Bajaj Pulsar 200 Ns Doğu Avrupa Turu 3700 Km. 9 Gün
Reklamlar
-
SEYAHAT TARİHİ: 11 Temmuz 2015- 19 Temmuz 2015
ROTA:
1. Gün: İstanbul- Selanik (Yunanistan)
2. Gün: Ohrid (Makedonya)
3. Gün: Ülgün (Karadağ)
4. Gün: Tivat (Karadağ)
5. Gün: Dubrovnik (Hırvatistan)
6. Gün: Sibenik (Hırvatistan)
7. Gün: Belgrad (Sırbistan)
8. Gün: Sofya (Bulgaristan) ve 9. günde İstanbul’a geri dönüş
ARAÇ: Bajaj Pulsar 200 NS
HAZIRLIK:
Öncelikle yurtdışına çıkabilmek için hususi pasaporta gerekli olan Schengen vizesi başvurularımızı Yunanistan için Kosmos Vize Merkezine yaptık. (Vize ücreti: 60 €, Kosmos Hizmet Bedeli: 60 TL) Vizelerimiz Yunanistan ve konsolosluk krizinden dolayı yetişecek mi yetişmeyecek mi derken; yetişmedi. Biz de bir hafta sonraya kaydırdık planlarımızı.
Araçla çıkabilmek için Levent’teki Turing kurumundan Uluslararası Sürücü Belgemizi aldık. (Beynelmilel Ehliyet 1 Yıllık ücreti ilk seferde 415 TL, sonraki alışlarda bu ücret 225 TL’ye düşecek. T.C. yeni ehliyetler geldiğinde buna gerek kalmayacakmış ancak kim bilir ne zaman? 2016 başı deniyor şimdilik.)
Araç için sigorta da gerekiyor, Green Card deniyor bu sigortaya. Sınırdan alınabiliyor ama biz zaten Turing’e ehliyet için gittiğimizden, orada hallettik. Yarım saatte ikisi de hazır oluyor. (Motosiklet için 15 günlük Green Card ücreti 40 €, ancak biz ne olur ne olmaz diye bir aylık almıştık: 50 €. İyi ki öyle yapmışız zira tatili ertelememiz gerektiğinden 2 haftalık yetişmeyecekmiş.
Motosikletin bakımı için her zamanki gibi Kadıköy’deki Bay Moto’ya gittik. Sağ olsunlar sorunları ve isteklerimizi dinleyip motora pit stop a girmiş Formula 1 aracı muamelesi yaparak dört kişi gerekli ayarları ve yağ değişimini kısa sürede hallettiler. Gitmeden önce isteklerinizi bir kağıda not alırsanız o sırada unutmazsınız.
Sele biraz sert olduğundan internette adını şu anda hatırlamadığımız bir sayfada gördüğümüz “el yapımı airhawk” tekniğini uyguladık fikir sahibine buradan teşekkür edip gerçekten işe yaradığını söyleyebiliriz. (Bisiklet iç lastiğini az şişirip sele şeklinde bağlayarak bir kılıfa yerleştirme işlemi, biz kılıf olarak kask kılıfı kullandık.)
Montlarımızı giydik, kasklarımızı, dizliklerimizi taktık. Çadırımız, matlarımız, giysilerimizi yükledik artık yola çıkmaya hazırız.
İpsala Sınır kapısından çıktık.
1. gün, İstanbul Kadıköy’den sabah saat 6.00’da yola çıktık, yakıt ikmali dışında pek mola vermeden saat 10.00 gibi İpsala Sınır Kapısına ulaştık. Motorlu olduğumuz için sınırda sıra beklemeden en öne geçtik tabii ki arkamızdaki araçtan müsaade isteyerek. Hiç sorun çıkarmadan “buyurun” dedi ancak arkadan itiraz etmediler de değil hani. Sıcakta koruyucu motosiklet ekipmanıyla beklemenin, klimalı araç içinde beklemekle aynı şey olmadığı ve yaya, bisiklet ve motosikletin tüm dünyada öncelikli olduğu şeklinde açıklama yaptığımızda pek bir şey demediler ve kısa bir süre sonra sınırı geçtik. Yunan polisi nereye gideceğimizi ve kısa rota planımızı sordu anlattık ve bir sorun çıkmadı. Önce Kavala’ya gidip öğle yemeğimizi yedik. Ardından daha önce Kavala ve Selanik’e gitmiş olduğumuz için fazla oyalanmadan Selanik’e doğru yola koyulduk. Kavala-Selanik arasında otobandan ayrılıp manzaralı deniz kenarı yolunu tercih ettik. Akşam yürüyüşünden sonra önceden rezervasyon yaptırdığımız Hotel’de kaldık. Toplam km: 630
Amfipoli aslanı
Selanik gecesi
2. gün, Selanik’ten Makedonya Ohrid’e doğru yola koyulduk. Edessa yakınlarında nektarin bahçelerinin arasında antik kent ve şelale tabelası görünce girmeye karar verdik. Görülmeye değerdi, herkese tavsiye ederiz. Yolda bol bol mola vererek Niki sınır kapısından Makedonya’ya geçerek akşamüzeri Ohrid’e vardık. Eski şehirdeki antik tiyatroda bir konser varmış, trafik polisleri panik halde tüm kavşakları kapatmış hiçbir yerden geçmeye izin vermiyorlardı :D Dolanarak bir yerlerden şehre girdik. Bisikletli turist avcılarının 13 € ya bize önerdikleri pansiyonları zorlukla reddederek, Ohrid manzaralı bir tepeye çıktık ve çadırımızı kurduk. Toplam km: 290
Edessa Şelalesi
Şelalenin arka tarafından dolanan minik bir yol var
Ohrid'e geldik
Çadır kurduğumuz yerden Ohrid manzarası
3. gün, internetten aldığımız kablolu interkomumuzun kulaklığının kablosu bozuldu Arnavutluk-Tiran üzerinden Karadağ’a geçme planı yaptığımız için Tiran’da bir kulaklık almaya karar verdik. Tiran’a gidiş biraz zorlu oldu, öncelikle yanımızda sadece euro olduğu için otobana girmeyerek dağlar geçtik. Manzara güzeldi ancak yolu uzattı. Sonra euro ile de ödeme yapabileceğimizi öğrenince biraz üzüldük. Neyse artık. Tiran’da biraz gezip kulaklık aldık. O kulaklık da 2 gün idare etti Kablosuz bir interkom almaya yemin ettik. Arnavutluk’da hemen hemen tüm yollar çift yön, kamyonları bekleye bekleye hava kararırken Karadağ’a girdik ve en güneydeki deniz kenarı kasabası Ülgün’e vardık. Buradaki pansiyonumuzu çok sevdik. (Rooms Mola Beciri) Toplam km: 285
Arnavutluk-Karadağ sınırındaki İşkodra şehrinde manzaramsı
Karadağ'a giriyoruz
Ülgün'ün gecesi
Pansiyonda kivi ağacının altında Slovenyalı komşularımızla
4. gün, biraz yavaşlamaya karar verdik ve tüm günü Karadağ’ın deniz kenarına ayırdık. Hava giderek daha boğucu olmaya başladığından Sutomore’de deniz molası, Buljarica’da yemek molası Sveti Stefan’da bir gezelim, Budva’yı mutlaka görelim derken akşama doğru Tivat’a vardık. Kotor körfezini gündüz gözüyle görmek istediğimiz için devam etmedik ve geceyi çok güzel bir manzarası olan Hostel Anton’da geçirdik. (Birçok hostel gibi iki kişilik odaları da var yatakhanenin yanı sıra.) Tavsiye ederiz. Toplam km: 95
Sutomore'de deniz molası
Buljarica'da yemek...
Sv. Stefan, Aman Resorts tarafından 3o yıllığına kiralanıp otel haline getirilmeden önce gezilebiliyormuş. Artık içeriye sadece otel müşterisiyse giriliyor
Budva, eski şehir surları dışında denize girmece
Tivat'ta kaldığımız hostelin teras manzarası (aynısı odalarda da var)
5. gün, Kotor Körfezini gezdik. Körfezi tamamen dolanmadan ufak bir feribot var dileyenler onu da tercih edebilir ama kaçıracakları birçok güzellik var söyleyelim. Yol çok dar ve çift yönlü olsa da gayet keyifliydi. Körfezin dibinden dağlara çıkan ve Karadağ’ın iç kısımlarındaki ulusal parklara giden bir yol var. Zamanımız olmadığından gitmedik ancak bir sonraki seyahat planımıza Park Durmitor ve orada Tara nehrindeki dünyanın ikinci büyük kanyonunu (Tara Kanyonu) ekledik. Karadağ sınırını geçip Hırvatistan’a girdik. Bir süre sonra Dubrovnik’e girdik. Dubrovnik 2011’deki seyahatimizden bu yana aşırı derecede pahalılaşmış. Hırvatistan’ın geneli de aslında pahalıydı. Dubrovnik’in eski şehrini ve diğer tüm eski şehirleri gezerken içeriye motosiklet sokulmadığı için aracı dışarıda bırakıp kasklarımızı kilitliyorduk ve montlarımızı da üstüne atıp bırakıyorduk herhangi bir hırsızlık vakasıyla karşılaşmadık. (Yine de temkinli olmakta fayda var.) Bu arada motosikletler için ücretsiz park alanı mevcut. Akşam yemeğimizi yedikten sonra Dubrovnik’in içerisinde yer bulamadığımız ve bulduğumuz yerlerin pahalı olması sebebiyle şehrin dışına çıkıp camping aramaya koyulduk, ilk bulduğumuz yer kendi kuracağımız iki kişilik küçük çadırımız için 50 üstü € ücret isteyince şehirden iyice uzaklaşma isteği sardı dört bir yanımızı. Şehirden 15 km kadar uzaklaştıktan sonra Orasac civarında Pod Maslinom adlı çok güzel bir kamp alanında yaklaşık 12 € karşılığı kaldık, kamp alanında wi-fi, elektrik, duş, tuvalet, çamaşırhane ve küçük bir bar bile vardı. Toplam km: 90
Kotor körfezinde tüm yol bu şekilde devam ediyor.
Kotor'un eski şehrini de gezelim diye duruyoruz
Kotor
Hırvatistan'dayız
Dubrovnik
Surlar
6. gün, artık zamanımız da azaldığı için tüm yolu geri dönmek yerine daha kuzeye çıkıp Zagreb-Belgrad-Sofya üçlüsünden otobanı kullanarak İstanbul’a doğru rotamızı çizdik. Anakaradan devam etmek istediğimiz için Hırvatistan sahil şeridinin bir kısmı da Bosna Hersek sınırlarına girdiğinden ülkeye kısa süreli girip çıkmak zorunda kaldık ancak alternatif olarak anayoldan sola Hırvatistan’ın Peljesac yarımadasına gidip oradan da feribotla Hırvatistan’ın Ploce şehrine sınır kapısı olaylarına bulaşmadan ulaşabilirsiniz. Ancak düz devam ederseniz Bosna Hersek Sahil şeridi sadece 9 km ve sınırda çok beklemeden giriş çıkış yapılabiliyor. Hırvatistan-Split’e gitmek için yolun bir kısmından sonra Split tabelalarını takip ederken yol bizi otobana attı. Nasıl çıkarız, ne ederiz derken navigasyon yardımıyla bir yol bulduk ancak bu yol da kilometrelerce sert virajlarla dolu dağ yoluydu, böylece Hırvatistan’ın kuş uçmaz kervan geçmez dağlarını da görmüş olduk. Nihayet ayrıldığımız deniz kenarı yoluna ulaştıktan kısa bir süre sonra Split’e vardık ve mola verdik. Şehir büyük ve güzel. Eski şehirde daha önce gördüğümüz turistik etkinlik adına yaşıyormuş gibi görünen “eski şehir yaşantısından” farklı olarak normal şehir yaşantısı vardı. Moladan sonra rotamızı Sibenik’e çevirdik ve Sibenik yakınlarında bulunan Krka Ulusal Parkı civarında çadır kampı alanında konakladık. Toplam km: 300
Split yolunda doğru yola giriş Split'ten bir Görünüş
7. gün Krka Parkının içerisinde şarj probleminden dolayı fotoğraf çekemedik ama MUTLAKA görmenizi tavsiye ederiz. Buradan hareketle önce Zagreb’e sonra Sırbistan Belgrad’a ulaştık. Bu kadar uzun ve hızlı bir yolu aceleniz yoksa tabii ki tavsiye etmiyoruz. Biz yine de Zagreb’te kısa bir şehir turu attık. Zaten birimiz daha önce gittiği için şehri biliyordu ve gezimiz kolay oldu. Belgrad’a gece 3’te ulaşmamıza rağmen daha önce rezervasyon yaptırıp geç geleceğimizi söylediğimiz pansiyon sahibi teyze uyumamış ve bizi bekliyordu. Toplam Km: 732 (Bajaj Pulsar gitmem demiyor. )
Krka parkına giden tekneler.
Zagreb
Aziz Markus Kilisesi
Zagreb'e tepeden bakış
8. gün, bize söylenenin aksine Sırbistan’da karşılaştığımız herkes gayet cana yakındı. Hatta ayrılırken Yuba adlı teyzemiz bize sarılarak yanaklarımızdan öptü ve dikkatli olmamızı söyledi. Kısa bir süre motosiklet üzerinde şehir turu atıp yemek yedikten sonra akşamüzeri Sofya’ya doğru yola çıktık Bulgaristan’a girer girmez Avrupa’dan tamamen çıktığımızı fark ettik zira yollar kazılı, asfalt kalitesi kötü ve trafik sıkışıktı. Sırbistan da ahım şahım olmasa da Bulgaristan olayı tamamen koparmış. Sofya’da kötü sayılacak bir pansiyonda konakladık. Toplam km:395
Belgrad
9. ve son gün yine hızlı bir şehir turundan sonra İstanbul’un yolunu tuttuk. E80 üzerindeki bir köprü çalışması, navigasyonun o yolda ısrar etmesi ve Bulgaristan’ın tabela özürlülüğü sebebiyle burada yaklaşık bir saat kaybettikten sonra yoldaki bütün Türklerin birbirleriyle yardımlaşması sonucu doğru yola girip 106 km sonra Kapıkule Sınır Kapısı’na ulaştık. Müthiş bir sıra ve gurbetçi akını vardı. Polisle yaptığımız motosiklet önceliği konusundaki müzakereden ret yanıtı aldıktan sonra mecburen sıraya girip bir buçuk saat bekledik halbuki bütün diğer ülkelerde bize öncelik tanınmıştı. Neyse ki aracın Türk plakalı olması ikinci ve üçüncü adımları hızla geçmemizi sağladı. Tem’den üç buçuk saatte Kadıköy’e ulaştık.
Sofya
SONUÇ:
Bajaj Pulsar 200 NS yer yer 37-40 derece sıcaklıklarda yer yer çok uzun mesafeler gitmemize rağmen hiçbir sorun yaşatmadı. 120-135 Km/h de 100 kilometrede yaklaşık 3,6 litre yakıt sarfiyatı hesapladım bence çok iyi bir değer.
Seyahatimiz esnasında herkes çok yardım sever ve nazik davrandı. Trafikte motosiklete olan farkındalık gerçekten çok rahat seyahat etmemize imkan kıldı.
Sorularınız olursa çekinmeden sorabilirsiniz.
Gerekli bulduğumuz linkler:
http://www.kosmosvize.com.tr/
http://www.turing.org.tr/
http://www.baymoto.com.tr/
http://www.campingeurope.com/
http://www.acsi.eu/
Reklamlar
-
Harika bir gezi olmuş fotoğraflarda çok güzel
-
paylaşım için teşekkürler gezi süper olmuş
-
Gezi mükemmel fotoğraflar harika
-
Moderatör
Geziyorsunuz da niye paylaşıyorsunuz arkadaş, gezen ver gezemeyen var
Kazasız belasız nice kilometreler
Legends may sLeep.. But they never diE..!
-
Bende böyle bir gezi planlıyordum paylaşımınız için çok teşekkür ederim. ben bu linki sık kullananlara kaydedeyim. Arkayı komple doldurmuşsunuz artçınız da var denge kaybolması, gidonun zorlaması ile karşılaşmadınız mı ? neden bu soruyu sordum gelirsek Ben Çorlu'dan Ankara'ya gelirken topcase dolu arkada 20 litrelik bavul vardı her 90 km/h geçtiğimde Motor dengesizleşiyordu ama dün topcase boş olması sayesinde 100-120 hızlarda hiç bir dengesizlik yaşamadım.
-
tam bir motor sürme gezisi olmuş tebrikler...
-
Üşenmeyip geziyi paylaştığın için teşekkürler. Güzel olmuş.
Galiba 2 kişiydiniz, 3 tane ufacık çantaya 9 günlük eşyayı ve çadırı nasıl sığdırdınız merak ettim doğrusu. Bir de yurtdışı seyahatlerinde kalacak yer olayını nasıl ayarlıyorsunuz? Camping olsun, hostel olsun gitmeden görüşüyor musunuz? Online booking mi yapıyorsunuz yoksa kadere 45 diyip direk dalıyor musunuz? Biraz da maaliyet verirseniz iyi olur
Bu yaz kısmet olmadı ama seneye yazın 600'lük enduromla bir avrupa turu da ben yapacağım inşallah.
-
Tebrikler, çok güzel bir gezi olmuş
-
26 Temmuz 2015, 14:48
#10
Güzel bir gezi tebriler...
-
26 Temmuz 2015, 15:58
#11
---------- Mesajlar birleştirildi - 15:39 ---------- bir önceki mesaj zamanı 15:37 ----------
[/COLOR]
tubejh adlı üyeden alıntı
Bende böyle bir gezi planlıyordum paylaşımınız için çok teşekkür ederim. ben bu linki sık kullananlara kaydedeyim. Arkayı komple doldurmuşsunuz artçınız da var denge kaybolması, gidonun zorlaması ile karşılaşmadınız mı ? neden bu soruyu sordum gelirsek Ben Çorlu'dan Ankara'ya gelirken topcase dolu arkada 20 litrelik bavul vardı her 90 km/h geçtiğimde Motor dengesizleşiyordu ama dün topcase boş olması sayesinde 100-120 hızlarda hiç bir dengesizlik yaşamadım.
Merhaba, öncelikle paylaşımımızı beğendiğiniz için mutlu olduk. Motosiklette bahsettiğiniz problemlerden hiçbirini yaşamadım yan çantalar toplam 44 litre, topcase 42 litre full doluydu ve topcase in üzerinde çadır ve matlar olmasına rağmen dağ yollarında virajları kontra ile alabiliyordum. Otobanda 130 km/h süratle rahat seyahat edebiliyorduk. Sanırım bahsettiğiniz sorun amortisör ayarından kaynaklanıyor, arkaya fazla yük bindiğinden ön lastik havalanıp boşa düşüyor olabilir.
---------- Mesajlar birleştirildi - 15:58 ---------- bir önceki mesaj zamanı 15:39 ----------
Zuzuuw adlı üyeden alıntı
Üşenmeyip geziyi paylaştığın için teşekkürler. Güzel olmuş.
Galiba 2 kişiydiniz, 3 tane ufacık çantaya 9 günlük eşyayı ve çadırı nasıl sığdırdınız merak ettim doğrusu. Bir de yurtdışı seyahatlerinde kalacak yer olayını nasıl ayarlıyorsunuz? Camping olsun, hostel olsun gitmeden görüşüyor musunuz? Online booking mi yapıyorsunuz yoksa kadere 45 diyip direk dalıyor musunuz? Biraz da maaliyet verirseniz iyi olur
Bu yaz kısmet olmadı ama seneye yazın 600'lük enduromla bir avrupa turu da ben yapacağım inşallah.
Beğendiğinize sevindik, kalacak yer olayını pansiyon ve hosteller için booking.com veya hostelworld gibi sitelerden bir gün önce ya da o gün plansız bir şekilde fotoğraflara ve yorumlara bakarak yaptık ve başarılıydık diyebilirim. Kamp alanlarını telefonumda bulunan Sygic adlı navigasyon programından aratarak buluyorduk. Etraftaki campingleri, programa kayıtlıysa buluyordu. Onları ararken kayıtlı olmayan campingler de bulunuyor yolda. Bir haftalık tatil için yaz mevsiminde çok eşyaya gerek olmuyor. 3-5 t-shirt bir kaç alt yeterli. Kirlendikçe ya elde ya da kaldığımız yerlerdeki çamaşır makinalarında 3-4 € karşılığı yıkatmak mümkün. Çadır ve matlar çantaya sığmıyor tabii ki onları topcasein üstüne çengelli lastikle bağlıyoruz. Maliyet derseniz, iki kişi için bir gecelik en ucuz; bedava en yüksek; 24 eu ya kaldık. Genelde 12-15 eu arası maliyetten söz edebiliriz. Yakıt zaten motorunuza göre değişecektir. Biz tam hesaplamasak da 9 gün için 2 kişi 2000-2500 TL harcadık. Size de şimdiden iyi yolculuklar
-
26 Temmuz 2015, 16:16
#12
Themair adlı üyeden alıntı
---------- Mesajlar birleştirildi - 15:39 ---------- bir önceki mesaj zamanı 15:37 ----------
[/COLOR]
Merhaba, öncelikle paylaşımımızı beğendiğiniz için mutlu olduk. Motosiklette bahsettiğiniz problemlerden hiçbirini yaşamadım yan çantalar toplam 44 litre, topcase 42 litre full doluydu ve topcase in üzerinde çadır ve matlar olmasına rağmen dağ yollarında virajları kontra ile alabiliyordum. Otobanda 130 km/h süratle rahat seyahat edebiliyorduk. Sanırım bahsettiğiniz sorun amortisör ayarından kaynaklanıyor, arkaya fazla yük bindiğinden ön lastik havalanıp boşa düşüyor olabilir.
---------- Mesajlar birleştirildi - 15:58 ---------- bir önceki mesaj zamanı 15:39 ----------
Beğendiğinize sevindik, kalacak yer olayını pansiyon ve hosteller için booking.com veya hostelworld gibi sitelerden bir gün önce ya da o gün plansız bir şekilde fotoğraflara ve yorumlara bakarak yaptık ve başarılıydık diyebilirim. Kamp alanlarını telefonumda bulunan Sygic adlı navigasyon programından aratarak buluyorduk. Etraftaki campingleri, programa kayıtlıysa buluyordu. Onları ararken kayıtlı olmayan campingler de bulunuyor yolda. Bir haftalık tatil için yaz mevsiminde çok eşyaya gerek olmuyor. 3-5 t-shirt bir kaç alt yeterli. Kirlendikçe ya elde ya da kaldığımız yerlerdeki çamaşır makinalarında 3-4 € karşılığı yıkatmak mümkün. Çadır ve matlar çantaya sığmıyor tabii ki onları topcasein üstüne çengelli lastikle bağlıyoruz. Maliyet derseniz, iki kişi için bir gecelik en ucuz; bedava en yüksek; 24 eu ya kaldık. Genelde 12-15 eu arası maliyetten söz edebiliriz. Yakıt zaten motorunuza göre değişecektir. Biz tam hesaplamasak da 9 gün için 2 kişi 2000-2500 TL harcadık. Size de şimdiden iyi yolculuklar
Anladım bilgilendirdiğiniz için teşekkür ederim.
Hakını aramaktan korkmak erdemmidir ?
-
26 Temmuz 2015, 16:26
#13
Yunanistana gidipte antik kentleri gezmemek=)
-
26 Temmuz 2015, 16:46
#14
fatih. adlı üyeden alıntı
Yunanistana gidipte antik kentleri gezmemek=)
Yunanistan'ı daha öncelerde de gördüğümüz için bu kez planımız Yunanistan'ı gezmeden ziyade "geçme" idi.
-
27 Temmuz 2015, 03:07
#15
-
27 Temmuz 2015, 07:59
#16
Çok güzel gezi olmuş. Paylaşımlarınız ve deneyimleriniz çok faydalı olacaktır. Teşekkürler
-
27 Temmuz 2015, 09:27
#17
Tebrikler fotoları göremiyorum ama emimin harikadırlar :-)) Bir gün bende o rotayı yapıcam. Pulsar kaç km de çıktınız? İyice gaza geldim kısmetse iki-üç hafta sonra filan benimde uzun yol raporumu okursunuz :-)
-
27 Temmuz 2015, 09:27
#18
Güzel bir gezi olmuş.Helal olsun.Paylaşım için teşekkürler.
https://www.youtube.com/channel/UCsQMNz8EBD5jqoRCOlr-72Q
-
28 Temmuz 2015, 00:55
#19
Merhaba arkadaşlar, beğendinize sevindik. Motor yola çıktığımızda 14.440 Km de idi. Yazınızı ve fotoğraflarınızı bekliyoruz. Şimdiden yolunuz açık olsun.
-
28 Temmuz 2015, 01:36
#20
Çok güzel bi gezi olmuş.Kıskanmadım dersem yalan olur
Yurt dışına çıkacaklar için,yola çıkmadan önce yapılacak hazırlıkları da belirtmeniz çok iyi olmuş.
Birde pulsar için artçı konforu 0 diyorlar hep,sizin artçınız'ın bu konuda herhangi bir rahatsızlığı oldu mu acaba ?
Reklamlar
Konu içerisindeki kullanıcılar
Şu an bu konu içerisinde 2 kullanıcı var. (0 üye ve 2 misafir)
Bu Konudaki Etiketler