Selamun aleyküm arkadaşlar, ben Abdullah. Öğrenciyim. Kullandığım motosiklet Bajaj Boxer. Aslen Eskişehirliyim ama okul dolayısıyla yılın 8 ayı İzmir'de yaşıyorum. Uzun zamandır yapmayı istediğim Ege-Akdeniz motosiklet turunu nihayet yapabildim. Birtakım aksiliklerden dolayı planlanan tarihten 2 ay kadar gecikmeli yola çıksam da sorunsuz bişekilde tamamladım. Normalde temmuzun sonunda çıkmayı düşünüyordum ama malzemeler gecikti, telefonum arızalandı(1 ay bekledim), araya bayram girdi v.s. Eylül ayının 19'unda marşa bastım Allah'ın izniyle.
Rotamız bu şekilde:
Çıkış kilometremiz:
İlk önce İzmir'e gidip, yurtta 1 gece konakladıktan sona sabah saat 14:00 sularında kalacak yer araştırması yapıp Kuşadasına doğru yol aldım.
Her tatil beldesi gibi burada da çok sayıda motosiklet kullanıcısı var, belediye de buna kayıtsız kalamamış ve merkezde motosiklet otoparkı kurulmuş.
Sahile ücretsiz çadır kurmak istedim ama rüzgarın şiddetini artırmasıyla mecbur kamp alanına para vermek zorunda kaldım ve çadırımı kurdum.
Hayatımda ilk defa kendi başıma çadırda kalacağım için, biraz da güvenli olması sebebiyle kamp alanını tercih ettim.
Manzarasını gördüğünüz yer sanırım Akyaka. Bulunduğum yerin 2 kilometre öncesinde nasıl bir sis vardı anlatamam. 10 metre önünüzü görmüyorsunuz ve sürekli tırmanış ve iniş var ama açık havada bu yol çok güzel bol virajlı. Muğla-Marmaris yolu.
Benim hayatımda geçtiğim açık ara en iyi yol Muğla-Marmaris arasıdır. Etrafınız tamamen yeşillik, asfalt kalitesi güzel, temiz hava, manzara.. Yoldan beklediğiniz herşey mevcut.
Hava durumu ve kafamı gökyüzüne kaldırdığımda gördüklerimi sentezlediğimde, bir an önce kamp alanı bulup çadırımı kurmam gerektiği kanaatine vardım. Zira yağmur ha yağdım ya yağacağım durumundaydı. Çadırı kurduktan birkaç dakika sonra 40 saniyeliğine yağmur yağsa da gece boyunca birdaha yağmadı.
İçanadoluda büyüyen biri için deniz çok önemlidir. Denize girmeyi çok istedim ama sınırları belirleyen dubalar çok yakındaydı. İskelenin sonuna bile varmıyor nerdeyse. Bu demek oluyor ki denizi baya derin. Ben de o kadar çok yüzme bilmediğim için cesaret edip giremedim.
Marmariste kaldığım yer "Çubucak Orman Kampı". Kesinlikle müthiş bir yer. İster kendi çadırınızla,ister mekanın çadırını kullanarak kamp yapabiliyorsunuz. Aileler ve tek gelenlere farklı yer gösteriliyor. Sezonlukta kiralayabiliyorsunuz, tek gecelik te.. Müthiş büyük bir yer. Konum olarak da çok iç açıcı. Ben gecelik 22 lira ödedim. Tavsiye ederim.
Marmarise tepeden bakış
Ölüdenize tepeden bakış
Yanlış hatırlamıyorsam burası da KALKAN plajı.
Efsane Kaputaş Plajı
Marmaris'ten Kaş'a gidip, çok methedilen Kaş Kamping'de kalmak istiyordum ama oraya gittiğimde yer olmadığını söylediler(Burası biraz şaibeli, benden sonra giden birkaç kişiyi almışlar. Ya aile alıyorlardı ya da yanında kız olanları. Sonradan karşılaştığımız birisi anlattı)
Yer kalmadığını öğrenince en yakın kamping yeri olan Demre'ye gittim.Herkes çok beğeniyor ama hiç sevmedim. Bataklığın içine yerleşim yeri kurmuşlar, denizi bile nerdeyse bataklık.
Demre'de 1 gece kaldıktan sonra hava raporlarında, havanın kötüye gittiğini öğrenir öğrenmez hemen Eskişehir'e doğru yola koyuldum. Sabah 8:10'dan akşam 18:30'a kadar sürdüm(560 km). Yolda birazcık yağmur yesemde sağ salim, motorumda herhangi bir sıkıntı çıkmadan evime dönebildim Allah'a çok şükür. Motosikletin göstergesinde son kilometre 19.600 küsürdeydi.
Bu geziden çıkarımlarım:
OLUMLU:
*Türkiyem çok güzel bir memleket.
*Küçük motorla da bu tür gezilerin yapılabileceğini görmüş oldum. Ciyes almaya gerek yokmuş Türkiye'yi dolaşmak için
*Bir önceki madde gibi; Türkiye Turu yapmak insanların gözünde büyüttüğü gibi çokta maliyetli birşey değilmiş, ormanda kamp atabilecek kadar geliştirsem kendimi sadece yakıt masrafım olur. Öğrenci haliyle bile Türkiye turu yapılabilir.
*İnsanımız bazen asık suratlı olsa da çok yardımsever. Yolda bunu anladım.
*İnsanlar sizi ne kadar bilinçli görürse, size duydukları saygı o kadar artıyor(koruma kıyafetleri,fosforlu yelek vs). Trafikte hiç bir sorun yaşamadım ve hatta otomobil-kamyon sürücüleri selam vererek geçiyordu yanımdan.
OLUMSUZ:
*Böyle bi gezi yapacaksanız günübirlik yapmayın. Günün zaten yarısı yolda geçiyor, gittiğim hiçbir yeri doğru düzgün gezemedim. Git-Çadır Kur diyesiye kadar akşam oluyor zaten.
*Tek başınıza geziye çıkmayın. Açıkçası ben çok sıkıldım yanımda kimse olmadığı için. Motorunuzun başına bi hal gelse dağın başında, çok sıkıntı olabilir ama yanınızda arkadaş olsa en azından moraliniz çok bozulmaz.
*Kamp yerlerine rezervasyon yaptırarak gidin ki benim Kaş'ta yaşadığımı yaşamayın.
*Küçük motosikletle tek seferde 270-300 km üzeri yol gitmek gerçekten çok sıkıcı oluyor, rotanızı ona göre planlayın.
Şimdilik bu kadar arkadaşlar. Biraz amatörce bir paylaşım oldu. Daha ilk gezi yazım, mazur görün
Yeni yazılarda görüşmek üzere..
Allah'a emanet.