Ağustos’un son haftası, henüz 250 km.de bir Dominar 250 aldım. Birkaç gün 50 km şehir içi yaptım.
31 Ağustos Perşembe günü, Tokat’a yola çıktım. Akşam Gebze’de konakladım.
Sabah Gebze’den yola çıktım. Hemen otoyola girdim ve Gerede’de otoyoldan çıktım. Tosya’ya kadar devam ettim.
Orta sehpa ve uzun tur camına acil ihtiyacım vardı. Bu yüzden “yolumun üstünde” diye İskilip’e saptım.
İskilip'te Kalyoncu Motor’dan orta sehpa ve uzun tur camını aldım. Çorum-Mecitözü-Turhal üzeri Tokat’a vardım.
Çanakkale'den km saati 330 iken yola çıktım, Tokat’a girince 1580 yazıyordu. Yani 1.250 km yol yapmışım.
Çanakkale’yi çıkarken depoyu sıfırladım. 4 kez depoyu fulledim. Tokat’ta 6 litre ile depoyu tamamladım ki, yakıt tüketimini hesaplayım.
Not: Ben 95 kiloyum. Yaklaşık 10 kiloluk bir sırt çantası ile 15 kiloluk büyükçe bir spor çantası malzemeyi, depo üstüne bağladım. Yani makine üstündeki yük yaklaşık 120 kilo idi.
Tokat'tan Çanakkale'ye döndükten sonra, tüm gözlemlerimi bir Youtube videosu olarak hazırlayacağım.
Dominar 250 hakkında bazı gözlemlerim şunlardır:
1. Dominar ile 2 gün içinde 1.250 km yapmama rağmen, herhangi mekanik sorun (stop etme, zor çalışma vs) yaşamadım.
2. Süspansiyonlar çok başarılı. Birçok çukur, engebe ve kasisten geçtiğim halde, süspansiyonlar çok iyi iş yaptı.
3. ABS Fren sistemi beni biraz şaşırttı. Elbette motosikletlerde ön fren esastır. Fren yapınca makine öne yığıldığı ve arka tekere binen yük nispeten zayıfladığı için, arka frenleme ancak destek unsurudur. Ancak düz giderken birkaç kez sadece arka frene ani bastım, teker kilitlendi. ABS iş yapmadı.
4. Kaydırmalı debriyaj da beni 2 kez şaşırttı. Biri Gebze’de diğeri Çorum yakınlarında iki kez hafif virajda vites küçülttüm, makinenin arkası dışa doğru kıç attı. Lastikler mi işini tam yapmadı, yoksa kaydırmalı debriyaj mı, tam kestiremedim.
5. Üzerindeki lastikler MRF (Madras Rubber Factory) marka. Kendini ispat etmiş, dünyaca bilinen ve kaliteli bir lastik markası olduğunu sanmıyorum. Yerel bir Hindistan markası. Bu nedenle “Şu virajda makineyi biraz daha yatırıyım, limitleri zorlayım, ‘Yusuf Çizgisi’ne kadar yatırabilecek miyim?” gibi saçma-salak işlere girmedim. Yağmura rastlamadığım için, ıslak zemin performansını da bilmiyorum. Limitleri zorlamadığım için, kuruda frenlemelerde herhangi bir sıkıntı yaşamadım.
6. Seyahate rodajın henüz başında iken, 300 km.de çıktığım için, araç sollamalar hariç, 100 km.yi çok az geçtim. “Son hız denemesi” gibi aptalca işler yapmadım. NS 200 ve RS 200’den Dominar 250’ye geçenler, fazla bir son hız beklentisine girmesin. Hızı etkileyen en önemli faktör, BG’dür. NS 200 ve RS 200’de 24.5 olan BG, Dominar 250’de motor hacmi % 25 artmış olmasına rağmen, BG ancak % 10 artarak 27 BG olmuş. Bu kadar az artmasının en büyük nedeni olarak NS 200 ve RS 200’den 3 olan buji sayısının, Dominar 250’de 2’ye inmesi olarak görüyorum. Ama benimkisi sadece bir tahmin.
7. Makinenin torku (çekişi) 6500 d/d’da 23.5 Nm. 250 cc bir makine için yeterli olmasına yeterli ancak işin işine makinen ıslak ağırlığı giriyor: 190 kg. Eskiden hep Inazuma’dan bahsedilince, “Yav, çok güzel makine amma, çok ağır be kardeşim, 180 kilo” denirdi. Artık Dominar 250, bu ünvanı Inazuma’dan almış görünüyor. Vites büyüttükten sonra veya ara hızlanmalarda çok şey beklemeyin. Öyle aman aman “Atıl kurt”, ya da “Yardır bakalım oğlum” durumları yok. Benim gibi yaşı geçkinlere bu tork yeterli ama genç kardeşlerimiz hayal kırıklığı yaşayabilir. Hele de NS 200 ve RS 200’den Dominar 250’ye geçmişlerse. Ben daha önce NS 200 (3 kez), RS 200 ve Dominar 400 sahibi olduğum için, bu karşılaştırmayı rahatlıkla yapabiliyorum.
8. Makinenin yandan görünüşü herhalde yakışıklı olmalı. Trafik ışıklarında durduğum zaman, yandaki araçlardan genelde bakan ve yorum yapanlar oldu.
9. Dominar 250, “Bana göre” bir Touring makine değil, Sport Touring hiç değil (www.epey.com sitesinde Racing yazıyor, kıçımla güldüm.). Üstündeki kısa tur camı bayağı yetersiz. Uzun yola çıkacakların, yola çıkmadan önce uzun tur camı taktırmalarını şiddetle tavsiye ederim. Rüzgar alıyor.
10. Egsoz rölantide iken “Pot pot pot” şeklinde tok ve güzel bir ses çıkarıyor. Herhangi bir yerde ilk çalıştırmada ve trafik ışıklarında dikkat çekiyor. Ancak gaz verince o cazibe gidiyor.
Hepinizin tekeri düz bassın.