Bugün (04.20.2015) son anda aldığımız bir kararla Cumali arkadaşımla birlikte Mersin Gözne tarafına gitmeye karar verdik.Saat 10:30 gibi buluşup yola koyulduk. Gözne sonrasında sürekli değişen rotamız Gezimizin sonunda şöyle oldu:
Gözne'ye ulaşmadan hemen önce bir sigara molası verdik ve dikkatimizi çeken bu yapıyı motorlarımıza arka plan yaptık...
Gözne'ye ulaştığımızda yine Mersin'in güzel bir yaylası olan Ayvagediği'ne gidelim dedik. Ama Gözne'ye gelmişken Gözne Kalesine çıkalım dedik, çıktık ama kaleyi gezmedik fazla vakit kaybetmeyelim diye, ha birde kaleye girmek ücretliydi Vakit kaybetmeyelim diyorduk çünkü Cumali arkadaşım attan inip,
sakat eşşeğe bimişti.Kendisinde daha önceden Pulsar vardı ama satınca yıllardır evde durup kullanmadığı çinli 150 cc scooterı kullanmaya başlamıştı.Ve onunda her an stop edip ben çalışmıyorum artık deme ihtimali vardı ki yanımızda olurda çekmek zorunda kalırım diye halat götürmüştük.
Ayvaagediği'ne geldiğimizde aç karınlarımızı doyuralım dedik ve kendin pişir kendin ye tarzında 1 kg sucuğu afiyetle yedik efendim...
Karnımız doyunca da kurtlanmaya başladık ve geldiğimiz yoldan dönmeyelim, madem buraya kadar gelmişiz yolu biraz daha uzatalım dedik. Amacımız Güzelyayla eski ismiyle Kızılbağ tarafına ordanda sunturas şelalesine gidip mersin üzerinden eve dönmekti.
Ama Değirmendere'ye varmadan hemen önce sola dönmemiz gerekirken biz Değirmendere'ye doğru devam ettik.
Ayvagediğinden Değirmendere'ye doğru giderken yol üzerinde meyve bahçeleri vardı.
Bizde önce makro çekim yapalım dedik;
Sonra göz hakkının oluştuğunu farkettik...
Tamam biraz abartmış olabiliriz...
Yine aynı yol üzerindeki farklı bir bahçede gördüğümüz bu yapı dikkatimizi çekti...
Bahçelerin hemen karşsısındaki köyden bir görüntü...
Geçtiğimiz yollların ve manzaranın güzelliğinden olsa gerek,
Hala yanlış yolda olduğumuzu farketmediğimizden Kızılkaya'ya doğru gitmeye devam ediyorduk. Bir süre sonra yol genişletme çalışması olduğunu gördük,
Şu odunları böyle güzel ve düzenli istiflemek te farklı bir zanaat olsa gerek...
Biraz daha devam edince asfalt bitti yol kötüleşti, malum scooterın ne yapacağı belli olmaz inşallah yanlış yoldayızdır da geri döneriz umuduyla oradan geçen birine Güzelyayla yolunu sormak aklımıza geldi nihayet...Evet yanlış yoldaymışız...Geri dönüp yola koyulduk. Güzelyayla'ya geldiğimizde bir çay molası verelim dedik.
Çayımızı içtikten sonra yola koyulduk ve soğucak yol ayrımında
telefondan haritaya bakınca sunturasa gitmek için daha önce yoldan ayrılmamız gerektiğini farkedince sunturasa gitmekten vazgeçtik,
oda buraya bir daha gelmemiz için bahanemiz olsun... Otobana girmeden tekrar durduğumuzda bu sefer Tarsus Ashabı Kehf (Yedi Uyurlar) mağarasına varmadan hemen önce muhtemelen son zamanlarda keşfedilip halka açılan Taşkuyu Mağaralarını görmeye karar verdik.
İyiki böyle bir karar vermişiz çünkü mağara gerçekten çok büyük ve güzeldi.Mağara içerisinde Yürüyüş yolu yapılmış ve bu yürüyüş yolu dışına çıkmak yasak, mağaranın girişine bu yasak ile ilgili bilgilendirici notlar ve mağaranın içinde konu ile ilgili sesli yayın yapılıyor olması dahi memleketimizin güzel insanını durduramıyor tabi...Taşkuyu mağarasını da gezdikten sonra hava kararmak üzereydi ve tekrar otobana girip evlerimize gitmek üzere yola koyulduk.Gezinin sonuda yaklaşık 300 km yol yaptıktan sonra çok şükür sağ salim evlerimize ulaştık....