*** Büyük Türkiye Turu bitti ve geriye kalan Anilar ****
-
06 Ağustos 2005, 23:41
#21
************************************************** *******
Arkadaslar, cok tesekkür ederim, elbette hepinizde böyle bir gezi yapabilirsiniz, hem sizin icin daha kolay cünkü siz Türkiyede yasiyorsunuz
@just_life Ben kim Kahraman kim, simartma beni
************************************************** *******
SON BÖLÜM
Nemruttan Dönüs
********************
Bir an geceyi asagidaki Motelde gecirmekle, Malatyaya geri dönmek arasinda bocaladim. Gündüzün acimasiz Günesi aklima gelince karar vermek zor olmadi.
Zifiri karanligi Motorumun isigi ile delerek, yoldaki sayisiz kuyruklari havada Akreplerden kacarak pür Dikkat umdugumdan daha kisa bir sürede Malatyaya vardim. Gece saat 23:00 civarinda Sehir icinde bir Restorantta yörenin yemeklerini yerken, yorgunlugumun farkina vararak daha gidemiyecegimi kanaat getirdikten sonra kalacak bir yer aramaya basladim.
Bir Taksi Soförünün tavsiyesine uyarak Ögretmenler evinde bir Odaya yerlestim. Daha önce Kara biberimi hemen arkadaki Oto Parka birakmistim. Not: Ögretmen evlerinde geceleme 20 YTL
Ertesi gün güzel bir Dus ve Kahvaltidan sonra Motorumu tekrar yükledim. Ama hala yorgundum, Nemrut enerjimi bitirmisti :( Aslinda Hayati ile Samsun veya Sinop ta bulusup Istanbula dogru Turumuza devam edecektik ama bende takat kalmamisti. Kisa bir düsünmeden sonra geriye kalan 3-5 Günümü dinlenerek gecirmeye karar verdim. Bir an önce Izmire gidip Almanyaya dönmeden biraz Deniz görmek hani hic fena olmazdi :D
Konya
*********************
Ayni Gün Konyaya vardim, Konya Ovasi ilginc bir yer, gözün alabildigine ucsuz bucaksiz Tarlalar ve bu Tarlalarda calisan Insanlar. Ürünleri satmak icin kilometrelerce uzunluktaki siraya girmis 3-5 römork ceken Traktörler. Dümdüz Yollar. Uzun Süre Motor sürmenin bezginligiyle artik benmi Motor kullaniyorum yoksa Motormu kendisi gidiyor belli degildi. Eminim beni bu halde Motor kullanirken görenler gülmüslerdir. Popom agrisindan bir Saga bir sola kayarak yola devam edip karanlik cökerken Konyaya girdim.
Konyanin Merkezinde adini hatirlamadigim, cigeri kebabi ile ünlü bir Cigerci var, orda bir güzel karnimi doyurduktan sonra bir Motorcu kardesin yardimi ile 3. Sinif bir Otele yerlestim. Odama yollanan Nescafeyi bile icemeden sizmisim.
Ertesi gün Konyadan cikmak zor oldu, kim bu Levhalari yerlestirmis yahu, kücücük olduklari icin okunmuyorlar yada olmasi gereken yerde yoklar. Konya hakkinda kisaca bir Bilgi vermek gerekirse: Düz oldugu icin Bisiklet ve Motorsiklet sayisi oldukca fazla, modern bir Sehir. Gezilmesi gereken en önemli yerleinden biri Mevlana Müzesi. Ben daha önceki yillarda Valideyle gezdigim icim tekrar gitmek istemedim. Biran önce Izmire varip denizde yorgunluk atmali.
Izmir-Cesme-Seferihisar
***********************
Afyon, Usak derken Izmire 100 km kala isida dayanilmayacak derecede artti, havadaki nem orani artik gözle görülebiliyor ve kücük daglari bir sis bulutu arkasinda birakiyordu. Yollar Izmire yaklastikca düzeldi ve Virajlarda Motoru yatirmak micir olmadigi icin tekrar büyük bir zevk vermeye basladi, biz bu yüzden Motorcu olmadikmi
Izmire Girdigimde havada büyük bir Isi ve nem vardi, aslinda Izmirin Antalyayla kiyaslanmayacak kadar nemi az olur. Eve gelir gelmez Klimayi sevmememe ragmen acip rahatladim. Ertesi günü Cesmeye gidip biraz Deniz yüzü görecektim.
Izmirden Cesmeye giden iki yol var, biri eski normal yol biride Otoban. Normal sartlarda eski yoldan gidip yolculugun tadini cikarirdim ama o gün yorgunluktanmidir nedir biran önce gideyim diye Otobani sectim. Otoban neredeyse bos denilebilirdi, bazen yol kenarinda deniz gözüküyor yolculuga zevk katiyordu.Havada cok rüzgarli, yan rüzgarlar cok güclü aman dikkat savurabilir, hele etrafi düz olan yerlerde cok gücleniyor. Yanimdan hizla bir Racer gecti, e nede olsa bu yol onun vatani sayilir :-)
Cesmeye geldim, Merkeze ugramadan Ciftlik Köye dogru ilerleyip Pirlanta Plajina gitmek istiyorum. Pirlantaya yaklastikca Rüzgar gücleniyor, Oda ne!? Ne olmus benim Pirlantama, her yerde araclar, Ucurtmayla Sörf yapan Insanlar. Ana Baba günü, anlasildi Pirlanta kesfedilmis. I I burda bu gün denize girilmez, tüh sansa bak yahu.
Video Kamerasiyla cekimleri tamamlayip geriye dönerken Ciftlik köyde konakliyorum. Eskiden burasi bayagi bir köydü, Cesmeye bu kadar yakin olmasina ragmen özelligini korurdu ama buraya kadarmis. Köyün ana yolu trafikten kapanmis, Korna calanlar, Sinir Krizi gecirenler hepsi burada. Bari kösedeki Kavede oturup bir cay iceyim. Cayimi icerken Villasini kiralayan bir dayiyla tanisiyorum, Adam Bursadan gelmis, evi teslim edip gidecekmis. Karnim Zil calmaya basladi, ilerde bayanlarin islettigi temiz
bir Köfteci var, 1,5 YTL ye aslanlar gibi karnimi doyuruyorum demekki bazi yerler daha kazik atma Kervanina katilmamislar :-)
Geri dönüs yolunda Seferihisar Levhasini görünce aniden oraya gitmek icin yoldan cikiyorum, bilmiyorum en son ne zaman gitmistim, bakalim nasil olmus. Seferihisar Izmire öyle uzak degil, max. yarim saatlik yol, henüz Kitle Turizmi tarafindan kesfedilmemis, bir cok ciftlige benzeyen Bahcelerin yanindan gecip bir Tepeye variyorum, Manzara harika, ilerde bir Balikci teknesi aheste aheste yol aliyor. Tepeyi inip Kumsala variyorum, tek tük insanlar, yolun kenarinda turistik malzeme satan
tezgahlar. Motorumu koyacak güvenli bir yer ararken Sahile kadar giriyorum. Hava sansima burdada cok Rüzgarli :-( olsun bir defa bile olsa suya girecegim, ölmek var dönmek yok!
Mayomu giyip rüzgara aldirmadan kendimi Seferihisarin mavi sularina atiyorum, artik ölsemde gam yemem Sudan ciktiktan bir süre sonra rüzgardan üsümeye basliyorum, ben en iyisi ufaktan tekrar giyinip gideyim :-( Motorun her tarafi kum icinde, insaallah hava filtresine kacmamistir. Ayni Gün Izmire dönüyorum.
Not: Seferihisar diger Turistik bölgeler gibi gelen Turistin kanini emmiyor, soyunma kabini, tuvalet, dus ücretsiz. Sezlonglar ücretli ama asiri degil. Bu taraflara güzel günlük veya hafta sonu turu düzenlenebilir.
Almanyaya Dönüs
****************
Gece Motorumu yolculuga hazir (hava Filtresi, Bagaj, konrol) hale getirdigim icin sabah erkenden saat 5:30 da yola cikiyorum. Amacim Sabah trafigine girmemek, daha önce acemiligimden dolayi iki defa saatlerce Izmirin Canakkale cikisinda Trafikte bekledim, yeter. Iyi karar vermisim yollar bombos, Izmirin sabahinda yapayalniz yollarda gaz vermekte zevkli oluyor canim
Izmiri büyük bir hizla cikiyorum, Menemen Kasabasina varmadan yol bir ara cift Seritli hale geliyor, seviniyorum. Erken sevinmisim, ilerde yol üzerinde bir Su göleti, nolmaz nolmaz deyip suya girmeden gazi kesiyorum, keske debrejide cekseydim, tekerdeki kalan artik güc ve suyun dibindeki görünmeyen camur bir an arka lastigin yerle olan irtibatini kesiyor. Motorun arka tarafi bir saga bir sola yalpa yaparken ben kendi kendime daha Izmiri bile dogru düzgün cikmadan yolculugumun bitecegini
düsünerek kiziyorum.
Insan böyle bir durumda bile bilincsizce dogruyu yapiyor, bütün gücümle hic bir sey yapmadan Direksiyonu sabit tutuyorum ve verilmis sadakam varmis arka taraf sakinlesiyor Oh be yine yirttik, sunu burada özellikle belirtmek istiyorum, yolculugum esnasinda bir cok defa sonumun geldigini sandim ama her seferinde yasami sevmem ve eminim birazda sans benim hayatta kalmami sagladi. Bundan ne anliyoruz ? -> Hic bir zaman Pes etme, elinden geleni yap, her sey ters bile gitse gönlün rahat olur.
Edremit
**********
Edremitin Zeytin agacli dag ve tepelerini asarken yol kenarinda bir cok zeytin ve zeytinden yapilmis ürünleri satan insanlar görüyorum, daha öncede araba ile buradan gecerken kavanozda zeytin almis ve tadindan cok hosnut kalmistik, bu arada saatlerde ilerledigi icin hem bir seyler atistirip hemde alisveris yapmak icin Malatyali Alinin yeri diye bir yerde duruyorum. Kahvaltida varmis, oh tam arayipta bulamadigim bir yer. Kahlvalti Malzemeleri bana biraz az gibi geldi ama tereyagli Balinda
tadina diyecek yoktu hani. Icerisini bir Süper Market gibi düzenlemisler, hayret dagin basinda böyle bir yer!! Neyse Zeytinimizide aldiktan sonra yola devam. Gece 22:30 Trenim Edirneden kalkacak :-(
Yolda bir Kasabada yemek Molasi verdikten kisa bir süre sonra Canakkaleye variyorum Levhalari takip ederek Feribotlarin kalktigi yeri buluyorum (Feribot ücreti 2,5 YTL). Motorlara yer Problemi yok, sagda solda sürekli yer buluyorlar. Kisa bir süre sonra Ecebatta Feribottan inip Istanbul Istikametine devam ediyorum. Dikkat! Edirneye bile gitseniz hep Istanbul istimakatine gideceksiniz, cok ilerde Kesandan sonra Edirne yazili Levhalar ortaya cikiyor. Yol harika, Sag tarafta deniz size yoldaslik yapiyor. Bu yolda hiz yaptigimi itiraf etmeliyim, uzun süre yavas giden araclarin arkasina gitmek bazen insani bunaltiyor ve bir seferde 5 Arac solladiginiz oluyor Dikkat edilmesi gereken bir konuda karsidan sollamaya gecmis araclarin ikitekerli araclari adam yerine koymayip sollamaya devam etmeleri, burada sogukkanli olup hizimizi keselim ve yolun mümkün oldugunca sagindan gidelim.
Canakkale Limani
Kisa bir Mola
Edirne
*************
Edirneye Sehir sinirindan girer girmez coktandir tepemde dolasan kara bulutlar kendini birakmaya basliyorlar, Avrupaya geldigim anlasildi :-( Etrafta siginacak bir yerde yok, durup hic olmazsa Kameralari kurtarmak amaciyla Tank Cantasinin korumasini geciriyorum. Ceketim su gecirmiyor ama baska taraflarim siril sIklam.
Gari gösteren bir Levhada yok, yanlislikla Otöbüs Terminaline giriyorum, yagmur hala son siddet yagiyor, Allahtan Kaskimda yagmur gecirmiyor Bir kac kisiye sorduktan sonra Edirne Sehir Merkezine girerken Gari gösteren levhalari buluyorum, yagmur birden duruyor, her taraf kupkuru Anlasilan kücük bir yagmur Bulutun altinda kalmisim. Daha 6 Saat var Trenin kalkmasina, firsatten istifa Edirneyi görmek icin tekrar Motoruma atlayip sehir merkezine dogru yol aliyorum. Her taraf tarihi yapi dolu,
Mimar Sinan bos durmamis hele Edirne Selimiye Camisini gercekten görmek gerek.....
Yolculuk icin yolluk Alisverislerimi (Trende yemek yok) tamamlayip geri Gara dönmeden evvel bir motorlu Trafik Polisiyle Türkiyedeki Trafik, Motorsiklet kullanicilari, basindan gecen ilginc olaylarla ilgili uzun bir söylesi yapiyorum, ikram edilen caylari iciyorum.
Bu arada Gardaki geri dönüs icin gelmis bulunan Araclarinda sayisi hayli cogalmis, Gurbetciler kendi dilinden (halinden) anlayan baskalarinida bulmanin sevinci icerisinde tatillerinde yasadiklari olaylari büyük bir heyecenla anlatiyorlar.
Yasadiklari cogu kötü olayinda (TR ye uygun olmayan Araclar, TR deki Trafige uyum vs.) önceden olacagini tahmin edebilmek mümkün ama ne demeli, yasamak gerekli
Bu arada yolcularin arasinda hemen bir gruplasma oluyor, insanlar bir birlerine yardim ediyorlar, Nihayet Pasaport islemleri
bitiyor en sonuncusuda benim hic acelem yok nasil olsa bundan sonrasi tatil sayilir Tek Motorsiklet kullanicisi benim, kara biberim koca vagonda yapayalniz, Insaallah sag salim variriz :( Edirne ve kapikulede günes batinca acayip bir Sivrisinek Hücumu basliyor, anlasilan bütün gün bu an icin beklemisler. O kadar aclarki elbiselerin üstünden bile kan emiyorlar. Geceyarisi Kapikuleye variyoruz, Duty Free alisveris Dükkanlari kapali,
gürültü patirti Dükkanin birini actiriyoruz, biraz Sigara aliyorum. Yolculuk yine iyi geciyor, bu sefer 4 kisiyiz daha cok yerimiz var. Belgrad (Sirbistan) tan siddetli yagmur basliyor ve hava asiri derecede soguyor, baslangicta serinlik güzel gelsede bir müddet sonra TR nin sicagini ariyoruz :-)
Fazla bir Rötar yapmadan sabah saat 6:30 da Tren Villach a (Avusturya) ya variyor. Insanlarda yine bir Heyecan, bende Motorumun durumunu merak ediyorum, yolda cekici degistirirken (her ülkede bir defa) bir kac defa hayli sert bir sekilde vagonlar sallanmisti. En arkada benim Motorum, oda ne Tank Cantasi yerde.. Allahtan Motor düsmemis ama icinde Kameralar olan Cantanin yerde ne isi var?
Tank Cantasi iki parcadan olusuyor, bir parcasi tank üzerinde Sabit kaliyor, asil cantada bu sabit parcaya Fermuarla birlestiriliyor. Iste Fermuar sarsintidan bozulmus ve agir Canta kendini bir sekilde kurtarip aynen yere düsmüs. Neyse Motorumu disari cikarip uzun bir ugrasidan sonra Cantayi bir sekilde Monte ediyorum, beni Almanyaya kadar götürsün yeter. Arkami dönüyorum oda ne ?! Hic kimse yok, ne Gurbetciler ne SInIr memurlari kimse yok!? Herkes gitmis. Hani nerde yahu bu cok sIkI Avrupa toplulugu SInIrI? Bunu CDU cular (Alman Hiristiyan Partisi) duysa herhalde hemen Avusturyayi AB den atarlardi ;) Yavas yavas Tren Garindan cikip ilk Benzincide ucuz Benzinle (Süper 1,04 Euro) Tankimi dolduruyorum, Vignetemi aliyorum.
Yollar Harika, yag gibi gerci ara sira Mount diye para aliyorlar ama TR nin yollarindan sonra burasi insana yol cenneti gibi geliyor. Bir cok Ormanli Daglari, tepeleri Tüneleri gecerek Almanya Sinirina variyorum oda ne Trafik durmus ilerlemiyor. Önce Motorumun genisligini düsünerek bekliyorum sonra beklemekten bikinca Araclarin arasindan gazliyorum.
Stuttgarta 26 km kala Benzin almak icin duruyorum, Benzinimi aliyorum Kontagi ceviriyorum Motorda tIk yok!!! yan ayagi acikmi unuttum acaba? Yo, yerinde Allah allah ne is? Bir daha bir daha yok en iyisi itip köseye alayim. benzin almak icin durmasam belki kalan Benzinle eve varabilirdim diye kendime kiziyorum. Kara Bibere kizamiyorum cünkü o bunu haketmiyor, baska bir motor olsa kimbilir beni kac defa yolda birakirdi. Sakin ol kocum basit bir seydir hadi hatayi bul, yarim Saat sonra Problemi
buluyorum, Hirsizliga karsi gelistirilmis bir Elektronik devrenin kopan bir kablosu yüzünden Motorun Beyni Anahtardaki Cipsle temasa gecemiyor ve calindigini zannederek Mars motorunun elektrigini kesiyor :-( Bu kadar basit iste.
Allahtan ev yakin, Hanim geliyor Motorun yükünü bosaltiyorum, Bozulan parcayi tamir etmek icin söküp yanima aliyorum. Yorgunluktan Motoru gece Benzincide birakiyorum, ertesi gün gidip tamir ettigim parcayi takiyorum, hadi Kara Biber gözünü seveyim ve Kara Biberim beni tekrar hatirlayip Motorunu calistiriyor
Bir dahaki sefere görüsmek üzere :D
Gercek Kahraman yine evinde :o
BITTI......
Reklamlar
-
07 Ağustos 2005, 00:28
#22
kazasiz belasiz evinize varmaniza sevindim.
tüm maceranizi bir solukta okudum. bildigim bazi bölgeleri anlatirken siz, anilar gözümde canlandi. benzeri bir yolculugu bende yapabilirmiyim hülyalarina daldim.
güzel ve gercekten keyifli bir gezi olmus. paylastiniz bizimle. tebrik ve tesekkür ederim.
Ülkemde hiçbir iyilik cezasız kalmaz.
-
07 Ağustos 2005, 01:00
#23
süper olmuş abi valla, tebrim ederim
motorla yaşamak budur işte
helal bee
-
07 Ağustos 2005, 01:22
#24
hocam siz ne yapmışınız yaaaaaa
-
07 Ağustos 2005, 04:47
#25
-
08 Ağustos 2005, 17:05
#26
Abi abii sen ne yaptin. Bittim ben sanki ben yasamis gibi okudum.
Sen bi kitap yaz ben alacam
\'\'Sadece ileri gitme riskini alanlar, ne kadar ileri gidebileceğini öğrenir\'\'
-
12 Ağustos 2005, 12:14
#27
ancakanca, abim sen bir harikasın.seni çok sevdim.inanki en az 30 kere adıyamana gittim fakat bedenim gezmiş oraları.senin sayende ruhumda gezmiş oldu.canım kardeşim allah seni kazadan beladan korusun.birdaha Türkiyeye gelirsen geleceğin tarihi bildir.1 hafta benim konuğum ol Adapazarı Taraklıda seni yaylalara çıkartırım.hoşçakal gözlerinden öperim.
Dağlar ve yollar haydi ne duruyorsunuz bizi bekliyor endurocular
-
12 Ağustos 2005, 12:27
#28
ya valla sana söyliyecek kelimeler bulamıyorum.Ben beş sene sonra emekli oluyorum inşallah iyi bir motor dünya turu.hazırlanın ozamana kadar.
Dağlar ve yollar haydi ne duruyorsunuz bizi bekliyor endurocular
-
12 Ağustos 2005, 13:22
#29
allah hepımize nasip eder inşallah sanada tekrarını arkadaşim
-
14 Ağustos 2005, 21:03
#30
Hepinize tessekkür ederim, yazilarimi okudugunuz icin.
Asagidaki Linkte Hayatinin cekmis oldugu Fotograflarda var, buyrun bakin.
http://www.motordelisi.com/modules.p...er=asc&start=0
@Arvasi Dostum, Yazinin hosuna gitmesine sevindim, Davetiyen icinde Tesekkürler, Insaallah diyelim. Umarim sende gönlündeki gibi bir Dünya Turuna cikarsin
-
19 Ağustos 2005, 17:01
#31
cok güzel bi gezi ve yazı olmus.. bizlerle paylaştıgın için teşekkürler..
yeni gezilerini bekliyoruz..
kazasız hayırlı geziler. dilegiyle..
Reklamlar
Konu içerisindeki kullanıcılar
Şu an bu konu içerisinde 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 misafir)
Bu Konudaki Etiketler