Selamın aleyküm,nasılsınız dostlar,Ramazan ayı demedik ,oruçluyuz demedik, yine düştük yollara,
Ben aynı ben değişen pek bir şey yok,Ağustos böceği gibi geziyoruz vesselam,bu böyle nereye kadar devam eder bilinmez,gezmeyi seviyorum işte,bir de insanın kendi gibi gezmeyi seven kafa yapıları uyan arkadaşları oldumu değme keyfime,bazen kendi kendime diyorum acaba bu gezme işini çokmu abartıyorum,ama birde çevreme bakıyorum da gezmek isteyipte gezemeyen,parası olupta zaman bulamayan,vay be adam ne geziyor be diye söylenen sözleri duyduğum zaman,daha bir başka geziyorum,gaza geliyorum galiba,eskiden balık tutmaya giderdim hobim buydu,taki motosikletle tanışana kadar,şimdiki hobimden çok memnunum ,motosiklet hobimden bahsediyorum,ALLAH kaza ve sağlık sorunu göstermediği sürece motosiklete devam diyorum,
Gelelim konumuza, konu sevdiğim dostlarla Mübarek Ramazan ayında bir arada olmak beraber güzel vakit geçirmek,beraber iftar açıp ,sahuru yapıp, kamp yapmaktı, yer olarak ortak bir fikirle akyazıdan gelenlere yaklaşık 150 km eskişehirden gelen ben de 180 km lik mesafede olan BOLU’nun SEBEN ilçesindeki SEBEN GÖLÜ’de buluşmaya karar verdik,çok güzel oldu iyi vakit geçirdik,bu geziye ve etkinliğe katılan tüm dostlara buradan ayrıca teşekkür ediyorum,gezi raporunu ben yazıyorum,SAKARYA,AKYAZI’dan gelen başta YUSUF AYDIN HOCAM,HAMZA GÜLER,HALİT GÜLER,HALİT ŞANLI,SERDAR GÜLER,VEYSEL İNAN abimiz,BAYRAM kardeşime,birde yoldan geçerken bizim kampımıza iştirak eden NİHAT abimiz ve eskişehirden ben MESUT HOCA Toplamda 9 kişiydik, gelelim fotoğraflara,
Bu benim gezi rotamdı,
Buda akyazıdan gelen arkadaşlarımın rotası idi,
Tam 3 gün hava durumunu takip ede ede neredeyse meteoroloji uzmanı oluyordum,yağmur yağacak yağmayacak diye diye nihayet çıkıverdik yollara, hava çok bulutlu idi,
Birde baktımki hekimdağ geçidine gelivermişim
İşte aranılan fotoğraf bu, huzurun fotoğrafı,güzelliğin fotoğrafı bu,
Kamp ateşi ve iftar yemeği için kurumuş odunları toplarken VEYSEL abimizin fotoğrafını çekiyorum,çok gayretliydi bu konuda,
Beklenen arkadaşlarımızda geldiğine göre, hemen işe koyuluyoruz,iftara hazırlık,
Kamp ateşi yakma çabaları ,ve acıkan insanlar,
Serdar ne ediyon gülüm kesecenmi adamı,elinde satır sanki, Veysel abiye posta koyuyor gibi,
Yusuf hocam salatayı hazırlıyor,herkes bir işin ucundan tutuyor,
Kamp ateşimizi yaktık
İşte kamp ateşimizin mimarı bu alet ,salyangoz, üflediği hava sayesinde ateşi çabucak harlayı veriyor,
Gece soğuk olur diye sıkı sıkı giyindik,
Ve kamp ateşi başında başlıyor muhabbet, çay ve çekirdek muhabbeti,
Yusuf hocamın maharetleri, adam anlıyor bu fotoğraf işinden,
Yusuf hocamdan gece fotoğrafları,
Semaverde çay,kara çaydanlıkta çay,hakikaten ne gidiyor çay ve çekirdek,
Fotoğraflarda da görüldüğü gibi, çok güzel sohbet ve muhabbet vardı,
Halit şanlı ,madenci gibi çıkmış fotoğrafta,
Bayram kardeşim,o gün çok uykuluydu sanırım kamp ateşine döndü sırtını verdi uykunun gözüne,üşür diye çok korktum, lakin adam alışkınmış ona bir şey olmaz dediler,
Yusuf hocam ,tam da böyle organizasyonların adamı,iyiki tanımışım seni dost canlısı bir arkadaş,
Bu da bir Yusuf hoca kılasiği , uzun pozlama fotoğrafı,
Yerler ıslaktı yani çamurdu,çadır kurulmaya kurulurdu lakin Hamza arkadaşımın dahiyane fikri gölün üzerindeki caminin içerisinde konaklamaktı ,sahuru yaptıktan sonra doğru camiye gittik önce sabah namazlarını kıldık daha sonra mat ve uyku tulumunu açan hop uykuya,iyi de oldu çadır kurma derdinden kurtulduk
Sabah oldu,yani saat 10:00 civarıydı,hemen çevreden güzel fotoğraflar çekmeye başlıyorum,
Gerçekten güzel yermiş,insan bakmaya, seyretmeye, doyamıyor vesselam,
Gezinin devamı için toparlanmalar başlıyor, Halit motorunu yüklüyor,ben motoru yükledim öyle avare avare dolaşıyorum,daha uykuda olanlar vardı,
Serdar, sabaha kadar balık tutma denemelerinde maalesef başarısız oluyor,Karadenizli bu arkadaşlar balığın hasını tutar dedik lakin burada oltanın ucu hep boştu,
Arkadaşlar toparlanırken ben çevreyi dolaşmaya çıkıyorum,
Gezerken gördüğüm bir mantar,ilk defa böyle bir mantar gördüm, sünger gibi ,içi öyleydi,yenip yenmediğini bilmediğimden hiç dokunmuyorum bile,
Gurup hazır yola çıkıyoruz topluca fotoğraf çekinip yola koyuluyoruz,
Yolda tek sıra dizilip gelmeyen varmı diye kontrol , sonra seben ilçesine doğru sürüyoruz motorları,
Bu fotoğrafı ben çektim ,güzel olmuş,tabi insanın yaptığı işi önce kendisi beğenmesi lazım değilmi,
Seben ilçesine varmadan solaklar kaya evlerini ziyaret ediyoruz,burası firigyalılardan kalmış,
Ve başlıyoruz bu mağaradan evleri gezmeye,
Tam Yusuf hocam fotoğraf çekecekken ben onun fotoğrafını çekiyorum,
Sanki biraz eskimişiz gibi,her halde ihtiyarlıyorum galiba,
Burası serinmiş,hava biraz bunaltıcı idi,burada biraz soluklanıp gezmeye devam ediyoruz,
Su değirmeniymiş,bu fotoğraflar Yusuf hocamdan,
Maşallah ağacın köküne bak nerelerden çıkmış,
İlçe merkezinden geçip Nallıhan doğru sürüyoruz motorları,
BAYRAM KARDEŞİM,
SERDAR GÜLER KARDEŞİM,
[img]https://i.postimg.cc/3rqR7z0R/IMG-20190528-
WA0052.jpg[/img]
HALİT GÜLER KARDEŞİM,
BENDENİZ MESUT HOCA,
VEYSEL İNAN ABİMİZ ve yeni motosikleti,
SERDAR ve yeni motosikleti,
Gurup olarak güzel bir yerde durup fotoğraflar çekiniyoruz burada,
Yusuf hocam biz hareket halinde iken bizim fotoğraflarımızı çekiyor,
HAMZA GÜLER KARDEŞİM,
Motorlardan inip güzel fotoğraf olsun diye ekin tarlasının içerisine bile girdik burada,
VEYSEL İNAN abimizin daha önce transalp motoru vardı,oda yeni motoru KLE 500 le geldi bu geziye,
the closest gas station to us
Bu fotoğraflar gurupla son fotoğraflardı,burada vedalaşıyoruz,ve birdahaki gezide görüşmek üzere deyip ayrılıyoruz, bundan sonra eskişehire tek başıma yola devam edeceğim,
Emrem sultan köyü,yunus emrenin hocasının bulunduğu türbeye (TAPDUK EMRE ) ye bir ziyarette bulunuyor ve dua ediyorum,
Sarıyar ( HES ) barajında elektirik üretimine ara verilmiş yani kuşlar suyun içerisinde bayram ediyor,
Eskişehir gürleyik şelalesine geliyorum,şelaleyi bu sanmayın ,bu küçük bir şelale,
İşte gürleyik şelalesi bu,güzel manzara değilmi,nedense buradan her geçişimde durur hem dinlenir hemde bu eşsiz manzarayı serederim,
Burası Eskişehir, mihalıçcık ilçesi ,sorkun köyü ,burada bu işi yapıyorlar,çömlekçilik,yolum hep düştüğünde geçerim buralardan lakin çömlek pişirme işlemine hiç denk gelememiştim,ama bu sefer denk geldi,
Bu arkadaş geleceğin çömlekçisi,
Geldiğim yollar kıvrım kıvrım ve bol virajlı idi,
Kartal geçidine geliyorum,sündiken dağlarının yüksek noktalarından bir yer burası,
Bu son fotoğraftı,önemli olan kazasız belasız eve dönmekti,çok şükürki sağ salim eve dönmüştüm,sabırla okuyup fotoğraflara baktığınız için teşekkür ediyorum,tüm motosiklet sever iki teker dostlarına selam olsun. ( HAYAT GEZİNCE GÜZEL)