5600 km-18 gün-10 ülke 1000RR ile Adriyatik ve Alpler Gezisi
Reklamlar
-
18 Ağustos 2014, 15:58
#1
Merhaba Arkadaşlar,
Geçen sene motosiklet kiralama yöntemi ile yaptığım Alpler gezisinden sonra, hep aklımda kendi motorumla (Honda CBR1000RR)Alplere gitme düşüncesi vardı. Planlamaya Şubat ayında başladım, bu geziye yalnız mı gideceğim yoksa yanıma arkadaş bulurmuyum ilk soru işareti olan kısmıydı. Önce geziyi 2 kişi planlamaya başladık, rota üzerinde çalışıldı, otel bakıldı, tarihler ayarlandı fakat arkadaşım evlenme kararı aldığı için geziye gelemedi maalesef. Sonradan 2 arkadaşım geziye gelmek istediklerini söylediler ve ben gezi planını baştan yapmaya başladım. Otelleri aylar öncesinden aldım veya rezervasyon yaptırdım, aldığım oteller oldukça ucuza geldi örneğin Makedonya Ohrid'de kişi başı 10 Euro'ya kaldık apart otelde. Rezervasyon (www.booking.com) yaptırdığımız otelleri ise otele vardığımızda ödedik. Bunun dışında rotayı planlarken hangi şehirde-kasabada kalacağımıza karar verdim, günlük 400-450 km'yi (Adriyatik tarafı için), 300-350 km'yi (Alpler tarafı için) geçmemeye çalıştım.
Motosikleti yurtdışına çıkarmak için gereken belgeleri Temmuz ayında hallettik, bunun için Uluslararası Ehliyet (sadece Yunanistan istiyor 373 TL), Greencard (18 gün için 150 TL) aldık. Benim daha önceden schengen vizem vardı zaten, diğer arkadaşlarım Yunanistan vizesine başvurdular ve 2 haftada sonuçlandı.
Bu gezinin diğer Avrupa gezilerinden en büyük farkına gelince, SS tipi motosikletler ile yapılıyor olması aslında. Bende Honda 1000RR, diğer iki arkadaşımda Honda 600F var. Racing tarzı motosikletler ile uzun gezi yapılmaz diye bir düşünce var maalesef Türkiye'de ama Avrupa'da insanlar 1-2 haftalık uzun gezilere çıkıyorlar grup olarak. Bagaj problemi için racing motosikletler için üretilen SW-Motech RacePack çantayı tercih ettim, oldukçada memnun kaldım. Çanta 65 lt ve benim bütün eşyalarımı aldı. Çantayı motora sabitlemek için 4 tane kayışı bulunuyor, bunları doğru bir şekilde sıktığımız zaman motor üzerinde pek oynama yapmıyor. Ben hem yüksek hızda denedim çantayı (250+) hem de virajlarda, geziye çıkmadan nasıl sabitleyeceğimi iyice öğrendim.
Gezi ile ilgili facebook sayfası açmıştım ayrıca : https://www.facebook.com/SSileAvrupa
1. Gün Ankara-İstanbul 450 km:
Gezi hazırlıklarını tamamladıktan sonra 26 Temmuz sabahı saat 8 civarlarında Ankara'dan yola çıktık. Çantaları iyice sabitledikten sonra (RacePack'de sabitlemek çok önemli yoksa çanta arka selede oynuyor) İstanbul'a doğru yola çıktık. Çanta normalde 15 kg'a kadar yükleme yapılmasını önermesine rağmen benim çanta 25 kg civarlarındaydı, bu tabii ki kayışlara ekstra yük bindiriyordu. Aslında çantanın üzerine sosis tip çanta takabiliyorsunuz ama ben ekstra bir çanta ile uğraşmak istemediğimden bütün eşyalarımı bu çantaya doldurdum tabii. 15-20 adet t-shirt, 15-20 adet iç çamaşırı, 15-20 adet çorap, 3-4 adet uzun kollu giyecek, içlikler, yağmurluklar, 3-4 adet pantolon, 2-3 adet gömlek, 3-4 adet şort vs...
Bir kaç mola-benzin almak dışında pek durmadık ve Sakarya'da Murat'ın kız arkadaşının evine konuk olduk. Yemeklerimizi yedikten sonra ve bir kaç saat dinlendikten sonra İstanbul'a öğleden sonra 4 gibi vardık. Ben arkadaşımda kalacaktım, Murat ile Aytaç'da akrabalarında kaldılar, bir sonra ki sabah 7'de buluşmak üzere ayrıldık.
2. Gün İstanbul-Kavala 440 km:
Sabah 7 gibi Avrupa yakasında ki Merter Shell'de buluştuk. Benzinimizi alıp kahvaltılık bir şeyler yedikten sonra İpsala sınır kapısına doğru yola çıktık. Çok geç olmadan sınır kapısına varıp bir an evvel Yunanistan'a giriş yapmak istiyorduk çünkü, hava çok güzeldi ve amacımız Kavala'da bir an evvel denize girmekti
Kavalayı tercih etme sebeplerim arasında; İpsala'ya yakın oluşu (190 km), güzel plajlarının oluşu, km sınırlarım içerisinde kalan bir şehir oluşu, çok pahalı olmaması gibi nedenler vardı.
Sınır kapısına ulaştığımızda Aytaç'ın motoru ile ilgili ufak bir sıkıntı çıktı, motor babasının üzerineydi ve vekalet yoktu yanında. Memur arkadaş sağolsun bize yardımcı oldu ve telefondan vekaleti fotoğraf ile görmeyi kabul etti. Yunanistan tarafından da sorunsuz bir şekilde geçtikten sonra otobana girdik hemen. Uluslararası ehliyeti sadece Yunanistan sorduğu için almıştık, 1 kere gösterdik ve bir daha ihtiyacımız olmadı Bu ehliyeti yakın zamanda Yunanistan'da istemeyecek sanırım biz de bu dertden kurtulacağız umarım.
Yunanistan sınır kapısı...
Yunanistan'da otoban çok sıkıcı gerçekten, Kavala'ya kadar dümdüz ve hiç benzin istasyonu yok yol üstünde. Yan yola girip herhangibir benzinliğe girmeniz gerekiyor. Yunanistanda pompacılar var diğer Avrupa Birliği ülkelerin aksine sanırım istihdamı arttırmak için. Sıkıcı bir yolculuğun ardından öğleden sonra 3 gibi Kavala'ya vardık ve otelimize yerleştik. Kavala hayalet bir şehir gibiydi, herkes plajda ve denizdeydi sanırım şehir merkezi çok boştu. Hava çok sıcaktı ve hemen motorlara atlayıp en yakın plaja gittik (itiraf ediyorum 1 km yol için koruyucu ekipman giymedik, hiç giyeni de göremedik maalesef...)
Ve akşama kadar plajda kaldık, oldukça yorulmuşuz açıkçası bu gezi nasıl bitecek bakalım sesleri yükselmeye başladı bile Ama durmak yok yola devam plaj sonrası otele gittik ve dışarıda biraz gezdikten sonra uyuduk. Aslında Kavala'da çok güzel sahil konserleri vardı akşamları fakat bizim uyumamız şarttı, yarın yine 400+ km'lik bir yolumuz vardı ve dinlenmek gerekiyordu.
3. Gün Kavala-Ohrid 430 km:
Erken yola çıkmak bu tip gezilerde bence çok önemli, hem sıcaktan kaçıyorsunuz hem de akşam gideceğiniz yere daha erken varıp dinlenme ve oranın tadını çıkarma şansını yakalayabiliyorsunuz. Sabah 6 gibi kalkıp çantaları hazırlamaya başladık ve 7 gibi kahvaltı yaptıktan sonra yola çıktık. Çantaları her seferinde boşaltıp tekrar doldurmak gerekiyor bir şekilde, çünkü eşyaları torbalamamıza rağmen ihtiyacınız olan giyecekler hep ayrı yerlerde oluyor bu yüzden sabahları yarım saat çanta toplama merasimimiz vardı
Hava nemli ve sıcaktı Kavala'da, yine otobana girdik mecburen çünkü sahil tarafından giden yol bozuk ve bizim motorlara pek uygun değil. Ayrıca bu yol çok da kalabalık oluyor, sıcakta çekilmiyor pek. Selanik'i pas geçtik, aslında zamanımız olsa Mustafa Kemal Atatürk'ün doğduğu evi ziyaret etmek çok isterdik ama bir daha ki sefere dedik ve devam ettik. Yunanistan'dan öğle vakitleri gibi çıktık sonunda, otoban sıkıcıydı yine, neyse ki Makedonya sınır kapısına ulaştık ve hemen işlemlerimizi tamamladık. Motosiklet olduğumuz için kimse bize neden öne geçiyorsunuz diye söylenmiyordu, çünkü hava 35 dereceydi ve motosiklet kıyafetleri içerisinde sauna etkisi altındaydık.
Sınırdan geçtikten sonra doğa hemen değişti, yeşil ormanlar ve daha serin bir hava karşıladı bizi. Hedefimiz akşam olmadan Ohrid kasabasına varmaktı, Ohrid küçük bir kasaba olmasına rağmen oldukça turistik bir yer. Makedonya oldukça şaşırttı beni, hem doğası güzel, hem yolları çok kötü değil, hem de insanları kibar ve saygılı ben sevdim bu ülkeyi. Ohrid'i neden seçtim derseniz; km sınırları içerisinde (günlük 400 km), göl kenarı, bir sonra ki lokasyona yakın, turistik ve eğlenceli.
Bitola-Ohrid arasında ki yol oldukça virajlı ve güzel, yeşil bir vadinin içerisinden Ohrid'e doğru iniyorsunuz. Ohrid'e gerçekten bayıldım herkese tavsiye ederim burayı, ayrıca çok ucuz daha önceden dediğim gibi burada kişi başı 10 EURO'ya kaldık ve odamız gerçekten güzeldi. Bunun dışında yemek ve içkide uygun fiyatlarda.
Yolda çektiğim video'yu youtube'a yükledim bu arada.
Devamı gelecek...
Reklamlar
-
18 Ağustos 2014, 16:21
#2
Bileginize sağlık. Imrendim bee...
Motosiklet ruhlu araba - QQ - kullanıcısı.
-
18 Ağustos 2014, 16:47
#3
Yaw kardeşim belamısın sen. Zaten şu Alpler gezinde gıcık olmuştum sana. Şimdi birde SS'ler ile aynı yol... Yapan var yapamayan var kardeşim.
Şaka bir yana tebrik ediyorum seni ve yol arkadaşlarını. Allah nazarlardan saklasın. Eminim çok güzel bir gezi olacak sizin için. Sağsalim geri dönersiniz inşallah.
Biz yol yordam bilmiyoruz. Birde iş güç vakit ayıramıyoruz Sen artık bu işin kurdu oldun. Seninle arkadaş olayım bari. Belki DL650'si ile kendine yol arkadaşı ararsın. O zaman sana eşlik edebilirim.
-
18 Ağustos 2014, 16:52
#4
Güzel bir gezi ve anlatım.
Sizinle yaşamış gibi oluyor.Devamını merakla bekliyoruz.
https://www.youtube.com/channel/UCsQMNz8EBD5jqoRCOlr-72Q
-
18 Ağustos 2014, 17:10
#5
teşekkürler arkadaşlar, gezi bitti bu arada 13 Ağustos itibariyle. Vaktim oldukça gezi raporunu paylaşacağım sizlerle...
-
18 Ağustos 2014, 17:23
#6
facebook gezinin tamamını takip etim ama kaçırdığım resimlerede burdan bakarım artık
-
18 Ağustos 2014, 17:48
#7
Tabuları yıkan hatta altüst eden oldukça başarılı ve imrendiren bir gezi olmuş..Maşallah kazasız belasız nice geziler dilerim...
...Bir acaip Mühendis...
..3 aşağı 5 yukarı yok...1 aşağı...2..3..4..5..6 yukarı
-
18 Ağustos 2014, 18:02
#8
Merhabalar
Yüreğinize sağlık.Allah kaza bela vermesin.Tekeriniz düz bassın.
Bilg.
Sayg.
-
18 Ağustos 2014, 18:45
#9
Faceden takipteydim zaten. SS ile gezi yapmak ayrı bir keyif. Kazasız belasız gittiğinize sevindim. Yakıtla ilgili değerleri göremedim. Bir istatistik tuttunuz mu?
Ayrıca toplam masraflar, cezalar gibi şeylerle ilgili raporunuzu da merakla bekliyorum.
-
18 Ağustos 2014, 19:10
#10
enxdesign adlı üyeden alıntı
Faceden takipteydim zaten. SS ile gezi yapmak ayrı bir keyif. Kazasız belasız gittiğinize sevindim. Yakıtla ilgili değerleri göremedim. Bir istatistik tuttunuz mu?
Ayrıca toplam masraflar, cezalar gibi şeylerle ilgili raporunuzu da merakla bekliyorum.
Gitmeden önce trip'i sıfırlamıştım. Ort. yakıt tüketimi 5.6 lt/100 km oldu 5600 km boyunca. Otoban ve düz yollarda 130-140 sabitlediğim için değer düştü tabii, yoksa alplerde ve adriyatikde yüksek devir kullandım motoru ;)
Masraflar ile ilgili detaylı yazarım sonradan...
-
18 Ağustos 2014, 19:37
#11
Sıkılmadan okudum yazdıklarınızı paylaşım için teşekkürler
Başlık herhalde 10 şehir yazılmak istenirken yalnışlıkla 10 ülke yazılmış zannetmiştim (:
Bü süre zarfında bence bu kadar yol sadece gidilir,gerisi yorgunluk,çok ayrıntı kaçırdığınıza eminim
Yinede memnunsanız bana söz düşmez .elinize sağlık...
-
18 Ağustos 2014, 19:46
#12
10 numara 5 yıldız...lakin biraz daha detaya inersen seviniriz....
-
18 Ağustos 2014, 21:04
#13
4. Gün Ohrid-Dubrovnik 430 km:
Bugün önümüzde geçmemiz gereken 3 ülke (Arnavutluk, Karadağ, Hırvatistan) sınır kapıları ve 460 km'lik bir yol vardı. Sabah 7 sıralarında hazırdık ve çantaları motorlara bağladıktan sonra hareket ettik. Ohrid'den hemen sonra Arnavutluk sınır kapısı mevcut ve çok kalabalık olmuyor sabah saatlerinde. 1-2 araba sıra bekledikten sonra kolayca sınırdan geçiyoruz ve ilk iş benzin almak. Arnavutluk'da Lek para birimi kullanılıyor ve üstümüzde hiç yoktu tabii, pompacı euro kabul etmeyince mecburen kredi kartına başvuruyoruz hemen.
Arnavutluk sınır kapısı
Benzin aldıktan sonra Arnavutluk'un acı yüzüyle karşılaşmaya başlıyoruz. Yolun ortasında tanıdığına selam vermek için aniden duran adam mı dersiniz, bizim geldiğimizi göre göre sollamaya çıkan arabalar mı, yolun ortasına dökülmüş kum ve kaya parçaları mı, kasabalarda garip garip bakan insanlar mı, pek ısınamadım ben bu ülkeye. Yolları da pek iyi değil, ayrıca çok kalabalık ve tır çok fazla. Tiran şehrine giden ve şehirden çıkan yol arasında çalışma olunca mecburen şehir içine girdik. Aman Allahım karmaşa, trafik ışığı yok, kontrolsüz kavşaklar, yolun ortasına atlayan insanlar. Bunlar yetmezmiş gibi bir de kaybolduk ve geri dönüş yolu pek bir kötüydü,hava da 40 derece olunca kurtulmak için cebelleştik bayağı bir süre.
Mola verdiğimiz bir kafe...
Neyse ki bir süre sonra Tiran'dan çıktık ve Karadağ sınır kapısına doğru gitmeye başladık. Ama o kadar çok trafik var ki anlatamam, sürekli sollama yapıyoruz. Üstelik araçlar pek yol vermek de istemiyorlar, zar zor 100 km daha gittik ve sonunda sınır kapısına ulaştık. Bütün araçları geçtikten sonra gölgede biraz dinlendik ve Karadağ bizi güzel karşıladı. Yeşil, doğası güzel, yolları güzel, insanları daha saygılı, sahil şeridi modern bir ülke. Şaşırdım açıkçası hiç böyle beklemiyorduk.
Karadağ da mola verdik...
Moladan sonra Hırvatistan'a doğru yol almaya devam ettik. Benzin alırken genelde yanımıza su, çikolata, bisküvi tarzı gıdalar alıp devam ediyorduk. Bu arada Karadağ'da benzin geçtiğimiz diğer ülkelere göre oldukça ucuzdu, litresi 1.3 euro civarındaydı. Yunanistan ve İtalya ise birbiriyle yarıştı, 1.9-2.0 euro seviyelerinde. Karadağ'dan sonra artık kendi benzininizi kendiniz alıyorsunuz ve içeri girip ödüyorsunuz, eğer benzinlik kapalı ise önce makineye kredi kartı veya nakit para veriyorsunuz sonra pompa o miktarda benzin almanıza izin veriyor. Örneğin 20 EURO verirseniz 20 euro luk benzin almanız gerekiyor, ilginç bir sistemleri var.
Karadağ sahil yolu Hırvatistan sınır kapısına kadar oldukça güzel ve çok turistik. Güzel bir deniz tatili için çok güzel yerler var, biz de bir kaç defa acaba denize girip mi devam etsek diye kendimize sorduk ama zaman kısıtlı olduğu için devam ettik yola. Hırvatistan'a geçmeden önce feribot olanağı var bir yerde, isterseniz etrafından da dolaşabilirsiniz ama ekstra 80 km gitmek istemedik, kişi başı 3 euro'ya feribota bindik.
Karadağ sahil yolu...
Motorları feribot ile karşıya geçirirken (Karadağ)...
Akşam olmak üzereydi artık ve Dubrovnik'e 80 km kalmıştı. Güzel bir tempoda devam ediyorduk, derken trafik başladı yine ve önde olan Murat arkadaşımız kendini Türkiye'de zannetmeye başladı. Sollama yaparken sol şeride çok fazla taştı ve polisi görmedi, ama polis onu görünce dur işareti yapmış biz görmedik tabii. Ben ne olduğunu anlayamadan yola devam ettik ama 5 km sonra diğer bir polis ekibi bizi durdurdu ve polisden kaçıyorsunuz dedi. Yapmayın etmeyin görmedik felan dedik ama dinlemediler. Cezayı sadece Murat'a keseceklerine hepimize keseceklerini söylediler. Önce daha sert bir tavırları vardı ama ben biz Türkiye'den geliyoruz, ilk defa ülkenizden motosiklet ile geçiyoruz diyince yumuşadı biraz ve bana normal cezanın kişi başı 300 euro olduğunu ve bizi o gece için karakola götüreceğini söyledi. Neyse ki insafa geldiler ve minumum ceza olan 80 euro ceza kestiler. Postane'ye kadar eşlik edip bir güzel aldılar parayı ve rahatlamış bir şekilde gönderdiler bizi
Hırvatistan sınır kapısında bizim çocukları bekliyorum...
Ve 30 km sonra Dubrovnik'e 21:30 gibi vardık, hemen apart hotelimize yerleştik. 2 gün Dubrovnik'de olacağız. Ekstra 1 gün dinlenme için ayırdık tabii bunca yol geldikten sonra.
Bu günün videosu :
-
18 Ağustos 2014, 22:15
#14
-
19 Ağustos 2014, 08:59
#15
Tek kelimeyle:Süper,süper,süper...
Yurt içini aşıp yurt dışında böyle bir gezi yapmanız gerçekten süper.
Elinize,emeğinize sağlık.
-
19 Ağustos 2014, 09:31
#16
Mükemmel bir gezi olmuş Kazasız sürüşler, bizde resimlerle gitmiş kadar olduk devamını bekleriz...
-
19 Ağustos 2014, 10:10
#17
Ya arkadaş çok güzel bende böyle gezilere gitmek istiyorum şunu çok merak ediyorum gittiginiz yerlerde dilleri nasıl hallediyorsunuz ?
-
19 Ağustos 2014, 12:51
#18
Masraf detaylarını bekliyoruz :D
-
19 Ağustos 2014, 14:56
#19
eXcitinG adlı üyeden alıntı
Ya arkadaş çok güzel bende böyle gezilere gitmek istiyorum şunu çok merak ediyorum gittiginiz yerlerde dilleri nasıl hallediyorsunuz ?
İngilizce biliyorsanız sorun olmuyor, bir şekilde anlaşıyorsunuz.
tyrung adlı üyeden alıntı
Masraf detaylarını bekliyoruz :D
Kısaca özetleyeyim;
Benzin : 1400 TL (Benim motor 1000RR, 5,6 lt ortalama ile geziyi tamamladı)
Oteller : 18 gün 1500 TL
Yemek İçmek : Kişiye göre değişir, ben günlük 35-40 euro arası harcıyordum, yaklaşık 2000 TL
Otoyollar : Avrupa'da pahalı maalesef, 100 euro civarı para verdik, 300 TL
Paralı geçitler : Bazı alp geçitleri paralı, 50 euro, 150 TL
Yurtdışına çıkmak için belge ücretleri : 370 tl uluslararası ehliyet, 150 TL yeşil sigorta, 200 TL vize
UnRoRo gemi ücreti : 260 euro, Toulon-İstanbul, 750 TL
Dönüş uçak bileti : 100 euro, 300 TL
Toplam : ~7000 TL
-
19 Ağustos 2014, 16:06
#20
Geri kalanı sabırsızlıkla bekliyorum :D super gezi olmuş. Benzer gezi düşünmüştüm ve max 5000 olur diyordum canlı veri güzel oldu teşekkürler ;)
Reklamlar
Konu içerisindeki kullanıcılar
Şu an bu konu içerisinde 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 misafir)