Pazar öğlene doğru uyandım, rota planı yok. Günübirlik İstanbul rotalarını bitti İstanbul’da motora binmek kabak tadı verdi derken Anadolu Feneri’ne hiç gitmediğimi hatırladım. Ramazan ayının ilk günleri olduğundan ortalık sakin, trafik %33, piknik ve mangal ekipleri sahada değil.
Kısa bir tur yapmak için evden çıkıp Kavacık üzerinden Beykoz tünelinden, Akbaba ve Dereseki’den geçtikten sonra Anadolu Feneri yolundasınız, güzel virajları olan asfalt kalitesi ortalamanın üstünde keyifli bir yol. Daha önce yapmadığım bu yolu yapmak bile motorla çıkmaya değdi dedirtti.
Anadolu Feneri’ne vardıktan sonra karşıma çıkan Mahalle bir hayli ufak geldi. Motoru, kimseyi engellemeyecek şekilde caminin önüne park ettim. Acaba durmasam Poyrazköy’e direk devam mı etsem diye de düşündüm. Caminin balkonundan manzarayı görüp büyülenmemek elde değil.
Fenerin oraya çıkmaya eriniyorum bu sefer, neyse gelmişken onu da bir görelim diye çıktım, oradaki manzara daha da etkileyici. Buraları keşke köprü yapılmadan önce de görseymişim dedim.
Anadolu Feneri’nde soluklanabilecek güzel manzaralı bir kahve/restoran var caminin balkonundan da görünen şirin bir yer. Mahalleden çıkıp, Taşlıhan Butik Otel’in olduğu sokaktan aşağı inerseniz, minik bir koy ve balıkçı barınakları karşınıza çıkıyor.
Poyrazköy ufak olmasına rağmen limanı ve sahiliyle Anadolu Feneri’ne göre daha uzun vakit geçirilebilecek bir yer, fazlaca restoran var, hepsi birbirine benziyor hangisi iyidir tripadvisor yapmak lazım. Kumsalı bir hayli sakin kendi halinde köpekler koşuşturuyor.
Yolda gelirken bir de Yoros kalesinin tabelasını gördüm, 11. yüzyıldan bugüne gelmiş. Arkeolojik kazılar 2010’da başlamış devam ediyor.
Motosikletle Kaleye yaklaşır yaklaşmaz baktım kalabalık artıyor, mezarlığın içine girip Kaleye en yakın kısma doğru gidip park ettim. İstanbul’da manzarası en güzel mezarlık Garipçe sanırdım değilmiş. İyi ki kalenin çevresine motosikletle gitmemişim, bir hayli kalabalık ve araçların gelişi güzel park ettiği bir yer. Motorunuzu bırakıp kalenin etrafında dolaşayım deseniz, araçların birinin motorunuzu devirmesi işten bile değil. Anadolu Kavağı’nda bulunan Yoros Kalesi’nin güneye doğru karşısında Hz. Yuşa Tepesi var. Meraklıysanız oraya da bir uğrayın.
Bunca zaman fırsat bulup gidemediğim, bu rotaya dönüş yolunda Riva’yı da ekleyip bilindik virajlarla dönüş yolunu da keyifli hale getirdim. 115km’lik bu kısa Pazar rotası tam tadında oldu. Plan programım yok diye yol yapmayı bırakmayın, yeter ki içinizdeki tutkuyu kaybetmeyin. İyi sürüşler.