Bajaj Discover 125 ile Batı Karadeniz turu :)
Reklamlar
-
12 Ağustos 2015, 01:52
#1
Selamün Aleyküm.Söze aşlamadan önce iş gereği bu yazımı daha şimdi yayınlamaya fırsat bulduğum için affınıza sığınıyorum....
Karadenizde Motorsikletle çok yeri gezmiş biri olarak her gittiğim yerde, sitede paylaşmak adına hep resimler çekmişimdir.Ama Hiç nasip olmadı burada paylaşmak. nasip bugüneymiş.
Değerli arkadaşlar yolculuğa hem ziyaret hem ticaret diyerek çıktık.Zonguldak Çaycumadan Motorsiklet Almaya gitmişken.Batı Karadenizinde bir kısmını bir nebze olsun gezelim dedim.Satıcı kardeşimle pazarlığımızı yaptıktan soınra anlaştık Ve yola koyuldum.
22 temmuzda tüm hazırlıkları yaptıktan sonra yola çıktım.
Motor alacağım kardeş,Acil istanbula gitmesi gerektiği için dedesine vekalet vermişti. Haliyle dedesiyle muhataba geçtim
Sabah 06.15 gibi Çaycuma otagarına indik.Beni dedesi karşıladı. Satılmış amca çok samimi ve sıcak bir amcaydı.
Motor merkeze 15 km bir köydeydi hemen oraya yola çıktık.Çünkü daha noterin açılışına çok vardı.
Motorsikleti garajdan beraber çıkardık.Deneme sürüşünü yaptıktan sonra merkeze doğru yola koyulduk.yolda Satılmış Amca yoldan geldiğim için bir çorba içelim dedi ve bir çorbacıda durduk.
Mesai başlayana kadar merkeze doğrdu tekrar yola koyulduk. Vergi borcu vesaire derken saat 09:15 gibi noter işlemleride bittikten sonra helalleşip Satılmış amcayla ayrıldık. Ben bir valiz eşyamı motoruma yerleştirmekle oyalandım biraz
Gezi planımda ilk gün Safranboluya gitmek vardı.Ve yola koyuldum. Merkezde Bir kaç yıl önce köprünün çökmesiyle otobüsün ırmağa düşmesi sonucu çokca kişinin öldüğü köprünün üzerinden geçerken durup resim çekiinmeden edemedim.
Sıcağın altında yolculuk biraz zorluyordu. Ama çok zevkliydi saat 10:15 gibi Karabük il sınırına ulaştım
Sıcak artık beni bayağı bunaltmıştı. tünellerden geçerken bir çeşme arıyordum. Ve ilk çeşmenin başında durdum.Buz gibi akan suda iyice serinledikten sonra yanımda taşıdığım pet şişemi doldurdum.Yolda çeşme başında duran Tırcı abilerlede biraz muhabbet ettim nereden geldiğimden nereye gittiğime kadar. Biraz havalı oluyor :9
Abiler motorsiklet hakkında soru sordular.Yakıtı vesaire...
Çif bujili tek silindir olduğunu duyunca başta inanmadılar.Ama izah edince anladılar tabi.
Safranboluya ulaştıktan sonra Seyir terası ve mağaralar gibi aklımda çok yer vardı ama nereden başlayacağımı bilemiyordum.Kendime bir gezi planı oluşturdum.Ve ilk mekan olarak seyir(kristal) terasını ve tokatlı kanyonunu seçtim. Virajlı ve daracık köy yollarının arasından Seyir terasına doğru ol aldım.Yol Kenarında gördüğüm bir çeşmede Elimi yüzümü yıkadıktan sonra yolcluğa devam ettim.
Ve sonunda seyir terasına ulaştım.Seyir terasına Otomobilinizle gelirseniz Köy Muhtarlığının İşlettiği Otapark a mecburen park etmeniz gerekiyor. Ama motorsiklette böyle bir sıkıntı yok.
Kristal terasla Tokatlı kanyonu ve İncekaya su kemeri aynı bölgede bulunuyor. Ve hepsini bir anda gezebiliyorsunuz.
Kanyonun çevresinden Su kemerine doğru yürüyüş parkuru yada patika diyeceğimiz yol var.Hatta onunda yukarısına giden yol var.
O mevkiye doğru merak edip otların arasında gidiyorum.
Kemeri ve civarı gezdikten sonra Merkeze doğru yol aldım.Yolda öğlen namazına kılmak için uğradığım bir camide imamın izne ayrılması sebebiyle hızlıca merkeze doğru yetişmek için yola koyuldum.
Ve namazın farzına olsun yetiştim
Namazıkıldıktan sonra iyice acıktığımı hissettim. Ve güzel bir lokanta aradım.
Ve güzel gördüğüm bir yere motorumu çektim
Ayran ve Lahmacun özellikle ayranın güzelliği çok hoşuma gitti sizlerinde uğrayabileceğiniz bir mekan olabileceğini düşünüyorum. Hem motor gölgede kalabiliyor
Yemeği yedikten sonra mencilis mağrasına doğru yol alıyorum. Merkeze çok uzak olmaması( gerçi tüm yerler öyle) bu yönden çok iyi
Ağaçların arasından beri yolculuğuma devam ediyorum.Buralarda hızınızı düşürmenizi ve motor sürmenin keyfinizi yaşamanızı öneriirirm.
Motorsikletimi sağlam bir yere park ettikten sonra artık dağa tırmanmaya Başlıyorum
Mağranın kendine has özellikleri var 6km alana sahip,ama 400 metre seyre açık. Yaz kış sıcaklığı 15 derece astım ve bronşit hastaşlarınada iyi geliyor
Yaklaşık yarım saatten fazla içeriyi gezdikten sonra artık dışarı çıkıyoruz
Dışarının havası 15 dereceden 30 dereceye çıkınca insanın yüzünü öyle bir yakıyor ki.... üç nokta diyorum
Bu sıcaklık farkından dolaı sürekli kayıt cihazlarından uyarı yapılıyor. Dışarı çıkınca hemen su şişesi arayacağınız için girmeden yanınıza lamanızı tavsiye ederim.
Artık safranbolu merkeze doğru yola koyuluyorum.Merkezde bulunan Alaattin tepesİ ile o civarda bulunan türbeye ve şehitliğe uğrayıp dualarımızı okuyoruz.
MerKezde de dolaştıktan sonra Bartına Çıkmak için Ekipmanları giyiyorum. Bartın yolunda,biraz erken gitmem gerektiği için, tek kontak bartına varmayı hedeflediğimden ötürü resim çekemedim.İlk başta biraz üzülmüştüm çünkü yeşillerle dolu ağğaçların arasından gittiğimiz bu yolda resim çekinmeyi çok istemiştim. Ama geri bu yoldan gelince tüm hırsımı aldım.
Bartında Kalacak yer olarak Teyzemin oğlu kuzenden de öte Hep Abi bildiğimiz ‘’abimin yanında kaldım’’
Kendisinin marketi var motoru direk markete çektim. Market anayol üzerinde olması nedeniyle durakladığınızda herçeşit ihtiyacınız giderilecektir.Hatta bazı motorcuların ve yolcuların da park etme alanı olması nedeniyle burada durakladıklarını gördüm....
Abimle güzel bir yemekden sonra eve doğru yolumuzu aldık.Güzel bir muhabbetten sonra uyuduk.
Planımda sabah erkenden Amasraya uğrayıp sinopa doğru uol almak vardı.Ancak abimin bir gün daha kalmamı önermesine mukabil yolculuğu bir gün daha uzattım.
Sabah güzel bir kahvaltıdan sonra abimin yeni açmış olduğu markette biraz vakit geçirmek istedim ve Cumadan öncede motorsikletimin yağına ve biraz hatta çok olan titreşim den dolayı bajaj servisine doğru yol aldım. Bu çoğu bajajcının gaz kesme probleminden bende nasibimi aldım. Hatta ibr ara motoru haşladım bile sandım.
Benden size öneri yoldan gelmişseniz pazarlığınızı çok düzgün yapın mağazanın patronuyla yapın. Çalışan kalfa ''ben bu fiyatı bunun için demiştim diye yan çizebilir neyyse ...
Artık amasraya doğru yol aldım.Çok övülenm bu küçük şehri merak ediyordum hep.Ve merak ettiğim kadarda varmış.
Amasraya doğru giderken Yolun amasra doğu ve batı diye ayrılması üzerine ; kahverengi gördüğüm tabelaların olduğu yolu seçme huyum olduğu için Amasra batı yönünü seçtim.
Yolun şekli bile uzaktan iyi görünüyor
Yeşillerin arasından yola devam ediyorum. İnsan bu yolda motoru da bırakıp bir kenara, adeta oturup nefes bile alsa yetiyor.Yolların virajlı olması sürüşü çok keyifli kılıyorr... Bir ara yolda uzanmış çocukları bile gördüm.Delirdinizmi dedim kendi kendime.Zaten daracık yol ...
Ve artık Kuş kayası yol anıtına doğru geliyoruz
Biraz tahta merdivenlerden yukarı doğru tırmandıktan sonra atık anıta varıyorum.
Kertenkeleler adeta bastığınız yerlerde geziyorlar.Biraz korktum hemencecik gezip aşağı indim.Yoluma devam ettim.
Amasraya doğru devam ederken yol kenarında bir çeşme gördüm ve hemen geri dönüp yüzümü yıkamak istedim.Ama sonu hüsran oldu.... su akmıyordu !!
Çeşmeden nasibimizi alamayınca yola koyulduk tekrar virajlı yollardan devam ederken. Seyir tepesi denilen ve köylü ablalarımızın birşeyler sattığı bir bölgeye rastladım.
Seyirtepede seyrimizi yaptıktan sonra yolcluluğa kaldığım yerden devam ettim. Ve sonunda amasra tabelasına ulaştım
Amasra şehir merkezine inince ilk işim müzeye gitmke oldu motorumu bir kenara park ettim
Müzeye doğru yol aldıktan sonra ikinci bir şok daha yaşadım!! Gezi restorasyondaydı
Sahilde biraz dolaştıktan sonra yola şehir turuna devam ettim.Sahildeki bir karavan dikkatimi çekti Gezmeye seven abimiz motorsikletini de karavanın arkasına koymuştu.Sanırım oda biliyordu iki tekerin tadını
Uzaktan görünce gözüme çok güzel görünen yerleri hemen gezmeliydim ve yola koyuldum
Motora binip tekrar sahile (şehrin tam merkezine) doğru yol aldım. Ve motoru merkezde bir göbeğin kenarına park ettim.Belkide motorsikletin en güzel yönü istediğiniz gibi aracınızı istediğiniz yere park edebilmeniz....
Merkezdeki sahilde biraz dolaştıktan sonra kaleye doğru yol aldım. Kaleye giderken Tarihi Fatih camisine uğradım. İkindi namazına kader hepsi aynı mevkide bulunan kale direkli kaya kemere köprüsünü gezmeyi planladım. İkindi namazında da tekrar bu camide olmayı kafaya koydum.Çünkü bu caminin Fatih zamanından kalma çok özel ve güzel bir yönü var.... Ayrıntılar ileride
Ve kale ve köprüyü gezdikten sonra tekrar Fatih camisindeyiz...
Bu caminin yukarıdada belirttiğim üzere çok özel ve güzel bir yani var Fatih sultan Mehmet Han Amasrayı feth edince bu camide namaz kıldırmış ve kılıcıyla hutbe okumuştur.
Ve buna mukabil o günden bugüne hala bu camide Cuma günleri hutbe kılıçla okunmaktadır.
Namazdan sonra motoruma binip merkeze doğru ilerliyorum tekrar.
Aşağı doğru inerken bir kliseye rastlıyorum. Bu kliseninde gene tarihi bir öneme sahip olduğunu görüyorum.9. yy dan kalmış olması onun önemini halen korumasında en büyük sebep olsa gerek ...
Kliseden sonra aşağı merkeze inmeye devam ederken merkezi seyredebileceğimiz bir yer görüyorum.
Ara sokaklarda ilerlerken sokakların güzelleği ve tarih kokması adeta insan huzur veriyor.
Arkadaki plaj denize girme isteiğinizi elinizden alıyor. Okadar kalabalık. Ve insanlar iç içe ki .... bizim köyün sahilini arıyor gözlerim....’’ Temülliiğ can gurban’’ diyorum şivemle birlikte
Neysee yolumuza boztepeye gitmeyi hedefleyerek devam ediyorum...
Köprünün içinden motorla geçerek boztepeye gidiyoruz
Boztepeye gelince kafe ve hediyelik eşya satan yerlerin arasından geçerek zirveye doğru yol alıyorum.
Şu anda motorsikletimin durduğu yer kayalık bir yer.Ve amasranın sanırım en yüksek tepesi.Verici antenlerin bile biraz üstüne çıktık.Kayaların Oradan çıkması çok zor oldu.Hatta bir ara korktum.
Biraz aşağı inince(kafelere daha çok var) motorla bayağı yukarı çıktığımı fark ettim. Resimde gözüken motorun sahibi arkadaşta iki kişi çıkmış buraya resim çekmelerini rica ettim.kırmadılar... buradan da teşekkürlerimizi sunalım kendilerine
Zamanlayıcı kurup zirvede bir resimde ben çekiyorum
Artık aşağı iniyorum,merkeze ... karnım çok acıktı.Amasraya gelemedenönce ne yenir diye yazınca amasra pidesi demişti (içinde 10 dan fazla çeşit var).... gözüm güzel bir lokanta arıyor
Yol üstünde inerken hediyelik eşyaların satıldığı bir çarşıya uğruyorum.Bir kaç hediyelik eşya aldıktan sonra gözüme kestirdiğim en güzel lokantanın kenarına park ediyorum motorumu... Mekanımız amasra sofrası
Yemekten sonra sahile güneşin batışını izlemeye gidiyorum. Motoru ilk valiliğin önüne park edince polis memuru beni iyice süzüyor.Ben bile kendimden korktum.
Ve karşıya park et diye işaret ediyor... Sanırsam işaret dilini kullanacak kadar çalışıyor uzuvları
Ve Bartına geri dönmek için giyiniyorum... Gelirken batı yönünü tercih etmiştim. Şimdi doğu yönünü kullanarak tünellerden geçerek bartına geliyorum.
Bartına girişte ilk yakıt sarfiyatını ölçme adına istasyona giriyorum.
Depoyu fullüyoruz 31 Tl yakıt aldı. Depoyu o kadar doldurdukki kredi kartından geçerken yan ayakta bayağı bir benzinin döküldüğünü gördüm.Depo üstündeki kaskım iyice benzin olmuştu biraz üzüldüm.O yüzden discover de fulleme konusunda abartmaya gerek olmadığını düşünüyorum.
31 Tl ye( döküleni düşününce Belki 30-29 çünkü ilk fullemede de döküldü biraz ) 273 km yol yaptığımı görüyorum.Bu rakamı görünce çok sevindim doğrusu... dünyayı bile gezerim böyle dedim kendi kendime
Depoyu fulleyip soluğu marketimizde alıyorum. Laf muhabbet derken abim bir test etmek istiyor. Kendisi Eski yunus’tur
Üçüncü günümüzde..... Sabah namazından sonra yola çıkma planım vardı. Ama yorgunluktan erken kalkamadım.Sabah kahvaltısından sonra marketin önündeki motorumu ve ekipmanlarımı giydikten sonra...
Saat:09:30 gibi yola çıktım.Planımda sahil yolundan gitmek vardı hep.Ama sinoba erken ulaşmak isteyişim. Sahil yolunun virajlarını tadama mamıza sebep oldu...
Havanın bulutlu olması beni tedirgin etmişti ilk başta hatta tek tük atıyordu.Çiseliyordu.Ama çok şükür kısa bir süre içinde güneş tepemde zühur etti pişirdi adeta ...
Bartın Safranbolu yolu yeşillikler içinde olması nedeniyle o kadar hoşuma gitti ki yol kenarında bulunan bir kaç çardak da durup mangal yapasım geldi
Safranboluya doğru ilerlerken yol kenarında ki bir mısırcının yanında duruyorum. Yol kenarındaki geniş bir viraja konuşlanmış abimiz. Benim gibi bir kaç arabada mola vermek için burayı seçmiş
Biraz ilerledikten sonra Ahmet usta geçidinden geçiyorum rakım
Safranboluya vardıktan sonra şehir merkezine girmeden ilerlediğimizde bir tepe dikkatimi çekti ve hemen buraya uğramayı planladım...
Bayrağın bulunduğu yer ergüla baba türbesi.... Ergüla baba İrşad ve Tebliğ yapma adına bu civarda çok büyük hizmetler etmiş veçoğu kişinin İslam ın faziletine ve ulviliğine kavuşmasına sebep olmuştur. Türbe biraz aşağıda bayrağın yukarıda olması nedeniyle Ergüle Babaya Fatiha mızı okuduktan sonra bayrağa doğru tırmanıyoruz....
Ve iner inmez yola koyuluyorum hemen... Habire durmam ilerleyememe sebep oluyor Her gördüğüm kahverengi tabelaya uğramak başıma sıkıntı açacak anlaşılan
yol kenarında mimarisini değişik gördüğüm bir camiyi resimleyerek yoluma koyuluyorum tekrar...
Artık hedef Sinop diyordum kendime hiçbir kahve rengi tabelayı umursamayacaktım... Hadi Bismillah deyip kontağı çalıştırdım....
ama öyle olmadı gitmeden önce okuduğum.Safranbolunun yavrusu diyebileciğimiz bir köy vardı bu yolda ''YÖRÜK KÖYÜ''
Buraya uğruyorum.Köy aynen yazıldığı gibi resmen Mini safranbolu... Motorumuzu köyün merkezinde park ettikten sonra biraz dolaşıyorum...
Köyde dolaşırken sucu hafız konağını gezmek için ilerliyorum
Tarih kokan bu evleri gezmenizi öneririm ... yalnız bedava değil 2.5 Tl (benim bozuk 2 liram olduu için kabul ettiler )
Evi gezdikten sonra biraz sonra öğle vaktinin gireceğini gördüm. Ve gene burada bulunan Tarihi olan köyün camisinde namaz kılmayı planladım ve motoru köyün meydanından almaya gittim.
Namazdan sonra hemen motora biniyorum ve yola koyuluyorum
Köy içindeki çeşmede yüzümü yıkadıktan sonra durmak yok diyorum kendime
Köy içinden geçerken yol kenarındaki mezarlık dikkatimi çekiyor.Tarih kokan bu köyde yine Eski mezarlar mevcut Ruhlarına FATİHA (diyerek devam ediyoruz yolumuza )
Yolda bu sefer durmadan bayağı yol alıyorum...
Yollarda çalışma olması nedeniyle motorum biraz çamur oldu.Yol çalışmaları nedeniyle yolda ince kum mevcut Kardeşlerimiz giderken tedbirlerini alırlarsa iyi olacağını umuyorum
Ve gene iradesizliğimin kurbanı olarak İlk gördüğüm kahverengi tabela gene rotamı sapıtmama sebep oluyor Hedef Melik gazi türbesi
Yoldan içeri girince Melik gazi türbesi 500 metre diyordu...Yaklaşık 1 km gitmememe rağmen ulaşamayınca türbeye, yanlış yola girdiğimi farkediyorum.Yanlış yola girsemde girdiğim köy yolu yeşiller içinde güzel bir köydü.
Ve doğru yolu bulduktan sonra türbeye ulaşıyorum
Sinop yolunda ilerlerken yol kenarındaki bir kazı alanı dikkatimi çekiyor ve burayada uğruyorum.Hala kazı devam ediyor.Ve bulunan eserleri bir binanın içinde sergiliyorlar. Ben gidince görevli bana müzeyi gezdirdi. Üst tarafta patika bir yoldan diğer kazı alanına gideceğimi söylüyor.motorla gidemessin dedi. Ama gittim boşuna vaktinizi öldürmeyin pekde bir gezilecek yanı yok...
Müzeden çıkınca Kastamonu yollarında ilerlerken taşköprü ilçesinden geçiyorum.Yol kenarındaki sarımsak tarlaları ve yoldaki sarımsak satıcılarının çokluğu dikkatinizi çekiyor.... hatta ya psikolojik ya gerçek burnunuza sarımsak kokusu geliyor...
Yol kenarındaki bulduğum ilk opet istasyonunda dinlenmek için duruyorum.
Ve sinoba doğru ilerliyorum...
Yolda giderken bir tabela kafamı karıştırıyor... Ve gene Rotamdan sapıyorum.
Sinop yolundan Erfelek şelalelerine gidecekken, Ayancık yolundan erfeleğe gitmeye karar veriyorum.Çünkü bu yolda İki tane kahve rengi tabela var Akgöl Ve inaltı mağarası
Hedefimde ikisinden birine gitmek var.
Rotamızı değiştirip yola koyuluyorum. Direksiyonu bu yola kırar kırmaz sürekli tırmanıyorsunuz.
Hatta bir süre sonra şebeke erişimi olmuyor.En azından vodofone de böyle
Ve yaklaşık 19 km durmadan tırmandıktan sonra akgöl ve inaltı mağarasının ayrıldığı yola giriyorum.
Stablize yolda yaklaşık 4 km boyunca rampa aşağı iniyorsunuz
Ağaçların arasında ilerlerken arkanızda güzel bir toz dumanı bırakıyorsunuz
Veeee sonunda akgöl ...
Gölü gezdikden sonra tekrar yola koyuluyorum. Telefon hala çekmiyor,4 km dağların arasına indiğimiz için artık hiç çekeceği varsada çekmiyor. Babamın aramış olabileceğini düşündüğüm için biraz tırsıyorum. Akgöl yol ayrımından sonra anayola çıkıyorum ve erfelek istikametinde ileriliyorum. Ama hala hala hala telefeonum çekmiyor.bu bayağı sizi üzüyor. Allah korusun birşey olsa...
Ayancık yolunda ilerlerken erfelek yoluna doğru sapıyorum.
Erfelek yolundan ilerlerken Erfelek Merkezden Şelalere gidiliyor sanıyordum. Ama yol üstünde şelalelerin tabelasını görünce hmeen girdim
Bu yola girmesine girdim ama girdiğime de pişman oldum.Çok kötü ve bozuk bir yoldu
Koca koca taşların arasında Discover in konforunu driftle kıyaslama imkanım oldu. Ve verdiğim para helal olsun dedim kendi kendime. Süspansiyon cidden denildiği gibi...
Köy yolundan yeni bir anayola bağlanıyorum... ve tatlıca şelalererinin tabelasını görünce seviniyorum.
Ve kısa bir süre sonra bir şelelenin kenarında duruyorum. İlk başta bumuymuş şelaleler diyorum sorunca bir gariplikle birlikte ... yok bu yapma şelale diyorlar ve ilerlemeye deam ediyorum, sonunda tatlıca şelalelerindeyim
İstikamet Erfelek/ sinop Haydi bismillah yolda ilerlerken hava kararıyor... Yolda o kadar çok sinek varki durup kaskımı temizlemek zorunda kalıyorum
Sinop Merkeze geliyorum ve direk Alaaddin camisinin avkusuna çekiyorum motorumu
Akşam namazını kıldıktan sonra şehirde gezmeye koyuluyorum.... Kale ceza evi gibi yerlere gece olduğu için gidemedim. Yolda harcadığım vakitleri burada değerlendirebilirdim diye düşündüm
Şehir içinde sahilde turladıktan sonra saat 22:00 da motorumu çalıştırıyorum.Hedefimde tek kontak Çarşamba yapmak var
Yolda ilerlerken motorsikletim yedek depoya geçiyor.Bayağı bir kilometre benzin istasyonu göremiyorum.Hatta bir ara gösterge iyice kırmızıya gelince korktum çünkü motorudaha tanımıyordum ve hızımı düşürdüm iyice
Yolda ilk opet istasyonuna kadar yetecek şekilde 5 liralık benzin alıyorum üç kere (Gulf,diğer ikisinin ismini bile hatırlamıyorum) benzinimi aldıktan sonra yola devam ediyorum.Samsun Atakumda anca rast geldiğim opet istasyonundan benzin alıyorum... atakuma kadar direk yol üstünde bir opet istasyoonu yok.
Ve gece 01:15 gibi evimin bahçesine çekiyorum motorumu.Kazasız belasız geldiğim için Rabbime şükür ediyorum....
SABIRLA OKUYAN MOTORCU ABİLERİME VE KARDEŞLERİME DE TEŞEKKÜRLERİMİ SUNUYORUM...
SÜRÇ-Ü LİSAN OLMUŞ İSE AFFOLA ...
dipnot: ismim plakada yazan isim değildir,satıcı arkadaşın bana bıraktığı süslemedir
Reklamlar
-
12 Ağustos 2015, 02:41
#2
67 plaka nerdensin hemşerim ? Fotoğraflar çok güzel. Sanki seni es motorda görmüş gibiyim
-
12 Ağustos 2015, 03:33
#3
Resimler için çok teşekkürler.
-
12 Ağustos 2015, 06:47
#4
Güzel ve akıcı bir anlatım tebrikler .. iyi gezmeler..
-
12 Ağustos 2015, 08:32
#5
Kıl beşi kurtar başı.
Güzel gezmişsin, bileğine sağlık. Ayrıca hayırlı olsun.
Keşke pulsar da discover125st kadar rahat bir motor olsaydı.
Motosiklet ruhlu araba - QQ - kullanıcısı.
-
12 Ağustos 2015, 13:37
#6
Paylaşım için teşekkürler.
https://www.youtube.com/channel/UCsQMNz8EBD5jqoRCOlr-72Q
-
12 Ağustos 2015, 20:09
#7
Oğuzhan Kardeşim samsun çarşambalıyım tanışmıyoruz sanırım ama tanışmış olduk şimdi
---------- Mesajlar birleştirildi - 20:09 ---------- bir önceki mesaj zamanı 20:06 ----------
Tüm arkadaşlara bende vakitlerini ayırıp okudukları için teşekkür ederim. İnşallah istifade edebileceğiniz bir yazı olmuştur
-
12 Ağustos 2015, 20:13
#8
haber verse idin takılabilirdim peşine.. canik deyim bandırma vapurunun karşısında.
-
13 Ağustos 2015, 18:53
#9
Gene takılırız kardeşim.
-
13 Ağustos 2015, 19:07
#10
Seni unutmayacağız
Nur içinde yat
Maşallah,emeğinize sağlık çok keyifli,güzel bir gezi raporu olmuş.
-
14 Ağustos 2015, 11:16
#11
Emeğine sağlık Yolun açık olsun, teşekkürler...
-
14 Ağustos 2015, 12:10
#12
Öncelikle motorun hayırlı olsun allah kazasız belasiz kullanmayi nasip eylesin.
Gezinde çok güzel olmuş hayran kaldım
-
14 Ağustos 2015, 13:02
#13
Güzel Paylaşım tekerine sağlık
-
14 Ağustos 2015, 14:14
#14
Fotolar ve çekimler çok kaliteli.Güzergahlar çok iyi.Resim cümbüşü sayesinde bizde gezmiş olduk adeta.
Harika bir gezi gerçekleştirmişsiniz.Motorunuzda hayırlı olsun tekerinize taş değmesin.Ellerinize sağlık.
-
14 Ağustos 2015, 14:17
#15
Bizde imrene duralım güzel gezi :D
-
14 Ağustos 2015, 14:55
#16
İlaç gibi geldi güzel gezi
-
14 Ağustos 2015, 15:08
#17
Aleykum Selam kavakli55 rumuzlu arkadaşım;
Gözümüzü gönlümüzü açtın. Tebrik ve teşekkür ederiz. Uygun bütçelerle nelerin yapılabildiğini bize göstermiş oldunuz tekrar. Motosiklet, tabiat ve insan, birbirlerine ne kadar güzel yakışıyorlar. Discover 125st modelimizin yakıt tasarrufunu ve sürüş konforunu da bize göstermiş oldunuz.
Kabul ederseniz sizlere bir bakım hediyemiz olsun. Benimle irtibata geçebilirsiniz.
Selam ve saygılarımla...
ekrem_ata@kuralkan.com.tr
-
15 Ağustos 2015, 17:34
#18
Motosikletiniz hayırlı olsun güle güle kullanın. Gezi harika paylaşım için teşekkürler.
-
İşdi köydü derken girmek bugüne nasip oldu.Ama yazanda çok arkadaş olmuş.zamanımda yazamadığım için affınıza sığınıyorum
Bende güzel sözleriniz adına her arkadaşıma tek tek teşekkür ederim. Ekrem ata bey ve diğer arkadaşlarında dediklerini baz aldığımızda motorsikletin gerçekten her insanın karakteriyle uyuşmadığını ve bu işin farklı bir bağlılık olduğunu görmüş oluyoruz...
---------- Mesajlar birleştirildi - 09:34 ---------- bir önceki mesaj zamanı 09:31 ----------
Ayrıca ekrem abimede hediyesi adına ayrı bir teşekkürü göndermek istiyorum. Hayırlı kazançlar diliyorum kendilerine ☺️
-
guzel paylaşım olmuş. kaç km yol yaptınız tuketim nasıldı?
Reklamlar
Konu içerisindeki kullanıcılar
Şu an bu konu içerisinde 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 misafir)
Bu Konudaki Etiketler