Arkadaşlarla beraber Şarkışlanın Ortaköy mıntıkasına balığa gittik.Balık bahane gezi şahane.Yıllardır gitmediğimiz bu yere baraj yapıldığını biliyor fakat görmemiştik.
Hem barajı görüp hemde anıları canlandırıp balık tutalım dedik.
4 motor(3 MCX-1 VULTURE)Sabahleyin 05:30 da buluştuk.Ben akşamdan motorumu hazırlamış benzinimi almıştım.
Arkadaşlarla önce ekmek fırınının önünde durduk.Sıcacık ekmeklerimizi ve kahvaltı için simitlerimizi aldık.
Buradan benzinliğe gittik.Arkadaşlar benzinlerini aldılar.Sabahın serininde biraz sohbetten sonra yola çıktık.
Gideceğimiz yolumuz yaklaşık 110 km.
İlk molayı yol üzerinde 3 oluk diye bilinen suyun olduğu benzinlikte verdik.
Benzinlik tamire alınmış ve 3 oluk çeşmeside mazi olmuş.Kenarda akan sudan sularımızı doldurduk.
Burada birer simit yiyip tekrar yola koyulduk.Barajın yapıldığı yere kadar gittik.
Tamda bizim avlandığımız kayalık yere barajı yapmışlar.
Epeyde su tutulmuş.Barajın kenarına kadar indik.Biraz seyredip yorumlar yaptıktan sonra ırmağın aşağısındaki yerlerimize gitmeye karar verdik.
Tekrar geldiğimiz yoldan asfalta çıkıp ırmağın aşağısına ilerledik.
Epey zamandır gelmediğimizden(en az 10 yıl)yolu tam bulamadık.Tarlaların içinden ırmağa ulaşmak için o sıcakta (Yaklaşık 40 derece)kafamızda kasklar, resmen piştik.Sonunda bizim bildiğimiz yerimize geldik fakat burada da bizi bir sürpriz karşıladı.
Barajdan başlayarak ırmak boyunca sulama kanalı yapılmış.Bizim yerimizide düzlemişler.Irmak ilerden akıyor.Derken burada da avlanamayacağımızı anlayınca karşı kıyıya geçme kararı alıyoruz.Bugün nasip gezmeden açıldı bakalım,hayırlısı. Geldiğimiz tarlalardan asfalta çıkıp gerideki köprüye kadar gidip.tekrar ırmağın karşı kıyısından dediğimiz yere gelebildik.
Motorları ağaçların gölgesine çektik.Bu arada saatte 12:00 oldu.Biz daha olta atacağızda balık tutacağız...???
Oltalarımızı alıp ırmağa yayıldık.Biz avlanırken sağolsun bizim hoca dediğimiz arkadaşta çayımızı ve sofrayı hazırlayıp bizi çağırdı.Bu kadar yolculuktan sonrada gerçekten acıkmışız.Kahvaltı tarzı yemeğimizi yeyip üzerinede çaylarımızı keyifle içtik.Odun ateşinde pişen çayda başka oluyor.
Yemekten sonra balığa devam ettik.Bir tane küçük yayın ve bir tanede sazandan başka birşey tutamadık.
Bazı arkadaşlar yorgunluğa dayanamayıp gölgede şekerleme yaptı.Bizde ırmakta biraz serinledik.
Irmak güzeldi doğrusu...
Ayçiçeği tarlası...Sivasta az görülen ürünlerden...
Saat 18:00 civarı toplanıp yola çıktık.
Şarkışlanın çıkışında bir benzinlikte durup soğuk bir içecek ve dondurma yedik.Bu sıcak havada iyi geldi doğrusu.
Dönüş yolunun yaklaşık 25. kmlerinde motordan anormal bir ses gelmeye başladı.Sanki eksoz patlamış gibi.Hemen sağa çekip baktığımda geri dönüşüm hortumunun patladığını gördüm.İşin kötü tarafı patlayan yerden gaza basıp bırakınca alevli eksoz gazı deponun altına vuruyor.Ne yaparız diye hoca ile düşünüp hortumu ters çevirerek geri bağladım.Böylece yırtık yere doğru oldu.Tekrar yola çıktık fakat 2 km gitmeden hortum tekrar ikinci bir delik ile patladı.Havada bu arada kararmaya başladı.Diğer iki arkadaş epey ieride olduğundan onlara yola devam edip gitmelerini söyledik.Hoca ile ben motorun hortumunu tamamen söktük.Neyseki yanıma el feneri almıştım.Hortumun delinen yerlerine elektrik bandı sardım.Tam borunun ucuna gelen yerinede ikinci kelepçeyi bağladım.Hortumu motor tarafına takıp diğer ucunu boş bıraktım.Yola koyulduk.40-50 km hızla yaklaşık 70 km yolu arada bir durarak kontrol yaparak yavaş yavaş geldik.Eve vardığımızda saat 22:00 gösteriyordu.Biraz moralimiz bozulmuş olarak bu gezimizi tamamlamış olduk çok şükür.Ertesi gün motoru servise götürerek gerekli işlemleri yaptırdım.