evet arkadaşlar vakit bulmuşken karadeniz yolculuğumu da kaleme alayım istedim öncesinde doğu turumu paylaşmıştım sizlerle hatırlarsanız. o zaman tek başımaydım hiçbir arkadaşım bana eşlik etmemişti. nedense karadenize gideceğim dediğimde yol arkadaşlarım bir anda çoğalmaya başladı ama tabi kalabalık yapılan turlara pek uyum sağlayamadığımı düşündüğümden. ahmet abimle birlikte bu yolculuğa çıkmaya karar verdik. kendiside zaten trabzonludur. ailesini de ziyaret edeceğiz bayramın ilk gününde. hadi bakalım resimlere geçelim yavaş yavaş
rota kabataslak böyle olacaktı aslında ama, biz biraz daha uzattık ve gürcistanada girdik. dönerkende biraz içerilerden dolandık.
her zaman oldugu gibi. yine evimin önünde resim çekilmeyi ihmal etmiyoruz. saat sabahın 8i falan sanırım. uykumu almışım akşamdan ailem ile vedalaşmışım. ve yola koyulmak için sadece marşa basmam gerekiyor
haydi ne duruyoruz gidelim derdi halihazırda bekliyor fazer.
klasik km başlangıcı
köprü çıkışında avcılardan gelecek ahmet abimi bekliyorum.
---------- Mesajlar birleştirildi - 11:34 ---------- bir önceki mesaj zamanı 09:56 ----------
tabi ahmet abimi beklerken yarım saat geçiyor. acaba neden geç kaldı uyuyamı kaldı diye arıyorum. oda ne lastiği patlamış. biraz daha gecikeceğini söylüyor. mirkelam dinlenme tesisinde buluşuruz diye anlaşıyoruz. ve ben ufak ufak yola koyuluyorum. hava güzel. güneş var. enerjim yüksek daha ne olsun
önceki akşam kızkardeşimi ziyaret etmiştim. yola çıkacağım için hem bayramlaşmak hemde helalleşmek adına. kardeşimde saolsun sevdiğim ıslak kekten yapmış. birde paketlemiş. abi sabah yolda yersin diye bana vermişti. aman ne gerek var demiştim ama iyiki almışım. ahmet abimi beklerken baya iyi gitti çayla birlikte.
bekle bekle ahmet abi yine yok güneşte tepede ben biraz daha yavaş yavaş süreyim diyorum. nede olsa tek yol var biryerde yakalayacak beni elbet. çıkıyorum tekrar yola. körfezin bitişinde bir benzin istasyonunda sonunda geçte olsa buluşuyoruz.
ahmet abimle daha öncede ege ve akdeniz turu yapmıştık. hani insanları yolda tanırsınız derler ya. tamda öyledir benim için. çok doğru söylemiş atalarımız. ahmet abimle yolda gerçekten müthiş bir uyum içerisinde sürüyoruz ve geziyoruz. bazen kızar bana ama olsun kardeşiyim sonuçta olacak o kadar..
birlikte yola koyuluyoruz. akşam nerede kalacağımız belli değil. bakalım ya nasip dedik çıktık yola.
safranboluda geçtiğimiz yıllarda da konakladığım bir konak vardı. yorgancıoğlu konak. sadık abimiz ailesi ile birlikte işletiyordu orayı. kendisinide çocuklarını da pek severiz. yolda oraya gidip bu akşam orada konaklamaya karar veriyoruz. sadık abimizi aradık bizi bekliyor odamızda hazırmış
istikamet karabük safranbolu.
ve safranboluya vardık. sadık abimiz ve oğlu alican. alicanı en son gördüğümde biraz daha küçüktü. 3 sene sonra tekrar gelebildik buralara.
eskiden kilise olan bir camii var hemen konağın yanında. mimarisinden anlaşılıyor zaten. camiileri ziyaret ederim gittiğim yerlerde. özelliklede tarihi eski camiileri.
hava kararmadan hem yemek yiyelim. hemde biraz gezelim diye çıkıyoruz dışarıya.
Safranbolu da gezilebilecek 2 güzel yer var. Biri kristal cam teras, digeri ise bulak mencilis mağarası. Biz magaraya gitmedik daha öncede gittigimiz ve yorgun oldugumuz icin. ahmet abim terası ilk defa görecek. ben 3. kez göreceğim
akşama doğru konağa döndük. sadık abimizle geç saatlere kadar çay eşliğinde sohpet ettik.
epey yorulmuşuz biraz dinlenmeyi hakettik sanırım
sabah kahvaltıdan sonra artık yavaş yavaş toparlanıp yola çıkacağız. nereye gideceğimiz belli değil. yoldayken belli olacak yine istikamet ileriii diyelim. ya nasip..
Motorlarımız hemen yan bahçede hazırda bekliyor bizi. son kontroller ve yükleme yapılacak.
sadık abi yine gelicez misafirperverligin icin tesekkur ederiz. senide bekliyoruz istanbula dedik ve ayrıldık alican uyuyormuş o yok resimde.
sanatsal çalışmalar pozlar
yollar gayet güzel. kastamonu üzerinden devam.
kısa bir mola. ve benzin ikmali.
evvveeet karadeniz bize ıslak ıslak hoşgeldiniz dedi. attık kendimizi bir tesise. hem çay içmek hemde yağmurlukları giyinmek için. buradan sinopa erfelek şelalerini görmeye gideceğiz. ve orada çadır kuracağız inşallah
erfelek yolu üzerinde barajın seti üzerinde duruypruz. biz durunca gariptir yağmurda duruyor tesadüfmü desek, doğanın lütfumu desek bilemedim
yağmur durunca biz temalı fotolar
yüzümdeki aptal gülümse ve ben
bu kadar şaklabanlık yeter yağmur durdu ama hava kapalı halen. yağmur durmuşken çadırı kurmak lazım diyerek çıkıyoruz yola.
yolda kısa bir mola. yemek işinide aradan çıkaralım. bu arada resim çekmek için çok sık duruyoruz farkındayım ama alışık olmadıgımız çok güzel manzaralar ile karşılaşıyoruz. sonrasında zaten pek durmamaya başladım yeter artık da
ve nihayet erfelek şelalelerine varıyoruz geçte olsa. 20 küsür şelale var. bilgisayar oyunu gibi. sürekli yukarıya tırmanıyorsunuz. level atlar gibi. biz 6 tane çıkabildik. çünkü pek vaktimiz kalmadı.
çoraplara dikkat
şelalerden birini ahmet abime satıyorum uygun fiyata kelepir. nasılda mutlu ucuza kaptım diye
erfelekte epey vakit geçirdik. çadır kurmak istedik lakin yasaklanmış 10 gün önce burada kampçılar arasında kavga ve gürültü yapılmış. şimdilik yasaklanmış. havada karardı napacagız nerede kalacağız bilemiyorum derken bi amcamızın çalışmayan minibüsünü itmek için yardımcı oluyoruz kendisine. sonra amcaya buraya yakın en yakın camii nerededir acaba diye soruyoruz. amcada saolsun bize kendi köyünü tarif ediyor. biraz yukarıda yolu bozuk ama gidersiniz. orada küçük bir camiimiz var hocamız size yardımcı olur camiide kalabilirsiniz dedikten sonra biz artık rahatlıyoruz ve yola koyuluyoruz
bir taraftan sağanak yagmur bir taraftan mıcırlı toprak yol bizi zorlasada 10 km sonra köye varıyoruz. vakit yatsı ezanı vakti.
vardığımız bu köyde köylüler ve camii imamı ile çok güzel vakitler geçirdik.
köye varır varmaz camii ye giriyor ve bekliyoruz. cemaatten önce hocamız geliyor. hocadan müsaade istiyoruz camiide kalabilmek için. kendiside saolsun tabii kalabilirsiniz neden olmasın diyor
yatsı vakti sonrasında. cemaaetten amcalar bizimle epey sohpet ettiler. bizi evlerine götürmek için adeta birbirleri ile yarıştılar neyseki nafi hocamız araya girerek cemaate arkadaşlar bu gece benim misafirim olacaklar onları önce ben gördüm diyor ve konu kapanıyor nafi hocamız henüz 23 yaşında bizden yaşça küçük olsada maneviyatı makamı bizden çok yükseklerde. nafi hoca bize camiide kalabilirsiniz demişti. ama lütfen gelin bahçede küçük bir evim var. benim salonumda kalırsınız sobada var sıcak üşümezsiniz diyor ve eve geçiyoruz.
geç saatlere kadar sohpet ediyoruz çay eşliğinde. sanırım gece saat 2 civarı artık uyuyalım. sabah namazına kalkılacak sonuçta dedik ve uyuduk.
sabah hep beraber uyandık. sonrasında nafi hoca yola çıkmadan kahvaltı yapalım öyle çıkın diye ısrar edince. hepberaber kahvaltı sofrasını hazırladık ve oturduk. masamızda bizde amcamız var bu hikayenin mimamırıdır kendisi. minibüsü bozulan amcamız o minibüs bozulmasa bizde itmesek. kendisiyle tanışamayacaktık ve muhtelen buralara kadar gelemeyecektik.
nafi hocamızın balkon manzarası.
vee güzel anılarımız ile birlikte buradan üzülerekte olsa ayrılıyoruz. nafi hocamızıda istanbula davet ediyoruz. umarım birgün gelir. iadeyi ziyarete.
1. BÖLÜM SONU akşama devam ederim umarım.