Son dönemde söz nişan derken baya yoğun günler geçiriyorum. Haftasonlarıda motorla çıkamıyordum. Turlara katılamadım.
Pazartesi günü yapacak birşey yoktu. Hazır boşluğu görünce bi uzaklaşayım dedim. Arkadaşım Çapan'ı aradım oda müsaitmiş hemen buluştuk. Nereye gideceğimiz belirsiz. Maksat yol olsun. Doğal ortam olsun biraz kafa dağıtalım. Yolda olmak güzel şey. Nereye gidildiğinin çokda bi önemi yok.
Hasandağına gidelim ordanda Selime Güzelyurt tarafına geçelim diye düşünüp yola düştük.
İlk önce Helvadere'ye gittik. Gölün kenarında abur cubur yedik. Sessiz sakin güzel yer.
Sonrada dağa doğru tırmanışa başladık. Her zaman gidilen bi Bozkurt düzlüğü denilen mesire alanı var. Hıdırellez şenlikleride orda olur. Yazları baya piknik yapan olur. Oraya doğru çıkıyorduk sonra otele doğru döndüm. Çapan'da zaten hiç ne oluyor diye düşünmeden devam etti peşimden. Yolu kazmışlar araç geçemesin diye. Ama biz motorla geçebildik. Yoldaki manzara çok güzel. Asfalt kalmamış yer yer. Patika gibi yollardan devam ettik.
Önce sen beni çek sonra ben seni çekiyim der gibi oldu.
Zamanında otel yapılmış Hasandağına. Yıllardır atıl vaziyette duruyor. Baya büyük bi yatırım çöp olmuş anlayacağınız. Dağın tepesine o kadar masraf edilmiş ama kullanılmıyor. Neyseki başında bekçi var ve harabeye dönmemiş.
Burda önceden bikaç araba vardı. Hele bir tane klasik woswos minübüs vardı. Ama tekerlekli değil paletli. Tank gibi birşey yapmışlar. Onuda görürüz diye umuyordum ama onu kaldırmışlar. Bi tek bu dodge kalmış.
Bu yazı dikkatimi çekti.
Bi tepeye taş döşemişler. Manzarası mükemmel. Sisli olduğu için fazla birşey gözükmüyor fotoğrafta. Aşağıdaki köyler öbek öbek gözüküyor. Karga ve şahin sesi var sadece. İnsanın içi huzur doluyor burda.
Hasandağınada birşey kalmamış. Special enduro olsa biraz zorlardık yukarılara çıkmayı.
Burayada köylüler yaylaya çıktığında gelip kalıyorlarmış.
Ordanda şenliklerin yeni yerine geçtik. Bozkurt düzlüğünden sonra burda yapmaya başlamışlar.
Çok farklı bi kuş gördüm rengarenk. Ama fotoğrafta belli olmadı. Rahatsız etmemek için yaklaşıp çekemedimde.
Bi kenarında harabe gördüm. Buranın ne olduğunu bilmiyorum. Sonrada köydeki dayılara sordum. Hanmış çok önceden. Sonra ağıl olarakda kullanmış köylüler. Baya eski bir yer. Kilise diyende oldu. Ama ben han olduğunada pek ihtimal vermedim. Dağın başında ne hanı. Yol üstüde değil.
Bol bol karda gördük.
Ordan geri dönüşe geçtik. İniş baya zor oldu. Çok dik yerlerde inmesi zor oluyor. Yer kaygan zaten. Frene basınca arka kayıp geliyor. Ön frenide fazla kullanamıyoruz dönerken teker kayıyor. Baya dikkatli indik. Manzara mikemmel tabi. Görüyorsunuz anlatmaya gerek yok.
Helvadere'de köy kahvesine geçtik. Motorla gezerken en sevdiğim şeylerden biri köy kahveleri. İlgi odağında oluyoruz. Çok kişide bilir zaten bu durumu. Çay içtik lafladık. Çayın parasınıda dayılar ödemiş hesap ödemeye gidince söylediler. Sağolsunlar.
Bi dahaki sefere dayıyıda artçı yapıp gidecekmişiz. Pekmez ondan olacak. Kar pekmez yapacakmışız tepede.
Hayat depoladık ve bi günüde böylelikle geçirdik.