Çılgın Türk 673 Fransız'ı esir etti
GÜÇLÜ bir Fransız birliği Toroslar'ın kuzeyine sarkmış Pozantı'yı işgal etmişti.
Çukurova çeteleri Pozantı'yı kuşattı. Fransız birliğinin Adana ve Mersin'deki birliklerle bağlantısını kesti. Sayıca azdılar ama çok hareketliydiler.
Çevreyi de elbette avuçlarının içi gibi biliyorlardı. Pozantı'daki birliğin ikmal edilmesini engellediler. Birlik tehlikeli duruma düştü. Adana'da bulunan tümen komutanı Pozantı'daki birliğin komutanı Binbaşı Mesnil'e uçak mesajı ile Pozantı'dan çekilip Toroslar'ı aşarak Mersin'e inmesi emrini verdi.
HATİCE KADIN
Birlik Verdun Savunması'na katılmış deneyimli başarılı bir birlikti. Mevcudu 1000 kişiyi buluyordu. 25 Mayıs 1920 gecesi zayıf kuşatma çemberini aşıp yola çıktı.
Yanına yolları bilen kılavuzlar almıştı. Bunlar birkaç erkek ve kadındı.
Alay Tekir'e kadar şoseyi izledi.
Bu aşamada kılavuzların Fransızları yanıltarak Elmalı Boğazı'na doğru yönelttiği kılavuzlardan Hatice Kadın'ın bir yolunu bulup bu durumu köylülere bildirdiği anlaşılıyor. Gülekliler silahlanıp Fransızların ardına düştüler yakınlardaki birliklere de haber verdiler.
DESTANIN SIRRI
Bine yakın silahlıdan oluşan Fransız birliğini yolunu kesip esir almaya karar verdiler. Karboğazı olayını destan yapan sır bu kararı veren ve uygulayacak olanların sayısıdır: 44!
Evet sadece 44 kişiydiler.
Kuvayı Milliye ruhu işte budur:
Vatanı hiçbir şeyden yılmadan her fedakárlığı göze alacak kadar sevmek.
Gülekliler şiddetli yağmur altında düşe kalka durmaksızın yürüdüler akşam düşmanı yakaladılar. Düşman Karboğazı denilen mevkide karargáh kurmuştu.
Ateşler yanıyordu.
10 KİŞİ ARTÇI
On kişiyi geride bıraktılar.
Otuz dört kişi gece yine yağmur altında ormanlık tepeleri aşarak pusu kuracak uygun bir yere kadar ilerlediler. Karboğazı'nın Delmeli Mezarlık Boğazı denilen yerini seçtiler. Yarısı boğazın bir yakasına yerleşti yarısı öbür yakasına.
Baskına hazırlandılar.
Sabah düşman öncüleri yaklaşmaya başladı. Boğazda ayak nal ve teker sesleri yankılanıyordu.
Öncü birlik pusu yerine girince hep birden ateşe başladılar.
Bir yandan da bağırıyor aşağıya taşları yuvarlıyor sürekli yer değiştiriyor böylece çok kalabalık oldukları izlenimi vermeye çalışıyorlardı. Arkada kalan on kişi de geriden ateşe başladı.
Toros geçitlerini tutmaya çalışan Bnb.Menil komutasındaki Fransız taburu milli kuvvetler karşısında tutunamayarak kaçmaya çalışmış ancak Karaboğazı'nda çevrilerek esir alınmıştır. İşte Fransız taburunu esir alan 40 kişilik Kahraman Milis Müfrezesi Bucak Köyü'nde görülüyor.
TESLİM OLDULAR
Üç yanlı ateş baskını Fransızları dehşete düşürdü.
Çok kayıp verdiler. Karboğazı destanı Binbaşı Mesnil'in teslim olma kararıyla sona erecektir.
Çukurova'nın batı kesimi komutanı olan Sinan Paşa (Yüzbaşı Ratıp Tekelioğlu) sonucu Ankara'ya bildirdi.
Bu rapora göre 650 er 23 subay esir alınmış iki top 8 makineli tüfek bin kadar silah 13 kadana 90 katır ele geçirilmiştir.
İşte bu duygularla Mersin motosiklet kulübü olarak Karboğazı'na gezi düzenlemeye karar verdik.
Dede'mizin 70 yaşında bu enerjiyi nasıl bulduğunu anlamak çok zor.
Her zaman olduğu gibi burayada izimizi bıraktık.
Anıtta toplu fotoğraf çekilmeden olmazdı.
Zamanında buralarda tarih yazılmış olması insanı farklı duygular içine sürüklüyor.Çok ismini duyduğumuz Gülek kalesine gitmeye karar veriyoruz.5 km.lik bozuk asfalt ve yaklaşık 1 km tamamen stabilize bir rampa tırmanışından sonra gülek kalesine yetişiyoruz.
Gülek boğazı Tarsus kent merkezine 62 km uzaklıkta.Buraların en yüksek noktasını kale dağı oluşturuyor.Bunun da tepesinde bizanslıların yaptığı Gülek kalesi.Gülek kalesi büklümünden geçince iki taş duvar arası dar bir boğaza giriliyor.Şimdi otoyol yapılarak genişletilmiştir.İşte bu boğaza gülek boğazı(klikya geçidi)deniliyor.
Gülek adı Ermenilerin bu boğaz üzeride kurdukları "gugulak" denen köyden gelmektedir.Haçlı seferini yazan yazarlar."porta judae"adını adını vermişler.Arap coğrafyacıları ise "dark al-salame"olarak adlandırmışlardır.
Bizler ise eskiden beri bu boğaza "gülek boğazı" demişiz.Rivayete göre gülek boğazının kaya duvarları o kadar yakındı ki,1833 te Anadoluya sefer yapan İbrahim paşa toplarını zor geçirmiş.Yüklü bir deve ancak geçebiliyormuş.Otoyol yapılmadan önce 10 metre genişlikte ve 35 metre uzunluğundaymış.
Gülek boğazı 1.dünya savaşına kadar Anadolu ile klikya,Suriye arasında tek geçitti.M.Ö 333 te asya seferini yapan Büyük İskender,bu dar boğazı gördükten sonra güzel talihinden sonra sevindi.
Şimdilerde gülek kalesi orman gözetleme kulesi olarak kullanılmakta.Dağların en tepesinde olupta kıvrılan otoyolu seyretmek,koca tırları kibrit kutusu gibi görmek çok güzeldi..