14 Temmuz 2006
Cuma sabahı 06:00 da yola koyuldum.
Hedefim Çanakkale-Yenice'de 6. EnduroClub Motosiklet Festivali.
10 aydır motosiklet sitelerinden tanıdığım ve bir türlü yüzyüze görüşemediğim dostlarımla buluşmak için sabırsızlanıyorum..
Ortalama 700 km lik asfalt parkur sabahın ilk ışıklarıyla pırıldıyor..
Bu uzun soluklu yolculuğu bir an önce tamamlamak için fotoğraf keyfimi Yenice'ye saklıyorum..
Yolun daha başında yedeğe düşen benzin yüzünden uzun bir süre çalışmayan KaTırıM'ın inadı beni endişelendirse de
sadece naz yaptığı ortaya çıkıyor.
İlk benzincide karnını doyurunca onun da neşesi yerine geliyor..
KaTırıM böyle bir parkur için ideal yol arkadaşı olmasa da onun huyuna gidip 80 km sürati geçmemeye çalışıyorum.
Gölmarmara gölü beni içine çekiyor.
15 dakika da olsa gölün serin sularında yüzmek beni canlandırıyor.
Üzerine de güzel bir yemek yolun ikinci yarısı için enerji veriyor.
Kamp yerine varmadan 60 km önce yolda karşılaştığım 2 arkadaşla virajlı yollarda birlikte gaz açmak çok eğlenceliydi.
Yolun yorgunluğu gidiverdi üzerimden..
Kamp girişinde kayıt yaptırırken öyle sıcak karşılandık ki 700 km değil 7000 km yapmaya değerdi..
Bu sıcak karşılama , çadır için yer gösterme , hatta "Sen yorgunsun , hele bir soluklan." deyip çadırımı bile kurmayla devam edince
kendimi evimde gibi hissettim..
Yeni gelenlerle kamp alanı iyice kalabalık olmaya başlıyor..
Akşam yemeği eski ve yeni dostları bir araya getiriyor..
Kamp ateşinin başında 02:00 ye kadar sürüyor sohbetler..
Sabah 07:30 da Murat Kızak 640 ADV nin startı ile kalk borusunu çalıyor..
Sabah mahmurluğu dostların kaynaşmasına engel değil..
Dostlarımın güler yüzü günün güzel geçeceğinin müjdecisi.
Kahvaltı öncesi sabah sporu için 400 SXC nin sesi eşliğinde orman yollarından tırmanıp Yenice gölüne yukarıdan bakıyorum..
Yenice köyünde çok güzel bir açık büfe kahvaltıda yeniden buluşuyoruz..
Kahvaltı sonrası gezi için gurup oluştururken...
Bizden önce çıkan kalabalık gurubun ardından bir 4 kişilik bir gurup oluşturuyoruz..
Bizden sonra da KTMCengiz'in de içinde olduğu Arızalılar gurubu çıkacak..
Çevreyi çok iyi tanıyan gurup liderimiz bizim için çok güzel bir parkur seçmiş..
Liderimizin daha önce yaşadığı köye uğradığımızda Murat orada bulduğu Mobilet'le bir test sürüşü yapmak istese de sahibini bulamadığımız için sadece resim çektirmekle yetiniyor.
Köyün en renkli ve cana yakın kişiliği Osman bizi eğlendiriyor..
Altından küçük bir dere geçen bu şirin çardakta köyün ileri gelenleri ile bir süre sohbet edip dinlendikten sonra
gurup liderimiz "Size bir sürprizim var." diyerek bizi harekete geçirdi..
Sürpriz parkur çok eğlenceliydi.
Kış aylarında traktörlerin şekillendirdiği bu yolda , ağaç dallarına çarpa çarpa ilerlerken bir yandan da her iki yandaki oluklara girmemeye çalıştık ama olmadı..
Hiç de kısa olmayan bu parkurda luna parkta gibiydik..
...ve parkurun sonu..
Murat' da geldi..
Hatıra fotosuz olmaz..
Kamp yerine döndükten yarım saat sonra çamur yarışı başladı..
Seyretmesi çok eğlenceli olan bu çok zorlu yarışın galibi metincetin oluyor.
BeyazKartal ve TOL çamur temizliğinde..
Sırada yavaş gitme yarışı var ama benim daha fazla orada durmaya niyetim yok..
Tekilay ile küçük bir gezi yapıyoruz..
Scooter-Enduro kardeşliği iyi de , benim biraz daha fazla adrenaline ihtiyacım var..
Hemen bir solo gezi...
Bu solo gezimin dönüşünde endurocu58 ve Gece ile karşılaştık.
Onlarla da birlikte daldık orman yollarına..
Çok yüksek tempolu bir gezi oldu.
Kendimizi öyle kaptırdık ki fotoğraf çekmeyi unuttuk.
Günün son gezisi de oldukça keyifliydi doğrusu..
Orman yollarında kaybolmayı denedik ama yolda bize çok yakın davranan köylüler israrla yol tarif edince kamp yerine geç de olsa ulaştık..
Kamp yerine dönünce bütün ekip kendimizi göle attık..
Gece gölde yüzmek muhteşemdi..
Biz gölde yüzerken konser başladı..
Çanakkaleli bir rock gurubu türkçe rock parçalarından oluşan repertuarı ile festivale neşe kattı..
Konserin ikinci yarısı başlamadan Çamur Yarışı ve Yavaş Gitme Yarışı galipleri ödüllerini aldılar..
Konser bitiminde yine ateş başı muhabbetleri ile geceyi noktaladık.
Pazar sabahı herkesi bir yol telaşı sarmıştı..
Hamaklar toplanıyor , çadırlar sökülüyor ve çantalar hazırlanıyordu..
Monza Ve Murat Kızak benim gibi en son çadır toplayanlardandı..
İzmir'e giden Arda , Arvasi ve Barış'a katıldım ..
Pazar gecesini İzmir'de geçirip pazartesi sabahı Arda ve Şebo ile vedalaşıp Antalya yoluna düştüm..
.. eve 30 km kala..