Güneydoğu'da iken .. Siirt - Bitlis - Van - Hakkari - Şırnak
Reklamlar
-
Reklamlar
-
5.gün 10 Temmuz
Neyse sabah oluyor. Van’da meşhur kahvaltıyı yap diyor resepsiyonist arkadaş. Çok meraklı değilim bu meşhur olaylarına ama doping etkisi yapacak şeyler lazım bana motora zor biniyorum nedense …
Bu salaş mekana giriyorum kahvaltı için … Kahvaltıda ; kaymak , bal , tereyağ ve otlu peynir var … Tavsiye ederim gittiğiniz zaman burada kahvaltı yapabilirsiniz ..
Gürpınar – Başkale yolu üzerinden Hakkari ye doğru yol alıyorum … Tabii yine yol çalışmaları yalnız bırakmıyor beni
Burası Güzelsu. Sol tarafta gördüğüm ismini sonradan öğrendiğim Hoşap kalesi için duruyorum. Durduğum her yerde insanlar çay içirmek için yarışıyorlar adeta.
Devam ediyorum …
Yolculuk boyunca geçtiğim en yüksek ve aynı zamanda türkiyenin en yüksek geçitlerinden biri Güzeldere geçidi ..
Sayıları o kadar fazlaydı ki bir ara yolun sonunu göremez oldum
Ardından Yüksekova sapağına geliyorum. Asıl sapak 1 km. sonra orda durup fotoğraf çekmeme izin yok. Yüksek güvenlik vardı bu sapakta arka çantaya kadar didik didik arandım …
Ve zap suyu …
Yüksekova – Hakkari arasını hızlıca geçiyorum. Yine TKC80’ler gösteriyor hünerini o sıcakta yolu sağlam bir şekilde tutarak …
Yol üzerinde ki askeri araçlara takılmadan gitmek durumundayım. Aslında güvende hissettiğiniz o araçlar size daha çok tehlike arz ediyor. Niye ? Çünkü kumandalı mayın denen bir şey var. Kurdukları pusuda askeri aracın arkasından sizde gidiyorsunuz diye düğmeye basmamazlık etmezler … Neyse çok fazla konuşmayayım bu konuda …
Hakkari sapağını görüp içeri giriyorum benzin ve içecek almam lazım … Şehrin içinde karşılaşıyorum askeri araçlarla … Halk alışmış …
Hakkari bir dağ kenti desem yeridir. Büyük büyük kayaların arasına yerleşmiş sanki …
Tekrar Zap’ın yanına iniyorum ..
Aşağıdayım …
Zap’a karışan sulardan biri …
Asıl yol sağ tarafta. Ben o köprünün üstünden geçip yoldan çıkıyorum biraz …
Kayalar insanın için ürpertiyor.
Zap burada kendi yüzünü bir daha gösteriyor. ‘Bana katılacaksan benden biri olmak zorundasın’’der gibi temiz suyu çamurlara karıştırıyor …
Fotoğraf çekerken nerden geldiğini anlamadığım bu cana yakın abi çıkıverdi. Ayak üstü sohbet ten sonra evine davet etti. ‘’ Gel kal bu gece bizde evimiz müsait misafirimiz ol’’ dedi. Çok isterdim ama gitmeliyim …
Düşünsenize bu devirde kim tanımadığı birine bu şekilde teklif eder ki ? O coğrafya gittiğimden beri belki 20 kişiden bu teklifi aldım …
Tabii bu arada kontrol noktaları bitmek bilmiyor. Şırnak’a varana kadar rahat 10 12 tane kontrolden geçiyorum ve her seferinde 10 12 dakika kadar beklemek durumundayım. Sadece kontroller bana 2 saate yakın zaman kaybettiriyor.
Dağlar muhteşem .. Durmaktan alıkoyamıyorum kendimi …
Birazdan yine kontrol noktasındayım. Yolculuğuma dair çekebildiğim tek kontrol noktası , oda 500 600 metre uzaklıktan. Makinemin zoom’u bu kadar yetiyor.
Ve Süvarikotra geçidi …
Bu fotoğraf arkadaşım Hilal için
Şırnak 10 km tabelasını görüp duruyorum …
Burda bir taşın üzerine çıkıp uzun uzun dağları izliyorum yakan güneşin altında …
Ve Şırnak’a Hakkari tarafındaki girişten giriyorum …
Şırnak enteresan bir yer. Diğerlerine nazaran çok bakımsız kalmış.
Koca şehirde şu gördüğünüz 3 sokak lambasından başka lamba yok sokaklarda caddelerde …
Bu arkadaşlarla sıkı bi muhabbet ardından birazda siyaset konuşup ayrılıyorum yanlarından …
Aslında niyetim Hasankeyf’e gidip bu gece orda kalmaktı ama babam ‘’ Siirt’e mi dönüyorsun’’ deyince hayır diyemedim. Eruh yoluna girip Siirt’e devam ettim …
Tek başına yolculuğun dezavantajlarından biri .. Kendi fotoğrafımı çekmemişim hiç nerdeyse …
Bana yılan deliği gibi geldi …
Eruh yolundan manzaralar …
Azıcık sanatsal …
Siirt’e 40 km kala … (yanlış hatırlıyor olabilirim)
Ve Billoris Kaplıcalarını geçtikten sonra Botan çayının bir kolu … Yoldan aşağı iniyorum çok güzel bir parkur olur bu dere yatağından …
Far’ımın hali pek vahim. Ama gece yolculuk yapmak yasak benim mantığıma göre …
Billoris’ten yukarı tırmanıyorum .. Yolda manzaralar müthiş ..
Bu sefer karanlık inmeden Siirt’e giriyorum … Makinem de bir dolu fotoğraf ve gördüklerimi , yaşadıklarımı soran ordu bekliyor beni amcamın evinde
6. ve Son gün – Cumartesi
Geceden rota belli ; Hasankeyf ve Mardin. Mardinden otobüs bulursam direkt İstanbul , bulamazsam neresi olursa olsun oraya gidip İstanbul’a dönmeliyim bugün mutlaka.
Sabah 7 de kontak açıp düşüyorum yola. Dur duraksız yol alıp Hasankeyf’e yaklaşırken bu pompaları görüp giriyorum içeriye …
Aslında bir klasik haline gelmeli bu fotoğraf. Güneydoğuya giden her motorcu mutlaka motorunu çekip bu pompaların yanında bir fotoğraf çekmeli ..
Yolculuğumun en iyi fotoğraflarından biri benim için …
Hasankeyf’e gelmeden yolun sol tarafında ismini unuttuğum bir asma köprü tabelası görüp dalıyorum içeri. Yaklaşık 3 km kadar taşlı ( sahil kenarında olan koca koca yuvarlak taşlar) yoldan gidip ulaşıyorum. Zira karşıya motorla geçmeye kesmiyor gözüm pek niyetimde yok. Ama fotoğraf için çok güzel bir köprü.
İleride ki köyde nerdeyse hayat belirtisi yok. Ama uzaktan çok gizemli gözüküyor…
Aslında köy’de değil. Tam bu fotoğrafı çekerken silah sesiyle karışık bir ses duyuyorum.
Köprünün üstünden görünüş …
Veee … Hasankeyf. Motorumdan inip ellerimi gökyüzüne açıyorum. Şükrediyorum ALLAH’ıma. Eğer burayı görmeden ölseydim gözüm açık giderdim. Çok istedim buraya gelmeyi.
Bu fotoğrafı çekebilmek büyüt mutluluk veriyor bana …
Buraya inmek için 20 25 metre kum’dan geçmeniz gerekiyor. İnerken rahatım ama çıkarken nasıl çıkıcam ??
Karnım çok acıktı kahvaltı yapmadım bir kahvaltı yapmam lazım ..
Hasankeyf Çardak’a oturup çıkarıyorum botları. Tam istediğim gibi bir kahvaltı geliyor önüme. Ayaklarımı sokuyorum suya serinliyorum. Keyfim inanılmaz yerimde.
Sağolsun buradaki arkadaşlar, motorumu gölgeye çekip eşyalarımı oraya bırakmama izin verip hatta gözkulak oluyorlar. Bende rahat rahat geziyorum Hasankeyf’i. Bilseler bana ne büyük bir iyilik yapıyorlar.
Hasankeyf hakkında söylenecek çok şey var ve bana pek düşmez konuşmak. İnternette fazlasıyla bilgi var burasıyla ilgili. O yüzden ben sıramı savıp fotoğraflarla baş başa bırakıyorum sizi bir süre …
Girişte Vedat dolaştırmak için teklifini yapıyor bende elimi omzuna atıp hadi gidelim bakalım diyorum …
Tırmandıkça efsaneleşiyor kale …
Dicle …
Eski köprünün solda ve kara’da kalan ayağında yaşayan bir aile var. Aileyi ordan çıkaramıyorlar zira ellerinde Osmanlıya ait tapu var
Vedat çaktırmadan bizi kapalı olan kapıdan sokuyor ;)
Bu fotoğrafı o çekti. Meşhur karelerden biriymiş ..
Yaklaşık 1 yıl önce bu merdivenlerden inen bir turist düşmüş ve ciddi yaralar aldığı için kapı kapatılmış. Merdivenlerden iniş çok sıkıntılı ama Vedat ezberlemiş nereye basılması gerektiğini.
Göründüğünden daha dik burası …
Daha fazla inmeyip geri dönüyoruz. Bu kapıyı Vedat anlatmıştı ama unuttum. Yazıları okurken küfür ettiğim içindir herhalde …
E tabii puşimi almayı unutmuyorum. Daha sonra o sıcakta çok işime yarıyor …
Vedat’ın söylediğine göre Hasankeyf projesi askıya alınmış, uygulanırsa bu minare’de görünen hoparlörlerin olduğu kısma kadar sular altında kalacakmış. İnsanın inanası gelmiyor ama 17 km kadar set döşenecekmiş Dicle’ye …
Değişik karelerden Hasankeyf …
Daha sonra motoruma atlayıp birazda Hasankeyf içinde sürüyorum motorumu …
Hasankeyf’te hala yaşayan birkaç aile varmış …
Hasankeyf’e veda edip soluğu Midyat’ta alıyorum. İstanbul otobüsleri hep gitmiş.
Gaz kesmeden Mardin’e giriyorum. İstanbula dönmem lazım zamanım yok. MortGabriel’e gitmek istiyorum ama 25 km yi duyunca vazgeçmek zorunda kalıyorum.
Mardin’de de otobüs bulamıyorum. Otobüs var ama boş yer yok herkes motoru almıyor otobüse. Van’da internete girdiğimde noolur noolmaz diye urfa’da bir seyahat firmasının numarasını kaydetmiştim. Son çare onları aradım. Saat öğlen 2 , saat 5’te ki otobüse yetişmem lazım. Ancak o saattekinde yer var. Mardin – Ş.Urfa arası 187 km. Diyarbakır’ı arıyorum orda da yer yok. Tek çare gaz kesmeden Urfa. O yüzden gaz kesmeden , fotoğraf çekemeden gazlıyorum. Saat 4 gibi varıyorum Urfa otogar’a. Ama yolculuğun en berbat 2 saatiydi. Hava inanılmaz sıcak yol adam gibi görünmüyor. Tek gidiş tek geliş , bir sürü hatalı sollamaya maruz kalıyorum. Küfürün haddi hesabı yok tabii. Hızım 145’in altına inmiyor hiç mecburen.
Sonra sağsalim yüklüyorum motorumu otobüse ,yarım saat kadar da dinlenip yol alıyoruz İstanbul’a.
Otobüsten birkaç gün batımı …
O coğrafyadan ayrılırken ardımda bir sürü arkadaş , muhabbet , ve içilmiş boş çay bardağı bırakıyorum …
Güneydoğu’da gezmek dolaşmak, evet basit bir iş değil. Ama insanların söylendiği gibi de tehlikeli filan değil. Gayet gidilesi gezilesi yerler. Dikkat etmeniz gereken en önemli mevzu gece yolculuk yapmamak ve anayolun dışına çıkmadan gezmenizi tavsiye ederim. Ha birde unutmadan mutlaka yanınızda yedek benzin bulundurun.
Korumanı giy ! Tarzanlığın alemi yok !!
-
Güzel bir gezi olmuş.Paylaşımın için teşekkürler.
Bir damla özür nice yangınları söndürür.Gurur yapmayın yoksa o yangın tüm sevdiklerinizide götürür.
-
işte bu ya varmı memleket gibisi.paylastıgın için tesekkur ederım.....
-
fotoğrafların hepsi de müthiş, bazıları çok profesyonelce çekilmiş, gezmiş gibi oldum, teşekkürler, iyi yolculuklar.
bu fotoğraf 10 numara ;)
-
Harika gezi yüreğine tekerine sağlık.Doğu gizemini koruyor hala.
''Yaşamak özgürlükse, özgürüz hepimizde...''
-
Harikasınız. Ben Bitlis/Adilcevaz'lıyım keşke benim de memleketime gitseydiniz orada gezilcek görülcek çok güzel tarihi eserler var
-
askerliğimi yüsekovda yapmıştım...2007 senesinde hakkari van arası yolları bilirm çok kötüdür...tatvanda güzel aslında ama sen sevmemişsin...şimdi ismini hatırlayamadım bi geçit vardı 2700 metre aşağısı süper gözüküyor...valla imkanım olsa bende izmir-yüksekova yapmak isterim ama hem imkanım yok hemde yoldaki güvenlik tedbirleri ve yol şartları çok kötü...vallahi helal olsun sana çok güzel bi gezi yapmışsın...doğunun insanı çok sıcak kanlıdır bilirim...
not: güvenlik için giden askeri araçların arkasından gitmek tehlikeli tabiki...ben yüksekovaya giderken konvoyla gitmiştim...her kontrol nıktasında bekliyordık işkence gibiydi...hakkari-yüksekova ayrımındaki güvenlik kontrolü en sıkı olanı çok hassas bir bölge orası...
başkasının ayıbını ört ki; bi başkası da senin ayıbını örtsün...
-
Haklısın geride bıraktığın, muhabbet, sıcak insanlar ve boş çay bardakları için. Hakikaten doğu anlatılan doğu değil. Gidip görmek gerekli. Yapmış olduğun gezi benim hayallerimden biri. Umarım gerçek olur. Çektiğin her sıkıntıya değmiş bu gezi. Her karen ve anlatımın için, bizide oralarda gezdirdiğin için, bir Yozgat' lı olarak tşk ederim sana.
Kimse emin degil ki şafaktan tekrar,
İste gelsin gül renkli şaraptan tekrar,
Sen altınmısın hey! aptal herif, Gömüpte çıkarsınlar topraktan tekrar.Ömer Hayyam
-
21 Temmuz 2009, 14:35
#10
kardeş
eline, emeğine, yüreğine, deklanşörüne sağlık
Kelimelerin anlattığı kadarım..
Ne anlatırsam anlatayım anladığın kadarım...
-
21 Temmuz 2009, 15:22
#11
Tekerine sağlık Giotine,
Bende hep merak etmişimdir o coğrafyayı.Umarım bir gün nasip olur.Sayende görmüş kadar olsakta merak ve gidip görme fikrim iki kat arttı.
Bu gönülde yurdumun her karışını gezmek ister de, eldeki alyans bacaktı platin alıkoyar adamı.
-
21 Temmuz 2009, 15:37
#12
Harika bir gezi olmuş.
Azminiz için tebrik, bizlerle paylaştığınız için teşekkür ederim.
-
21 Temmuz 2009, 16:22
#13
hocam şırnağa gelmişsin insan bir haber eder.karşılardık birde bizim çayımızı içerdin.
-
21 Temmuz 2009, 16:39
#14
Çok güzel bir gezi olmuş.
Paylaşım için teşekkürler.
Bende askerliğimi Batman'da yapmıştım.Askerlik anılarım aklıma geldi.
-
21 Temmuz 2009, 17:00
#15
Çok güzel gezmişsin paylaşımın içinde teşekkürler
-
21 Temmuz 2009, 17:10
#16
korkut 250 adlı üyeden alıntı
Güzel bir gezi olmuş.Paylaşımın için teşekkürler.
Sağol çok teşekkür ederim.
NAYSS adlı üyeden alıntı
işte bu ya varmı memleket gibisi.paylastıgın için tesekkur ederım.....
Memleket gibisi yok tabiiki ...
Ofelya adlı üyeden alıntı
fotoğrafların hepsi de müthiş, bazıları çok profesyonelce çekilmiş, gezmiş gibi oldum, teşekkürler, iyi yolculuklar.
bu fotoğraf 10 numara ;)
Ofelya teşekkür ederim benimde çok sevdiğim bir fotoğraftır.
Hay.alper.est adlı üyeden alıntı
Harika gezi yüreğine tekerine sağlık.Doğu gizemini koruyor hala.
Doğu gizemini korumaya devam edecek oralara yozlaşmayacak .. Teşekkür ederim iyi dileklerin için.
alix35 adlı üyeden alıntı
askerliğimi yüsekovda yapmıştım...2007 senesinde hakkari van arası yolları bilirm çok kötüdür...tatvanda güzel aslında ama sen sevmemişsin...şimdi ismini hatırlayamadım bi geçit vardı 2700 metre aşağısı süper gözüküyor...valla imkanım olsa bende izmir-yüksekova yapmak isterim ama hem imkanım yok hemde yoldaki güvenlik tedbirleri ve yol şartları çok kötü...vallahi helal olsun sana çok güzel bi gezi yapmışsın...doğunun insanı çok sıcak kanlıdır bilirim...
not: güvenlik için giden askeri araçların arkasından gitmek tehlikeli tabiki...ben yüksekovaya giderken konvoyla gitmiştim...her kontrol nıktasında bekliyordık işkence gibiydi...hakkari-yüksekova ayrımındaki güvenlik kontrolü en sıkı olanı çok hassas bir bölge orası...
2700 metre küsür Sanırım Güzeldere geçidi olması lazım ... Yüksekova'da gerçekten ciddi önlem var ...Normal olarak ...
Teşekkür ederim .... ;)
crayzboyone adlı üyeden alıntı
Harikasınız. Ben Bitlis/Adilcevaz'lıyım keşke benim de memleketime gitseydiniz orada gezilcek görülcek çok güzel tarihi eserler var
Amaç gezip görmek değildi zaten yol yapmak ve oranın insanlarıyla sohbet etmek. Adilcevaz bir daha ki sefere inş. ...
MEGAN66 adlı üyeden alıntı
Haklısın geride bıraktığın, muhabbet, sıcak insanlar ve boş çay bardakları için. Hakikaten doğu anlatılan doğu değil. Gidip görmek gerekli. Yapmış olduğun gezi benim hayallerimden biri. Umarım gerçek olur. Çektiğin her sıkıntıya değmiş bu gezi. Her karen ve anlatımın için, bizide oralarda gezdirdiğin için, bir Yozgat' lı olarak tşk ederim sana.
Yozgat'lı arkadaşım çok teşekkür ederim. İnsan mutlaka oraları görmeli. Duyduklarınıza değil gördüklerinize inanın ...
ozan_bursa adlı üyeden alıntı
kardeş
eline, emeğine, yüreğine, deklanşörüne sağlık
Sağolasın D60 çok kahrımı çekti vallahi
pampi adlı üyeden alıntı
Tekerine sağlık Giotine,
Bende hep merak etmişimdir o coğrafyayı.Umarım bir gün nasip olur.Sayende görmüş kadar olsakta merak ve gidip görme fikrim iki kat arttı.
Bu gönülde yurdumun her karışını gezmek ister de, eldeki alyans bacaktı platin alıkoyar adamı.
Geçmiş olsun. ALLAH birgün sana da nasip eder inş. oaraları ...
protdeaf adlı üyeden alıntı
Harika bir gezi olmuş.
Azminiz için tebrik, bizlerle paylaştığınız için teşekkür ederim.
Ben teşekkür ederim ilginiz için ...
skakfilozofu adlı üyeden alıntı
hocam şırnağa gelmişsin insan bir haber eder.karşılardık birde bizim çayımızı içerdin.
Valla çok haklısın ama hiçbirşey planlı gitmedi o yüzden de telefon numarası hiç almadım yanıma .. Bir daha ki sefere inş.
CBF150 adlı üyeden alıntı
Çok güzel bir gezi olmuş.
Paylaşım için teşekkürler.
Bende askerliğimi Batman'da yapmıştım.Askerlik anılarım aklıma geldi.
Ben teşekkür ederim ... ;)
---------- Mesaj ekleme zamanı: 16:10 PM ---------- İlk mesajı ekleme zamanı 16:09 PM ----------
Djhaylaz adlı üyeden alıntı
Çok güzel gezmişsin paylaşımın içinde teşekkürler
Sağol DJ ;)
Korumanı giy ! Tarzanlığın alemi yok !!
-
21 Temmuz 2009, 18:49
#17
Tebrik ederim, Resimlerin hepsi birbirinden güzel...Ayrıca biraz cesaret işi derim ben,cesaretiniz için ayrıca tebrikler ...
-
21 Temmuz 2009, 19:09
#18
Eline saglık.Sayende güney dogu anadolu sınır il ve ilçelerimizi gerek dogasıyla gerekse insanıyla kısmende olsa tanımış olduk. Şunuda belirtmeden yapamayacakgım. Batıya gezi düzenlesen dogudaki gibi sıcak kanlı ve misafirperver insanlar bulamazdın.
Paylaşım için çok tşk. Sayende bizde seninle beraber gezmiş ve yine sayende o sıcak kanlı insanlarla sohpet etmiş kadar olduk.
-
21 Temmuz 2009, 19:33
#19
Fotoğraflara bakınca bile gözümde büyüyor. Büyük azim ve cesaret göstermişsin. Umarım banada kısmet olur oraları gidip, görmek. Teşekürler paylaştığın için.
Reklamlar
-
21 Temmuz 2009, 19:33
#20
ferhat_se adlı üyeden alıntı
Tebrik ederim, Resimlerin hepsi birbirinden güzel...Ayrıca biraz cesaret işi derim ben,cesaretiniz için ayrıca tebrikler ...
Evet cesaret işi biraz da ama insanların kulaktan dolma edindikleri gibi değil oralar. Teşekkür ederim ...
ELINT adlı üyeden alıntı
Eline saglık.Sayende güney dogu anadolu sınır il ve ilçelerimizi gerek dogasıyla gerekse insanıyla kısmende olsa tanımış olduk. Şunuda belirtmeden yapamayacakgım. Batıya gezi düzenlesen dogudaki gibi sıcak kanlı ve misafirperver insanlar bulamazdın.
Paylaşım için çok tşk. Sayende bizde seninle beraber gezmiş ve yine sayende o sıcak kanlı insanlarla sohpet etmiş kadar olduk.
Rica ederim ne demek paylaştıkça keyfi daha da artıyor bu işin. Geçen sene YBR ile 2100 km lik bir EGE gezisi yapmıştım. İnan insan olarakta aralarında inanılmaz uçurumlar var. Evet doğu insanı çok daha fazla canayakın ve misafirperver.Ama Ege'de bu kadarını olmasa bile doğu insanının yansımasını az da olsa farkedebiliyorsunuz ...
Korumanı giy ! Tarzanlığın alemi yok !!
Konu içerisindeki kullanıcılar
Şu an bu konu içerisinde 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 misafir)
Bu Konudaki Etiketler