9 Temmuz 2006
İki hafta üst üste gezilere katılamadım.
Yaklaşık 20 gün KaTırıM'dan uzak kaldım.
Sonunda yeni plakasıyla ilk kez geziye çıkıyor sevgili KaTırıM...
Sabah 08:45 Yücel ve Gürhan'ı beklerken..
İlk molamızı verdiğimiz çeşme reklam almış..
Altınyaka yolunda Kozarası sapağı.
Yücel daha önce denemiş bu yolu.
Bir de beraber bakalım , nereye gidiyormuş..
Günün ağaçları olarak seçtiğimiz bu ikili "Ağaçlar ayakta ölür" sözünün ispatı.
Ormanın derinliklerinden gelen su sesini izliyoruz ve yemek için kamp yerimizi buluyoruz.
Fakat aşmamız gereken küçük bir engel var.
Deminki ata sözünü pek ciddiye almayan bir asi ağaç..
Bir anımız olsun istedik..
Sırayla kütük geçişi sınavı , önce Yücel..,
Sonra Gürhan..,
Son olarak harduro.., ama Yücel benim geçişimi kaçırıyor..
KaTırıM biraz aceleci..
Mola yerinde Gürhan sıcaktan bunalmış olarak derenin buz gibi sularına bırakıyor kendini..
Kayalara takılmasa akıntı alıp götürecek Gürhan'ı..
Yemekten sonra derenin karşısına motosikletlerimizi çalıştırmadan geçiriyoruz ..
Çünkü bir yeri çok derin ve güçlü akıntı var..
Riske girmeye gerek yok..
Deremize veda ediyoruz..
... ve yükseklere tırmanıyoruz...
Sonunda kendimize bir oyun alanı buluyoruz..
Bizi iyice serinleten bu dereden ayrılıp...
.. o derenin beslediği Kumluca Baraj Gölü'ne varıyoruz..
Sıcaklar gölün seviyesini düşürmüş..
Daha ileride gölün suları daha bir mavileşmiş..
Kumluca'ya yaklaşırken Baraj gölünü arkamızda bırakıyoruz..
... ve önümüzde Kumluca...
Kumluca'yı geçtikten sonra , MaviKent yolunda..
Bir de deniz sefası yapalım dedik..
Buz gibi dere sularından sonra , deniz suyu çok sıcak geldi bize..
Son olarak Olimpos AdaPansiyon'a uğrayıp Mehmet ve babasıyla bir yorgunluk çayı içiyoruz..
Yemeğe kalma israrlarını üzülerek geri çevirip.
"Bir daha ki sefere" deyip , güzel çaylara teşekkür ederek Antalya'ya dönmek üzere Olimpos'tan ayrılıyoruz..