Marmaris-Aydın 125cc scooter ile 390 km
Reklamlar
-
12 Haziran 2015, 21:53
#1
Marmaris Aydın gezisi 390 KM
Sym VS125 - Yakıt sarfiyatı 390 Km de 68 TL
Cumartesi pc başında forumda dolaşırken sabahtan beri içimde yer alan 'Acaba' sorusuyla boğuşurken
bunu öğrenmenin tek yolu var;'Denemek' dedim kendi kendime.Bütün gezi notlarını takip etmeme rağmen özellikle
Mesut Hoca'nın gezi notlarından cesaret alıp yola çıkayım dedim.Hava durumuna baktım Marmaris Aydın arası
hava açık, sadece Ödemiş - Nazilli tarafları yağmur geçişi gözüküyordu..
Güzergahım:
Gidiş = Marmaris-Gökova-Muğla-Yatağan-Çine-Aydın (157 KM)
Dönüş Aydın-Çine Yatağan anayoldan çıkılıp bozüyük köyüne uğranılacak,daha sonra yine anayoldan
çıkılıp Akkaya - Yerkesik - kıran üzerinden Akyaka'ya dönülüp Marmaris olacak şekilde.
Gidiş hattı =
Dönüş hattı =
Saat 11:45 benzinciye yanaşıp doldurayım dedim,zaten doluymuş 8,5 tl benzin alabildim.Saat öğlene olmuş
artık bundan sonra her işim acele olacağından gösterge sayacınıın resmini çekmek istemiyorum;Aklımda 22232 km.
İlk etap zaten zoraki olarak Gökova dörtyol olacağı için istikamette defalarca yol almama rağmen hayatımda
ilk kez bu kadar Gökova yolunda yoğun motor trafiği dikkatimi çekiyor.Tamam Marmaris trafiği Tayvan, gibi
uzakdoğu ülkeleri gibi aşırı motor nüfusuna sahibtir ama.. ! Demekki memleket dar geliyor artık herkes kendini
uzak yollar vurmaya karar vermiş, Plakalara bakıyorum.yatağan,FethiyeKöyceğiz,Ortaca,Milas,Bod rum'dan bile
gelenler var..Ve de silme 125cc motor ve buradan ekstra bir cesaret daha kazanıyorum.Kendim adıma
değil motor adına(!)
Vakit öğlen olduğundan bundan sonra tüm fotoları hızlı bir şkilde çekmek zorundatyım.fazla mola veremiyorum.
İlk durak Gökova/Sakar geçidi.(Hmene fotoları çekip yola koyuluyorum)
İkinci durak Muğla(Sadece foto ve çevre yolundan devam)
Uzaktan Yatağan'ı çekiyorum zaten dönüşte Yatağan'a girip köy yollarından devam etme düşüncem var.
Çine yolu üzerindeki hep bu tuhaf doğal yapısı ilgimi çekmiştir. İlginç kaya yapısı var ama
en güzelleri maalesef geride kalıyor son anda resimlerini çekmeye karar veriyorum.
Ve az ilerde Çine baraj gölü yolumun üzerinde.
Fotoları çektikten sonra saatime bakıyorum 13:10 aceleyle karar vererek çıktığımdan kahvaltıda
yapmamıştım, yol havasının etkisiyle çok ama çok acıkmışım.Bu arada 11:45 de evden çıkıp 100 km mesafeyi 1:25
dakikada nasıl geldim onu düşünüyorum.Çünkü Marmaris'den çıkış zaten 7 km rampa ve sakar geçidi de 7 km
rampa arada tam dört kez kısa aralıklar durup foto çekmişim, iyi gelmişim.. Neyse açlık başa vurdu ve
bundan sonrası devamlı iniş olduğundan tam gaz Çine:
Ana cadde üzerindeki bir çorbacıya atıyorum kendimi,açlığın etkisiyle hayatımın engüzel kelle paçasını
içerken pilav üstü kavurma yiyorum.Ve Gözüm Muğla taraflarındaki kara bulutlara takılıyor moralim bozuluyor.
Hava durumuna gööre yağış olmaması lazım,bu yüzden çorbacıda foto çekmeyi unutuyorum..Ne yapayım diye
endişeliyim çünkü yazlık elbiselerle kask ve de (iyiki yanıma almışım) yelek var.Kalmış zaten 35 km
diyorum ve Aydın'a doğru devam ediyorum.
Aydın!a girince ilk hedefim şehri yukardan gören bir yer bulup bol bol foto çekmek.Şehir içinden
rampaları bulup devam ediyorum, geldiğim yere haridan bakıyorum Kalfaköy/Tabakhane deresiymiş.
Gölgede bir köy kahvesi var,çayımı içip tekrar geri dönüyorum.
Dönerken manzara dikkatimi çekiyor fotoğraflıyorum.Soldaki tepe yüksek görünüyor,üstelik cami minareside
var, demek ki yerleşim yeri ve yolu vardır.
Evet,buldum..A.menderes üniversitesinin öğrenci yurdu ve yanındaki cami Şehre hakim yerde ve Aydın
ovası ayaklarının altında, harika manzara.
Aydın'da 1 saat oyalandıktan sonra saat oldu 16:30 ve dönmeye karar veriyorum.Ayrılmadan önce
marketten aldığım simit ve kutu kolayı yol üzerinde molada yemeye karar veriyorum.Ne güzel yermiş
gölgelik ve ferah ama çöp kutusu yok.Çevreme bakıyorum manzara sinir bozucu
"Eğer insansan buraya çöp atmazsın, yok değilsen dilediğini yap" şeklinde bizim toplumun anlayacağı
şekilde bir tabela konulması şart, zira klasik uyarılar işe yaramıyor görüldüğü gibi!
Çöpümü yanıma alıp yola çıkıyorum. Çine ovasında hava iyi bulutlanmış,Bulutttan sızan hüzmeler
çok güzel bir tablo ortaya çıkarıyor.
Karşıya bakıyorum orası gideceğim Muğla istikameti ama kapkaranlık bulutlar.."Üzülme" diyorum kendime
"Alt tarafı ıslanırsın,hava sıcak,çabuk kurur, güzelde bir anı olarak kalır."
Yola devam ediyorum,rampalar başlıyor,hava patladı patlayacak.Karşıdan üç tane motorlu geliyor.
Hepsi de tam korumalı giyime sahib.Bana bakıyorlar "Zavallı şey" diye geçiyor herhalde içlerinden
"Bu havada ince gömlek,bir tane kask, nerenin insanı bu acaba" diye düşündüklerine eminim.
Neyse ben polyanna havalarında,iyimserliğimle devam ederken 2 dakika bile geçmiyorki uyarı bile
vermeden bir anda şiddetli yağış başlıyor.500 mt boyunca müsait bir yer kolluyorum ve hemen selenin
altından yeleğimi çıkarıp giyiyorum."Yağmur öldürmez nasılsa" diye polyanna aklıyla devam ediyorum.
Yatağan'a geliyorum ve şehir merkezini geçip termik santralin yanına gelip biraz dinleniyorum,
bu arada elbiseler kurumuş bile.
Artık ana yoldan ayrılmış bulunmaktayım.Hedefim Bozüyük köyüne girip, köy kahvesinde çay içip
biraz ısınmak ve tekrar köyün diğer tarafından ana yola çıkmak.Karşı taraf Milas/Bodrum yolu ben sola
dönüyorum.
Bu arada Bozüyük köyü, daha önce Baba Ocağının ve şu anda Güzel Köylü dizilerinin çekildiği yer
Birazdan Dürüyenin Güğümlerine gideceğiz)Köy eski osmanlı köyü havasındaydı ama son yıllarda o özelliğinide
kaybetti artık,gittikçe şehirleşmekte.
Neyse kahveci şu anda çayım kalmadı deyince havada kara bulutlar artınca motora atlayıp
Muğla'ya varıyorum.Çevre yolundan devam edip köy yollarına sapıp yaklaşık 24 km'lik mesafeden sonra
gökova körfezine farklı bir açıdan bakan Kıran köyüne ulaşmak..Şansım varsa güneş batmadan
varırım.
Çevre yolundan ayrlıp doğal yola sapıp yukardan Muğla'nın fotolarını çekmeye başlıyorum.Yağmur
yine başlıyor ıslanmak önemli değil ama şimşekler ve yıldırımlar ürkütücü ve 7 km boyunca bir tane bile
kulübe olmadığını iyi biliyorum.Cesaretimi topluyorum ve polyanna moduna girip devam ediyorum.
Yağmur artık heryerime işledi içim dışım su doldu..Yukardan Akkaya(Dirgeme) köyü görünüyor.Köy sapa
kalıyor normalde yola devam etmem lazım ama çok ıslandım ve akşam oldu havada soğudu artık, mecburen
köye sapıyorum.Bir markete sığınıyorum.Biskrem, fanta ve de "nereden gelip nere gidersin"
muhabetteleri bitmiyor,Bir köylü geliyor dut gibi alkollü..Sen bizim köyün misafirisin,canın ne isterse söyle
çekinme,bira rakı,meşrubat,çay,kahve..Açsan hiç çekinme hemen buraya yemek getirelim.Aralıksız
bir şekilde ısrar ediyor... neyse yağmur hafifliyor ve bundan sonraki köy; Yerkesik mahallesi.
Yola çıkıyorum.
Akkaya'dan ayrılırken her zamanki yaptığımı yapıyorum bu köyün belki bilmem kaç yüzüncü kere
fotosunu çekiyorum.Bayılıyorum bu köyün uzakdan görünüşüne.
Not;Akkaya köyü 2010 yılında İpek Tuzcuğlu ve Emre Kınay'ın oynadığı Dürüyenin Güğümleri
dizisin çekildiği köy...Yönetmen zaten nerede otantik bir köy varsa buluyor.
Ve İşte Yerkesik, güneş batmak üzere ve ıslağım,çokta üşüyorum,meydandaki kahveye oturuyorum
Büyük bardakta çayı içiyorum ve yine acelem var.Güneş batmak üzere ve daha Kıran köyüne gidilecek.
Karşı yol Akbük ve Ören'e gidiyor. Sol taraf Kıran köyü ve Gökova körfezine çıkıyor,sola devam.
Ve nihayet Kıran köyüne vardım güneş kızıla bürünmüş kaçırmayayım artık burası köyün çıkışı
200 metre ilerde deniz görünecek artık.
Ve nihayet gökova körfezi, karşıdaki koy Çamlı koyu, hemen karşısındaki küçük adan Tavşan adası(önemi yok)
Sağ tarafdaki ada forumdan çoğu kişinin bildiği üzere Sedir Adası/Kleopatra plajı..çamlı köyünden kalkan
teknelerle gidilmekte Sedir adasına...Artık buradan aşağı kontağı kapatıp inacağeim 11 km devamlı
iniş var nasılsa..Deniz kenarına indikten sonra olsa doğru 10 km karanlıkta sıkıcı bir yolculuk ve..
Akyaka...Artık bugünlük son resmimi de çekip gazı köklüyorum.
Saat 21 gibi evde olurum diye Yerkesik'te tahmin yürütmüştüm am önemli değil 21:20 de mahalledeki
markete ulaşıp alış verişimi yapıyorum..Yol bitti artık hedefte kalmadı..Artık
tek amacım 21:45 de başlayacak şampiyonlar ligi maçını ayaklarımı uzatark izlemek.
Günün sonunda ne mi kazandım? Cevap uzun süre beni idare edecek mutluluk, hafiflik, motorumu
küçümsememem gerektiği birde başağrısı.
Okuyan herkese teşekkürler.
Reklamlar
-
12 Haziran 2015, 22:03
#2
helal olsun be kardeşim,ilk resim benim aşık olduğum sakar geçidi ve gökova körfezi,akyaka benim en favori tatil yerimdir,çok kalitedi fotolar yakalamışsınız, doğrusunu söylemek gerekirse ben çok beğendim,bir motorcu için aranan her şey var burada,deniz var, virajlı yollar var yağmur var doğa var görsel olan her şey var burada her şeyden önemlisi emek var burada,gönlüne ve yüreğine sağlık kazasız sürüşler dilerim,saygılar...
-
12 Haziran 2015, 22:14
#3
Güzel bir gezi olmuş yalnız havalar hala müsade etmiyor motor binmeye eğer ki bir daha çıkarsan bende eşlik etmek isterim muğla merkezden kazasız belasız sürüşler
-
13 Haziran 2015, 00:16
#4
olay budur işte böyle gezemedikten sonra niye motora biniyorsun diyorum çoğu zaman kendime birde zaman kısıtı olmasa tadını çıkara çıkara gidilse tadından yenmez o zaman
-
13 Haziran 2015, 15:03
#5
Çok güzel bir gezi tebrikler...
-
13 Haziran 2015, 15:13
#6
Şöyle gezmek bana da nasip olur inşallah
Çok güzel bir gezi olmuş...
-
13 Haziran 2015, 20:19
#7
mesut hoca adlı üyeden alıntı
helal olsun be kardeşim,ilk resim benim aşık olduğum sakar geçidi ve gökova körfezi,akyaka benim en favori tatil yerimdir,çok kalitedi fotolar yakalamışsınız, doğrusunu söylemek gerekirse ben çok beğendim,bir motorcu için aranan her şey var burada,deniz var, virajlı yollar var yağmur var doğa var görsel olan her şey var burada her şeyden önemlisi emek var burada,gönlüne ve yüreğine sağlık kazasız sürüşler dilerim,saygılar...
Hocam çok teşekkürler, özellikle sizin yorumunuz önemliydi.Mutlu mesut oldum.
Özellikle Kıran köyünden çok bahsettim..Akayaka/Gökova'ya gelenler hep ana yolları takip ederler.
Akyaka'dan batı istikametine(Milas) yönüne doğru giderseniz ve sol taraf deniz, sağ tarafta ki yollardan
yukarı çıkmayı denerseniz ülkenin en harika manzarasının olduğu yerlere ulaşırsınız.20 dakika bile değil.
Yani herkes Gökovaya gelir ama yukarlardaki köyleri kimse merak etmez..İlerde bir gün yine yolunuz
düşerse Sakar geçidinin alternatifi olan diğer geçidleri deneyin asla pişmaz olmazsınız.
---------------------------------------------------
ercan_48 adlı üyeden alıntı
Güzel bir gezi olmuş yalnız havalar hala müsade etmiyor motor binmeye eğer ki bir daha çıkarsan bende eşlik etmek isterim muğla merkezden kazasız belasız sürüşler
Saolasın,dediğin gibi havalara güvenilmmiyor ama yaz yağmuruda çok fazla sürmüyor zaten akşam
değilse eğer hemende kuruyor.Geziyi işyerinden aldığım 1 haftalık izin süreci içinde
gerçekleştirdim.Sanırım eylül-ekime kadar artık şehir içinde ancak motor kullanabilirim.
Zaten müthiş sıcak şehir dışında uzun yolda çok daha fazla hissediliyor.Özellikle bu bölgede
ilkbahar ve sonbahar en ideal zamanlar
-------------------------------------------------
@biyeybaraküs,
@arican,
@Onurhan D,.. Yorumlar için teşekkürler,..Herkese nasip olsun motor gezisi, gerçi pahalı bir olay değil
125cc scooter ikinci el almak zor bir şey değil.Önemli olan cesaret, yollar zaten duble karşıdan gelen
araç yok,arkadan sıkıştıran yok 125 cc için tek sıkıntı ağır vasıtalar! Sollasan sollanmıyor.Bırak geçsin
desen onunda gücü seni geçmeye yetmiyor.
-
18 Haziran 2015, 15:45
#8
Helal olsun Güzel bir gezi ve paylaşım olmuş.Manzaralar güzel.Yağmurdan biraz müzdarip olsanda pes etmeden geziyi tamamlamışsın.
Motorun küçüğü büyüğü önemli değil demekki.İstenirse güzel geziler yapılabiliyor.
Paylaşım için teşekkürler
https://www.youtube.com/channel/UCsQMNz8EBD5jqoRCOlr-72Q
Reklamlar
Konu içerisindeki kullanıcılar
Şu an bu konu içerisinde 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 misafir)
Bu Konudaki Etiketler