Sonuna Kadar Tek Seferde Okudum.Tümünü Okumam 1 saatimi aldı ama hiç sıkılmadım.Darısı Bizim Başımıza İnşallah.
Sonuna Kadar Tek Seferde Okudum.Tümünü Okumam 1 saatimi aldı ama hiç sıkılmadım.Darısı Bizim Başımıza İnşallah.
Yarın Olmayacak Gibi Kullanırsan Yarın Olmaz...
Tebrikler! Fotoğraflar çok güzel, dil çok akıcı... Çoğumuzun hayali olan şeyleri yapmışsın. Devamını bekliyoruz...
Ağır metal insanı...
"Tekilay",hocam tek kelimeyle, muhteşem!. En yakın zamanda devamını bekliyoruz.Bu güne kadar neden bakmadınız dersen,bilmiyorum.Fakat tek oturumda bitirdim maceralarını.Belki bende bi kısmını yaparım.
Tek koruyucumuz var,O'da bizi çok sevdiği için birer birer yanına alıyor.
Oğuz
tebrik ederim,çoğumuzun yapmak isteyipte yapamadıklarını yapmışsın,büyüksün kardeşşşş
AGLARSA ANAM AGLAR GERISI PLAYBACK YAPAR,,,
TEKİLAY Sen gez,Fotoğrafla,anlat biz de sana sponsorluk yapalım :-) Bizim gidip gezmeye vaktimiz yok.Teşekkürler
Gültekin, haklısın vallahi ama bu sefer bu iş bugün bitecek!
Grayline, emrello, DARKDIAMOND, serkanzat, kakakedi ilginiz ve güzel düşünceleriniz için çok teşekkür ederim. Umarım her birinizin içinden geçen hayaller birer birer gerçek olur..
---------- Mesaj ekleme zamanı: 17:03 PM ---------- İlk mesajı ekleme zamanı 17:02 PM ----------
Başlııyyoooooooooooooooooooooooooooooooorrrrrrrr.. ..
Bu gezi yılan hikayesini de geçti, artık bende bitiremediğim için kendime kızıp duruyordum, bu sefer tam gaz İstanbul'a kadar yazacağım...
8. Gün; 4 Temmuz 2007
Bugün 235 km yapacağız..
Antalya/Serik'te bir benzin istasyonunda sadece uyku tulumuyla gecelemiştik. Erkenden bir çırpıda hazırlanıp yola koyuluyorum.. Aspendos, görmeyi istediğim yerlerden biriydi ama plansız bir tur olduğu için bahtıma ne çıkarsa o an orada karar vererek yol aldığımdan şanslıyım, yolumun üzerinde ve kısa bir mesafede..
Etrafında tavşanların dolaştığı Aspendos buram buram tarih kokuyor, o zamanlar öğrenciye ücretsiz geçişlere devam tabii, şimdiki gibi MüzeKart yok! Atam benim, aynen dediğin gibi temsiller veriliyor.. Ahtım olsun, bir gün burada bir temsil izleyeceğim!
Zeytintaşı Mağarası, Köprülü Kanyon ve Selge'ye bir daha ki sefere görecek malzeme kalsın diyerek gitmiyorum. Daha sonra Köprülü Kanyon ve Selge'yi 2008'de Hanniballar grubu ile beraber gezme şansımız oluyor. Doğru yerleri sonraya bırakmışım Alanya'ya doğru devam ederken Manavgat'ta Fenni Muayenenin bittiği aklıma geliyor ve şansımı denemek üzere Trafik Şube'ye gidip bilgi alıyorum ama sonuç olumsuz, belirli günler muayene yapıldığından yaptıramıyorum..
Manavgat şelalesine doğru yola devam ve herkesin aynı açıdan çektiği bir fotoğraf.. Ben farklı bir açı ararken zıp zıp sağa solu dolanıyorum... Bebekler çok tatlılar... Fotoğraf makinasının pilleri bitiyor, şarj için gözümü direklerde ki prizlere dikiyorum.. Herşey tamam artık yola düşebiliriz.. Bu arada sıcaklık güneşte elli derecelere varıyor... 2007 yazı enbunaltıcı sıcakları yaşadığımız bir yol olduğunu hatırlatırım..
Hafıza kartı dolmuş, Manavgat'tan çıkmadan internet salonu bulup fotoğrafları cd'ye aktarıyorum..
İncekum sahilini izlerken az kalsın kasktan oluyordum. Yerinde durmuyor zıpır, kızları görünce benden önce sahile dalmak istedi herhalde Düşseydi aşağı inmek bir yana dursun, o uzun çalıların arasından nasıl çıkartırdım kaskı bilemiyorum..
Kendi işlerinin patronları, emekçi, işçi abimiz motoruyla gelmiş ortalığı süpürüyor. Biraz sohbet ediyoruz, motoruyla geldiği için benzin parasını karşılayıp karşılamadıklarını soruyorum, tabii ki karşılamıyorlar. Bu çözümü kendisi bulmuş..
Damlataş Mağarası, astım hastalarının uğrak yeri... İçeriye giriş ücretli, sahibi belediye olduğu için öğrenci falan fark etmiyor. Kültür Bakanlığına ait olsaydı ücretsiz girebilecektik. Mağaranın önü plaj...
Yaşasııınnn, alanya Kalesini para vermeden gezebileceğim... Burası benim içim ayrı bir önem arz etmekte. Çocukluğumdan beri İskenderun ve İstanbul'dan başka memleket görmemişken, 90'lı yıllarda ablam tek başına tatil hayallerine daldı. Tabii evde bir kıyamet koptu ancak araya ben girince tatlıya bağlandı. Küçük kardeş ablasıyla Alanya'ya ilk tatiline gidiyordu yani ben Peki ya masraflar? Ablam sağolsun ama onunda parası kıt kanaat anca kendine yeter bir durumda. Otelde sabah,akşam yemeği açık büfe tabii biz sabah kahvaltısından bir kaç poça, börek, çöreği peçeteye sarıp öğle yemeği yapıyoruz. Velhasılkelam biz Alanya Kalesine yürüyerek çıktııııık. Giriş ücretli, tamam kaç para? 10 veya 15 YTL gibi bir paraydı yanlış hatırlamıyorsam, dudağımız uçukladı tabii... Kale içini göremeden geri dönmüştük, o zaman çok fena sinirlenmiştim. Hırs yaptım ve işte yıllar sonra ücretsiz olarak kaleye girip gezeceğim. Keyfime diyecek yok yani...
Kale gezildi, aşağıya iniyorum ve karnım aç... Bu gezinin en temel öğünü neydi? Gözleme! Yol üzerinde bulunca motordan inmeden siparişi veriyor çardağa kuruluyorum. Gözleme ve Ayran enfesti...
Güneye özgü, çoğu kimsenin bilmediği, tadı enfes olan Dikenli İncir'i.. Köyde uzun bir kamışın ucuna çivi çakıp, onunla bu incirleri toplar, dikenler elimize bata bata soyar yerdik.. Tabii bunlar daha olmamış.. Sonrasında yoldayız.. Artık istikamet Gazipaşa üzerinden Bozyazı...
Benzini hep sona yakın doldurduğumdan depo dibe vurmadan benzini önemsemiyorum.. Bir müddet sonra, gidiş-geliş olan dar olan yolda gri renkli bir Ford Focus marka aracın, ona sağa bana sola virajda açıktan alıp bütün şeridimi kapatarak gelmesiyle gözlerim yuvalarından fırlıyor. Korna, selektör nafile beni uçuruma düşürmeye ant içmişcesine geliyor. Abartısız virajı sağ çizgiden uçurumun kenarından dönerek canımı kurtarıyorum. Biraz ilerde durup dinleniyor, hatta uyuyorum...
Eyvaaahh! Bir sorunum daha var, Bozyazı-Gazipaşa arası 65 km civarı ve hiç benzin istasyonu yok(muş). Benzin ise bitmek üzere.. Kara bulutlar üzerimde dolaşıyor ve ben bunları şu gördüğünüz muz satan yerde "-Benzin İstasyonu kaç km ileride?" sorusuyla öğreniyor, irkiliyorum. Bunun üstüne kilosu 0,75 kuruş olan muzlar iyi gider. Bundan sonrasını yokuş aşağı noktalarda kontak kapatarak gidiyorum, hava kararıyor ve bugüne kadar 200 km'ye gelmeden doldurduğum benzin deposu 200 km'de, ha bitti ha bitecek.. Kaç kilometre var? Altta ki tabelaya bakın kabus gibi...
Mutluu soooooooon. Benim minik bir depo ile 232 kilometre rekorunu kırdı ve beni benzin istasyonuna ulaştırdı.
Anamur'a giriş yaptım, burada sağlık grup başkanlığı yapan çok sevdiğim bir doktor amcam var. Aslında amca olacak yaşta değil ama o bana bilgisayar konusunda ona yardımcı olduğumdan "PC Dede" dediği için bende ona "Doktor Amca" diyorum.. Ayrıca şair Abdurrahim Karakoç'un da yiğenidir. Sağolsun beni evinde misafir etti, kendisi ve öğretmen eşi Ayşe abla ile beraber akşam sohbetimizi yaptık.
Yarın Taşucuna kadar yol alacağız...
Hatta fiyatlar uygunsa Kıbrıs'a bile geçebiliriz?
Öğrenmenin En Güzel Yanı ; Bilgileri Paylaşmaktır !..
[b]Motor; Ayağını yerden kesen en iyi arkadaştır!..[/b]
TekiL`ay` ~\ Ümit KAPLAN \ [b] O Rh(+)[/b]
45 Dk'm gezi resimlerine ayırdım 2 yıl önceki gezi motoruna acıdım tabi croos var onlarda dag tas dinlemiyolar...Süper Bi Gezi Olmus
(K)aza (A)nında (S)eni (K)orur
9. Gün; 5 Temmuz 2007
Bugün 115 km yapacağız..
Ayşe abla ve Doktor amcamın misafir perverliklerinden dolayı kendilerine bir kez daha buradan teşekkür ediyorum. Kedilerinin minik minnoşları doğmuştu ben gittiğimde, çok tatlılardı. Doktor amcamı da sonunda motora bindirip bir pozunu fotoğrafladım ve artık yollardayım...
Bir kaç yüz metre geri giderek gece es geçtiğim Mamure Kalesini görmeye gidiyorum. Kale iyi durumda, içerisinde Selçuklular zamanında yapılan ve halen açık olan bir Camii var. Ayrıca Mamure Kalesi, Jandarma'nın iki kişilik nöbet noktası, biri kısa dönem diğeri uzun dönem asker ve sohbet koyulaştıkça silahlara değil ama çay bardaklarına doldur/boşalt yaptık durduk... Burası yeşilçam sinemasında da kullanılmış bir sahne, Cüneyt Arkın'ın filmlerine de ev sahipliği yapmış.. Kaleye çok yakın küçük adacıkta ise Tatlı Su kaynağı varmış ve martıların orayı mesken tutmalarının birinci nedeni buymuş..
İkinci nedeni ise yine bir efsane; Kale komutanının kızı bir gence aşık olmuş ve martılar aracılığıyla mektuplaşıyorlarmış. Evlilik isteklerine komutan karşı çıkıyormuş ama sonunda yelkenleri suya indirmiş ve kabul etmiş. Ancak bu sevinçli haberi yazan kızın mektubunu taşıyan martılar ada yakınlarında mektubu suya düşürmüşler. İşte efsaneye göre kısmı da burası. Martıların hala o adanın etrafında kayıp mektubu aradıkları rivayeti dilldeeeen dile yayılır olmuş. Efsane işte
Aaa birde etrafında ki durgun su bir sürü su kaplumbağasına ev sahipliği yapıyor. Öyle çoklar ki neredeyse su yüzeyini kaplayacak derecede...
Telefon ile konuşmak için duduğum esnada Pullu-1 Mesire Yerini işleten çiftde sandalyelerini kapının önüne atmışlar oturuyorlardı. Telefonum bitince çaya davet ettiler, nazik davetlerini nazikçe geri çevirsem de fotoğraf makinamdan kaçamadılar.. Borşürünüz varsa verin, fotoğrafını da çekeyim dedim ve çektim..
Birazda fotoğraf çalışması yapayım dedim... Bulutlar yandan yandan geliyorlar...
Bu da Mersin usulü motor modifiyesi Amcamlar biraları almışlar kafalara cila atıyorlar. Muhabbetlerine diyecek yok! :D
Soğuksu dedikleri sahildeyim ve gençler sıcaklardan o soğuk suya nasıl balıklama, çivileme, tepeleme atlıyorlar inanamazsınız. İkinci resim ise soğuk suyun geldiği dere ve etrafı yemyeşil harikaydı...
Biri yaklaşıyor yanıma, masalarına davet ediyor. O da bir motosikletli ve MoTosiklet.net üyesiymiş. Bağışlasın yıllar geçti adını hatırlayamıyorum ama tanıyan varsa hatırlatsın.. Nazik davetlerini kabul ediyor ve sohbetlerine dahil oluyorum, sohbetin yanına soğuk bir şeyler içtikten sonra müsade istiyor yoluma devam ediyorum.
"Bulunuyordu, bulunmalıydı, olasılıkla" Gördüğüm en fena tarihi bilgi tabelası.. Herne kadar "İçel Sanat Kulübü" tabelayı yaptırmış olsada sanırım pek değer, önem verilmemiş.. Toprağın altında kimbilir neler kaldı..
Taşucuna doğru yol alırken, fazlaca kamyon trafiği var ve sollayana kadar göbeğim çatlıyor.. Bazen de kasmıyor arkasına takılıp etrafı izleyerek gidiyorum...
Yılan gibi süzülen virajlı yollar, ortalama hızım herhalde 30 km/h bile değildir. Malum gezerek gidiyoruz sonuçta saat mefhumunu kaybetmiş durumdayım, nerde akşam orada sabah lakin yinede bir haritaya bakalım akşamı nerede edebileceğimize dair.. En uygun Taşucu olduğundan hedefi orası belirledim, nerede kalacağım ise meçhul.. Bir yerlere çadır kurarım diye düşünüyorum...
Boğsak civarlarında bir kahve molası, tatil mekanı ve ortam akşam vakti cıvıl cıvıl olunca durup bir kahve içmek istedi canım.. Boğsak Motel yazan yer ise ayrıca bir Çadır Kamping ama hooop öyle elinizi kollunuzu sallayarak girebileceğinizi sanmayın. Çünkü orası bir aile yeri, çekirdek aile olun öyle gelin dediler ve içeri almadılar. Bende içimden çekirdekten başladım saydırmaya... Neyse hedef Taşucu az kaldı zaten...
veee Taşucuna bir kaç kilometre kala ufak bir lokantamsı(nasıl oluyorsa?) bir mekan.. Mersinli işletmeci ile biraz sohbet ediyoruz, burayı eşi ile birlikte işletiyorlar. Çadır kurabilecek yer soruyorum "gerek yok sana şuraya bi yatak yaparız" diyorlar. Allah razı olsun üstüne birde yemeklerini paylaşıyorlar, menüde makarna var ve misss gibi.. Geceyi deniz kıyısında ki ahşap şezlongta hayallere dalarak geçiriyor ve öyle uykuya dalıyorum...
yarın, evet yarın...
Macera ilk hedefine varacak; İskenderun'a !
Öğrenmenin En Güzel Yanı ; Bilgileri Paylaşmaktır !..
[b]Motor; Ayağını yerden kesen en iyi arkadaştır!..[/b]
TekiL`ay` ~\ Ümit KAPLAN \ [b] O Rh(+)[/b]
Kardeşim şu izmir çukurunda bi sen bir ben çelebi misali geziyoruz. izmirde görüşüyoruz da yemeğin çayın (hoş son çaylarda ben yoktum) dibine vuruyoruz da, neden hiç beraber yol yapamadık yaw. tadından yenmez vallla.
bu arada ne zaman başlayacağız arazilere en kötü bir çinli kros alacam sizin yüzünüzden
Dün akşam ki toplantı da bayramdan sonra ki hafta Ödemiş/Bozdağ yada Kiraz taraflarında bir kamp söylemi geçti... Hani seninde bu vesile ile haberin olsun.. Zaten bize takılanın ayarı kaçıp motorunu satıp enduro'ya bulaşma durumu klişe oldu Sen bu enduro ruhu ile geç bile kaldın Enduro almakta! 5 senenin sonunda bana scooter'ı sattıramadılar ama yanına bir enduro aldırdılar, sıra sende!
Perşembe görüşelim...
Selamlar...
Öğrenmenin En Güzel Yanı ; Bilgileri Paylaşmaktır !..
[b]Motor; Ayağını yerden kesen en iyi arkadaştır!..[/b]
TekiL`ay` ~\ Ümit KAPLAN \ [b] O Rh(+)[/b]
Ne macera ama Helal olsun. MOtorununda performansı takdire şayan.
Sözün en güzeli, söyleyenin doğru olarak söylediği, dinleyenin de yararlandığı sözdür.
mükemmel!!! keşke bende bunu yapabilcek kadar kendime güvensem.
O scooter o toprakta zorlanmadımı
ne gezi olmuş yahu! darısı bizlerin başına Utanmadan yazıyorum çok kıskandım.
Sözün en güzeli, söyleyenin doğru olarak söylediği, dinleyenin de yararlandığı sözdür.
ümit kardeş walla buraya kadar olan raporunu 2 defa okudum hiç atlamadan.gerçekten bir sonraki resimleri görebilmek için insanın için kıpır kıpı oluyor.kimsenin kolay kolay cesaret edemediği bir yolculuk olmuş ve herkesin imrenek baktığı adamsın diye düşünüyorum,ben dahil..tebrik etmemek ve iyi dileklerde bulunmamak gerçekten elde değil.antalyalı ve motor sahibi olmama rağmen senin kadar dolaşma fırsatım olmadı memleketimi.seni yürekten kutluyorum arkadaşım ve ilerde tanışmak isterim.izmirde görev yapıyorum.sen de yeni taşınmışsın galiba izmire..?
SÖZ KONUSU VATAN İSE GERİSİ TEFERRUATTIR!!!
hocam yaklaşık 1 saattir usanmadan okuyorum raporunu..mükemmel..özellikle hiç usanmadan yorumlarla birlikte sunmanı çok tebrik ediyorum..birçok kişi fotoğrafları ekleyip geçerdi..birde benim bir gezi planım var..yardımcı olup okursan sevinirim.. http://www.motosiklet.net/forum/moto...0-2560-km.html
Teşekkür ederim arkadaşlar..
@YÖRÜK, samimi dileklerin için teşekkür ederim. Elbette Antalya'yı benden daha iyi biliyorsundur ;) İzmir'den ne yazık ki 6 ay önce Hatay/İskenderun'a taşındım, bir kaç hafta önce İzmir'de idim... Bir yerlerde mutlaka karşılaşır, tanışırız... Sevgiyle kal.
Sağol @Sezgin, gezi planınızı okudum bir çok arkadaş, kendi deneyimleri ve ön görüleriyle yorumlar yazmış zaten +/- söyleyecek çok fazla şey bulamadım. Ancak arabayla çıkılan kız arkadaşlı gezinin bile keyifli olduğu kadar eziyetleri de vardır. Hele motosiklet ile ilk defa olunca şunu söyleyebilirim. Arkadaşlarınızın ve sizin karşılacağınız sorunlara karşı bakış açınız bu gezinin keyifli yada kabus olacağını belirleyecek en büyük etkendir. Selamlar..
Bir bölüm daha yazmıştım buraya eklemeyi unutmuşum onuda birazdan eklerim..
Öğrenmenin En Güzel Yanı ; Bilgileri Paylaşmaktır !..
[b]Motor; Ayağını yerden kesen en iyi arkadaştır!..[/b]
TekiL`ay` ~\ Ümit KAPLAN \ [b] O Rh(+)[/b]
Şu an bu konu içerisinde 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 misafir)