Kapat
Üye Girişi
Motovento
Motomax
1. sayfa 12 SonuncuSonuncu

Bu Dağların Rengi

    REKLAM ALANI
  1. #1
    ubuntu67 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    16 Eylül 2009
    Şehir
    Hatay - İskenderun
    Motosikleti
    Pulsar NS200
    Hayatta önemli olan en çok şeye sahip olmak değil; en az şeye ihtiyaç duymak demiş yazar. Sanki motosikletli yaşam tarzımızı özetlemiş adeta. Evet, belki de bisikletten sonra, motosiklet ile çıkılan serüvenler; en az eşya ile seyahat edilen, çevreye doğaya saygılı, gökyüzüyle barışık ve yollara en çok yakışan bir gezgin halidir. Ve bu minvalde, iki teker kültüründe yol arkadaşlığı ve dostluk her zaman ön plandadır. Beraber virajlara giren, toz toprak dağlarda gezen adamlar artık sıradan arkadaştan öte, kardeştirler. Bu duyguları uçakla seyahat eden, otobüs turlarına katılan ya da otomobilleri ile otobanda birbirlerine hiç bakmadan dümdüz giden insanların anlaması biraz zordur tabi.
























    2012 yılında tanıştığım ve yıllar içinde beraber yol yaparak kardeşlik mertebesine eriştiğim Alanyalı dostlarımı ziyarete gitmek hasıl oldu yine. Bu sefer farklı bir ziyaret; Orhan ağabeyin bir kızı oldu ve onu kutlamak için Ali Kurt, Sertaç Kaya ve ben Mustafa Kara düştük Alanya yollarına. Benim motosikletim küçük hacimli olduğu için biraz daha erken yola çıkıp vakit kazanmak istedim. Arkadaşlarım nasıl olsa otoban bitişinde beni yakalarlar ve Silifke-Anamur-Alanya virajlarını beraber yaparız diye planladık. Öyle de oldu. Gün doğumunda Sezen Aksu dinleyerek Mersin otobanını bitirdim, gün doğumunda sürmek ve Sezen dinlemek çok ayrı bir keyifti. Taşucu’nda bizimkiler beni yakaladılar. Ve eğlence başladı. Ekip sağlamdı, yola düşebileceğiniz en çılgın iki isim, çılgın bir motorla bana eşlik ediyorlardı.











    Ali Kurt içimizde en iyi kullanan isim olunca, ondan bir şeyler kapmak adına sürekli gözlem yaptım. Eleştirilerini dinledim ve benimle paylaştığı bilgileri hafızamın bir köşesine kaydettim. Kendisi de bu gezinin ardından katıldığı motosiklet eğitim faaliyetinde oldukça yüksek bir puan alarak bizleri sevindirdi. Tebrik ediyorum arkadaşımı.











    Alanya’ya keyifli bir sürüşün ardından sağ salim vardık. Öncelikle Ali’nin eskiyen lastiklerini değiştirdik. Sağolsun Cenk Kara bize bu konuda yardımcı oldu. Derken Cenk’in abisi ve benim özden öte emmioğlum Fatih Kara geldi servise. Hem de yeni göz bebeği Jawa’sı ile. Eski göz ağrısı Honda Wave de servisin önündeydi, ilginç bir buluşma oldu.























    Lastikler takıldıktan ve sohbetler edildikten sonra Orhan ağabeyin yanına geçtik. Her defasında bizi mahçup eden bir sevgiyle karşılandık. Hava çok sıcaktı ve Sertaç oruçtu. Serinlemek adına Dim Çayına gidip akşamı edelim dedik. Orada da Alanya çetesinin mihmandarı Ersin Özen ağabeymiz bizi yakaladı. E tabi onun çöplüğündeyiz, istihbaratı almış hemen. Keyifli sohbetlerin ardından akşamı ettik. Orhan ağabeyle buluşup akşam yemeğimizi yedik ve nihayet yiğenimiz Elif’i görebildik. Güzel bir akşamın ardından dinlenmek üzere Fatih ağabeylere yerleştik. Yarın sabah güzel bir macera bizi bekliyordu. Orhan abi işlerinden dolayı bize katılamadı, onunla da seneye inşallah Toroslarda bir rota yaparız belki, kim bilir...

























    Ertesi sabah erkenden uyandık. Tabi Sertaç hariç. Onun bir gezide erkenden uyandığını gören duyan yok sanırım. Haliyle biraz geç kaldık, öğlen sıcağına yakalandık. Yakıtlarımızı tamamlayıp, Alanya çetesi ve biz Hataylı üç deli yönümüzü dağlara çevirdik. Rotamız; Gündoğmuş yaylaları, oradan Uçansu Şelalesi, ardından en yukarı Eğrigöl Yaylasına geçmek. Konaklamayı ise Bozkır’da Aygır Gediği denilen mevkide gerçekleştirip, ardından evlerimize dönmekti planımız.
































































    ---------- Mesajlar birleştirildi - 00:10 ---------- bir önceki mesaj zamanı 00:08 ----------








    İlk durağımız Uçansu Şelalesine bir solukta çıktık. Yol üstü güzel fotoğraflar çektik. Zafer Amcam yine bana Marlboro Man pozu verdi. Hey gidi, 2012’de Abanoz Kampından söz açıldı, anıları yad ettik.























    Şelalenin serinliği ile bir şeyler atıştırdık. Ali ve Sertaç katıklı ekmek getirmişler. Sertaç bu arada içimizdeki tek oruçlu. Kendisine yolculukta tutma, seferisin diye vaiz versek de, bizim hocalığımıza güvenmedi, tuttu. Hem oruç tutup hem bu rotayı yapmak her yiğidin harcı değildir. Bravo kendisine.

































    Fatih abi bize çay demledi yeni kara demliğiyle. Ayrıca bana da bir demlik hediye etti, ufağından. Benim büyük demlikle güzel bir takım oldu. Yazının başında dediğim gibi, ufak şeylerle mutlu olabilen insanlarız. Ufak tatlı bir kara demlik beni dünyalar kadar mutlu edebiliyor. İki bardak çay, dostunla yaptığın sohbet, izlediğin manzara… Huzur üçlemesi… Az insan, az eşya; Kafka’ya selam olsun.







































    Uçansu Şelalesindeki molamızın ardından dinlenmiş olarak çıkıyoruz yine yola. Bu sefer yollar daha da dikleşiyor, hedefimiz zirveler. Bir iki ufak köyden geçip, güzel vadilerin içinden yol aldıktan sonra bir yol ayrımına geliyoruz. Karar vermek durumundayız. Normalde Eğrigöl’e Gündoğmuş üzerinden gidiliyormuş. Ama Ersin abi sanırım daha kestirme diyerek toprak yola sapıyor. Ben bilerek saptığı kanaatindeyim, Zafer amcaya suikast niyetinde olabilir. Ama yol ciddi anlamda zor, toprak gevşek, taşlık, bazen çamur ve normal bir çamur değil, çok kaygan. Sertaç zor yolu seçtik diye halay çekiyor bir ara. Bu yola girdikten sonra işin rengi değişiyor. 7 motordan sadece 3’ü yol dışı mücadeleye uygun. Bizim motorlar asfalt için tasarlanmış. Ama olsun enduro ruhumuzda var. O zaman keyfini çıkaralım, bırakalım da motorlarımız doya doya çamur olsun.

























    Zikzaklar çizerek tepelere tırmanıyor, yavaş yavaş o eşsiz coğrafya, köyler ayaklarımızın altında kalıyor. Tabi öğlen vakti, motorlarımız da ısınıyor. Benim ve Ali’nin motoru sürekli fan açıyor, ısı uyarısı veriyor. Ara sıra durup soğutmaya çalışıyoruz. Ama bizim amcalar maşallah, kaptırıp gidiyorlar. Bir ara yolda bir keçi karşılıyor bizi. Ali Kurt soy adına istinaden keçiyi kovalıyor.






























    Akhunturk, arokh, ESGEL ve 5 diğerleri bunu beğendiler..


    REKLAM ALANI
    Oktay Motor CF Moto Polaris Mondial
    Motomax
  2. #2
    ubuntu67 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    16 Eylül 2009
    Şehir
    Hatay - İskenderun
    Motosikleti
    Pulsar NS200

















































    Tepeleri aştıktan sonra, irili ufaklı yaylalara, hayvan ağıllarına ulaşıyoruz. Bu noktaya gelene kadar hakim olan sarı-turuncu renkler bir anda kendini yeşile teslim ediyor. Evet, Mongol çayırlarında gibiyiz, her yer yeşil. Ve bu yeşil çayırların içinden menderesler yaparak akan dereler. Koyunlar, keçiler… Çobanlar el sallıyor, çoban köpekleri meraklı bakışlar içinde.







    ”Biliyorsunuz, dağlar her zaman taş binalardan daha güzeldir. Şehirde yaşamak, yapay bir varoluştur. Orada birçok insan ayaklarının altında gerçek toprağı hiç hissedemiyor, saksıdakiler dışında bitkilerin büyüyüşünü göremiyor ya da caddelerin ışıklarından geceleyin yıldızlarla süslenen büyüleyici gökyüzünü görebilecek kadar uzaklaşamıyor. İnsanlar Yüce Ruh’un yarattığı sahnelerden uzakta yaşadığında, onun kanunlarını da kolayca unutuyorlar.” (Tatanga Mani)

    Evet, yaşlı Kızılderili bilgenin dediği gibi; şehre geri dönmek istemeyeceğim kadar güzel yerlerdeyim. Keşke buralarda doğsam, bir çoban olsam, yaylasam gitsem gün boyu... Şuan bu yazıyı yazdığım klavyenin varlığından bile haberim olmasa. Diyerek iç geçiriyorum.









    Gezi boyunca arkadan gittim. Fatih abi ve Sertaç da bana eşlik ettiler. Bol bol fotoğraf çekmeye çalıştık. Ama önden giden grubu da bekletmek istemediğimizden, bu güzel yerlerden biraz hızlı geçip gittik. Aslında benim için motosiklet A noktasından B noktasına ulaşmak için kullanılan bir alet değil. Tam tersine yolda olmak adına, daha özgür bir araç sadece. Bu yüzdendir ki sık sık durmalı, çiçeklere dokunmalı, gölgesi yoldaş ağaçlarla konuşmalı, çobanlara selam vermeli ve köy çeşmelerinde soluklanmalıdır bence.







    Hayran hayran etrafı izleyerek öndeki arkadaşlarıma yetişiyorum. Biraz ilerledikten sonra dayanamayıp çayırlık alana dalıyorum. Arkadaşlar her ne kadar dur yapma diyerek arkamdan bağırsalar da tutamadım kendimi. Dolandım durdum yem yeşil çayırda. Benim Puslar da çok eğlenmiştir eminim, o da asfalttan sıkıldı 2 yıldır. Benden cesaret alan Hataylı deliler de dalıyor çayıra. Ama Fatih abi biz delilere fazla uyunca batıyor bir çamurlukta. Çok gülüyoruz haline. Adamın bahtı Kara, ne yapsın.



































    Ekip yine gidiyor, ben arkadan etrafı izleyerek ve fotoğraf çekerek ilerliyorum. Biraz ileride, Eğrigöl’e az kala, bir çoban el sallıyor. Hemen duruyorum tabi. Sohbet etmeden gidersem ayıp olur, halini hatırını soruyorum. El işaretleri ile konuşma engelli olduğunu ve zor duyduğunu anlatıyor. Ya da ben öyle anlıyorum. Eyvallah o zaman gönül diliyle anlaşırız deyip, 15 dakika kadar sohbet ediyoruz. 2100 metre rakımda, dağların içinde bir çayır alanda gönlü güzel bu çoban ağabey ile ettiğim sohbeti hayatım boyunca unutamayacağım. Beni o kadar sıcak karşıladı ki. İşaret diliyle de olsa bana yolları tarif etti, dağları tarif etti. Arkadaşlarımı bekletemem gitmem lazım dedim. Boş ver onları, yanımdan geçtiler bana bakmadılar gibi bir şeyler anlattı el hareketleriyle. Yok dedim onlar yola bakıyorlardı, yerler çamurlu dedim, gönlünü aldım. Fotoğrafını çekip kendisine gösterdim, çok sevindi. İki tane kocaman köpeği vardı, birini sevdim birazcık, güldü. Korktuğumu anladı, işaretlerle korkma dedi, bana tepeleri gösterdi, onlar oraları gözler, sana bir şey yapmaz gibisinden bir şeyler anlattı. Sanırım kurtları anlatmaya çalıştı tepeleri göstererek. Eminim bu ıssız dağlarda “akıp giden zamanın” dışında kendisine eşlik eden yoktu. Yalnız bir çoban ve ıssız bir dağ. Kim bilir anlatacak ne çok hikayesi vardı, oturup onunla akşamı edebilirdim. Ama, arkadaşları bekletmemek için izin istedim ve vedalaştım. İkimiz de gülümseyerek ayrıldık, 15 dakikalığına da olsa, iyi bir insanla karşılaşmanın mutluluğu, uzun bir süre gıda olacaktır ruhumuza.











    Ve nihayet Eğrigöl’e varıyoruz. Gün boyu zor yollardan gelip yorgunluğumuzu atacağımız Torosların zirvesindeki yaylaya ulaştık. Lakin pek vakit geçiremedik, hem geç kalmıştık, hem de başka bir yerde kamp yapmayı planlamışlardı, o yüzden biraz soluklanıp devam ettik.
























    ---------- Mesajlar birleştirildi - 00:17 ---------- bir önceki mesaj zamanı 00:14 ----------

    Yine tepelerin arasından dağı aşıp, aşağıya Dedemli kasabasına ineceğiz. Oradan da Bozkır’a geçip, kamp alanımız Aygır Mesire alanına yerleşeceğiz.









    O kadar sürünün içinden geçtim, çobanlara selam verdim, fotoğraf çektim, tek bir çoban köpeği bile bana saldırmadı. Hayvanlar bile dingin bir huzur içinde burada, kimse kimseye karışmıyor, olaylar yavaş gelişiyor, zaman yavaş geçiyor. Belki de huzuru bozan tek şey bizim motosikletlerimizden çıkan sesler…



















































    Dedemliye varmadan vadinin içinde harika bir lavanta tarlası görüyorum uzaktan. Yaklaşınca çiçeklerin arasında bir fotoğrafçı olduğunu fark edip, merhaba demek için duruyorum. O fotoğrafçı sosyal medyadan tanıdığım Ramazan Bilgili imiş, sürpriz oluyor bana. Biraz sohbet edip devam ediyoruz. Dağ dağa kavuşmaz insan insana kavuşurmuş gerçekten de. Neyse, Fatih ağabeyle öndekilere yetişiyoruz ve Bozkır’a alışverişe geçiyoruz. İftar vakti hiç ekmek kalmamış, geçtiğimiz sene bizi Bozkırda ağırlayan PTT çalışanı dostum Ümit Bekir Arı sağ olsun bize evden yufka ekmek getiriyor. Onunla da hasret giderip, kamp alanına gidiyoruz. Ama yanlış verilen konumdan dolayı, akşam karanlığında ben, Ali ve Fatih abi çok sağlam bir enduro yapıyoruz ıssız ormanda. Nasıl düşmedim o kadar yorgunluk ve karanlığa rağmen ben de bilmiyorum. Sanırım artık öğreniyorum yavaş yavaş motora binmeyi.













































    Kamp alanında bizi bir sürpriz karşılıyor. Erkan İbiş. Çok güzel bir sürpriz yapmış. Gündüzden katılamayınca motoruyla, akşam vakti arabasıyla kampa yetişmiş. Çok mutlu ediyor bizi. Tevekkeli değil; Ersin abi gün boyu bana hadi hadi çok oyalanma demesi… “Erkan abin” deyip duruyordu, demek ki biliyormuş, ondan bana oyalanma diyormuş.

    Ersin abi, Zafer amca ve Erkan abi varsa muhabbet elbette keyifli olur. Biz gençler amcaların atışmalarını dinliyor, bu arada oruç olan Sertaç’a en hızlısından bir şeyler hazırlıyorduk. Ben Tavalı Fuat ağabeyime nazire yaparcasına bir tava operasyonuna giriştim. Tavuk sote yaptım ve bizimkiler parmaklarını yedi. Sertaç’ın ilk lokmayı aldığındaki ifadesinden anlayabilirsiniz. Doktor Bülent abi de mangalda bir şeyler hazırladı ve günün yorgunluğunu attık. Gece uzundu ve çaylar demliydi.





















    Sabah uyandığımızda gece boyu dibimizde akan ama karanlıkta yeterince göremediğimiz derenin ihtişamıyla büyüleniyoruz. Çadırdan çıkıp, iki adım sonra derenin buz gibi suyuyla yüzünü yıkamak ve tertemiz havayı ciğerlerine çekmek gibisi yok.








    arokh, RoofRoof, ESGEL ve 3 diğerleri bunu beğendiler..

  3. #3
    ubuntu67 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    16 Eylül 2009
    Şehir
    Hatay - İskenderun
    Motosikleti
    Pulsar NS200























    Etrafı keşif için dolaşıyorum biraz, motosikletlerimizi kontrol ediyorum, dünkü yol dışı maceradan sonra bir sorun var mı diye. Zinciri temizleyip yağlıyorum, çamur ve toprak içinde kalmış. Derenin doğduğu kaynağa doğru çıkıp, manzarayı izliyorum biraz. Çiçekleri fotoğraflayıp kamp alanına geri dönüyorum. Kahvaltı eşliğinde sohbete başlıyoruz. Biraz sonra Zafer amcanın gece başına geleni dinlerken herkes kahkahaya boğuluyor. Sertaç’ın motoru için bir miktar benzin çekmiştik diğer motordan. O benzin de bir köşede duruyordu. Zafer amca onu su şişesi sanmış, gece yatarken de yanına almış, çadırın içinde sigara içerken küllük yaparım diye. Tabi kullanmamış, uyumuş. Sonra sabah uyandığında bir bakmış ki içinde benzin var. Yani gece yandım anam diyerek kendini dereye atabilirdi Allah korusun. Çok güldük tabi. Ben yine Ersin abiden şüpheleniyorum, dağda bitiremedi işini, kampta bir suikast denemesinde bulundu.

























































































    Neyse, gır gır şamatanın ardından yola koyuluyoruz. Hadim Yerköprü Şelalesini de görüp öyle dağılacağız evlere. Ama yine çok geç kaldık, öğleden sonra oldu, benim anneme sözüm var Pazar akşam geleceğim demiştim. Sertaç’a da sözüm var, onunla gezerek dönecektik. Ama annem daha ağır bastı tabi, “bu kadar geç uyanmasaydı Sertaç da” diyerek kendime bir bahane uyduruyorum ve arkadaşlardan da izin alarak evime, yani Hatay’a hızlıca dönmeye karar veriyorum.













    Hadimden Karaman’a harika virajlı bir yoldan geçtim. Tadı damağımda kaldı, çok hoş bir ara yoldu. Daha sonra zaten otobana çıkıp Arsuz’a kadar benzin molası haricinde pek oyalanmadan son hız geldim. Sanırım toplamda 1500km kadar yaptım bu hafta sonu. Zorlu yollarda sürdük, motosikletlerimiz uygun olmasa da devam ettik. Çok şükür kazasız belasız bitirdik parkuru. Sadece Fatih ağabeyin motoru, Geriş Belinde karlı çamurlu yolda, ayaklıktayken kayıp devrildi, o kadar. Cana gelmesin de…











    Kesinlikle keşfedilmesi gereken bir coğrafya idi. Bu dağların rengine doyamadım. Gökyüzünün mavisine, toprağın sarısına, kızılına, çamurun turuncusuna, koyunların alacalı postuna, keçilerin kara sakalına, çimenlerin uçsuz yeşiline, lavantaların eflatununa, dağ sümbüllerinin moruna, sarp zirvelerin grisine, kar beyazına, mendereslerin lacivertine, çobanlarının samimiyetine, tertemiz havasına, buz gibi sularına; çayırlarının kokusuna… Ben bu dağların tüm renklerine hayran kaldım.

    Ve bir macera da böylece sona erdi. Yol arkadaşlarıma teşekkür ediyorum; “yarın” ne olacaksa olsun, “bugünü” birlikte yaşadık diyorum.

    Özünüze iyi bakın.

  4. #4

    Üyelik
    11 Haziran 2017
    on numarasınız gezmiş gibi oldum. Tenereye saygılar ,

    Tekerinize taş değmesin,
    ubuntu67 bunu beğendi.

  5. #5
    mesut hoca - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    11 Mart 2012
    Şehir
    eskişehir
    Motosikleti
    Yamaha XT660 r-honda CBF - SUZUKİ GW 250 İNazuma
    selam olsun MUSTAFA kardeşime, çok güzel olmuş , çok beğendim ,başından sonunadek hepsini inceledim ve gezi raporunu okudum, ben boşuna gezilerimin başlığına HAYAT GEZİNCE GÜZEL demiyorum ,işte bir örneği bu gezi,sizlere bakıyorumda sıcak havadan kaçıp serinlere yaylalara kaçıyorsunuz, siz serin havaya, bizlerse sıcak havaya hasretiz buralarda,haziran ayının ortası geldi eskişehirde havalar ısınamadı bir türlü, acayip güzellikte dağ yolları ve yaylaları gezmişsiniz, uçan su şelalesi gerçekten görülmeye değer bir yermiş,bu güzel ve bir o kadar da özenle hazırlanmış geziyi bizimle paylaştığınız için teşekkürler, ALLAH kaza bela göstermesin yolunuz her daim açık olsun,ESKİŞEHİRDEN SELAM OLSUN...
    ubuntu67 bunu beğendi.
    - HAYAT GEZİNCE GÜZEL -

  6. #6
    ubuntu67 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    16 Eylül 2009
    Şehir
    Hatay - İskenderun
    Motosikleti
    Pulsar NS200
    Alıntı tenereci adlı üyeden alıntı Mesajı göster
    on numarasınız gezmiş gibi oldum. Tenereye saygılar ,

    Tekerinize taş değmesin,
    Eyvallah, selamlar.

    Alıntı mesut hoca adlı üyeden alıntı Mesajı göster
    selam olsun MUSTAFA kardeşime, çok güzel olmuş , çok beğendim ,başından sonunadek hepsini inceledim ve gezi raporunu okudum, ben boşuna gezilerimin başlığına HAYAT GEZİNCE GÜZEL demiyorum ,işte bir örneği bu gezi,sizlere bakıyorumda sıcak havadan kaçıp serinlere yaylalara kaçıyorsunuz, siz serin havaya, bizlerse sıcak havaya hasretiz buralarda,haziran ayının ortası geldi eskişehirde havalar ısınamadı bir türlü, acayip güzellikte dağ yolları ve yaylaları gezmişsiniz, uçan su şelalesi gerçekten görülmeye değer bir yermiş,bu güzel ve bir o kadar da özenle hazırlanmış geziyi bizimle paylaştığınız için teşekkürler, ALLAH kaza bela göstermesin yolunuz her daim açık olsun,ESKİŞEHİRDEN SELAM OLSUN...
    Teşekkürler, Hatay'dan da selamlar hocam.
    Mustafa Kara

    www.facebook.com/yollarvefotograf

  7. #7
    Abir-i Sebil - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    27 Temmuz 2013
    Şehir
    İstanbul
    tek kelime, Mükemmel
    ubuntu67 bunu beğendi.

  8. #8
    sailor33 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    08 Mart 2013
    Şehir
    ADANA
    Motosikleti
    VFR 800 (INTERCEPTOR)
    Bir ara sayfanın sonu gelmeyecek sandım

    Paylaşım için teşekkürler
    ubuntu67 bunu beğendi.

  9. #9
    Metehan07-70 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    14 Mart 2016
    Şehir
    Antalya
    Elinize, bileğinize, kadrajınıza, egzozunuza ... sağlık.

    Ne canım çekti be şimdi...
    ubuntu67 bunu beğendi.

  10. #10
    ysn17 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    23 Ekim 2010
    Şehir
    Çanakkale/Biga
    Motosikleti
    motoranTorro 100 - Mtr 125
    On numara bir anlatım on numara fotograflar elinize sağlık üstadlar.
    ubuntu67 bunu beğendi.

  11. #11
    ubuntu67 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    16 Eylül 2009
    Şehir
    Hatay - İskenderun
    Motosikleti
    Pulsar NS200
    Çok teşekkür ederim herkese. Selamlar.

  12. #12
    Apices - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    24 Temmuz 2012
    Şehir
    BURSA/ESKİŞEHİR
    Motosikleti
    Sym Wolf 250/Tvs Apache
    Elinize, emeğinize sağlık.
    Çok güzel bir gezi olmuş, bunca fotoğrafı yüklemek büyük emek ister.
    Hepsi gerçekten çok güzel.
    ubuntu67 bunu beğendi.

  13. #13
    MCV - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    14 Mayıs 2014
    Şehir
    sivas
    Motosikleti
    150 mcx-Kuba KEE100-RKS Winner200- Hero XPULSE 200
    Süper bir gezi olmuş.Gözümüz gönlümüz açıldı.Darısı gezmek isteyenlerin başına
    Paylaşım için teşekkürler
    ubuntu67 bunu beğendi.

  14. #14

    Üyelik
    11 Eylül 2012
    Şehir
    Türkiye
    Motosikleti
    Yamaha X-Max 250
    O siteye üye olmadığımdan fotoğrafları göremedim.

  15. #15

    Üyelik
    09 Nisan 2009
    İnsanlar akın akın tatile sahillere Marmaris'e,Bodrum'a, Antalya'ya koşuyorlar..Bende hep o gelenlere zavallı gözüyle bakıyorum.
    Gerçekten çok güzel bir yere geldiklerini sanıyorlar..Bir Marmaris'li olarak buraya tatile gelip üstelik birde sevincik delisi olan o yerli
    turistleri görünce acıyorum..Dünyanın en berbat denizine girmek için verdikleri mücadele bana zavallıca geliyor.Yüzdükleri deniz hakkında bilgileri olsaydı,bu kadar hevesli olmazlardı.Öteden beri de hep merak ederim? Neden sahil veya deniz??

    Lafı uzattım ama yukarıdaki geziyi izleyince ki izlermiş hissine kapıldım (bol foto ve kaliteli çekimler mükemmel olmuş) bu ülke üzerinde herkese nasip olmayacak cennetin dünya da ki bir kopyasını izlediğimi sandım...İster istemez imrendim.Geziye katılanlar Allah'ın şanslı kulları..
    O gezi bence bir ömre bedel...Dağları ve insan'ın az olduğu yerleri çok seviyorum..Gezen arkadaşları birde benim kutlamama gerek yok.
    Bu gezinin üzerine daha büyük kutlama olamaz..Ayrıca kendini ödüllendirme diye de bu geziye derim.

    Bu lanet, herkesin birbirini kazıkladığı,eskiden herkesin kapısını açık uyuduğu,herkesin selamlaştığı,çat kapı komşulukların yaşayanların şimdi
    para yüzünden birbirinin arkasından kuyusunu kazdığı,herkesin birbirinden nefret ettiği bu küçük ilçeden kurtulup bende o dağlara gitmek istiyorum.

    Allah herkese kazasız,belasız,arızasız nice sürüşler ve geziler nasip etsin.
    ubuntu67 bunu beğendi.

  16. #16
    hn33 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    28 Haziran 2015
    Motosikleti
    Yamaha xj6 diversion
    eline yüreğine sağlık muhteşem bir gezi olmuş ama o yollarda Kros olsa harika olurmuş
    ubuntu67 bunu beğendi.

  17. #17

    Üyelik
    15 Mart 2010
    Şehir
    Bursa
    Motosikleti
    Honda CG 125, Honda NT 700
    Çok iyi gezi. Emeği geçen herkese teşekkür ederim.
    ubuntu67 bunu beğendi.

  18. #18
    ubuntu67 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    16 Eylül 2009
    Şehir
    Hatay - İskenderun
    Motosikleti
    Pulsar NS200
    Alıntı arokh adlı üyeden alıntı Mesajı göster
    İnsanlar akın akın tatile sahillere Marmaris'e,Bodrum'a, Antalya'ya koşuyorlar..Bende hep o gelenlere zavallı gözüyle bakıyorum.
    Gerçekten çok güzel bir yere geldiklerini sanıyorlar..Bir Marmaris'li olarak buraya tatile gelip üstelik birde sevincik delisi olan o yerli
    turistleri görünce acıyorum..Dünyanın en berbat denizine girmek için verdikleri mücadele bana zavallıca geliyor.Yüzdükleri deniz hakkında bilgileri olsaydı,bu kadar hevesli olmazlardı.Öteden beri de hep merak ederim? Neden sahil veya deniz??

    Lafı uzattım ama yukarıdaki geziyi izleyince ki izlermiş hissine kapıldım (bol foto ve kaliteli çekimler mükemmel olmuş) bu ülke üzerinde herkese nasip olmayacak cennetin dünya da ki bir kopyasını izlediğimi sandım...İster istemez imrendim.Geziye katılanlar Allah'ın şanslı kulları..
    O gezi bence bir ömre bedel...Dağları ve insan'ın az olduğu yerleri çok seviyorum..Gezen arkadaşları birde benim kutlamama gerek yok.
    Bu gezinin üzerine daha büyük kutlama olamaz..Ayrıca kendini ödüllendirme diye de bu geziye derim.

    Bu lanet, herkesin birbirini kazıkladığı,eskiden herkesin kapısını açık uyuduğu,herkesin selamlaştığı,çat kapı komşulukların yaşayanların şimdi
    para yüzünden birbirinin arkasından kuyusunu kazdığı,herkesin birbirinden nefret ettiği bu küçük ilçeden kurtulup bende o dağlara gitmek istiyorum.

    Allah herkese kazasız,belasız,arızasız nice sürüşler ve geziler nasip etsin.

    Çok teşekkürler. Her kelimesine katılıyorum. Keşke her şeyi bırakıp taşınabilsek buralara...

    Herkese yorumları için teşekkürler. Selamlar.
    Mustafa Kara

    www.facebook.com/yollarvefotograf

  19. #19
    ubuntu67 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    16 Eylül 2009
    Şehir
    Hatay - İskenderun
    Motosikleti
    Pulsar NS200
    Eğrigöl Yaylasına yaptığımız unutulmaz enduro rotası. Fotoğraflar silindiği için blog sayfamın linkini paylaşıyorum. Raporu okumak için linki tıklayınız:


    http://yollarvefotograf.blogspot.com...arn-rengi.html



    .

  20. #20
    benhasan - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    24 Ağustos 2007
    Şehir
    Gaziantep
    Motosikleti
    Joyride+wolf 250
    Çok güzel bir gezi olmuş birçok resimde parmaklarım beğen tusu aradı


1. sayfa 12 SonuncuSonuncu

Konu içerisindeki kullanıcılar

Şu an bu konu içerisinde 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 misafir)