. Onu arayıp yardım istedim. Gemi giriş çıkışları hakkında bilgi aldım ama işe yarar bir şey yok. Öğle yemeğinde Charko ile buluştuk balıkçıda yemeğe gittik.




    Dolapları görünce aklıma ülkem geldi. Burada şu küçücük ülkede çeşit çeşit balık var ve inanılmaz ucuz (bizim ülkemize göre) balık fiyatları bol sezonda 3 dolar normal zamanda 6-8 dolar civarında.




    Tanıştırayım, Charmeky Charko. Her daim yüzü gülen, Cibuti'de tanımadığı kimse olmayan, Kawasaki 2000 Vulcan Kullanıyor. Her başım sıkıştığında, her yardım ihtiyacımda yanımda olan kısa sürede gerçek çözümler üretebilen bir adam. Konuştuğumuz veya biten bir aktivitenin sonunda bıkmadan tamam şimdi ne istiyorsun, ne yapalım diyen ve ricalarımı sanki kendi işi veya ahayatıymış gibi büyük bir doğallıkla halleden, cüssesi gibi kalbi de büyük bir adam.Mayıs ayı içerisinde inşaallah evlenecek, onu ve müstakbel eşini Türkiye'ye çağırdım, bakalım gelecek mi? Eğer gelirse onu kendi topraklarımdaağırlamaktan çok mutlu olacağım.Buradan tekrar söylüyorum Teşekkürler Charko.







    Bu balığı sadece Charko yedi ben de aynı büyüklükte bir balık yedim. Burada balık yanında soslar var, mesela bal getiriyorlar balık eti ve bal farklı ve güzel bir tat. Arkadaşlıkta güzel işlerde kötü bir gündü. Çok canım sıkkın. MsoNormal20 Nisan 2011 Bu gün Warsama’nın bir arkadaşının vasıtasıyla Yemen büyükelçisiyle konuştuk, yine vize yok. Tek şartla var, eğer ben Yemen’den bir acente vasıtasıyla Yemen’e geçersem ve o acente benim güvenliğimi garanti eden bir yazıyı fakslarsa vize alabilirim. Açıklama çok net Ülkemizde şu anda bir karışıklık var, özellikle sizin geçeceğiniz Aden Al Mukalla arası çok tehlikeli. El Kaide şu anda ülkede ve hiç sevilmiyor. Şundan eminim ki siz derdinizi anlatana kadar öldürülebilirsiniz. Ben bu riski alamam. Bu sadece size özel bir durum değil. Şu anda Cibuti vatandaşları dışında hiçbir başvuruyu kabul etmiyoruz. Yemen vizesi almak için başka bir yol daha denedim. Ablam İstanbul’daki konsolosluğa gitti, pasaportumu göndersem oradan vize alıp alamayacağımı sordu, ama bu yolla da bir sonuç alamadık ama şöyle bir cevap aldık, eğer bizim konsolosluğumuz bir yazı verirse bu yazıyla müracaat etsin yine alamazsa beni arayın ben devreye gireceğim. Sonradan Ankara’da Murat Kahraman Çetin’i aradım. Onun Yemenn’de şantiyesi var ve msn üzerinden Yemen’de çalışan Kadir ile konuştuk. Konuşma sırasında Kadir abi bir tatbikat alarmı verildi ben 10 dakika sonra gelirim dedi. Döndüğünde alarmın tatbikat olmadığını gerçek bir saldırı olduğunu öğrendik. O ana kadar Kadir bana, Aden ve Al Mukalla yolu için sakın gitme Sanaa’ya gel bir çözüm buluruz demişti. Bu olaydan sonra bana cümlesi çok net. Abi gelme. MsoNormalRota belli oldu. Umman ya da Dubai. MsoNormal21 Nisan 2011 MsoNormalŞu ana kadar yaptığım sadece sabah erkenden merkeze gidip gemi aramak. Bir gemi buldum, Saba İnternational diye bir firma önce Port Sudan’a oradan’da Dubai’ye gidecek. Gemi buradan beni ve motorumu alacak ve 26 Nisan’da hareket edecek. Önce Sudan’a uğrayacak, bu yolculuk 3 gün. 1 gün orada kaldıktan sonra Dubai’ye hareket edecek ve 10 Mayıs gibi Dubai’de olacak burada beni Gulf Asist çalışanları karşılayacak ve bundan sonraki planlamama göre yardımcı olacaklar. MsoNormalDurumum şu 10 Mayıs’ta Dubai’de olursam oradan Umman’a geçiş ve Ummanda kalma süresini (1 hafta), Umman’dan Hindistan’a gemi yolculuğu süresini (Yaklaşık 1 hafta) hesapladığımda Mayıs son haftası veya Haziran başı Hindistan’da oluyorum. Bu dönemde Muson yağmurları başlıyor. Bu yolu deneyebilirim. MsoNormal2. Plan Dubai Umman geçişi yapıp oradan Pakistan Karaçi limanına geçiş oradan İran’a geçiş. Plandan erken İran’da olacağımdan Azerbaycan (belki Ermenistan) ve Gürcistan üzerinden Türkiye’ye dönüş. MsoNormalŞimdilik durum bu. 23 Nisan saat 10:30 da gemi işi sonuçlandırılacak. Sonrasını Dubai’ye gidince planlayacağım. MsoNormal22 Nisan 2011 MsoNormalYapacak bir şey yok, bekliyorum. Çamaşırlarımı (makinede) yıkadım. Motorun sağına soluna bakıyorum. Öğle saatlerinde evin telefonu çaldı arkadaşım bana abi seni arıyorlar İngilizce konuşan biri dedi.Telefona alo dedim karşımda Tarmo. Bu gün Tarmo, Jenya ve Koista Somaliland-Cibuti karayolunu kullanarak buraya gelmişler. Buranın telefonunu beni nasıl buldun diye sordum, Yolda bir süpermarketin önünde durup alışveriş yaptık orada bulunan birine ben Türk bir motorcu arıyorum adı Mustafa diye sordum o da bana ben onu biliyorum, bekle dedi sonra bu numarayı verdi karşımda sen varsın O kişi şanslarına Adil’i tanıyan ve beni bilen biriymiş. Akşam üzeri buluştuk,



    yol çok berbatmış 2 tam gün sürerek 300 kilometreyi geçebilmiş. Birkaç defa kuma batmış, bir keresinde kamyon bekleyip çekerek çıkarabilmişler. Fotoğrafları gördüm o yolu kullanmamakla çok iyi yapmışım.Tarmo'yu blogundan takip edebilirsiniz.http://tarmotamming.blogspot.com/201...a-teekond.html Bu gün kalacak yere ihtiyaçları var. Horseed Otel’de 3 kişilik bir odayı 50 dolara bağladık. Bu gün de böyle geçti sabah ola hayrola MsoNormalMsoNormal23 Nisan 2011 MsoNormalSabah erkenden Saba İnternationel’e gidip Mahir ile birlikte Limana gittik. Liman giriş işlmelerini yaptırdık. Toplamda 30 dolar civarında bir para ödedim. İşim bitince Tarmoları aradım buluştuk. Muhammad’ın evinde öğleden sonra dinlenme yani chat zamanı.



    Saat 17’de ofise gidip son durumu kontrol ettim. Kabus geri döndü. Gemi sahibi beni motorla birlikte götürmekten vazgeçti. Kaptan ben ve Saba İnternationalin sahibi Benance tekrar tekrar konuştuk ama gemi sahibi nuh dedi peygamber demedi. Doğrusunu kaptan en sonunda söyledi. Bizim Port Sudan’dan Dubai’ye gideceğimiz kesin değil, orada çok bekleyebiliriz veya başka yere yük bulabiliriz. Dubai vizesi için Türkiye’den bir firma buldum. Pasaport ve vesikalık resmi mail attım. 95 dolara vizeyi alacaklar. Vize online olarak mailime gelecek. Şu zamana kadar yapmadığım bir şey aklıma geldi. Ben Turassist ve Gulf Asist çalışanlarını hep Umman üzerinden geçiş olarak düşünüyordum. İstanbul Turassist’ten Nilüfer Sayar Hanımı aradım, durumu anlattım. Nilüfer Hanım buradaki sim kart numaramı aldı ve beklememi söyledi. Yaklaşık 1 saat sonra bana bilgiler mail olarak atıldı. Şu anda Sudan’da olan Şakir adında bir kargo gemisi var. Bu geminin sahipleriyle bağlantıya geçilmiş işler ayarlanmış. Benim yapmam gereken bir acente aracılığıyla bağlantıya geçmek. Durumu Benance’a anlattım, O zaten gemi sahibini tanıyormuş. Aradı durumu konuştu, aldığı bilgiye göre gemi 28’inde gelip 29’unda direk Dubai’ye gidecek. Motorumla gidebilmek için bir formül bulundu gemi sahibi beni geminin bilmemne listesine yazdıracak. Benim 5-6 gündür yapamadığımı Turassist ve Gulf Asist 1 saat gibi bir sürede halletti. Daha önce nasıl düşünemedim, inanamıyorum. Neyse durum şimdilik iyi. Sabah ola hayrola
    Burçinhan Doğan

  7. #67
    Tenere600 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    14 Mart 2005
    Şehir
    Ankara
    Motosikleti
    Caponord 1200
    24 Nisan 2011 NormalSabah Charko aradı, yarın birlikte Arta ve sonrasında Lake Asal’a gidelim dedi. Öğleden sonra buluştuk biraz konuştuk.





    Benzincide gazetecilerle karşılaştık, yarın ki planı söyleyince. Sabah bir kafede oturup röpörtaj yapalım dediler. Yarın Lake Asal’a gideceğiz.

    25 Nisan 2011 Sabah saat 09 gibi Charko eve geldi. Birlikte bir kafeye gidip gazetecilerle buluştuk. Gelen giden eksik olmadı saat 10:00 gibi yola çıkabildik.









    Arta yaklaşık 750 metre yüksekliğe sahip bir yerleşim yeri. Cibuti cehennem gibiyken orası serin olurmuş. Gidince doğru olduğunu anladım. Cibuti yollarında Cibuti’li bir motorcuyla sürmek çok keyifli. Geç saatte çıktığımız için Lake Asal’a gitmeden döndük, yemek yerken Tarmo aradı Lake Asal’a gidiyorlarmış, beklerseniz ben de size katılırım dedim. Saat 15 gibi yoldaydık.



















    Toplamda 100 km bir yol. Tarmo biraz yavaş sürüyor bir de fotoğraf çekmek için falan durunca saat 17:30 gibi göle vardık. Burası bir tuz gölü, çadır kuracak yer aradık zemin çok iyi değil.








    Daha önce çalışma yapılmış bir tuz tepesini bulduk. Ben çadırın sadece içini kurdum. Jenya ve Koista battaniye serdiler öyle uyuyacaklar.





    Yola çıkarken kimse hazırlık yapmamış. Suyumuz, krakerimiz var. Tarmo sürpriz yapıp kaynamış suya atıp hazırlanan makarna çıkardı. Hava rüzgarlı ve serin. Gece yıldızların altında ve bu tenhalıkta uyumak çok zevkli.
    Burçinhan Doğan

  8. #68
    Tenere600 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    14 Mart 2005
    Şehir
    Ankara
    Motosikleti
    Caponord 1200
    26 Nisan 2011

    Buradan gemiyle gideceğim için benzini kontrollü alıyorum. 1.7 dolar civarında litre fiyatı var. Tarmo’ya eğer Todjura taraflarına gideceklerse ayrılacağımızı oraya gitmek istemediğimi söyledim. O da Yolculuk için hazırlık yapmam lazım zaten biz de döneceğiz dedi. Önce tuz gölünde gezip dağlarla kesiştiği yere kadar gittik. Tuz toplayan adamlar.





    Su olduka tuzlu, suya girdiğimde paçalarım ıslandı kuruduğunda taş gibi sertleşmişlerdi.





    Klasik Cumby Kahvaltısı, çantamda her daim şokella, bal ve muz var.



    Tuz gölünde kristalize olmuş tuzlar inanılmaz güzellikte bir görsellik sergiliyor.



    Göl ile dağların kesiştiği bölgeye giderken zemin yumuşamaya başladı.


























    Burada kaldığım evdeki arkadaşlarımın başka misafirleri geldi. Bu gece Doralee plajında kamp yapacağız. Onlar bir gece önce bir yer bulmuşlar. Ben adil’in tamirhanesine gidip yağ değiştirdim. Daha önce Etiyopya’da değiştirdiğim benzin hortumunun ucunda küçük bir yırtık var, bazen benzin kaçırıyor. Onu tamir ettim.





    Akşam Türk arkadaşlarla vakit geçirip geç saatte plaja gidip onları buldum. Güzel bir akşam geçirdim. Yarın gemi ile ilgili işlemleri yapacağım. MsoNormalCibuti’de La Nation isimli gazetede haberim çıktı. Türk Motorcu Dünya Turunda.

    27 Nisan 2011 Sabah kalkıp yüzdüm. Burada med cezir olayına tanık olmak, yarım saat önce yüzdüğüm yerlerin kumluk alana dönüşmesini görmek heyecan verici.







    Sabah deniz bana Timo’ya götürmem gereken bir şey verdi

    [img]my_documents/my_pictures/94C_IMG_6911a.jpg[/img]


    Tarmo’nun aküleriyle ilgili bir sorunu var.



    Birlikte Adil’in servisine gidip duruma baktık, bir aküsü ölmüş. Arabada paralel bağlı iki akü var. Inverter yardımıyla bilgisayar ve diğer işler için elektrik işini bu hallediyor. Akü sorduk 107 dolar. Tarmo Etiyopya’dan alırım dedi.Serseri kola içiyor.



    Firmayı arayıp gemi işlerini sordum. Yarın sabah erkenden konuşalım limana gidelim cevabını aldım. Dubai vizesi gelmiş. Onlar banka, alışveriş işleri için merkeze gittiler. Ben Adil’in oradan Türk arkadaşlarımın evine gittim. Akşam plaja gidip çadır kurdum.
    Burçinhan Doğan

  9. #69

    Üyelik
    29 Aralık 2009
    Şehir
    Blacksea
    Tenere600 emeğine teşekkür. Devamını bekliyoruz..
    [B][COLOR="Purple"] Ne insanlar gördüm üzerinde elbise yok..[/COLOR][/B][B][COLOR="RoyalBlue"][COLOR="Blue"]Ne elbiseler gördüm içinde insan yok[/COLOR]..[/COLOR][/B]

  10. #70
    Tenere600 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    14 Mart 2005
    Şehir
    Ankara
    Motosikleti
    Caponord 1200
    28 Nisan 2011

    Kabus geri döndü. Yolculuk için ayarladığımız gemide rötar var. Gemi 4 Mayısta gelecek 15-veya 16 mayısta yola çıkacak. Zaten 10 gün zaman harcadım Burada 4-5 gün kalmayı planlarken fazladan 1 hafta harcadım şimdi 2 hafta daha zaman kaybediyorum. Moralim çok bozuldu. Zamandan ziyade maddi sorun yaşayacağım. 2 hafta otelde kalmakki en ucuzu 35 dolara Horseed Otel, sonrasında nakliye parası vs. Çok canım sıkkın çok. Akşam Türk arkadaşlarımın evinde Enka şantiyesinde çalışan Turgut ile buluştuk. O bana motor için konteyner alma motoru sandık yaparsan daha ucuza gider diye bir fikir verdi. Hayatımda ilk kez böyle bir nakliye yaptığım için bunu hiç düşünmemiştim. Bana satılan konteyner 20 feet yani 6 metre. Böylece maliyet ucuzlayabilir. Yarın Cuma her yer tatil. Cumartesi bunu çözebilirim. Çözemezsem Pazar 1 Mayıs yine tatil. Her şey Cumartesi belli olacak. Buradaki Türk arkadaşlarım Hinli, bir grubun cumartesi günü Moucha adsına gideceklerini söyledi. Bir gün kalıp geri dönecekler. Belki onlarla gidebilirim. Bir başka olasılık daha ortaya çıktı. Turgut Yemen’den davetiye çıkarabilirim dedi. Eğer onu yaparsa Yemen vizesi de alabilirim. Çok zaman kaybettim, aslında günlerim çok keyifli ve zevkli geçiyor. Bedenen ve ruhen oldukça dinlenmiş durumdayım. Planladığım yerlere gidemedim. Goda Dağı, Todjura, Ras Eiro’da körfezinde snorkeling, seven brothers islands gibi planlarım vardı. Allah büyük, Sabah ola hayrola. 29- 30 Nisan 2011 29 Nisan sadece boş boş vakit geçirmekle geçti. Akşam Charko ve nişanlısıyla yemeğe çıktık. Gece Charko’nun evinin verandasında kaldım. Çok güzel bir geceydi. 30 Nisan Sevineyim mi üzüleyim mi bilemiyorum Sabah karga kahvaltısını yapmadan Saba İnternational’e gittim. Bir YANLIŞ ANLAMA beni alarma geçirdi. Gemi gecikecek bu doğru ama 4 veya 5 Mayısta gelip bir gün sonra gidecek. 15-16 Mayıs GİBİ! Dubai’de olacak. Cibuti’de aslında Afrika’da hiç bir şey onu yaptığınız ana kadar kesin değil. Ben gemiye binip, gemi hareket ettiğinde gittiğime inanacağım. Gemi Dubai’ye varıp indiğimde de vardığıma inanacağım. Bu gün Cibuti vizem bitti. Herkes sorun değil nasıl olsa çıkış yapacaksın yenisine gerek yok falan diyor. Öğleden sonra bakacağım çaresine. Hindistan vizem 26 Haziranda bitiyor. Yağmur sezonu başlıyor Dubai’ye ne zaman varacağımı bilmiyorum. Kafam karışık plan yapamıyorum. Her şeye Dubai’ye gidince karar vereceğim. Şu anda saat 12:30 beklemedeyim. Saat 17:00 Mouscha adasına gitmeye karar verdim. Buradaki arkadaşlarım bu akşam Hintli, Bangladeşli ve Pakistanlı bir grubun adaya gideceğini istersem onlarla gidebileceğimi söyledi. Akşam saat 21:30 gibi limandan hareket edecek bir tekne ayarlanmış, onlara katılıp adaya gideceğim. Sabah Ola Hayrola 1 Mayıs 2011 Dün gece saat 23:30 gibi tekne adaya vardı. Buraya geliş saati geciktiği için sular çekilmiş ve gece göremedikleri bir küçük ada var, ona çarpmamak için bulmak zorundalar. Bu arama oldukça zaman kaybettirdi. Ve hayatımda yaşadığım en güzel gecelerden birini yaşamama sebep oldu. Bu güne kadar yakamozu hep uzaktan görmüştüm, hayatımda ilk kez teknenin dalgalarının yanarcasına bu kadar ışıldadığını gördüm. Elimi suya sokunca avucumun içinden fışkıran parıltılardan heyecanlanmamak elde değil, inanılmaz bir deneyimdi. Sonuça adaya vardık, adanın sakin bir yerine beni bıraktılar. Bu akşam bana ziyafet var. Yanımda ikram olarak verilen Hint usulü pişirilmiş kıyma, arkadaşlarımdan aldığım köfte, muz, portakal, elma, su, bisküvi, kola vs her şey var. Gece kumsala inince karanlıkta çok bir şey anlamadım, göz kararı uygun bir yer bulup çadırı kurdum. Aslında çadırı sadece eşyaları koymak için kurdum. Bu gece kumların üzerinde yatacağım. Hava çok sıcak ve nemli. Kamp ateşi başında önce Hintlilerin verdiği kıymayı yedim, oldukça lezzetliydi, ama karnım doydu, köfteye yer kalmadı.




    Gece denize girmek isteyip plaja yürüdüğümde burada misafir olduğumu anladım. Yüzlerce yengeç plajda. Fotoğraflarını çekmek için çok uğraştım, bu yengeçler inanılmaz hızlılar. Birkaç denemeden sonra başarılı bir kare çekebildim.




    Sabah neredeyse gün doğarken kalktım. Ağzım burnum kurumuş, her yerim ter içinde. Biraz su falan içip doğruca denize attım kendimi ama serinleyemedim. Su sıcak ama dışarıdan iyi. Islak ıslak dışarıda durunca belli bir süre serinlenebiliyor. Örtüleri falan ağaçların altına gölgeye serdim. Gölgenin değerini anladım. Geceden yiyemediğim köfteleri içeceklerin yanında tutup bozulmasını önlemeye çalışmıştım. Sabah kalkıp kontrol ettim kötü görünmüyor ama içimde de bir çekince var. Burada zehirlenip kalmayı göze alamadım. Canım köfteler çöpe gitti. Kahvaltı plaj havasına uygun olarak, muz portakal elma eşliğinde yapıldı. İçeceğim ve suyum bol. Adayı dolaşmaya başladım.
















    Beyaz ve ince kumlarda dolaşmak, kart postallarda gördüğümüz o denizlerde yüzmek çok keyifli.





    Sahilin biraz içerlek tarafında ya yağmur yağmış ya da denizin yükselmesi sonucu göletler oluşmuş, görsel olarak çok güzel.








    Çadırı kurduğum yerin hemen arkasında bir su birikintisi var.




    İçerisinde sürüyle (bu hayvanların adını unuttum, kabuklarına deniz minaresi derdik) salyangoz diyeyim var.





    Suyu takip ettikçe içeri doğru bir dere gibi uzandığını fark ettim, takip ettim. Yürüdükçe doğa da değişti.

    style=





    Birbirine karışmış ağaç kökleri, kuş sesleri vs. kendimi amazonda keşfe çıkmış maceraperestler gibi hissettim.










    Saat 14:45’te tekne geldi, bu defa hızlıydı saat 15:15 de limandaydık. Bir taksiyle arkadaşlarımın evine ulaştım. Banyo kirli çamaşır derken vakit geçti. Bu akşam bir ilk yaşadım, buradaki arkadaşlarımı Korniş denilen yere döner yemeğe götürebildim ve en önemlisi hesabı ben ödeyebildim, bu güne kadar böyle bişr olasılığı ne Türkler ne de Cibutililer bana tanımadılar. Eve dönüp yattım, çok güzel zamanlar geçirdim. Mutlu yarınlarda görüşmek üzere. 2 Mayıs 2011 Gezi fotoğraflarımın ve günlüklerimin düzenlemelerini falan bitirdim, uygun internet bulunca yayınlamaya hazır hale geldi. Akşam mangal partisi var. Marketten et aldık antrikot burada Fransızca yazılıyor ama söylenişi aynı. Çoban salata, etleri terbiye etmek, mangalcılık hepsi bana ait. Çok keyifli sohbetlerin yapıldığı güzel bir akşam daha geçti. Burada 4-5 gündür çok uzun saatler boyunca elektrikler kesiliyor. Odada pervane çalışmayınca uyuyabilmek imkânsız, yine elektrikler kesildi ve bu gece terasta yatmaya karar verdim. Sağ ayağımı sivrilerden korumam gerekli. İlk geldiğim gün ayağımı bir sinek ısırdı ve sanırım kaşımaktan yara yaptım ve enfeksiyon kaptı. 2-3 gün akşamları çok şişti. Düne kadar durumu iyi gibi görünüyordu ama tekrar cerahat akmaya ve şişmeye başladı. Ön tarafta bir tane vardı şimdi arkada da küçük bir tane çıktı, yürürken veya çok ayakta durunca acıyor. Dikkat etmekte fayda var.
    Burçinhan Doğan

  11. #71
    Tenere600 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    14 Mart 2005
    Şehir
    Ankara
    Motosikleti
    Caponord 1200
    8 Mayıs 2011

    Gemi dün gece geldi ve yükünü boşaltmaya başladı, ben yükleme için haber bekledim. Öğle gibi Mahir aradı ve yükleme yapılacak limanda buluşmamızı söyledi. Limana girmeden bana sakince=mso-spacerun:yesBiliyorsun bu bir kargo gemisi ve yeni kargo anlaşmaları yapılmış bu sebeple geminin rotası değişti Direk dubai’ye gitmiyor dedi, o anda gözüm karardı neredeyse kafa göz dalacağım, yeni rota Umman Muskat, İran Bandar Abbas, Abu Dabi, yolculuk 12 gün sürecek, kabul edersen işlemlere başlayalım dedi. Yapacak bir şeyim yok kabul ettim.Daha önceden gümrük işlemlerini yaptırdığımız için limana giriş çok kolay oldu. Doğruca gemiye gidip motoru yükledim, son bir işlem yaptırmam gerekli pasaportuma çıkış kaşesi vurdurmak.Beklerken birkaç fotoğraf çektim. Cibuti limanından görüntüler





    Daha sonra Mahir ile immigration Office gittik, ŞOK! Polis olmaz dediBurası yolcu limanı olmadığı için buradan böyle bir işlem yapılması mümkün değilmiş. Ne yapacağız motoru yükledik dedim. Bana ne, ne yaparsan yap diye bir cevap aldımMahir bana kaş göz işaretleri yaptı yanına gittim galiba rüşvet istiyorlar dediO anda ya kontrolümü kaybettim ya da en doğrusunu yaptım bilmiyorum, memurun yanına gidip yekten kaç para istiyorsun dedim. Memur 3 kişiyiz 150 dolar ver dedi, ben de hasss dedim, sanırım adam tecrübeli fiyatı yukarıdan açtı ben de adam başı 10’ar dolar veririm deyince beni kovdu. Ben de eğer bu kapıdan çıkarsam geri geldiğimde yalnız olmayacağım bundan emin ol ya bu işi çözeriz ya da ben başka yollar ararım deyip çantamdan liman komutanının kartvizitini çıkartıp aradım. Muhammad Mousa Abar’a burada bir sorunum var acaba yardımcı olur musunuz diye konuşmaya başladım, memur kartı görüp benim konuşmalarımı dinleyince işaretler yapıp telefonu kapatmamı söyledi. Mousa Abar’a sonra arayacağımı söyleyip kapattım. Memur 100 dolar son dedi ben de benim son rakamım 50 dolar ya kabul et ya da ben zaten halledeceğim dedim. O da bana o zaman saat 5’ten sonra gel dedi, o saatten sonra iki kişi kalıyorlarmış. Gemiye dönüp beklemeye başladım. Saatler geçmek bilmedi, Somaliland’deki durumun aynısını yaşıyorum, ama buradan geri dönüş yok motor gemiye yüklendi saat 5’ten sonra tekrar çıkarmak mümkün değil. Saat 5 gibi geri döndüm memur bana bir form verdi doldurdum, para dedi mühür dedim çıkış mührünü bastı ben de 50 dolarını verdim. İş bitti.Pasaport işini beklerken bir ara tuvalete gittim, suratımı gördüm.Çok gerginim çoook.





    İşlemler bittikkten sonra yüzüm artık gülüyor, gerçekten inanılmaz rahatladım.Baş memur Cemal Mustafa, Kaptan Salim, işlerimde yardımcı olan mahir ve ben.











    Akşam saat 20.00 gibi gemi areket etti, manevra için başka bir kaptan geldi gemiye, inanamıyorumGİDİYORUUUUUUM.






    9 Mayıs 2011
    Sabah köprüye çıktım, kaptanın vardiyası 8-12 arası sohbet falan ettik. Şu anda gittiğimiz sular Umman’a varana kadar korsanlık bölgesi hemen her gün burada bir gemiye saldırı oluyorGemiye sürekli saldırı bilgileri geliyor. Çalışanlar dürbünle sürekli yaklaşan tekneleri kontrol ediyorlar. Korsanlık taktiği şu, bir ana gemi var ve yanında hızlı botlar var, bir gemiye karar verip saldırıyorlar, önceden gemilerden para vs gibi şeyler alınırken uzun zamandır gemileri kaçırmaya başlamışlar. En son teknolojileri kullanmaya başlamışlar. En son bir Suudi gemi sahibi 25 milyon dolar ödemiş gemisi için. Bu iş artık bir sektör haline gelmiş korsanlar ve gemiyi korsanlardan koruyan koruma gemileri. Bazı büyük gemiler bu koruma tekneleriyle anlaşarak yolculuklarının güvenliklerini sağlıyorlar.




    Korsanlar bu tip teknalerle gemilere saldırıyorlar.





    GPS meraklıları için bir GPS



    Sabah deniz manzarasında kahvaltı sonrası kahve keyfi



    Odam veya kamaram herneyse işte afrika otellerini düşününce oldukça konforlu.





    Şef ahçımız Hasan, Dubai'de sözleşmesi bitiyor eve dönecek.



    Kankam Gasım ve Hasan



    Gemide herkes daha önce gittiğim yerleri merak ediyor, sürekli toplanıp fotoğraflara bakıyoruz.Mürettebatın hemen hepsi Sudan'lı.




    Bilgisayar vakit geçirmek için birebir. 2. Memur Muhammad bire elektronik meraklısı 2 tane harici harddiski var ve yüzlerce filmi var. Sürekli film seyrediyorum, İngilizcem de oldukça ilerledi bu arada.



    Hayatımda ilk kez siyah elma yedim.



    Odamın içinde bir kapı var onu açıp bu manzarayla karşılaştım, çamaşır makinem var ve bana özel.Temiz temiz dolaşacağım.




    Gemide hayat oldukça rahat, tüm çalışanlar çok arkadaş canlısı, günlerim domino oynayarak, vakit öldürerek geçiyor, bana söylediklerine göre 15-16 mayıs gibi Maskat’ta olacağız orada gemiden inmeyi deneyeceğim. Umman vizem yok normal şartlarda sınır kapılarında vize alınabiliyor ama deniz yolunda nasıl bir işlem var bilmiyorum.. Sabah ola hayrola.10 Mayıs 2011 Bu gün Baş Mühendis Malik ile makine dairesini dolaştım. Malik 2. memur Muhammah ve Yağcı öteki muhammad'ın amcası. Gemide yanılmıyorsam 4 Muhammad var.Malik bu gemide 7 aydır çalışıyor, bana hazırladığı dosyayı gösterdi. İlk geldiğinde gemi berbat haldeymiş ama şimdi her şey pırıl pırıl.





    Ana Motor 6 silindirli ve 2 devirde 2600 HP güç üretiyor.








    Gemide 160 KWa'lık 3 tane jeneratör var. Sanırım oldukça fazla.







    Ana motor.







    Bu piston, boyutları birazcık büyük.



    Dümen odası




    Vardita arasında Domino zamanı. Domino rakiplerim yeni oyun kurmuşlar. Çamaşır falan yıkayıp geri döneceğim, biliyorum imkansız ama onları yenmeye çalışacağım. Makine gibi oynuyorlar, biz tavlayı okeyi nasıl oynuyorsak onlar da dominoyu öyle oynuyorlar. Sağdan 2. Hıdır her daim kahvesi mevcut 24 saat.Kendisi benim starbucks'ı oldu, sağolsun.Bu gün Balina gördüm, yunusların dansını seyrettim.Uçan balık gördüm ben uçan balık boyutları bizim istavritten hallice suyun yüzüne çıkuıp suya neredeyse temas ederek uçuyor gerçekten uçuyor.






    Umman’a vardık, Maskat Sultan Kabus limanına yanaştık. Sabah gemi kontrole gelindi, polis liman kontrolörü vs. Ben buradaki acenteyi bekledim. Çalışan gelince konuştuk mümkün olmadığını biliyorum ama yine de deneyelim dediImmigration Office gidip durumu anlattık, ben transit vize istedim kolay olsun diye. Görevli bırak vize vermeyi vizen olsa bile buradan geçemezsin, senin gemi yolcu gemisi değil ve burası bir yolcu limanı değil, hadi onları hallettin motorunu gümrükten geçiremezsin deyince bende dank etti aynı sorun ya Dubai’de de olursa? Eğer böyle bir şey varsa her yerde aynı kural geçerlidirBu arada unutmamak lazım Umman’da sarıhumma aşımın olup olmadığına dair belge istediler, bu gemilerde zorunluymuş




    Bu beni son dakikada almaktan vazgeçen Nora Moon adlı gemi yarı yolda ana makine bitmiş. Yolda kaptanın sürekli yardım anonslarını dinledik telsizden. Şanslımıyım değil miyim bilmiyorum.



    Muskat Limanına giriş ve çevresi.





    Yola çıkmaya hazırım bakalım başarılı olabilecek miyim? Bu arada Malik traş makinesi verdi sakallarımı kısalttım. oldukça zayıflamışım, elbiselerden farkediyordum ama sakalı kısaltınca yüzümden daha net anladım.



    Bu gemide enteresan bir şey yok gibi görünüyor ammaaaa



    Yakın plan çekince durum değişiyor. Bu teller korsan saldırılarına karşı önlem, geminin her yerini bunlarla sarmışlar.



    Gemiden inme işi olmadı, gece hareket ettik. Bu arada Kaptan Salim gemiden ayrıldı, kaptansız kaldık (Hö) Neyse bakalım sonra ne olacak? İran’a varınca bir de oradan deneyeceğimSabah ola hayrola.



    16 Mayıs 2011 Bu gün 2nd officer Muhammad ile köprüde konuşurken geminin sol bacasından beyaz duman çıktığını gördüm, ona bu normal değil istersen bir baş mühendise söyle demeye kalmadan malik koşa koşa yukarı geldi motoru durdurdu. Aşağı inip durumu anlamaya çalıştım. Motor olduğu gibi su almış, bir yerlerden motora su gidiyorMalik turbo şarjdan dedi ve sökmeye başladılar. Gemi bozuldu şansımı seveyim, öylece bekliyoruz ne olacak diyeSonuçta sorun anlaşıldı turbo şarjın bir ünitesinde kırık var buradan motora su gidiyorTurbo şarjı iptal edip bu şekilde Dubai açıklarına kadar gitmeye çalışacaklar orası firmanın merkezi. Yeni kaptan oradan gemiye binecekmiş hem de yedek parça temin edip yola devam edecekler. Geminin hızı saatte 5 mil2 güne anca Dubai’ye varılabiliyor. Motorun her yerinden su akıyor.



    Turbo Şarj ünitesi.





    Kendisi biraz valf yani sübap oluyor.




    2. Officer Mohammad ve Halit



    Gemi İspanyol yapımı 1979 model ilk adı Sanchopanza



    gemiye sürekli bu şekilde korsan saldırıları hakkında bilgi geliyor, sürüsüne bereket.







    dolunay, kurt adam olma vakti.





    Dubai açıklarından sis inince şehir hayalet şehir görünümünde.




    Televizyon kanallarında sürekli Türk dizileri gösteriliyor, Aşkı memnu en çok bilineni Behlül Muhanned Nur adında.




    Bu gün kıyıdan Hintli bir mühendis geldi ve tespit yaptılar, bu arada yedek parçalar da bulunmuş.






    19 Mayıs 2011 Bu gün babamın ölüm yıldönümü, 31 sene doldu onu kaybedeli. Seni seviyorum babacığım ve hala özlüyorum.

    20-21 MayısDubai açıklarına kadar gelebildik, bir Hintli mühendis geldi gerekli olan parçaları belirlediler. Sonra uzun bir konuşma ve koşturma trafiği başladı, sonuçta parçaları buldular ve anlaştılar. Tüm parçalar geldikten sonra 18 saat kadar çalışıp gemiyi çalışır hale getirebileceklerBana istersem gelen yedek parça veya yakıt tekneleriyle Dubai’ye gidebileceğimi, onlar Dubai’ye vardıklarında motorumu alabileceğimi söylediler.Parçalar gemiye geldi.




    Yeni kaptan Mohammad Suriyeli Tardüs'ten doğum yeri Adwa adası.



    Miskinlik diz boyu, motor tamir olurken beklemeye devam



    yeni parçalardan biri turbonun sol tarafı.



    Bu yeni, eskisi kırık olanı, eskisinde çatlak var denmişti ama çatlak değil delik var.



    Çalışmalar başladı, yarın sabah bitecek.



    Beklerken mazot yakıt falan aldılar.Gemi öyle yüz kilometre falan hesabından değil günde 5 ton Fueloil yakıyor.





    Bu parça çok önemliymiş.


    Beklerken yapılacak en güzel şey balık avlamak. Eh serde deniz çocuğu olmak var boş geçmek olmaz.



    Buyrunuz efenim




    Allah bereket versin.



    Odaya dönüp yine çamaşır yıkadım, 10 dakika dışarda kalmak kanter içinde kalmaya yetiyor, sıcak inanılmaz ve gerçekten dayanılmaz. Motorda ne yapacağım kara kara düşünmeye başladım. Ayın 22 sindeki Dubai-İran feribotunu yakalama şansım kalmadı, bir gün önceden Dubai’de olup işlemleri yaptırmam gerekliydi, 21 Mayısta Dubai’den Hindistan’a Turassist’in benim için ayarladığı gemi de gitti, ne yapacağımı bilmiyorumHer şey birbirine karıştı, kafamı bir türlü toparlayamıyorumEtiyopya’da Pakistan vizemi uzatmıştım ama yeni vizem tek girişli. Önceden aldığım vize 30 Mayısta bitiyor, geminin Bandar Abbas’a gidip dönmesi 24 Mayısı buluyor, bir dahaki Dubai İran feribotu ne zaman bilmiyorum ama 5 günde bir diye bir bilgi kaldı aklımda 27 sinde İran’da olsam 3 günde Pakistan’ı geçebilir miyim bilmiyorum.




    Geceden Cemal'le yem takıp oltayı suya bırakmıştık sabah oltaya bir köpek balığı takılmış, söylediklerine göre Tiger Shark. Hayatımda ilk kez köpek balığına dokundum. derisi gerçekten zımpara gibi tırnaklarımı sürttüm inanılmaz gerçekten törpüledi. Bu gün dünkü balığı yiyeceğiz yarına da bunu. İlk köpek balığı yeme deneyimim olacak.




    Kafam çok karışık, her şey üst üste geliyor 16 Nisan’da cibuti’ye girdim planlarıma göre Nisan son haftası gibi Dubai’de olmayı planlarken 1 ay zaman kaybettim. Tekne gelene kadar düşünme vaktim var, sabah ola hayrola

    22 Mayıs

    Karar verdim, İran’a gidip oradan geçiş yapmayı deneyeceğim. Eğer geçebilirsem her şey yoluna girecek. Planım, hızlıca Pakistan’ı geçip Hindistan’a, oradan da Nepal’e geçmek. Bangladeş’i Hindistan vizesi yüzünden zaten iptal etmiştim. Yağmurlar başlayana kadar oralarda kalacağım. Önceden hızlıca uzağa gidip geze geze geri dönmeye karar verdim. Yağmur durumuna göre süratimi ayarlayacağım. Geri dönerken de Pakistan ve İran’ı gezeceğim. Sabaha karşı İran’a vardı, ne kadar dua biliyorsam okudum. Acente gelince durumu anlattım, vizeye ihtiyacım olmadığını falan söyledim. Acente gitti bende gergin bir bekleyiş başladı. İran Bandar Abbas limanı diğer limanlara benzemiyor, 2-3 dakikada bir liman güvenlik aracı geçiyor, işlemler bitmeden gemiden inmek bile yasak anca işlemler yapıldıktan sonra inilebiliyor. Liman görevlileri gemiye gelirken fotoğraf çekmek istedim görevli senin için tehlikeli olabilir istersen çekme dedi.Liman görevlileri gemiye çıktıktan sonra Türk olduğumu öğrenince çok samimi davrandılar. Benim adım tayfa listesinde yolcu olarak görünüyor, Umman’da bir sorun olmamıştı ama burada sorun büyük, gemiyi bağlıyorlar. Bu gemi ticari bir gemi yolcu taşıyamaz nasıl taşırsınız diye başladılar saydırmaya. Acente, kaptan falan yolcu değil aslında gemi sahibinin arkadaşı Dubai’ye gidiyor İran’la bir işi yok falan dediler. Sonra evraklarımı istediler, pasaportumu aldılar ki bu bir turistin başına gelebilecek en kötü şey pasaportsuz kalmak ya da pasaportu kaptırmak. Görevliler bana nereye gittiğimi sordular bende zurna zırt dedi. İran desem olmaz çünkü inmeye çalışacağım demesem olmaz hay bin kunduz. Ben de olabilecek en naif yüz ifademle kaptanı doğruladım ve normal rotamı anlattım, normal olarak zaten Dubai üzerinden İran’a geleceğimi ama geminin yaşadığı teknik sorunlardan dolayı geciktiğimi anlattım, çektiğim fotoğrafları falan gösterip kesinlik kazandırmaya çalıştım sonra da ekledim ama eğer İran’a geçişim mümkünse İran üzerinden Pakistan’a geçeceğimi söyledim. Bana sizin geçişinizi ayarlayabiliriz ama motorunuz için bu mümkün değil dedi. Bu durumda bir anlamı yok dedim, görevli pasaportumu bana ısrarla vermiyor, gemi ciddi bir risk durumunda, eğer burada tutarlarsa bu aylar sürebilirmiş yani ben aylarca burada kalabilirim. Görevliler gitti kısa süre sonra geri döndüler, karar gemi hareket edemez. Bana pasaportumu verdiler istersem geçiş yapabileceğimi ama motorumu alamayacağımı bunun gümrük kurallarına aykırı olduğunu motorumun yük olarak göründüğünü ve geminin manifestosunda Dubai olarak kayıtlı olduğunu, motorumu sadece Dubai’den geçirebileceğimi falan söylediler. Ben en son görevliye şunu sordum, eğer gemi gittiğinde motorumla ben burada kalmış olursam ne olur?Adam kaçmak mı istiyorsun? dedi ve çok sakin açıkladı, seni tutuklarım sonra araştırırım, eninde sonunda serbest kalırsın ama motorun uygunsuz girişten dolayı parkta kalır onu bir daha alma şansın kalmaz dedi ve ekledi unutma kardeşim burası İran Görevliye durumu tekrarlayıp, benim yüzümden bir sürü kişinin sorun yaşayacağını motorumu almadan gitmeyeceğim için benim de burada aylarca kalacağımı, eğer mümkünse beni yok saymalarını falan söyleyip melül melül gözlerinin içine baktım. Acente kaptan falan girdiler söze sonradan ben çıktım. Benden 5 dakika sonra görevliler ve acente birlikte çıkıp gittiler, ben de gemi sahibi üzerinden gemi sahibine bastırmaya başladım. Motorumu buradan çıkarmam lazım yoksa başım dertte. Çook uzun geçen zamanlardan sonra acente işi çözmüş. Saat 21.00 gibi yer değiştirilip yükleme başlandı, şimdi kamaradayım gemi ne zaman hareket eder bilmiyorum ama sanırım yarın gece Abu Dabi’deyiz. Buradan Abu Dabi 24 saat sürüyor. Abu Dabi’de Pakistan vizesine neler yapabileceğim bir bakacağım eğer bir giriş hakkı daha alırsam gecikmeli olarak da olsa yoluma devam edebilirim İstanbul’u UAE’den yeni bir Hindistan gemisi araştırmalarını rica ettim. Sabah ola hayrola.24 MayısGemi sabaha karşı 05.00 gibi hareket etti. Bu durumda yarın sabah Abu Dabi açıklarında olacağız. Uygun zamanda çıkabilirsem Dubai Sharjah bölgesine gidip oradan İran biletimi alacağımsabah ola hayrola.25 MayısSabah 04.00 gibi Abu Dabi'ye 17 mil kala demirledik. Limanda sadece bir tane RO-RO ya uygun alan var ve büyük bir kargo gemisi şu an orada yükleme boşaltma yapıyor. Ne zaman biteceği belirsiz. Liman kontrolüne sürekli soruyorlar ve her sorduklarında 2 saat sonra, 2 saat sonra diye cevap geliyor.Saat gece 02.00 oldu ve hala bekliyoruz. gidip yatacağım.Yarın sabah erken işlemler biterse İran biletini alabilirim.Sabah ola Hayrola.26 MayısUAE BilgileriPara birimi Dirhem1 dolar= 3.66 DirhemBenzin= 1.80 Dirhem yaklaşık 50 cent yapıyor sanırım.İklimi (mayıs sonu) çoook sıcak ve nemli.Trafik kurallarına kesinlikle çok uyuyorlar.Konaklama çok pahalı. Jebel Ali, Dubai ve Sarjah bölgelerinde halka açık plajlarda ve çölde kamp yapılabiliyor. Sabah erken saatte limana yanaştık saat 08.00 gibi acente geldi. Mahmut somali kökenli ama burada yaşıyor. Durumu anlattım, 1-2 saate dönerim dedi. gerçekten saat 09.45 te geldi ve beni aldı birlikte immigration office gittik. Pasaport işlemleri 10 dakikada bitti artık resmen UAE'deyim. Gümrük işlemleri için gümrük bürosuna gittik. Durumu anlattıkça herkes suratıma bir garip bakıyor. Bu yöntemle buraya hiç motosiklet gelmemiş veya işlemi yapanlar ilk kez yapıyorlar.Durumu müdürün odasında konuşurken yerel kıyafetli bir kişi odaya girdi selamlaştık tanıştık, sonra aralarında arapça konuştular ve müdür tonlarca kağıt istedi.Mahmutla çıkıp pasaporta gittik, diğer çalışaların pasaportlarını alıp yol devam edeceğiz.Bu arada orada tanıştığım adam geldi Adı Abdullah meğer gümrük bölümünün 2 seviyesindeki adammış, Mahmuta bir isim söyledi, kendisi bir toplantıya giriyormuş onunla aynı seviyede bir kişi. Onun yanına gittik durumu anlattık neyse sonuçta sadece 1 evrakla iş çözülebilecek belgenin adı DO yani Delivery Order.Ofise gidip hazırlamamız gerekli.Motoru gemiden indirip arkadaşlarımla vedalaştım.



    Ofise gidip evrağı hazırladık. geri gümrük mali ofise gittik. Geri döndüğümüzde bir önceki müdür gitmiş saat 16:00 Evrak hazırlanırken ben Pakistan konsolosluğuna gittim. Pasaportumda 2 tane pakistan vizesi olduğu için konsolosluk vize vermedi. Şimdilik bunu düşünmüyorum ilk hedefim motorumu dışarı çıkarmak. neyse işlemler bitti ama buradaki işlemlerin başlangıcı bitti. Daha gümrüğe gidip normal geçiş işlemlerini yaptıracağım. neyseişleri yapıp tekrar finansa döndük oradan bir kağıt alıp tekrar ümrüğe döndük kaşe bastırıp tekrar aynı yere geldik. Bu defa da Gate Pass gerekli oldu, neyse onu da halletik. saat 18.45 19.00 da kapılar kapanıyor ve yarın Cuma. Bu arada İran Feribotunu aradım bu günkü gemi sadece yolcu gemisi 29 Mayısta olan araç taşıyor onun için acele etmeme gerek kalmadı.Abu Dabi caddeleri, gerçekten müthiş düzenli, pırıl pırıl ama bir o kadar da sıcak bir ülke UAE





    saat 18.50 de motorumu dışarı çıkardım. Bu gece Abu Dabi'de kalmak istemedim, gün içerisinde birsürü yerine gittim bana hiç ilginç gelmedi. Dubai'ye gidip orada kalmaya karar verdim.saat 21.00 gibi Dubai'ye vardım. Şehir merkezinde Gold Suuk (altın çarşısı) denilen semti buldum, burada ucuz oteller varmış. Dolaştım baktım en ucuzu 60 dolar ve etiyopyada 3-4 dolara kaldığım otelle aynı standartta, onu geçtim allah için bir tek oda yok her yer full. aylardır ilk kez trafik görüyorum ve hava inanılmaz sıcak.Bir otelden halka açık plajda kamp yapmanın mümkün olduğunu öğrendim. bir şehir haritası alıp Burj Al Arab yakınlarındaki plajı buldum, kendime bir yer bulup çadırı kurdum.Çok yorgunum gözlerim kapanıyor ve pilim bitmek üzere.sabah ola hayrola.27 MayısSabah saat 08.00 gibi sıcaktan bunalarak uyandım. Pılıyı pırtıyı toplayıp serin bir yer bulmaya çalıştım.






    Burj Al Arab




    Sokaklar caddeler inanılmaz tertipli ve güzel, Türkiye'de böyle bir yer yok, aşmış gitmiş



    İlk durak Subway. kahvaltı yaptım ve yavaş bir internet buldum. Kızım için IPad2 ve kendime telefon bakacağım. Burada Filipinli Fred bana Emirates Mall'a git Carrefour var orada çok ucuz her şey dedi.Emirates Mall içinde kayak pisti var. Biz Etiler'e Akmerkez'i yapmışız adamlar Etiler kadar alışveriş merkezi yapmış. çok büyü çoooooooooooook.




    28 Mayıs

    Sabah kalkıp hazırlandım, bu gün Sharjah denilen bölgeye gidip İran bileti alacağım. Bu gün kamp yaptığım yerden çıkarken farklı bir yoldan çıktım benim kaldığım yerin metre ileris yine bir plaj ve burada duş ve tuvalet var. Halka açık. Koordinatı K 25.17054 D 55. 21408





    Sharjah yolları




    GPS sürekli donup kalıyor, sabah aynı şeyi yaptı, sonra çalıştı ama bu seferde adresi girmeye çalışırken sorun yaşıyorum, gridiğim adresi tanımıyor. Elimdeki haritaya bakarak ve 2 gündür gördüğüm tabelaları takip ederek yola çıktım yolda GPS normale döndü. Sora sora bilet ofisini buldum, cadde tabelası benim aradığım adresle aynı Jamal Abdul Nasseer St ama GPS 110. St olarak gösteriyordu bir sanırım haritadan kaynaklanıyor.Oassis Travel İran'a tek giden firma, İran bu fşrma dışında giden araçları kabul etmiyor. İnternette toplamda 180 dolar olan fiyat burada 394 dolar oldu. Liman ücretleri servis ücreti derken fena bir para ödedim.Sonra gümrük binasına gidip yarın için bir belge daha aldım. Yarın saat 15.00'da linana gideceğim yükleme yapılacak sonra pasaport işlemleri vs. halledeceğim akşam saat 21.00'da gemi hareket edecek.İNŞALLAH.Gemi işlerinden çok daraldım, ve bir o kadar da tecrübelendim.Ürdünden Mısır'a, Mısır'dan Sudan'a, Cibuti'den Dubai'ye ve Dubai'den İran'a gemiyle geçiş işlemi yaptım. Bir seyahatte 4 geçiş yeter.Kamp yaptığım yerle buranın arası 40 Kilometre, bu gece burada kalmaya karar verdimoteller 150 Dirhem civarı. ben 250 Dirhem ödeyip otele yakın çok güzel bir otelde kaldım. Royal Beach Resort.Odalarda eternet kablolu internet mevcut ama benim bilgisayarda eternet kablosu girişi yok. onun için oda değiştirip giriş kata indim. Burada WI-FI var.




    5 aydır gördüğüm en lüks oda. bu gün 3 defa yıkandım, bir defa küveti doldurup içinde uyukladım, restoranda yemek yedim.bu İNŞALLAH UAE'de son gecem, yarın yolculuk var.

    Sabah ola hayrola
    Burçinhan Doğan

  12. #72

    Üyelik
    29 Aralık 2009
    Şehir
    Blacksea
    Fotolar kartpostal gibi..
    [B][COLOR="Purple"] Ne insanlar gördüm üzerinde elbise yok..[/COLOR][/B][B][COLOR="RoyalBlue"][COLOR="Blue"]Ne elbiseler gördüm içinde insan yok[/COLOR]..[/COLOR][/B]

  13. #73
    Forumdan Uzaklaştırıldı
    Üyelik
    25 Mayıs 2011
    Hayvanları Doğal ortamlarında görebilmek harika olmalı,Hayvanat bahçelerinden herzaman nefret etmişimdir.Herşey doğasında güzel.Siyah elma'yı ilkkez Burada gördüm,Daha önce varlığından bile haberim yoktu,google'da bile arattım çıkmıyor :Onun için bu paylaşım daha bi eşsiz geldi bana.Emeğinize sağlık.

  14. #74
    Tenere600 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    14 Mart 2005
    Şehir
    Ankara
    Motosikleti
    Caponord 1200
    Cumbaba Erkan Türkiye'ye döndü

    Kendisine hoşgeldin demek ve Ankara'dan İstanbul'a uğurlamak için

    Cumartesi saat 12.00'de Eskişehir yolu Cafe's de buluşuyoruz.
    Burçinhan Doğan

  15. #75

    Üyelik
    23 Şubat 2011
    Şehir
    Erzincan
    Motosikleti
    GV250
    Valla kurken ve izlerken sanki ben bu yerleri gezmişim, bu maceraları ben yaşamış gibi oldum devemını nerde bulabiliriz

    Tebrikler Paylaşım için

  16. #76
    Tenere600 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    14 Mart 2005
    Şehir
    Ankara
    Motosikleti
    Caponord 1200
    Burçinhan Doğan

  17. #77
    [Turan] - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    23 Mayıs 2009
    Şehir
    İzmir
    Vay anasını 6 Ay 25.000 Km ne demekdir arkadaş

    Vallaha büyük cesaret hadi avrupa olsa bir ihtimal belki ortadoğu sakat yer helal olsun

    Tenere600 sanada ayrıca teşekkür etmek lazım eline sağlık çok uğraştırmıştır resimler.

  18. #78
    erro - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    13 Haziran 2008
    Şehir
    Ankara
    Motosikleti
    tracer 900
    mükemmel....

  19. #79
    afatsum - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    29 Kasım 2011
    Şehir
    İZMİR
    Motosikleti
    MT 07
    Mükemmel tebrik ve teşekkür ediyorum.

  20. #80
    Ahalteke - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    03 Ocak 2008
    Şehir
    ADANA
    Motosikleti
    R 1100 GS
    İnanılmaz bir gezi ve muhteşem bir rapor! Gerçek bir gezgin! İmrendim, kıskandım,eğlendim, endişelendim, korktum okurken. Bitirmeden de uyuyamadım! Tebrik ederim arkadaşım! Sana ve yolda karşılaştığın güzel insanlara selamlar!


4. sayfa BirinciBirinci ... 2345 SonuncuSonuncu

Konu içerisindeki kullanıcılar

Şu an bu konu içerisinde 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 misafir)