Adını özgürlük koydum: Vejihi'nin yolu
Reklamlar
-
Derler ya; insan dostunu seyahatte tanır, kendini de tam anlamıyla öyle. Kim ki zaten insana kendinden daha yakın dost olan?
Kendisiyle baş başa kaldığında daha net anlıyor, gerçekte kim, ne, neleri yapabilir, neleri yapamaz, nelerden hoşlanır, nelerden hoşlanmaz...
Sırtladığı tüm kimlikler, tüm roller; anne, baba, evlat, kardeş, karı, koca, sevgili, dost geride kalmadıkça, kendini tam olarak göstermiyor, kafasını çıkartamıyor saklandığı yerden o utangaç gerçek benlik.
Görünmez olmanın tek olanaklı olduğu yerdir tamamen yabancı bir yerde tek başına olmak. Kimsenin umurunda olmamanın hem o tuhaf ürpertisi hem de keyfini aynı anda yaşamak…
Ve yalnız başına gülmeyi, eğlenmeyi becerebilen insanın bu hayatta korkacağı çok fazla şey kalmamıştır kanımca...
Geçen hafta tek başıma çıktığım, her dakikasından ayrı keyif aldığım gezinin fotoğraflarını paylaşmak istedim. Kimi zaman 10 dakikalık yolda 5 kere durdum kimi zaman saatlerce ayaklarım yere basmadı. Aslında epey bir fotoğraf var ama eleyerek 60 a indirebildim Hepsinin altına detaylı açıklama yazamadım, detaylar hakkında bilgi isterseniz, ya da sorunuz olursa ayrıca cevaplayabilirim.
Başrolde motosikletim Vejihi, ben sadece yardımcı oyuncu, dolayısıyla da tüm gözler onun üzerinde
Genel olarak rota konusunda kafamda çok kesin bir şey yoktu, kalacağım yerleri çoğunlukla gitmeden bir gece önce internetten araştırıp ayarladım, hatta bazen hiç ayarlamadım. Spontane olması bazı şeyleri daha da keyifli hale getiriyor. Sonuç olarak kaldığım yerler; Mudanya, Çanakkale, Bozcaada, Assos, Kızılkeçiler Köyü (Kaz Dağları) şeklinde oldu.
Buyurun fotoğraflar:
Çok fazla eşyam yok sadece bu silindir çanta ve bir de sırt çantam. Yalnız şunu söylemek isterim ki silindir çanta hazırlamak bir sanattır
Yolculuk öncesi kilometre:
İlk durak Mudanya malum yol uzun; yaklaşık 430 km bu yüzden yolda çok fotoğraf çekerek vakit kaybetmek istemiyorum. Mudanya'ta vardığımda ilk iş olarak eşyaları pansiyona atıyor ve sokaklara çıkıyorum. Mudanya sokaklarından bir kaç kare:
Buraya kadar gelmişken Tirilye'ye de uğradım, malum Ankara'da balıkçısı meşhurdur. Kendisi de çok sevimli küçücük bir kasaba. Bir daha yolum o taraflara düşerse kesinlikle Tirilye'de kalmayı tercih ederim. Mudanya - Tirilye yolu ve Tirilye'den birkaç fotoğraf:
Tepeden Tirilye liman:
Bu da Tirilye'de rastladığım bir tuvalet. Levhayı gördükten sonra, yüzme bilmeme rağmen içeride neler olabileceği konusunda tedirgin olduğum için girmedim
Ertesi gün Çanakkale tarafında kalmayı planlıyorum. Yol için bir kaç alternatif var. Bursa çevre yolundan hızlı ve rahat biçimde Bandırma ve sonrasında Çanakkale'ye ulaşabilirim. Ama ben Tirilye yolunun virajlarını çok sevdiğim ve sonrasındaki köy yollarını merak ettiğim için sahilden gitmeyi tercih ettim. Köy yolları, zeytinlikler, meyve ağaçları çok güzeldi. Ve motorla o yollarda gitmek o kadar keyifliydi ki, bunu bölüp fotoğraf çekmek istemedim. Sadece ana yola bağlanmadan kısa süre önce bir ayçiçeği tarlası kenarında arka planda Ulubat Gölü manzarasını görünce dayanamayıp duruyorum:
Bandırmayı geçtikten sonra sanırım Bandırma - Biga arası tekrardan denizi görüyorum ve bir fotoğraf molası:
Ve Çanakkale... Otele eşyaları bıraktığım gibi feribota binip Gelibolu'ya geçiyorum. Görülecek çok yer var. Akşama kadar Gelibolu'da dolaşıyorum. Milli Park olduğu için her yer yemyeşil, yollar güzel, deniz muhteşem. Yarım adayı hava kararana kadar geziyorum:
Seyit Onbaşı
Anzak Koyu
Abide
Ve dönüş feribotunda Vejihi
Çanakkale sahil Truva heykeli
Ertesi gün Bozcaada'ya geçiyorum, yolda da Truva'ya uğrauyorum. Aslında kalıntılarında epey bir fotoğrafını çekmişim ama orda bulunup bizzat görmedikten sonra tuğla ve taşlardan çok bir anlam ifade etmiyor
Bozcaada feribot sırası (sıra derken mevsim dolayısıyla önümde 2 araba var)
Muhteşem koyları ve manzarasıyla Bozcaada (Umarım her zaman sit alanı olarak kalır):
Kale
Boacaada'ya bir gün yetmedi, iki gün kaldım. Dönüşte tekrar yolda olmak o kadar hoşuma gidiyor ki uzun süre yüzümden o gülümseme silinmiyor. ne ara bu kadar bağımlısı oldum yolculuğun acaba?
Bozcaada Assos arası yine anayol yerine sahil şeridi ve köy yollarını tercih ediyorum
Her ne kadar çok belli olmasa da dağın içinden su sızıyor, biraz ileride kaplıcaları görünce olayı anlıyorum
Yol üzerinde olan Apollon tapınağına uğruyorum, bir yanda kazı çalışmaları bir yanda restorasyon çalışmaları devam ediyor
Ve Assos... Gittiğim her yerde karşıma çıkan arnavut kaldırım yollardan ölesiye nefret etsem de ve Assos'un yolları ekstra büyük taşlar ve aralarında bırakılan geniş boşluklar sebebiyle bir işkenceye dönüşse de Assos kalesindeki manzara her şeye değerdi. hayatımda gördüğüm en iyi manzarakardan biriydi sabaha kadar fotoğraf çekmek istiyorum ama hiçbir kare benim gördüğüm gibi görmüyor Ege'yi...
Gezi boyunca benim olduğum 3 fotoğraftan biri
Assos'ta kaldığım pansiyonun terası ve gün batımı
Bu da pansiyonun tuvaleti. Tripli klozet... Adeta "bugüne kadar güvendiğim herkes ağzıma s..tı" der gibi kapıya sırtını dönmüş, biraz kırgın, biraz küskün
Ve son hedef Kaz Dağları. Malesef dağa araç girişine izin verilmiyorumuş, sadece jip safari ve rehberli geziler mevcutmuş. Gitmeden iyi araştırma yapmadığım için dağlara çıkamıyorum. Gezi boyunca tek hayal kırıklığım da bu oluyor. Olsun, kaz dağları eteklerinde dolaşmak, o hafayı solumak, Sütüven şelalesi ve Hasan Boğuldu göleti... Çok güzel.
Kaldığım otelin terasından Kaz dağları ve Akçay:
Sütüven şelalesi ve Hasan Boğuldu göleti:
Ve her güzel şeyin bir sonu var. Malesef dönüş yolu... Önümde 630 km civarı bir yol var. Önce Eskişehir ya da Bursa'da bir gece kalıp yolu ikiye bölmeyi düşünüyorum fakat sonra vazgeçiyorum. Ben bu yolu giderim. Yola çıkışımdan 20 dakika sonra bir radar cezası molası verip yolun geri kalanında daha dikkatli gidiyorum.
Eskişehir - Sivrihisar arasında bir yer; uçsuz bucaksız bir düzlük ve bozkır
Ve eve varış, yorgun ama gururlu...
Başta da söylediğim gibi her dakikasında keyif aldığım bir tatildi benim için umarım biraz da olsa yansıtabilmişimdir. Seyahat boyunca motorum hiçbir problem çıkarmadı hiç üzmedi beni. Açıkçası sahip olduğum ve uzun süre kullandığım her şeyde olduğu gibi ona da çok fazla bağlandım hele de bu yolculuk sonrasında. Malesef yakında ayrılık var...
Herkese keyifli sürüşler, teşekkürler...
Reklamlar
-
-
gerçekten güzeldi
Vejihi ortalığı yakıyor
-
-
Çok güzel bir gezi olmuş. Anlatımları da dahil. Paylaşımlarınız için teşekkürler. Bizlere de gitmek nasip olur umarım
-
KArdeşim hem gitmek istediğim yerler hem de motorla bir gezi.. İç geçirmemek elde değil. Çok güzel bir gezi olmuş. fotoğraflar bir harika. Çok teşekkür ederim. Yolun Adanaya düşerse beklerim.
-
Güzel yorumlar için herkese teşekkürler.
Abi kaldığım yerlerin fotoğraflarını ve detaylarını akşama evden paylaşırım.
-
Adana İl Temsilcisi
-
-
Süper gezi süper anlatım. Kaldığınız yerlerin fiyatlarını belirttiğiniz için çok memnun oldum yerleri not ettim. Teşşekkürler
-
Süper gezi olmuş. Anlatım ve detaylı bilgiler ayrıca tat katmış. Tekerinize sağlık. Assos, bozcaada, akçay, çanakkale her sene gezseniz, diğer yıl yine gezmek isteyeceğiniz yerler
-
emeğinize sağlık .paylaşım için teşekkürler
-
Paylaşım için teşekkürler, kazasız belasız nice gezilere
-
-
Teşekkürler arkadaşlar, beğenildiğine sevindim.
-
mükemmel bir gezi olmuş,bakıp bakıp gaza geliyorum ya hayırlısı bakalım
-
Adana İl Temsilcisi
teşekkürler kardeş,gerekli notları aldım.başka arkadaşlarında faydalanacağına eminim.
-
Çok harika bir gezi olmuş kardeş emeğine sağlık paylaşım için teşekkürler kazasız belasız geziler diliyorum...
-
Hocam emeğine sağlık. Gezi ve aktarım gerçekten çok güzel.
-
Güzel gezi ve güzel anlatım olmuş amma velakin şu vejihi'yi gel biz vecihi yapalım.
Sağolasın paylaşım için
Reklamlar
Konu içerisindeki kullanıcılar
Şu an bu konu içerisinde 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 misafir)
Bu Konudaki Etiketler