Paylaşım için saol…
Çok geçmiş olsun, korkunç bir deneyim olmuş. Gerçekten o gün inanılmaz sıcaktı, 1 de motor kıyafetleriyle terlemeni düşünemiyorum bile. Bence muhtar'a ve karakola ramazandan sonra 1'er kutu baklavayla gidilmeli.
KAzasız belasız sürüşler dilerim.
bence bu gezi ilköğretim hayat bilgisi ders kitabına okuma parçası olarak konmalı , anlatımlar , fotoğraflar , çıkarılacak dersler ve önlemler harika...tebrikler
Geçmiş olsun.
İleride torunlara anlatıcak güzel bir anı olmuş
Bu arada köpek kovucu almanı önermiştim diye hatırlıyorum. Böyle yollarda dizliğimin kenarına tutururum. Toprak yolda köpekten kaçmak neredeyse imkansız. (cross olsa belki)
Ucuz motor olmaz , Sorunlu motor olur.
Ağır metal insanı...
Tam macera dolu bir gezi olmuş,
torunlara anlatılacak cinsten
paylaşım için teşekkürler bu arada başlıkta güzel olmuş..
Örnek aldığım değerli bir abim
Bahar Bulaştı Ya Hayata, Ağaca, Suya, İçimde Öyle Bir Seyahat Kımıldıyor Ki, Diren Direnebilirsen.Yüreğim Bavulunu Toplamış Çoktan .Ruhum Sırtlamış Çantasını.Uzaklar Çekiyor İçimdeki Seyyahın Tasmasını..
Şimdi geriye bakınca macera gibi geliyor bana da, ama o gün aşırı dozda Yusuf faktörü vardı. Çok kötüydü çok...
---------- Mesaj ekleme zamanı: 13:45 ---------- İlk mesajı ekleme zamanı 13:43 ----------
Gezi yazısı olmadığını özellikle belirteyim istedim başlıkta.
---------- Mesaj ekleme zamanı: 13:47 ---------- İlk mesajı ekleme zamanı 13:45 ----------
Teşekkür ederim
Ağır metal insanı...
öncelikle tekerinize ve emeğinize sağlık hocam..
paylaşım harika ve bilgilendirici teşekkür ederim..
yanlız kafama takılan motor devrildi ve kaldıramadınız mı ?
yani tamam 300 kilo bile olsa ağırlık merkezi tekerleklerde ve onu kaldırmak çokda zor olmasa gerek diye dşünüyorum..
What goes around, Comes back arround...
Motorun devrildiği yerdeki zemin çok gevşekti, sürekli kayıyordu, dik bir yokuştu. Ayaklarımı ve tekerlekleri sabitleyemedim. Ayaklarımdan güç almak için sabit bir zemin bulamadım. Çevreden tahtalar, taşlar getirerek ayaklarımı ve motoru sabitlemeye çalıştım, ama beceremedim. Ön fren olmadığından ön tekerlek zaten döner durumdaydı.
10-15 dk kadar uğraştığımı hatırlıyorum. Hatırladığım bütün teknikleri denedim. Hava anormal sıcaktı, kısa süre sonra motorla boğuşmaktan bitkin düştüm. Ama beni çabalamaktan vazgeçiren belimi, bileğimi veya başka bir yerimi sakatlama korkusu oldu. Yer çok gevşek olduğundan motorun tepkilerini tahmin edemiyordum. Başka herhangi bir ortamda olsa uğraşmayı bırakmazdım ama o dağın başında, ön frensiz bir motosikletle boğuşurken bir tarafımı sakatlama düşüncesi beni bazı değerlendirmeler yapmaya yöneltti.
Şimdi acemice görünse de doğru kararı verdiğimi düşünüyorum. Jandarma'ya biraz zahmetimiz oldu ama yine başıma benzer bir şey gelse yine mümkün olan en az riskli kararı alırdım. Bazı durumlarda yenilgiyi kabul etmek gerekiyor.
Ağır metal insanı...
What goes around, Comes back arround...
Meşhur baraj hikayesi buydu demek. Geçmiş olsun
yıllar sonra bile anlatabileceğiniz bir macera olmuş,birde bu açıdan bakalım. geçmiş olsun
Şu an bu konu içerisinde 2 kullanıcı var. (0 üye ve 2 misafir)