Daha önceki günlerden sözleşmiştik..
Ben İstanbul'dan geç dönmeme rağmen buluşmayı gerçekleştirdik..
Saat 13:00 de Gürhan'la buluştuk..
Gürhan ; benim eski motosikletimin yeni sahibi..
TünekTepe yolundan girip , pınar başında su molası verdik..
Altınyaka yolunda bizi birkaç sürpriz bekliyordu..
Sadece Yücel ile buluşacağımızı sanırken ,
bizimle Hisarçandır'da buluşacak olan Zekeriya'nın da orada olduğunu görüyoruz..
Tam , bir buluşma fotoğrafı çekelim de öyle yola çıkalım derken bir de baktık ki AytHakan eşi ile pazar gezisinde..
Bizi görünce onlar da fotoğrafa katılıyorlar...
Onlardan ayrılıp Hisarçandır'daki Sarıçınar Verici İstasyonu yoluna sapıyoruz..
Yolda Üçsöğüt Yaylası'nda karnımızı doyurmaya karar veriyoruz..
Güzel bir yer bulup , yemek hazırlığına girişiyoruz..
Herkes çok acıkmış.. Öğle sıcağı da bastırınca bir güzel yayıldık..
Konaklama yerimizden birkaç görüntü..
Yemek ve sohbet uzun sürüyor...
Demre'den gelip guruba yeni katılan Zekeriya ile XT350 muhabbeti , Gürhan ile Zongshen'in son durumu tartışması , SkyGo'nun da diğer Çinliler gibi aynı fabrikadan çıkma konuları herzamanki endurocu muhabettlerinin tadındaydı..
Yani çok tatlı..
Bu sohbetin sonunda , motosikletin markasının ne olduğunun değil ona nasıl bakıldığının önemli olduğuna karar veriyoruz..
"Bu kadar muhabbet ve yemek molası yeter , biraz da motosiklete binelim" diyerek burada olma sebebimizi hatırlıyor ve tekrar yola çıkıyoruz..
Yolda bulduğumuz bir pınar bize susuzluğumuzu hatırlatıyor..
Motosikletlerimizin de keyfi yerinde tabi...
Biraz da fotoğraf..
Sarıçınar yolunda eğlenceli bir sürüş yapıyoruz..
Yükseklere çıktıkça doğa tüm güzelliği ile bizlere selam veriyor..
Yine bahar...
Sonunda TRT Sarıçınar Verici İstasyonu'nun olduğu zirveye varıyoruz..
Yücel'in uçurum dibi hali..
Zekeriya' da benim gibi yüksekten korkmasına rağmen o da uçurum dibinin cazibesine kapılıyor..
Buyrun size zirve fotoğrafları..
Dönüş yolunda , Yücel önde giderken bir yan yola dalınca biz de peşinden gidiyoruz..
Bize yaklaşan ve az işiten bir amcayı karşılıyor ve elini öpüyor..
Biz de dedesi filan sandık..
Meğer o da ilk kez görüyormuş..
Sonra yanımıza o amcanın daha çok işiten kardeşi geliyor..
Anında samimi oluyoruz.. Onlar da yaylaya bugün gelmişler..
Sol üst köşede , az önce dibinde olduğumuz verici istasyonu..
Üç yaşlı ağaç... Kuru Ağaç , Hür Ağaç , Yaş Ağaç .
Buranın manzarasına aşık oluyoruz..
Dönüş yolunda...
Aşağıda Hisarçandır..
Orada Demre'ye dönecek olan Zekeriya'dan ayrıldık ve Antalya yoluna devam ettik..