Kapat
Üye Girişi
Motovento
Motomax

Antakya gezi notları -1-

    REKLAM ALANI
  1. #1
    maestro33 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    21 Ağustos 2009
    Şehir
    MERSİN
    Motosikleti
    Bmw R 1200 GS
    Çan,Ezan,Hazan ANTAKYA
    Bu başlık TRT'nin Antakya için hazırlamış olduğu belgeselin adıydı.Çan ve Ezan anladığım bir şey.Neden Hazan dediğinide bu gezimden sonra daha iyi anladım.Kısaca Antakya;
    Akdeniz iklim bölgesinin doğu ucunda, kıyıdan 22 km kadar içerde olar kentin denizden yüksekliği yaklaşık 80 m'dir. Kuzeyde Amanos Dağları ile güneyde Kel Dağ (Cebel-i Akra) arasında kalan Aşağı Asi Vadisi'nin başlangıcında, Kel Dağı'nın kuzeydoğusunda, 440 m rakımlı Habib-i Neccar Dağı'nın eteklerindedir. Kentin kuzeydoğusuna doğru gelişen ve Hatay çöküntü alanının ortasında yer alan Amik Ovası, zirai potansiyeli çok yüksek kalın bir alüvoyal toprak tabakası ile kaplı olup, aynı zamanda ilin en büyük toprak düzlüğünü oluşturur.Antakya'yı çok değişmiş ve gelişmiş buldum.Mesela işte size süper bir motosiklet mağazası;









    Ne kadar değişsede konukseverlik değişmemiş.Bizi çok güzel karşılayan Mesut Oruç kardeşimize teşekkür ediyoruz.
    Tepelerin zirvelerine tırmanarak kenti çepeçevre saran sur kalıntıları ve kalesiyle kentin adeta simgesi olan ve eteklerinde Antakya'nın kurulu olduğu Habib Neccar Dağı, kenti güneybatı-kuzeydoğu istikametinde sınırlayan bir dizi tepelerin oluşturduğu doğal bir engeldir.
    Antik Çağdaki ismi Silpius olan Habib Neccar Dağı'nı da içine alan Keldağ sırası, altyapı serpantin ve gabro gibi yeşil renkli kütlelerin oluşturduğu, üst kısımlarda ise bazalt ve kalkerin hakim olduğu jeolojik bir yapıya sahiptir. Habib Neccar'ın kuzeybatı yamaçları, genç fayların dik basamaklar oluşturduğu parçalanmış, arızalı yüzeyler halindedir.
    Türkiye Cumhuriyeti'nin kozmopolit kentlerinden birisidir. Çok uzun bir süre boyunca bir arada yaşamayı öğrenmiş, etnik kökenleri, dinleri farklı birçok topluluğa ev sahipliği yapan bu kent UNESCO barış kenti seçilmiştir. Çokkültürlü yapısını tarih boyunca korumuş olan ilde aynı ulusa mensup birden fazla dini cemaat bulunmaktadır. En büyük nüfusa çoğunluğuna sahip Nusayri Araplar ve Sünni Türklerin yanında, Alevi Türkler ve Kürtler, Süryaniler, Sünni Araplar, Katolikler, Ortodoks Rumlar, Protestan Araplar, Maruni Araplar, Ermeniler, Yahudiler ve diğer küçük topluluklar Hatay'ın çok kültürlü yapısının dinamiklerini oluştururlar. Örneğin Samandağ ilçesi Nusayri Araplardan oluşurken Altınözü ilçesi tamamen Sünni Araplardan oluşmaktadır.














    'Hıristiyanlık' isminin ilk kez burada verildiği şehir olan Antakya'da bulunan St.Pierre Kilisesi Hıristiyanlığın en önemli tarihi kiliselerindendir. Kilise aynı zamanda Hristiyanlarca hac yeri olarak kabul edilmekte ve her yıl burada 29 Haziran günü Katolik Kilisesince ayin düzenlenmektedir.
    Tarihi ve turistik mekanlar açısından da zengin olan ilde dünyanın ikinci büyük mozaik koleksiyonunu barındıran Hatay Arkeoloji Müzesi bulunmaktadır.
    Her yıl 21-23 Temmuz tarihleri arasında kentte Uluslararası Antakya Turizm ve Sanat Festivali yapılmaktadır.

    Neden hazan dediklerini de eski Antakya sokaklarını gezince daha iyi anladım.























    İşte hazan bu olsa gerek......

    Meşhur yemekler
    Antakya'ya gidilince yenmesi gerekenler peynirli künefe başta olmak üzere, biberli ya da katıklı ekmek,oruk (içli köfte ), dürüm kebap (harbiye kebap) ve mutlaka humus, bakla ezmesi, surke (çökelek), çiğ köfte, kaytaz böreği, maklube, kebse, abu ğannuc(babağannuc), lahmacun...Ve eğer imkân bulursanız Hirise(standart arapçadaki transkripsiyonu:herîse)'yi mutlaka tatmalısınız. (Hirise ;Antakya'da yaşayan Alevilerin etnik bir yiyeceğidir.Dini ayinlerinlerinde(bayaramlarda)katılım gösterenlere ücretsiz dağıtılan bol etli ve buğdaydan oluşmuş yiyecektir...

    Hatay’ın iklimi, hem tatlı patates ve şeker pancarı gibi tropik ürünlerin, hem de hıta denilen salatalık/kabak arası yöreye özgü ürünlerin yetiştirilmesine elverecek kadar sıcaktır. Hatay’ın en iyi bilinen yemekleri şerbetli bir tatlı olan künefe, soğanla salçada kavrulan patlıcan, (Şeyhülmahşi), yoğurtlu patlıcan ezmesi (Babağannuş), humuslu çerkez tavuğu olup Türkiye genelinde olduğu gibi kebap türünden yemekleri de vardır. Hataylılar baharatlı ceviz ezmesi muhammara, baharatlı köfte oruk, kekik ve maydanoz ezmesi Za’atar, güneşte kurutulmuş baharatlı pasdasdasdasdeynir Surke gibi bir sürü baharatlı yemek yaparlar. Son olarak da, nar ekşisi bu bölgede yaygın olarak kullanılan bir salata sosudur.tabi bunların hepsini yerken aşür ve kaytaz böreğini yemeden geçmeyiniz...
    İşte aynı sokak içerisinde cami ve katolik kilisesi;











    Habib-i Neccar cami,













    Nur yüzlü ak sakallı dede bu olsa gerek,



    Bu da yoldan geçen bir motorcu.Motorun markası ve modelini bilene gerçekten bir hediye alacağım.

    oxus bunu beğendi.


    REKLAM ALANI
    Oktay Motor CF Moto Polaris Mondial
    Motomax
  2. #2
    maestro33 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    21 Ağustos 2009
    Şehir
    MERSİN
    Motosikleti
    Bmw R 1200 GS
    Antakya cıvıl cıvıl bir kent.Gecenin geç saatlerinde bile hareketliliğinden bir şey kaybetmiyor.Çarşı pazar son derece hareketli ve kalabalık.







    Bu da küncülü helva.Sakın yemeyin.Bir başlarsanız asla bitirmeden bırakmıyorsunuz.



    Orontes olarak da adlandırılan Asi Nehri Lübnan Bekaa Vadisi'nin doğu kısmından doğar ve Antakya'dan geçerek,Samandağ'dan Akdeniz'e dökülür. Asi Nehri'nin toplam uzunluğu 450 km olup, nehrin büyük bölümü Suriye toprakları içinde bulunmaktadır.
    Antakya ile Akdeniz'e doğal su yolu bağlanmış olan Asi Nehri'nin ortalama su debisi 30 m³/sn dir.




    Nereye gitsek diye düşünürken aklıma çook eskiden gittiğim çevlik ve titüs tüneli - beşikli mağara geldi.Hem buradaki (Mersin'deki)arkadaşlarıma bir ön bilgi olmasını istedim.

    Samandağ ın 5 Km. kuzeyinde denize hakim yamaçlarda M.Ö. 300 yıllarında Seleuykos Nikator tarafından kurulan ve kurucusunun adı ile anılan şehirdir. Şehrin, dağın hemen bitiminde , dağdan gelen derelerin ağzında bir iç limanı vardı. Sellerin bu limanı Doldurması tehlikesi ortaya çıkınca imparator Vespasianus zamanında dağ delinerek bir tünel açılması kararlaştırıldı tünel Titus zamanında tamamlandı ve derenin önü bir duvarla kapatılarak sel suları , yüksekliği 7 mt. genişliği 6 mt olan bu tünel vasıtası ile uzaklara akıtıldı , böylece limanın dolması engellenmiş oldu. 130 mt si tünel , kalanı açık kanal halinde olan tünelin uzunluğu girişten Çevliğe kadar 1380 mt. dir

    Tünelin deniz tarafındaki girişine göre sağ tarafta , 100 Mt. kadar uzaklıkta kaya mezarları vardır burada kayalara oyulmuş mağaraların içinde bulunan çok sayıda mezarın en çok ilgi çekeni , çukurun tabanındaki geniş mağaradır. içinde çok sayıda mezar bulunan bu mağara diğerlerinden farklı yapılmış yüksek ve gösterişli bir mezar yüzünden halk arasından ''Beşikli Mağara'' olarak anılmaktadır

    Antik şehrin yerleşim yerinin yukarı kısımlarında tapınak kalıntılarına da rastlanır , bunlardan başka , Mağaracık köyü civarında da çok sayıda mağara vardır.

    KAYA MEZARLARI

    Vespasianus-Titus tünelinin yakınındadır. Roma dönemine ait olan ve kalker oyulmuş 12 kaya oyulmuş 12 kaya mezarı vardır. Bunlardan Beşikli Mağara adıyla anılan mezarın bulunduğu mağara en geniş ve en ünlüsüdür.

    ------------------------
    Titüs Tüneli ve Beşikli Mağara harika yerler! Bu iki tarihi bölge birbirine çok yakın yerler. Hatay Samandağı ilçesinin Çevlik adlı sayfiye yerinde bulunuyorlar.

    Titüs Tüneli insan emeği ile yapılmış bir tünel. Şehri ve limanı sel baskınından korumak için dağlar oyulmuş ve böylece tünel oluşmuş. Tünel 950 metre uzunluğunda. Genişliği 6 mt olan bir yoldan yürüyorsunuz. Tüneli yürümek epey zor. Taşlar yüzünden ayağınızı burkabilirsiniz. Bu yüzden spor ayakkabı ile bölgeyi dolaşmak daha rahat. Tünelin yan tarafından kaynak suyu akan bir dere geçiyor. derenin yolu sonradan betonlarla düzgünleştirilmiş.

    Antakya'ya geldiğinizde gezi listenize mutlaka eklemeniz gereken bir bölge burası.















    Dilek ağacı gördük.Birer dilek diledik.Benim ne dilediğimi herkes tahmin ediyordur.







    Bu gemi batmış.Çıkarması çok maliyet olduğu için kaderine terk edilmiş.





    İnanılmaz güzel bir yürüyüş yolu.



    Bu köprünün yapımında hiç harç kullanılmamış.






    Beşikli mağarayı ve kral mezarlarını dünyanın her tarafından insanlar ziyaret ediyor.Hayalimdeki fotoğraf makinesini taşın üstüne bırakan bayanla tartışmaya başladım.O'nu yerden kaldırın dedim.Ben O makinenin hayalini kuruyorum siz yere bırakmışsınız dedim.Bayan tur rehberiymiş.O zaman gel sana neleri çektiğimi göstereyim dedi.Zambiya'daki şelalelerden,Paris'teki eyfel'den,İtalya'daki pizza kulesinden kareler izledik.Ben de elimdeki kibrit kutusu gibi makineyi gizlemeye çalışıyordum.
    Hey hat, Murat Şahin olacaktı ki,seninle fotoğraf işini konuşacaktı sevgili tur rehberi......


































    Bu mezarları gezerken içiniz bir tuhaf oluyor.
    Defne ağacı bu yörede her tarafta var.Meyvesinden yağ çıkarıp satırıyorlar.Kepeğe çok iyi geldiği söyleniyor.Teknolojiyle şampuanını da yapmışlar.Sabunu zaten çok eskiden beri vardı.



    iguven ve oxus bunu beğendiler.

  3. #3
    paris - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    24 Mayıs 2006
    Motosikleti
    Yamaha XT660X 2009
    sizin fotoğraflarınız şehrimizin değerini bir daha anlamamızı sağladı teşekkür ederiz

  4. #4
    maestro33 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    21 Ağustos 2009
    Şehir
    MERSİN
    Motosikleti
    Bmw R 1200 GS
    Çevlik istikametinden Samandağ'a doğru giderken,mağaracık köyünden dağa doğru kıvrılan çok güzel bir yol var.Sırasıyla Kapısuyu,vakıflı,hıdırbey,bataayaz(teknepınarı) güzergahından tekrar Antakya'ya yol çıkıyor...Aklımda kalanlar,Vakıflı köyünün bir ermeni-hırıstiyan köyü olması ve şaraplarının dünyaca ünlü olması.Hatta her meyvenin rakısını(boğma)yapıp satıyorlar.Hıdır bey köyünün mazisi ise çok başka.


    Günün birinde Musa Peygamber, Tanrı'ya "evrenin en akıllı adamı kimdir?" diye sorar. Tanrı:"Hıdır Bey'dir" diye yanıtlar. Musa onu nasıl bulacağını sorar. Tanrı:"değneğini yere sapladığında büyür,ağaç olur, torbandaki ölü balıklar canlanır, gökyüzü açıkken birden yağmur yağarsa, bulunduğun yer iki deniz kavuşturuyorsa işte orası Hıdır'ın ülkesidir." der.
    Musa, torbasını tuzlu balıkla doldurup değneğini alır, yola düşer. dağ taş dolaşır ama bir türlü aradığı ülkeyi bulamaz. sonunda Samandağ açıklarında bir kayaya varır, yorgunluktan uyuyakalır. uyanınca yere sapladığı değneyin ulu bir ağaç olup kendisine gölge verdiğini görür. torbasındaki balıklar da canlanmış, bir bir denize fırlamaktadır. gökte bulut yoktur, ama sırılsıklam ıslanmıştır. aradığı ülkeyi bulmanın sevinciyle çevresine göz gezdirirken, yanına bir balıkçı yaklaşır. "hoş geldiniz ya Musa"der. Musa:"hoşbulduk, ben Hıdır Bey'i arıyorum onu nasıl bulurum?" diye sorar. adam, işine karışmamak, soru sormamak koşuluyla onu Hıdır Bey'e götürmeye söz verir. Birlikte yola koyulurlar.
    biraz gidince adam kıyıdaki kayıkları delmeye başlar. Musa meraklanıp nedenini sorar, ama adam yanıtlamaz. bu kez küçük bir çocuğu öldürür. Musa karşı çıkar ve nedenini öğrenmek ister ama, adam yine yanıtlamaz. Asi Irmağı'nı izleyerek yollarına devam ederler. konakladıkları her yerde bir ziyaret(türbe) yaparak ilerlerken bir köye varırlar. balıkçı, kollarını sıvayıp yıkılmakta olan bir duvarı onarmaya koyulur. Musa gene dayanamaz ve nedenini sorar. balıkçı öfkelenir. "artık benim de sabrım kalmadı, anlaşmayı sen bozdun. kayıkları deldim, düşman gelip almasın diye. çocuğu öldürdüm, büyüyünce çok kötü bir insan olacaktı, bu duvarı da onardım çünkü sahipleri yetim ve yoksul kişiler. duvar altında bir gömü var, büyüdüklerinde bulsunlar diye... bunları anlattım, ama artık beni göremeyeceksin. aradığın adam bendim." der ve yiter.


    ( Musa ile Hıdır'ın buluştukları yer, günümüzde de bir ziyaret(türbe) yeridir. Samandağ'a ait bir köyde bulunan türbe ve Musa'nın ağaca dönüşen değneğinin bulunduğu yer günümüzde "Hıdır Bey" adıyla anılmaktadır. bu şirin köy her yıl turist akınına uğramaktadır)



















    Vakıflı ve hıdırbey köyünden çok güzel anılarla ayrıldık.Kamp yerleri buldum.Çok güzel lokantalar,kendin pişir tarzı yerler buldum.Mutlaka tekrar gideceğim.





    Evet Antakya eski Antakya değil.Çok değişmiş ve gelişmiş.Akla ilk gelen Harbiye,st.pieerre kilisesi,dünyanın ikinci mozaik müzesi ve muhteşem yiyeceklerin dışında size başka yüzlerinide göstermek istedim.İnanın daha o kadar çok gezecek yeri var ki,hem çok zamanınız olacak hemde iyi bir rehberiniz.





    Atatürk hasta iken Adana'nın kurtuluşuna gelir.Bu esnada Hatay'dan bir heyette Adana'ya gelmiştir.Hatay o sıralar Fransız işgalindedir.1923 yılında kurulan cumhuriyet Hatay'ı misak-ı milli sınırları dışında bırakmıştır.Yıl 1937'dir.Atatürk Adana'da Kurtuluş törenlerini izlerken Hatay heyetinden Ayşe Fıtnat Hanım Atatürk'ün önüne atlar,Paşam bizide kurtar diye haykırır.Atatürk kalabalığın arasında Ayşe Fıtnat Hanımı yanına çağırır,dinler....Şimdiki siyasilerin yaptığı gibi hakaret etmez.Şu tarihi vecizeyi söyler."40 asırlık türk yurdu düşma elinde esir kalamaz."Çevresindekilerede "Hatay meselesi benim vazgeçilmez davam olmuştur"der.Maalesef yüce atam Hatay'ın anavatana katılışını görememiştir.Ama yürüttüğü diplomasi ve kişisel çabaları ancak o'nun ölümünden sonra Hatay'ın anavatana katılmasını sağlamıştır.



    Burasıda müzemiz.





    oxus bunu beğendi.

  5. #5

    Üyelik
    12 Eylül 2009
    Şehir
    İstanbul/Maltepe
    Motosikleti
    Honda CBF 150/ Honda Titan 125
    Güzel gezi..
    Paylaşım içn tşkr..
    [B]Bir tutkudur içimizdeki özlemi yollara vuran..[/B]:bestmt:

  6. #6

    Üyelik
    23 Nisan 2007
    Şehir
    muğla
    [/QUOTE]

    işte yurdum insanı.polisden ceza yemeyeyim diye kendi kafasına kask takarken karısının kafasında geleneksel yazma(eşarp).Artık yazma yengemin kafasını kaza esnasında ne kadar korur tartışılır.İngilterede yaşayan hintli müslümanların motosiklet kullanırken kask takmadıkları çünkü kafalarına takıp yasalara rağmen inat edib çıkarmadıkları ve bunu dinsel bir zorunluluk gördükleri SERPUŞ yüzünden her yıl onlarca hintli motosiklet kazasından hayatını kaybetmektedir.Çünkü serpuş takarken kask takmak tamamen imkansız gibidir.Ancak yukarıdaki resimdeki amcamız biraz paraya kıyıp yengemizin kafasına bir kask alabilirdi.ama bize birşey olmaz ,olsada zaten onun alın yazısı buydu burda ölmese o an başka yerde veya başka şekilde ölürdü mantığı bizi ancak ortaçağ mantığına hapsediyor .

    ---------- Mesaj ekleme zamanı: 00:13 AM ---------- İlk mesajı ekleme zamanı Dün 23:56 PM ----------

    sevgili Maestro
    bu arada okadar güzel anlatmışsın ki Hatayı ve son bölümdeki Atamızla ilgili anıyı sana çok teşekkür ederim.Hem fotoğraflar hemde anlatım eşsiz.Yüreğine sağlık

  7. #7
    maestro33 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    21 Ağustos 2009
    Şehir
    MERSİN
    Motosikleti
    Bmw R 1200 GS
    Güzel sözleriniz için teşekkürler.

  8. #8
    masaya - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    22 Temmuz 2006
    cok guzel resimler usenmeden paylastiginiz icin tesekkur ederim sanirim fotograf makinesi basta olmak uzere alinti yaptiklarinizda dahil hikayeler de cok guzeldi

  9. #9
    cakalaz - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    12 Ekim 2006
    Şehir
    Rize/Merkez
    Motosikleti
    CBR1000RR "2017
    Cok güzel arkadaşlar; Tebrikler
    Ya KASK TaK ; Ya ÖL

  10. #10
    kankicbf - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    14 Mart 2009
    Şehir
    Ankara
    Güzel gezi olmuş Emeğinize saĞlık..

  11. #11
    brody - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    27 Mart 2006
    Şehir
    Ankara
    Motosikleti
    GV 250 satıldı
    Paylaşım için teşekkürler ayrıntılı olmuş güzel olmuş.

  12. #12
    fakay1903 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    20 Nisan 2009
    Şehir
    İSKENDERUN
    Motosikleti
    keeway Super Light 150
    Harika bir tur olmuş tebrikler kazasız sürüşler

  13. #13
    ugur volkan - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    30 Ocak 2009
    Şehir
    İSTANBUL/FATİH
    Motosikleti
    600+150=750 CBF
    Sizi yürekten kutluyorum.Diğer adıyla doğunun parisi denilen,medeniyetlerin bir çatı altında yaşadığı,tarihi ve yapıtlarıyla,lezzetiyle tadıyla başka bir diyar olan güzel ilimiz hatayı çok güzel anlatmışsınız.Resimler ise birbirinden güzel.

    Öğretici bir gezi olduğu çok net belli,çok keyif aldım. Emeklerinize sağlık.

  14. #14

    Üyelik
    06 Eylül 2009
    Şehir
    izmir/konak
    güzel antakya

  15. #15
    ferhatdm - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    27 Haziran 2009
    Motosikleti
    tvs apache
    ayaklarınıza sağlık vatanımızın bol renkli yaşanası yerlerinden ,ayrıca arkaşımın bu gün nişanı var antakyada ben gidemedim uzak malum artık düğüne inşaalah

  16. #16
    serkanzat - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    10 Kasım 2008
    Şehir
    zeytinburnu
    Motosikleti
    zat
    mz es 175/2 1967 model nami diger domuz kafa
    AGLARSA ANAM AGLAR GERISI PLAYBACK YAPAR,,,

  17. #17
    harun27 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    19 Ocak 2012
    Şehir
    İSTANBUL
    Motosikleti
    2023 Vespa Primavera 150-2022 HondaGL1800-2023 PCX
    mz trophy es 175-2 modeli resimlerdeki modelin Hediye neydi
    Hatta ilimizde satılık oldugundan direk dikkatimi çekti ve şu ilanda da satılık https://www.sahibinden.com/ilan/vasita-motosiklet-mz-ozen-motor-m.e.z-trophy-es-175-2-1972-model-siyah-clasic-252159594/detay


Konu içerisindeki kullanıcılar

Şu an bu konu içerisinde 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 misafir)

Bu Konudaki Etiketler