Dostlarım kötü bir geceydi.Haklı olduğumuz noktalar da vardı haksız olduğumuz noktalar da.Ama deyim yerindeyse 1 yanlışımız 1 doğrumuzu götürdü.Karşımızda güç sahibi insanlar da olunca maalesef zayıf kaldık.Diğer yandan ehliyeti olmayan kardeşlerimiz de aramızda olunca çevik emniyet güçlerimiz de zayıf noktadan dürtmeyi ve durumu aleyhimize çevirmeyi tercih ettiler.Korumaların arabası Savaş abiye çarptığı halde Zeytinburnu kavşağındaki polislerden birinin korumaya "şikayetçi misiniz" diye sorduğunu duyduğumda deliye döndüm.Polise gerekli görmemiz halinde şikayetçi olacağımızı söyleyerek aralarına girdim.Koruma da polis de baktılar.Üslubumu kesinlikle bozmayacağımdan bakışlarını tasvir etmeyeceğim.Ondan sonra koruma arabasına bindi.Sonra da bir curcuna başladı, ruhsatlar toplandı vs. gerisini ben de takip edemedim.Gerizekalıyım ben de (Bu tasvir bizzat beni hedef aldığından açıkça yazmakta beis görmedim) plakasını almadım korumaların.
Her ne kadar ehliyet-ruhsat sorgusu alakasız bir olayla ilişkilendirilmiş olsa da (zira kazayı yapan Savaş abiydi.Otomobil konvoyu örneğini veren kardeşime şiddetle katılıyorum) her zaman başımıza gelebilecek bir olaydır.Bir trafik polisi ben otoparkımdan çıktığım anda beni durdurup ehliyet kontrolü yapablir.Trafiğe çıkarken yanımda bulundurmam gereken evraklardan sorumluyum.Ama yine araçları bağlanan arkadaşlarım için çok üzüldüm.Neticede hepsi ya ehliyetini almak üzere ya da gerekli girişimleri başlatmış insanlar.Ama bu konuda yapacak bir şey yok.Kanun bağlayıcı.
Diğer yandan bir konuda da naçizane görüşümü belirtmek istiyorum.Gerek polisler gerekse diğer araç sürücüleri ile diyaloglarımızda bence üslubumuzla onları şaşırtmalıyız.Muhatap olduğumuz şahsiyetler küfür eden, el kol hareketi yapan, kaba saba, konuşmayı bilmeyen moto
Rsiklet sürücülerine alışıklar ve nasıl muamele edeceklerini gayet iyi biliyorlar.
Benim temel düsturum hiçbir polisin benim "ağabeyim" ya da "ablam" olmadığı yönündedir.Maaşını vergimle ödediğim hiçbir devlet görevlisi benim ağabeyim ya da ablam değildir.O "MEMUR bey"dir.Görevi topluma hizmet etmektir.Ben "MEMUR bey" diyerek şahsiyetin kendisine değil görevine saygı duyduğuma dikkat çekerim.
Yazım çok uzadı ama paylaşmadan edemeyeceğim.Dün Savaş ağabeyimin yaşadığı olayın üzerine tuz biber olan bir olay yaşadım bugün.Saat 19:00 sularında E5'ten Bahçelievler yönünde sapmak için sağa sinyalimi verdim ve E5'in altından kıvrılarak Bahçelievler istikametine devam eden yola girdim.Sinyal vermeme rağmen arkadamdaki otonun beni sıkıştıracağına emin olduğumdan virajı iyice ortaladım.Uygun açı ve hızla viraja yerleştim.
Sonra bir anda gözüm sol aynama takıldı.Arkamdaki oto kaptırmış, virajı dışarıdan alarak beni geçmeye çalışıyordu ki 50 metre sonra durmak zorunda kalacaktı.Viraj tek şerit olduğundan ve ben de yolu ortalamış olduğumdan otoya yer kalmamıştı.Bu yüzden yolun kenarındaki hendeğe girip çıkıyordu ve kontrolü zor sağlıyordu.Ama başladığı işi bitirecekti.Beni çiğ çiğ yiyemezse içinde uhde kalacaktı.Nasıl olurda 4 tekerleği olmayan bir alet onun ilerlemesine engel olabilirdi?
Ve korktuğum oldu.Saniyeler içinde araç hendekte gitmekten yoruldu, üzerime kırdı (çünkü frene basıp yavaşlamak onur kırıcıydı) ve aynasıyla elciğim temas etti.Dizliğim sağ ön kapısına sürttü (İnşallah çizikler çıkmayacak kadar derindir
Bozdum üslubu).Sendeledim ama çok hızlı olmadığımdan toparladım.Biraz daha sağa yatıp araçtan uzaklaştım.Araç sürücüsü arkasına bile bakmadan gazladı.Ama eve gitmekte acelem olmadığını bilmiyordu ve Çalışlar caddesinde trafik sıkışıktı.Aracı takip edip sol yanından yanaştım ve sağa çekmesini söyledim.Camı kapalıydı, duymazdan geldi.Ben de önüne geçip (sola kaçmasını da önleyecek şekilde) seyrettim, giderek yavaşladım ve durdum.Ondan sonra süregelen diyalog aynen aşaıdaki şekildedir.(Araçta sağ koltukta bir kadın ve arka koltukta da bir çocuk vardır):
Ben:Beyefendi az önceki virajda eşinizin ve çocuğunuzun gözleri önünde bir insanı öldürecektiniz, farkettiniz mi?
Oto sürücüsü:Ne öldürmesi kardeşim?Yolumda gidiyorum ben.Yolu tıkamışsın öylece gidiyorsun.
Ben:Virajda öylece gidilir beyefendi.Yarış yapılmaz.Yol tek şeritli beni kesinlikle geçemezsiniz.Geçemediğiniz için hendeğe girdiğinizi aynamdan gördüm.Bana çarparak eşinizi de korkuttunuz.Ben yüzünü gördüm siz görmediniz mi?Ayrıca aracınızın sağ kapısında uzun siyah bir çizik var.İsterseniz polis çağıralım şikayetçi olun.
Oto sürücüsünün eşi:Gidelim ...man(Cevap veremeyeceğinden isim yazmayacağım).Uyma şu çocuğa baksana pabuç gibi dili var.(Hem çocuk oldum hem de pabuç dilli
)
Oto sürücüsü:Tamam kardeşim, git işine...
Ben:Çarptıktan sonra kaçmanız ve uyarılarıma rağmen durmamanız ve aracınızdaki çiziği sindirmeniz kimin haklı olduğunu bildiğinizi gösteriyor.Yolunuza gidin.Her ne kadar beni öldürmek isteseniz de eşinizin ve çocuğunuzun önünde uygunsuz bir tavır sergilemeyeceğim.Ama her motorcu benim gibi olmayabilir.Eşiniz de sürekli sizinle olamayabilir.
Tasvir edemeyeceğim bakışlar.Ama durun ya!Edeyim edeyim.Üstü kapalı olsun bari.Kendimi tren gibi hissettim ya
Sonra gazladı ve gitti.
Aynı şoförün annesiyle ilgili yorumlar yaparak da diyalog kurabilirdim.Son derece de aktif bir diyalog olurdu ama sadece benim değil tüm iki tekerli kardeşlerimin imajını yerle bir ederdi.
İşte trafikte bunu yapabilirsek........Önce kendimize hakim olursak diğer sürücülere hakim olabiliriz.Düşünün sürücüler minibüslerden neden korkar?Minibüsçüler (hepsi için genellemiyoruz bu arada) zeka seviyelerine rağmen şaşırtıcı bir koordinasyon içindeler.Trafikteki tarz ve hareketleri diğer sürücler tarafından biliniyor ve kabul ediliyor.Kimseyi kendi silahıyla yenemeyiz.Bizim silahlarımız, motosiklet aşkımız ve bu aşkın bize kazandırdığı zerafet, görgü ve anlayıştır.
Polislere de akraba gibi değil de hizmetli (ama görevinden dolayı mevkisine saygı duyduğumuz bir hizmetli) gibi davranırsak iyi olur kanaatindeyim.
Bu arada Savaş abi Damla'nın (Starsailor) CBR'ına işkence ederken ben de bir iki kare yakalamaya çalıştım.Buyurunuz.
http://video.google.com/videoplay?do...04615207329392
Tüm arkadaşlarıma geçmiş olsun.Yolunuz açık olsun.