*** Büyük Türkiye Turu bitti ve geriye kalan Anilar ****
Reklamlar
-
************************************************** **********
Evet Arkadaslar, 6000 km lik Türkiye Turumuz sona erdi ve ben söz verdigim gibi cekmis oldugum Fotograf ve
anilarimi burada sizinle paylasmak istiyorum. Merak edenlere, hani su palyoco kilikli olan tip varya iste o
benim ;-))
Genelde cekimleri Video Kameralariyla yaptigimdan dolayi Fotograflari Cep telefonu ile cekmek zorunda kaldim
(yer problemi) + Haya (Yol Arkadasim) in cekmis oldugu Fotolarda var. Eminim oda cektigi Fotolari koyarsa
Topic zenginlesir.
Stuttgart-Villach
+++++++++++++++++
Bir Pazar Aksami Almanyadan iki Motorsikler (BMW R1200GS) tam yüklü bir sekilde Avusturyaya (Villach) yola
ciktik. Asiri yük nedeni ile her motor en az 300 Kg geliyordu. Aksam ve bütün gece (bol bol mola verdik
Hayatinin Akrabasini ziyaret ettik) ertesi günü sabah kücük bir Kasaba olan Villach a vardik (550 km). Yolda
bizim gibi TR ye gitmek icin yola cikmis baska bir Motorcu Arkadas ile tanistik (Bülent).
Villach-TR
++++++++++
Villahta gereken islemler halloldu ve Motorlarimizi Trene yükledik (Wagonlar arasindaki gecislere dikkat).
Önümüze 35 Saatlik bir yolculugumuz vardi ve Trende yemek Servisi yoktu :-( Bunu bildigimiz icin yanimizda
yiyeceklerimizide getirmistik, eksik olanlari Hayati Organize etti.
Kompartimimiz 6 kisilikti ve bunun 3 ü Motorcu geri kalan Arkadaslar Hollanda ve Almanyadan gelen
Gurbetcilerdi. Bir Kayseili Arkadas vardi ve onun Hikayesi oldukca ilgincti, Adam Hollandadan Mercedesine
Biniyor ve Köln civarinda Sanzimanini dagitiyor, ceke ceke (Arkadasinin arabasi ile) Villacha kadar
geliyorlar! Niyetleri TR de araci tamir ettirmek. Iste ben buna Vatan sevgisi derim, ölmek var dönmek yok :-)
Arabasinin 450 bin km yi devirdiginide eklemek lazim burda :-) Sanirim bu yolculuk esnasinda bir kac kisiyede
Motorculugu Asiladik :-)
Kompartimanimizin dar olmasina ragmen eglenceli bir yolculuk gecirdik ve 4-5 Saat (Bulgaristanda Cekici ile
ilgili Problem cikti) gecikme ile geldigimiz Edirnede hemen Yurda Giris islemlerine basladik (Pasaport,
Triptik, YesilKart).
Edirne-Istanbul
+++++++++++++++
Motorlarimizi büyük bir heyecanla indirdik, bayagida özlemisdik hani :-) Edirneden otoban üzerinden ver elini
Istanbul (yolda sadece bir yemek Molasi verdik) Hayati hanimini (Hanimi Istanbulda bulusmak üzere Ucakla
geldi) bayagi özlemis olacak 160-180 km/h den assagi düsmüyordu :-)
Yolda bir kac kedi, köpek, yilan ezip cesitli tehlikeler atlattiktan sonra günün ilk isiklarinda Istanbula
vardik :-)
Istanbul
++++++++
Burda sagolsunlar Hayatinin Akrabalarinda kaldik, Maltepeyi, Bagdat caddesini gezdik, cesitli MD li
Arkadaslarla tanistik. Istanbuldan Ilk hedefimiz olan Bergamadaki EMOK Festivaline, yeni tanistigim Wischne
yide yanimaza alarak ilk önce Feribotla Bandirmaya gectik, önce Büyük bir Motor Kafilesiyle beraber (onlarda
Emok Festivaline gidiyordu) daha sonra sadece 3 Motor cesitli Macera dolu süper manzarali yollardan gecerek
Bergama Kozak Yaylasina verdik. Bu arada üzücü bir olayda oldu, Insaat halindeki yolda bir Scooter düsmüs
kullananlar yaralanmisti (Fotografta Sapkali olan Wischne).
Kozak Yaylasi Oldukca serin ve Agaclarin bol oldugu bir yer. Ilk cadirlar kurulmus Motorcular yavas yavas
gelmeye baslamisti.
Bergama-Koza yaylasi
++++++++++++++++++++
Almanyadan Gemi ile gelen Savas (Fireblade) ve Yilmaz (Tam35) bizi hemen karsiladilar ve sagolsunlar
cadirlarimizi kurmaya yardimci oldular. Onlar Anconadan Cesmeye gelmisler bir kac gün dinlendiktens sonra
Kozak Yaylasina gecmislerdi. Savas tam bir Turist (Günes görmemis) idi ve daha ilk gününde Güneste fazla
kalarak Vücüdunun cesitli yerlerini yakmisti. Bunun yani sira yanlarinda Gemide tanistiklari iki Isvicreli
Gurbetci Motorcu arkadasida getirmislerdi.
Festival büyük bir hizla canlaniyordu, hemen yanimizda kurulan MD Cadirinda MD li sanal olarak tanidigimiz
kisilerle canli tanisma imkanimiz oldu. Hepsini cok sevdik umarim onlarda bizi sevmislerdir. Rabbite
icecekler icin Hakan_R1 e tschörtler icin cok tesekkürler. Bu arada Md li olmayan ama tanismak istdigimiz
insanlarlada tanisma serefine erdik, cok mutlu olduk.
Emok Festivali
++++++++++++++
Festival cok güzel gecti, cesitli yarislar (ben kaybettim :( ), bol ve uzun Muhabbetler esliginde felekten
bir kac gün caldik. Ilginc görüntülerde yok degildi: Rocker (genelde Harley kullanirlar) tipli kisileri bir
Enduro üzerinde görmek, yol motorlarinin cross yaparken kendilerini paralamalari, neredeyse tüm evini kamp
yerine getirenler...
Izmir
+++++
Ayrilik zor geldi, tanistigimiz kaynastigimiz insanlardan kopmak bizi hüzünlendirdi. Ama daha gidecek cok
yolumuz, görecek cok yerimiz vardi ve Izmire dogru Haya ile beraber yola koyulduk. Izmirde Kordon sefasi
yapmadan olmaz, Haya ile Kavun Aromali Nargilelerimizi sicak Cay ve Kave esliginde höpürtederken Bu arada
Izmirde olan Banu (Alizee), kiz Arkadaslari ve ayrica iki MD li kardesimizde bize katilmis muhabbetimiz Günes
batarken koyulasmisti. Izmir bir baska canim :-)) Bu arada Kordonda seref turu atarken Pasifik kardesimizlede
karsilastigimizi hatirlatmak gerek, burda tekrar kendisine davetiyesi icin tesekkür etmek istiyorum,
insaallah bir dahaki sefere.
Izmir-Ankara
++++++++++++
Izmirde 1-2 Gün kaldiktan sonra Ankaraya dogru yola ciktik. Usagi gectikten sonra yol kenarindaki bir
Seftaliciden Seftali alirken yagmur damlamaya basladi. Az ilerideki bir Benzinciye kendimizi zor attik, öyle
bir Yagmur yagdiki sanki gök bosaldi. Neyse sahibi eski bir Almanci olan kisiyle Muhabbet ederek Yagmurun
dinmesini bekledik. Bir süre sonra Yagmur dinmis ve biz yine Ankaraya dogru yolumuza devam ediyorduk bu arada
hava kararmis ve sogumustu.
Üzerimizde tam korumalarimiz oldugu halde üsümemek icin yagmurluklarimiz giymek zorunda kaldik. Ankaraya 150
km kala Geceyi Türkiye Soförler Federasyonuna ait bir Motelde gecirdik. Oda fiyatlari cok uygun ve son derece
temiz, bakimli bir yer tavsiye ederim. Sabah Kahvaltisinda Size Kupon veriyorlar asagidaki Restorantta
Kahvalti yapiyorsunuz, yalniz dikkat edin yanilmiyorsam sadece 5 Parca alabiliyorsunuz gerisi extra. Bu arada
sunuda belirtmek lazim, acik düz alanlarda (Polatli) müthis bir yan rüzgari esiyor, nerdeyse yere 75 derece
egimle gitmek zorunda kaliyorsunuz. Motorlar hafifse yandiniz.
Ankara
++++++
Ankaranin Trafigi müthis, ne Izmirde nede Istanbulda karsilasmadigimiz bir sorunla karsilastik. Diger Arac
sürücüleri Motorsikletlere nasil davranacaklarini galiba bilmiyorlar, sürekli SIkIstIrIyorlar. Buna bizim
sehre yabanci oldugumuzuda katarsaniz yasadiklarimizi düsünebilirsiniz. Acayip bir Stres, acelelik hüküm
sürüyor, Trafik lambalarinda beklerken lambalar sariya gecince Kornalar ötmeye basliyor. Cok sogukkanli
olmali ve Strese girmemeli. Gözümüzün önünde trafikte bekleyen bir Minibüs karsi yola gecti hemde aradaki
yüksek kaldirimlara aldirmadan !!!
Ankarada Akraba Ziyaretlerini tamamladiktan sonra Anitkabire gectik, ben
Ankara dogumlu oldugum halde Anitkabirin nerde oldugunu bilmem!! Onun icin muhakkak görmem lazim, ne yazikki
gec kalmisiz, aksam 5 te Ziyarete kapaniyormus. Imdadimiza Beniz yetisti kendisi Ankarali bir MD li. Cok
tatli bir Bayan, sagolsun gece onda kaldik, sanki 40 yildir tanisiyormusuz gibi bize Misafirperver davrandi,
ona buradan cok tesekkürler (Beniz Almanyaya bekleria). Fotoda Soldaki Bayan Hayatinin Esi, ortadaki zarif
Bayan Beniz.
Anitkabir
+++++++++
Ertesi günü Nihayet Anitkabire girebildik, tek kelimeyle muhtesem bir yer, muhakkak herkes gitmeli. Anitkabir
büyük bir Müze, zaten Atatürk ün Nasini göremiyorsunuz cünkü kapali anca canli Kamera görüntüleri var.
Ülkemiz, Insanimiz, gecmisimiz hakkinda bilgi sahibi olmak icin ideal bir yer. Anitkabirin Kantininede
deginmeden edemiyecegim, sivil kiyafetli Askerler isletiyor. Belki Türkiyenin en kaliteli en ucuz Kantini
muhakkak ugrayin ;-)
Ankara-Nevsehir
+++++++++++++++
Ankaradan ciktik Bir ara bir nehrin yanindan geciyorduk ben zaten sicaktan bunalmisim, birden aklima suya
dalmak geldi ana yoldan ciktim, vay senmisin yoldan cikan yerler cakil tasi, Micir dolu birak motorla o yolda
gitmeyi o yolda yürünmez bile ama cikmis bulundum ve dengemi kaybederek yeri öptüm, zaten daha öncede ayagim
kaydigi icin TR de bu tür tecrübelerim olmustu, Bundan ne ögreniyoruz -> Yol kenarlarinda durmak cok
tehlikeli cünkü her tarafta Micir denilen bir tür cakil var ve dengeyi saglamak cok zor oluyor. Suya girecek
bir yer bulamadan, Moralde sifir bir sekilde yolumuza devam ettik :-(
Nevsehire yaklastikca yol insaatlari cogaliyor, Doga degisiyor insan ben nerdeyim nereye geldim yahu gibi
kendi kendine sorular sormaya basliyor.
Avanos-Göreme-Nevsehir
++++++++++++++++++++++
Göreme ye yaklasirken yol sola Avanos, saga Nevsehir ikiye ayriliyor, biz Haritamiza bakip Avanos üzerinden
gitmek gibi yanlis bir karar variyoruz cünkü bir süre sonra yol tamamen bir insaata dönüyor (neden iki seriti
ayni ande bozarlar anlamadim) öyle sert bir Zeminde yok, hele önünüzde bir Kamyon gidiyorsa göz gözü
görmüyor. Bin bir cambazlikla 20 km lik insaati bitiriyoruz ve kendimizden gurur duyuyoruz, demekki biz biraz
motor kullanmayi biliyormusuz. Her tarafimiz toz icinde ne kendimizi nede Motorlarimiz tanimak mümkün degil.
Bir an önce bir yerlere gidip sicak ve tozdan kurumus girtlaklarimizi Islatmamiz lazim.
Devam edecek....
Reklamlar
-
İlk yorumu ben yapmak amacıyla tbrkler diyeyim
-
helal olsun hocam darısı basıma
-
süper
-
Ancak bu kadar olurmus, ama daha çok foto olsa ortamin keyfini daha çok alirdik
Yokuşta geçme beni, düzde ezerim seni !
-
Daha cok Fotograf asagidaki Linkte var ve zamanla dahada cogalacaktir:
http://motordelisi.com/modules.php?n...326&highlight=
[B]Yollar Bizim Gerisi Sizin olsun...[/B]
****************************
[B]FreeBikers-TR.de[/B]
-
Çok güzel bir gezi olmuşa benziyor. Devamını da bekliyoruz hocam. Sizi tebrik ederim. Gerçekten imrenilecek birşey yapmışsınız.
Kralını tanımam. Edirne Motorcycle Club!!!
-
Ancakanca; "Yolda bir kac kedi, köpek, yilan ezip cesitli tehlikeler atlattiktan sonra günün ilk isiklarinda Istanbula vardik :-) " demişsin.
benim çok korktuğum bir konudur, ve ne yapacağım konusunda tecrübesizim. bir kedi veya köpek önünüze çıkınca nasıl davranmak gerekiyor???
Çok güzel bir gezi olmuş, devamını dört gözel bekliyorum...
Biz ilhamlarimizi gokten ve gaipten degil dogrudan dogruya hayattan almis bulunuyoruz. K.Atatürk
-
-
27 Temmuz 2005, 19:40
#10
Bütün Okurlara Sevgiler, saygilar.
@danger0 Biz Hayvan falan ezmedik ) ama ezilmislerin üstünden gectigimiz oldu. Önüne herhangi bir Hayvan ciktiginda Direksiyonu sIkI tutarak üzerinden gecmekten baska caren yok. Yüksek hizda ani Direksiyon hareketleri genelde düsmekle sonuclanir.
Bölüm II
Göreme-Ürgüp
Avanosa yaklasirken Posterlerden tanidigimiz Ürgüp-Göreme Doga Manzaralari yavas yavas bizleri selamliyor. Avanos kücük bir Kasaba yol burda ikiye ayriliyor Sag taraf Göremeye direk Kayseriye gidiliyor. Tabi biz Göremeye dogru devam ediyoruz.
Burda cok tatli bir yol basliyor sanirim 5 km kadar uzunlukta adamlar Bisiklet icin dahi Serit cizmisler, Insanin inanasi gelmiyor bu degisiklige . Göreme Doga Müzesi Levhalarini takip ediyoruz, Allahim biz nereye gelmisiz! Hemen Hayatinin haniminin eline portatif Kamerayi tutusturuyorum, sagolsun Görüntüleri giderken yakaliyor. Acik
hava Müzesinin sonuna büyük kivrimli bir yokustan sonra ulasiyoruz, ve Ürgüpe dogru devam ediyoruz. Zaten Göreme ve Ürgüp yan yana, bu arada aksam olmus ve bizim kalacak bir yere ihtiyacimiz var. Emok Festivalinde verilen Haritada Ürgüpte kalinabilecek bir Otel tavsiye ediliyor ve biz ilk hedef olarak onu ariyoruz. Nitekim 3-5 sormadan sonra bir tepenin basinda aradigimiz Oteli buluyoruz, öyle disardan ahim sahim bir yer degil, Magaralari isleyerek lüks bir Otel haline getirmisler. Bizi hemen
karsiliyorlar, megerse baskalarini bekliyorlarmis biz sanmislar, Oda durumu soruyoruz Oteli isleten zarif ve Nazik Bayan ne yazikki sadece bir odalari kaldigini fiyatininda bize Özel 100 YTL (1 Gece) oldugu belirtiyor.
Caylarimizi iciyoruz tesekkür ettikten sonra kalacak daha uygun bir yer Bulmak icin tekrar atlarimiza biniyoruz.
Bir kac yere daha sorduktan sonra Göremenin icinde Kaya Kampingte kalmaya karar veriyoruz, zaten yorgunluktanda bitmisiz. Kaya Kamping Göremede yokusu ciktiktan sonra sol tarafta kaliyor, cok güzel bir yer hani nerdeyse 5 yildizli bir Kamping diyebilirim. Yüzme havuzuna kadar her sey mevcut, istersen yemek yap (mutfak mevcut) istersen yemek
siparis et ayagina kadar getirsinler. Fiyatida cok uygun, adam basi gecede 7 YTL (kisi, cadir, motor). Gece Bekcisi ile yaptigimiz söylesilerde eskiden buranin Turist kaynadigini simdiyse sinek avladiklarini ögreniyoruz, umarim benimde yöre Turizmine hazirlayacagim DVD ile bir katkim olur.
Ertesi gün dinlenmis bir sekilde cevremizi Kameralarida alarak yaya kesif etmeye cikiyoruz. Henüz 10-20 m gitmeden yolun sol tarafinda üzerinde Simetrik kilisesi adli kücük bir Levha gözümüze ilisiyor. Ilk hedefimizi belirliyoruz, 200-300 m lik bir patikadan sonra belirtilen yere variyoruz, daha ne olup bittigini anlayamadan adinin Recep
oldugunu ögrendigimiz konusmayi seven bir Sahis yolumuzu kesip bize giris Biletleri (2,5 YTL) satiyor. Elimize tutusturdugu Cep Lambalariyla Simetrik Kilisesine giriyoruz.
Büyük bir Avlu ve Avlunun duvarlarinda ve Tavaninda cizilmis resimler, duvarlardaki soluk kirmizi renkli resimler ayna ile yapilmis gibi birbirlerine benziyorlar demekki
Simetrik Adi da burdan geliyormus, Avlunin bir kösesinde yüksekligi 1,3m genisligi 70 cm bir Delik icerisi zifiri karanlik bir Koridor. Elimde Lamba iceriye giriyorum 10 m kadar zorla yürüyerek büyük ve ayni zamanda karanlik bir odaya erisiyorum. Hayatide zorlukla arkadan yetisiyor ama karisi korktugu icin disarida nöbet tutmayi yegliyor. Adamlar bundan yillar evvel neler yapmislar, sürekli saldiriya ugradilari icin bir Magara sistemi gelistirmisler, her girisin yanina koca yuvarlak kalin bir tas, kapi görevini görüyor. Iki kisi ugrasiyoruz ama Kayayi yerinden bile oynatamiyoruz Öfkeli Simetrik Kilisesi Maceramizi Recepin yaptigi tavsan kani caylarla noktaliyoruz ve dinlenmis olarak etrafi kesfe devam ediyoruz.
Bu tür Kayalara oyulmus bir cok Kiliseler, Yemekhaneler, Yatakhaneler, mezarlar vs. hayli bol, bazi Resimlerin bol oldugu yerlere girmek icin tekrar Bilet almak gerekiyor ama Türk vatandaslarina indirimli oldugu icin bütceyi zorlamiyor. Buralara geldiginizde en az bir gününüzü ayirip buralari gezip görmenizi tavsiye ederim. Etrafta bol miktarda Kayisi, Dut agaci var, meyvalar yerlere dökülüp cürüyorlar, gecerken tadlarina bakmayi unutmayin derim Gülümse Ha bu arada hayatimda ilk defa bir deveye bindim, gerci merdivenle deveye binmek biraz acayip oldu Gülümse ama hic yoktan iyidir.
Kaya Kamping cok güzeldi bu nedenle iki gece kaldim ondan sonra Seytan beni dürtmeye baslidi, Kara Biberde (benim Motor) bana zaten göz kirkip duruyordu. Hayatiler biraz
daha kalmak istediler eh nede olsa keyifleri keka Gülümse Ben tek basima bir dahaki hedefim olan Nemrut Dagina dogru yola cikmaya hazirdim.
Kayseri-Malatya
Kayseriye giden yol cift seritli ve cok güzel, cabucak variyorum. Bu arada Erciyes Daginin Fotosunu cekmek lazim canim Pişşt . Kayseri oldukca Modern ve güzel bir sehir,
begeniyorum.
Kayseri Malatya arasi biraz var, yolda Kamyoncu Arkadaslarin takildigi bir Benzinlikte yemek yiyor Benzin deposunu dolduruyorum. Bana Dut suyumu Link mi öyle bir sey ikram
ediyorlar, cok tatli!! Gürün Kasabasindan cikarken bir Radar Levhasini görüyor ve hizimi 80 km/h ye düsürüyorum, bu arada arkadan gelmekte olan bir arac beni solluyor,
Acelesi var herhalde.
Biraz ilerde zaten pusuya yatmis Polis amcalar hemen telsizle ileride bekleyen Polislere bildirmis olacaklarki beni sollayan Araci hemen saga cekiyorlar (Motorsikletler
sehir disinda max. 80 km/h).
Darende tam bir Kayisi Cenneti, yol boyunca sayisiz Kayisi bahceleri, bu sene o kadar cok Kayisi olmuski Agaclarin dallar yerlere sarkmis, kirilmis. Tüccarlardan yaka
silkmis yöre halki kendi basinin caresine bakmak icin yol kenarlarinda derme catma kulübelerde taze Kayisi, Erik ve kurutulmus kayisi cesitleri satiyorlar.
Burda durmadan olmaz Gülümse , zaten baba memleketine gelmisim. hemen etrafimi sariyorlar, herhalde benim gibi bir görüntüyü hergün göremedikleri icin cok ilgi
gösteriyorlar. Cok efendi ve Misafirperver insanlar. Bana Kayisi veriyorlar, cay getiriyorlar. Gölgede dinlenmis, yeni arkadaslar edinmis olarak yoluma devam ediyorum.
Bugün Nemruta cikamayacagimi biliyorum bu nedenle önce emekli olduktan sonra Köyüne yerlesmis olan Babami Arguvan-Isa Köyünde ziyaret etmeye karar veriyorum. Arguvan
Kasabasi Malatyaya 70 km uzaklikta, Malatya Sehir merkezine gelmeden sola dönerek Sivas istimaketine devam ediyorum. Firatin Mavi-yesil sularinin üzerinden geciyorum
(icimden suya girmemek gelmiyor degil hani Pişşt ) Bir süre sonra Kayisi Agaclarinin yesilligi yerini sapsari daglara tepelere birakiyor, havada nem olmasada korkunc bir
sicaklik var.
Babamin Köy evinde 2 Gece kaliyorum, bu arada Arguvanda Müzik Festivali varmis, sans diye buna derim, beraberce Festivale katiliyoruz, cevredeki köyler cesitli büyüklükte
cadirlar kurmuslar, her cadirda o köyün kendine özgü birseyleri tanitiliyor, tatli sohbetler ediyoruz. Ikinci günde gitmek istiyoruz ama köyün yollari delik desik ve eski
dostum micirdan gecilmiyor, gereksiz risikoya girmemek icin televizyondan izlemeye karar veriyoruz, sürekli elektrikler kesiliyor, babam bunun rüzgardan kaynaklandigini
söylüyor, hayret her rüzgarda elektrik kesilirse avrupa topluluguna genc kusak yetistirmede zorluk cekmeyiz Gülümse)
Sonradan ögrendigme göre gitmedigimiz gece Festivalde bir sarki yüzünden olaylar cikmis sandelyeler ucusmus vs. Burda milletin cani sIkIldikca olay cikartiyorlar anlasilan
Nemrut Dagi
Haritada Malatya Nemrut Dagi arasi 95 km gözüküyor, ögrendigime görede Adiyaman tarafindan gitmekten daha iyiymis Malatya yolu, sordugum kisilerde yollarin hep Asfalt oldugunu söylediler, bende buna dayanarak 1 saatte herhalde giderim diye düsünüyordum, cok yanilmisim...
Devam edecek...
-
27 Temmuz 2005, 20:06
#11
vallahi helal olsun hemserim.
ancak daha cok fotograf görmek isterdim.
Ülkemde hiçbir iyilik cezasız kalmaz.
-
29 Temmuz 2005, 21:08
#12
Bölüm III
Nemrut Yollari
Malatyadan ciktiktan sonra Pötürge Istikametinde devam ediyorum, keyifim yerinde, sabah erken iyi bir kahvaltidan sonra yola cikmisim, sonunda uzun zamandir Adini cesitli yerli yabanci kaynaklardan duydugum, Fotograflarini ezberledigim Kral Mezarlarini görecegim.
Malatyanin Pötürge kasabasina dogru yola cikiyorum, tipik Malatya Dogasi bol bol Kayisi bahcelerinden geciyorum. Pötürgeye yaklasirken gittigim yol sürekli bir tirmanisa geciyor, aha demekki Daga ciktigim belli olacak :D Kivrimli Dag yollarinda devam ediyorum, yolun sagindaki ucurumlarin derinligi gittikce derinlesiyor, olsun bir sey olmaz gerci biraz yükseklik fobim var ama simdi sirasi degil :(
Oda ne Yol insaati :!: Bu da nerden cikti :?: Hani yollar hep asfaltti :?: Neyse canim az bir seydir, birazdan biter diyerek kendimi teselli ediyorum. Her iki seritte insaat halinde oldugu icin hizimi azami düsürüyorum, her taraf cakil ve nefret ettigim Micir dolu :-( Yolun sol tarafi biraz sertlesmis gibi ama süreklide viraj var ya karsidan bir Arac cikarsa 8O Azami dikkat, No Risk No Fun geri dönüp baska yol aramak icin cok gec diyip yola devam ediyorum. Birinci Vitese kadar düsüyorum, hava cok sicak, korumalarin icinde sapir supur terliyorum, insaalah motor hararet yapmaz :(
Birden Virajin arkasindan inanilmayacak bir hizla bir Minibüs karsima cikiyor son anda saga kaciyorum ayaklar yerde ama Micir tutunmami engelliyor, 300 kg lik Motorla beraber yana yatiyoruz. Allah Kahretsin :!: . Göz ucumla Minibüsün bir an bile beklemeden yola devam edip gözden kayboldugunu fark ediyorum :-( Agzimdan anlami belli olmayan okkali bir küfür cikiyor...
Motor hala calisiyor arka teker dönmekle dönmemek arasinda celiskilerde, acil kapama dügmesiyle Motoru susturuyorum. Yol yokus, her taraf cakil, Micir, yolun durumu, Motoru zaptedmek derken yorulmusum, önce bir su iceyim, Pet siseye motorun arkasindan cekip kafaya dikiyorum, sicaktan kaynamis ama hic yoktan iyidir
Terden görmekte zorlanan gözlerimi silmek icin Kaskimi cikartip atiyorum, bu arada yavas yavas yokusu inen bir Kamyoncu yanimda duruyor ve bana aciyan gözleriyle bakarak nereli oldugumu soruyor. Yükseklerde havanin bu kadar sicak olmadigini söyleyerek beni teselli etmeye calisiyor.
Bir an geri dönmeyi düsünüyorum ama kendime olan saygimi yitirmek korkusu ve gururum buna izin vermiyor. Bakalim bu Nemrut Dagimi güclü yoksa benmi :-(
DD Agabeyin ögrettigi gibi Motoru ayaga kaldiriyorum, üff bu kadarda agir oldugu bilmezdim, zorlukla üzerine binmeye calisirken ayaklarim kayip tekrar yeri öpüyorum, Alllaaaaaaaahhhh. Aklima gelen bütün küfürleri tek tek sayip biraz sakinlestikten sonra Motorumu tekrar ayaga kaldiriyorum.
Motorun altinda büyükce kara bir Leke, benzin olacak, Sag cantayi tutan Kolda kirilmis, bundan 1-2 Hafta evvelki gicir gicir cantalarin hali zaten icler acisi, cizikleri filan bosver. Simdi hasar tespitin zamani degil, hadi aslan Kara Biberim benim, simdi ne mal oldugunu gösterme zamani geldi, hadi beni bu Allahin Daginin basinda birakma diye mirildanirken Anahtari ceviriyorum. Motorun Beyni tek tek bütün Funksiyonlari test ederken saniyeler saate dönüsüyor, zaman gecmek bilmiyor. Testler bittiginde geriye hizla yanip sönen kirmizi bir uyari levhasi kaliyor, anliyorumki Motor hararet yapmis, öf ucuz kurtardik yine be :D . 10 Dakika sonra tekrar ayni islem bu sefer Motorum hazir calismayi bekliyor, basiyorum dügmeye derinden gelen bir sesle Motoruma can geliyor, agzim kulaklarimda yavas yavas elimi debrejden cekiyorum, aman oglum cok dikkat yine düsmeyelim.
Uzun Mücadele dolu bir zaman sonra yol insaatini bitiriyor ve Dagin basina erisiyorum. Hayret hakikaten hava serinliyor, demek bunuda yasayacakmisiz :D Karnim Zil caliyor, uzun süredir yemek yemedim, Allahtan benzin deposunu fullemistim. Gözlerim her Virajin arkasinda bir benzinlik bir yemek yenebilecek yer ariyor ama nafile. Nitekim sert bir Virajin arkasinda yola sacilmis Kayisilar ve bir Kayisi kutusu görür görmez duruyorum. Anlasilan hizli giden bir Kayisi yüklü Kamyonetten düsmüs, Kutuda aslan gibi kayisilar beni bekliyor, bir güzel karnimi doyuruyorum ah bide su olsa :(
Bölüm IV
Nemrut Yollari ve 480 Viraj
Dagdan inis basliyor, hayda nerde kaldi bu Nemrut Dagi :?: Demekki benim cilem daha bitmemis. Sayisiz virajlari gecerek Dagin bittigi yerde Agaclarin icinde kücük bir Köye giriyorum, elinde Katirinin kayisiyla yürüyen köylü kadinin Katiri benden ürküyor, hemen duruyor ve gecip gitmelerini bekliyorum. Baskada bir Insan göremiyorum. Sanki Yüzyillar buraya ugramadan gecip gitmisler, yolun kenarinda Bahceler. Köyün bitiminde yol tekrar yokusa geciyor, yolun sol tarafinda dagdan asagi sular akiyor, giptayla akan sulara bakiyorum ama yol cok bozuk durmaktan cekiniyorum. Ilerde durmaya müsait bir yerin cikmasi umudu ile devam ediyorum. Az ilerde sagda Bakkala benzer bir Kulübe görüyorum, yeter artik duracagim.
Durur durmaz kendimi Bakkal Dükkanina atarken Sicakligin verdigi bunaltidan bir an önce kurtulmak icin hizla Kaskimi cikariyor, Montumun önünü aciyorum. Icerisi oldukca kalabalik, iki basi örtülü ama itina ile giyinmis Köylü kizi, 16 yaslarinda gülec yüzlü bir Delikanli ve bir kac kücük cocuk var. Beni Önce Turist saniyorlar. Yiyecek icecek bir seyler istiyorum, bana Bisküvi ve asagidaki irmaktan getirilmis buz gibi soguk Sudan uzatiyorlar. Hemen kösedeki tabureye oturup saskin bakislarinin altinda karnimi doyuruyorum, suyumu iciyorum.
Cok Meraklilar, bana sormadiklarini birakmiyorlar, kücük cocuklar Kaskim ve Anahtarligimla oynuyorlar. Burasi bir Kürt köyü, bir kac kisiden baskasi Türkce bilmiyor, bu arada Köylerinde bir motorlu yabanci oldugunu duymus Yasli Köylü kadinlari Dükkana geliyor ve beni kürtce soru yagmuruna tutuyorlar, Delikanli Tercümanlik yapiyor ve arada bir yaslilari kizdiriyor.
Genc Kizlar Tavsan kani Cay getiriyorlar, afiyetle iciyoruz. Icine kapanik bir köy, insanlarin bir seylerden korktugu acikca belli oluyor ve sorularima süphe ile karsilik veriyorlar. Günlük dertlerinden Problemlerinden, vergilerin coklugundan ve yollarin ne kadar kötü oldugundan, yollari yapmak icin gelen görevlilerin calismak yerine asagidaki dereye girdiklerini anlatiyorlar... Adini israrla sorararak ögrendigim "Gülizera" Misafirperverligi icin burada tekrar tesekkür etmek istiyorum.
Hedefime 15 km kalmis, Yasli kadinlar biraz daha beklememi aksama dogru devam etmemi tavsiye ediyorlar. Disardaki acimasiz Günese bakarken seve seve tekliflerini kabul ediyorum, bu arada cocuklarin Babalarida geliyor, önce süpheyle yaklasiyor sonra yurtdisindan geldigimi ögrenince rahatlayip konusmaya basliyor. Nakliyatcilik yaparak gecimi sagliyormus, yollar o kadar yoruyormuski kollarinin agrsisindan hap icmek zorunda kaliyormus, muhabbete devam ediyoruz.
Günesin gücü azalinca ben artik izin isteyip herkesle vedalasiyorum, bu Köyü unutmayacagim. Kara Biberle tekrar yokus cikmaya basliyoruz, onca yüküne ragmen Kara Biberim sabirla ve hic yorulmadan inatci bir keci gibi yoluna devam ediyor.
Yukariya ciktikca virajlar daha bir kivrimli ve daha sIk gelmeye basliyorlar olsun yeterki Micir olmasin :D Büyük bir zevkle Yokus yukari virajlari aliyorum, harika bir Duygu hedefime yaklastigimi hissediyorum, icimden daha hizli gitmek neredeyse ucmak geliyor, Heyt Be Dünyanin kilosu kac Para :D
Yol tepede düzeliyor, bayagi yüksekteyim simdi, göz alabildigince etrafi seyredebiliyorum, simdiden buralara ciktigima degdi Kendimi Kral gibi hissediyorum :D Az ilerde insanin hic ummadigi bir yerde hedefe cok az bir yol kalmisken yolun sol tarafinda bir Yapi, koyu renkte, sivasinin neden yapildigi belli olmuyor :?: Buda ne yahu, yavasca yaklasiyorum, bir Motel :?: :!: Burda bir Motel :!: :?: Nemrut Daginin Yolu yok ama Moteli var :!: Iyi hic yoktan iyidir :-D Motelin Kapisinda bir Genc Kitap okuyor, beni görünce kalkip yanima yaklasiyor, Turist olmadigimi anlayinca Türkce Muhabbete basliyoruz. Uzun zamandir kimseyle konusmadigi belli hic noktasiz konusuyor, daha Motordan inmeden neredeyse Ahbap oluyoruz. Genc bir Motor delisi cikiyor ve hatta bana Motelde kalirsam indirim bile yapacagini söylüyor, dur hele önce su Dagin bir canini okuyayimda sonra seninle bu Konuyu konusuruz diyorum :-( :D
Karsidan kücücük kral mezarini görebiliyorum, aramizda sadece 2 km berbat yola benzemeyen bir yol (Ah bir Cross Motor olsaydi) ve 4 keskin Viraj var ondan sonra girtlagina basip GÖRDÜNMÜ diye haykiracagim :-(
ABS i devreden cikarip, kaskimi kapatiyorum, Kara biber son bir Hamle yapip her zamanki iyi huylu haliyle yavas yavas metreleri bitirmeye basliyor. Taslar, delikler, Virajlar bir birini izliyor ve nihayet Motorumla gidebilecegim en son noktaya variyorum. Bundan sonrasini yaya olarak almam lazim cünkü son 100 m kasitli olarak araclara kapatilmis gerci dahada ileriye gitmek icin safkan Motocross motorlar lazim ya neyse.
Kaskimi cikardiktan sonra yavas yavas vefakar Motorumu geride birakirken Cep telefonum caliyor, Ülen Köyde cekmeyen bu telefon bu Allahin .iktir ettigi yerde nasil cekiyor :!: :?: Aceleyle telefonumu bulup aciyorum, yol Arkadasim Hayati merak etmis nerde oldugumu soruyor. Kisaca durumumu anlatiyorum, ileriki bir zamanda detayli bir sekilde görüsmek üzere baglantiyi kesiyorum.
Hedefime yaklastikca dergilerdeki yazilardan tanidigim Bekcinin Kulübesini görüyor ve kendisine Merhaba demek icin iceriye giriyorum. Yasli bir Kürt Dayi bana cay ikram ederken tam 24 senedir burda yasadigini 5 cocugu oldugu anlatiyor. Kisa bir Muhabbetten sonra Kaskimi Kulübede birakip hedefime dogru ilerliyorum.
Hedefdeyim, etrafta taslardan sabirla yillarca oyularak yapilmis cesitli Kafalar ve büyük Kayalara oyulmus cesitli Insan sekillerini görüyorum. Burasi Dagin Dogu tarafi, Fotograflardan tanidigim Kafalar burda yok.
Tepenin Dogusundada bir seyler oldugunu hissediyorum ve arka tarafta aradiklarimi buluyorum. Kafalarin yüksekligi beni Hayal Kirikligina ugratiyor ben daha büyük bir seyler bekliyordum oysa bunlar en fazla 3 m yükseklikteler :( Dag etrafa tamamen hakim, kilometrelerce etrafa bakabilmek mümkün. Baska Daglar, tepeler, nehirler, Baraja benzeyen su birikintileri her sey ayagimin altinda
Taslarin birinin üzerine oturuyorum, güzel bir Rüzgar var. Montumu ve daha önce ayagimi ezilmekten kurtaran cizmelerimi cikariyorum. Oh be Dünya varmis. Buranin ünlü Günes batmasini beklerken terden sIrIksIklam olmus Montum rüzgarda kurumaya basliyor. Geldigimde yapayalniz oldugum yer zaman gectikce yerli ve yabanci Turistlerle kalabaliklasmaya basliyor. Anlasilan Malatya ve Adiyamandan Minibüslerle Günesin batmasini izlemeye gelmisler. Kimisi Fotograf Film cekiyor kimileri Gruplar halinde oturmus sarki söylüyorlar. Günes karsiki daglara yaklastikca gücünü kaybediyor, rüzgar soguk esmeye basliyor. Insanlar yanlarinda getirdikleri ceketlerini giyiyor, Battaniyelere sariliyorlar. Allaha Sükür Montum Rüzgar gecirmiyor. Soluk almadan günesin Batisini izliyoruz, buraya gelmemis olanlar cok sey kaciriyorlar. Her taraf kizil rengin bir cesitine sariliyor, daglarin günes görmeyen yanlari cesitli gri renklere sahip sislere bürünüyor, mavimsi bir renk aliyorlar. Heyt be bu kadar cesit Doga Dünyanin neresinde var :?: Günes son nefesini tekrar gelmek üzere verirken Insanlar hüzünle yerlerinden kalkip Minibüslere dogru harekete geciyorlar, Gece burada kalip Günesin Dogusunuda görmek ona tekrar Merhaba demek istiyorum ama bu arada iyice sertlesmis ve sogumus Rüzgar beni bu Fikrimden caydiriyor.
Hedefine varmis Düsmanini yenmis bir Savasci edasiyla kaskimi alip Motoruma dönüyorum. Rüzgar cok sert esiyor, Motoruma binerken güclük cekiyorum.
Devam Etsemmi yoksa yetermi? :?:
-
29 Temmuz 2005, 21:21
#13
Abicim brawoo başka ne denilebilirki
Bide biraz alakasız olacak ama motorun kilometrede ne kadar yakıyor?
http://www.facebook.com/bariskaykusuzphotography
http://www.bariskaykusuz.wordpress.com/
http://twitter.com/bariskaykusuz
-
29 Temmuz 2005, 21:26
#14
eline yüreğine sağlık.çok şık bir gezi,tebrikler...
-
30 Temmuz 2005, 12:44
#15
@barisci26 Motorum 100 km de yaptigin hiza göre 4-5,5 litre arasi yakiyor (max 120km/h)
[B]Yollar Bizim Gerisi Sizin olsun...[/B]
****************************
[B]FreeBikers-TR.de[/B]
-
01 Ağustos 2005, 00:39
#16
-
01 Ağustos 2005, 18:08
#17
Cok guzel bir yolculukmuş. Kazasız belasız gecirmen en guzeli tabi.
Bu arada kayısıları bulmana çok güldüm. Neyse açlıktan ölmemişsin
-
03 Ağustos 2005, 00:37
#18
tebrikler güzel gezi.
MT Motorize07 Antalya Grubu
-
03 Ağustos 2005, 03:25
#19
gezi yazıların en az gezin kadar güzel.. devam edersen seve seve okuruz .ayrıca bizimlede paylaştığın içinde emeğin içinde çok teşekkurler.
Her zaman dogruyu söyle,ne söyledigini hatırlamak zorunda kalmazsın!!
-
03 Ağustos 2005, 18:20
#20
Abi Seni Yeni Kahramanim olarak ilan ediyorum. Tek kelime ile agzim acik bi sekilde hayranlikla ve içimdende birgün bende böyle bir yolculuga cikabilirmiyim diyerek Okudum.
\'\'Sadece ileri gitme riskini alanlar, ne kadar ileri gidebileceğini öğrenir\'\'
Reklamlar
Konu içerisindeki kullanıcılar
Şu an bu konu içerisinde 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 misafir)
Bu Konudaki Etiketler