Yaa! İran müthiş ülke, mutlaka gitmelisiniz. İnsanlar, yemekler, misafirperverlik, şehirler, şeriat falan muazzam!
Şaka, İran'ı böyle güzelleyenlerden değilim, dört ayımı da İran'a bayıldığım için orada geçirmedim. Eğer finalde trafik kazası yapmasaydım sadece kısa bir süre daha İran'da olacaktım. Aslında Birsen Tezer'in de söylediği gibi: Seni sevdiğimdendir gelirim ben bu yere. Bazen hiç hesapta olmayan kırsallarda aylarca sürükleniriz. Benim İran hikayem de böyle oldu.
Neyse, yönünü doğuya çeviren hemen hemen her story pazarlayıcısının İran'ı öve öve bitiremediğini görürsünüz. Öyle anlatırlar ki kafanızdaki İran, Ortadoğu'nun şâhı olur birden. Ortamlarda İran'ı güzellerken bulursunuz kendinizi. Öyle ki yozlaşma kanser gibidir, anlatan da inanan da kanserli hücredir bir nevi. Lütfen böyle dediğim için darılmayın, aydınlanmaya bakın, her anlatılana inanmayın.
Selfie turcularının beş on günlük İran tecrübesinin referans alınmayacağını bilenlere de yılbaşı çekilişi tadında sürprizim var, ilk fırsatta "The Dark Side of Iran" serisini hazırlayacağım. Hatta bazı sahneler için yeniden İran'a süreceğim, hayırlısı.
Şimdilik "İran'ın Güzel Yüzü" adlı video ile kaydettiğim hoş yerlerin/anların derlemesini paylaştım, araya da bir tane Dark Side of Iran sahnesi iliştirdim fark edenlere.
Aslında bilenler için çoğu sahne tanıdık gelecek. Onlar için bu video daha ziyade boş zaman etkinliğinde izlenebilecek uncut versiyon gibi oldu, ama hiç izlememiş olanlara da farklı bir pencereden İran'ı anlatmış oldum. Umarım keyif alarak izlersiniz ya da izlemişsinizdir, sevgilerimle.
https://www.youtube.com/watch?v=-wuBtZXa-Kc