ybr ile 1700 km lik tatil (istanbul-tekirdağ-çanakkale-ayvalık-uşak-istanbul)
Reklamlar
-
09 Haziran 2009, 11:55
#1
okulun tatile girmesiyle tatil özlemi doruğa ulaşınca, öğrenci bütçemize uygun bir gezi planı yaptık ve istanbul'dan çıkıp tekirdağ çanakkale üzerinden ayvalığa varalım dedik. oradan da uşağa annemin yanına ugrayıp bu sefer marmara'nın dogusuna teğet yoldan istanbula dönmek üzere yolumuzu cizdik. çük kadar motorla iki kişi ve onların bagajlarıyla bu yol biter mi bitmez mi belirsiz çıktık yola. lakin resimlerde hep kendimizi çekmişiz narsist gibi. idare ediverin artık.
işte güzergah aşşağıda görünmekte (saatin tersi yönünde):
mecidiyeköyden sabahın 8'inde çıktık yola, kahvaltı için kabataş parkında bir mola verdik istanbul'dan cıkmadan. bakınız uykusunu alamamış ve pis bir adamım:
artçım merve kuşları pizza krakerle besliyor, kuşlar da besleniyor:
bagaj işine güzel bir çözüm buldum ve 28 litrelik cantamın ustune kamp matından bir kare kesip onun da ustune kaskın yanında verdikleri kask kılıfını kask filesiyle bagladım. ıvır zıvırlar şu an dışarda olduğu için boş gorunuyor ama bir 28 litre de o aldı oldu size neredeyse 40 litre bagaj hacmi. motorumu da temiz haliyle çekeyim, bir daha boyle yakalamak mümkün olmayacak:
bilimum çekmece göllerini geçmişiz ve tekirdağ yoluna çıkmışız. sıcakta ybr şişmiyor ben şişiyorum. buz gibi kola molası:
yarım saatte bir mola veriyoruz, dura dura gidiyoruz. gitmekten çok durdugumuzdan yol 12 saat sürüyor. köy pastanesinden mis gibi simit ve çay molası:
Tekirdağa varıldı. bir ali bey köftecisidir gidiyor agızdan agıza. turistikleşen yerler yalan olur deyip dalıyorum tekirdagın içlerine. burayı gözüm tutuyor. köfteleri bir yiyoruz ki midem de gözümle mütabık. iki kişi iki prosiyon köfte birde ortaya pilaki söyülyoruz. aslında söylemeye gerek yok, adamlar daha siz yerinize oturur oturmaz koftenin yanında birşey alır mısınız diye soruyor. alırız lan apti deyip beklemeye geçiyoruz. 6 şar köfte zart diye geliyor. yiyip bitiriyoruz ama apti elinde 6 şar köfteyle daha gelipyor ve tabaklara boca ediyor köfteleri. ben "abartma apti paramız az" diyen gozlerle bakarken hepsinin bir porsiyona dahil olduğunu duyunca aptinin sürpriziyle iştahımız daha da açılıyor. yediklerimize komik bir hesap geliyor. süpersin apti.
metehandro bir daha tekirdaga gidince ali'nin elinde müzmahal olmasın diye açık adresi veriyorum:
meşhur köfteci apti özcan. kolordu cad. belediye iş merkezi karşısı.
köfte bu:
köftenin muridi olmuş:
yemiş yemiş de geriniyor:
bu da köftelerle şişmiş rulman göbeği:
göbeğin sahibi, yemiş yemiş sırıtıyor:
sigara içiliyor aptinin gözünü sevdigim lokantasında:
tekirdağdan çıktık şarköye, susadık durduk çeşmeye:
çanakkale - ecebat feribotuna az kala bir baraj gölü. bir buraya girince renault broadway'li iki lise talebesi can havliyle kaçtılar. ne nane yiyorlarsa artık
feribota binilmiş çay keyfi yapılıyor:
ayvalıga varana kadar başka resim çekmemişiz. bir ara yagmur falan yagar gibi oldu, eyvah derken bir baktım ki böcek yagıyormuş.
avyalık'ta şeytan sofrasından kareler. şeytan sofrası ismi bu ayak izinden neden konmuş. şeytan gezinirken buraya basmış falan feşmekan. insanlar da para atıyorlar akşam tesis sahipleri toplasın diye. biri para bulamayıp pipet atmış:
burası ayvalık - cunda adasının olmazsa olması taşkahve. hem tursitik hem de halktırık bir yer olan taş kahve, türk kahvesiyle ve yazın serin, kışın sıcak oluşuyla ünlü. içinde kırlangıç yuvaları oldugundan surekli kuş sesleriyle ve uçuşan kırlangıçlarla dolu. dışarıda genelde turistler oturuyor, içerde ise yöre halkı. çay 50 kuruş. oradan fiyatlandırmayı düşünün. ilk resimde hemen taş kahve'nin önünde satılan, asla bir kabının yetmedigi lokmaları da görüp agzınız sulanabilir.
kuşlar sıçıyor da haliyle. bu duvarda degil kafanızda da olabilirdi:
yediğin içtiğin senin olsun, gördüğünü anlat derler; lakin ben yenenleri de fotografladım ki onları da tanıtayım, izlenimlerimi paylaşayım.
bu çok adını daha once çokça duydugum ama ilk defa görüp/tatma şerefine eriştigim kabak çiçeği dolmadı. kabagın çiçeğinden yapılıyor adı ustunde. normal dolmadan çok da acayip birşey degil, ama güzel. tavsiye ediyorum.
bu da fava, ayvalıkta çok seviliyor. bakladan yapılan ezmemsi birşey. ben sevmedim ama merve sevdi. demek sebzeperestlerin hoşuna gidecek birşey deyip geçiyorum:
bu heryerde bulunan bildiginiz karides güveç:
bunlar da ıstakoz ve kalamar: ben marsık gibi yanmışım, lakin merve nasıl oluyorsa bembeyaz.
haydin şerefe:
ayvalıkta denize genelde sarımsaklıda girilir. ama biz oradan sıkıldıgımızdan biraz kalabalıktan uzak yerlerini gezelim dedik. bir ara sıcakta sıkıntı geldi ve o yollarda ancak 7km/s ile gidebildigimizden kaskları cıkardık.
kaldıgımız pansiyon, Takhiyarhis'den bir kaç kare. burası eski bir rumevi ve harabe durumdaki aynı adlı klisenin karşısında. bu bahsettigim klise türkiye - yunanistan arasındaki bir inatlaşmadan ötürü onarılmıyor diye söyleniyor etrafta. pansiyon ekseriyetle türistler tarafından tercih ediliyor ve kahvaltı dahil gunluk fiyatı 40 tl. bizim sınırlı bütçeye oldukça uygun gelen pansiyon, resimlerde de görüldügü üzere muhteşem bir atmosfere ve bir çok terasa sahip. kahvaltısevmez bana bile muthiş lor peynirli ve zeytinyaglı kahvaltısıyla, kahvaltı yapmayı sevdirdi. yeri ayvalık çarşısının hemen ustunde. gitmek isteyenler rezervasyon için internet sitesini google da aratabilirler.
pansiyonun muhteşem teraslarından kareler:
ayvalıgın meşhur meyvesi avare rulmanı, ve onun yetiştigi ağaç:
ayvalıkta çıkacagımız gün bir sofra daha kuralım dedik:
menude tekir var. tekir balığı eti şahane bir dip balıgı. balıkperestlerin taptıgı lezzet:
yemegin ustune bir taşkahve kahvesi patlatalım dedik. o sıra kahvenin televizyonunda da paris hiltonlu var mısın yok musun? yarışması var. dedeler paris hiltona kitlenmiş:
gece taşkahvesi:
pansiyondan ayrılmadan ybr'yi de takhiyarhisin sokagında bir fotograflayayım:
bu buraların meşhur tatlısı höşmerim. üretici yanlış yazmış. höşmelim ne lan? höşmerim o. peynir tatlısı.
ayvalıktan ayrılacak olmanın hüznü çökmüş. hazin gelmiş:
2 adet turist:
son avyalık manzaraları: (ilk fotograftaki meşhur saatli camii)
ayvalıktan yola çıkıldı, benzin almaya durdugumda bir baktım 6 cm'lik bir arı janta çarpıp yapışmış. 50 km'dir dönüp duruyor:
uşağa kadar başka fotograf yok. uşakta göğem baraj gölüne gidelim dedik annem, ben, kardeşim ve merveyle. yanımıza balığımızı mangalamızı da aldık:
bu kardeşim:
bir haftada göbek iyice yol aldı:
yine kardeşim:
maalesef uşaktan istanbula dönüşe dair herhangi bir fotograf yok. zaten çok kuru bir yol oldugundan çekecek pek birşey de yoktu.
gelelim sonsöze: ayvalık mükemmel bir motosikle gezisinin bir parçası olabilir. henuz çok fazla turistikleşmemiş, nispeten bakir bu şehir güney tatil beldeleri gibi aşırı sıcakları da yaşatmıyor size. suyu da her daim serindir mesela.
gezi boyunca iki koca popoyu ve onların bagajlarını aslanlar gibi taşıyan ybr, boyundan büyük işleri de başarabilecegini göstermiş oldu. biz ise mükemmel bir tatil yaptık. gezi suresince 1700 km'den fazla yol yaptık. yol boyunca tam hesaplayamadım ama 4 veya 5 depo benzin harcadık ki deposu 30 dan 150 tl anca yapar. aklıma gelen noktaları sonradan ekleyecegim. şimdilik bu kadar.
Reklamlar
-
09 Haziran 2009, 12:08
#2
valla, güzel anlatmışsınız. yaşamış gibi oldum bi an...
-
09 Haziran 2009, 12:11
#3
gerçekten süper bir gezi tekerine sağlık.
ZAKOKKK//ZAMANI DURDURABİLİRSİNİZ AMA BENİ ASLA
-
09 Haziran 2009, 12:12
#4
Gaziantep İl Temsilcisi
Öncelikle tebrik ederim sizi 125 cc motor ile 1700 km yol motor degil siz motorun kahrını iyi çekmişsınız resimler anlatım çok güzel güzergah mükembel balıkları sorma zaten ne diyeyim tek kelımeyle cok güzel bir tatıl olmuş...
HAyat bisikLET GİBidİR PEDal ceVİRmeSSEn düşERSİn....
O BİR SUZUKİ ( YAKIŞIKLI )
-
09 Haziran 2009, 12:13
#5
harika vallaa süper oldugu kesın
-
09 Haziran 2009, 12:19
#6
Böyle motorla da böyle gezilir... 50 km.de bir durduk demişsin. Çok doğru yapmışsınız. Hem motoru zorlamadan, hem kendinizi zorlamadan... Küçük motorları uzun yolda şişirip şişirip patlatıyorlar, sonra o motorla uzun yola gidilmezmiş de bilmem ne... Güzel gezi yapmışsınız, daha iyilerini de yaparsınız inşallah. Paylaşım için teşekkürler, gezmiş kadar olduk.
"in the land of the blind, one eyed is the king..."
-
09 Haziran 2009, 12:21
#7
HTBAYDAR adlı üyeden alıntı
Böyle motorla da böyle gezilir... 50 km.de bir durduk demişsin. Çok doğru yapmışsınız. Hem motoru zorlamadan, hem kendinizi zorlamadan... Küçük motorları uzun yolda şişirip şişirip patlatıyorlar, sonra o motorla uzun yola gidilmezmiş de bilmem ne... Güzel gezi yapmışsınız, daha iyilerini de yaparsınız inşallah. Paylaşım için teşekkürler, gezmiş kadar olduk.
teşekkür ediyorum. ya yeri geldiginde 150 km de durmadıgımız oldu. ama hiç durmadan gitseydik de şişecek gibi degildi motor. öyle bir sorunu yok ybr'nin.
hava 30 derece civarıydı biz o agırlıklarla inanılmaz rampalarla dolu dag yollarında tırmanırken. perfromansı bile düşmedi.
-
09 Haziran 2009, 12:23
#8
slm
Slm gerçeten çektıgın fotolarla gezıne ayrı bır tat katmıssın, Okeyde adam tas çalarken ıyı yakalamıssın.
Yeyıp ıçmekten göbeği salmıssın, yol 12 saat surdu, yamaha olsun 5 kurus fazla olsun, kaç model_?
-
09 Haziran 2009, 12:28
#9
-
09 Haziran 2009, 12:28
#10
ibrahim_zx adlı üyeden alıntı
Slm gerçeten çektıgın fotolarla gezıne ayrı bır tat katmıssın, Okeyde adam tas çalarken ıyı yakalamıssın.
Yeyıp ıçmekten göbeği salmıssın, yol 12 saat surdu, yamaha olsun 5 kurus fazla olsun, kaç model_?
sagol yorumların için. gezi başlıkları yorumlarla tatlanıyor. 2008 temmuz model.
-
09 Haziran 2009, 12:30
#11
Cok güzel ; Cok beğendim.. Tebrikler...
Ya KASK TaK ; Ya ÖL
-
09 Haziran 2009, 12:43
#12
Güzel gezi, paylaşım için teşekkürler. Keşke daha fazla yol fotoğrafı olsaydı.
-
09 Haziran 2009, 12:52
#13
Tebrik ederim hocam çok başarılı gezi olmuş,resimler manzaralar süper,tekerinize sağlık
-
09 Haziran 2009, 12:52
#14
kardeş güzel bir gezi olmuş
Allah tekerini düz bastırsın
ybr topcase üzerine mat fikri hoşuma gitti
şu arabalarda torpidoalrda kullanılan kaydırmayan ince zımbırtılardan kullanmayı düşünüyordum ama şimdi üstüne mat koyup ondan sonra kask kılıfı ile yükleyeceğim
Kelimelerin anlattığı kadarım..
Ne anlatırsam anlatayım anladığın kadarım...
-
09 Haziran 2009, 12:52
#15
-
09 Haziran 2009, 12:57
#16
-
09 Haziran 2009, 13:01
#17
harika gerçektende
eğer birgün yanıma birini bulurda , durumlarda uygun olursa bu yaz mutlaka gezmek istiyorum
Motora bindiğim için farklı değilim! farklı olduğum için biniyorum...
-
09 Haziran 2009, 13:02
#18
cok guzel gezı yapmıssın tebrık ederım, Allah herkese sevdigiyle ve motoruyla böyle guzel geziler vede günler nasip etsin...yanında bir motor daha olsaymış sana eslik eden belki dahada zevkli olurdu..
Instagram: gezgin_endurocu
https://www.facebook.com/gezginendurocu?pnref=story
https://www.youtube.com/c/GezginEndurocu52?gvnc=1
-
09 Haziran 2009, 13:17
#19
scuderia06 adlı üyeden alıntı
cok guzel gezı yapmıssın tebrık ederım, Allah herkese sevdigiyle ve motoruyla böyle guzel geziler vede günler nasip etsin...yanında bir motor daha olsaymış sana eslik eden belki dahada zevkli olurdu..
teşekkür ediyorum. iki motorlu gezilerde motorlar arası senkronu sağlamak zor oluyor. aynı cc de iki alet bile olsa birisi yavaş gidiyor, birisi basıyor derken zorlaşıyor iş.
-
09 Haziran 2009, 13:18
#20
çok güzel bi gezi olmuş gerçekten hocam allah daha nicelerini kazasız belasız nasip etsin
Reklamlar
Konu içerisindeki kullanıcılar
Şu an bu konu içerisinde 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 misafir)
Bu Konudaki Etiketler