güzel gezi, güzel paylaşım. teşekkürler.
güzel gezi, güzel paylaşım. teşekkürler.
5. Gün ( 16.08.2013 )
Sabah erkenden uyandım. Kahvaltı bile etmeden başladım şehir turuna. İlk önce şehrin hemen girişinde olan Sinop Tarihi Cezaevin’e gittim. Etkileyici bir yer. Burada 100 den fazla fotoğraf çektim.Burada çok fotoğraf paylaşmayacağım. Çünkü çoğunun bir benzeri intertte var. Benim olduğum fotoğrafları koyacağım. Bir de önemli olan iki, üç fotoğrafı.
Bundan sonra da Sinop kalesi yani surları dolaştım biraz manzaralı fotoğraflar çektim. Kahvaltıdan önce biraz oyalandım.
Evet KAHVALTI vakti : ) Kahvaltıda ufakta bir sürpriz geldi yanıma ilerde görürsünüz.
Evet sürpriz BU kız : )
Yanıma geldi mırıldanmaya başladı. Bende tabi sohbet etmeye başladım ufaklıkla. Çok tatlıydı : ) Geçen konuşmayı aktarmak isterim.
- Nerden geliyorsun sen ?
- Mırıl mırıl ( Anlayamıyorum )
- Samsundan mı ?
- Mırıl mırıl ( Anlayamıyorum )
- Ankaradan mı ?
- Mırıl mırıl ( Anlayamıyorum )
- İstanbuldan mı ?
- Mırıl mırıl ( Anlayamıyorum )
- Eee nerden geliyorsun sen ?
- Ev’den geliyomm benn
- Halil ŞOKTA :D Hiç bunu düşünmemiştim… Çok sevdi beni , bende onu. Ama ayrılmak zorundaydık kuzucum : )
Kahvaltıdan sonra şehir turuna başladım. ( Ne kadar yavrucak aklımda kalsa da vakit kısıtlı )
Daha sonra BALAT KİLİSESİ diye bir arkeoloji çalışmanın yapıldığı yere gittim. Fotoğraf çekmek yasak olduğu için maalesef fotoğrafları yok. İlerde çok güzel bir yer olacak eminim.
Daha sonra etraftakilere sormayla bulduğum. Çok ilginç bir türbeye gittim. Sinop’a gelip buraya gelmediyseniz. Sinop’a geldim demeyin.
Bu zat Sinopta bir nedenden ötürü savaşıyor. Baskına uğruyorlar alçakça tekfur tarafından. Artık nasıl oluyorsa başı kesiliyor. Yere düşüyor. Sonra kendi başını koltuğunun altına alarak. Bugün türbesinin olduğu yere kadar koşuyor. Ve burada can veriyor. Bunu gören tekfur yanlış yaptığını anlıyor. Ve buraya Türbe yapılmasını emrediyor.Birde emre şunu ekliyor. İlerde ben ölünce beni bu türbenin kapı eşiğine gömün ki her türbeye gelen mezarıma bassın. Ve emredildiği gibi yapılıyor. Türbenin kapı eşiğine gömülüyor.Bugün mezarın üzerinden geçilerek girilmiyor türbeye fakat tekfurun mezarı hala mevcut. ( Ayrıntıları netten bulabilirsiniz diye uzun uzun yazmadım. Sizi yormak istemiyorum )
Türbenin önünde 59 plakalı bir araç görünce yapıştım camına : ) Adam Çorluda yaşıyormuş fakat Sinopluymuş. Sohbet ettik biraz. Bana gezebileceğim yerleri tavsiye etti. İnceburun’ a mutlaka git dedi. Ve planlarım arasına aldım.
Türbenin etkisinden çıkarak çıktım yollara : )
Sinop’un doğasını konu alan bir harita. Burada İnceburun İlk hedefim. Ardından Sinop yarım adasının etrafını tastamam kıyı şeridinden gezeceğim. Yeşilin ve
mavinin kesiştiği güzel yer.
Yolda gördüğüm Sıpamı Eşekmi dediğim şey : )
Burası da Sinop HAVALİMANI, biraz bakımsız. Pek kullanılmıyor sanırım. Büyük uçaklar inemez gibi duruyor.
VE İNCEBURUNA vardım. Şuan Türkiyenin En kuzeyindeyim : ) Bunu diyebilmek için 25 km gitmeye değer.
Ufak bir deniz feneri var. Manzara MUHTEŞEM.
Çayı pek sevmedim. Siz kahve için bence : ) Abla bakıyor buraya. Köyden sanırım.
Ardından Sinop merkeze geçtim.Resim Sergisi tabelasını görünce katılmak istedim. Bir tabloyu çok beğendim.Almak istedim ama malum motosiklet : (
Harika sanat eserleri.
İstikamet PAŞA TABYALARI. Daha Osmanlı zamanından kalan Mühimmat depoları ve top yatakları.
Sıra Sinop yarımadasını çepeçevre dolaşmada…
Şehre geri döndüm.Yemek yedim. Sahilde MANTI gerçekten harika. Hala’nın Yeri diye bir yer var. Özellikle Cevizli-Yoğurtlu yan yana isteyin. Her iki lezzetide tatmış oluyorsunuz. Sonra çay içmek için deniz kenarında çay bahçesine gittim. Motoru parkettiğim yerde 2 tane Honda Transalp var. Namı diğer cbf 150'nin abisi. İlerde almak istediğim motorlardan biri Transalp. O yüzden çok ilgim vardır o motorlara karşı. Neyse bu adamlar taa Rusyadan gelmişler.Sinop'u geziyorlar.Sanırım otelde kalıyorlar.Zira burası otelin otoparkı. Gerçekten harikalar. Fotoğraf çekmemek olmazdı. Belki ilerde Moskova da TR plakalı bir cbf 150 görürler. Bu defa onlar çeker böyle : )
Daha sonra çay bahçesine gittim ve keyfim yerindeydi. Manzara eşliğinde uzaklara dalmıştım ki. Önüme bir beton kamyonu gelene kadar. Sahilde doldurma işlemleri yapıyorlar. Güldüm geçtim : ) Moral bozmak yok. Hele de tek başına yoldaysanız asla. Moral çok önemlidir tek yolculuklarda. En ufak bir dalgınlık maazallah kötü sonuçlara sebep olabilir.
Daha sonra yola koyuldum ve Yurda geldim. Çerez ve kola filan aldıktan sonra mekan aradım ve buldum. Yurdun çimenlerle kaplı, ağaçların olduğu şirin bir bahçesi var. Orada kitap okuyarak , düşünerek zaman geçirdim. Hemde saatlerce. Çok keyif aldım bundan. O incir ağacını unutmayacağım hiçbir zaman.Nitekim daha sonra uyudum. Malum sabah o kadar yorucu bir gün olacak ki. Sinop – Amasra arası kıyı şeridi batı Karadeniz turu yapan tüm motorcuların dilinde : ) )
---------- Mesajlar birleştirildi - 02:55 ---------- bir önceki mesaj zamanı 01:32 ----------
6. Gün ( 17.08.2013 )
Sabah saat 07.00 da Sinoptan ayrıldım. Ve istikamet Amasra diyerek çıktım yollara.Halbuki bu günden çok umutluydum. Bir an önce varabilirim Amasra’ya diyordum. Fakat öyle olmadı : )
Sinoptan çıktıktan sonra. yol tarifi aldım, yoldaki işçilerden. Onlarda bana düz düz git abi deyince. Kendimi Samsun – Kastamonu arası bölünmüş ve gayet geniş bir yolda buldum. Hani virajlar , hani deniz ? Diye sorular aklıma bir kurt gibi düşmüştü. 10 km , 10 km diye diye ilk benzinliğe kadar yani Hanönü ‘ e kadar gittim .
Güzergahlar şöyle.
Bu da geri döndüğüm kısım…
Benzinliğe girdim.Benzin alırken pompacıyla nerede olduğumu sordum.Ve acı gerçeği haritamda görmem uzun sürmedi. : ( Yanlış yola girmişim. Bir karar vermem gerekliydi. Ya geri dönecek yada Kastamonu merkeze geçecek oradan da planladığım rotaya devam edecektim. Benzinlikteki çalışanla konuştum. O yol berbat gitme oradan dedi ve tüm moralim alt üst bir şekilde ellerimi başıma koydum. Kara kara düşünüyordum ki yanıma iki tane emekli amca geldi. Onlarda benim gibi gezginlermiş zamanında. Kardeşim dedi nerden geliyorsun sen.Otur biraz konuşalım. Anlattım durumu. İşte sen boşver onları. Motorcusun sen virajdan mı korkacaksın dediler verdiler gazı.Kendime geldim. Karar verdim. Evet dönüyorum Bu karardan sonra yol çalışmalarının çok yoğun , virajların çok keskin olduğu dar bir yol kullanarak AYANCIK’ a gittim. 56 km olan bu yol sanırım 2 saatten fazla sürdü. Motor ilk Karadeniz turu darbesini aldı ve dayanıklılık testini burada verdi. Alın akıyla geçti bu testen. Ve daha bir sürü yolum vardı. Sabahtan saat 11.30 a kadar anca 60 km ilerleyebilmiştim planladığım güzergahımda. Birde promosyon olarak üzerimde 182 km yolun verdiği bir yorgunluk vardı : ) Tam olarak Sinop’a 60 km olan Ayancık’a ulaşmak için 182 km yol geldim. Üzücü bir durum. Neyse sonunda Ayancık’a ulaştığımda her şeye rağmen mutluydum. Kahvaltı ettim orada.
Ayancığa vardığımda. Motorumun ve benim aldığım hal vaziyet : )
Ayancıktayken NOT defterime şu cümleleri yazmışım.Ruh halim ne kadar da kötüymüş.
17.08.2013 11:00
‘’ Bir dahaki gezimde kesinlikle navigasyon kullanacağım. Zaten yanlış yol tarifleriyle boşa harcadığım benzin parası çıkartacak navigasyon parasını. Tam 150 km boşa gittim. Yuhhhh !!! 150 km ‘’
Daha sonra zor bir yolculuk başladı. Aman Allah’ım ne virajlar böyle. Keyiften dört köşe oldum. Çok keyifliydi ama bir o kadarda strestli , heyacanlı , yorucu. 300 km yol diyorsunuz ama o virajları görünce 2000 km normal yolla aynı değerde yorgunluk veriyor. Bu yolda pek fotoğraf çekemedim. Yollar dardı ve duramıyorsunuz. Birde bir an önce varmak istediğim için vakit kaybı olarak gördüm. Hem kendi gözlerinizle görmeniz lazım o yolu. Fotoğraflar anlatamaz.
İlerde Gemiciler diye bir köy vardı. Cideye gelmeden önce. Orada mola verdim bir köy kıraathanesinde.Bu amcayla bol bol sohbetler ettik.Gerçekten keyifli bir mola oldu.
Yollar beni bekliyordu ve yollar beni Cide’ye kadar götürdü. Cide muhteşem bir yer.Vakit ayırılması gereken yer Cide.
Cide de Not defterime şunları karalamışım. Özellikle virajlar hakkında biraz bilgi sahibi olun diye yazıyorum not defterimde ki yazıları.
17.08.2013 16:40
‘’ Şuanda Kastamonu Cide'deyim. Sinop-Cide yolu harika manzaralı, bi tarafı alabildiğince masmavi diğer tarafı ise yepyeşil ormanlar. Fakat yollar tehlikeli. Bi tarafınız devamlı uçurum.Yollar çok dar. 2 araba zor sığıyor.Yol durumu asfalt.Çok nadir çukur vs var. Virajlar çok keskin ve devamlı viraj var. Motorun ufak olması burada avantaj oldu benim için. Hakimiyeti daha kolay oluyor. Süspansiyon ve kıvraklığa denecek bir şey yok ama yinede çok yoruldum. Hep pür dikkkat viraja girmeyi hesaplamak ve çıkabilmek çok yorucu Tahminime göre 1 saat sonra Bartın'a varacağım. Bu gece Bartın'ta üniversiteden arkadaşım olan Emre ' nin yanında kalacağım.Yarın öğlende Safranbolu'ya gideceğim. ‘’
Daha fazla zaman geçirmek istedim ama .Artık gün batmaya az kalmıştı. Ve arkadaşım Amasra’ya gelmişti.Beni bekliyordu. Kahve içip yola çıktım. 80 km yolum vardı. Ve yol TAM 2 saat sürdü. Yol çalışması, virajlar tam bir kâbustu. Ve üzerim hep çamur toz oldu.
Sonunda BARTIN il sınırını görebildim. Çok mutluyum : )
Sonunda AMASRA ‘ dayım. Tabela fotoğrafı çekemedim maalesef. Amasra’dan kareler.
Arkadaşım Emre oda KTÜ de okuyor. Bilgisayar Mühendisliği.
Amasra Bartın’a 20 km kadar uzaklıkta. Arkadaşın evi Bartın merkezde. Yağmurluğumu ve kaskımı ona vererek Bartın’a doğru artçılı yol alıyoruz. 1500 km tek geldikten sonra. Artçı bir garip geldi : )
Bartın’da şehir turu ve ardından çay içiyoruz. Sonra nehirde tekne turu. Sonra uyumaya Emrelerin evine gidiyoruz. Sabah erkenden kahvaltının ardından Karabük’e gideceğim.
Çok yorgun bakıyorum : )
Sırrını herkezden sakla ve daima kuşkulu ol , çünkü akıllı olmak demek kuşkulu olmak demekten başka birşey değildir..
Güzel gezi hocam
Sinop' un gezilebilecek her yerini gezmişsin
Yolu karıştırmanda normal çalışmalar yüzünden o kadar karıştıki yollar biz bile nerden gireceğimizi şaşırıyoruz.
Sahil yolu cidden güzeldir özellikle küçük cc li motorlar için çok zevkli oluyor.
emeğine sağlık kardeşim keşki iş başı yapmadan bi hafta önce yapabilseydik bu geziyi birlikte.. ayrıca malum fotoraf için teşekkürler..
'' Sinop'un gezilebilecek her yerini gezmişsin '' işte bu çok iyi : ) Aslında haritadan baksaydım Ayancık'ı görürdüm. Ayancık yolunu biliyordum.Pek önemsemedim sorarım demiştim ama hata ettik : )
---------- Mesajlar birleştirildi - 03:45 ---------- bir önceki mesaj zamanı 03:43 ----------
Abi ne demek senin için değil bir fotoğraf çekmek o tabelayı söküp getirirdim cbf le.Ama kötü hatırası var işte. Ondan getirmedim.
Sırrını herkezden sakla ve daima kuşkulu ol , çünkü akıllı olmak demek kuşkulu olmak demekten başka birşey değildir..
helal dayımoglu.....
KISMETTE NE VARSA;KAŞIKTA O ÇIKAR
süper bi gezi olmuş..
bu sene gidemedigim memleketimide gezdirdin bana (sinop)
çok güzel bir gezi güzel bi anlatım olmuş emeğine sağlık halil. paylaşım için teşekkürler severek okudum.
Halil mükemmel bir gezi olmuş ve sonunda sağsalim tamamlamışsın...Emeğine tekerine sağlık...Zevkle okudum,devamlarınıda bekleriz...Tanıştığıma da ayrıca memnunum ....
Başka bir gezinde yada gezimizde görüşmek üzere kardeşim...
7. Gün yani gezimin son günü YAKINDA !!!
okuduğum en güzel gezi paylaşımlarından biri... Bol fotoğraflarla süslenmiş, güzel bir yolculuk hikayesi. Tebrik ederim...
Güncell.....................
Şu an bu konu içerisinde 2 kullanıcı var. (0 üye ve 2 misafir)