Türkmen dağı-3-
Selam olsun tüm motosiklet sevdalılarına,
Üzüntülü olduğumuz şu günlerde ALTIN ELBİSELİ ADAMI rahmetle anıyorum,kendisi ile hiç karşılaşmasamda motosiklet kullanmaya başladığım günden beri kendisinin hazırlamış olduğu videolardan inanın çok tecrübe kazandım, çok şey öğrendim, mekanı cennet olsun, o büyük ustayı saygıyla anıyorum,
İzinli olduğum şu günlerde kısa da olsa geziler yapıyorum, aslında bu geziyi daha önce planlamıştım ama bir cenaze dolayısı ile bu güne nasip oldu,,daha önce gördüğüm yerlerin dışında , daha önce hiç gömediğim yerlerede gittim bu gün, ve ormanın içinde yolumu da kaybettim, türkmen dağında bulunan idris yaylası köyüne kadar gittim,sonrada yolumu yabettim,gitmek istediğim rotanın tam tersine gitmişim, ama olsun oralarıda hiç görmemiştim ,işte fotolarım,
Eskişehirden ayrılıyorum ,kızıl inler köyü istikametine sapıyorum
Sonra yolumun üzerinde bulunan demiryolu köprüsü ve porsuk çayı manzarasını da izlemeden geçemiyorum,ah birde tren geçse ne güzel olurdu,
Dedimya birde tren geçse ne iyi oludu diye, iyi tren lafının üstüne gelirmiş,
Anlaşılan eskişehirde harman zamanı gelmişte geçiyor bile,nasılda güzel görünüyor,bereketi bol olsun inşallah,
Hava oldukça sıcak, henüz sabahın 10 nunda böyleyse ileriki zamanları düşünemiyorum,
İşte geldim ,meşhur incik suyu çeşmesine ,inanın bunun üzerine içme suyu tanımam,
Vay arkadaş bende her gördüğüm çeşmeden su içmişim,hava sıcakya ondandır ,ondan !
Bakın ne buldum yeni uçmayı öğrenmeye çalışan minik kuş,ne kadarda ürkektiki anlatamam inanın kaçamıyordu bile,belkide yuvadan düşmüştür, ama yolun ortasında ya bir araba ezerse,neyse onu yol kenarındaki otların arasına bıraktım,
Burası kütahyanın söğüt köyü sulama barajı ,ileride balıkçılarda vardı,ben sadece güzelliği seyrediyorum tabiki,
Bunların böyle masum durduğuna bakmayın,az önce bana saldırıyorlardı, tıs,tıs, üzerime geliyorlardı
Burası benim favori mekanım, gel keyfim gel, akoluk köyü benim köyüm,çocukluğum geçti buralarda, hani derlerya (sılayı rahim) ,köyde kimsemiz kalmadı ama, yine de insan görmek istiyor buraları ,bende atlıyorum motora canım ne zaman görmek isterse geliyorum buralara bulunduğum yere 110 km ,olsun ben yinede geleceğim buralara,
Bu arkadaş İSMET, köyün sığır çobanlığını yapıyormuş, sabah gözünün altından arı sokmuş ,şehir yerinde olsa koşa koşa doktora giderdik, bak köylü çocuğuna hiç sıkıntı çıkarıyormu, geçer diyor, birşeycik olmaz diyor,öyle çocuk dediğime bakmayın adam liseyi bitirmiş,maşallah , birde meşgalesi var önünde,
İSMET’in meşgalesi bu çam kabuğundan sigara kül tabağı yapıyormuş,bu kadar emeği sigara içinmi yaptın diyorum,oda evet diyor , yahu adına başka bir şey diyelim diyorum, ne olsun sen söyle diyor ,bende çerez tabağı olsun olmaz mı diyorum ,doğru söyledin be abi tamam çerez tabağı olsun adı diyor (inanın aramızdaki diyalog böyleydi)
Ova köylerde büyük baş hayvanlara pancar küsbesi ve yem yediriyorlar, ama dağ köylerinde ormanda çıkan her çeşit bitkiyi yiyip çok lezzetli etleri oluyor bu hayvanların,( sanırsın karadeniz)
Çok büyük çam ağaçları var burada , inanın 1,5-2 metre çapları var,
Türkmen dağında bulunan yangın gözetleme kulelerinden biri (BOZKUŞ YANGIN GÖZETLEME KULESİ)
MAŞALLAH, şu çeşmenin güzelliğine bakarmısınız, bu çeşmeye emeği geçenlerden ALLAH razı olsun, kurt kuş sebepleniyor
Bu son resimdi, her şey gönlünüzce olsun, ALLAH cümlemizi kazadan beladan korusun, tekerinize taş değmesin,bir dahaki gezide görüşmek dileğiyle,selamlar…