he yoow gitmiş bizim yorumlar askerliğimin geçtiği erzurum-kars-ardahan beşgenini sabırsızlıkla bekliyorumm. en çokta göle'yi...
he yoow gitmiş bizim yorumlar askerliğimin geçtiği erzurum-kars-ardahan beşgenini sabırsızlıkla bekliyorumm. en çokta göle'yi...
gezinin devamını bekliyorum.... hadi bakalım... özellikle o arızanın nedenini çoook merak ediyorum.
Sağlıcakla döndüğünüze sevindim, selamlar
[COLOR="Red"][B]"HEDEF" YOLUN TA KENDİSİ !!![/B][/COLOR]
2.GÜN AKSARAY-SİVAS
Sabah öğretmenevindeki kahvaltı ardından ilk işimiz ustanın yanına gitmek oldu. Acaba 12A lik aküyü bulabildimi yoksa konjüktür arızasımı vardı gibi sorularla ustanın yanına ulaşmıştık bile..
Usta Aksaray’da 12A lik motosiklet aküsü bulamadığını yerine jel 9A lik akü takacağını bununda gezi boyunca sorun olmayacağını söyleyince
Aklımıza ilk gelen şey 650GS in sulu akü kullanması idi. Oysa usta jel akü bulmuş, hemde 9A idi…
Bizlerde olduğu yere kadar deyip motoru akü takıldıktan sonra marşa bir bastık ki; BMW gürül gürül…
Aslında akü ortaya çıkınca BMW nin orijinal 36 aylık aküsü olduğu anlaşılmış.. Oysa en kral akü olsa 24 ay sonra değiştirmek gerekirdi. Özgür de servise kızdı. Oysa servise motorlarımız gezi öncesi girmiş tomarla para vermiştik.. Akünün değişmesi gerektiğini servisin söylemesi gerekirdi deyip yola koyulmak üzere tekrar eşimi almak için Aksaray Öğretmenevinin önünde gaz açıyoruz…
Rotamız Kayseri fakat Kayseri üzerinde Ürgüp ve Göreme yi görmeden geçmiyoruz…
Yine OPET te bir mola anı… Yine bu motorlar kaça; bununla araba alınır be! Muhabbetlerini gülümseyerek geçiştiriyoruz…
Özgür’ün motorda ilk 100 km sorun olmayınca geziyi sorunsuz tamamlayacağımızı anlar gönül rahatlığı ile gaz açmaya devam ederiz…
Meşhur artık abide olan baba anne çocuk peri bacaları önündeyiz….
Birde motosiklet meraklısı Avustralya’lı bir çift ile tanışırız.. Küçük kız çok tatlı.. İngilizcemi iyi bulmuş…. Baba işten ayrılmış.. Dünyayı gezmeye başlamışlar.. Kimbilir neredeler şimdi?
Ürgüp evleri…
Yola devam rota Kayseri….
İşte Erciyes Dağı tüm ihtişamı ile Kayseri’ye gelenleri karşılar… Etkileyici bir dağ… İnanın resimler o etkiyi yaratmıyor.. Görmek lazım.. Yüce bir dağ, Erciyes…
Eeee, Kayseri’de meşhur Kayseri mantısını yemeden geçmek olmaz… Sorduk, bulduk ama inanın adını unuttuk merkezde bir mantıcı var.. Mantısı tek kelime ile mükemmeldi.. Sumak, sarımsaklı yoğurdu nefis…
İşte resimler ile başbaşa bırakıyorum…. Hmmmm…
Özgür heyecanlıdır.. Kolay değil 250 km dir motor üstünde idi, şimdi mantı zamanı…
Mantıları mideye yollayınca aklımıza şehiri gezmek geldi….
Kayseri’nin mükemmel stadı Avrupada bile böylesi zor bulunur, harika…
Bu arada motosikletlerimiz park ettiğimiz yerden almaya gidince Kayseri Ünlü Motor beni bulur.. “Abi sen SELKA değilmisin? Deyince” Özgür basar kahkahayı… Ünlü olmuşşum vesselam.. motosiklet.net ten bende tanıyordum Ünlü Motor u.. Buluştuk orada…)
Neyse Sivas’a devam.. Bir anda Gemerek te İç Anadolu biter sanki.. Yavaş yavaş doğu anadolu coğrafyasına geçiş başlar ki yollar zaten sinyal verir….
Yol yapım çalışması 25 km kadar sürdü… Zırıl zırıl titreşimler, bozuk zemin, hoplamalar, zıplamalar, teker kaymalar ile 25 km lik yol..
Nihayet Sivas.. Saat 19;00 civarıdır.. Erzincan’a gidilemeyeceği aşikar.. Olsun Sivas Öğretmenevine doğru koyulmak gerek.. Program gene değişti…
Sivas girişi mükemmel bir şehir olduğunu sunar bizlere…
Çok beğeniriz Sivas’ı….
Modern bir kent.. Beklediğimizden iyidir…
Şaşırtır Sivas bizleri eski yapıları ile…..
Uploaded with ImageShack.us
Adını aldığım Selçuk’lu askeri…
Halk modern kent modern ne kadar güzel….
Valilik Binası….
Caddeler güzel, planlı….
Yemek için Meşhur Sivas Köftecisini seçeriz… Mükemmel bir tercih yaptığımızı yedikten sonra anlarız…
İşte Sivas köftesi…. Sadece bıçakla kıyılmış dana eti.. Baharat, ıvır, zıvır yok, o kadar ve nefis….
Buyrun, buyurun çekinmeyin, hepimize afiyet olsun…
Tek kusuru Sivas’ın MADIMAK’ı… Sonra Öğretmenevine geçer.. Yarın istikamet Erzurum diye sözleşiriz…. Gün ola karman ola…
Devam edecek….
SOSYAL BİR MESAJIM KALMADI ARTIK BU İNSANLIĞA
İlgiyle ve imrenerek takip ediyorum.Yolunuz açık olsun..
Mükemmel bir gezi,tamda memleketim Sivasın resimlerine bakarken resimlerin yarısı kayboldu
Neyse artık evegidince bakarım...
Kurtlar vadisi pusu kadar heycanlı oldu
"İnanç, görünmeyene inanmaktır. Görünmeyene inanırsanız kimsenin göremediğini görürsünüz" A. Şerif İZGÖREN
devam,sevgili selçuk.yolunuz açık olsun.
DÜNYADA ÖLÜMDEN BAŞKASI YALAN. BORA KARAKAŞ (BEN)
KİMSEYE KİN DUYMAM,DÜŞMANIM KİNDİR BENİM.....YUNUS EMRE
Bende yazınızı merakla okudum ve çok beğendim bende 17 yaşındayım daha yeni başladım motora...
selçuk abi size bir sorum olcak fotorafdaki bmw dağ motoru değilmi yani uzun yolda kullanımı iyimidir.
Bende 3-4 sene sonra uzun yol için motor almayı düşünüyorum.Uzun yola ne tip motorlar gider ?
İyi yolculuklar.
h yerine k harfine yanlışlıkla bastığını düşünüyorum abicim çok güzel ve mikemmel gidiyor gezi yalnız siz bu gidişle kilo alıpta döneceksiniz haberiniz olsunYarın istikamet Erzurum diye sözleşiriz…. Gün ola karman ola…
Tüm arkadaşlara selamlar;
O BMW F650'nin sahibi benim. Herkese iyi temennileri için teşekkürederim. Öncelikle şunu belirteyim ki yaşadığım akü arızası tamamen servisteki ustamın ve sonra benim hatamdı. En azından uzun yola çıkan bir motorcu olarak daha dikkatli olmam gerekirdi. Yani BMW F650'nin hiçbir suçu yok. Sonuçta içi tükenmiş bir aküyü hangi motora koyarsan koy sonuçları farklı olmaz. Neyse Allahtan Aksaray gibi bir yerde akü bitti de fazla zorlanmadan hallettik. Bana yardımcı olan Aksaraylı Eser Ustaya ve Aksaray mercedes fabrikasında mühendis olan Alper arkadaşımıza sonsuz teşekkür ederim.
F650 GS tık demedi, gaz açtım gitti, bir katır gibi tırmandı, dağ taş toprak demedi, Vstromun giremediği yerlere girdi, geçemediği yükseklilkerden atladı, tam kontrollü şekilde asfaltta 150, 160 km süratle seyretti yani Selka'yı bile şaşırttı ve 1. 2. viteste düşük süratlerde, stablizede ve bozuk asfaltta ne kadar güçlü ve stabil olarak dakikalarca gidebildiğini gösterdi. 4. 5. 6. viteste Vstrom'un rahatsız olduğu bozuk asfaltta F650 mükemmel süspansiyonları sayesinde hiç gaz kesmeden aktı gitti. Yani boşuna bu BMW'ler hep yolda kalıyor, sorunlar çıkarıyor gibi yorumlar yapmayalım çünkü gerçekten motora haksızlık oluyor.
Uzun yol yapma işine gelince F650 gerçekten biçilmiş kaftan. İyi yollarda tabi ki Vstromun üstünlüğü ve çift silindiri açıkça belli olurkan, BMW F650'de verdiği performansla ondan geri kalmadı. Tek silindir olması ve titreşim meselesi hiç rahatsızlık vermedi. Eğer her şartta motorum beni üzmesin ve her yere beni götürsün, aynı zamanda dengeli ve ekonomik olsun diyorsan kesinlikle BMW F650 GS.
Ayrıca ben asfalttan çıkmadan geziyorum deyip enduro dışında motor alanlar , ülkemizin yamalı, çukurlu, tümsekli ve erimiş yollarına da denk gelebileceklerini ve zorlanacaklarını unutmasınlar. Yol sapaklarında gördükleri pek çok tabelayı es geçmek zorunda kalacaklarını bilsinler ve her yerde 4. 5. 6. vites gidebileceklerini sanmasınlar. Bu arkadaşlar eğer Şavşat Karagölü görmek istiyorlarsa bunu şimdiden unutsunlar.
bmw f650 gs
Süper Bir Gezi Süper Anlatım her şey cok güzel
[B][COLOR="Red"][/COLOR][/B]Dikkat Önemli Not : [COLOR="Blue"][/COLOR]Beyninizin Değerinde Kask Kullanın!!!
Çok güzel bir gezi devam ediyor, devamını merakla takip edeceğim. Mümkünse rotanızı da haritada verebilir misiniz?
0 Rh +
F650GS 2009
tebrik ederim sizleri çok güzel bir gezi olmuş. imrenmek bir işe yaramıyor. motosikletsiz olmak bu satırları okurken daha çok koyuyor adama
2008 Regal Raptor 250 2009 Hyosung GV 650 2010 Bianchi 150
2011 Honda Transalp XL700 2013 Kymco Xciting 250 2015
Haluk hocam en kısa zamanda motosikletiniz ile sizleri Antalya'da misafir etmek isterim...
Harman ola diyecektim... Haklısın....
F650GS her ne kadar enduro motor olsa da dağ motosikleti tabiri yanlış olur. Sonuçta 180-190 kg lık bir motosiklet dağda bayırda hoplayamaz.. Dediğin motosiklet türü cross lardır ki şahsımca en büyüğünün 250 cc yi geçmemesi gerekir.. Hatta öyle dağ bayır gezeceksen en iyisi 125cc yada 200cc lik cross lardır. F650 GS off road 'u çok iyi olan motosiklet.. İdeal güç ideal ağırlık.. V-Strom'a göre daha kapalı yol motoru. Hiçbir zaman F650GS V-Strom'dan daha iyi yada V-Strom F650GS den daha iyi denmez.. Mesela yüklü artçılı ve 40 derece de rampada otomobil sollarken çift silindirli V-Strom kesinlikle tercihim olurken kapalı bir yolda dik rampada iri çakıllı yolda Karagöl'de f650GS tercihim olur.. Bu tartışmalar bence kısır.. Çünkü 2 motorda yanlış değil.. Zaten tüm iyi özellikleri tek motorda bulmam fizik kanunlarına ters.. Düşük hızlarda silindir sayısı az olan motorlar yüksek hızlarda silindir sayısı fazla olan motorlar konfor verir.. Burada belirleyeceğin motorun markasından ziyade senin ihtiyaçlarındır.. Yoksa BMW de Suzuki'de büyük markalar.. Bir tarafta alman mühendisliği diğer tarafta Japon Teknolojisi.. Her ikisine de saygı duymak lazımdır.. F650GS deki arıza aslında arıza değil.. Bitik bir aküyü hala ısrarla kullanma durumudur.. Bunu değil 650gs 'e 50.000 TL lik Harley'e bile koysanız tık demez..
Hal bu iken değerleri kardeşim ihtiyaçların doğrultusunda seçeceğin Honda, Yamaha, Suzuki yada BMW den hiçbiri diğerine göre fazlası yoktur.. Sonuçta kendince kabul ettiğin ihtiyaçların vardır...
3.Günü bugün yazmaya gayret edeceğim..
Tüm değerli dost ve arkadaşlarıma ve özellikle bu gezide beni ve eşimi yalnız bırakmayan kadim dostum ÖZGÜR AKIŞ'a teşekkürlerimi sunarım..
Teşekkür ederim, değerli dostum...
SOSYAL BİR MESAJIM KALMADI ARTIK BU İNSANLIĞA
Harika bir gezi paylaşımınız için teşekkürler, diğer fotoğrafları merakla bekliyoruz.
çok güzel bir gezi olmuş tebrikler
Rüzgarı ruhunda hisset
çok güzel hazırlanmış bir gezi, anlaşılır bir anlatım ,temiz keskin resimler . 2 tane süper motor ve her motoscunun hayalindeki uzun yol ..
Aksaklıklar olması gayet doğal, Zaten işin tuzu biberi bu aksaklıklar .. sonunda sağlığa bişi olmuyosa aksaklık olmadan yolmu olur ..
Selka her iki motor arasında ki farkı çok net anlatmış deneyime dayalı bu bilgi belki atmasyon bilgilerle yazıp çizenlere bir yol göstermiştir. DLye göre daha ufak yapısı ile düşük devirde daha yüksek tork üreten BMW için zaten hep sorun yaratır diyenler trafikte hala yürür durumda olan 1950 li yıllara ait motorlar için acaba neler düşünüyolardır ..
Evet devamı nerede bu gezinin
[B][COLOR="DarkOliveGreen"]"İnanç, görünmeyene inanmaktır. Görünmeyene inanırsanız kimsenin göremediğini görürsünüz"[/COLOR][/B] [B]A. Şerif İZGÖREN[/B]
2005 ten beri yalandan üyesin valla...modluğunda tartışılır....
en son siteye koyduğun fotolar tükkanın önündeki rus avradlar...ayıp ayıp...bak Elınt bile gezi serüvenleri yapmaya başladı...genclerden bizden utan...Marmarise dair ne verdin bize aga...ne paylaştın...Atatürkcülerle uğraştın anca... iki gezip 2 foto atsan ne olur...paran yoksa yollayalım aga..dövme yaptırmadığın turist kalmadı memlekette..halen bi makina yok bi ışık yok sende BBRR agam... Allahtan korkmuyon bari bize olan sorumluluklarını yerine getir...pasif mod istemezük... iki yalandan marina fotosu çeksen onada razıyım...makina yoksa onuda yollarız anasını satayım...süper moderatörmüş...yirim seni süpermen motorin Barış Abi...
Gerçekler acıdır/Metehandro acıtır//Pinokyo/BMX/Star103/Cobra105/Dt125/İnnova125/Lıberty200/Ybr125/CBF150/PCX/Activa/Inazuma/NC700S/750S/750 X/750SDCT
(1992/2020) Köftestar&Pandastar&Banstar
Sivas’tan olumlu düşünceler ile Öğretmenevinin önünde tam motosikletlerimizi yüklemeye başlamıştık ki; “Özgür’e birisi merhaba” der.. Şaşırırız.. Kim dir bu yahu! Meğer Özgür’ün Alanya Lisesinde sınıf arkadaşı olmasın mı? Dünya küçük yaklaşık 20 yıl sonra Sivas’ta denk gelirler… İnanılmaz ama gerçek..
Sonra yola koyulmak gerekir.. İstikamet Erzurum’dur… Bakalım…
Mesafeler ilerledikçe; Özgür tam yol bu esnada… Kır çiçeklerinin renkleri ve sayısı artınca bir mola vermek gerek ti…
Eşim “Eeee, ne bekliyorun daha diyince””
Emir büyük yerden geldi…
Bir bundan…
Bir Şundan…
Birde bundan derken…
Tam bu esnada Özgür yetişir; hayr ola der… Kır çiçekleri azizim… Kır çiçekleri… Bahar gelmiş ANADOLU ma eşim kır çiçekleri ister derim… Harikadır… Renk renk kır çiçekleri… Yok bööle bi’şey ya… Çok Güzeller…
Eşim bir demet kır çiçeğini görünce mutluluktan yorgunluğu kalmaz… Tekrar Yola koyulmak gerek…
Erzincan’A gelmeden harika bir göl.. Adını unuttum..
İnanın doğru düzgün yol almak imkansız.. Heryer ayrı bir güzel.. Bir de mevsim olarak Haziran olunca heryerde duruyoruz… Yollar çiçekler ile dolu.. Eriyen kar suları dereleri çoşturmuş..
Gökyüzünde Şahinler uçar…
Gene Erzincan’a gelirken dayanamaz dururuz..
Eriyen kar suları ile yüzümüzü yıkarız ve donarız….
Uploaded with ImageShack.us
İşte gene bir geçit.. Karlara çok yakınız.. Havada soğuk… 2200 m deyiz….
Nihayet Erzincan’dayız…
Erzincan’ı gezerken birden iki motosikletsever bizlere yatişir.. Ne kadar güzel.. Hemen kaynaşıveririz.. Alp ve Ali dir isimleri… Her ikiside doktor.. Hemde uzman dr. lar.. Ali KBB uzmanı Alp ise psikiyatr’dır. Ali’in Yamaha TDM 900 cc toruing, Alp’in ise Aprillia Pegaso 650cc enduro motorları vardır….
Hemen bizleri çay içmeye ve dondurma yemeye davet ederler… Ne güzel iş, elimiz cebimize girmiyor… Motosiklet ayrı bir sevda arkadalar… İster insan dr olsun isterse pideci.. Hiç farketmiyor… Hemen ortak noktada buluşulup çaylar içiliyor sohbetler ediliyor… Gezgin olana imreniliyor… Ne hoş dostluklar kuruluyor.. Tıpkı çocukluğumuzdakiler gibi saf ve temiz dostluklar.. İnanın araba ile gelmiş olsaydık bu güzel insanların hiçbiri ile tanışılmazdı.. Ne mutlu bizlereki bu karar saf dostluklar kurmak için sosyal kimliklerden sıyrılabilecek hobby miz var.. Çok şanslıyız dostlar, çok..
Çaylarımız içip dondurmalarımızı yedikten sonra yola koyulmak isteriz.. Dr Alp ve Ali bey bizlere şehir çıkışına kadar eşlik etmekten mutluluk duyacaklarını söylerken inanın gürül gürül eksoz larımız ile 4 dev motor Erzinca’ın sessiz sokaklarını inletti…
Teşekkürler Ali ve Alp Antalya’ya muhakkak beklerim.. Kalın sağlıcakla…
Erzincan’dan birkaç kare…
Yollar tehlikesiz asla değildi… Olaya bakın…
Yola devam…..
İşte bu dağlar Munzur dağları… Tüm bu anlamsız kurşunlar bu dağlarımızın ardında atılıyor.. Bu güzel coğrafyaya inanın kurşunlar hiç yakışmıyor.. Silah bence zaten seviyesiz bir icat..
Yol kesilmiş… Allah allah… Neler oluyor? Yusuf yusuf durumları… Munzur dağlarının yanındayız.. Erzincandan 30 km kadar çıktık..
Baba ne iş…
Özgür yolun kesilme nedenini öğrenip yanımıza gelir.. Patlatma varmış… Burada yaklaşık 1 saatten fazla bekleriz….
Beklerken dereye bakarız… (Su akar, Türk Bakar)
1saat sonra yol açılır…
Sonra titreşimli, kıpraşımlı yollar benim ön camı sallamaya başlar.. Yollar çok kötü akmış, dalgalanmış ve ağır tonajlaı arabalar resmen yolu çökertmişler… Derken benim ön cam çatlamış ve vidası gevşemiştir…
Erzurumda vida sıkılır ama ön cam inşallah gezi sonuna dayanır diye dua etmeye başlıyorum.. (Merak etmeyin ön cam canavar gibi dayanır hatta Kırıkkale yolunda 180-190-200 lerde bile tık demedi)
Bu arada benzinlerimiz biter… İlk benzinlik “benzin yok ağabey, çay veriyim mi?” Neyse…
10 km sonra İkinci benzinlik “ benzin yok ağabey, çay veriyim mi?”
15 km sonra Üçüncü benzinlik ve biz kırmızı lambada 40 km dir yol alıyoruzdur…
“benzin yok ağabey, çay veriyim mi?”
Yok kardeşim ne çayı yahu.. Benzin yok mu?
Yok ağabey mazot var!
Benzin niye yok..
Burası kırsal ağabey…
Motor nerede ise yolda kalacak……
Benzin var mı?
Yok!
Çay veriyim mi?” ağabey…
Ver ulan ver çay ver………….Sinirden gülmeler…
Bu ne sert şeker erimiyor ustaaaaaaaaaaaaaa!!!!
Ağabey neeetttinn?
Neyi neetttim?
Şekeri, çaya mi kattun? Evet ya ne yapacaktım.. Ağabey bu kıtlama idu.. Kıtlama ne ya!
Doğu Anadolumuza hoşbulduk…
En nihayet son şans derken benzin buluruz ve Erzurum’u görürüz……..
Erzurum modern bir kent izlenimini hemen verir bizlere….
Koç’da Cağ kebablarımızı yeriz.. Ama biraz pahalı dikkat derim… Pek tavsiye etmem..
Şehir biraz gezeriz… İki Erzurum lu çocuk bize uygun rakama 5 TL ye rehberlik yapma isteklerini kıramam… Ama anlattıklarından yemin ederim eşimde bende bi’şey anlamadık.. Sonra teşekkür edip paralarını verdim…
Ama o kadar yorgunuz ki odalarımıza çekilip derhal uyumak isteriz…. Sabah ola hayr ola… Yarın niyet Ağrı/Doğubayazıt…..
devam edecek..
SOSYAL BİR MESAJIM KALMADI ARTIK BU İNSANLIĞA
Benzin yok,çay var....hahahahahahaha
Koptum yaaa...süper...vallahi,ışık doğudan yükselir manyağı olduk kaç gündür...
Gezi yazıları böyle daha zevkli...
Ellerinize sağlık...söylemeye gerek yok devamını bekliyoruz
"İnanç, görünmeyene inanmaktır. Görünmeyene inanırsanız kimsenin göremediğini görürsünüz" A. Şerif İZGÖREN
Şu an bu konu içerisinde 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 misafir)